ĠNSAN HAKLARI DERNEĞĠ DĠYARBAKIR ġubesġ. DOĞU ve GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESĠ. 2012 YILI CEZAEVLERĠNDE YAġANAN HAK ĠHLALLERĠ RAPORU



Benzer belgeler
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

2008 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLÂNÇOSU

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

13.Mart Mah. Karaman Apt.Kat1/2 Yenişehir MARDİN Tel/faks

2011 YILI CEZAEVĠ RAPORU

2016 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/03/ /03/2012)

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS AYLARI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/ /01/2012)

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

FETÖ İMAMLARINDAN S. TÜRK ÜN OĞLU BODRUM DA GÖZALTINA ALINDI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

HDP li 11 Vekil Gözaltında

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/07/ /07/2013)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDAKARAR

Örselenebilir Gruplar Hekim Tutumu. Doç.Dr. Aysun Balseven Odabaşı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp AD

Akçakale Sınırından Türkiye ye Sığınmacı Geçişi Gözlem Raporu. (16 Haziran 2015)

KAYIP KIZI BODRUM POLİSİ BULDU

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ 2012 YILI ĠLK 6 AY ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ RAPORU

ĠHD ĠNSAN HAKLARI DERNEĞĠ

19 GİRİŞ 19 Dört Duvar Arasında 'Sürek Avı'

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ. Human Rights Association. Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ. 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN

İHD, 2012 Yılı Newroz Haftası (16-22 Mart) Hak İhlal Bilançosu

İsrail. 08 Haziran 2010 TÜRK KIZILAYI MÜDAHALE FAALİYETİ. Yaralıların Tahliye Operasyonu. Afet Yönetimi Müdürlüğü FAALİ YET RAPORU

KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ

MEDYATĠK OLAYLARIN ACĠL SERVĠSLERDE BIRAKTIĞI ĠZLER. Dr. Onur Ġncealtın Göztepe Eğitim AraĢtırma Hastanesi Acil Tıp Klinik Ġdari Sorumlusu

Cumhuriyet Halk Partisi

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL HAKKINDA NAKLEN TAYİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

LGBTİ MAHKUMLARA HAPİSHANEDE İŞKENCE GİBİ TECRİT

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

'Uyardık ama ciddiye almadılar'

2013 YILI ĐLK 6 AY CEZAEVLERĐNDE YAŞANAN ĐNSAN HAKLARI ĐHLALLERĐ RAPORU

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Süt Skandalında 3'üncü Perde

2 Kasım Sayın Bakan,

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/ /02/2012)

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

2008 YILI KANUNLA İHTİLAFA DÜŞEN ÇOCUKLAR RAPORU

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!!

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA. Mayıs İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi. Değerli Basın Mensupları,

Davanın selameti için sürgün

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Gönderilmek üzere ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

(BaĢvuru no /09)

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

Polis 'Adın çıkar evine git' deyip ölüme göndermiş - Evrensel.net

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ MEHMET HÜSEYİN ÇİÇEK - TÜRKİYE DAVASI AHİM 3. DAİRE

MUSA ANTER ve JİTEM ANA DAVALARI NASIL BİRLEŞTİ? Yazar: Duru Yavan

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

İKİ SATIR HECELEME ÇALIŞMASI. Her ağır ceza veya bölge idare mahkemesine bağlı yerlerin Cumhuriyet başsavcılığı veya idari yargı mahkemesi başkanlığı

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

Trans Olmak Suç Değildir!

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG

Trans Grup Terapisi Devam Ediyor. SPoD LGBTİ, Stajyer Avukat ve Hukuk Öğrencilerine Yönelik Bir Eğitim Düzenledi

CMC, EKIBINI HAKAN SARAN ILE GÜÇLENDIRDI

D.B. / Türkiye (33526/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI. Aşağıdaki metin kararın resmi olmayan özetidir. Özet

Ceza İnfaz Hukuku Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Düzenlemesi Işığında. Yard. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Personel Daire Bşk.)

AKDEM 2009 AĠLE EĞĠTĠM VE DANIġMANLIK BĠRĠMĠ. 1 OCAK- 30 Haziran FAALĠYETLERĠ

Tıpta Örselenebilir Gruplar ve Hekim Tutumu. Prof.Dr. Aysun Balseven Odabaşı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp AD

Transkript:

ĠNSAN HAKLARI DERNEĞĠ DĠYARBAKIR ġubesġ DOĞU ve GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESĠ 2012 YILI CEZAEVLERĠNDE YAġANAN HAK ĠHLALLERĠ RAPORU 12 ġubat 2013

ĠÇĠNDEKĠLER Genel Değerlendirme -----------------------------------------------------------------------: 3 28.01.2013 Tarihi Ġtibarıyla Tüm Ceza Ġnfaz Kurumlarında Bulunan Hükümlü ve Tutuklu Mevcudunun YaĢ Grubuna Göre Dağılım Cetveli ---------------------------: 5 2011 Yılı Cezaevlerinde YaĢanan Hak Ġhlalleri Ġstatistiği ----------------------------: 6 2011 Yılı Cezaevlerinde YaĢanan Hak Ġhlalleri Ayrıntılı Veriler --------------------: 7 Cezaevlerinde Ölen ve Yaralananlar------------------------------------: 7 Cezaevlerinde ĠĢkence ve Kötü Muamele ------------------------------: 12 Sevk Uygulamaları --------------------------------------------------------: 25 Sağlık Hakkı Ġhlali --------------------------------------------------------: 43 Aile GörüĢü Engellenenler -----------------------------------------------: 65 Tecrit ve Ġzolasyon --------------------------------------------------------: 69 Disiplin Cezası Verilenler ------------------------------------------------: 72 HaberleĢme v.b Hakları Engellenenler ---------------------------------: 76 Cezaevlerindeki Açlık Grevleri Sırasında YaĢanan Ġhlaller ---------: 80 Cezaevlerinden Diğer BaĢvurular ve Ġhlaller --------------------------: 84 2012 Yılı Hasta Mahpuslar Raporu -------------------------------------------------------: 90 Raporun Değerlendirmesi -------------------------------------------------: 91 Cezaevlerindeki Hasta Mahpuslar Listesi ve Hastalıkları ------------: 93 Tokat, Amasya, Samsun-Bafra, Giresun, Rize-Kalkandere, Erzurum ve Oltu Cezaevleri Hak ihlallerine iliģkin AraĢtırma Ġnceleme Raporu ----------------------: 120 2

GENEL DEĞERLENDĠRME Bilindiği üzere cezaevleri ülkemizde hak ihlallerinin yaģandığı en önemli mekanlar arasında yer almaktadır. Birçok kez yaptığımız açıklamalarla dikkat çektiğimiz, kimi zaman ise özel heyetler oluģturarak gezdiğimiz cezaevlerinde nasıl hukuk dıģı uygulamalar ve hak ihlalleri yaģandığı aslında kamuoyunun da bilgisi dahilindedir. Bunu sadece bizler ve duyarlı kamuoyu bilmiyor, ayrıca yetkililer de biliyor. Nitekim derneğimize yapılan baģvurular veya yaptığımız incelemeler sonucu tespit ettiğimiz hak ihlallerini her fırsatta devletin ilgili birimlerine bildirmekteyiz. Ancak çoğu zaman bu sorunlar görmezden gelinmekte, sorunların çözümü için adım atılmamaktadır. 2012 yılı cezaevleri açısından ihlallerin adeta tavan yaptığı bir yıl olmuģtur. Cezaevlerinde yaģanan ölümler, sevk ve sürgünler, iģkence ve kötü muamele, tecrit ve izolasyon, ailelerle görüģ engelleri, haberleģme haklarının engellenmesi gibi çok sayıda hak ihlali yaģanmaktadır. Bu ihlallerin içerisinde en ön palana çıkanı da cezaevlerindeki hasta mahpusların durumudur. Geçtiğimiz haftalarda açıkladığımız Hasta Mahpuslar Raporu nda da görüleceği üzere, cezaevlerinde halen yüzlerce hasta mahpus bulunmaktadır ve bunlardan çoğu artık ölüm sınırındadır. Hazırladığımız bu raporda, daha önce açıkladığımız Hasta Mahpuslar Raporu nun güncellenmiģ halini de göreceksiniz. Bu soruna iliģkin yaptığımız değerlendirmede, bir süre önce Meclis Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve yasallaģan hasta mahpusların salıverilmesine iliģkin yasanın yetersizliklerinden söz etmiģtik. Bu yasanın yetersizliği önümüzdeki günlerde daha da net ortaya çıkacaktır. Geçtiğimiz yıllarda neredeyse her gün cezaevlerinden ölüm haberleri aldık. Fakat artık bu soruna bir çare bulunmalıdır. Bu sorun, öyle sıradan yasa değiģiklikleriyle değil, daha gerçekçi bir yaklaģımla çözülmelidir ve cezaevindeki ağır hastalar bir an önce serbest bırakılmalıdır. Aksi taktirde cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeye devam edecektir. Ön plana çıkan bu sorunun haricinde cezaevlerindeki tecrit ve izolasyon meselesi de biz insan hakları savunucularını kaygılandıran ihlallerin baģında gelmektedir. Özellikle PKK Lideri Abdullah Öcalan a yönelik ağırlaģtırılmıģ tecrit uygulaması, ülkenin kanayan yarası Kürt meselesini daha da kötü bir noktaya vardırmıģtır. Her ne kadar kendisiyle devlet katında görüģmeler gerçekleģtiriliyor ve bazı heyetler gönderiliyorsa da, bunun yetersiz olduğunu düģünüyor, kendisinin mutlaka aile ve avukatlarıyla da rahat bir ortamda görüģebilmesi gerektiğini tekrar belirtmek istiyoruz. Uygulanan bu tecrit politikası cezaevlerindeki mahpusların süresiz dönüģümsüz açlık grevi baģlatmalarının en büyük nedeniydi. Nitekim 68 gün boyunca devam eden açlık grevi, Öcalan ın çağrısı üzerine sona ermiģ, bu vesileyle yaģanabilecek daha kötü olayların önüne geçilmiģtir. Kasım ayında sona eren açlık grevlerinin hemen ardından ihlaller devam etmiģ, bu kez mahpuslardan intikam alırcasına sürgünler devreye sokulmuģtur. Bu durum da biz insan hakları savunucularını cezaevleri konusunda ciddi anlamda kaygılandırmaktadır. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü ayrımı yapmaksızın yaģanan sürgünler cezaevlerinde yaģanan sorunları daha da arttırmıģtır. Yargılaması devam eden tutukluların Ses ve Görüntü BiliĢim Sistemi (SEGBĠS) gerekçe gösterilerek yargılama alanı dıģındaki cezaevlerine sürgün edilmesi adil yargılama hakkını ihlal etmekle birlikte, tutuklular açısından sistematik bir iģkence halini almıģtır. Sürgünlerin bu Ģekilde devam etmesi hak ihlali açısından sadece mahpuslarla sınırlı kalınmadığı aynı zamanda ailelerinin de cezalandırıldığını ortaya koymaktadır. 3

Bilanço rakamlarından da anlaģılacağı üzere ağır hasta mahpuslar ve ölümler dıģında da cezaevlerinde büyük sorunlar ve hak ihlalleri yaģanmaktadır. Bu durumu bizzat cezaevlerinde yerinde tespit etmemizin yanında, derneğimize cezaevlerinden yapılan baģvurulardaki artıģ da, yaģanan ihlallerin açık göstergesidir. Hasta mahpusların ölümü, Urfa örneğindeki feci katliam, Pozantı ve ġakran cezaevleri örneğindeki iģkence ve kötü muamele ve bir bütün olarak cezaevlerinde yaģanan hak ihlalleri, artık cezaevlerinin gerçek anlamda gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymuģtur. 2012 yılı Cezaevleri Raporu verileri, içler acısı bir tabloyu bizlere göstermektedir. Bu tablonun değiģmesi ve daha yaģanılır bir hal alması demokratik ülkelerin vazgeçilmez Ģartlarındandır. Bu nedenle cezaevlerinde insan haklarının korunması ve yaģama geçirilmesi için tüm kesimleri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Ayrıca cezaevlerinde yaģanan hak ihlallerine iliģkin tüm kamuoyunu da duyarlı olmaya ve yaģanan hukuksuzluklar karģısında sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Raporumuz içerisinde cezaevlerinde yaģanan hak ihlallerini baģlıklar altında ayrıntılı olarak bulacaksınız. Ayrıca bu verilerin istatistiğini de rakamlar halinde dikkatinize sunuyoruz. Raporda, Adalet Bakanlığı nın cezaevleri mevcuduna iliģkin yeni veri tablosu da mevcut. Yine 25 Ocak 2013 tarihinde açıkladığımız Cezaevlerindeki Hasta Mahpuslar Raporu da güncellenmiģ haliyle raporun içerisinde yer almaktadır. Öte yandan 2012 yılının Eylül ayında Doğu ve Anadolu ve Karadeniz bölgesindeki Cezaevlerine yönelik gerçekleģtirdiğimiz heyet gezisi sonucu hazırladığımız AraĢtırma Ġnceleme Raporu na da bu raporun içerisinde yer verdik. ĠHD DĠYARBAKIR ġubesġ 4

T.C Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 28.01.2013 Tarihi Ġtibarıyla Tüm Ceza Ġnfaz Kurumlarında Bulunan Hükümlü ve Tutuklu Mevcudunun YaĢ Grubuna Göre Dağılım Cetveli YaĢ Gruplarına Göre Dağılım Tutuklu Hükümlü Genel Toplam K E Toplam K E Toplam K E Toplam 12 ve 17 YaĢ Arası (Çocuk) 35 1582 1617 17 369 386 52 1.951 2003 18 ve 20 YaĢ Arası (Genç) 134 3691 3825 95 3562 3657 229 7.253 7482 21 ve 39 YaĢ Arası (Genç-Orta YetiĢkin) 1021 18445 19466 2036 65625 67661 3.057 84.070 87127 40 ve 64 YaĢ Arası (Ġleri YetiĢkin) 388 6639 7027 1152 31262 32414 1.540 37.901 39441 65 ve 79 YaĢ Arası (YaĢlı) 9 287 296 45 1421 1466 54 1.708 1762 80 Üstü ( Ġleri YaĢlı) 0 18 18 2 89 91 2 107 109 YaĢ Grubu Bilinmeyen 21 44 65 4 23 27 25 67 92 Toplam 1.608 30.706 32.314 3.351 102.351 105.702 4.959 133.057 138.016 K=Kadın E=Erkek NOT: Bu veriler Adalet Bakanlığı web sitesinden (www.adalet.gov.tr) alınmıģtır. 5

2012 YILI CEZAEVLERĠNDE YAġANAN ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ ĠSTATĠSTĠK VERĠLERĠ Cezaevlerinde Ölen ve Yaralananlar 26 ölü 65 yaralı Cezaevlerinde ĠĢkence ve Kötü Muamele 186 Sevk Uygulamaları 1303 Sağlık Hakkı Ġhlali 239 Aile GörüĢü Engellenenler 25 Tecrit ve Ġzolasyon 28 Disiplin Cezası Verilenler 1025 HaberleĢme v.b Hakları Engellenenler 319 Cezaevlerindeki Açlık Grevi Sırasında YaĢanan Ġhlaller 15 Cezaevlerinden Diğer BaĢvurular ve Hak Ġhalleri 32 TOPLAM 3263 6

2012 YILI CEZAEVLERĠNDE YAġANAN ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ AYRINTILI VERĠLER CEZAEVLERĠNDE ÖLEN ve YARALANANLAR *Türkiye cezaevlerinde bir hasta tutuklu daha göz göre göre ölüme gönderildi. Bingöl M Tipi 'nde bulunan ileri derecede Ģeker hastası 75 yaģındaki Mahmut KarataĢ, yaģamını yitirdi. Ġleri derecede Ģeker hastası olan, iki gözü de görmemesine rağmen tahliye edilmeyen KarataĢ, dün gece saatlerinde yaģamını yitirdi. KarataĢ'ın cenazesi otopsi iģleminin yapılması için Malatya Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. BDP Dersim Ġl Örgütü de, KarataĢ'ın yaģamını yitirmesi sebebiyle Amara gidiģini iptal ederek Malatya'ya doğru yola çıktı. Otopsi iģlemlerinin ardından KarataĢ'ın cenazesi alınarak Dersim'de toprağa verilecek. KarataĢ'ın ölüme terk edildiğine dikkat çeken arkadaģları, tedaviyi yarım bırakıp, KarataĢ'ı cezaevine gönderen doktor hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurmuģtu. (01.04.2012/ANF/ DĠHA/Yuksekovahaber.com/Ozgur-gundem.com/Bingolhaber12.com/Etha.com.tr/ Bingolmedya.com/Evrensel.net/Birgun.net/Bingolgazetesi.com.tr/Cumhuriyet.com.tr) *Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Gedikli Köyü'nde oturan ve 6 ay önce iģlediği adli bir suçtan dolayı tutuklanan 18 yaģındaki Cihan Ayhan, dün ilk kez hakim karģısına çıktı. Hakkari 'nde bulunan Ayhan'ın, girdiği bunalım sonucu bugün akģam saatlerinde cezaevindeki oda arkadaģlarının masa tenisi oynamaya gittiği sırada intihar ettiği öne sürüldü. Ayhan'ın nasıl intihar etiği konusuyla ilgili her hangi bir açıklama yapılmazken, cenazesi Hakkari Devlet Hastanesi morgunda yapılan otopsinin ardından Yüksekova'dan gelen ailesine tesilm edildi. (11.04.2012/DHA) *Ağrı Doğubayazıt 'nde 2005 yılından beri adli bir suçtan dolayı cezaevinde kalan Mahmut Çakan (48) tedavi gördüğü Erzurum Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde yaģamını yitirdi. Çakan'ın 1993 yılında PKK davasından 7 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiği belirtilirken, 2005 yılında karıģtığı adli bir suçtan dolayı cezaevine tekrar girerek 10 yıl hapis cezası aldığı öğrenildi. Çakan'ın 2 yıldır karaciğer yetmezliği nedeniyle Erzurum Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi ile farklı hastanelerde tedavi olduğu belirtilirken, Çakan'ın tahliye olması için CumhurbaĢkanlığı'na defalarca baģvuru yapıldığı ancak bir sonuç çıkmadığı belirtildi. Evli ve 7 çocuklu olan Çakan'ın sabah saatlerinde tedavi gördüğü hastanede yaģamını yitirdiği belirtilirken, cenazenin hastaneden alınarak Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi'ne doğru yola çıkarıldığı öğrenildi. (12.04.2012/ANF/DĠHA/Bianet.org/ Cumhuriyet.com.tr/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/Atilimhaber.org) *Cezaevlerindeki kötü koģullar ve tecrit nedeniyle ölümler devam ediyor. Bir buçuk ay önce Ġstanbul'da gözaltına alınan ve Batman Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen 57 yaģındaki Hayrettin ToktaĢ, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıģtı. Batman M Tipi 'ne konulan ToktaĢ kalp rahatsızlığı sorunu ile cezaevine boğuģmaya baģladı. Bir hafta önce kalbinden rahatsızlandığı için doktora götürülen ToktaĢ, bugün tutuklu bulunduğu cezaevinde kalp krizi geçirmesi sonucu yaģamını yitirdi. ToktaĢ'ın cenazesi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapıldıktan sonra Siirt'in Baykan Ġlçesi'nde defnedilecek. (22.05.2012/DĠHA) *MuĢ E Tipi 'nde tutuklu bulunan BDP Erentepe Belde BaĢkanı Aydın Kaya geçirdiği kalp krizi sonucu yaģamını yitirdi. Konuya iliģkin bilgi veren TUHAD-DER MuĢ ġube BaĢkanı Kıyaset Kırtan, yaģamını yitiren Kaya'nın tutuklu bulunduğu cezaevinde saat 7

17.00 ila 18.00 sularında fenalık geçirdiği ve bunun üzerine MuĢ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı bilgisini edindiklerini ifade etti. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Kaya ile ilgili cezaevini aradıklarını belirten Kırtan, cezaevinde bulunanların kendilerine bilgi veremeyeceklerini söylediğini kaydetti. Öte yandan Kaya'nın naģının otopsi yapılmak için Malatya Adli Tıp Morgu'na doğru yola çıkarıldığı bildirildi. (06.06.2012/DĠHA/ Showhaber.com/Etha.com.tr/Bursahabertv.com/Adanakent.com) *Urfa da, 1200 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu 300 kiģi kapasiteli Urfa E nde, C-15 koğuģunda hak ihlallerinin artmasına tepki olarak 16 Haziran 2012 tarihinde gece 22:30 sıralarında baģlatılan isyan sonucunda, yangın çıktı. Yangına müdahalenin gecikmesi nedeniyle 13 kiģi yaģamını yitirirken, 2 si ağır 5 kiģi yaralandı. nde baģlayan isyan haberini alan ve yakınlarından bilgi almak üzere cezaevi önünde toplanan ailelere, asker ve polisler tarafından tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale edildi. Ġsyan sırasında C-15 koğuģunda yaģamını yitiren tutuklu ve hükümlülerin isimleri; ġükrü Uldes, Fuat Yıldız, Sinan Özalp, Mehmet SatıĢ, Süphi Köksal, Yunus Eskili, Mehmet Emin Gerçek, Hüseyin Kıskaç, Mehmet Kemal Kılıç, Taner ġimģek, Bakır Tek, Mehmet Aslantay, Ġbrahim Halil Kaya. (17.06.2012/DĠHA/ DHA / ANF / Cnnturk.com / Trthaber.com / Haberturk.com / Sabah.com.tr / Milliyet.com.tr) *16.06.2012 Cumartesi günü, gece saat 23.00 dolaylarında ġanlıurfa E nin C Blok 15 Numaralı koğuģunda meydana gelen olay sonucunda, koğuģta kalan 18 kiģiden 13 ü hayatını kaybetmiģtir. KoğuĢta kalan ve hayati tehlikesi bulunmayan diğer 5 kiģiden 2 sinin tedavisi ayakta cezaevinde yapılmıģ olup, diğer üçü de hastanelerde tedavi altına alınmıģtır. nde, C-15 koğuģu dıģındaki herhangi bir koğuģta olay yaģanmamıģ, yangın sıçramamıģtır. ġu an itibariyle ġanlıurfa E Tipi nde herhangi bir sıkıntı bulunmamakta olup, bugün saat 08.00 dan itibaren mahkûmların yakınlarıyla telefonla görüģmeleri sağlanacaktır. Mahkûm yakınlarına, bugün telefonla ulaģılabileceğinden dolayı sağduyulu vatandaģlarımızın cezaevi önünde beklememesi rica olunur. Ayrıca cezaevinde yakınları bulunan vatandaģlarımıza 15 gün süreyle açık görüģ imkânı sağlanacaktır. VatandaĢlarımızın cezaevine gelmek yerine telefonla yakınlarına ulaģmaları, oluģabilecek kalabalığı engelleyecektir. Kamuoyunun bilgilerine sunulur. (17.06.2012/ġanlıurfa Valiliği) *Urfa E Tipi 'nde meydana gelen ikinci yangına iliģkin açıklama yapan Urfa Valisi Celalettin Güvenç, 1'i ağır 14 tutuklunun yaralandığını açıkladı. 14 yaralı, ambulanslarla çeģitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. (18.06.2012/DĠHA/Haberturk.com/ Sabah.com.tr/Ntvmsnbc.com) *Antep E Tipi 'nin H-3 koğuģunda bugün 19.00 sularında yangın çıktı. Urfa E tipi 'nde çıkan isyana destek vermek amacıyla siyasi tutukluların yangın çıkardığı belirtilirken, 5 tutuklunun çıkan dumandan zehirlendiği öğrenildi. Yaralanan tutukluların Suat Karakoyunlu, Vakkas Çöplü, Kadir Polat, Ġsmail Polat ve Levent Türk olduğu kaydedildi. (18.06.2012/DHA/ANF/DĠHA/Milliyet.com.tr/Ntvmsnbc.com/Hurriyet.com.tr) *ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde 6 ay önce "KCK Kent Meclisi"nde yer aldığı iddiasıyla tutuklanan en küçüğü 3-4 yaģlarında olan 6'sı kız biri erkek 7 çocuk babası 42 yaģındaki Süleyman Acar, 13 Haziran günü bulunduğu Mardin E Tipi 'nde iç kanama geçirmiģ ve hastaneye kaldırılmıģtı. YaklaĢık 2 haftadır Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne tedavi gören Acar'ın, yoğun bakımdan çıkamadığı ve bugün(24.06.2012) akģam saatlerinde yaģamını yitirdiği öğrenildi. Olayı duyan ailesi Silopi'den Diyarbakır'a doğru yola çıktı. Acar'ın ilk duruģması 3 gün sonra 27 Haziran'da Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecekti. (24.06.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com) 8

*PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaģtırılmıģ tecride tepki göstermek amacıyla 19 Haziran tarihinde tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi 'nde boğazını keserek intihar giriģiminde bulunan Abdulvahit Kılıç (43) isimli siyasi tutuklu, sürgün edildiği Midyat 'nde yaģamını yitirdi. Ġntihar giriģiminin ardından kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan Kılıç'ın, 20.06.2012 tarihinde Midyat 'ne götürüldüğü bildirildi. Midyat cezaevine geldiği günün akģamı, Kılıç'ın yaģamını yitirdiği, cezaevi idaresinin ise bu sabah aileyi arayarak durumu bildirdiği öğrenildi. (30.06.2012/ANF/DĠHA/Taraf.com.tr/Cumhuriyet.com.tr) *Diyarbakır D Tipi 'nde bulunan Hakan Yılmaz isimli siyasi tutuklu bedenini ateģe verdi. Vücudunda yanık meydana gelen Yılmaz'ın önce Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldığı buradan da Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Yanık Ünitesi bölümüne sevk edildi. Olayla ilgili cezaevi yetkililerinden bilgi alan TUHADFED Genel BaĢkanı Zübeyde Teker, edindiği bilgileri paylaģtı. "Olay koğuşta meydana gelmiş. Kendisini yakar yakmaz arkadaşları tarafından fark edilen Yılmaz'a müdahale edilmiş. Hemen cezaevi personeline haber verilmiş ve daha sonra hastaneye kaldırılmış. Edindiğimiz bilgilere göre sağlık durumunda ciddi bir şey yok". (01.07.2012/ANF/DĠHA/ Diyarbakirhaber.gen.tr) *Sivas Açık Ceza Ġnfaz Kurumu'nda kalan mahkumlardan 24 yaģındaki E.K. isimli kadının 01.07.2012 tarihinde cezaevinin 3. katından aģağı atladığı ileri sürüldü. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'nde bir haftadır yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden E.K.'nin yaģamını yitirdiği bildirildi. (08.07.2012/DĠHA/Sabah.com.tr) *Batman M Tipi 'nde bulunan Bilal Doğan adlı siyasi tutuklunun sabah saatlerinde "14 Temmuz Diyarbakır Zindanı DireniĢi"nin yıl dönümü nedeni ile bedenini ateģe verdiği bildirildi. Alınan bilgiye göre; Doğan'ın bedenini ateģe verdiği sırada aynı koğuģta bulunan arkadaģları hemen müdahalede bulundu. Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Doğan'ın durumunun iyi olduğu öğrenildi. (08.07.2012/DĠHA / Batmanpostasigazetesi.com) *Mardin E Tipi ndeki çocuk koğuģunda çocuklar dün akģam bir koğuģtaki yatakları ateģe verdi. Güvenlik güçleri müdahale ederek yangını söndürürken, bu sabah saatlerinde terör suçundan tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuģlarda isyan çıktı. Mahkumlar, yatakları havalandırma bölümünde ateģe verdi. nde çıkan yangın ardından 4 hükümlü dumandan zehirlenirken, Abdurrahim Ġpek adlı tutuklunun da hafif yaralandığı belirtildi. (15.07.2012/KentHaber) *Siirt E Tipi 'nde kalan Diyarbakır Kayapınar nüfusuna kayıtlı 24 yaģındaki Volkan Moray isimli adli tutsak sabah saatlerinde intihar etti. Girdiği bunalım sonucu çamaģır yıkamak için kullandıkları iple kendini tavana asarak intihar etti. (25.07.2012/DĠHA/ Sabah.com.tr/Ozgur-gundem.com/Siirtliler.net) *Dersim in Mazgirt ilçesinde hakaret, yaralama, kamu malına zarar verme ve tehdit suçlarından 562 gün kesinleģmiģ hapis cezası bulunan Ali Cem Gündoğan, 23 Temmuz da nakil aracı ile Sivas Açık Ceza Ġnfaz Kurumu na gönderildi. Bir gün sonra kapalı cezaevine sevk edilen ve 27 Temmuz günü koğuģta rahatsızlanan Gündoğan, götürüldüğü Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nde yaģamını yitirdi. Olayın ardından vücudunda oluģan 9

morluk ve yara izleri nedeniyle yakınları darp edildiği iddiasıyla Sivas Cumhuriyet BaĢsavcılığı na baģvurdu. Ailenin baģvurusun üzerine Cumhuriyet BaĢsavcılığı inceleme baģlattı. Yapılan ilk inceleme sonucunda tutulan tutanakta Gündoğan ın beyin zarları arasındaki kanama nedeniyle yaģamını yitirmiģ olabileceği belirlenirken, kesin sonucun ise Ankara Adli Tıp Kurumu incelemesinden sonra ortaya çıkacağı öğrenildi. Öte yandan soruģturma kapsamında cezaevinde bulunan infaz memurları hakkında da inceleme baģlatıldı. (28.07.2012/DHA/DĠHA/Cnnturk.com/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr) *MuĢ E Tipi 'nde adli suçtan tutuklu bulunan Van ErciĢ nüfusuna kayıtlı Faruk Berte'nin (45) cezaevinde intihar ederek yaģamına son verdiği ileri sürüldü. ÇamaĢırhanede iple kendisini asarak yaģamına son verdiği belirtilen Berte nin cenazesi otopsi yapılmak üzere hastaneye kaldırıldı. (09.08.2012/DĠHA) *Van F Tipi 'nde bulunan siyasi tutuklu Suat Kaya 29.08.2012 tarihinde akģam saatlerinde tecrit ve baskıları kınamak amacıyla bedenini ateģe verdi. ArkadaĢlarının müdahalesiyle Kaya söndürülürken, ayaklarında büyük oranda yanıklar oluģtu. Kaya olaydan sonra hastaneye götürülmesi gerekirken cezaevinde sorgulandı. Sorgunun ardından götürüldüğü hastane de ise, görevli doktorun tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığı öğrenildi.(07.09.2012/dġha/ozgur-gundem.com/evrensel.net) *Diyarbakır D Tipi 'nde bulunan siyasi tutuklu Engin Marce, 6 Eylül tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen ağırlaģtırılmıģ tecridi protesto etmek amacıyla bedenini ateģe verdi. Bedeninin değiģik yerlerinde yanıklar oluģan Marce, cezaevinde bulunan ambulansla Diyarbakır Devlet Hastanesine kaldırılarak, tedavi altına alındı. (08.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com) *Van F Tipi 'nde KCK adı altında yürütülen operasyon kapsamında tutuklanan ve tutuklu olarak yargılanan Mazlum Demir adlı tutsak bulunduğu A-33 koğuģunda bedenini ateģe verdi. ArkadaĢlarının müdahalesiyle söndürülen Demir in baģta sırt, el ve ayakları olmak üzere vücudunun büyük bölümünün yandığı bildirildi. Olaydan sonra hastaneye kaldırılan Demir e yapılan ilk müdahaleden sonra tekrar cezaevine geri götürüldü. (19.09.2012/DĠHA/ANF) *Ardahan B Tipi nde 20 Eylül 2012 tarihinde akģam saatlerinde mahkumlar isyan etti. Mahkumlar, bulundukları koğuģtaki yatakları ateģe verirken, cezaevine çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. yetkililerinin yaptığı ilk açıklamaya göre, yangın nedeniyle 14 adli mahkum yaralandı. Yaralılardan 3 ünün durumunun ağır olduğu öğrenilirken, yaralılar Ardahan Devlet Hastanesi ne kaldırıldı. (20.09.2012/DĠHA/Cnnturk.com/Radikal.com.tr/Bianet.org) *Diyarbakır'da adli tutuklu ve hükümlülerin kaldığı E tipi cezaevinde 7 tutuklu toplu halde intihar etmek istedi. ÇeĢitli haplar içen 7 kiģi, diğer mahkumların durumu gardiyanlara bildirmesi üzerine baygın halde bulundu. 7 kiģi, cezaevine çağrılan ambulanslarla Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi ile Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Tutuklular tedaviye alınırken, olayla ilgili soruģturma baģlatıldığı belirtildi. (13.10.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/ Radikal.com.tr/Cumhuriyet.com.tr/Kenthaber.com) *23.11.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Hilmi Moray, Ģu beyanlarda bulundu: Oğlum olan Volkan Moray, 2007 yılında gasp suçundan dolayı İstanbul da tutuklandı. Hüküm verildikten sonra Siirt E Tipi ne sevk edildi. Oğlum 2008 yılından beri Siirt E Tipi 10

nde kalmaktaydı. Kendisiyle en son 22.07.2012 tarihinde telefonla görüştüğümde moral olarak çok iyi görünüyordu. Herhangi bir sorundan bahsetmedi. Durumunun iyi olduğunu, kendisini merak etmememiz gerektiğini söyledi. Ancak bu görüşmemizden üç gün sonra 25.07.2012 tarihinde cezaevi idaresince arandık ve oğlumun intihar ettiğini, Siirt Devlet Hastanesi morgunda olduğunu söylediler. Siirt e ulaşıncaya kadar oğlumun otopsi işlemleri bitmişti. Cenazeyi alıp Diyarbakır a getirdik. Cenazeyi yıkarken, göğüs kafesinden aşağıya doğru derisinin soyulduğunu ve kaynar su dökülmüş gibi bir görüntüsünün olduğunu fark ettik. Bu durumu fotoğrafladık. Ayrıca dosyaya bakan savcıyla da bu durumu konuştuk. Kendisi bu durumu fark etmediğini söyledi. Savcı, olayın intihar olduğunu düşündüğünü söyledi. Ancak, oğlum intihar edecek biri değildir. Cesedindeki izlerde bende olayın cinayet olduğu yönünde ciddi şüpheler uyandırmaktadır. Bu olayın aydınlatılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Siirt E Tipi 'nde bulunan 22 yaģındaki Veysi Yıldırım, 27.11.2012 tarihinde tek kiģilik hücrede tutulduğu sırada, yatak örtüsü ile hücre içinden geçen borulara kendisini asarak intihar ettiği iddia edildi. Otopsi için Yıldırım'ın cenazesi Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (28.11.2012/DĠHA/Cizrepostasi.com) *Adıyaman E Tipi 'nde tutuklu 29 yaģındaki Abdurrahman O., koğuģta çok sayıda ilaç içerek intihara kalkıģtı. Psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen tutuklu mahkum Abdurrahman O. ya, cezaevinde bulunan doktorlar tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından, Adıyaman Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (23.11.2012/DHA/Radikal.com.tr/Haberturk.com) 11

CEZAEVLERĠNDE ĠġKENCE ve KÖTÜ MUAMELE *Diyarbakır E Tipi 'nde bulunan Nedrap Demir, Semiha Can, Duriye OdabaĢı, Yasemin Budak ve Dindare Tanırgan isimli siyasi tutuklu kadınlar, Bayburt M 'ne sürgün edildi. Tutuklu kadınlar, aileleri aracılığıyla sürgün edilmelerine iliģkin yaptıkları açıklamada, ring aracında askerlerin Ģiddetine maruz kaldıklarını söyledi. Kadınların cezaevi giriģinde de gardiyanların hakaretleri ile karģılaģtıkları belirtilirken, 5 kadın tutukludan Dindare Tanırgan'ın iki ay sonra tahliye olacağı, buna rağmen sürgün edildiği kaydedildi. (21.01.2012/DĠHA) *Antep H Tipi 'nde tutuklu bulunan Urfi Aksu adlı tutuklu cezaevinde yaģanan hak ihlalleriyle ilgili Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle DayanıĢma Derneği ne (TUHADER) mektup gönderdi. Aksu, gönderdiği mektupta, keyfi uygulamalarla karģı karģıya bırakıldıklarını belirterek, "Yönetmelikte belirlenmiģ hiç bir hakkımız verilmemektedir. Ortak alan, spor, kütüphane ve iletiģim gibi sosyal haklarımız verilmemektedir. Bu cezaevinde bu haklarımız ciddiyeti olmayan gerekçelerle, tutanaklar tutarak açık görüģ haklarımız ellerimizden alınıyor. Bazı arkadaģlarımız ise bir yıla kadar hakları ellerinde alınmıģtır. Hemen hemen hepimizin açık görüģ ve etkinliklere çıkma hakkı keyfi bir Ģekilde engellenmektedir" ifadesini kullandı. Aksu, mahkemeye veya hastaneye giderken jandarmanın sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldıklarını ve onur kırıcı Ģekilde jandarmanın arama yaptığını ve bunu kabul etmeyince de haklarında tutanak tutulduğunu belirtti. Aksu, "Tecrit içinde tecrit yaģıyoruz. Kendi anadilimizde stran (türkü) söylediğimiz için hakkımızda tutanak tutularak etkinliklere çıkma hakkımız elimizden alınıyor. DıĢarıdan gelen bazı eģyalarımız yönetmelikte yasak olmamasına rağmen bizlere verilmiyor. Gönderilen bazı mektuplar bizlere verilmiyor. Ayrıca açık görüģte yıllarca ailesini görmeyen arkadaģlarımız ailelerini görünce attıkları sevinç çığlıkları bile soruģturma konusu olup hakkımızda rapor tutularak disiplin soruģturmasına tabi tutuluyoruz" denildi. Aksu, cezaevi memuru ve bir arkadaģları arasında yaģanan bir tartıģma nedeniyle Ġsa Yağbasan, Vedat Özdemir, Bulut Ayana, EĢref Bolat, Hakan Ġraz, Ahmet Sadık Soner, Nuh TaĢ, Mustafa Kaney ve Mehmet Muyan'a 8 günlük hücre cezası ve bir yıl görüģe çıkmama cezasının da yolda olduğunu ifade etti. Yağbasan'ın hiç bir pratiği olmamasına rağmen hücre cezası verilmesinin temel sebebinin infazının yakmak olduğunu belirten Aksu, "Daha önce de hücre cezası alması, cezaevinde 5-6 yıl daha fazla kalmasına sebep olacaktır. Sonuna kadar irademizle mücadelemizi en üst düzeye çıkartarak, özgürlük yolunda hep beraber yürüyeceğiz" diye yazdı. (18.02.2012/DĠHA) *Bingöl M Tipi 'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için bedenini ateģe veren tutuklu ġehmus Anik'in tedavi gördüğü Bingöl Devlet Hastanesi'nde astsubay tarafından iģkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Anik ile aynı cezaevinde tutuklu bulunan 32 arkadaģı toplu olarak 2 farklı dilekçe ile ĠHD Bingöl ġubesi'ne hukuki yardım talebi için baģvuruda bulunarak, Anik'in sağlığından endiģe duyduklarını belirtti. Anik'in vücudunun büyük bir kısmında birinci derecede yanık olduğunu söyleyen tutuklular, Anik'in Bingöl Devlet Hastanesi'ne pansuman yapılmak üzere götürüldüğünü kaydetti. Götürüldüğü hastanede subay tarafından bir odaya kapatıldığını dile getiren tutuklular, oda içerisinde arkadaģları Anik'e fiziki ve sözsel iģkence yapıldığını iddia etti. Anik'in vücudunun büyük bir kısmında yanıklar olması nedeni ile bir kiģinin yardımı olmadan oturup kalkamadığını, hatta ellerini dahi kullanamadığını ifade eden tutuklular, Anik'in cezaevi ring aracına konularak saatlerce bekletildiğini de kaydetti. "ĠĢkenceci astsubayın Anik'e 'Bundan sonra seni hastaneye ben götürüp getireceğim, ağzını açıp konuģursan kafana sıkıp bir köģeye atarım' demiģtir" diyen tutuklular, bu tür durumların daha önce yaģandığını ve subay hakkında suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdi. Tutuklular, suç duyurusunda 12

bulunmalarına rağmen subay hakkında herhangi bir iģlemin yapılmadığını ifade etti. (20.02.2011/DĠHA/Yeniozgurpolitika.com/ Diyarbakirhaber.gen.tr) *MuĢ ta Aralık 2010'da "KCK" operasyonları adı altında tutuklanan BDP eski Ġl Yöneticisi Mehmet Fuat Erol un karar duruģması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi nde görüldü. Erol ve avukatının hazır bulunduğu duruģmada mahkeme heyeti Erol a "Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Verilen cezaya tepki gösteren Erol, Bijî Serok Apo, Baskılar bizi yıldıramaz sloganı attı. Ġddialara göre, Erol un slogan atması üzerine salonda bulunan asker ve polisler Erol a sert müdahalede bulundu. Tartaklanarak salondan çıkarılan Erol un ring aracına ise sürüklenerek götürüldüğü belirtildi. Erol un ailesi çocuklarının sadece Kürtçe savunmada ısrar ettiği için bu kadar ceza aldığına dikkat çekerek, yaģananlar hakkında yasal giriģim baģlatacaklarını dile getirdi. (29.02.2011/DĠHA) *13.03.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Hasan Aslan, Ģu beyanlarda bulundu: Ağabeyim olan Hüseyin Aslan, Malatya E Tipi nde tutuklu olarak kalmaktadır. Siyasi tutukluların kaldığı koğuşta kalması gerekirken cezaevi yönetimi tarafından adli tutukluların arasında tutularak diğer tutukluların saldırılarına ve hakaretlerine maruz bırakılıyor. Ağabeyim son görüşmemizde cezaevi yönetimi ve Seçkin isimli 2. Müdür olduğu belirtilen şahıs tarafından kötü muameleye maruz kaldığını ve ölümle tehdit edildiğini belirtti. Ayrıca ağabeyimin şikâyet amacıyla gönderdiği tüm mektuplara da cezaevi yönetimi tarafından el konulmuştur. Ağabeyim maruz kaldığı gayri insani muameleden dolayı açlık grevine başlamıştır, sağlık durumu konusunda endişe duymaktayız. Ağabeyime karşı bu tutumu sergileyen kendisine kötü muamelede bulunan kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını ve ağabeyimin siyasi tutsakların bulunduğu koğuşa naklinin sağlanmasını talep ederim. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *05.03.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Galip GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: Kardeşim olan Mehmet Güneş, siyasi hükümlüdür. nde uğradığı kötü muameleden dolayı 1,5 ay önce şubenize başvuruda bulunmuştum. Kardeşim Diyarbakır dan Samsun/Bafra cezaevine nakledildi. Bafra ya 3 mahkûmla birlikte götürülürken arabada elbiseleri çıkartılmış ve kucaklarına köpek verilerek köpeklerlin kendilerini ısırdığını söyledi. Yolculukta ihtiyaçlarını gidermek içinde izin vermediklerini, geceleri gözlerini, ellerini ve ağızlarını bağlayarak işkenceye götürdüklerini, bu sürenin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü belirtmiştir. Bu uygulamaya birde gece 12.00 dan sonrada İstiklal Marşını dinlettiklerini söyledi. Haftalık telefon görüşmesinde de işkenceye tabii tutulduğunu söyler söylemez telefon kesildi. Gardiyanların kötü muamelesinde de bahsetmiştir. Sizden biran önce bu kötü durumun kamuoyuna duyurulmasını ve hukuki girişimlerde bulunmanızı istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Ağrı merkezli yürütülen "KCK" soruģturması kapsamında 3 Aralık 2011'de Diyarbakır'da gözaltına alınıp Ağrı'ya gönderilen ve burada çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Ajda Ġnci'nin, kalp yetmezliği nedeniyle götürüldüğü Erzurum Devlet Hastanesi'nde kelepçeli muayeneyi kabul etmediği gerekçesi ile tedavi edilmeden yeniden cezaevine götürüldüğü iddia edildi. Konuya iliģkin ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne baģvurarak hukuki yardım talebinde bulunan baba Hacı Hasip Ġnci, kızında kalp yetmezliği bulunduğunu ve kapalı alanda kalmasının hayati riske neden olduğunu söyledi. Konu ile ilgili hastane kayıtları ve raporlarının da bulunduğunu dile getiren baba Ġnci, kızının hastalığı nedeniyle büyük sıkıntı içinde olduğunu söyledi. En son rahatsızlığı nedeniyle Erzurum Devlet Hastanesi'ne götürülen kızının ring aracında baygınlık geçirdiğini ifade eden baba Ġnci, "Kızım araç içinde askerlerin gözü önünde yarım saat baygın kalmıģ. Buna rağmen hiç bir asker kızıma müdahale etmemiģ. 13

Daha sonra kadın gardiyan ve asker nezaretinde kızım acil servise götürülmüģ. Kelepçesi çıkarılmadan muayene edilmek istenen kızım, 'Ben bu Ģekilde muayene olmam' demiģ. Askeri yetkili de kızımın bu itirazına karģın, muayene ettirmeden yeniden cezaevine götürmüģ" dedi. ne götürüldükten sonra kızının durumunu arkadaģlarına anlattığını bildiren baba Ġnci, arkadaģlarının da durumu cezaevi müdürüne ilettiğini, müdürün de ring aracında bulunan kamera kaydını isteterek izlediğini ifade etti. Kamera kayıtlarına rağmen Ģu ana kadar herhangi bir iģlemin yapılmadığını öğrendiklerini söyleyen baba Ġnci, "nde iken kızımın hayati tehlikesi çok yüksek. Normalde ayda bir iğne yapması gerekiyor. Bu iğneyi yapmadığı takdirde sık sık baygınlık geçiriyor. Kızım, 2008-2009 yılları arasında kaldığı Gebze 'nde de askerlerin koğuģlara girerek siyasi tutuklara yönelik yaptığı saldırıda, kafasından ağır darbe almıģtı. Kafasında da Ģiddetli ağrı olduğunu söyledi" dedi. Kızının sağlık sorunlarına iliģkin Adalet Bakanlığı'na baģvuruda bulunduğunu fakat henüz bir yanıt verilmediğini hatırlatan baba Ġnci, kendisinin de ĠHD Diyarbakır ġubesi aracılığı ile hukuki mücadele baģlatacağını kaydetti. Konuya iliģkin sorularımızı yanıtlayan ve Erzurum E Tipi 2. Müdürü olduğunu söyleyen yetkili, Ajda Ġnci'nin sürekli baygınlık geçirdiğini doğrularken, her gün düzenli olarak iğne yaptırmaya gönderildiğini savundu. Hastalığına iliģkin henüz bir teģhisin konulmadığını öne süren yetkili, bahsi geçen kelepçeli muayene olayını da doğruladı. Konuya iliģkin kendilerine yapılan Ģikayet baģvurusunun Adalet Bakanlığı'na gönderildiğini belirten yetkili, hekimin talebi doğrultusunda kelepçeli tedavi yapılabileceğini iddia etti. Ġnci'nin yarım saat ring aracında baygın kaldığına iliģkin bilgiyi de doğrulayan yetkili, Ġnci'nin ring aracının kapısına yaklaģırken bayıldığını, askerlerin müdahale Ģeklini bilmediği için karıģmadığını, daha sonra gerekli müdahalenin ise yapıldığını ve bunun kamera kayıtlarında olduğunu söyledi. (08.03.2012/DĠHA) *12.04.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Mehmet Avcı, Ģu beyanlarda bulundu: Oğlum Kenan Avcı, Muğla Üniversitesinde okuyordu. 2008 yılında Diyarbakır da gözaltına alındığını polisler tarafından bize bildirildi. İstanbul da bir eyleme katıldığı gerekçesiyle örgüt üyeliği ve yardım yataklıktan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Şuan da Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kaplı nde kalmaktadır. yönetiminin insanlık dışı uygulamaları, cezaevindeki yaşam hakkı ihlalleri, görüş yasaklamaları, cezaevi yönetiminin kendisine karşı zalimce davranması, sürekli ceza vermesi ve kötü muamele yapması oğlumun psikolojik ve ruh halini bozmuş durumdadır. Oğlumun bize yazmış olduğu mektupta maruz kaldığı haksızlıkları dile getirmiştir. Oğlum hüküm giymiş olsa da hakaret, işkence, tek hücrede alıkoyması, aşağılama gibi bir davranış insanlık suçudur. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *07.05.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Berkin Demir, Ģu beyanlarda bulundu: 05.05.2012 tarihinde eşim Mehmet Demir ile yaptığım telefon görüşmesinde, 04.05.2012 tarihinde İbrahim Aslan, Yusuf Keser, Kemal Akkoyun arkadaşlarıyla kaldığı Giresun E Tipi nde bulundukları koğuşa adli mahkûmların kendi koğuşlarına getirilmek istenmiştir. Eşim ve 3 arkadaşı bu olaya karşı çıktıkları için 2 başgardiyan ve sayıları yaklaşık 12-20 olan diğer gardiyanlar toplanıp eşim ve beraber kaldığı diğer 3 arkadaşı alıp cezaevi içindeki karanlık bir odaya götürmüşler ve çok ağır darp etmişlerdir. Biz ailesi olarak bu durumdan çok kaygılanıyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *09.05.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Fatma Maçin, Ģu beyanlarda bulundu: Oğlum Fırat Maçin, yaklaşık iki ay önce Bingöl cezaevinden Aliaağa Yenişakran 2. Nolu T Tipi ne nakledilmiştir. Ancak nakil aşamasında ona ve onunla birlikte 9 arkadaşına karşı insan onuru ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulmuştur. ne ilk 14

götürüldükleri gün hukuka aykırı olarak oğlum ve arkadaşlarının tüm giysileri çıkartılmış ve çırılçıplak bırakılmışlardır. 08.05.2012 tarihinde oğlumla görüşmeye gittiğimizde, açık görüş yapmak üzere odaya girdik. Ancak gardiyanlar görüşme yapmamızı engellediler. Çocuğumun oturmasına izin vermediler. Uygulamaya karşı çıkan oğlum ve diğer arkadaşlarına (içlerinden birinin ismi Sait olmak üzere) bütün gardiyanlar çocuklarımızı itip kakamaya, darp etmeye başladılar. Biz aileler olarak araya girdik. Ancak kendisinden daha sonra haber alamadık. Bu nedenle çok endişeliyiz. Ayrıca 7 kişilik koğuşlarda 14 kişi kalıyorlar, şartları ve koşulları hiç iyi değil bu konuda derneğinizden hukuki destek talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *18.05.2012 tarihinde Ģubemize Lice nden baģvuran Mehmet Can Tekin, Ģu beyanlarda bulundu: Daha önce husumetli olduğum Veysi Zengin şuan Lice Kapalı nde İnfaz koruma memuru olarak görev yapmaktadır. Defalarca beni tehdit ederek seni buradan sağ çıkarmam demiştir. Ben bunun üzerine kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağımı belirttiğimde beni bu konuda da tehdit ederek üzerimde baskı kurdu ve bana davacı olduğun takdirde başına neler geleceğini sen tahmin et demiştir. Savcılığı bu konuda suç duyurunda bulunduğumu öğrenince koğuş penceresine gelerek ağza alınmayacak küfürler etmiştir. Küfürlere tepki gösterince hakkımda tutanak tutturmuştur. Nitekim bu konuda hakkımda disiplin cezası verilmiştir. Ben bu konuda Savcılığa suç duyurusunda bulundum ancak bir sonuç elde edemedim. Daha öncede bu kişi ile sorun yaşanmaması adına nakil talebinde bulundum ancak sonuç elde edemedim. Veysi Zengin bu gelişmeler sonucunda git istediğin yere şikâyet et sen mahkûm ben ise memurum demektedir. Mağdurum bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep etmekteyim. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *29.05.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Zülyazam Uğurlu, Ģu beyanlarda bulundu: Kızım Nedret Demir, yaklaşık dört ay önce Bayburt nden, Gümüşhane ne nakledildi. Kızım dışında cezaevinde siyasi kadın mahkûm bulunmadığından tek başına koğuşta tutulmaktadır. Kızım siyasi tutuklu olduğu için cezaevi yönetimince sözlü taciz, hakaret, mektuplarına elkoyma, dilekçelerini engelleme gibi bir sürü haksızlığa maruz kalmaktadır. Kızımın suçu ne olursa olsun devlet tarafından cezaevinde dahi haklarının korunması ve kendisine karşı fiili ve sözlü saldırıların engellenmesi gerekmektedir. Bu konuda savcılığınız tarafından gerekli soruşturma yapılması ve sorumluların tespit edilerek haklarında dava açılması gerekmektedir. Ayrıca maddi durumumun olmamasından dolayı görüşüne gidip gelmekte zorlanıyorum. Bu nedenle kızımın Diyarbakır iline veya Mardin ili Midyat ilçesinde bulunan cezaevine naklinin sağlanmasını talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *13.06.2012 tarihinde Ģubeyemize baģvuruda bulunan Selahayyin Çetin Ģu beyanlarda bulundu: Abim Tevfik Çetin Siirt E tipi kapalı cezaevinde bağımsızlar koğuşuda hükümlü olarak kalmaktadır. Ceza infaz kurumu memurları tarafından darp edildiğini ve haksızlığa maruz kaldığını bu nedenle 11.06.2012 tarihinde ÖLÜM ORUCUNA başladığını beyan etmiştir (ĠHD Siirt ġubesi) *Urfa E Tipi 'ndeki 13 tutsağın yanarak yaģamını yitirmesi üzerine sürgünler baģlamıģtı. Urfa 'nden 19 Haziran'da akģam saatlerinde çoğunluğu kadınlardan oluģan 70 tutsak baģka cezaevlerine sürgün edilmiģti. Sürgün edilen kadınlar arasında 18'inin siyasi tutsak olduğu bildirilmiģti. Urfa'dan Sincan Kadın 'ne sürgün edilen kadınlardan Emel Almaz, Azize Yağız, Rahime Polat, Emine Demir, Zeynep Kıyar, Fatma Çakmak, Mehtap Çoban, Fatma Karadağ, AyĢe Zelal Irmak, Adile Fidan, Adile Dağal, AyĢe Kayak ve Hatice ġen'in Urfa 'nde apar topar koğuģlarından alındığı öğrenildi. Kadın 15

tutsakların eģyalarını dahi yanlarına almadan ve çıplak ayakla ring aracına bindirilerek, askeri uçakla Ankara'ya sürgün edildiği kaydedildi. Sincan Kadın 'ne sürgün edilen 13 siyasi tutsağın Urfa 'nde gardiyanların dayağına maruz kaldığı belirtildi. müdürü ve savcısının gözleri önünde gerçekleģtiği iddia edilen saldırıda kadın tutsakların vücutlarının birçok yerinde morluklar oluģtuğu ve yaralandığı belirtildi. Darp edilen kadın tutsakların Sincan revirinden doktordan darp edildiklerine iliģkin rapor aldıkları da öne sürüldü. Tutsakların, avukatları ve aileleri aracılığıyla ĠHD'ye baģvuracakları belirtildi. (21.06.2012/DĠHA) *Ağrı ve ilçelerinde 29 Mayıs tarihinde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 25 kiģiden 16'sı 1 Haziran günü tutuklanmıģtı. Aralarında BDP Genel Merkez çalıģanı Veysel Biçer, BDP Ağrı Ġl BaĢkanı Kasım Polat, DTK üyesi Ġmran Oğul, BDP üyeleri Mensure Aslan ile Saime Bayar'ın da bulunduğu 16 kiģi Erzurum 'ne gönderilmiģti. 16 kiģinin cezaevine giriģi sırasında yapılan ince aramaya ve ajanlık dayatmasına karģı çıktıkları için 16 kiģinin darp edildikleri ve hemen sürgün edildikleri ortaya çıktı. BDP Ağrı Ġl BaĢkanı Polat, DTK Tutak temsilcisi Ġkram Oğul ve BDP Genel Merkez çalıģanı Biçer'in de aralarında olduğu 6 kiģinin Trabzon 'ne, 6 kiģinin Giresun E Tipi 'ne geri kalan 4 kiģinin ise Oltu 'ne sürgün edildiği öğrenildi. Bugün cezaevine giden avukatların tutukluların sürgün edildiği bilgisini aldıktan sonra Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savıcıyla görüģtüğü belirtildi. YaĢanan olayı savcı doğrularken konu ile ilgili soruģturma baģlatılacağı öğrenildi. Tutukluların cezaevindeki gardiyanlar tarafından darp edildiği iddia edildi. (26.06.2012/DĠHA) *06.07.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran ġeyhmus Çakar, Ģu beyanlarda bulundu: Kızım olan Gurbet Çakar, 18.04.2012 tarihinde Hakkâri/Yüksekova ilçesinde gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi. Kızım şuan da Bitlis E Tipi nde bulunmaktadır. Görüşüne gittiğimizde kendisinin anlatımıyla cezaevinde şiddet ve baskının olduğu, tutuklulara aşağılayıcı, rencide edici ve onur kırıcı muamelelere maruz bırakıldıkları, giriş çıkışlarda ince arama adı altında hakaretlerde bulunduklarını anlattı. Bütün bunlara karşı çıktıkları zaman da tehdit edildiklerini dile getirdi. Ayrıca gönderdiğimiz dilekçelerin çoğunun bize geri geldiklerini söylemek isterim. Bu konuda sizden destek çıkmanızı talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *Bitlis E Tipi 'nde DĠHA muhabiri ġahabettin Demir'in de aralarında bulunduğu bir grup hükümlü, Giresun E Tipi 'ne sürgün edildi. Ailesi aracılığıyla açıklama yapan Demir, gittikleri cezaevinde sürekli baskı ve tacizlere uğradıklarını belirtti. (09.07.2012/DĠHA) *Bitlis E Tipi 'nde bulunan 13 hükümlü ve tutuklu kadın, 07.07.2012 tarihinde, Ġzmir Aliağa 'ne sürgün edildi. Sürgün edilen kadın tutukluların darp edildiği öğrenildi. Bugün cezaevine giden ailelerden alınan bilgilere göre, cezaevine sevk edilen kadınlar, "ince arama" adı altında zorla çırılçıplak soyularak aranmak istendi. Buna tepki gösteren kadınlara müdahale eden gardiyanlar, kadınların giysilerini zorla çıkardı. Bu esnada zorla aramaya karģı koymak isteyen kadınlardan ismi öğrenilemeyen iki tutuklu, gardiyanlar tarafından darp edildi. (09.07.2012/DĠHA) *16.07.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Semra Ayvaz, Ģu beyanlarda bulundu: 16.07.2012 tarihinse şubemize başvuran Semra Ayvaz, şu beyanlarda bulundu: 04.12.2009 tarihinde Van da gözaltına alındım. 4 günlük gözaltı süresi içerisinde polislerin sözlü ve fiziki saldırılarına maruz kaldım. 08.12.2009 tarihinde 4. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanıp Bitlis E Tipi ne gönderildim. Bitlis cezaevinde kaldığım 3 yıl içerisinde 20 kişilik koğuşlardı ama tutuklamalarla birlikte bu sayı 40 a çıktı ve hepimiz bir arada 16

kalıyorduk. Koğuşların düzeltilmesi için idareye yaptığımız başvurularımız sonuçsuz ve tam tersi bir uygulamayla bizlere geri dönüyordu. Yanımızda 2 yaşlarında 2 çocuğunda olması bu durumu daha da zorlaştırıyordu. Çocukların da bizimle aynı koşulları paylaşması ve iaşe lerinin bizimle aynı şekilde verilmesi zamanla çocukların sağlık durumlarını da etkilemiş ve ciddi sağlık sorunları da ortaya çıkardı. 40 kişi ve 2 çocuğun bulunduğu siyasi koğuşumuzda 1 banyo ve tuvaletin olması hijyen yönüyle de sıkıntı yaratmaktaydı. Özellikle banyo ve günlük ihtiyaçların karşılanabilmesi noktasında suların (sıcak ve soğuk) günlük yarım saatten az olması sorunları daha da derinleştirmekteydi. Ciddi sağlık sorunları olan arkadaşların revir doktoru tarafında gözle yapılan muayene sonucu psikolojik bir rahatsızlık olduğu şeklinde raporlara yansıtılması ve açıkça söylenilen benim bakış açıma göre sizin hiçbir rahatsızlığınız yok denilmektedir. Zor bela sevk çıkardığımız hastanelerde de durum değişmemekteydi. Hem hastaneye sevkten aylar sonra götürülmemiz hem de gittikten sonra sonuç hakkında hiçbir bilgiye ulamamamız ve getirilen ilaçları ağrılarımız geçene kadar kullanmamız önerilmekteydi. Bu verilen ilaçların daha sonra bizlerde ortaya çıkardığı ilaçlardan kaynaklı farklı hastalıklar olmaktaydı. Bu durumların düzeltilmesi için idareye verilen dilekçeler neticesinde sonuç olarak aldığımız şey disiplin cezaları olmaktaydı. Bir yılı aşacak şekilde verilen haberleşmeden yoksun bırakma cezaları tutukların dışarıyla olan bağını kopartıp bu yönlü psikolojik işkence uygulanmaktaydı. Urfa cezaevinde Adli mahkûmların koşulları protesto amaçlı başlattıkları isyan ve bunun sonucunda yaşamını yitiren 12 kişileri ve Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amaçlı görüşlere çımayı reddetmemizle disiplin cezalarının artırılması ve cezaevine yeni personel ve müdürün tayin edilmesiyle birlikte 06.07.2012 tarihinde koğuşa baskın yapılarak Bitlis ndeki siyasi kadın koğuşunda bulunan 13 kadının Adalet Bakanlığı tarafında İzmir/Şakran ne sevk edildiği ve yarım saat içerisinde hazırlanılması emri verildi. Bunun üzerine yapılanın bir sevk değil sürgün olduğunu belirtip yarım saatte bu kadar kişinin hazırlanamayacağını belirttik. Bunun üzerine görevine 06.07.2012 tarihinde atanan kurum müdürü hazırlanmanın yarım saatte bitmemesi üzerine zorla çıkartılmayacağını söyledi. Aramızda yaşlı annenin ve ciddi sağlık sorunu ola arkadaşlarımızın olması ve sürgün sırasında bir arkadaşın astım krizinin tutmasına rağmen cezaevinde zorla çıkarıldık. 28 saatlik ring yolculuğu boyunca birkaç defa ambulans çağırmak zorunda kaldık. Ama sadece bir sakinleştirici iğne yapılıp yolculuk edebilir raporu verildi. 28 saatlik yolculuğun sonunda Şakran Kadın Kaplı önünde 3,5 saat güneşin altında arama gerekçesiyle ring içinde bekletildik. İçeriye alınma durumumuz tek tek oldu. Bunun nedeni de ince arama yapmak istemeleri üzerine karşı koyan arkadaşlara zorla ve darp ederek bu ince aramayı 4 personelin arkadaşlarımızı etkisiz hale getirdikten sonra yapmaları ve yaralayıcı darbeler de bulundular. Bitlis ten sürgün edilen 13 kadın hükümlünün 6 sını inşaatı yeni bitmiş koğuşa verilmesi ve yanlarında getirdikleri hiçbir ihtiyaçlarının sigara ve ilaç da dâhil verilmemesi ciddi sıkıntılar yaratmıştır. İhtiyaçlarımızın karşılanması taleplerimizde her seferinde farklı farklı gardiyanlar tarafından reddedilmektedir. Taleplerin ısrarı neticesinde hakarete varan boyutlarda sözlü söylemlerde bulunuluyordu. Şakran cezaevinde kaldığımız 3 gün içerisinde ne çay içebildik ne de bunu gidermek için diğer koğuşlardan arkadaşlarımızın gönderdiği çaydanlıklar bizlere verildi. Üç günün sonunda Bitlis cezaevinden kendimizle getirdiğimiz eşyalarımız bizlere verilmek üzere emanet eşya bölümüne götürüldük ve her şeyin sayılı olduğu söylenildi. Buna itiraz etmemizle kadın personellerin sizler devlete ve bizlere itaat etmek zorundasınız denildi. Ve devletin ne olduğunu burada biz size öğreteceğiz denilerek tehdit vari hareketlerde bulunuldu. Şakran cezaevi sisteminin tam bir işkence sistemi olarak inşa edildiğini belirtebiliriz. Koğuşların büyük olması ve yatakların tekli odalarda olması insanı yalnızlaştıran ve en ufak sese bile tahammül edilemeyen düzeye getirmektedir. Bununla birlikte kocaman olan koğuşlarda yapılan en ufak bir hareket hem koğuşun bir yanında yankılanmakta hem de diğer 17

koğuşlarca duyulmaktaydı. Şakran cezaevinde verilen yemeklerin hem vakitsiz olması hem de yemek adına bir şey barındırmaması tutukluları açlıkla terbiye etme yöntemlerinden biridir. Bu yöntemlere ve uygulamalara maruz kalıp tahliye olduğumuz için bu konu üzerinde durulmasını ve insani bir şekilde yaklaşım boyutu kazanması için gerekenin yapılmasını ve bizlerinde elimizden geldiğince dile getirip çözüm noktaları oluşturmaya çalışacağız. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *"KCK" davasından Urfa E Tipi 'nde tutuklu iken Adana Kürkçüler F Tipi 'ne sürgün edilen BDP Urfa Milletvekili Ġbrahim Ayhan, F Tipi 'ne sürgünün ardından avukatı Sevda Çelik Özbingöl ile yaptığı görüģmede, kendisiyle birlikte sürgün edilen 10 mahkumun sevk edildiği esnada darp edildiğini, kendisi de dahil sevk edilen toplam 11 kiģinin tek kiģilik koğuģlarda tutulduğunu aktaran Ayhan, Tecrit odalarında tutulduklarını ve kimseyle görüģtürülmelerine izin verilmediğini aktardı. (21.07.2012/DĠHA) *BDP'nin Diyarbakır Ġstasyon Meydanı'nda düzenlediği "Ez livir im" mitingi ardından silahlı saldırıya uğrayarak yaģamını yitiren Van Üniversitesi öğrencisi Murat Elibol'un protestosuna katıldıkları gerekçesi ile 6'sı tutuklu 3'ü tutusuz 9 kiģinin yargılandığı davanın ikinci duruģması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. DuruĢmaya, tutuklu sanıklar Siraç Deviran, Medeni Gül, Necat Yılmaz, Mervan KarataĢ, Habat Demir, Mazlum Ekinci ile baģka bir davada tutuklu olan Vedat Gül ve tutuksuz sanıklar Kenan Öztürk, Baran Canpolat ile sanık avukatları katıldı. DuruĢmada, Siraç Deviran, Medeni Gül, Necat Yılmaz savunma yapmak istediklerini mahkeme baģkanına iletti. Mahkeme baģkanı ise, "Savunmalarınız dava ile ilgili değil" diyerek savunma talebini kabul etmedi. Bunun üzerine sanıklar, "Biz o zaman duruģmaya devam etmek istemiyoruz" dedi. Mahkeme baģkanı ise "Yani duruģmayı boykot mu ediyorsunuz" dedi. Sanıklar, "Evet boykot ediyoruz" dedi. Mahkeme baģkanı ise, "O zaman duruģma salonundan çıkan" demesi üzerine jandarma sanıklara coplarla saldırdı. Darp edilen sanıklar jandarma zoruyla duruģma salonundan çıkartıldı. (26.07.2012/DĠHA) *29.07.2012 tarihinde Hidayet Demir adlı yurttaģ derneğimize baģvuruda bulunarak; Urfa cezaevinde bulunan Oğlu Mahmut Demir'in Mardin cezaevine oradan da Giresun cezaevine sürgün edildiğini, sürgün esnasında iģkence ve kötü muameleye tabi olduğunu beyan etmiģ, hukuki yardım talebinde bulunmuģtur. (ĠHD Urfa ġubesi) *30.07.2012 tarihinde derneğimize baģvuruda bulunan HaĢım ASLAN Ģu beyanlarda bulunmuģtur: Abim olan Şevket ASLAN 1993 yılından bu yana sürekli ceza evinde. Bir çok cezaevine nakli yapıldı. 2 yıla yakındır Ağrı cezaevindeydi. Koşulları iyi olmadığı için nakil talebinde bulundu. İzmir F tipi cezaevine nakil edildi. Fakat İzmir de koşullar daha da kötü. İki gün önce konuştuk bana, gardiyanlar tarafından dövüldüklerini ve kendilerine verilen yemeklerin çok kötü olduğundan bahsetti. Bu konuyla ilgili rahatsızlığımızı bildirir sizlerden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Van ġubesi) *30.07.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Rukiye Yiğit, Ģu beyanlarda bulundu: Ağabeyim olan, Mehmet Çetin Tarı, cezasını infaz ettiği Giresun E Ceza İnfaz Kurumundan telefon ile beni arayarak Müdürü Bahattin adlı şahıs ile Başgardiyan Sayim Çınar, her gün koğuşumuza gelerek hakaretlerde bulunuyorlar. Ayrıca biz mahkûmları küçük düşüren ve aşağılayan tabirler kullanıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi üzerimize yürüyüp boğazımızı sıkıyor ve akabinde de tehdit ediyorlar. Sözlü ve fiziki şiddet yetmezmiş gibi yataklarımızı da elimizden aldılar biz şuan yerlerde yatmaktayız. Yemekler doğru dürüst çıkmamaktadır. Biz burada her an başımıza bir olayın gelmesinden korkuyoruz. Hayati tehlikemiz bulunmaktadır. Dedi. Ben oğlumun hayatından endişelenmekteyim Bu nedenle derneğinizden bu konuda hukuki destek bekliyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) 18

*30.07.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Adile Gezer, Ģu beyanlarda bulundu: Oğlum olan Abdulmenaf Gezer, 28.07.2012 tarihinde cezasını infaz ettiği Giresun E Ceza İnfaz Kurumundan telefon ile beni arayarak Müdürü Bahattin adlı şahıs ile Başgardiyan Sayim Çınar, her gün koğuşumuza gelerek hakaretlerde bulunuyorlar. Ayrıca biz mahkûmları küçük düşüren ve aşağılayan tabirler kullanıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi üzerimize yürüyüp boğazımızı sıkıyor ve akabinde de tehdit ediyorlar. Biz burada her an başımıza bir olayın gelmesinden korkuyoruz. Hayati tehlikemiz bulunmaktadır. Dedi. Ben oğlumun hayatından endişelenmekteyim Bu nedenle derneğinizden bu konuda hukuki destek bekliyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *30.07.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran AyĢe Çelik, Ģu beyanlarda bulundu: Oğlum olan Yılmaz Çelik, 27.07.2012 tarihinde cezasını infaz ettiği Giresun E Ceza İnfaz Kurumundan telefon ile beni arayarak Müdürü Bahattin adlı şahıs ile Başgardiyan Sayim Çınar, her gün koğuşumuza gelerek hakaretlerde bulunuyorlar. Ayrıca biz mahkûmları küçük düşüren ve aşağılayan tabirler kullanıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi üzerimize yürüyüp boğazımızı sıkıyor ve akabinde de tehdit ediyorlar. Biz burada her an başımıza bir olayın gelmesinden korkuyoruz. Hayati tehlikemiz bulunmaktadır. Dedi. Ben oğlumun hayatından endişelenmekteyim Bu nedenle derneğinizden bu konuda hukuki destek bekliyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *06.08.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Ġhsan Tekel, Ģu beyanlarda bulundu: Oğlum olan Felemez Tekel, 20.07.2012 tarihinde bulunduğu Şanlıurfa E Tipi nden Bolu ne sürgün edildi. Oğlum kendisine ait olan eşyalarını almadan Bolu cezaevine gönderildiklerini söyledi. Ayrıca yolculuk esnasında tutuklulara sözlü olarak hakaretler yağdırıp, fiili işkenceye varıncaya kadar tehdit ve dayatmalara maruz kaldıklarını beyan etti. Bu işkence ve dayatmalar Bolu cezaevinde de devam ettiğini, yemek verilmediğini, cezaevi girişinde de bu hakaret ve tehditlerin devam ettiğini dile getirdi. Ben yapılan bu haksızlıkları kabul etmiyorum. Tutuklulara bu dayatmaları reva gören sorumlulardan şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *06.08.2012 tarihinde Ģubemize baģvuran Hediye Ġpek, Ģu beyanlarda bulundu: Eşim olan Abdullatif İpek, 20.07.2012 tarihinde bulunduğu Şanlıurfa E Tipi nden Bolu ne sürgün edildi. Eşimin kendisine ait olan eşyalarını almadan Bolu cezaevine gönderildiklerini söyledi. Ayrıca yolculuk esnasında tutuklulara sözlü olarak hakaretler yağdırıp, fiili işkenceye varıncaya kadar tehdit ve dayatmalara maruz kaldıklarını beyan etti. Bu işkence ve dayatmalar Bolu cezaevinde de devam ettiğini, yemek verilmediğini, cezaevi girişinde de bu hakaret ve tehditlerin devam ettiğini dile getirdi. Ben yapılan bu haksızlıkları kabul etmiyorum. Tutuklulara bu dayatmaları reva gören sorumlulardan şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Diyarbakır ġubesi) *20 Temmuz'da Urfa E Tipi 'nden 60 tutsak gerekçe gösterilmeksizin Bolu T 'ne sürgün edildi. 60 kiģiden sadece 4'ünün cezası kesinleģmiģ iken geriye kalan 56 kiģi ise tutuklu olarak yargılanıyor ve hemen hemen hepsinin duruģmaları Diyarbakır Adliyesi'nde görülüyor. 60 kiģiden tutuklu yargılanan 5 kiģi daha sonra tahliye edildi. Bolu T Tipi 'nde tutulan 55 kiģinden 8 tutuklunun cezaevindeki keyfi uygulamaları protesto etmek için 20 gündür süresiz-dönüģümsüz açlık grevinde, diğer 47 kiģinin ise süresizdönüģümlü açlık grevi eyleminde olduğu öğrenildi. Sürgün edilen tutuklu ve hükümlüler içerisinde müvekkilleri bulunan Avukat Raziye Öztürk, cezaevinde müvekkilleriyle yaptığı görüģmeler sonrasında gerek sürgün sırasında gerek ise, Bolu T Tipi 'nde siyasi tutsaklara yönelik yaģatılan keyfi uygulamaları anlattı. 20 Temmuz gecesi Urfa E Tipi 19

'nde saat 22.00 sularında müvekkillerinin de aralarında bulunduğu 4'ü hükümlü ve çoğu 'KCK' adıyla yürütülen soruģturma kapsamında duruģmaları devam eden 56 tutuklunun apar-topar alınarak, çoğu yalınayak Ģekilde ring araçlarına bindirildiğini aktaran Av. Öztürk, "Ring aracına bindirilmeden önce darp ediyorlar. 12 Eylül darbesindeki cezaevi koģullarını aratmayan bir Ģekilde dövüyorlar, çoğu yaralanıyor, raporları da bulunuyor. Ring aracında darp etmeye devam ediyorlar müvekkillerimizi ve yola çıkarıyorlar. Yolda da askerler tarafından dövülmeye devam ediliyorlar. Komutana, tutsaklar, 'askerlerin dövdüklerini' söylüyorlar. Ama müvekkillerimizim birbirini dövdüğü söyleniyor, ama onların zaten elleri kelepçeli nasıl dövecekler birbirlerini" dedi. 60 kiģinin 15 saat boyunca kelepçeli olarak ring aracında yolculuk yaptığını belirten Öztürk, yolda ve Bolu T Tipi 'nde yaģananlara iliģkin Ģunları söyledi: "Üstleri baģları yırtık ve yaralılar. Çenesinin kırıldığını belirten bir müvekkilimiz var ve henüz filmi bile çekilmemiģ. Böbrek hastalığı, baģka hastalıkları olanlar var. Ring aracına bindirildikten sonra ne su ne yemek veriyorlar. Bolu T Tipi 'ne getiriyorlar. Çıplak biçimde arama dayatıyorlar ve tutuklular buna direniyor. Çıplak aramayı kabul etmeyen müvekkillerimizin üstlerini yırtıyorlar, bu Ģekilde yırtıp aramak için diretiyorlar. Bundan dolayı açlık grevine giriyorlar. ġu anda süresiz olarak 8 müvekkilimiz açlık grevinde diğerleri ise, 3'er günlük dönüģümlüsüresiz açlık grevindeler. (08.08.2012/DĠHA) *Bitlis E Tipi 'nde hükümlü kadın tutsakların batıdaki cezaevlerine sürgün edilmeleri ardından sayıları 16'ya kadar düģen kadın tutsaklara uygulanan baskı, erkek gardiyanların fiziki saldırılarına kadar vardı. Sürgünleri protesto etmek için kapılara vuran 7-8 kadar kadının kaldığı B-8 odasına 30'a yakın gardiyan tarafından sabah sayımından sonra baskın yapıldığı, çıkan arbedede merdiven baģındaki ranzanın üst kısmında bulunan yatakta uyuyan Sümeyye Gök adlı kadın tutsağın saçından çekilerek ranzadan düģürüldüğü belirtildi. Kafa üstü düģürülen Gök'ün boynundan yaralandığı öğrenildi. kaynaklarından edinilen bilgiye göre Gök, boynunun kırılma riski taģıması ve incinmesine rağmen revire götürülmedi ve tedavi edilmedi. (09.08.2012/DĠHA) *Mardin E Tipi 'nden Ġzmit E Tipi 'ne sürgün edilen 8 siyasi tutukludan ailesine telefonla ulaģan Yakup Hezer, sürgün sırasında ağır hakarete ve fiziksel Ģiddete maruz kaldığını bildirdi. Anne AyĢe Hezer, 8 kiģinin gardiyanlar tarafından zorla soyulup taciz edildiğini söyledi. Geçtiğimiz hafta Mardin E Tipi 'nden Ġzmit 'ne sürgün edilen Yakup Hezer'in annesi AyĢe Hezer, oğlu ile yaptığı telefon görüģmesinde oğlunun sürgün sırasında hakarete ve Ģiddete maruz kaldığını aktardığını söyledi. 2 yıldır Mardin E Tipi 'nde bulunan oğlunun 8 arkadaģı ile birlikte Ġzmit'e sürgün edildiğini dile getiren Hezer, "Oğlum sürgün sırasında gardiyanların kendilerinden çırılçıplak soyunmalarını istediğini söyledi. Bu uygulamaya karģı çıkanlar gardiyan ve askerler tarafından dövülmüģ. Elbiseleri zorla yırtılıp soyulmuģ ve hatta tacize dahi uğradıklarını söyledi. Resmen çocuklarımızın psikolojisi ile oynayarak yıldırmak ve sindirmek istiyorlar" dedi. (12.08.2012/DĠHA) *Bölge cezaevlerinden batı illerine sürgünler tüm hızıyla devam erken, tutsakların cezaevlerine nakledilmesinde ciddi sıkıntılar yaģandığı aktarıldı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ġırnak "KCK" davasından yargılanan ve Mardin E Tipi 'nden geçtiğimiz hafta Kocaeli T Tipi 2 No'lu 'ne sürgün edilen Tüm Bel-Sen Cizre eski Temsilcisi Metin Fındık, ailesine telefonla ulaģarak sürgün sırasında yaģadıklarını aktardı. Ağabeyi Metin Fındık'la yaptığı görüģmenin ardından büyük bir endiģe duyduklarını dile getiren Cevher Fındık, ağabeyi ve Abdullah Koç adlı baģka bir siyasi tutsağın Kocaeli T Tipi 2 No'lu 'ne sürgün edilirken geçen 24 saatlik süre zarfında elleri kelepçeli bir Ģekilde 20