Dünya da her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlmin ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız; ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının sonuçlarını idrak etmek ve gelişmesini zamanında takip etmek şarttır. Binlerce yıl önceki kuralları, bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilmin ve fennin içinde olmak değildir. En önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir.
3
2014-2015 Eğitim - Öğretim Yılı Açılış Töreni Programı Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı Ege Üniversitesi Tanıtım Filmi Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer YILMAZ ın Açılış Konuşması Öğrenciler Adına Öğrenci Temsilcisi nin Konuşması 2014-2015 Eğitim - Öğretim Yılında, Yüksek Puanla Üniversitemizi Kazanan Öğrencilerimizin Ödüllendirilmeleri 2013-2014 Döneminde Ödül Alan Akademisyenlerimizin Takdimi 2014-2015 Eğitim - Öğretim Yılı Açılış Dersi Bilimlerin Evrimi Prof. Dr. Gazi YAŞARGİL Prof. Dr. Gazi YAŞARGİL e Fahri Doktora Verilmesi EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü Ekin Topluluğu, 19. Uluslararası Duna (Macaristan) Dans Karnavalı Halk Oyunları Yarışmasında İki Dalda Dünya 1. liği Ege Üniversitesi Sanat Koleksiyonu ndan Bir Seçki Sergisinin Açılışı
Değerli Protokol Üyeleri, Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Öğrencilerim, Saygıdeğer Aileler, Sivil Toplumun Değerli Temsilcileri, Saygıdeğer Konuklar, Basınımızın Değerli Temsilcileri, Ege Üniversitesinde geleneksel olarak her öğretim yılı başında düzenlediğimiz açılış törenlerinden, kuruluşu da sayarsak 60. açılış törenine hoş geldiniz. Bu mutlu günümüze katılarak bizleri onurlandırdınız. İlk derslerin yapıldığı askeri barakalar. 5
Saygıdeğer Konuklar, Yeni bir eğitim - öğretim yılına başlarken her açılış töreninde olduğu gibi bir yandan üniversitemizin hedefleri hakkında bilgiler aktarmak öte yandan gerçekleşenler konusunda bilgi vermek istiyorum. Üniversitemizden 2013-2014 eğitim - öğretim yılında 6.721 öğrencimiz mezun oldu (3.843 ü fakültelerden, 943 ü yüksekokullardan, 1.333 ü meslek yüksekokullarından ve 602 si de enstitülerden). Buna karşılık, özel yetenek sınavıyla 388, yatay ve dikey geçişle 742, yabancı uyruklu öğrenci 302, ek kontenjanla yerleştirilen 755 ve lisansüstü 1.047 olmak üzeri toplam 11.245 yeni öğrenci aramıza katıldı. Böylelikle toplam öğrenci sayımız 60 bine yaklaşmış durumdadır. 1955 yılında 2 hoca ve canlı demirbaş olarak tek gözlü kör bir kedi ile 3 canlıdan, 2 fakülte, 1 yüksekokul ve 194 öğrenciden oluşan öykümüz bugün 70 bini aşkın bir Ege Üniversitesi Ailesine dönüşmüş bulunuyor. Bizi bu günlere getiren, Ege Üniversitesi misyonunu yerleştiren, 60 yıllık öykünün gerçekleşmesinde tüm emeği geçenlere minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. 6
2014-2015 ÖSYS sonucuna göre farklı puan türlerine göre öğrenci alan birimlerimiz arasında Tıp Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği, Matematik, Bitki Koruma, Psikoloji, İktisat, Mütercim Tercümanlık, Radyo-Televizyon Sinema, Sınıf Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği bölümlerimiz en yüksek puanla öğrenci alan birimlerimiz oldular. Akademik personelimiz de yeni katılımlarla güçlendi. 2014 yılı boyunca 68 profesör, 99 doçent, 56 yardımcı doçent, toplam 223 atama ve yükseltme yoluyla ve ayrıca 164 Öğretim Elemanı (uzman, öğretim görevlisi, asistan, okutman...) katıldı akademik dünyamıza. Böylece tüm öğretim elemanlarımızın toplam sayısı 3265 e ulaştı. EGE ÜNİVERSİTESİ Öte yandan Ege Üniversitesi nde Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Sosyal Bilimlerde 87, Fen Bilimlerinde 70 ve Sağlık bilimlerinde 50 olmak üzere çeşitli üniversitelerden gelen 207 genç akademisyen lisans-üstü eğitim görmektedir. Bunlara ilaveten 35. Madde kapsamında Sosyal, Fen ve Sağlık Bilimleri alanlarındaki birimlerimize dağılmış 62 araştırma görevlisi daha bulunmaktadır. Böylece Ege Üniversitesi kendi dışındaki yükseköğretim kurumları için toplamda 269 araştırma görevlisine yüksek lisans veya doktora eğitimi vermekte ve bunlara sürekli olarak yenileri eklenmektedir. Bu veriler Ege Üniversitesinin ülkemiz üniversiteleri arasında akademik bakımdan saygın bir yere sahip olduğunun apaçık bir göstergesidir. 7
Değerli Konuklar, Küreselleşme çağında yaşıyoruz. Bu çağ aynı zamanda bilgi toplumunun yükseldiği, uluslararası ilişkilerin arttığı, evrensel kriterlerin esas alındığı bir çağdır. Geleneksel dünyanın kendi üstüne kapalı, salt kendinden beslenen ve kendisiyle yetinen üniversite anlayışı artık geride kalmış görünmektedir. Üniversiteler içinde yer aldıkları toplumla ve onları çevreleyen geniş dünyayla sembiyoz halinde bulunmaktadır. Bu aynı zamanda toplumsal yaşamın her alanındaki değerler skalasında girişimciliğin, yeniliğin, innovasyonun yüceltildiği bir çağdır. Dolayısıyla yüksek öğretim sisteminin üst düzeyde bilimsel ve teknolojik formasyonla donanmış nitelikli insan gücünün yetiştirilmesini kendine misyon edindiği bir çağdır. Nitekim uzmanların değerlendirmesine göre, insanlık tarihinde hiç bir dönemde ulusların refahı ve iyiliği yüksek öğretim kurumlarının ve sistemlerinin kalitesine ve işleyişine bugünkü kadar bağlı olmamıştır. Bu noktada soru şu olmalıdır: Nasıl bir üniversite çağın gereklerine cevap veriyor? International Observatory on Academic Ranking and Excellence (IREG) tarafından tüm dünyada sayısı 17.000 i aşkın üniversite üzerinde yapılan değerlendirmeler gös- 8
Yeni Edebiyat (4.484 m 2 ) - İletişim (8.635 m 2 ) Fakültesi termektedir ki bunlar arasında en üst konumdaki 200 üniversitenin bazı dikkati çeken özellikleri vardır : 1 İlk olarak bu üniversiteler bilimsel araştırmaya ağırlık veren kurumlardır. Hepsinin hem yıllık bütçeleri ve hem de araştırma bütçeleri dikkate değer ölçüde yüksektir. Yıllık bütçeleri ABD deki örneklerinde 2 milyar doların üstündedir. Tekstil Araştırmaları Binası (1.200 m 2 ) Öğrenci sayıları 25.000 civarındadır. Bu rakam araştırma faaliyetlerine kıyasla eğitim yükünün oldukça hafif kaldığının bir göstergesidir. Kuşkusuz üniversitelerin salt araştırma faaliyetleriyle ilgili ölçütlere göre sıralanması tartışmaya açıktır. Üniversitelerin yerel ve bölgesel etkilerinin de dikkate alınması gerekli ölçütlerdendir. Bu tür sıralamaların sosyal ve beşeri bilimleri nispeten daha az hesaba kattığı, hatta ihmal ettiği de bilinmektedir. Ayrıca ülkelerin üniversitelerden talepleri her yerde aynı değildir. Gelecekte üniversitelerin bu yönleriyle ilgili ölçütlerin de dikkate alınması mümkündür. Ancak bu günkü Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü (11.600 m 2 ) 9 1 Rankings and Accountability in Higher Education: Uses and Misuses, Edited by P. T. M. Marope, P. J. Wells and E. Hazelkorn, Unesco Publishing, 2013
koşullarda dünya üniversitelerinin büyük çoğunluğu stratejik kararlarında, dünya sıralamasındaki yerlerini yükseltme yoluna gitmektedirler. Nihayet zirvedeki üniversitelerin diğer bir özelliği aynı zamanda en eski üniversiteler olmalarıdır. Bunların hepsi de en az 200 yaşındadır. Bu durum üniversiteler bakımından; çocukluk ve gençlik çağını aşmış, akademik olgunluğa erişmiş, kurumsal kimliklerini tesis etmiş ve kurum kültürleri pekişmiş; kalıplar içinde hapsolmadan çağın meydan 10
okumalarıyla ve yeni sorunlarla başa çıkma kapasitesi gelişmiş üniversiteler olmaları demektir. Saygıdeğer Konuklar ve Değerli Meslektaşlarım Bu ders yılında üniversitemizin kuruluşunun 60. Yılını kutlayacağız. Ege Üniversitesi kuruluş felsefesini Türkiye Cumhuriyetinin temel politikasını oluşturan modernleşme ve çağdaş dünyayla bütünleşme çabalarında bulan bir kilometre taşıdır. TBMM de 20 Mayıs 1955 tarihinde kabul edilen bir yasayla kurulmuş bulunan Ege Üniversitesi Türkiye nin modernleşme ve yüksek öğretim serüveninde önemli bir dönemeçtir. Ege Üniversitesi bir tarihtir. Kurumsal kültüründe öne çıkan eşitlik ve dayanışma, özgürlük ve demokrasi, girişimcilik ve araştırıcılık, çağdaşlık ve modernlik, liyakat ve bilimsellik değerlerini toplumsal sorumluluk çerçevesinde hayata geçirme sürecini yansıtan bir tarihtir. Kurucu hocalarının hiç birinin artık hayatta olmadığı ve 2015 yılında 60. Kuruluş Yılını kutlayacak olan Ege Üniversitesi, dünyanın zirvedeki bazı üniversitelerine kıyasla göreceli olarak yeni olsa da çocukluk ve gençlik çağını aşmış, kurumsal kimliği ve kültürü oturmaya başlamış bir üniversitedir. Pek çok fakültemizde Ege Üniversitesi mezunu olarak akademik kariyerine başlayan ve bugün emekli olmuş hocalarımız vardır. Yine pek çok bölümde öğrencileriyle meslektaş olarak birlikte çalışan hocalarımız vardır. Emeği geçenleri bir kez daha minnet ve şükranla anıyorum. 11
Ege Üniversitesi, olayları yaşayan aktörlerin ve olayların tanıklarının güncel söylemlerine sığmayacak bir tarihe sahiptir ve bu anlamda Ege Üniversitesinin kolektif hafızasından söz etmek mümkün hale gelmiştir. Pek çok kurumumuz kendi tarihçesini yazma ihtiyacı duymakta ve kuruluşlarından bu yana kaydettikleri mesafeyi gösteren köşe taşlarını resmetme, zengin geçmişinin öykülerini derleyip toplama yoluna gitmektedir. 60. kuruluş yılımızı, üniversitemize yakışır bir olgunlukta kutlayacağız. Çeşitli fakülte ve yüksekokullarımızın temsilcilerinden oluşan Hazırlık Komitesi yaklaşık bir yıldan beri yapılacak etkinlikleri planlıyor. Gerçekleştirilmesi hedeflenen etkinliklerden bazıları özetle şu şekilde belirtilebilir: Bilimsel etkinlikler Kültürel etkinlikler; Üniversitelerimiz ve İzmir Sempozyumu, Ege de Basın Kongresi, Değerler Sempozyumu... vb Sanatsal etkinlikler: 60. Yıl Anı Heykeli Projesi, İzmir Devlet Opera ve Balesi ve İzmir Senfoni Orkestrası etkinlikleri, vb Tanıtım etkinlikleri: 60. Yılda Kadın Olmak, Engelsiz Ege adlı iki kısa film yarışması, 60. Yılda Anılarla Ege Üniversitesi nin Öyküsü, 60 Akademisyen 60 Fotoğraf, Ege nin 24 Saati başlıklı etkinlikler, vb Sportif etkinlikler: Beach Volley Turnuvası, Buz Hokeyi Yarışmaları, 60 ıncı Yıl Halk Koşusu, Yelken Yarışları, vb. 60. Yıl boyunca gerçekleştirilecek pek çok etkinliği, sırası geldikçe tek tek birlikte göreceğiz. 60 yıllık bir tarih... Tecrübe kimsenin elimizden alamayacağı bir hazineyse 60 yıllık geçmişiyle kayda değer bir akademik birikime ve kültürel zenginliğe sahip olan Ege Üniversitesi mensupları olarak bu mirasın bilincinde olmak ve kıymetini bilmek sorumluluğumuz vardır ve bizler bunun farkındayız. Değerli Konuklar Yükseköğretimin tüm dünyada küreselleşme sürecinden etkilendiği bilinmektedir. Günümüzde ulusal ölçekte konumu ne olursa olsun üniversiteler giderek artan bir ölçüde küresel platformda bir yer edinme, tüm alanlarda uluslararası rekabete girme ve diğer ülke kurumlarıyla işbirliği yapma yönüne gitmektedirler. Bu gelişmeler yükseköğ- 12
retimin küreselleşme eğilimine işaret etmektedir. Hemen her ülke küreselleşmenin baskısı altında yeni nitel ve nicel değerlendirme mekanizmaları aramaktadır. Küreselleşme hem karşı olanların ve hem de olmayanların gözünde, dünya ülkelerinin giderek daha yoğun ve daha derin bir şekilde karşılıklı bağımlılık içine girmesini ifade etmekte ve yükseköğretim sistemlerini, politikalarını ve kurumlarını dönüştürmektedir. Uluslararası ilişkiler yükseköğretimde 30 yıl önce bir kaygı teşkil etmezken günümüzde yükseköğretim kurumlarının günlük işleyişine nüfuz etmektedir. Erasmus, Bologna, Leonardo da Vinci ve benzeri mekanizmalar vasıtasıyla sınırlar üstü yükseköğretimin kapısı aralanmaktadır. Ege Üniversitesi bu gelişmelerin dışında kalmamıştır. 2013 yılında 3.kez Avrupa Birliği Komisyonu tarafından Diploma Eki Etiketi ile ödüllendirilmiştir. 2011 yılında yine aynı komisyon tarafından Avrupa genelinde toplam 40 üniversite ile birlikte 3 yıllık dönem için AKTS (ECTS) Etiketi Ödülünü almıştır. Ege Üniversitesi 2004 yılından bu güne kadar Erasmus Öğrenci Değişim Programını gerçekleştirmiştir. 10 yıllık süreçte toplam 3.800 değişim öğrencisi ile birincilik unvanına sahip olmuş bir üniversitedir. Bu yıl kullanacağı Erasmus bütçesi 1.644.250.- Euro dur. 26 Avrupa Ülkesinde 400 üniversite ile bu öğrenim hareketliliğini gerçekleştirmektedir. Ayrıca, dünyada 73 üniversite ile ikili işbirliği protokolü ve çift diploma programı vardır. 2012-2013 döneminde AB Bakanlığı tarafından açıklanan sonuçlara göre Ege Üniversitesi, Türkiye de en çok öğrenciyi yurt dışına gönderen üniversite olmuştur (Bu seneki rakamlar henüz açıklanmamıştır). Uzmanlara göre 2 araştırma ve eğitim, yeni dünyanın oluşumunda anahtar bir rol oynamaktadır; zira eğitim ve araştırma bilgileri, teknoloji transferini, sınırlar ötesi işbirliğini ve toplulukların işleyişini etkilemektedir. Yüksek öğretim kurumları küreselleşmenin hem konusu, hem de aktörleri arasında yer almaktadır. Araştırma üniversiteleri dünyaya açık metropollerle sıkı bir ilişki içinde bulunmaktadır. Bu metropoller aynı zamanda yüksek öğretime katılım oranının yüksek olduğu yerlerdir. Bu katılım küresel ekonomiden uzak ülke ve bölgelerde düşük kalmaktadır; ülkelerin rekabet düzeyi ve dünya ölçeğinde rekabet performansları arttıkça katılım da artmaktadır. 2 Simon Marginson et Marijk van der Wende, The new global landscape of nations and institutions, in Higher Education to 2030, Volume 2, Globalisation, Centre for Educational Research and Innovation, OECD, 2009, pp. 17-62 13
Ekonomik ve kültürel küreselleşme yüksek öğretim de yeni bir çığır açmıştır. Sınırötesi ilişkiler ve stratejiler, artık hükümetlerin ve süpervizyon kurumlarının, araştırma üniversitelerinin ve bazı eğitim kurumlarının kaygıları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Tarihte ilk kez, araştırma üniversiteleri tek bir küresel ağın parçası olabilmekte ve bu alanda ilk sıralarda bulunan üniversiteler, emsalsiz bir evrensel güce ve görünürlüğe kavuşmaktadır. Araştırma daha uluslararası hale gelmekte ve doktora öğrencileri ile öğretim üyeleri, ABD ye doğru ve AB içinde daha hareketli bir konumda bulunmaktadır. Pek çok ülkede hükümetler araştırma kapasitesini geliştirmeye yatırım yapmakta ve bu büyük ölçüde araştırma üniversitelerine daha çok kaynak ayrılması şeklinde kendini göstermektedir (Marginson et Van Der Wende, 2009). Ege Üniversitesi sürekli olarak vurguladığım üzere, Üniversite-Sanayi işbirliğinin geliştirilmesine büyük önem vermektedir. Nitekim teknolojinin ticarileşme sürecinin desteklenmesi, akademik araştırmalara lojistik destek sağlanması amacıyla TÜBİTAK tarafından TÜBİTAK 1513 Proje Çağrısı ile Türkiye üniversiteleri arasından seçilen ilk 10 üniversitedeki ara yüzlerden biri olarak desteklenmeye layık görülmüştür. EÜ EBİLTEM - Teknoloji Transfer Ofisi Üniversitemizi her geçen sene daha fazla proje, patent ve ticarileşen ürün ile buluşturmayı hedeflemektedir. EÜ EBİLTEM-Teknoloji Transfer Ofisi, yeni bir kurum olarak değil, edinilen birikimleri değerlendiren bir eş güdüm merkezi olarak; kurum içinde kurum yaratarak değil, kurum içinde sinerji oluşturarak; seçici ve kopuk değil, tüm oyunculara uzanan kurgusu ile sadece Ege Üniversitesi ne değil, diğer üniversitelere ve paydaşlara da çözüm üretme misyonuyla bölgemize hizmet vermektedir. Değerli Öğretim Elemanlarımız, Girişimcilerimiz ve Sanayicilerimiz, Son yıllarda büyük bir özenle hazırlıklarını sürdürdüğümüz Ege Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi nin kurulmasında önemli bir aşama kaydedilmiş ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın ilgili yazıları ve Bakanlar Kurulu onayı ile 10 Ağustos tarih ve 29084 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan kararıyla kuruluş aşaması tamamlanmıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgemizin ideege-tgb adıyla Kasım 2014 tarihi itibariyle faaliyetine başlaması planlanmaktadır. 14
Çalışma ilkeleri, Ege Bölgesi ndeki diğer oluşumlarla sinerji içinde: Birbirini tamamlayarak rekabet öncesi işbirliği gerçekleştirecek firmaların dâhil olduğu, üniversitenin araştırma deneyiminin, sanayi ile birleştirildiği sürdürülebilir Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi içerisinde, yaşam bilimleri ağırlıklı olmak üzere akademik ve endüstriyel girişimciliği destekleyerek, bölgesel ve ulusal düzlemde en yüksek katma değeri yaratma vizyonu ile çalışacak bir yapıda kurgulanmaktadır. Ege Üniversitesi nin sahip olduğu akademik ve teknik alt yapı ve zenginliklerinin oluşturduğu Ege Üniversitesi İnovasyon Ekosistemi ne, Ar-Ge niteliği taşıyan yenilikçi projeleriyle katma değer sağlayacak, iş planları kurgulanmış ve ticarileşme potansiyeli olan firmaların katılımı hedeflenmektedir. İzmir in değişen ekosistemi ideali ve ideege-tgb adı ile başta Yaşam Bilimleri alanı olmak üzere farklı sektörlerde yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarına ortam yaratması öngörülmektedir. 15
İdeEGE-TGB nin ilk proje çağrısı 17 Eylül - 17 Ekim 2014 tarihleri arasında açılmıştır. İlk etapta toplam 17 firmanın kabul edilebileceği 450 m 2 lik bir alanda 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu nun tanımlarına uygun nitelikte olan projeler değerlendirilerek belirlenecektir. Tüm öğretim elemanlarımızı, girişimcilerimizi ve sanayicilerimizi, yaratıcı ve yenilikçi projeleri ile İzmir in ve ülkemizin teknoloji düzeyini yükseltmek için İzmir in Değişen Ekosistemine katkıda bulunmaya davet ediyorum. Değerli Meslektaşlarım Günümüzde ülkelerarası işbirliği ve etkileşimin artmasıyla birlikte küresel yüksek öğretimden söz edilmektedir. Tanımı gereği küresel yüksek öğretim, ulusal sistemlerden daha açıktır ve büyük bir yenilik, işbirliği ve iş alanı imkânı sağlamaktadır. Pek çok üniversite, dünyayı bir satranç tahtası olarak alıp bu tahta üzerindeki konumlarını iyileştirmeye çalışmakta, ama aynı zamanda hem kurumsal kimliklerini ve hem de ilk misyonlarını korumaya çaba harcamaktadır. Ortak ulusal bir proje temeline oturmuş ve bu kültürle donatılmış olarak dünyayla bağlantılı bir şekilde çalışmak bugün her zamankinden daha çok önem taşımaktadır. Ancak ülkemizde olduğu gibi, pek çok ülkede üniversitelerin yasal statülerinin ve işleyiş kurallarının farklılığı; daha somut bir deyişle kamu, vakıf ve/veya özel sektör üniversitelerinin koşullarının ve amaçlarının benzer olmaması ulusal ve evrensel kriterlerin dikkate alındığı ortak bir yüksek öğretim politikasının belirlenmesini ve yürütülmesini neredeyse imkânsız kılmaktadır. Günümüzde kamu üniversiteleri az ya da çok oranda bir kriz içinde bulunmaktadır: Esasen tüm dünyada yüksek öğretim kamu otoritesinin işi olmakla birlikte, özellikle kamu araştırma üniversiteleri, özel araştırma üniversiteleri karşısında zemin kaybediyor. Finansman güçlükleri içinde bulunuyor. 16
Çoğu ülkede kamu üniversitesi niteliğindeki bazı üniversitelerin finansmanı kamu otoritesine bağlı, ama özel (Avustralya) ve/veya özel kurum (Hollanda) veya vakıf desteği niteliğindedir. Nitekim 3 : Özel yüksek öğretim kurumlarına kayıt oranları ülkeden ülkeye değişiyor: (İspanya ve Fransa da %10) Oysa, Polonya, ABD, Meksika da yaklaşık % 30; Japonya ve Kore de % 75. Bu oranlar OECD dışı ülkelerde de yüksek Türkiye de % 9 civarında 4. Ancak ön lisans, lisans ve lisans üstü eğitim, ikinci öğretim, açık öğretim ve uzaktan eğitim dahil olmak üzere hesaplandığında bu oran daha da düşmektedir. Nitekim yükseköğretim sistemimizde kayıtlı toplam 5.439.944 öğrencinin sadece 290.000 i vakıf üniversiteleri kapsamında yer almaktadır 5. Kamu ve özel sektör karşılaştırması sadece araştırma kurumları bakımından yapıldığında özel sektörün payı daha da düşük. Bu genel olarak özel üniversiteler araştırma faaliyetlerine yeterli kaynak ayırmıyor demektir. İleri teknoloji düzeyinde özel sektör çok zayıf görünüyor. Bunun tek istisnası %42 lik özel sektör payıyla ABD dir. Pek çok ülkede özel yüksek öğretim kurumları küçük boyutlu ve daha az çekici, kamu üniversiteleri ise cazibesini koruyor ve daha güvenilir görülüyor. Dünyada genel olarak yüksek öğretime ve üniversitelerde bilimsel araştırmaya kamu harcamaları artıyor. OECD ülkelerinde 1993 te kamu harcamaları içinde yüksek öğretimin yüzdesi ortalama % 0.2 iken 2005 te %3 düzeyinde görünüyor. Özetle pek çok bakımdan küreselleşmenin etkileri ABD ve dünyanın gerisinde aynı şekilde yaşanmamaktadır. 3 Stéphan Vincent-Lancrin, Finance and Provision in Higher Education: A Shift from Public to Private?, in Higher Education to 2030, Volume 2, Globalisation, pp. 259-284 4 Durmuş Günay ve Aslı Günay, 1933 ten günümüze Türk yükseköğretiminde niceliksel gelişmeler, Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, vol 1, n. 1, 2011, pp.1-22 5 Çetinsaya, G. (ed), Yüksek Öğretimde Kalite İçin, http://www.yok.gov.tr/html/kalite/index.html, erişim tarihi 17 Eylül 2014, s. 9 17
Değerli Konuklar Üniversite sadece bilgi ve teknoloji üretme merkezi değildir. Üniversiteler ister istemez içinde bulundukları topluma hizmet götürmekle de yükümlüdür. Üniversitelerin bu özelliği Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde daha da önem kazanmaktadır. Ege Üniversitesi bunun bilincinde olarak eğitimden sağlığa, yerel yönetimlerden kamu düzenine, sanayiden sosyal güvenliğe, adaletten toplum ve aile yaşamına kadar pek çok alanda topluma hizmet götürmektedir. Öte yandan her yıl binlerce öğrencinin katılımıyla sürdürülen sosyal sorumluluk projeleri de Ege Üniversitesi öğrencileri için topluma hizmet etmenin önemli bir kanalını oluşturmaktadır. Üniversitemiz öğrencilerine öncelikle herkesin her şeyden sorumlu olduğunu, kimsenin kendini kenara çekip diğerlerini eleştirme lüksüne sahip olmadığı bilincini kazandırmaya çalışmaktadır. Nitekim daha önceki yıllarda da olduğu gibi 2013-2014 yılında yaklaşık 8.000 öğrencimiz Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi kapsamında sosyal sorumluluk projeleri üretmiş ve girişimlerde bulunmuştur. Öğrencilerimiz kendi oluşturdukları ekipler halinde çevre ve ekolojik denge, yoksulluk ve adaletsizlik, çocuk suçluluğu ve alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, kreşler ve huzur evleri, eğitim ve gelir eşitsizliği gibi alanlarda sorumluluk almaktadır. Bu derslerin amacı, öğrencilerimizin sosyal sorumluluk bilincini geliştirmek, duyarlılıklarını artırmak, sorularına cevaplar arayarak ekip çalışması alışkanlığı kazanmalarını ve deneyimlerini gelecekte toplum yararına kullanmalarını sağlamaktır. Dayanışma duygularının giderek zayıfladığı, bireyciliğin giderek 18 İzmir Kent Koleji Mesleki Eğitim Kursu Protokolü Ekim 2014 Toplum için Teknik Eğitim ve Kadın İstihdamının Desteklenmesi Protokolü - Eylül 2014
yükselen değer haline geldiği günümüzde bu konuyu çok önemsiyoruz. Ders programlarımızdan, öğrencilerimizin kente ve topluma yönelik çok sayıda projeyi gerçekleştirmesinden son derece mutluyuz. Kıymetli Meslektaşlarım Akademik Dünyanın Saygıdeğer Temsilcileri Yaygın bir inanca göre akademisyenlerin daha gururlu, daha itibarlı, daha mutlu oldukları altın bir çağı vardı; bir huzur ortamında çalışıyorlardı. Zaman zaman pek çoğumuz bu tür düşüncelere kapılıyoruz. Ama uzmanların görüşü biraz farklı. Onlara göre bu bir mitos, ama haklılık payı hiç yok da değil. Son 30 yıldan beri bir kriz var üniversite öğretim elemanlarında; kendilerini gittikçe daha kuşatılmış hissediyorlar. Bu durum, yüksek öğretimin kitleselleşmesiyle ve daha genelde bilgi toplumuna geçişle ilgilidir. Üniversitelerden beklentiler değişiyor, bilginin niteliği ve toplumdaki rolü değişiyor ve sonuçta hem yüksek öğretim bünyesinde, hem de yüksek öğretimin çevresiyle karşılıklı ilişkilerindeki değişimler akademisyenleri etkiliyor. Neler gözleniyor 6 : Son yıllarda toplumda bilimin rolünün arttığı, bilgi toplumunun geliştiği ölçüde yüksek öğretimin sosyo-ekonomik statüsü düşüyor. Zira yüksek öğretim nicel olarak genişledikçe ve mali yükü arttıkça, yüksek düzeyde kalifiye eleman yetiştirmede zorluklarla karşılaşılıyor. Geçmişte üniversite mezunları konusunda yüksek öğretimden sağlanan kolektif yararlar öne çıkarılırken günümüzde bireysel yararlar öne çıkarılıyor. Bilimsel bilginin ve uzmanlığın önem kazanmasına paralel olarak, yüksek öğretim ve akademisyenlik, bilimsel bilginin ve teknolojinin üretiminde sınırlı ve merkezi rolünü yitiriyor. Yüksek öğretim alanının genişlemesi ve çeşitlenmesi, akademisyenlik mesleğinde de bir çeşitlenmeye ve sayıca artışa yol açmıştır. OECD ülkelerinde son 20 yılda tam zamanlı araştırmacı sayısı %127 artmıştır. Ancak bu artış pek çok alanda kontrolsüz bir şekilde gerçekleşmiş ve kalite düzeyinde bir azalma gözlenmiştir. Örneğin son 10 yılda Almanya, Avusturya ve Hollanda da artış oranı daha düşük; Finlandiya, Fransa ve İsveç te daha yüksek olmuştur. 6 Jürgen Enders ve Christine Musselin, Back to the Future? The Academic Professions in the 21st Century, in Higher Education to 2030, Volume 1, Demography, Centre for Educational Research and Innovation, OECD publishing, 2009, pp. 125-150 19
Akademisyenlerin sayıca ve akademik yükseliş bakımından hızlı bir şekilde artışı sonuç olarak akademisyen yaş ortalamasının artmasını doğurmuş ve akademisyen topluluğunun dikkati çeken bir ölçüde yaşlandığı görülmüştür. Yaklaşık bir hesapla 35 ve daha az yaştaki akademisyenlerin oranı OECD ülkelerinde % 10 civarındadır. Buna karşılık özellikle bazı Avrupa ülkelerinde profesörlüğe yükselişin uzun bir döneme yayılması, genç araştırmacıların ülke dışına çıkması gibi olumsuz bir sonuç doğurmuştur. Gençler eskisine oranla daha hızla yükselmekle birlikte, bu süreci uzun bulmaları nedeniyle görece bir yoksunluk duygusuna kapılmaktadır Akademisyenlerin ücretlerinin diğer mesleklere kıyasla daha az artışı, pek çok ülkede akademisyenliğin çekiciliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Ülkeler arasındaki ücret farkları genç akademisyenleri yeni görev arayışlarına sevk ederken mesleğin stabilitesini azaltmıştır. Akademisyenler arası formasyon ve kalite farkları pek çok ülkeyi akademisyenlerin değerlendirilmesi pratiklerine sevk etmiştir. Bu ülkelerde her akademisyenin periyodik olarak değerlendirilmesini öngören kurallar belirlenmiş ve değerlendirme kurumları tesis edilmiştir. 20 Merkezi Ameliyathaneler Cerrahi Bloğu (40.000 m 2 )
Birikimin Temsilcisi Sevgili Öğretim Elemanı Arkadaşlarım Ancak, tüm sorunlarımıza rağmen her zaman şuna inandım: Bir üniversite laboratuvarlar, tesisler, derslikler, salonlar, binalar ve ekipmanlarla olmaktan önce akademisyenlerle ve deneyimle var olur. Sizler Ege Üniversitenin olmazsa olmazlarısınız. Üniversitemizin misyonunu yerine getirmesi bakımından en büyük pay sizlerindir. Bugüne kadar yapmış olduğunuz ve yapmaya devam edeceğinizi çok iyi bildiğim özverili çalışmalarınız ve emekleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kurumumuz adına başarılarınızın devamlı olmasını diliyorum. Değişimin Anahtarı Sevgili Öğrencilerim, Öncelikle ülkenin dört köşesinden gelerek aramıza yeni katılan 11.245 öğrencime hoş geldiniz diyorum. Orta öğretim yıllarının geride kaldığı ve üniversite yıllarının başladığı günlerdesiniz. Kendinizi belki de, uzun antrenmanlardan sonra sahaya ilk kez çıkıyor gibi hissediyorsunuz. Kolay değil. Başarmak için çok çalıştınız ve pek çok kişiyle yarışarak kazandınız. Üniversite yıllarında, lisedekinden farklı bir yaşantınız olacak. Daha özgür, ama aynı zamanda daha sorumlu olacaksınız. Artık yavaş yavaş kendiniz sorumluluk almaya başlayacaksınız. Karar vermeniz, planlamanız, seçmeniz gerekecek. Şimdi sıra sizde. Arzu ve beklentileriniz, tutum ve görüşleriniz, inanç ve değerleriniz, izlenim ve temsilleriniz yaşamın, toplumun ve üniversitenin koşulları ve güçlüklerinde bir bir sınanacak. Üniversite belki de bazılarınız için hayal kırıklığı, bazılarınız için umduğundan daha güzel bir ortam olacak. Ege Üniversitesinin sizin için benimsediğiniz bir eğitim yuvası, özdeşleştiğiniz bir kimlik çerçevesi, kendinizi bulduğunuz ve geliştirdiğiniz bir entelektüel platform, evrensel standartlarda bilgi ve beceriler kazandığınız bir akademik dünya olmasını dilerim. Ege Üniversitesi Ailesine Yeni Katılan Öğrencilerimizin Değerli Aileleri, Bize emanet ettiğiniz çocuklarınızın iyi yetişmesi için elimizden geleni yaptığımızdan ve yapmaya devam edeceğimizden emin olmanızı söylemek isterim. Ege Üniversitesi eğitim - öğretim ve araştırma hedeflerini gerçekleştirirken öğrencilerinin bu atmosferde kültür, sanat ve sporla desteklenmesini, toplumsal duyarlılıkta yetişmesini ve birlikte 21
öğrenme - öğretme ilkesini benimsemesini de ilke edinmiştir. Üniversite yönetimi olarak, öğrencilerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını yakından izlemeye önem vermekteyiz. Bu konuda öğrencilerin kendi seçtikleri temsilcileri vasıtasıyla yönetime her an ulaşma kanalları kurulmuş, ilgili konularda kurullara katılımları sağlanmış ve bu sistem etkin bir şekilde işler hale getirilmiştir. Bu sayede öğrenci sorunlarının yönetime ulaştırılması ve ortak çözümler aranması mümkün olmaktadır. Öte yandan öğrencilerimizin çeşitli sorunlarını ve üniversitemize ilişkin görüşlerini belirli aralıklarla anketler yoluyla soruyor ve onları dikkate alıyoruz. Merak etmeyiniz, genel olarak öğrencilerimizin üniversitemiz ve bölümlerinden memnuniyet düzeylerinin yüksek olduğunu gözlüyor ve bundan da kıvanç duyuyoruz. Ege Üniversitesinin Topluma Armağanı Yeni Mezunlarımız, Ege Üniversitesinde kazandığınız formasyon ve değerler ile başladığınız hayatta başarılar diliyorum. İş dünyasında kendi formasyonlarınıza ve ideallerinize uygun işler bulmanızı ümit ederim. Artık üniversitenin gelişme ve yetişmenizi amaç edinen nispeten özgür ortamından çıkarak yaşamın göreceli zorluklarla dolu engebeli yollarına giriyorsunuz. Unutmayınız ki, üniversitenin öncelikleri, yaşamın ve insanların öncelikleriyle her zaman çakışmıyor. Üniversitenin öncelikleri, öğrencilerin kendi branşlarındaki formasyonu hakkıyla kazanmaları, evrensel ölçekte geçerli bilgi edinmeleri, akademik dünyanın ve bilimin değerleriyle yaklaşımlarını benimsemeleridir. Ama bunlar herkes için her zaman yaşamın öncelikleri olmamaktadır. Şunu daima hatırda tutunuz ki, ideal ile gerçek arasında daima bir fark olacaktır. İdeal ile gerçek arasındaki farkı olabildiğince azaltmanın kolay olmadığını, çok çalışmak zorunda olduğumuzu bilmeliyiz. İnanıyorum ki, hocalarınızın verdiği emek ve kendi çabalarınız sonucu hak ettiğiniz formasyonu kazandınız. Eğitimden sağlığa, sanayiden ticarete, tarımdan inşaata, adaletten kamu yönetimine, kültürden sanat ve spora kadar çok çeşitli sektörler, sizlerin hizmetinizi ve katkılarınızı bekliyor. Sizden beklenenleri bir Ege Üniversiteli olarak en iyi şekilde yerine getireceğiniz inancıyla, hepinize başarı, sağlık ve mutluluklar diliyorum. 22