BÖLÜM İŞ HUKUKU İÇİNDEKİLER HEDEFLER SENDİKALAR HUKUKU. Prof. Dr. Fahrettin KORKMAZ

Benzer belgeler
SENDİKA ÜYELİĞİNİN KAZANILMASI VE SONA ERMESİ İLE ÜYELİK AİDATININ TAHSİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Toplu İş Hukuku. Sendikaların Faaliyetleri Sendikaların Sona Ermesi. Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ

TÜRK TOPLU İŞ HUKUKUNDA YENİ GELİŞMELER MERKEZ VE ŞUBE YÖNETİCİLERİ EĞİTİMİ,HARB-İŞ YALOVA DOÇ.DR. İBRAHİM AYDINLI

SENDİKALAR KANUNU (TASLAK METİN)

Yönetmeliğin İşyerinin girdiği işkolunun belirlenmesi başlıklı 4 üncü maddesinde,

KANUN. Kanun No Kabul Tarihi: 18/10/2012 BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Tanımlar

Kanun No Kabul Tarihi: 18/10/2012 BİRİNCİ BÖLÜM

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU. Kanun No : 6356 R.Gazete Tarihi : Kabul Tarihi : R.

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU YAYIMLANDI

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

Kanun No Kabul Tarihi: 18/10/2012

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

7 Kasım 2012 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : KANUN

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

Kanun No Kabul Tarihi: 18/10/2012

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU İLGİLİ YÖNETMELİKLER

6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

6356 SAYILI SENDİKALAR, TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GREV VE LOKAVT KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 7 Kasım 2012 ÇARŞAMBA KANUN

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU Kanun Numarası : 6356 Kabul Tarihi : 18/10/2012 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 7/11/2012 Sayı : 28460

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

1. Basım Ağustos 2017 ISBN:

SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU

6(1'Ą.$/$5,.21)('(5$6< SAYILI 6(1'Ą.$/$5

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİ İLE GREV OYLAMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı: /28792 BİRİNCİ BÖLÜM

Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarı Taslağı (Bakanlar Kurulunda İmzada Olan Taslak) TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM AMAÇ VE TANIMLAR

İÇİNDEKİLER BİREYSEL İŞ HUKUKU İŞ HUKUKUNUN GENEL TANIMI. İkinci Bölüm BİRİNCİ KISIM 1. İŞ KANUNUN KAPSAMI Birinci Bölüm

6356 SAYILI KANUN KAPSAMINDA SENDİKAL GÜVENCELER

SENDİKA KURMA HAKKI SENDİKAL HAKLARIN KULLANILMASININ ENGELLENMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM AMAÇ VE TANIMLAR

GSG Hukuk Aylık İş Hukuku Bülteni Sayı -10

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

Toplu İş Sözleşmesi yasalaştı

SENDİKA VE KONFEDERASYONLARIN DENETİM ESASLARI VE TUTACAKLARI DEFTERLER İLE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ

KOOPERATİFLER KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

alt işveren işçilerinin ücret ve sosyal haklarında, toplu iş sözleşmesine bağlı olarak meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye alt işveren

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

SENDİKA VE KONFEDERASYONLARIN DENETİM ESASLARI VE TUTACAKLARI DEFTERLER İLE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ SİCİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

İŞ GÜVENCESİ TAZMİNATI ÖDENMESİ HALİNDE KAZANÇ TESPİTİ NASIL YAPILIR?

İŞVERENLERİN İŞSİZLİK SİGORTASI İLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE BU YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEDİKLERİ TAKDİRDE KARŞILAŞACAKLARI İDARİ PARA CEZALARI

TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Tanımlar

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK. /25

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

ÖZ GIDA-İŞ. e-devlet. İşçi Sendikaları Üyelik İşlemleri. Öz Tütün, Müskirat, Gıda Sanayi Yardımcı işçileri sendikası

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /19 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15387 Karar No. 2014/16184 Tarihi:

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

İŞ HUKUKUNDA UZMAN ARABULUCULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi

TANIMLAR EŞİT DAVRANMA İLKESİ İŞYERİNİN VEYA BİR BÖLÜMÜNÜN DEVRİ FESHİN GEÇERLİ SEBEBE DAYANDIRILMASI

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dersi Final Sınavı Cevap Anahtarı İkinci Öğretim Öğrencileri ( )

21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58 inci maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

SENDİKAL GÜVENCELER I. SENDİKA ÜEYLİĞİ GÜVENCESİ 1. A) Sendika Üyeliğinin Güvenceye Bağlandığı Aşamalar 1

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. / S.STSK/25

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KURULLARI HAKKINDA TÜZÜK


MADDE 48 (1) Öğretmenler, aynı eğitim kurumunda adaylık dâhil toplamda en fazla 8 yıl görev yapabilir.

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

İŞVERENLERİN İŞÇİ İSTEMLERİNİ ÇALIŞMA DAİRESİ NE BİLDİRMELERİ TÜZÜĞÜ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ İKİNCİ ÖĞRETİM İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Büyükşehir Belediyesinin Organları

İŞE İADE DAVASI AÇMA ŞARTLARI ERYİĞİT HUKUK BÜROSU/ANKARA. Stj. Av. Müge BOSTAN

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. / S. STSK/9

Taşeron İşçi Hakları (4857 S.K. ve 5510 S.K.) Konulu Hizmet İçi Eğitim ÖN TEST

Yenicami Mah. Milas Asfaltı Üzeri SAYIN ÜYEMİZ ; P.K SÖKE. Sayı : 2017 / 245 Tarih: Konu: Borsamız Organ Seçimleri.

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm GENEL BELGİLER

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

İş Sözleşmesi (MADDE 8) Deneme Süreli İş Sözleşmesi (MADDE 15) İŞ SÖZLEŞMESİ TÜRLERİ

Transkript:

HEDEFLER İÇİNDEKİLER SENDİKALAR HUKUKU Sendikaların Tanımı ve Unsurları Sendikaların Kuruluşu Sendikalara Üyelik ve Sendikaların Faaliyetleri Sendikaların Faaliyetlerinin Durdurulması Sendikaların Sona Ermesi İŞ HUKUKU Prof. Dr. Fahrettin KORKMAZ Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Sendikaların kuruluşu ve sona ermesi hakkında bilgi sahibi olabilecek, Sendikaların faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olabilecek, Sendika yöneticilerinin, üyelerininin ve iş yeri sendika temsilcilerinin güvencelerini kavrayabilecek, Sendikalara üyelik ve üyelik hak ve yükümlülükleri hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz, BÖLÜM 13

GİRİŞ Çalışan ve çalıştıran arasındaki iş ilişkisi, sadece işçi ile işveren arasında kurulan bağdan ibaret değildir. Çalışma hayatında mesleki çıkar topluluklarının çoğu kez etkisinin olduğu görülmektedir. Bu bakımdan toplu iş hukukunu incelerken öncelikle bu mesleki teşekküller üzerinde durmamız ve bilahare toplu iş sözleşmesi meselesini ele alıp incelememiz yerinde olacaktır. Aralarında çıkar ilişkisi bulunanlar; çıkarlarını korumak, karşılıklı yardımlaşmak, mesleki örf ve adetleri öğrenmek ve korumak maksadıyla tarih boyunca çeşitli topluluk ve dernekler kurmuşlardır. Özellikle 19.yüzyıldan itibaren sanayinin gelişme göstermesi, işçilerin ve işverenlerin teşkilatlanmasını zorunlu kılmıştır. SENDİKALAR HUKUKU Tarihi Seyri İçinde Sendikalar Ülkemizde bu anlamda kurulan ilk teşkilat, "Ameleperver Cemiyeti dir. Bu teşkilat, 1871 tarihinde kurulmuştur. Ülkemizde bu anlamda kurulan ilk teşkilat, "Ameleperver Cemiyeti dir. Bu teşkilat, 1871 tarihinde kurulmuştur. Daha sonra 1895'te kurulan ilk Osmanlı Amele Cemiyeti, İstibdat İdaresince bir yıl kapatılmış, 1901-1902 yıllarında yeniden faaliyete geçmiştir. İkinci Meşrutiyetin ilanına kadar cemiyetlerle ilgili bir kanuna rastlanmamaktadır. İlk olarak, 1909 yılında birbirini izleyen grevler üzerine çıkarılan Tatil-i Eşgal Kanunu sendikaların sözünü etmiş ve "umumi hizmet" gören müesseselerde sendika kurulmasını yasaklayan ve cezalandıran hükümler koymuştur. Aynı yıl çıkarılan Cemiyetler Kanunu ise, esas itibarıyle cemiyet kurmada serbestlik getirmiştir. 1924 Anayasası, dernek kurma hakkını açıkça tanımıştır. Bu hükme dayanarak ülke genelinde çok sayıda dernek ve birlik kurulmuştur. Ancak, 1925 'te çıkarılan Takriri Sükûn Kanunu, dernek ve birliklere faaliyet olanağı vermemiş, muhalif davranışları susturmuştur. Daha sonra 1935'li yıllarda hükümet güdümünde işçi ve esnaf birlikleri kurulmuştur. Bu birlik ve derneklerin isteneni vermemesi ve aydın kesimden yoğun tepkiler gelmesi sonucunda 1938 yılında çıkarılan Cemiyetler Kanunu ile cemaat, ırk, cins ve sınıf esasına veya adına dayanan cemiyetler kurulamayacağı hükmü getirilerek sendikalaşma hakkı ortadan kaldırılmıştır. 1946 yılında,1938 tarihli Cemiyetler Kanunu değiştirilerek cemiyetlerin kurulmasında serbestlik esası kabul edilmiş, "Aile, cemaat, ırk, cins ve sınıf esasına veya adına dayanan cemiyetler kurulmaz." hükmündeki "sınıf" sözcüğü kaldırılmış ve 1947 yılında 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkındaki Kanun çıkarılmıştır. 1952 yılında Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) kurulmuştur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

1961 Anayasası ise, işçilere sadece sendika özgürlüğü vermekle kalmamış, aynı zamanda işçilerin iktisadi ve sosyal haklarını geliştirmelerini sağlayan toplu sözleşme ve grev haklarını da tanımıştır. Anayasada yer alan bu düzenleme doğrultusunda 5018 sayılı Kanun un yerini alan 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile bunun tamamlayıcısı olan 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu nun 1963 yılında aynı zamanda yürürlüğe sokulmasıyla işçilerin haklarını en iyi biçimde alabilmelerine imkân sağlanmıştır. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa göre sendika; işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için en az yedi işçinin veya işverenin bir araya gelerek bir iş kolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe haiz kuruluşlardır. Bugün Türk sendikacılığını organize eden kanunlardan biri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu dur. Bu kanunun bazı maddeleri; 1983, 1984, 1986, 1988 ve 1995 yıllarında değiştirilmiş ve en son olarak da 07.11.2012 tarihi itibarıyle 6356 tarihli Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla yapılan düzenlemeler, ILO Sözleşmeleri ve Avrupa Birliği Mevzuatları doğrultusunda yapılmıştır. Bu anayasal ve yasal kurallara istinaden çıkarılan 6356 sayılı yasa, hem şekil ve hem de içerik bakımından önceki yasalardan önemli farklılıklar göstermektedir. Türkiye de kurulan işveren sendikaları ise, işçi sendikalarından daha sonra faaliyete geçmiştir. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu 1962 yılında kurulmuştur. Sendikanın Tanımı ve Unsurları Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa göre sendika; işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için en az yedi işçinin veya işverenin bir araya gelerek bir iş kolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe haiz kuruluşlardır. Bu tanım hem işveren ve hem de işçi sendikaları için ortak bir nitelik taşımakla birlikte, işçiler tarafından kurulan sendikalar işçi sendikaları, işverenler tarafından kurulan sendikalarda ise işveren sendikası olarak tanımlanmaktadır. Yukarıdaki tanımdan hareketle sendikanın unsurlarını şöyle sıralamak mümkündür: Ortak amaç Anayasanın 51. maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ndan yararlanarak işçi veya işveren kuruluşunun, işçilerin ve işverenlerin, çalışma ilişkilerinde, kendi aralarındaki ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek amacıyla kurulacağı söylenebilecektir. Sendikaların faaliyetleri, çalışma ilişkileri ile sınırlıdır. Amaçları dışında faaliyette Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

bulunamazlar. Bu bakımdan sendikaların ticaret yapmaları ve kar dağıtmaları kanunen yasaklanmıştır. Kurulma serbestliği Anayasada ve Kanunda belirtilen, önceden izin almaksızın sendika kurabilmekten kurulma serbestliğini anlamak gerekmektedir. Ayrıca, bunun sonucu olarak sendika ve üst kuruluş kurmanın ihtiyari olup kimsenin buna zorlanamayacağını söyleyebiliriz. Sendikalar, bu nitelikleri itibarıyle barolar ile sanayi ve ticaret odaları gibi kamu meslek kuruluşlarından ayrılırlar. Bağımsızlık İşçi ve işveren kuruluşları birbirlerinden bağımsız olarak sendika kurabilmektedirler. İşçinin kurduğu sendikaya işveren, işverenin kurduğu sendikaya da işçi üye olamayacaktır. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesinin 4. maddesinde ve ekli cetvelde iş kolu sayısının 20 olarak belirlendiği görülmektedir. Sendikaların İşkolu Esasına Göre Kurulmaları Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 4. maddesinde ve ekli cetvelde iş kolu sayısının 20 olarak belirlendiği görülmektedir. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 3. maddesine göre kurulacak işveren sendikalarının da iş kolu esasına göre ve o iş kolunda faaliyet gösteren en az yedi işveren tarafından kurulması gereklidir. İş yerinin gireceği iş kolu, o iş yerinde yapılan esas işe göre belirlenecek olup esas işe bağlı olan yardımcı işlerde asıl işin dâhil olduğu iş kolundan sayılmaktadır. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 5. maddesine göre, iş kolu tespitleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılmakta olup resmî Gazetede yayınlanan bu kararlara karşı yayım tarihinden itibaren 15 gün içinde iş mahkemesinde dava açılabilmektedir. Sendikaların Kuruluşu 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, işçi sendikalarının Türkiye çapında faaliyette bulunması amacıyla bir iş kolundaki iş yerlerinde çalışan işçiler tarafından kurulabilmesini öngörmüştür. Burada öngörülen amaç, her hâlde sendikanın iş koluna giren tüm işlerde faaliyette bulunmak üzere kurulmasıdır. İşçi sendikaları iş yeri esasına göre kurulamaz. Kanun, bu kuralı koymakla güçlü sendikacılığı egemen kılmayı amaçlamıştır. Bir işçi sendikasının Türkiye çapında faaliyette bulunmak üzere kurulabilmesi hükmünün doğurduğu başka bir sonuç da bu konuda ayrıca bir Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

düzenleme yapılmış olmamakla birlikte, yerel ve bölgesel sendikaların kurulmasının engellenmiş olmasında kendisini göstermektedir. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 2 ve 3. maddesine göre; işçi sendikası kurmak için işçi niteliğine, işveren sendikası için ise işveren niteliğine sahip olmanın yanında 6. maddede yer alan Fiil ehliyetine sahip olmaları, sendikaların kurulacağı iş kolunda fiilen çalışır olmaları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama ve kaçakçılık suçlarından birinden mahkumiyeti bulunmamaları gerekir. Sendika kurucuları, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 7. maddesinde yer alan şartlara riayetle hazırladıkları tüzüğü ve diğer gerekli belgelerini sendika merkezinin bulunacağı ilin valiliğine vermek suretiyle tüzel kişiliği kazanmış olurlar. Sendika kurucusu olma bakımından esasen işçi sendikası ile işveren sendikası arasında bir fark yoktur. Ancak işverenin tüzel kişi olması hâli için, özel bir düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre; sendika kurucusunun tüzel kişi olması durumunda, tüzel kişiyi temsil eden gerçek kişi için, yukarıdaki şartlar aranacaktır. Konfederasyonun tanımı, sadece kuruluş koşullarını oluşturmaktadır. Bu hükme göre, konfederasyon, değişik iş kollarında en az beş sendikanın bir araya gelmesi suretiyle kurulur. Sendikaların Kuruluş Şekli Sendika kurucuları, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 7. maddesinde yer alan şartlara riayetle hazırladıkları tüzüğü ve diğer gerekli belgelerini sendika merkezinin bulunacağı ilin valiliğine vermek suretiyle tüzel kişiliği kazanmış olurlar. Valilikler, kurulan kuruluşu, sadece tescil ve kayıtla görevli bulunmaktadır. Valilikler, tüzük ve belgeleri inceler eksiklik bulunması, kuruluş koşullarının gerçekleşmediğinin anlaşılması hâlinde, bu eksikliklerin bir ay içerisinde giderilmesini kuruluştan isteyebilirler. Verilen süre içerisinde kanuna aykırılık veya eksikliğin giderilmemesi hâlinde, Bakanlığın veya valiliğin başvurusu üzerine kuruluşun bulunduğu yerdeki iş mahkemesi, gerekli gördüğü takdirde kurucuları dinleyerek üç iş günü içerisinde kuruluşun faaliyetlerinin durdurulmasına karar verebileceği gibi aykırılığın giderilmesi için altmış günlük bir süre de verebilir (STİSK m.7/3). Verilen süre zarfında kuruluş, eksiklikleri ve kanuna aykırılıkları giderdiği takdirde, mahkeme durdurma kararını kaldırır aksi takdirde mahkeme, kuruluşun kapatılmasına karar verebilir (STİSK m.7/4). Sendika tüzel kişilik kazanmasını müteakip vali, tüzük ve kurucular listesini on beş gün içinde Bakanlığa gönderecektir. Kanunun 7/2. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, valilik tarafından gönderilen tüzük ve kurucular listesi, Bakanlıkça on beş gün içerisinde internet sitesinde ilan edilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Bu şekilde kurulan mesleki teşekküller, tüzel kişiliğin kazanılmasından başlayarak altı ay içinde ilk genel kurul toplantısını yapmak zorundadırlar. Sendikaların Organları Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 9.maddesine göre sendikaların zorunlu organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruludur. Sendikalar bu zorunlu organlar dışında isteğe bağlı olarak başka organlarda kurabilmektedirler. İsteğe bağlı olarak kurulan bu organların görev ve yetkilerinin sendika tüzüğünde yer alması gerekmekte olup zorunlu organların görevlerinin bir kısmı dahi olsa bu organlara devredilemez (STİSK m.9/2). Genel Kurul Sendika ve konfederasyonun ilk genel kurulu, tüzel kişiliğin kazanılmasından itibaren altı ay içerisinde, şubelerin genel kurulu ise kuruluş tarihinden başlayarak altı ay içerisinde yapılır. Olağan genel kurul ise en geç dört yılda bir toplanır. Olağan genel kurul, yönetim kurulunun çağrısı üzerine yapılır. Olağan genel kurul ise en geç dört yılda bir toplanır. Sendika olağanüstü genel kurulu ise, yönetim veya denetleme kurulu veyahut üyelerin 1/5 inin yazılı isteği üzerine altmış gün içinde yazılı listedeki konuları görüşmek üzere toplanır. Olağan genel kurulun toplanacağı tarihe altı aydan az bir süre kalmışsa olağanüstü genel kurala gidilemez (STİSK m.12/4). Toplantı nisabı, üye tam sayısının salt çoğunluğudur. Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı da belirlenebilir. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamadığında ikinci toplantı en çok on beş gün sonraya bırakılır. Bu toplantıya katılanların sayısı, üye ve delege sayısının 1/3 ünden az olamaz. Karar nisabı ise, toplantıya katılan üye veya delege sayısının salt çoğunluğudur. Ancak bu sayı, üye ve delege tam sayısının 1/4 ünden az olamaz. Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı belirlenmemişse; tüzük değişikliği, fesih, birleşme, katılma, üst kuruluşun veya uluslararası kuruluşun kurucusu olma, üst kuruluşlara veya uluslararası kuruluşlara üyelik ve üyelikten çekilme hâllerinde karar yeter sayısı, üye ve delege tam sayısının salt çoğunluğudur. Delegelerin ve üyelerin toplantıya katılmaları ve oy kullanmaları engellenemez (STİSK m. 13/1.2). Genel kurullarda yapılacak seçimler; yargı gözetimi altında serbest, eşit, gizli oy ve açık tasnif ve tüzükte yer alan hükümlere göre yapılır (STİSK m. 14/1). Bakanlık, kanun ve tüzükte yer alan hükümlere aykırı olarak seçimin yapılması durumunda genel kurulun iptali için, genel kurul toplantı tarihinden itibaren bir ay içiresinde dava açabilir. Dava, basit yargılama usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır; temyiz hâlinde, Yargıtay ca on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır. İptale karar verilmesi hâlinde mahkeme, genel kurulu en Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

kısa zamanda toplamak, seçimleri yapmak ve yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar sendika konfederasyonu yönetmekle görevli olmak üzere bir veya üç kayyum tayin eder ve görev sürelerini belirler (STİSK m. 15/2 ve 3). Genel Kurulun Görevleri Sendikaların genel kurul dışındaki zorunlu organları; yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruludur. Sendikaların genel kurul dışındaki zorunlu organları en az üç en çok dokuz üyeden, konfederasyonların yönetim kurulları en az beş en çok yirmi iki üyeden, şubelerin genel kurul dışındaki organları ise en az üç en çok beş üyeden oluşur. Genel kurulun görevleri arasında; organların seçimi, tüzük değişikliği, yönetim ve denetleme kurulu ve mali müşavir raporlarının görüşülmesi, yönetim ve denetleme kurulunun ibrası, yönetim kurulunca hazırlanan bütçenin görüşülüp aynen veya değiştirilerek kabulü, gerekli taşınmaz malların satın alınması veya mevcut taşınmaz malların satılması hakkında yönetim kuruluna yetki verilmesi, üst kuruluşlara üye olma veya üyelikten çekilme, kuruluşun feshi, mevzuat veya tüzüklerinde genel kurulca yapılması belirtilen başkaca işlemleri yerine getirme ve başka bir organa bırakılmamış konuları karara bağlama bulunmaktadır. Genel Kurul Dışındaki Zorunlu Organlar Sendikaların genel kurul dışındaki zorunlu organları; yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruludur. Sendikaların genel kurul dışındaki zorunlu organları, en az üç en çok dokuz üyeden, konfederasyonların yönetim kurulları en az beş en çok yirmi iki üyeden, şubelerin genel kurul dışındaki organları ise, en az üç en çok beş üyeden oluşur. Bu organlar için genel kurulda asıl üye kadar yedek üye de seçilecektir (STİSK m. 9/1). Sendikaların genel kurul dışındaki zorunlu organlarına seçilecek adayların sendika kurucularında aranan şartlara haiz olmaları gerekir. Bu koşulları yerine getirmedikleri hâlde, seçilen adayların ilgili valiliğin başvurusu üzerine mahkeme tarafından görevine kesin olarak son verilir (STİSK m.9/3). Sendika ve Konfederasyonların toplantı yeter sayısı, tüzükte daha yüksek bir oran belirlenmediği takdirde, kurul üye sayısının salt çoğunluğudur. Karar yeter sayısı ise toplantıyla katılanların salt çoğunluğudur (STİSK m. 9/son). Oyların eşitliği durumunda başkanın katıldığı taraf çoğunlukta sayılır. Sendikaların yöneticisi, sendika yönetim kuruludur. Denetleme kurulların yöneticilik vasfı bulunmamaktadır (STİSK m.2/1-i). Sendika yönetim kurulları; sendika ve konfederasyonu temsil etmek, gerekli görülen konularda yönetim kurulu üyelerinden bir veya birkaçını görevlendirmek, sendika ve konfederasyonun idare etmek, gelir ve gider hesaplarının çıkarmak ve genel kurulun verdiği diğer görevleri yapmakla yükümlüdürler. Sendika disiplin kurulu ise, üyelerini genel kurul adına denetlemekle yükümlü olan kuruldur. Sendika üyelerinin sendika mevzuatına göre hareket edip etmediklerini sendika genel kurulu adına inceleyen, soruşturan ve denetleyen Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

kuruldur. Sendika disiplin kurulları en az üç, en fazla dokuz, konfederasyonlarda ise en az beş, en çok 22 kişiden oluşur. Bu kanuni bir zorunluluktur (STİSK m. 8/f). Sendika Yöneticiliğinin Teminatı ve Muhtevası Sendika yöneticileri, bu görevlerini ifa ederken karşılaşacakları muhtemel olumsuzluklardan dolayı yasa tarafından güvence altına almışlardır. Yöneticilik görevi sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, girip de yeniden seçilmemek veya kendi isteği ile çekilmek sebeplerinden herhangi birisiyle sona ermesi hâlinde, bu tarihten itibaren bir ay içerisinde işe başlatılmak üzere işverene başvurabilecektir. Bu bakımdan kanunda yer aldığı üzere sendika yöneticiliği, yöneticinin seçime girmemek, girip de kazanamamak, kendi isteği ile ayrılmak dışında başka bir nedenle sona eren yöneticinin başvurması hâlinde de işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Ödenecek tazminat hesabında, o iş yerindeki çalışma süreleri dikkate alınarak fesih anındaki emsaller için geçerli olan ücret ve diğer haklar esas alınır. Ayrıca, işçinin iş kanunundan doğan hakları saklıdır (STİSK m.23/3). Yasanın 23. maddesinde, işçi kuruluşunda yönetici olduğu için çalıştığı iş yerinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi askıda kalmaktadır. Bunun anlamı, yönetici isterse işten ayrıldığı tarihte iş sözleşmesini bildirim süresine uymaksızın veya sözleşme süresinin bitimini beklemeksizin fesheder ve kıdem tazminatına hak kazanır. Yönetici, yöneticilik süresi içerisinde iş sözleşmesini feshederse, kıdem tazminatı fesih tahindeki emsal işçi üzerinden hesaplanır (STİSK m.23/1). Yöneticilik görevi sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, girip de yeniden seçilmemek veya kendi isteği ile çekilmek sebeplerinden herhangi birisiyle sona ermesi hâlinde, bu tarihten itibaren bir ay içerisinde işe başlatılmak üzere işverene başvurabilecektir. İşveren, talep tarihinden itibaren bir ay içerisinde iş yerinde eski işine veya eski işe benzer başka bir işte işe başlatmadığı takdirde iş sözleşmesi, işveren tarafından feshedilmiş sayılır (STİSK m.23/2). Bu durumda, akdin işveren tarafından haksız feshedilmesi durumundaki hükümler ve bu hükümlerin sonuçları uygulanacaktır. İş Yeri Sendika Temsilciliği ve Teminatı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 24/1. maddesine göre, iş yerinde temsilci tayin etme yetkisi, "toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini almış sendika" ya tanınmıştır. İşçi sendikasının, bir toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yetki belgesini alması, temsilci atamak için yeterli bulunmaktadır. Yetkisi kesinleşen sendika, bu yetkisini kesinleşme tarihinden itibaren on beş gün içinde kullanmalıdır. Birden çok temsilci tayin edilmesi durumunda bunlar içerisinden bir temsilcinin baş temsilci olarak atanası gerekmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

İş yeri sendika temsilcilerinin kurucularda aranan şartları taşıması gerekmektedir. Buna ilaveten, temsilci olarak atanacakların o iş yerinde çalışır olmaları ve yetkili sendikaya üye olmaları gerekmektedir. Sendika, iş yerinde temsilci olarak atadığı üyelerinin kimliklerini on beş gün içinde işverene bildirir (m. 24/1). Bu bildiri yapılmadıkça temsilcilerin bu sıfata sahip kişiler olarak görevlerini yürütmeleri ve temsilciliğe bağlı haklardan yararlanmaları söz konusu olamayacaktır. Sendikanın işçi sayısına bağlı olarak atayacağı temsilci sayısı birden çok olursa, bunlardan birisi baş temsilci olarak görevlendirilir. Diğerleri ona yardımcı olurlar. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 24. maddesine göre işveren, iş yeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmedikçe feshedemez. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 27/1. maddesinde, "iş yerinde işçi sayısı elliye kadar ise bir, elli bir ile yüz arasında ise en çok iki, yüz bir ile beş yüz arasında ise en çok üç, beşyüz bir ile bin arasında ise en çok dört, bin bir ile iki bin arasında ise en çok altı, iki binden fazla ise en çok sekiz temsilcinin atanabileceği hükme bağlanmıştır. İş yeri sendika temsilcilerinin görev ve yetkileri arasında; işçilerin dileklerini dinlemek, şikâyetlerini çözümlemek, iş birliğini, çalışma barışını ve uyumunu sağlamak, işçilerin hak ve çıkarlarını gözetmek, çalışma şartlarına uyulmasını sağlamak ve buna yardımcı olmak sayılabilir. Temsilcilerin görevi, sendikanın yetkisi süresince devam eder. Ayrıca atamayı yapan sendika, sözleşme süresi içinde yetkili organın kararı ile temsilcinin görevine son verdiği durumda, temsilcinin iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda, sendika üyeliğinin sona ermesi durumunda da temsilcilik sıfatı sona erer. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 24. maddesine göre işveren, iş yeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde temsilcinin veya üyesi bulunduğu sendikanın iş mahkemesinde dava açma hakkı vardır. Dava basit yargılama usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır. Mahkemenin kararı kesindir. Açılan dava sonunda mahkeme, işverenin fesih tasarrufunun haklı olduğunu kabul ederek temsilcinin açtığı davayı reddederse, temsilci işçi, sendikal teminattan yararlanamayacak ve kıdem tazminatı da alamayacaktır. Eğer işverenin fesih beyanı İş Kanunu nun 25/2. maddesindeki haklı nedenlere dayanmıyor ve fesih 17. maddeye göre yapılmış ise, mahkeme, temsilcinin işe iadesine karar verir. İşe iade kararı verildiğinde işveren tarafından yapılan fesih, geçersiz sayılır ve iş sözleşmesi hiç kesilmemiş gibi devam eder. Bu sebeple, o ana kadar temsilci işçiye iş gördürülmemiş olsa bile, temsilcinin işinden çıkarıldığı tarihten mahkeme kararına kadar geçen süreye ait ücret ve diğer hakları işveren, tarafından ödenecektir. İşe iade kararına rağmen işveren Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

işçiye iş vermezse işçi, temsilcilik süresince yasadan ve sözleşmeden doğan bütün haklarını isteyebilecektir. Çünkü işe iade kararıyla temsilcilik görevi sonuna kadar geçerli olup iş sözleşmesi de devam etmektedir. İade kararından sonra altı iş günü içinde işe iade için başvuran temsilciyi, işveren iş başı yaptırırsa fesih hiç yapılmamış gibi kabul edilir. Eğer iade kararına rağmen süresi içinde başvuran işçiyi, işveren işine iade etmezse, mahkeme kararı, temsilcilik süresi sonunda hüküm ifade edecektir. İşçi Sendikası Üyeliği Teminatı Hiç kimse sendikaya üye olmaya, üye kalmaya, üyelikten ayrılmaya zorlanamaz." aynı maddenin VI. fıkrasında ise "Herhangi bir iş yerinde çalışabilmek, işçi sendikasına üye olmak veya olmamak şartına bağlanamaz. İşçinin sendikaya üye olup olmaması, bu üyeliğini devam ettirip ettirmemesi hususundaki serbestlik, teminat altına alınmıştır (STİSK m.25). Özellikle işverene karşı bir teminat olarak düşünülmektedir. İşe girişte sendikalı-sendikasız işçi ayrımı yapılamayacağını Anayasanın 51/4 maddesinde, "Hiç kimse, sendikaya üye olmaya, üye kalmaya, üyelikten ayrılmaya zorlanamaz." aynı maddenin 6. fıkrasında ise, "Herhangi bir iş yerinde çalışabilmek, işçi sendikasına üye olmak veya olmamak şartına bağlanamaz." diyerek bireysel sendika özgürlüğünü korumuştur. Bu düzenlemenin doğal sonucu olarak bu hükümlere aykırı bir sözleşme yapılamaz. Aksi hâlde, yapılan işlemler geçersiz sayılır. Bu düzenlemeye uygun olarak Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 25. maddesine göre: İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 25/2. maddesine göre işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır. İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 25/9 uncu maddesinde düzenlenen İşçinin iş kanunun ve diğer kanunlarla sahip olduğu hakları saklıdır. hükmü gereğince toplu iş sözleşmeleri ile üye işçiler lehine getirilen ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri istisnai bir yer almıştır. Kanun koyucu bu hükümle, ayrım yasağına bir sınırlama getirerek toplu iş sözleşmeleriyle bu konuda getirilen sınırlamaları saklı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

tutmuştur. Burada saklı tutulan "Toplu iş sözleşmesinden, taraf işçi sendikası üyeleri yararlanırlar." şeklindeki hükmüdür. Bu sebeple Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 25. maddesindeki hüküm gereğince, üye olmayanların yararlandırılmaması kuralı, ayrım yasağına aykırılık yaratmayacaktır. Üyelik teminatının müeyyidesi, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 25/4 üncü maddesinde gösterilmiştir. Buna göre, işverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde, işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması, ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez. Ayrıca, işçinin iş kanunları ve diğer kanunlara göre haiz olduğu bütün hakları saklıdır. Yani işçinin sadece kanunlardan doğan haklarını değil, sözleşmelerden doğan, hatta işverenin kendiliğinden işçilere sağladığı ve eşit davranma ilkesi sonucu ayrım yaptığı işçiye vermesi gerekli olan haklarını da kapsadığından işçi, bunları da talep edecektir. Sendikalara Üyelik On beş yaşını doldurmuş olup da bu kanuna göre işçi sayılanlar, işçi sendikalarına üye olabilirler. On beş yaşını doldurmamış olanların üyeliği, kanuni temsilcinin yazılı iznine bağlıdır. Üye olma ehliyeti ve üyeliğin kazanılması On beş yaşını doldurmuş olup da bu kanuna göre işçi sayılanlar, işçi sendikalarına üye olabilirler. On beş yaşını doldurmamış olanların üyeliği, kanuni temsilcinin yazılı iznine bağlıdır. Sendikalar Kanunu ile İş Kanunu yeni bir anlayışla işçi kavramını daha geniş olarak ele almış ve sadece hizmet sözleşmesiyle yetinmeyerek buna nakliye mukavelesi ile çalışan ve bedeni çalışmayı meslek edinmiş olan kimseleri, neşir mukavelesiyle (meslek edinmiş olmak kaydıyla) ve adi şirket mukavelesiyle çalışanları da işçi kavramı kapsamında düşünmüştür. Bu kanun anlamında işveren sayılanlar, işveren sendikalarına üye olabilir. Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler, aynı iş kolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Ancak aynı iş kolunda ve aynı zamanda farklı işverenlere ait iş yerlerinde çalışan işçiler, birden çok sendikaya üye olabilir. İşçi ve işverenlerin bu hükme aykırı şekilde birden çok sendikaya üye olmaları hâlinde, sonraki üyelikler geçersizdir. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu na göre işveren vekilleri, iş yerini bütününü sevk ve idare ettikleri için bu kanununun uygulanması bakımından işveren sayıldıklarından, işveren sendikalarına üye olabileceklerdir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Bir iş yerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de iş yerinin girdiği iş kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir. Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e- Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-devlet kapısı üzerinden kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde üyelik, ret kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır. Şube sendika ve konfederasyonlarında görev alanların üyelikleri, bu görevleri devam ettiği sürece devam edecektir (STİSK m. 19/8). Üyelikten kaynaklanan hak ve borçlar Sendika üyeleri, üyelik aidatlarını ödemek zorundadırlar. Kuruluşlar, faaliyetlerinden yararlanmada üyeleri arasında eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasaklarına uymakla yükümlüdür. Kuruluşlar, faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir (STİSK m. 26). Bununla birlikte sendikalar, işverenle aralarında yaptıkları toplu iş sözleşmesine koyacakları hükümlerle makuliyet ölçüleri içerisinde adalet duygusunu zedelemeyecek düzeyde farklı düzenlemeler yapabilirler. Örneğin, üyelerinin iş yerinde yaptıkları işlerin önem ve özelliğine göre farklı ücret uygulamaları yapabilmektedirler. Bu uygulama, adalet ilkeleriyle uygun düştüğü oranda eşitlik ilkesini ihlal etmeyecektir. Ayrıca sendika üyeleri, sendikanın sosyal amaçlı olarak yaptığı tesislerden yaralanma hakları bulunmaktadır. Yine sendika tarafından düzenlenen sosyal etkinliklere ve eğitimlere de katılma hakkına sahiptirler. Kuruluşların kendi faaliyetleri ile üyelerine sağladıkları hak ve çıkarların üyesi olmayanlara uygulanması, bu kanunun yedinci ila on ikinci bölümlerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla sendikaların yazılı onaylarına bağlıdır. Kuruluşlar, tüzükleriyle belirlenen amaçları dışında faaliyette bulunamaz. Sendika üyeleri, kuruluşların yaptıkları toplu iş sözleşmesinde yer alan düzenlemelere ve tüzüklerindeki hükümlere aykırı davranmama yükümlülükleri bulunmaktadır. Sendika üyeleri, üyelik aidatlarını ödemek zorundadırlar. Aidatlar, sendikaların varlığını sürdüre bilmeleri bakımından hayati önem taşımakta olup üyelik miktarları sendika genel kurulu tarafından belirlenmektedir (STİSK m.18/1). Uygulamada üyelik ve dayanışma aidatlarının sendikanın yazılı talebi üzerine, ücret ödeme zamanında işveren tarafından kesilerek sendikanın göstereceği hesaba yatırılır (STİSK m. 18/2). İşveren, kestiği aidatları bir ay Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

içerisinde işçi sendikasının belirlenen hesabına aktarmadığı takdirde bunu, işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden yatırmak zorundadır. Sendika Üyeliğinin Sona Ermesi ve Askıya Alınması İşçi veya işverenler, sendikalara üye olmaya, üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlanamazlar (STİSK m. 19). İhtiyarilik prensibi doğrultusunda, üye olanlar, istedikleri zaman bu üyeliklerini sonlandırabildikleri gibi hiçbir zorlamaya maruz kalmadan üyeliklerini devam ettirebilirler. İşçi kuruluşu ve şubelerinin organlarında görev almak üyeliği sona erdirmez. İşçi sendikalarının yönetim, denetim ve disiplin kurullarından yer almalarından dolayı iş yerinden ayrılmaları, sendika üyeliklerini etkilemez. Yeni yasayla getirilen düzenlemeye göre, işçi sendikası üyesinin bir yılı geçmemek üzere işsiz kalması, sendika üyeliğini etkilememektedir. Yine herhangi bir askerî ödev nedeniyle silahaltına alınan üyenin üyelik ilişkisi bu süre içinde askıda kalacaktır. Üyelikleri askıda olanların, üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri de askıda olacaktır. Sendika üyesi, dilediği zaman üyelikten çekilebilmektedir. Sendika üyelikleri, üyelik için gerekli şartların kaybedilmesi durumunda kendiliğinden sona ermektedir. Ayrıca, işçi sendika üyesinin üyeliği, işçilik vasfının sona ermesinden, işveren sendikalarına üyeliğin ise işveren ve işveren vekili sıfatlarının ortadan kalkmasından itibaren sona erecektir. Ancak tüzel kişiliği temsilen işveren vekili sıfatı ile işveren sendikalarına üye olanların bu sıfatı kaybetmeleri hâlinde, tüzel kişiliğin üyeliği düşmez. Bu durumda, işveren vekilinin kuruluş organlarındaki görevleri sona erer. Sendika üyesi, dilediği zaman üyelikten çekilebilmektedir. Çekilmede, üyelikteki usul ve esaslar uygulanmaktadır. Çekilme beyanı e- Devlet yoluyla yapılır. E-Devlet yoluyla çekilme beyanı, elektronik sistem yoluyla hem Bakanlığa hem de üyesi bulunduğu sendikaya bildirilir. Çekilme beyanının vardığı andan itibaren işçi veya işveren, ayrıldıkları sendikanın üyesi olarak devam etmektedirler. Bu bir aylık süre içerisinde başka bir sendikaya üye olmuş iseler, bu üyelikleri, bir aylık sürenin bitiminden sonra söz konusu olacaktır (STİSK m.19/3). Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerin sendika üyeliği sona erer. Ancak çalışmaya devam edenler ile kuruluş ve şubelerinin yönetim, denetleme ve disiplin kurullarındaki görevleri sırasında yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alanların üyeliği, görevleri süresince ve yeniden seçildikleri sürece devam eder. İş kolunu değiştirenin sendika üyeliği kendiliğinden sona erer. Üyelikten çıkarmalar ise, sendika tüzüklerine konulan hükmüler doğrultusunda yapılır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Çıkarma kararlarını Sendika Genel Kurulları vermektedir. Çıkarma kararları da e- devlet üzerinden hem çıkarılana hem de Bakanlığa bildirilir ve ayrıca çıkarma kararının yazılı bir örneği, yazılı olarak çıkarılan üyeye tebliğ edilir. Çıkarma kararlarına karşı itirazlar, bu kararın tebliğinden itibaren bir ay içerisinde iş mahkemelerine yapılır. Mahkeme, iki ay içinde kararını kesin olarak verir. Mahkeme kararının kesinleşeceği ana kadar üyelik devam edecektir (STİSK m. 19/4). Her üye, e-devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden yapılan çekilme bildirimi, elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır. Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır. Çekilenin bir aylık süre içinde başka bir sendikaya üye olması hâlinde yeni üyelik, bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır. Üst kuruluş üyeliğine başvuru genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluş üyeliği, tüzükte belirlenen yetkili organın kabulüyle kazanılır. Sendika üyeliğinden çıkarılma kararı genel kurulca verilir. Karar, e-devlet kapısı üzerinden Bakanlığa elektronik ortamda bildirilir ve çıkarılana yazı ile tebliğ edilir. Çıkarılma kararına karşı üye, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin olarak karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. Üst Kuruluşlara Üyelik Üst kuruluş üyeliğine başvuru, genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluş üyeliği, tüzükte belirlenen yetkili organın kabulüyle kazanılır. Aynı zamanda, birden fazla üst kuruluşa üye olunamaz. Aksi hâlde, sonraki üyelikler geçersizdir. Üst kuruluş üyeliğinden çekilme, genel kurul kararına bağlıdır. Çekilme, üst kuruluşa bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır. Üst kuruluş üyeliğinden çıkarılma, üst kuruluş genel kurulu kararıyla olur. Üye olma, üyelikten çekilme ve çıkarılma kararları, üst kuruluş tarafından bir ay içerisinde Bakanlığa bildirilir (STİSK m.20). Kuruluşlar, tüzüklerinde gösterilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere uluslararası işçi ve işveren kuruluşlarının kurucusu olabilir; bu kuruluşlara serbestçe üye olabilir ve üyelikten çekilebilir; iş birliğinde bulunabilir; üye ve temsilci gönderebilir veya kabul edebilir ve dış temsilcilik açabilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde faaliyet gösteren işçi ve işveren kuruluşları, Türkiye de Kurulu üst kuruluşlara üye olabilir. Bir kuruluşun aynı nitelikteki bir kuruluşa katılması hâlinde, katılan kuruluşun bütün hak, borç, yetki ve çıkarları, katıldığı kuruluşa kendiliğinden geçer. Katılan veya birleşen kuruluşun üyeleri, kendiliğinden katıldıkları veya yeni Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

meydana getirdikleri kuruluşun üyesi olur. Katılımın yapıldığı ya da yeni meydana getirilen kuruluş, durumu bir ay içerisinde Bakanlığa bildirir. Sendika ve Konfederasyonların Faaliyetleri Hem 1982 Anayasası hem de Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, sendikaların faaliyetlerini mesleki amaç ile sınırlandırmıştır. Sendikaların faaliyetleri kanunla düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemenin amacı, hem sendikaların faaliyetlerine bir sınır koymak hem de sendikaların amaçları dışında faaliyetlere yönelerek esas amaçlarından uzaklaşmalarını engellemektir. Sendikalar, kanun tarafından yasaklanmayan bütün faaliyetleri yapmakta serbesttir. Sendikal serbestiyetin sınırını ise sendikaların amaçları belirlemektedir. Bu düzenlemeler, aşağı yukarı bütün hukuk sistemlerinde yer almış olup mesleki ve ekonomik amacı aşan faaliyetler sendikalara yasaklamıştır. Sendika ve konfederasyonlara serbest olan faaliyetler, üyelerinin ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi amacına yönelmiş olanlardır. Sendikalara tanınan faaliyetler, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 26. maddesinde belirlenmiştir. Bu maddeye göre sendikalar amaçlarını tüzüklerinde açık ve anlaşılır bir biçimde yazmak zorundadırlar. Tüzüklerinde gösterdikleri amaçları dışında faaliyette bulunamazlar (STİSK m.26/5). Bu ilkeye biz Amaç Dışı Faaliyet Yapmama İlkesi diyoruz. Sendika ve konfederasyonlara serbest olan faaliyetler Sendika ve konfederasyonlara serbest olan faaliyetler, üyelerinin ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi amacına yönelmiş olanlardır. Bunların dışında sendika ve konfederasyonların iş yeri dışında ve içinde yapabilecekleri faaliyetler vardır. Mesela tanıtma ve üye kazandırmaya yönelik faaliyetler bu niteliktedir. Sendika ve Konfederasyonlar, üyelerinin tamamını eşit olarak faaliyetlerinden yararlandırmakla yükümlüdürler. Sendikaların çalışma hayatına ilişkin faaliyetleri; toplu iş sözleşmesi yapmak, toplu iş uyuşmazlıklarında ilgili makam, kurum ve kurullara başvurmak, grev veya lokavt kararı vermek ve yürütmektir. Ayrıca sendikalar, tüzel kişi olduklarından, taraf ve dava ehliyetine sahiptirler. Sendikalar; çalışma hayatından, mevzuattan, örf ve adetten doğan uyuşmazlıklarda işçi ve işverenleri temsilen sendikalar, yazılı başvuruları üzerine iş sözleşmesinden ve çalışma ilişkisinden doğan hakları ile sosyal güvenlik haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen dava açmak ve bu nedenle açılmış davada davayı takip yetkisine sahiptir. Yargılama sürecinde üyeliğin sona ermesi, üyenin yazılı onay vermesi kaydıyla bu yetkiyi etkilemez. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Sendikalar, işçi ve işverenleri temsilen dava açabilirler. Sendikaların çalışma hayatından, mevzuattan, toplu iş sözleşmesinden, örf ve adetten doğan hususlarda işçiler ve işverenleri temsilen davacı ve davalı olurken işçilerin ve işverenlerin yazılı müracaatları aranmaz. Özellikle, uygulamada sendikalar, toplu iş sözleşmesinin normatif hükümlerinin uygulanması veya eksik uygulanmasından dolayı kolektif anlamda "işçileri ve işverenleri" temsilen dava açabilirler. Kolektif menfaatlerin söz konusu olduğu hâllerde, bireylerin yanında sendikaya da ayrıca dava açma imkânının tanınması kanaatimizce yerinde olmuştur. Diğer yandan sendikalar, işçilerin ve bunların ölmesi hâlinde, mirasçılarının haklarını korumak üzere dava açabilirler. Ancak bunun için işçinin veya mirasçılarının sendikaya yazılı olarak başvuruları zorunludur. Başvuru üzerine sendikalar, üyelerinin veya mirasçılarının nakliye, yayın veya adi şirket sözleşmeleriyle hizmet akdinden doğan haklarını ve sigorta haklarını korumak amacıyla onları temsilen davacı veya davalı olabilirler. Sendika ve konfederasyon,yönetim ve işleyişlerinin anayasada belirlenen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı olamayacaktır. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 26/2. maddesinde, sendikaların sadece üyelerini temsil etmelerini değil, üyelerinin ölümü halinde onların mirasçılarını da temsil edebileceği hükme bağlanmıştır. Sendikanın üyelerinin mirasçılarını temsil edebilmesi için, söz konusu davanın üyeye, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu anlamında işçi sıfatı veren sözleşmelerden veya üyenin sigorta ilişkisinden doğan bir hakla ilgili olması gerekir. Ayrıca sendikalar, sosyal ve ekonomik faaliyet olarak üyelerine adli yardımda bulunabilirler. Hemen belirtelim ki burada öngörülen adli yardım, yukarda Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun açıklanan, temsile dayalı dava ehliyeti dışında bir adli yardımdır. Bu faaliyetin içeriğine, masrafları sendikaca karşılanarak avukat tutmaktan, mütalaa almaya, vermeye ve her türlü inceleme ve araştırma yaptırmaya varan yardımlar girer. Sendika ve konfederasyonlara yasak olan faaliyetler Temel hakları kötüye kullanma yasağı Sendika ve konfederasyonlar, Anayasanın 14. maddesindeki yasaklara aykırı davranamayacaklardır. 14. maddede yer alan yasaklar şöyle belirlenmiştir: Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin bir kişi veya zümre tarafından yönetilmesini veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak, dil, ırk, din ve mezhep ayrımı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kavram ve görüşlere dayanan bir devlet düzeni kurmak amacıyla çalışmalar yapmak yasaklanmıştır. Yukarıda belirtilen yasaklara aykırı faaliyette bulunan sendika ve konfederasyonlar, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, iş mahkemesinin kararı ile kapatılır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyet yasağı Sendika ve konfederasyon, yönetim ve işleyişlerinin anayasada belirlenen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı olamayacaktır. Bu yükümlülüğe aykırı davranan sendika ve konfederasyonlar, Cumhuriyet Savcısı nın talebi üzerine iş mahkemesi tarafından kapatılır. Siyasi faaliyet yasağı 6356 sayılı Kanun, sendikal yasakları büyük oranda daraltmıştır. Buna göre; sendika ve konfederasyonlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamazlar (STİSK m.26/7). Aynı kanunun 28/2. maddesinde yer aldığı üzere sendikalar siyasi partilerden yardım ve bağış alamazlar. Sendika ve konfederasyonlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamazlar (STİSK m.26/7). Aynı kanunun 28/2. maddesinde yer aldığı üzere sendikalar, siyasi partilerden yardım ve bağış alamazlar. Anayasanın 52. ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu nun 37/II. maddesi, sendika ve konfederasyonların dar anlamda iktidar mücadelesi yapmalarını kesin olarak yasaklamıştır. Bu tür siyasal mücadele, ancak yasal siyasal partiler tarafından yapılabilir. Yasal bir siyasi parti niteliği taşımayan grupların siyasi iktidarı ele geçirme faaliyetleri, mevcut anayasal düzene ve demokratik rejime karşı bir davranış olarak nitelendirilir. Bundan başka sendika ve konfederasyonlar, siyasi partilerle organik bağ kuramaz; iş birliği yapamaz ve onlarla hiçbir konuda hiçbir şekilde müşterek hareket edemezler ve onlara destek olamazlar; onlardan yardım ve bağış alamazlar; onlara yardım ve bağışta bulunamazlar. Bir siyasi partinin adını ve amblemini kullanamazlar. Sendika ve konfederasyonların, derneklerle kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve vakıflarla siyasi amaçla ortak hareket etmeleri de yasaklanmıştır. Ancak üyelerinin münhasıran, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi amacıyla sendika ve konfederasyonların, dernekler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve vakıfların yapacakları faaliyetler ve açıklamalar, siyasi faaliyet sayılamaz. Örneğin; işçi sağlığı konusunda tabipler odası ile veya işçi hakları konusunda baroların müştereken yapacakları toplantı, kurs, seminer, konferans gibi faaliyetler ve açıklamalar, siyasi faaliyet olarak kabul edilemeyeceği gibi yasak da söz konusu olmayacaktır. Sendika ve konfederasyonların çalışma hayatını ilgilendiren bir kanun tasarısı veya hükümetin bu konulardaki karar, tutum ve davranışları hakkında açıklama yapma, gösteri yürüyüşü düzenleme veya diğer araçlarla kamuoyunu etkileme ve yönlendirme faaliyetleri de siyaset yasağı kapsamına girmeyecektir. Bunun yanında, sendika ve konfederasyonların çalışma hayatı ile ilgili olarak, ülkenin genel ekonomik ve sosyal durumu, işçilik, istihdam, ücretler, iş güvencesi ve sosyal güvenlik, millî gelirin bölüşümü konularında açıklama yapması veya Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

toplantı ve gösteriler düzenlemesi, her zaman için mümkün olup siyasi faaliyet olarak nitelendirilemeyecektir. İşçi ve işveren ilişkilerindeki yasaklar 6356 sayılı Kanunun 26/6 maddesine göre işçiler ve işçi kuruluşları, işveren kuruluşlarına, işveren kuruluşları da işçi kuruluşlarına üye olamaz; gerek doğrudan doğruya, gerek temsilcileri veya mensupları veya araya koyacakları diğer kimseler aracılığıyla biri, diğerinin kurulmasına, yönetim ve faaliyetine müdahalede bulunamaz. Bu hükümden anlaşıldığı kadarıyla karışık sendikacılığın önlenmesine yönelik bir düzenleme olmanın yanında, işçi ve işverenlerin birinin diğerinin sendikasına üye olması engellenmiştir. Ayrıca Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 26/5. fıkrasında, sendikaların tüzükleriyle bağlı oldukları ve tüzüklerinde belirlenen amaçlar dışında faaliyette bulunamayacakları belirlenmiştir. Ticari faaliyetlerde bulunma yasağı Sendika ve konfederasyonlar, ticaretle uğraşamazlar (STİSK m.26/8). Bu kuralın bazı istisnaları madde devamında belirtilmiştir. Bu maddeye göre, genel kurul kararıyla sendika ve konfederasyonlar, nakit mevcutlarının %40'ından fazla olmamak kaydı ile sınai ve iktisadi teşebbüslere yatırım yapabilirler. Sendika ve konfederasyonlar ticaretle uğraşamazlar (STİSK m.26/8). Bu kuralın bazı istisnaları, madde devamında belirtilmiştir. Bu maddeye göre, genel kurul kararıyla sendika ve konfederasyonlar, nakit mevcutlarının %40'ından fazla olmamak kaydı ile sınai ve iktisadi teşebbüslere yatırım yapabilirler. Ancak elde edilen kârın üyeler arasında taksim edilmesi yasaklanmıştır. Ancak grev ve lokavt süresince, tüzüklerine göre üyelerine yapacakları yardımlar, bu hükmün dışındadır (STİSK m.26/9). Yardım alma ve bağış kabul etme yasağı Sendikaların, bağımsızlıklarını korumak amacıyla amaç dışı faaliyetlerde bulunmaları yaslanmıştır. Bu bağlamda sendikalar; kamu kurum ve kuruluşlarından, siyasi partilerden, esnaf kuruluşlarından, işçi ve işveren sendikalarından yardım ve bağış alamazlar (STİSK m.28/2). Yurt dışı kaynaklardan yarım almaları ise önceden bakanlığa bildirmeleri ile gerçekleşebilecektir. Yapılacak yardımların ise banka yoluyla alınması şart koşulmuştur. Sendikaların kanuna aykırı bir tarzda yardım aldıkları mahkeme kararı ile sabit olduğunda alınan yardımlar, hazineye irat kaydedilecektir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Dernekler Kanunundaki Yasak ve İzne Bağlı Faaliyetler Dernekler Kanunu nun 37. maddesinde getirilen yasaklar, sendikalar için de uygulama alanı bulmaktadır. Dernekler Kanunu nda yer alan millî savunma, sivil savunma ve kolluk hizmetlerine hazırlayıcı faaliyette bulunma yasağı, sendikalar için de söz konusudur. Sendika ve konfederasyonlar; askerliğe, millî savunma, sivil savunma ve kolluk hizmetlerine hazırlayıcı öğretim ve eğitim faaliyetlerinde bulunamazlar (Dernekler K. m.40/ii). Dernekler Kanunu nun 41. maddesine göre; sendika ve konfederasyonların merkez ve şubelerinde, bunlara bağlı müessese ve eklentilerinde ateşli silahlar, yaralayıcı ve delici aletler ve zehirli gazlar bulundurulamaz. Sendika ve konfederasyonlar, yönetim kurullarınca karar verilmeden bildiri, beyanname veya benzeri yayınlar yapamaz ve dağıtamazlar. Sendika ve konfederasyonların, yabancı ülkelerdeki sendika ve kuruluşların üyelerini Türkiye'ye davet etmesi veya yabancı derneklerin ve kuruluşların davetlerine uyarak üyelerini ve temsilcilerini yurt dışına göndermesi, Bakanlığın iznine tabidir (Dernekler K. m.43). Sendikaların en önemli geliri, üyelerinden topladıkları aidatlardan oluşmaktadır. Sendika ve konfederasyonların kamu hizmeti görülen bina ve tesislerle her türlü resmî ve özel eğitim ve öğretim kurumlarında veya bunların eklentilerinde yapacakları toplantı ve diğer faaliyetleri, kurumların yetkili amirinin muvafakati ve mahallin en büyük mülki amirinin iznine bağlıdır (Dernekler K.m.66). Sendikaların lokal açma ve işletmeleri, mahallin en büyük mülki amirinin iznine bağlıdır. SENDİKALARIN GELİR VE GİDERLERİ Sendikaların mali faaliyetleri, esasen serbesttir. Sendika, mali faaliyetlerini düzenlerken amaçlarına uygun davranmak mecburiyetindedir. Dolaysıyla bu konudaki faaliyetlerinin düzenleme yeri sendika tüzükleridir. Diğer haklarda olduğu gibi bu hakkın kullanılması sınırsız değildir. Bu sınırlamanın, Türk Medeni Kanunu ve Sendika tüzüğü tarafından yapıldığını belirtmek gerekir. Bu temel kuralı belirledikten sonra sendikaların gelir ve giderlerini ayrı başlıklar halinde incelemenin yerinde olduğunu düşünüyoruz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

Sendikaların Gelirleri Sendikaların en önemli geliri, üyelerinden topladıkları aidatlardan oluşmaktadır. Bununla birlikte dayanışma aidatları, yapabilecekleri faaliyetlerden elde edilen gelirler, bağışlar ve mal varlığı gelirleridir. Yeni yasada yer alan düzenlemeye göre dayanışma aidatlarının miktarı, üyelik aidatından fazla olamayacaktır. Sendikaların Giderleri Sendikalar, harcamalarını tüzük hükümleri çerçevesinde serbestçe belirleyebilmektedirler. Buna rağmen bu konuda da kanun koyucunun, giderler konusunda sendikalara birtakım sınırlamalar getirdiğini görüyoruz. Buna göre; sendikalar, tüm nakdi giderlerini bankaya yatırmak mecburiyetindedir. Kasalarında sadece zorunlu giderlerini karşılamaya yetecek miktarda bir meblağı tutabilirler. Bununla birlikte sendikalar, gelirlerini, tüzüklerinde gösterilen faaliyetleri dışında kullanamazlar (STİSK m.28/5-6). Sendikaların Denetimi Kuruluşların denetimi, kanun ve kuruluşun tüzük hükümlerine göre denetleme kurulları tarafından yapılır. Daha önce belirttiğimiz gibi sendikaların kurulmaları tam bir serbestiyet içerisinde gerçekleşir. Tüzüklerinde yer alan amaçları gerçekleştirmek için gelir elde eder ve elde edilen bu gelirlerini serbestçe harcar ve denetimini de yine kendisi yapar. Sendikaların faaliyetlerinin, kanuna, sendika tüzüğüne ve sendika genel kurul kararlarına uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlenir. Bu denetimi yapanlar genel kurul adına yapmış olurlar. Genel kurul tarafından oluşturulan yönetim kurulları, sendikanın işlerini ve faaliyetlerine yerine getiren bir yürütme organıdır. Bu organın faaliyetlerini sendika denetim kurulu denetler. Yapılan bu denetim, hem idari ve hem de mali olur. Kuruluşların denetimi, kanun ve kuruluşun tüzük hükümlerine göre denetleme kurulları tarafından yapılır. Denetimde yönetim ve işleyişin, gelir, gider ve bilançoların, bunlarla ilgili işlemlerin kanun, tüzük ve genel kurul kararlarına uygunluğu incelenir. Kuruluşların gelir ve giderlerine ilişkin mali denetimleri, en geç iki yılda bir denetim yetkisine sahip yeminli mali müşavirlerce yapılır. Bu denetimin yapılmış olması, denetleme kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Mali müşavirlerin bu denetimleri, yalnızca gelir ve giderlere yönelik bir denetimdir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

Kuruluşlar; faaliyet, dış denetim ve denetleme kurulu raporları ile genel kurul kararlarını uygun vasıtalarla derhâl yayınlar. İç ve dış denetim esasları, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Sendikal faaliyetler; bazen kuruluş sırasında tespit edilen eksikliklerin verilen süre içerisinde giderilmemesi hâlinde, bazen de sendika aleyhine açılan kapatma davasının her aşamasında hâkim kararıyla, bazen de sendika tüzüğünde kanuna aykırı bir şekilde tüzükte değişiklik yapılması durumunda, bazen de sendikanın dış kaynaklardan kanuna aykırı bir şekilde izinsiz olarak yardım veya bağış alması durumunda, bazen de nitelikleri kanuna aykırılık oluşturan kişilere görev verilmesi ve bu kişilerin görevde tutulmaları hâlinde durdurulur. Sendikaların denetimlerini sağlamak bakımından 29. maddede yer alan düzenlemeye göre; yöneticilerden mal bildiriminde bulunulması, bunların uygun vasıtalarla yayınlanması gibi hususlar ön planda gelmektedir. Sendikaların diğer bir denetimleri de devlet tarafından yapılan denetimlerdir. 6356 sayılı yasa, devlet tarafından yapılan denetimler kaldırmış gözükmektedir. Ancak bununla birlikte, dolaylı bir şekilde getirdiği düzenlemelerle bu denetim yetkisini hâlen daha elinde tuttuğu görülmektedir. Buna göre; a) Üye kayıt ve üyelik sona erme listelerini, b) Genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu karar defterlerini, c) Gelen ve giden evrak kayıt defterleri ile zimmet defterini, ç) Aidat kayıtları, yevmiye ve envanter defterleri ile defterikebir, d) Gelirlere ilişkin kayıt ve defterleri sendikaların tutmak mecburiyeti bulunmaktadır. Devletin yaptığı denetimlerden bir kısmı, Devlet Denetleme Kurulu, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Güvenlik kuvvetleri tarafından yapılmaktadır. Güvenlik kuvvetlerinin denetimleri, daha ziyade Dernekler Kanunu nun hükümleri doğrultusunda yapılmaktadır. SENDİKALARIN FAALİYETLERİNİN DURDURULMASI VE SONA ERMESİ Sendikaların faaliyetleri ya iradi ya da irade dışı nedenlerle durdurulur. Faaliyetin iradi durdurulması, makul gerekçelerin varlığı hâlinde, sendika genel kurulu tarafından alınan kararla ortaya çıkar. Sendika genel kurul kararı dışındaki nedenlerle sendikanın faaliyetlerinin durdurulmasına, biz gayri iradi sebeplerle durdurma diyoruz. Sendikal faaliyetler; bazen kuruluş sırasında tespit edilen eksikliklerin verilen süre içerisinde giderilmemesi hâlinde, bazen de sendika aleyhine açılan kapatma davasının her aşamasında hâkim kararıyla, bazen de sendika tüzüğünde kanuna aykırı bir şekilde tüzükte değişiklik yapılması durumunda, bazen de sendikanın dış kaynaklardan kanuna aykırı bir şekilde izinsiz olarak yardım veya Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

bağış alması durumunda, bazen de nitelikleri kanuna aykırılık oluşturan kişilere görev verilmesi ve bu kişilerin görevde tutulmaları hâlinde durdurulur (STİSK m. 7/3-4). Faaliyetleri mahkeme kararıyla durdurulan sendika, hiçbir faaliyette bulunamaz. Sendikanın sevk ve idaresi atanan kayyum veya kayyum heyetine verilir. SENDİKALARIN SONA ERMESİ Sendikaların sona ermeleri ya fesih ya infisah ya da kapatma şeklinde olur. Fesi,; sendika yetkili organının, usulüne uygun olarak sendikanın varlığını sona erdirmesidir. Sendikalar, kendi varlıklarını sona erdirme hak ve yetkisine sahiptirler. Fesih, iradi bir sona erdirme halidir. Feshe yetkili organ, sendika genel kurullarıdır. Sendika tüzüklerinde fesih için özel bir nisap belirtilmemişse, üye veya delege tam sayısının 2/3 ünün toplantıya katılması, fesih için yeterli bir orandır. İnfisah ise, sendikanın varlığının kendiliğinden ortadan kalkması olarak anlaşılmalıdır. Örneğin; sendikanın zorunlu organlarının teşekkül ettiremeyecek duruma düşmesi, borçlarının ödeyemez hâle gelmesi, yönetim organlarının tüzüğe uygun olarak teşekkül ettirememesi, bu derecede üye kaybına uğraması, kuruluş genel kurulun altı ay içerisinde, olağan genel kurullarının iki kez üst üste gereçekleştirememesi gibi sebepler infisah sebebi olarak zikredilmektedir. Faaliyeti sona eren sendikanın tasfiyesi yapılır. Sendikaların kapatılması, sendika dışındaki organlar tarafından yerine getirilmektedir. Bu organların vereceği kararlarda birtakım gerekçelerin olması gerekmektedir. Bunlar arasında; Sendikanın anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunması durumunda sendika, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır. Aykırı davranış, bireysel olarak yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği takdirde mahkemece, sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar verilir. (STİSK m. 31/1). Diğer kapatma sebepleri ise; kuruluş sürecinde kanuna aykırılıkların verilen süre içerisinde yerine getirilmemesinde ısrar edilmesi, kanuna aykırı tüzük hükümlerinin değiştirilmemesi, teröre destek olunması gibi durumlardır. Bu durumda, Cumhuriyet Savcılığının açacağı davaya dayanılarak iş mahkemesi tarafından sendika ile ilgili kapatma kararı verilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

Bireysel Etkinlik Sendikalar Hukuku SENDİKALARIN SONA ERMESİNİN HUKUKİ SONUÇLARI Tüzel kişiliği sona eren sendikanın, sendikayı sevk ve idare etme hususunda yetkisi olmaz. Faaliyeti sona eren sendikanın tasfiyesi yapılır. Tasfiyeye, sulh hâkimi karar verir ve tasfiye memurlarını da bizzat sulh hukuk hâkimi atar. Tasfiye hâlinde sendikanın mal varlığı, tüzükte hüküm bulunması hâlinde yer alan kuruluşa; hüküm bulunmaması hâlinde, Türkiye İş Kurumu veya aynı nitelikte bir kuruluşa bırakılacaktır. Sendikaların kapatılması hâlinde, tüzükte hüküm varsa o hüküm doğrultusunda hüküm yoksa o zaman da bir genel kurul kararı varsa, o genel kurul kararı doğrultusunda işlem yapılır. Sözü edilen hükümlerin mevcut olmaması halinde ise sendika mal varlıkları Türkiye İş Kurumuna devredilir. Sendikaların ortaya çıkış gayesi hakkında bilgi veriniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23

Özet Sendikalar Hukuku Sendika; işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için, en az yedi işçinin veya işverenin bir araya gelerek bir iş kolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe haiz kuruluşlardır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, işçi sendikalarının Türkiye çapında faaliyette bulunması amacıyla, bir iş kolundaki iş yerlerinde çalışan işçiler tarafından kurulabilmesini öngörmüştür. Burada öngörülen amaç, her hâlde sendikanın iş koluna giren tüm işlerde faaliyette bulunmak üzere kurulmasıdır. Sendikaların zorunlu organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruludur. Sendikalar, bu zorunlu organlar dışında isteğe bağlı olarak başka organlarda kurabilmektedirler. Sendika ve konfederasyonun ilk genel kurulu, tüzel kişiliğin kazanılmasından itibaren altı ay içerisinde, şubelerin genel kurulu ise kuruluş tarihinden başlayarak altı ay içerisinde yapılır. Toplantı nisabı, üye tam sayısının salt çoğunluğudur. Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı da belirlenebilir. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamadığında ikinci toplantı en çok on beş gün sonraya bırakılır. Bu toplantıya katılanların sayısı, üye ve delege sayısının 1/3 ünden az olamaz. Karar nisabı ise, toplantıya katılan üye veya delege sayısının salt çoğunluğudur. On beş yaşını doldurmuş olup da bu kanuna göre işçi sayılanlar, işçi sendikalarına üye olabilirler. On beş yaşını doldurmamış olanların üyeliği, kanuni temsilcinin yazılı iznine bağlıdır. Sendika ve konfederasyonlara serbest olan faaliyetler, üyelerinin ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi amacına yönelmiş olanlardır.sendika ve konfederasyonlar; siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamazlar.sendika ve konfederasyonlar ticaretle uğraşamazlar. Sendikaların en önemli geliri, üyelerinden topladıkları aidatlardan oluşmaktadır. Sendikal faaliyetler; bazen kuruluş sırasında tespit edilen eksikliklerin verilen süre içerisinde giderilmemesi halinde, bazen de sendika aleyhine açılan kapatma davasının her aşamasında hâkim kararıyla, bazen de sendika tüzüğünde kanuna aykırı bir şekilde tüzükte değişiklik yapılması durumunda, bazen de sendikanın dış kaynaklardan kanuna aykırı bir şekilde izinsiz olarak yardım veya bağış alması durumunda, bazen de nitelikleri kanuna aykırılık oluşturan kişilere görev verilmesi ve bu kişilerin görevde tutulmaları durdurulur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24