Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 25

Benzer belgeler
VATAN ŞAİRİ MEHMET ÂKİF ERSOY

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

NECİP FAZIL KISAKÜREK

bir güzel insan M. CELÂLEDDİN ÖKTEN

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

İBRAHİM ŞİNASİ

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

tellidetay.wordpress.com

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Genezinli Eliçin Ailesi

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

çindekiler 7 8 Yaşam Sanrıları Yaka Kanyonu 16 Gel Baba! Editörler

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en

:30-12: :30-12: :30-12: :30-12: :30-12:30 AYHAN KAYA

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

8, Safsaf sokak Emirrân Tel Ağustos Muhterem Bey Efendi

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

SEİSO nun Antalya nın Korkuteli ilçesinde kurduğu tesiste, yıllık 10 milyon kwh elektrik üretilmektedir.

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

MİNİK PATİKLER ANAOKULU

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Siirt'te Örf ve Adetler

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

tellidetay.wordpress.com

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır.

Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele

- Sorma, şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben fark etmemişim

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

Ümmü Rumân (r.a) Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :32

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

PoloStart2 Istituto Comprensivo Marcello Candia Milano. ESEMPI DI PROVE DI INGRESSO IN LINGUA MADRE a cura di Emanuela Crisà

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü.

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

Şerif Kocadon için mevlit

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

Bir gün köyde komşunun evinde otururken söz döndü dolaştı çocuklara ve gençlere geldi yaşlarında olan komşumuz şöyle diyordu:

Elişa, Mucizeler Adamı

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

TÜM SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARI VE MAKALELER

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

Azrail in Bir Adama Bakması

Lütfi ŞAHİN /

YAZAR:VOLKAN MESTANDOĞAN BETA YAYINEVİ

Prof. Dr. ÂMİL ÇELEBİOĞLU HATIRA DOSYASI

Risale-i Nur Kur anın ruhunu, gayesini, hedefini izah eden çok mükemmel bir tefsirdir.

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Şerif Mardin in tespitiyle bu coğrafyada en etkili faktör : Din

Eserin Adı Yayın Editörü Yazarı

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

Transkript:

ÖZET: Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Efe: Gerek mesleği icabı gerekse Milli Mücadele esnasında Anadolu yu ve bazı toplumları yakından tanıyan Mehmet Âkif, deyim yerindeyse kendini toplumuna adamıştır. Bu cümleden olarak onun toplumu kurtarmak için kendi aile bireylerini ihmal ettiğini dahî söylemek mümkündür. ANAHTAR KELİMELER: Adem Efe, Mehmet Akif, Aile Ocağı. SUMMARY: Suleyman Demirel University Faculty of Theology Sociology of religion Assoc.Prof.Dr. Adem Efe: of the profession both during the national struggle, Anatolia, and Mehmet Akif, who knows some communities, so to speak, dedicated himself to the community. In other words, it is possible to say that even his own family had neglected to save his society. Keywords: Adem Efe, Mehmet Akif, the family hearth. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 25

Çoğu büyük sanatkârlar gibi Mehmet Âkif Ersoy un hayatını, kimliğini, kişiliğini, kendi eserinde, Safahat ta, bulmak mümkündür. Bu gerçekliği kabul etmekle birlikte millî şairimiz Âkif in hayatını, dinî şahsiyetini ve onu oluşturan faktörlerden biri olan aile ocağını, bizzat kendi ifadeleriyle, ele alarak değerlendirmenin gerekli ve yerinde olduğunu düşünüyorum. Mehmet Âkif, hicri 1290 yılı Şevval ayında (22 Kasım veya 20 Aralık 1873) İstanbul un geleneksel semtlerinden olan Fatih/Sarıgüzel Mahallesi/Nasuh Sokağı nda ailesine ait 12 numaralı evde doğmuştur. Babası, oğluna, ebced hesabına uygun olarak Mehmet Ragiyf ismini vermiştir. 1 Âkif, bir röportajında ismi konusunda şunları söyler: Babamın bana koyduğu asıl ad Mehmet Âkif 1 *Bu yazı, Diyanet Aylık Dergi, Mayıs 2014, S. 281, s. 56-58 de yayınlanan makalenin gelişmiş halinden oluşmaktadır. **Doç. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi; eposta:ademefe@sdu.edu.tr Rı: 200 + gayn: 1000 + ye: 10 + fe: 80: 1290. değil, Mehmet Ragiyf ti. Ragiyf bir nevi ekmek demektir. Ben dünyaya geldiğim zaman babam bana öyle bir kelime aramış ki ebced hesabıyla doğum tarihini göstersin. Onun için Ragiyf ismini vermiş. Bu adı beğenmemiş olmalı ki annem, beni Âkif diye çağırırdı. Babam da ölünceye kadar Ragiyf dedi, ama nüfus tezkeremde Âkif yazılı. Arkadaşlarım beni Mehmet Âkif bilir. 2 Babasının ölünceye kadar Ragiyf demesine rağmen nüfus kâğıdına Mehmet Âkif olarak geçmiştir. Âkif, İstanbul da doğmuş olmasına karşın babasının memuriyeti münasebetiyle nüfus kâğıdının Çanakkale/ Bayramiç te çıkartılmasından dolayı, doğum yeri, olarak Bayramiç ilçesi kayıtlıdır. Mehmet Âkif in babası Fatih medresesi müderrislerinden Arnavutluk un İpek kasabasının Suşişe köyünden, ümmi, yarı vahşi bir Arnavut olan Nureddin Ağa nın oğlu Mehmet Tahir Efendi(1826-1888) dir. İpekli Tahir Efendi çok temiz ve titiz bir adammış. 2 Emin Erişirgil, Ölümünün 50. Yılında İslamcı Bir Şairin Romanı, Yay. Haz.: Aykut Kazancıgil-Cem Alpar, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., Ankara 1986, s. 29. Ayrıca Fatih Medresesi nde dersiâm iki Tahir Efendi olduğundan arkadaşları, ona, diğerinden ayırt etmek için Temiz Tahir Efendi derlermiş. 3 Tahir Efendi, o sıralarda kocası Derviş Efendi nin ölümüyle dul kalan, iffet ve namusuna herkesin şahit olduğu Emine Şerife Hanım a talip olmuştur. Emine Şerife Hanım (1836-1926) ise anne ve baba tarafından Buharalı bir ailenin kızıdır. Kocasından evvel iki oğlunu da kaybetmiş, bir kızıyla İstanbul da kalakalmıştır. 4 Âkif, çok sevdiği annesi hakkında şunları söyler: Annem Şerife Hanım ın annesi de babası da Buharalı dır. Fakat kendisi Anadolu da doğmuştur. Bundan 140 yıl kadar önce Buhara dan Hekim Hacı Baba adında biri memleketimize geliyor, Boyabat ta evleniyor. Sonra karısını alıp Tokat a gidiyor, ticaret için olacak. İşte benim anneannem bu Buharalı babadan ve Boyabatlı hanımdan oluyor. Dedem anneannemi gene Buhara dan gelen 3 Mithat Cemal, Ölümünün 50. Yılında Mehmet Âkif, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., Ankara 1986, s. 157; Beşir Ayvazoğlu ve diğ., Mehmed Âkif ve Safahat, Tercüman Yay., İstanbul 1986, s. 5. 4 Ayvazoğlu ve diğ., s. 5. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 26

tacir Mehmet Efendi ile evlendiriyor. Annem bunların kızıdır. Amasya da çocukluğunu ve gençliğini geçirmiş ve sonra ilk kocası ile beraber Tokat a gelmiştir. Bir müddet geçince İstanbul a geliyorlar; Sarıgüzel deki evimizi alıyorlar ve orada yerleşiyorlar. Pek az sonra annemin kocası ölüyor ve dul aklıyor. O zaman annem, babam Tahir Efendi ile evleniyor. 5 İbnu l-emin, Âkif in babasının ve annesinin fazileti hakkında şunları söylemektedir: Salih, fâdıl, vefi, sahi (cömert), alicenap, mürüvvetkar, müstakim bir üstad-ı kamildi. Bir aile efradı gibi senelerce beraber yaşadık. Hadidülmizac, seriulinfial olduğu halde bizi hiçbir surette incitmedi. Aslen Buharalı olan refikası da hüsnü ahlak sahibi muhterem bir hanımdı. Tam manasıyla Müslüman Türk kadını idi. Sağ- 5 Erişirgil, s. 29; Mithat Cemal ise farklı bir bilgi aktarmaktadır. Ona göre Emine Hanım ın babası Buharalıdır ve Buhara dan hacca giderken Amasya da ölüyor; orada bulunan Şirvani Rüştü Efendi, Emine Hanım ı yanına alıyor, İstanbul a getirip konağında biriyle evlendiriyor; bu zat bir süre sonra vefat ediyor, dul kalan Emine Şerife Hanım İpekli Tahir Efendiye varıyor. Bkz. Mithat Cemal, s. 158. lam bünyeli, sağlam seciyeli, anlayışlı, tecrübeli ve derin görüşlü, bir kadındı. İtikadı bütün bir müslümandı. Beş vakit namazını ihmal etmez, ibadetlerinden haz duyar, itikatlarını yaşar, iyilik etmekten, iyilik etmek için koşmaktan haz duyan ince hisli, yüksek ruhlu bir insandı. Cenab-ı hak ikisini de mazhar-ı rahmet buyursun. 6 Âkif, vefatından dört ay önce verdiği mülakatlarda kendisine ilk dini telkinlerini aile, mahalle ve okul çevresinden aldığını ifade etmiştir. Bu konuda özellikle dindar anne ve babasının kendisi üzerinde olumlu etkilerine dikkat çekmiştir. İlk dini terbiyemi veren, ev ve mahalle, iptidai, rüşdi tahsilden aldığım telkinler olmuştur. Bilhassa evin bu husustaki tesiri büyüktür. Annem çok abid, zahid bir hanımdı. Babam da öyle. Her ikisinin de dini salabetleri vardı. İbadetin vecdini, zevkini, heyecanını tatmışlardı. Pederim, Nakşi şeyhlerinden Hacı Feyzullah Efendi nin müridlerinden idi. Annemin tarikate intisabı yok. Babam bana tasavvuf telkininde bulunmadı. 7 Hakkın Sesleri ndeki manzumelerinden birinin haşiyesinde de babasından şöyle bahseder: Babam Fatih müderrislerinden Hoca Tahir Efendi merhumdur ki benim hem babam hem de hocamdır. Ne biliyorsam kendisinden öğrendim. Şiirin daha iyi anlaşılmasına, merhum da vesile olur diye bu 6 İbnu l-emin Mahmut Kemal, Son Asır Türk Şairleri, İstanbul 1980, s. 81. 7 Eşref Edib, Mehmed Âkif Hayatı ve Eserleri ve 70 Muharririn Yazıları, Asarı İlmiye Kütüphanesi Neşriyatı, 1357-1938, (Nevzat Ayas a ait yazıdan),istanbul 1938, s. 558-559. açıklamayı yazmağa mecbur oldum 8 der. Yukarıda da ifade edildiği gibi babasının Nakşbendî olmasına karşın Âkif daha sonraki hayatında da hiçbir tasavvufi gruba intisap etmemiştir. Ali Nihad Tarlan Âkif tamamen şeriata bağlı olup, tasavvufu ruhen yaşamış bir insan gözüküyor Ne var ki içini daima sızlatan millet ve vatan sevgisi, bu madde asrında tasavvufun bir kurtuluş yolu olamayacağı kanaatiyle ruhunun bu cephesini bize ifşa etmesine imkân vermiyor. ( ) O çok takdir ettiği İkbal gibi, tasavvufun dinamizmini keşfedememişti. Nakşibendi tarikatine mensup olan babası da onu tasavvuf terbiyesi vermemişti. Verse idi belki de onun, hakim tarafı akıl ve mantık olan mizacına uygun düşmeyecekti. Tasavvuf onda bir iç meselesi idi. Çok geniş ve şuurlu tesâmühü de belki buradan geliyordu. 9 Nurettin Topçu da Âkif in yurttan ayrıldıktan sonra hasret ve hicranın da sebebiyle din idealinde tasavvufa doğru bir yükseliş olduğunu söyler. 10 Babası Tahir Efendi nin bir diğer özelliği de onun bir Osmanlı geleneği olan Huzur Dersleri ne muhatap olarak katılan âlimlerden olmasıdır. Bilindiği gibi huzur dersleri Osmanlı Devleti kurulduğundan beri her Ramazan ayında padişahların da katıldığı tefsir toplantılarıdır. Bu dersler, Sultan Üçüncü Mustafa tarafından 1758 de kanuna bağlanmıştır. Kur an dan bazı ayetleri açıklayan bir hocaefendi ile onu dinleyen ve yeri geldiğinde birtakım sorular sormak suretiyle konunun açılmasını ve ilmi bir platforma dönüşmesini sağlayan on beş âlim (Muhatap) katılmaktadır. 8 Süleyman Nazif, Mehmet Âkif, Amedi Matbaası, İstanbul 1924, s. 4. 9 Ali Nihad Tarlan, Mehmet Âkif ve Safahat, İstanbul 1971, s. 48-49. 10 Geniş bilgi için bkz. Nurettin Topçu, Mehmet Akif, Hareket Yay., İstanbul 1970, s. 69. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 27

Bu on altı âlim her ders değişmekte, padişah ve diğer davetliler de dinlemektedir. 11 Âkif in içinde yaşadığı ailesinin temel özelliklerinden birisi de anne ve babasının çocuklarıyla yakından ilgilenmesidir. İlk eşinden olan çocuklarını kaybeden Şerife Hanım, Âkif ile Nuriye yi derin bir sevgi ve şefkatle büyütüyordu. Tahir Efendi de çocuklarıyla çok meşgul oluyor ve onları her bakımdan en güzel şekilde terbiye etmeye çalışıyordu. Tahir Efendi erkenden kalkar, çocuklarını kendi elleriyle yıkar, kızı Nuriye nin saçlarını kendi elleriyle tarar, sahleplerini pişirip içirir ve mekteplerine gönderirdi. 12 Annesi İsmet Hanım da oğlu Âkif ten devamlı hocazadem diye bahsederek, ona olan muhabbetini göstermiştir. 13 11 Ahmet Faruk Kılıç, Milli Yürek, Değişim Yay., Sakarya 2008, s. 10. 12 Kılıç, s. 11. 13 Mithat Cemal, s. 159. Mehmet Âkif in çocukluğu dindar, sâf, âbid ve zâhid bir Müslüman çevrede geçmiştir. İçinde doğup büyüdüğü bu çevre şairin kişiliğini, karakterini ve dünya görüşünü derinden etkilemiştir. Süleyman Nazif bu durumu şöyle tasvir etmektedir: Maişet-i mütekaddimesinin eşkâlini zamanın icâbât-ı tabiiyyesi az çok ta dîl etmekle beraber, ilk devre-i hayatının esasını ve ruhunu asla tağyîr etmedi. 14 Buradan anlaşıldığına göre Âkif in dini hayatının teşekkül edip gelişmesinde çocukluk döneminde ailesinden özellikle babasından aldığı dini bilgilerin ve yaşayış biçimlerinin çok önemli katkısının olduğu muhakkaktır. 15 İyi bir eğitimci olan Tahir Efendi iki çocuğunun da manevi eğitimlerine ayrı bir özen göstermiştir. Onların dini, ahlaki ve kültürel değerleri yerinde görerek anlayıp kavramaları için yakınlarında bulunan Fatih Camii ne götürmüştür. Âkif, Fatih Camii adlı şiirinde kız kardeşiyle birlikte babasının iki yanında mutlu bir halde camiye gittikleri o günleri 38 yaşlarında iken şu şekilde dizelere dökmüştür: Sekiz yaşında kadardım. Babam gelir: Bu gece, Sizinle camie gitsek çocuklar erkence. Giderseniz gelin amma, namazda uslu durun Meramınız yaramazlıksa işte ev, oturun. 14 Süleyman Nazif, s. 4. 15 Vahit İmamoğlu, Mehmet Âkif ve İnanan İnsan, Ravza Yay., İstanbul 1996, s. 14. Deyip alırdı beraber benimle kardeşimi Nazma durdu mu haliyle koyverir peşimi Dalar giderdi. Ben artık kalınca azade Ne aşıkane koşardım hasırlar üstünde Hayal otuz sene evvelki hal-i pişimden Geçirdi başladım artık yanımda görmeye ben; Beyaz sarıklı, temiz, yaşça elli beş ancak Vücudu zinde, fakat saç sakal ziyadece ak Mehib yüzlü bir adem: Kılar edeble namaz; Yanında küçücük kızcağızla pek yaramaz Yeşil sarıklı bir oğlan ki, başta püskül yok. İmamesinde fesin bağlı sade bir boncuk Sarık hemen bozulur, sonra şöyle bir dolanır Biraz geçer, yine rayet misali dalgalanır. Koşar koşar duramaz Akibet denir amin Namaz biter. O zaman kalkarak o pir-i güzin, Alır çocukları, oğlan fener çeker önde Gelir düşer eve yorgun dalar pek asude Derin bir uykuya. Çocukluğunda camiye giden Âkif daha sonraki dönemlerinde camiye gitmeyi sürdürmüştür. Gidip de öğleyi Fatih te kılmak istiyoruz, Geçende Fatih e çıktık ikindiüstü biraz, Alıp dolaşmadayım yatsı vakti dünyayı gibi ifadelerinden onun inançlı ve ibadetlerini camide eda etmeye çalışan bir şahsiyet olduğunu çıkarsamak mümkündür. Öz olarak dindar bir ailede, çevrede yetişen Âkif, tıpkı ailesi gibi samimî dindar bir şahsiyet olarak Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 28

yaşamış ve o şekilde vefat etmiştir. Kendisi üzerinde büyük emeği olan anne ve babasını hayatının her aşamasında derin bir sevgi ve saygıyla yâd eden Âkif, özellikle babasını Safahat ın birçok yerinde doğrudan veya dolaylı olarak anmış, okuyuculardan babası için dua istirham etmiştir. Böyle kuvvetli bir dindarlığın yaşandığı ailede yetişen Âkif in dini şahsiyeti konusunda M. Cemal O, dini bir sanatkâr gibi değil bir mütefekkir gibi sevmiştir 16. der. Jaschke de Mehmet Âkif i, sağlam, sarsılmaz hatta biraz çocuksu inançlı tam bir Müslümandı. 17 şeklindeki ifadesiyle onun dinî şahsiyetini değerlendirir. Tahir Efendi oğluna hiçbir konuda baskı uygulamamış, hatta Rüşdiye den sonra gideceği okulu bile onun tercihine bırakmıştır. Özgür seçimiyle Âkif, devrin gözde okullarından Mülkiye yi tercih edecek, idadi kısmını bitirdikten sonra, yüksek kısmının birinci sınıfına devam ederken babasını kaybedecektir (1888). Bunun ardından Sarıgüzel deki evlerinin yanması ile mülkiyeli Âkif maddi bakımdan çok zor bir durumda kalacaktır. Genç yaşta evin bakımı ve idaresi ile karşı karşıya kalan Âkif, o yıllarda mülkiye mezunlarına hemen iş verilemediğinden yeni açılan ve mezunlarına hemen bir iş verileceği vaat edilen Mülkiye Baytar Mektebi ne birkaç arkadaşıyla beraber kaydolur. 18 Bu okulu bitirir bitirmez atanır ve mesleği sayesinde Anadolu nun birçok yerini dolaşarak Türk toplumunu yakından tanıma fırsatı bulur. Bu ara cümleden sonra tekrar aynı konuya dönersek Âkif, babasının ve Hoca Kadri Efendi nin telkinleri ile yabancı bir dil öğrenmenin önemini çok çabuk kavramış, dile karşı olan 16 Mithat Cemal, s. 213. 17 Gotthardt Jaschke, Yeni Türkiye de İslamlık, Çev.:Hayrullah Örs, Bilgi Yay., Ankara 1972, s. 17. 18 Ayvazoğlu ve diğ., s. 7-8. kabiliyeti ile gerek Rüşdiye de gerekse Mülkiye nin idadi kısmında Arapça, Farsça ve Fransızca derslerinde akranları arasında daima birincisi olmuştur. Küçük yaşlarından itibaren babasından Arapça ders aldığı için dört dili kullanabilecek seviyeye ulaşmıştır. Âkif Baytar Mektebi nde okurken bir yandan derslerine çalışırken bir yandan da ortaokul yıllarında başladığı hafızlığını tamamlamaya çalışıyordu. Mektebi bitirdikten kısa bir süre sonra hafızlığını ikmal etmiştir. Kendi deyimiyle demir hafız olmuş, hatta hatimle teravih namazı kıldıracak seviyeye ulaşmış ve dostlarına da arkamda teravih namazı kılacak cemaat gönderin demiştir. Anlaşıldığına göre Âkif, ailesinden ve mahallesinden aldığı dini eğitim ve daha sonra Baytar Mektebi nden öğrendiği pozitif bilimler ve yine babasının ve hocalarının telkinleri ile öğrendiği yabancı diller sayesinde çok yönlü bir aydın olmuştur. Şairimiz, 1314/1894 yılında Baytar Mektebi ni bitirdikten sonra, 24 yaşında iken her bakımdan iyi yetiştirilmiş, kibar bir İstanbul hanımefendisi olan Müneccimbaşı sülalesinden Tophane Amire-i veznedarı M. Emin Bey in 20 yaşındaki kızı İsmet Hanım ile evlenmiştir. Parantez arası bir cümleyle Âkif in kayın validesinin, Refik Halid Karay ın babasıyla kardeş çocukları olduğunu burada zikredelim. 19 Âkif in İsmet Hanım ile evliliğinin ilk yılında Cemile 20, dünyaya 19 Erişirgil, s. 403. 20 Âkif, Bebek yahud Hakk-ı Karar isimli şiirinde: gelir. Daha sonra Feride, Suad, Emin, Tahir isminde dört çocuğu daha olur. Dostlarının ifadesine göre bazen Âkif in evinde çocuk kalabalığından geçilmezmiş. Bu konuda şöyle bir olay anlatılır. Âkif, Baytar Mektebi nde iken çok sevdiği bir sınıf arkadaşı ile ileride evlenir çoluk çocuğa karışır ve emr-i Hakk vaki olur da birimiz önce vefat ederse sağ kalan diğerinin çocuklarına sahip çıksın diyerek, sözleşirler. Arkadaşı ondan önce vefat edince Âkif, vermiş olduğu sözünü yerine getirerek arkadaşının çocuklarının bakımını üstlenir. Bizim Cemile Feride yle bir sabah gelerek, Unutma bey baba, akşam bize birer hotozlu bebek, Getir kuzum dediler. Ben de kızların keyfi, Kırılmasın diye reddetmedim şu teklifi. ifadeleri ile kızlarının ismini zikreder. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 29

Şair, Mısır daki ikameti sırasında da eşinin hiç geçmeyen nefes darlığı ve asabi bir hastalığa yakalanması, çocuklarının başıboş kalması, hasret, hicran ve maddi sıkıntılar sebebiyle çok sıkıntı çekmiştir. Peygamber aşığı, mücâvir, şair Ali Ulvi Kurucu, İsmet Hanım ın hastalığı hakkında Hatıralar ında Yozgatlı İhsan Efendi nin ağzıyla şunları anlatır: Âkif Bey in bir talihsizliği vardı ki, hiç sormayın! Âkif Bey çileli bir insandı. İnsan evlenir, mes ud olur, rahat eder, zihnini, vücudunu dinlendirir. Dışarıda yorulup üzülse, evinde teselli bulur, rahat eder, Fakat Âkif in evi, maalesef bir matem hane idi. Hanımı, bilhassa son zamanlarda, had safhada sinir rahatsızlığına dûçar olmuştu. Evhamlar içindeydi. Sinir krizleri geçiriyordu. Devamlı ilaç kullanırdı. Zevcesi, Âkif Bey in ikinci bir hanımı olduğuna kâni idi. Âkif Bey: Hanım bütün hafta beraberiz, bir Cuma günü namaza, İhsan Efendi ye gidiyorum. İstersen oraya da gel beraber gidelim, seni de evine bırakırım dese de fayda etmez; kadıncağız Aaa, ben uyuduktan sonra, sen gidiyorsundur dermiş. Hatta komşularda düğünler olur, defler duyulunca: Âkif in düğünü oluyor. dermiş. 21 21 Ali Ulvi Kurucu, Hatıralar 1, Der.: M. Ertuğrul Düzdağ, Kaynak Yay., 9. Baskı, İstanbul 2011, s. 377-378. 22 Mehmet Âkif kızı Suad Hanım a yazdığı bir mektupta şunlardan bahseder. Nasıl oruç tutuyor musun, yoksa güzel güzel yiyip içiyor musun? Tahir geçen sene bütün Ramazan ı tuttu. Emin Mısır a geleli beri Ramazanları tamamıyla oruçlu geçiriyor. Annen Allah nasip ederse Nisanda İstanbul a gelmek istiyor. İnşallah bir mani zuhur etmez de hem altı ay kadar tebdil-i hava etmiş, hem kızlarını, torunlarını görmüş olur. Tabiî sen de bir ay olsun kendisinin yanında oturursun değil mi? *** Sonuç olarak Âkif içinde doğup yetiştiği aile ocağı sayesinde, sarsılmaz ve güçlü bir iman sahibi, son derece samimi ve dost canlısı, vefalı, diğergam, maddeci hayat anlayışından uzak ve oldukça cömert, asla yalan söylemeyen, her daim verdiği sözü tutan, şükreden ve her haliyle, söz ve davranışlarıyla örnek bir insan olmuştur. Bunların yanı sıra gerek mesleği icabı gerekse Milli Mücadele esnasında Anadolu yu ve bazı toplumları yakından tanıyan Âkif, deyim yerindeyse kendini toplumuna adamıştır. Bir başka deyişle uzun süreden beri birçok sorunla çalkalanan İslam dünyasının ve içinde bulunduğu Türk toplumunun problemlerine çözüm bulmak amacıyla adeta kendisini kaybetmiştir. Bu cümleden olarak onun toplumu kurtarmak için kendi aile bireylerini ihmal ettiğini dahî söylemek mümkündür. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 30