Bilişim Uzmanları. Bülteni. Sunuş. Bir Seyyahın Ardından. Fütürizm. Hava Tahmini Nasıl Yapılıyor? Bilişim Uzmanları. Bülteninin İçeriği Hakkında



Benzer belgeler
Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

ENDONEZYA MALEZYA TİCARET HEYETİ (27 Mayıs 1 Haziran 2012)

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

İşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ.

Hava nedir? Hava durumu nedir?

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Gala Yemeği Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR


Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına selamlıyorum.

K.K.T.C Bayındırlık Ve Ulaştırma Bakanlığı Meteoroloji Dairesi.

YUSUF ATA ARIAK - TELKODER 10. OLAĞAN GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI 29 KASIM 2018

MANGAHIGH.COM. tanıtım kitapçığı ALKEV İLKÖĞRETİM OKULU MATEMATİK BÖLÜMÜ

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı

LİDER DEĞİŞİRKEN. Prof. Dr. Necmi Gürsakal ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F. ÖĞRETİM ÜYESİ

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

49.Dünya Meteoroloji Günü ĐTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezinde Kutlandı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı


Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

BAKA BULUŞMALARI -I-

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

MÜSİAD İSVİÇRE Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Şube Başkanlarım,

MÜSİAD 2 EXPO BY QATAR DOHA Exhibition and Convention Center. Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Sektör Kurulu Başkanlarım,

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

HAZIRLAYANLAR 4D SINIFINDAN DENİZ ARIKAN SELİN YAĞMUR ÇAKMAK DOĞA SU TOPRAK ASU LAL ÖCALAN ŞİMAL ÖZER. Danışman Öğretmen Aslı Çakır

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

Rapor. Toyzeria Türkiye ve Orta Doğu nun Çocuk Fuarı.

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

TRABZONSPOR ŞENOL GÜNEŞ STADYUMU AÇILIŞI

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

ÜNİVERSİTEMİZ ÖĞRENCİLERİNE ÜST DÜZEY OLANAKLAR SAĞLIYOR

Geçen ay meslektaşım, eğitmen arkadaşım Gülgün Koç ne güzel hatırlattı Peter Drucker ın meşhur tespitini : Ölçemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

PERYÖN İNSAN YÖNETİMİ ÖDÜLLERİ FARK YARATAN İK PROJELERİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Onceki izlenimdeki sevgi titresimleri sevgili Ugurcan'in izleniminde devam ediyor...

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI İLKOKUL BÜLTENİ

İşletme Sonuçları Elde Etmek için Daha İyi Bir Çağrı Merkezi Deneyimi Sunma

KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin!

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

Bir Yıldız Sisteminde Canlılığın Oluşması İçin Gereken Etmenler

I. ULUSLARARASI SOSYAL VE EKONOMİK ARAŞTIRMALAR ÖĞRENCİ KONGRESİ

2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI

METEOROLOJİ I. HAFTA

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

HASAN KABLI GÖREVE BAŞLADI, PERSONEL İSTİFA DİLEKÇESİ VERDİ

ÖMER GÜNEY CHP MENEMEN BELEDİYE BAŞKAN A.ADAYI

Staj. 128 Ülke Liderlik Fırsatı den beri Dünyanın En Büyük Gençlik Organizasyonu Üye

KADİR SÜTÇÜ İSTANBUL-SARIYER KENT KONSEYİ DOĞAL AFETLER DEPREM VE ARAMA KURTARMA ÇALIŞMA GRUBUNUN BAŞKANIYIM. DR.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Sosyal Güvenlik Haftası Çeşitli Etkinlik ve Ziyaretlerle Kutlandı

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

AK PARTİ YURT DIŞINDAKİ

2016 Programı Kapanış ve Akademi Etkinliği

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

ÇALIŞTAY ANTALYA SONUÇ RAPORU Yerleşik Yabancılar Kültürlerarası İletişim Halk Kütüphaneleri 15 Haziran Antalya Müzesi

2012, Novusens

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

6. Uluslararası Kum ve Toz Fırtınaları (KTF) Çalıştayı, 12 Kasım 2018 Tarihinde İstanbul da Başladı

Başbakan Yıldırım, Çamlıca Televizyon Kulesi inşaatını incelemesinin ardından açıklamalarda bulundu

Türkiye ye Yönelik Beklentiler Olumsuz Olamaz

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık?

TÜRKİYE DEPREM VAKFI TANITIM & DEPREM ZİRVESİ SPONSORLUK DOSYASI

Meteorolojik Gözlem İçin Kullanılacak Sabit Şamandıraların Denize İndirilme İşlemleri Başladı

ANADOLU NUN İKİNCİ 500 DE YILDIZI PARLADI ARAŞTIRMA

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ (UOLP) EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ

Tarımda inovasyon küresel ölçekte stratejik değer kazandı

Aşağıdaki 5 cümlenin hepsine evet demiyorsanız, bu pdf dosyasını incelemek için gereken 3 dakikayı ayırmasanız da olur

Sigortacılık saygın meslek E-Posta Gönder 28 Mart 2012 Çarşamba 08:44

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı!

CARROLL ÜNİVERSİTESİNİ KEŞFEDİN 1846 dan beri akademisyenlerde mükemmellik

Transkript:

Bilişim Uzmanları Bülteni Cilt 2, Sayı 8 10 Ocak 2013 Sunuş Bir Seyyahın Ardından Fütürizm Hava Tahmini Nasıl Yapılıyor? Bilişim Uzmanları Bülteninin İçeriği Hakkında Hayatın Peşinde Ayın Konuğu: Abdullah Raşit Gülhan 20. sayımızla merhaba, Bu bültende yer alan yazılarda ifade edilen yorum ve görüşler yazarlarına ait olup, Bilişim Uzmanları Derneği nin görüşlerini yansıtmamaktadır. 2013 yılının ilk sayısı ile karşınızdayız. Ankara bu hafta çok soğuk ve kar yağışlı. Çocukların gözü kulağı Ankara Valiliğinden gelecek tatil haberinde. Eriyen karlar bir süre sonra buza çektiği için yolda yürürken dikkatli olmak gerekiyor. Ama dışarıda kar yağıyorsa, sıcacık evinizde pencerenin kenarına oturmuş ve çayınızı yudumluyorsanız, keyfinize diyecek yok. Bu ay 7. promosyon uzman yardımcılarımız göreve başladılar. Kendilerine hayırlı olsun diliyorum. Bugün ayrıca 2. Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatının açılış töreni yapıldı. Çok başarılı bir çalışma olmuş, özellikle tanıtım filmi çok etkileyici idi. Başta Sacit Sarıkaya ve Barış Yaslan olmak üzere emeği geçen tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum, hakikaten gurur duydum. Yeni yılın ilk röportajında biraz değişiklik yapıp, Kurum dışına açılalım istedik. Abdullah Raşit Gülhanla, biraz anılarımızı ama özellikle SİNERJİTÜRK Vakfını konuştuk. Tüm Dünyadaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında bir bağ kurma heyecanına ortak olduk, Kurumumuz personeline selamlarını getirdik. Abdullah Raşit Gülhan Beye konuk olduğu için çok teşekkür ediyoruz. Umarım bu röportaj sizin için de yeni ufuklar açar, belki yurtdışında yaşayan tanıdıklarınızın da bu oluşuma katılmasına vesile olur. Yönetim Kurulumuz da bu arada epey hareketli günler geçiriyor. Mart 2013 te yapılacak olan 2. Genel Kurulun hazırlıkları devam ediyor. Önümüzdeki günlerde üyelerimize Genel Kurul daveti gönderilecek. Anlayacağınız daha yapılacak çok iş var. Derneğimiz Yönetim Kurulu olarak hep değişim ve yenilik arayışı içinde olduk. Birlikten kuvvet doğacağına inandık. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmeye çalıştık. İstişarede hayır vardır diyerek, konuştuk, tartıştık, ölçtük, tarttık. Neticede birbirimizden çok şey öğrendik. En güzeli de birbirimizi daha iyi tanıdık, Elif Özdemir, BiliĢim Uzmanları Derneği BaĢkanı tüm farklılıklarımıza rağmen bir olup, birlik olabildik. Şimdi, bir daha görüşememe ihtimaline karşı, hakkınızı helal edin. Bu sayının belki de bu köşenin son sözü yine umutla ilgili olsun. Hayatta başınıza ne gelirse gelsin, yıkılmazsınız, yeter ki umudunuz var olsun. Selam ve saygılarımla.

Sayfa 2 Bir Seyyahın Ardından Harun BaĢaran BiliĢim Uzman Yrd. SRD, BTK Gobi çölünün bitiminde çekilen bir fotoğraf 12 ayda 11 ülke, 950 şehir, kasaba, köy ve 12500 km yol Türkiye den Japonya ya hem de bisikletle, Bir salı akşamı, eve vardığımda çalıyor telefonum, arayan bir arkadaş.. Hadi diyor dışarıya çıkalım Bari işten çıkmadan arasaydı ya Bakıyorum kendime söyle bir, üzerimde sürekli işyeri koltuğunda oturmanın vermiş olduğu bir memur yorgunluğu. Verdiğim cevap malum, ya kardeş şimdi eve geldim yorgunum daha sonra görüşsek hafta sonu falan olmaz mı? Olur deniyor telefon kapanıyor ve evde kendimi dinlenmeye bırakıyorum. Ertesi gün bir şeyler karıştırırken daha öncesinden tanıdığım fakat üzerinde çok fazla durmadığım bir ismi tekrar görüyorum. Bu isim bana kendimi sorgulatıyor yine. Uzun bir süredir ev ve iş arasında geçen hayatımı hayali bir google maps haritasının üzerine koyup koordinatları hayali bir kırmızı kalemle boyayarak geçiyorum. Off, doğrultu hafta içi için hep aynı. Hafta sonu için de bakıldığında bulunduğum dairenin çevresi çok küçük, çok sıradan ve sıkıcı. Hala sevemedim şu Ankara yı. Neyse bu kadar karamsarlık yeter sanırım. İsmini duyduğum kişi Gürkan Genç ti. Duydunuz mu bilmem ama kısaca anlatayım. Ankara, Filistin Caddesinde lokanta işletmeciliği yapan ve işine bisikletle gidip gelen Gürkan, bir gün çocukluk hayali olan bisikletle dünyayı gezme hayalini hatırlar, dükkânını kapatır, çantasını toplar ve yola çıkar. Hedef Türkiye ile 120 nci dostluk yılını kutlayacak olan Japonya dır. Hem de bisikletle İlk duyduğumda çok hayret etmiştim. Adam sonuçta çocukluğumuzdaki gibi evimizin arkasındaki boş arazide bisiklet sürmeye çıkmıyordu. Fakat Gürkan insanın inanınca, azmi ile neler başarabileceğini on iki ay sonra Japonya nın Kushimato şehrinde yer alan Türk şehitliğine, tur boyunca geçtiği on bir ülke, dağ, bayır, çöl boyunca dalgalanan bayrağımızı hediye edince kanıtlamış oluyordu. On iki ay, on bir ülke, on iki bin beş yüz kilometre. Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Çin, Moğolistan, Güney Kore, Japonya Biriken binlerce anılar, yaşanılan güzellikler, görülen yerler Neyse ki Gürkan her şeyi not ediyor, videolar, resimler çekiyor yol boyunca ve bunları paylaşıyor. İlk projesine Doğa için Pedalla ismini takan Gürkan, bize bisikletin aslında bir ulaşım aracı olduğunu, bisiklete binince karbon salınımını azaltarak doğaya ve fazla kilolarımızı atarak kendi sağlımıza yapacağımız katkıyı hatırlatmaya çalışıyor.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 3 Bir Seyyahın Ardından Aslında bu yazıyı yazmamın nedeni Gürkan ın yapmış olduğu işi anlatmak değildi, amacım yapacak olduğu işi anlatmak ve belki de kendimi de bir nebze Ankara nın monotonluğu içerisinde ferahlatmaya çalışmak. Gürkan Gelecek İçin Pedalla mak için yollarda yine. Gobi Çölünde iken çadırında çektiği bir videoda kendini orada ne yaptığına dair sorgularken, imkanım olsa tüm dünyayı dolaşırdım diyordu. Ben bu yazıyı yazarken de, Bulgaristan, Romanya, Moldovya yı geçmiş, Ukrayna ile Moskova arasında bir yerlerde -41 derecede Demir Atının üzerinde ağustos ayında başlamış olduğu Dünya Turunda yoluna devam ediyor. Bu sefer hedef ise,7 sene, 7 kıta, 84 ülke, 115000 km. ve Türkiye Dünyanın en büyük beş çölünü ve en yüksek beş araç geçiş noktasını geçerek. Hem de bisikletle Harun BaĢaran BiliĢim Uzman Yrd. SRD, BTK Gürkan ın 1 senede bitirmeyi planladığı Gürkan ın dünya turu sırasında geçmeyi hedeflediği araç geçiģ noktalarından birisi: Güney Amerika, Peru daki Abra Huayraccasa Geçidi (5059 metre) Avrupa rotası İnsana ilk duyduğunda çok ütopik geliyor, kendisi de ifade ediyor zaten Gürkan. Yolda onu destekleyen sponsorları için Hayal Ortaklarım tabirini kullanıyor çünkü ütopik olan bir şeyin peşinden gelenler ancak hayal ortağı olur diyerek Hepsinden önemlisi belki de şu ifade insanın bir şeylere inanmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor: Dünya turunu bitirebilir miyim bilmiyorum,..bitiririm çünkü ben bisikletle Japonya ya gidip geri döndüm. Yazının sonunda anlıyorum tarihin her döneminde insanların kalplerinin ritmini hızlandıran insanlar, hayatın tadını arttırıp, insanların yaşam enerjileri çoğaltıyorlar. Dünya turu boyunca karşılaştıklarını yazdığı yazıları, fotoğrafları, videoları ile beni heyecanlandıran bir gezgini sizlere de tanıtmak, duyurmak istedim. Hayallere ortak olmak isteyenler, Gürkan ın Kuzey Asya Turu nda yaşadıklarını ve dünya turu boyunca paylaştıklarını www.gurkangenc.com adresinde bulabilirler.

Sayfa 4 Fütürizm Gültekin Sefi BiliĢim Uzman Yrd. ETD, BTK Fütürizm, 20. Yüzyıl başlarında İtalya da bir tür sanat akımı olarak ortaya çıkmıştır. Future kelimesinden esinlenerek kavramsal ifadesine kavuşmuştur. Ancak günümüzde Fütürizm, olumlu gelecek tasarımı olarak adlandırılmaktadır. Yakın zamanda ülkemiz literatüründe de yerini alan fütürizm, olumlu gelecek tasarımına ve geleceği şekillendirmeye odaklanmış bakış açısı, düşünme biçimi ve bir tür çalışma yöntemidir. Gelecek planlaması olarak da bilinmektedir. Fütürizm; bir anlamda gelecekte olabilecek sistemlere, teknolojilere ve yaşam tarzına sıra dışı yaklaşım biçimi olarak da algılanabilir. Bazı fütüristlere göre kişi ve kurumların özgeçmişlerinin artık bir anlamı yoktur. Bunun yerine kendilerine özgelecek oluşturmaları gerektiği ifade edilmektedir. Fütürist düşüncenin vizyon geliştirmeyle de yakından benzeştiği söylenebilir. Kişiler ve kurumların gelecekte ulaşmak istedikleri yeri ve konumuna odaklanmasına vizyon diyoruz. Buradan hareketle olumlu bir vizyon geliştirmiş tüm kişi ve kurumların fütürist olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. fütürizm, olumlu gelecek tasarımına ve geleceği şekillendirmeye odaklanmış bakış açısı, düşünme biçimi ve bir tür çalışma yöntemidir. Giacoma Balla, Abstract Speed and Sound, 1913-1914 Umberto Boccioni, The City Rises, 1910 Geleceğimi tahmin edemem ama tasarlayabilirim görüşü fütüristleri kahinlerden ayıran ince bir çizgidir. Gelecekte olabilecek gelişmeleri tahmin etmekle, gelecekte olacak değişim ve dönüşümü tasarlamak arasında fark vardır. Gelecek tahmini kehanete dayalı bir olgudur; hatta kehanete dayanmasa bile tahmin etmeye çalıştığımız şey oluşacaktır ve orada bizi bekliyordur. Oysa ki gelecek tasarımında ise daha müdahaleci, esnek ve bizim onu yapılandırabileceğimiz bir durum söz konusudur. Gelecek tasarımında bir akışkanlık ve süre yaklaşımı vardır. Esnek olmak, esnek düşünmek ve sorgulamak üzerine kurulmuş bir düşünce sistemidir fütürizm. Örneğin kanun haline gelmiş kuramların günümüzde doğruluğunun sorgulanır olması bu düşüncenin esnek olmasının ne kadar isabetli olduğunu göstermektedir. Fütürizme göre bilimde kesinlik yoktur, esneklik vardır. Ayrıca Fütürizmde gelecekle ilgili ortaya atılan sistemsel ve bilimsel hiçbir düşünceye ve yaklaşıma olumsuz yaklaşılmıyor.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 5 Fütürizm Fütürizm, öngörüden ziyade uzgörüyü kabul etmektedir. Uzgörülü olmak; uzağı görebilmek, uzlaşmacı yaklaşabilmek ve uzmanca bakabilmek kelimelerini içerisinde barındırıyor (3U yaklaşımı): 1. Uzağı görebilmek; bildiğimiz anlamıyla olumsuz ifade olan miyopyanın tersidir. Yani rasyonel bir tavırla ileriyi görebilmektir. 2. Uzlaşmacı yaklaşabilmek; Fütürizme göre uzlaşmacı yaklaşım da kendi içinde üçe ayrılıyor. İnsanlar arası uzlaşma, disiplinlerarası uzlaşma, zamanlararası uzlaşma. Uzlaşmacı yaklaşımın temeli türler arası ittifaka dayanıyor. Türler arası ittifak, hiçbir makineyi, insanı, grubu, sistemi, teknolojiyi ötekileştirmeden uyumlu bir şekilde yaşamaya çalışmaktır. Buna da mutluluk tasavvuru deniyor. Fütüristler bir tür evrilme, değişim ve dönüşüm içerisinde olduğumuzu uzgörüyorlar. Yeni çözümler ve yeni koşullara ayak uydurmak zorunda olduğumuzu benimsiyorlar. Örneğin günümüzde teknolojinin sosyalleşmeyi bitirdiği ifade ediliyor. Oysa ki teknolojiyle birlikte sosyalleşmenin şekli değişmiş olamaz mı? Zamanlararası uzlaşmada da dünden geleni alalım (alabileceklerimizi yani bize yarayanları alalım) bugüne taşıyalım ve bugünü yaşayarak yarını tasarlayalım yaklaşımı vardır. 3. Uzmanca bakabilmek; bilgiyi kullanarak değerlendirmek gerektiğini ifade ediyor. Günümüzde sorunumuz bilgiye ulaşmak değil aslında, o bilgiyle neler yapabileceklerimizdir. Bilgiye ulaşmanın ne kadar kolay ve kısa süreli olduğunu görüyoruz ve yaşıyoruz. Aslolan, o bilgilerle neler yapabiliriz, nerelere ulaşabiliriz. Günümüz şartlarında sürekli olarak bir evrilme içerisindeyiz. Üstelik bu evrilme o kadar hızlı yaşanıyor ki bazı zamanlar evrildiğimizin farkına varamıyoruz bile. Bundan dolayı hayatımızla ilgili sürekli revizyonlar yapmalıyız. Fütürizme göre, gelecekle ilgili olabileceklere karamsar ve olumsuz yaklaşmanın aksine olumlu yaklaşmak esastır. Su kaynaklarımız yok oluyor, bu gidişle havada oksijen kalmayacak, dünyamız yaşanamayacak bir hal alacak gibi yaklaşımları kabul etmeyen fütüristler, bu görüşleri tersine çevirmenin mümkün olduğuna inanıyorlar. Kaynakların kıt olduğundan ziyade, sınırsız olabileceğinin mümkün olduğunu savunuyorlar. Burada kaynakların anlamsız ve hesapsız tüketildiğinden bahsetmeye gerek bile yok. Gelecekte olacakları beklemektense, geleceği tasarlamak için çalışmalar yapılması gerektiğini savunuyorlar. Geleceğin bizi değiştireceği kesin olduğuna göre, biz kendimizi gelecek gelmeden önce değiştirebiliriz. Gültekin Sefi BiliĢim Uzman Yrd. ETD, BTK Geleceğin bizi değiştireceği kesin olduğuna göre, biz kendimizi gelecek gelmeden önce değiştirebiliriz. 2013 yılını en iyi şekilde tasarlamanız ümidiyle

Sayfa 6 Hava Tahmini Nasıl Yapılıyor? - 1 Yusuf Özcan Candemir Mühendis, PGM, BTK Geçenlerde evimin penceresinden gökyüzüne bakarken bulutların hareketlerini gözlemledim. O esnada birden hava tahmini yapan halkın yaklaşımları ile bilimsel metotlar aklıma geldi. Eski çağlarda Kızılderililer kendilerine göre bazı ilkel metotlarla uzun vadeli hava tahmini yaparak, kışa hazırlık için gerekli gördükleri kadar odun toplarlarmış. Eskiden dedelerimiz cemrenin toprağa düşme zamanlarını izler veya bazı ağaçların çiçek açma ve yaprak dökme dönemlerine göre kısa ve uzun vadeli hava tahminleri yaparlardı. Bazıları, önemini hiç kaybetmeyen hava tahmini konusunda meteoroloji uzmanlarının hava tahmin raporlarını gözlerini gökyüzüne dikerek veya hala eski ilkel metotlarla hazırladıklarını düşünebilir. Ancak; meteoroloji uzmanları havaya bakarak değil, tahmin edemeyeceğiniz kadar çok ölçüm verisini kullanarak, son derece yüksek performanslı süper bilgisayarlar ile bazı gelişmiş profesyonel sayısal simülasyon yazılımlarını kullanarak konusunda uzmanlaşmış personelin katkıları ile birlikte hava tahmin bültenlerini hazırlıyorlar. Belirli bir ülke, bölge veya merkezde, bir zaman dilimi içinde görülebilecek meteorolojik olayların gözlem ve analizlere dayanılarak subjektif veya objektif yöntemler kullanılarak önceden öngörülme çalışmaları hava tahmini olarak adlandırılır. Hava tahminleri tutarlılığında Ülkemiz meteorolojisi, tüm Avrupa ülkeleri içerisinde %89 luk oranla birincidir. Hava tahmini yapabilmek için ilk önce, meteorolojik ölçümler yaparak havanın hali hazırdaki durumunu çok iyi belirlemek gerekiyor. Bugünün bilimsel hava tahmini, yer ve yüksek seviye haritaları kullanılarak ileriye dönük tahminler yapmayı amaç edinen sinoptik meteoroloji kavramının temel esasları üzerinde gelişmiştir. Yer ve yüksek seviye haritaları, atmosferin fiziksel elemanlarının uzaydaki dağılımını gösterir. Bu dağılımın olduğu yer, atmosferik alan diye isimlendirilir. Atmosferik alan yerçekimi ve dünyanın dönüşünden etkilendiği gibi hassas termal hareketleri de yansıtır. Atmosferin hali hazır koşulları verildiğinde, gelecekteki bir durumu belirlemek için tahmin yapmanın en bilimsel yolu, atmosferik hareketleri açıklayan termodinamik ve hidrodinamik denklem sistemlerinin uygulanmasıdır. Fakat bu denklemlerin yapısı ve açıkladığı işlemlerin karmaşıklığı net bir analitik çözüm elde edilmesini zorlaştırır. Bu nedenle hava tahmini yapılırken bazı ayrıntılı teknikler uygulanır. Bu teknikler, atmosferik hareketin teorik ve deneysel özelliklerinin bir modellemesidir. 1. AĢama Meterolojik Bilgilerin Toparlanması Otomatik Ġstasyon Milli amaçlı tüm meteoroloji ofisleri kendi sınırları içinde hava, su ve iklim bilgilerini toparlayabilmek için çeşitli istasyonlar kurmuşlardır; yer istasyonu, yüksek seviye bilgisi ölçüm istasyonu, otomatik istasyonlar, hava radarları, uydu yer istasyonu ve şamandıralar vb. Bunların dışında yüzen şamandıralar, uçak, gemi gibi hareket halinde olup, ölçüm yapan cihaz veya taşıtlar da vardır. Bu kadar çeşitli meteorolojik gözlem birimlerinde ölçülen meteorolojik parametreler, çeşitlilik arz edebildiği gibi, ölçülen bu bilgilerin merkeze iletilmesinde kullanılan iletişim yolları da çok

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 7 Hava Tahmini Nasıl Yapılıyor? - 1 farklılık gösterebilmektedir. Karasal istasyonlarda veri iletişiminde karasal hatlar, telefon hatları, internet, GPRS, uydu vb. kullanılırken, gemi, uçak ve şamandıralardan meteorolojik bilgiler toparlanırken uydu haberleşmesi kullanımı kaçınılmaz olmaktadır. Yusuf Özcan Candemir Mühendis, PGM, BTK a- Yer Gözlemleri Hava tahmininde kullanılan gözlemlere sinoptik gözlemler denir. Sinoptik gözlemler bütün dünyada meteoroloji istasyonlarında Greenwich Mean Time (GMT) saatine göre aynı anda yapılır. Meteorolojide Yer gözlemleri olarak yüzlerce Otomatik Gözlem İstasyonları vasıtasıyla; Rüzgar yönü, hızı ve hamlesi, Hava sıcaklığı, Deniz suyu sıcaklığı, İşba sıcaklığı (yağışın başlaması için gerekli soğutma sıcaklığı), ıslak termometre sıcaklığı, nisbi nem ve su buharı basıncı, Toprak üstü minimum sıcaklığı, 5,10,20,50 ve 100 cm derinliklerindeki toprak sıcaklıkları, Toprak bağıl nemi, Hava tahmini yapabilmek için en temel şart, çok sayıda ölçüm verisine sahip olmaktır. Hava basıncı; aktüel basınç, deniz seviyesine indirgenmiş basınç ve tandans durumu ile miktarı, Hava hadiseleri; halihazır ve geçmiş hava, Yatay görüş uzaklığı, Bulutluluk; kapalılık miktarları, cinsleri ve bulut taban yükseklikleri, Toplam ve taze kar kalınlığı, Günlük buharlaşma, güneşlenme ve radyasyon miktarları, Yağış miktarı, ölçülür, kodlanır, işlenir ve hata oranı en aza indirilmiş bir halde Kurum merkezine iletilir. Yüksek Atmosfer Gözlem Aleti/Balon Devamını önümüzdeki sayıda okuyabilirsiniz.

Sayfa 8 Bilişim Uzmanları Bülteninin İçeriği Hakkında AyĢe Gül Mirzaoğlu, BiliĢim Uzmanı BTD, BTK Bültenimiz 2011 yılının Haziran ayından itibaren aylık olarak yayımlanıyor. Sizlerin emek ve katkılarıyla şekillenen bültenimizin bu ay 20 nci sayısına ulaştık. Bu vesileyle, sizlere önceki 19 sayı ile ilgili bazı istatistikler sunmak istiyoruz. Bültenimizde şimdiye kadar yayımlanan yazıların konu kategorilerine göre dağılımını aşağıda ki şekilden görebilirsiniz. Buna göre, ilk sayılarda bültenimize sizler tarafından ağırlıklı olarak kurum ve dernek faaliyetlerine ilişkin yazı gönderilirken, daha sonraki sayılarda gönderilen yazıların daha ziyade deneme, genel kültür, gezi-anı ve şiir kategorilerinde yer aldığı görülmektedir. Diğer bir deyişle, yazarlarımızın ilgisinin zaman içerisinde kurum ve dernek faaliyetlerinden daha farklı alanlara yöneldiği söylenebilir. Bültenimize yazı gönderen yazarların ve gönderilen yazıların sayıları ile bültenin toplam sayfa sayısının zaman içerisinde değişimi ise aşağıdaki şekilden görülmektedir. Bültende yayımlanan yazı sayıları ile bültene yazı gönderen yazar sayılarının aylık ortalaması birbirine eşit olup yaklaşık 9 adettir. Bültenin toplam ortalama sayfa sayısı ise 28,4. Bu sayılar bülten bazında incelendiğinde, bültenimizin ilk cildinde, bir başka ifadeyle Haziran 2011 Mayıs 2012 arasında yazı ve yazar sayılarının çoğunlukla aylık ortalamanın üzerinde olduğu, Mayıs 2012 sonrasındaki aylarda ise her iki sayının da ortalamanın altında olduğu görülmektedir. Ayrıca, zaman içerisinde bültenin ortalama sayfa sayısının arttığı da söylenebilir.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 9 Bilişim Uzmanları Bülteninin İçeriği Hakkında AyĢe Gül Mirzaoğlu, BiliĢim Uzmanı BTD, BTK Bilişim Uzmanları Bülteni yayıncılık grubu olarak bültenimizin içeriğini sizlerden gelen katkılara göre oluşturuyoruz. Dolayısıyla, Bültenin içeriği ve seçilen konuları farklı bir boyuta taşımak yine sizlerin elindedir. Örneğin, Bilişim Uzmanları Derneği üyeleri olarak Kurumda yürütmekte olduğunuz projeler hakkındaki bilgileri bize ileterek diğer üyelerle paylaşmamıza imkân vermeniz bizi son derece memnun edecektir. Ayrıca, bültene ilişkin olarak gerek görünüm gerekse içerikle ilgili her türlü görüş ve önerinizi doğrudan bize iletmeniz bizim için son derece yararlı olacaktır. Bültene katkılarınızın artarak devam etmesini diliyor, şimdiye kadar katkı sunan tüm yazarlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. A. Çetin KoçbaĢ A. Hicabi Erdinç Abdurrahman Er Ahmet ÇavuĢoğlu Ahmet Darıcı Ahmet Emin Turgut Ali Feyyaz Uygur Ali Nazmi Uzun Ali Rıza Özdemir Almıla Özgür Baysan Arzu Cihan Ayfer Aydın AyĢegül Bolat Bayram Aslan Bekir Öztürk Beytullah KuĢçu Bilal Ünver Birol Bakay Burhaneddin Karagöz Cavidan Can Çiğdem Bakar Demet Kabasakal Elif Özdemir Emin Öztürk Enver Temel Ali Rıza Özdemir Erdinç TekbaĢ Fatih Tezel Gökhan Evren Gökhan Tok Gönül Güler M. Salim Ketevanlıoğlu GüneĢ Koca Harun BaĢaran Ġsmail Karayılan Kazım Erbay Köksal Özenç M. ġefik Güleryüz Mahmut Esat Özek Mehmet Bıyıklı Mehmet Özcan Meral Öztarhan Mesut Tekkoyun Muammer ġeylan Muhammet Kasım Cantekinler Muhammet ġimģek Murat Özkan Mustafa GüneĢ Mustafa Ünver Müberra Güngör Nadide EriĢ Necati Uğurlu Nigar Samsa Nihat ArslantaĢ Nur Saygı Osman Özdemir Ramazan Yılmaz Serkan Ayhan Serkan Sevinç Sinan Sarı ġemsettin Süer ġükran Aytekin Tahir Çitçi Tuncay Sürücü Yahya Emre Gülersoy Yusuf Korhan Selek Yavuz Göktaylar Yusuf Özcan Candemir

Sayfa 10 Hayatın Peşinde... Yavuz Göktaylar, BiliĢim BaĢuzmanı, SAD, BTK Europa, Jüpiter gezegenin en yakın altıncı uydusu. Jüpiterin çevresinde dönen ve Galileo Galilei tarafından 1610 yılında keşfedildikleri için Galilean uyduları adı verilen dört uydunun en küçüğü. Io, Europa, Ganymede ve Callisto adlı bu uyduların isimleri ise antik Yunan mitolojisindeki tanrı Zeus un sevgililerinden geliyor. Yine de Europa Güneş Sistemimizin en büyük uydularından biri. Aslına bakılırsa Galilean uydularının, sistemimizdeki Güneş ve sekiz gezegen dışındaki en büyük kütleli gök cisimleri olduklarını da söylemeliyim. Europa özelinde ise fiziksel büyüklük 3100 km lik çapla Dünyamızın ayından biraz ufak olarak tarif edilebilir. Jüpiterin uydusu Europa Europa nın oksijenden oluşan bir atmosferi var. Yüzeyi ise donmuş su ile kaplı. Ancak uydunun yüzeyindeki buz tabakasının altında bir su okyanusu olduğundan şüpheleniliyor. Tabi bu durumda Europayı dünya dışında hayatın oluşmuş olabileceği potansiyel bir yer haline getiriyor. Diğer bir deyişle, Dünyamızdaki derin okyanuslarda veya Antartika buzullarının altındakine benzer bir şekilde mikroskobik bir yaşam oluşmuş olabilir. 1977 yılında derin okyanus sularında yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular bilim insanlarının hayatın oluşması için güneş ışığının zorunlu olduğu yönündeki düşüncelerini değiştirdi. Denizaltındaki volkanlarda güneş ışığına ihtiyaç duymayan ve tamamen bağımsız bir besin zincirinden oluşan canlılar bulundu. Bu besin zincirinde temel unsur bitkiler değil dünyanın derinliklerinde çıkan hidrojen veya hidrojen sülfat gibi kimyasalların oksidasyonundan ortaya çıkan enerjiyi absorbe eden bir bakteri formuydu. Diğer bir deyişle, hayatın ortaya çıkması için su ve bir enerji kaynağı gerekliydi ama bu enerji kaynağının güneş ışığı olması şart değildi.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 11 Hayatın Peşinde... Bilim insanlarının Europa hakkında elde ettiği bilgilerin önemli bir kısmı robotik keşif araçlarından veya uzay sondalarından geliyor. Pioneer 10 ve Pioneer 11 araçları 1973 ve 1974 yıllarında Jüpiteri ziyaret ettiler. Daha sonra Voyager 1 ve Voyager 2 araçları 1979 yılında Jüpiter sistemine uğrayarak Europa nın buzlu yüzeyinin fotoğraflarını dünyaya iletti. Galileo uzay aracı ise 1995 ile 2003 yılları arasında Jüpiter in yörüngesine girerek Galilean ayları üzerinde ki en ayrıntılı incelemeyi gerçekleştirdi. Son olarak 2007 yılında robotik uzay sondası New Horizons Pluto ya doğru giderken Europa nın fotoğraflarını çekti. Yavuz Göktaylar, BiliĢim BaĢuzmanı, SAD, BTK Europa nın Pioneer 10 tarafından 1973 yılında çekilen bir fotoğrafı Europa nın Voyager 1 tarafından 1979 yılında çekilen bir fotoğrafı Europa nın Galileo uzay aracı tarafından gerçek rengine yakın çekilen bir yüzey fotoğrafı Nature dergisinde 2011 yılında yayımlanan bir makaleye göre Europa da sıvı okyanusun üzerinde bu kabuğunun içinde gizlenmiş dev bir göle ilişkin kanıtlar var. Güneşten bu kadar uzakta su sıvı halde nasıl bulunabilir? Bilim insanları Jüpiter in ve diğer ayların Europa nın kayalık çekirdeği üzerinde gel-git etkisi yarattığını ve bunun da ısı ürettiği yolunda bir açıklama yapıyorlar. Yüzeye yakın göller hayatın oluşması için gerekli organik kimyasalların hidrokarbon yönünden zengin kuyruklu yıldızların çarpmasının ardından bir şekilde yüzey altındaki sıvı okyanusa iletmesini de sağlamış olabilir. Önümüzdeki sayılarda da hayatın peşinde koşmaya devam edeceğiz. Kaynaklar: 1. http://en.wikipedia.org/wiki/europa_(moon) 2. http://www.time.com/time/health/article/0,8599,2099643,00.html

Sayfa 12 Elif Özdemir BUD BaĢkanı, YED Dai. BĢk.V. BTK Yavuz Göktaylar BiliĢim BaĢuzmanı, SAD, BTK Bu sayımızın konuğu olduğu için SİNERJİTÜRK Platformu Başkanı Sayın Abdullah Raşit Gülhan a teşekkür ederiz. Abdullah RaĢit Gülhan SĠNERJĠTÜRK Platformu BaĢkanı Soğuk bir günde OSTİM Organize Sanayi Bölgesi nin İdari Binasına doğru yola koyulduk. Google Map güzel bir uygulama. Ne yazık ki Türkiye de her zaman aradığınızı kolayca bulmanızı sağlayamıyor. Bu sefer kabataslak gitmek istediğimiz yere bizi yönlendirdi gerçi. Yine de yanlış bir dönüş ve bir yol sorma durumunda kaldık. Ankara gerçekten büyük bir kent ve gittikçe büyüyor anlaşılan. Nihayet hedefimize ulaşıyoruz. Bu ayki konuğumuz Sayın Abdullah Raşit Gülhan. Kendisiyle başta SİNERJİTÜRK olmak üzere dolu dolu bir sohbet yapıyoruz: Sayın Gülhan Röportaj talebimizi kabul edip bize vakit ayırdığınız için öncelikle teģekkür ediyoruz. Bildiğiniz gibi köģemizde konuklarımızı kamuoyunda fazla bilinmeyen farklı yönlerini de ortaya koyup keyifli bir sohbet yapmaya çalıģıyoruz. Bilgi Teknolojisi ve ĠletiĢim Kurumu nun veya eski adıyla Telekomünikasyon Kurumu nda kurucu Kurul Üyesi ve Kurum II. BaĢkanı olarak görev yaptınız. Ayrıca ARG DanıĢmanlık ve SĠNERJĠTÜRK gibi Ģirketlerin kurucusu olduğunuzu biliyoruz. Okuyucularımıza kısaca kendinizi tanıtabilir ve profesyonel iģ yaģamınızdan bahsedebilir misiniz? Çok sevinerek tabi. Ben 1983 yılında Fizik mühendisi olarak kariyerime başladım. Bir yandan çalışırken diğer yandan yüksek lisansımı tamamlayarak Fizik Yüksek Mühendisi ünvanıyla iş hayatıma devam ettim. Telsiz Genel Müdürlüğü adıyla bilinen Ulaştırma Bakanlığı na bağlı önce Genel Bütçeli daha sonra Katma Bütçeli Kuruluş haline gelen Genel Müdürlükte ilk çalışma hayatıma başladım. İlk olarak TİP onay laboratuvarını yani şu an ki elektronik ölçüm laboratuvarının kuruculuğunu yaptım. O laboratuvarın ilk mühendisi ve bilahare müdürü oldum. Uzun dönem sadece benim laboratuvarda ölçtüğüm cihazlar Türkiye ye girebiliyordu. Telsiz cihazları, uydu cihazları, pager cihazları ve artık kullanılmayan veya çok az kullanılan NMT cihazları yani araç telefonları gibi her türlü telsiz haberleşme cihazlarının tek geçiş noktası o laboratuvardı.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 13 Daha sonra yine Telsiz Genel Müdürlüğü nde Radyo Televizyon Yayınları Şube Müdürlüğü, Elektronik Ölçüm Laboratuvarları Şube Müdürlüğü işleri yaptım. Amerika ya gittim. Amerika da çalıştım. Amerika da SCA World Wide Marketing adlı bir şirket kurdum iki Filipinli hanımefendiyle birlikte. Sonra Türkiye ye döndüm ve Sony nin Türkiye Temsilcisinde çalıştım. Sony de Radyo-Televizyon Vericileri ve Radyo Stüdyoları Grup Direktörü olarak görev yaptım. Ama o arada monitör sistemi çalışmaları başlamıştı. Beni eski Genel Müdür Yardımcımız Hüseyin Güler Telsiz Genel Müdürlüğü ne Nikahımda kulağıma eğilerek göreve çağırdı. Gelmediğim takdirde hakkını helal etmeyeceğini söyledi. Bende balayı dönüşü yaklaşık 15-20 gün içinde özel sektördeki görevimi bırakarak Monitör Sistemi Projesi için Telsiz Genel Müdürlüğü ne döndüm. Daha sonra Motorola nın Türkiye Distribütörü nün çeşitli şirketlerinde teknik müdür ve genel koordinatör olarak görev yaptım. 2000 yılında Kurul Üyesi olarak Telekomünikasyon Kurumunu kurmakla görevlendirilen ekibin içinde yer aldım ve Kurul II. Başkanı olarak görevimi tamamladım. Bu görevimden sonra ARG Danışmanlık Şirketini ve SİNERJİTÜRK Platformunu kurdum. Gördüm ki SİNERJİTÜRK ülkemize çok yarar sağlayacak. O yüzden ticari faaliyetlerimi bitirdim. ARG Danışmanlık şirketimi kapattım. Artık danışmanlık hizmeti vermemeye başladım. Elimdeki birkaç işi tamamladıktan sonra tamamen son vereceğim. 9 Kasım 2012 tarihinde SİNERJİTÜRK VAKFI Resmi Gazetede yayımlanarak kuruluş tamamlandı ve ben sadece ülkem için hizmette bulunacak SİNERJİTÜRK Vakfında çalışmalarımı sürdürüyorum. Profesyonel iģ yaģamında 25 yılı doldurdunuz sanırım. Emekli olduğuma göre 1983 de başladığımı düşünürsek 30 yıla yaklaşıyor nerdeyse. Biraz SĠNERJĠTÜRK ten bahsedelim. Bu organizasyonun ortaya çıkma hikâyesini paylaģabilir misiniz. Tabi. SİNERJİTÜRK aslında bugünkü haliyle değilse bile daha basit bir yaklaşımla 1994 yılında Ankara da Ulaştırma Bakanlığı nın DLH salonlarında 110 akademisyene verdiğimiz bir konferans sırasında ortaya çıktı. O zaman Uluslararası Telekomünikasyon Birliği ne küçük m başlığı altında özel sektöründe girmesi kabul edildi. Bu toplantıda 110 akademisyene genç bir Şube Müdürü olarak ben bir konuşma yaptım. Bunun ne kadar önemli olduğunu, bu konudaki işbirliğinin

Sayfa 14 ülkemiz için gerekli olduğunu, bir şemsiye altında uluslararası toplantılara akademisyenler ve şirket yetkilileriyle birlikte gitmek arzusunda olduğumuzu ifade ettim. Bu konuşma çok büyük bir alkış aldı. Ama arkası gelmedi. Daha sonra o zaman NETAŞ ın AR-Ge Direktörü, Türk Telekom un Ar-GE Direktörü ve ben Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü nün o zamanki 8-10 üyesiyle birlikte Türkiye de ilk kamu ve özel sektör arasında bir işbirliği ETSİ Daimi İşbirliği Kuruluşu çalışmalarını yaptık. Ama daha sonra Türk Telekom buna bazı hukuksal nedenlerle karşı koydu. Dolayısıyla iş yarım kaldı. Bunların hepsinde başarısız oldum ve çok önemsediğim için bu başarısızlıklardan ders aldım. Amerika da çalıştığım dönemlerde insanlarla yaptığım konuşmalardan gördüm ki ben Türkiye eğer ileride 2023 de dünyanın önde gelen ilk 10 ekonomisinden biri olacaksa eğer bütün kaynaklarını kullanmalıdır. Bütün beşeri kaynaklarını kullanmalıdır. Bu beşeri kaynaklar heba edilemez önemdedir. Dünyanın birçok yerinde bizim akademisyenlerimiz, birçok iş adamımız, birçok profesyonel yöneticimiz var ve biz onların yaptığı başarılı çalışmalardan haberdar bile değiliz. Onların birçoğunun hatta varlığından bile haberdar değiliz diye düşünerek SİNERJİTÜRK Platformu nu kurdum. DPT nin, 5 Yıllık Kalkınma Planlarında çeşitli görevlerde aldığım için SİNERJİTÜRK kapsamında hangi sektörler önemlidir diye düşünerek ve çeşitli dostlardan, arkadaşlardan öneriler alarak 8 ileri teknoloji alanında çeşitli ülkelere dağılmış Türk iş kadınlarını, iş adamlarını, akademisyenleri ve profesyonel yöneticileri bir araya getirecek, Türkiye yi muasır medeniyetler üstünde bir seviyeye çıkartacak, Başbakanımızın ifadesi ile Türkiye yi lider ülkeler arasına sokacak bir çalışmanın yapılmasının elzem olduğuna inandım. SİNERJİTÜRK bu düşünce üzerine bina edildi. 2006 yılında yolladığım bir mail ile, 830 kişiye yollamıştım o maili, bunu nasıl kurarızı tartışmaya başladım. 2007 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Sayın Binali Yıldırım Beyinde katıldığı 30-35 kişilik bir yemekte bu fikrimi anlattım. Çok büyük bir ilgi ve kabul gördü. Onlara gerçekten şükranlarımı sunuyorum. Tayfun Acarer Beyde, Galip Zerey Beyde vardı bu toplantı da. Daha sonra biz bu çabamızı başlattık ve bugün o kadar büyük bir ilgi ve destek görmeye başladık ki bugün sosyal ağlarda her yerde varız. Linkedin, Facebook, Twitter, Xing, Google+ gibi birçok ağlarda varız.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 15 Tabi. Bugün biz 81 ülkede 260 bini aşan yurttaşımıza erişiyoruz. Çok spesifik alanlarda bile çok önemli insanlarımıza erişebildiğimizi gördük. Örneğin geçen gün ben bir mail yolladım. Dedim ki toz metalurji, seramik ve balistik alanında yetişmiş bir uzman, mühendis arıyoruz. Amerika, Singapur, Almanya dan olmak üzere 43 vatandaşımız başvurdu. Çok dar bir alanda bile önemli bir insan kaynağımız var. Ona artık erişebiliyoruz. Bu bizi çok mutlu etti. Gelecek içind e ç ok um u t l a n d ı rdı. A m a SİNERJİTÜRK; tabii kıt kanaat şahsi bütçem ile ve bu birkaç yıllık süreçte sadece günde birkaç saatlik uyku ile bu günlere gelebildi. SİNERJİTÜRK ün kısaca kuruluş tarihçesi bu. İsterseniz SİNERJİTÜRK ün içindeki alanları da hemen özetleyeyim. Sinejitürk kapsamında şu an 8 alan var. Bunlar; haberleşme-bilişim, savunmauzay-havacılık, nano-teknoloji, endüstriyel tasarım, gemi inşa, otomotiv, sağlık teknolojileri ve enerji alanlarında çalışan bilim adamlarını sektörel etkinliklerde bir araya getirerek onlar arasında aslında bir işbirliği platformu oluşturmaya çalışıyoruz. Yani gördüğünüz bir ihtiyacı gidermeyi hedeflemiģsiniz. Evet. Yani Türkiye de bazı projeler oluşsun istiyoruz. Türkiye de daha fazla Ar-Ge oluşsun istiyoruz. Türkiye de araştırma ve innovasyon kültürünü güçlendirmeyi arzu ediyoruz. Bu bağlamda daha önce s i z e b a h s e t m i ş o l d u ğ u m OSTİM de ki proje bunlardan biri olmakla birlikte toplamda 37 önemli projenin doğum yeri, başlangıç yeri SİNERJİTÜRK olmuştur. Bundan dolayı da çok gurur duyuyoruz. Daha önce bahsettiğiniz gibi SĠNERJĠTÜRK ün Kasım ayında vakıf haline geldi. Bu adımı daha fazla KurumsallaĢma yolunda atılan bir adım olarak değerlendirebilir miyiz? Çok doğru.

Sayfa 16 SĠNERJĠTÜRK ün geleceğine iliģkin nasıl bir vizyonunuz veya beklentiniz var? İnsanların beklentileri ve umutları her zaman çok büyüktür. Ama gerçek hayatta her zaman o umut ve beklentileri net bir şekilde karşılayamayız, gerçekleştiremeyiz. Bu şahsi hayatınızda da böyledir, iş hayatında da böyledir. Bizim de tabii umutlarımız çok büyük. Ama gerçekçi olmak gerekirse biz şu anda 81 ülkede 260 bin yurttaşımızı temsil ediyoruz. 24 ülkede 37 gönüllü temsilciliğimiz var. Bunları önümüzdeki yıllarda 60-65 ülkeye kadar çıkarmayı arzu ediyoruz. Bunlara da yönetim kurulumuzca alacağımız bir kararla kurumsal bir kimlik vermek istiyoruz. Artı üniversitelerde, şu anda 7 üniversite de hazırız, öğrenci toplulukları oluşturmayı planlıyoruz. SİNERJİTÜRK öğrenci topluluklarıyla hedeflerimizi öğrencilerimiz çerçevesinde de kovalamak istiyoruz. Türkiye yi geliştirecek aslında tüm ülkeleri geliştirecek kaynaklar gençlerdir. Bu anlamda bu röportaj vesilesi ile daha önce Telekomünikasyon Kurumunda birlikte çalışmaktan keyif aldığım iki genç arkadaşımla bir arada bulunmaktan da ayrıca keyif duyuyorum. TeĢekkür ederiz. Ama biz öğrenciler için ne yapalım. Öğrenciler için bir şeyler yapmak zorundayız. Bunu planladık. Bunu planlarken de dünya da akademik anlamda yaygınlaştığımızı büyük bir memnuniyetle gördük. Şu anda üniversitelerden mezun olacak genç arkadaşlarımızın yüksek lisans ve doktora projeleri için Türk bilim adamlarından yararlanmayı hedefliyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinde, iyi üniversitelerde o üniversitelerin şartlarına, ön seçim kriterlerine uygun yeni mezun arkadaşlarımızı oralara göndermek ve onlara burs bulmayı arzu ediyoruz. Onlara daha önce de ifade ettiğim gibi uygun işler bulma konusunda da destek olmayı arzu ediyoruz. Çünkü Türkiye bu gençlerle kalkınacak. Biz bunlara sadece bir yardım bir itme sağlamayı hedefliyoruz. Yoksa çok büyük bir gücümüz yok. Keşke daha büyük bir gücümüz olsa daha büyük bir şeyler yapabilsek. Elimizdeki imkânlarla bütün bunları sağlamaya çalışacağız. Ben bunların ön yazışmalarının çoğunu akademisyenlerle yaptım. Çoğundan da önem veren ve kabul gören cevaplar aldım. Gelecekte bunları yapacağız. Bunun dışında tabi bazı şirketler kuracağız. Vakfa ait bu şirketler ile daha uygun daha iyi işler yapacağız. Bunlardan bazıları Ar-Ge yi kolaylaştırmayı hedefleyecek. Bazıları strateji araştırma merkezimiz olacak. Göreceksiniz, umut ediyorum ki SİNERJİTÜRK ülkemize hizmet yolunda belki çok zengin olmadığı için çok büyük adımlar atmayacak ama önemli ve nitelikli adımlar atacak.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 17 ġimdiden hayırlı olsun diyoruz. Bu arada çok ciddi bir emek de sarf etmiģsiniz. Sağolun. Bu arada tabi hukuksal kimlikte çok önemli. Eski Milli Savunma Bakanımız Vecdi Gönül Bey bizimle ilk konuştuğunda hukuksal kimliğinizin olmaması çok önemli bir dezavantajınız olur demişti. Bu gerçekten de geçtiğimiz dört yılda bizi çok yordu. O yüzden hukuksal kimliğimizi kazanmak bize sanıyorum ayrı bir güç verecek. Gerçi biraz bahsettiniz ama SĠNERJĠTÜRK çatısı adlında yaptığınız ve önümüzdeki dönemde yapmayı planladığınız etkinliklerden kısaca bahsedebilir misiniz? Tabi. SİNERJİTÜRK bugüne kadar beş etkinlik gerçekleştirdi. Bu beş etkinlikten iki tanesi haberleşme ve bilişim alanında gerçekleşti. Üç tanesi de savunma-uzay ve havacılık alanında gerçekleşti. Şimdi önümüzdeki dönemde 14-17 Şubatta yine Ulaştırma Bakanlığımız, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumumuz ile birlikte SİNERJİTÜRK ve Bilişim i Antalya da gerçekleştireceğiz. Bilahare sağlık teknolojileri, otomotiv ve endüstriyel tasarım etkinliklerimizi de gerçekleştirerek 2013 yılı etkinliklerimizi tamamlayacağız. Ama 2013 te belki 2013 ün sonunda ya da 2014 te özellikle üniversiteler ile ilgili bir çalışmayı YÖK ile birlikte yapmak istiyoruz. Çünkü biz inanıyoruz ki Türkiye nin iyi üniversiteleri daha iyi olmak zorunda. Bütün üniversitelerin belirli bir seviyenin üzerine çıkması lazım. Bunun için neler yapabileceğimizi düşüneceğiz ve eğer YÖK kabul ederse YÖK, ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı ile büyük bir ihtimalle, belki Sanayi Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yapacağız. Dünyayı 8 bölgeye ayırdık. Türkiye ye gelemeyen yurtdışında insanlarımız var. Daha sonra 2014 te buralara biz gideceğiz. O 8 bölgede SİNERJİTÜRK etkinlikleri yaparak oradaki insanlarımızla daha samimi daha sıcak ve daha geniş kapsamlı bir kucaklaşmayı sağlamaya çalışacağız. Tabi işbirliğinin de temellerini atmaya çalışacağız. İnanın bugüne kadar çok dar olan savunma sektöründe bile Türkiye ye hiç gelmemiş ve Türkiye tarafından hiç bilinmeyen savunma uzmanlarıyla karşılaştık. Eğer o bölgelere o ülkelere gidersek, gidebilirsek daha fazla sayıda insanımızla daha güçlü temaslar kurmuş olacağız. Bununda Türkiye ye çok pozitif bir geri dönüşü olacağına inanıyoruz. Bir anlamda tersine beyin göçünü de kolaylaģtırmıģ olacak bu giriģimleriniz. Çok kolaylaştırmış olacak. Bunu Türk Telekom un Ar-Ge müdürü Enis Erkel Bey bir ara söylemişti zaten. Enis Erkel Bey LG ve Nortel in ortak araştırma merkezinde Başkan Yardımcısı olarak çalışırken Güney Kore de, 1600 araştırmacı vardı orada, bizim konferansımıza gelerek bir sunum yaptı. Arkasından Türkiye den tabi çok fazla talep geldi. Enis Bey zaten muazzam bir birikime sahipti. Onun Türkiye - ye gelmesi o vesile ve baskılar nedeniyle belki de kolaylaştı. Benzer durumlar belki bu toplantılarda da olabilir.

Sayfa 18 Sonuçta her Ģey kitaplarda yazmıyor. Bazı bilgi ve becerilerinde birisinin gelip buraya aktarması gerekiyor. Tabi. Bir de şunun altını çizmek lazım. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilen Bilim Özel Hizmet ve Teşvik Ödül Töreni vardı. Ben de oradaydım ve Sayın Cumhurbaşkanımıza SİNERJİTÜRK ü aktarma fırsatı doğmuş oldu. Cumhurbaşkanımızın orada çok güzel bir sözü vardı. Eğer Türkiye de ki zemin, laboratuvar olarak sosyal zemin olarak yurtdışında çalışan insanlarımız için uygun bir hale gelmedi ise insanlarımızı buraya getirmek mümkün değil demişti. Gerçekten de öyle. Getirseniz bile yazık da olabilir. Yani ona uygun araştırma laboratuvarı vermediğiniz takdirde yapacak bir şeyi yok. İnsanlarımız arasında güçlü bağları kullanmak. SİNERJİTÜRK olarak bizim yapmak istediğimiz bu. 2008 yılından beri Beyin Göçümüzü Beyin Gücümüze Dönüştürmek diyoruz. Biz onlarla güçlü bağlar kuralım diyoruz. Onların bilgilerinden ve tecrübelerinden biraz önce sizin bahsettiğiniz gibi istifade edelim. Buraya aktarmalarını sağlayalım. Bu zaten bize çok büyük bir ivme kazandırır. Aksi halde onu buraya getirip eline hiçbir şey vermezseniz yazık olur. O yüzden biz SİNERJİTÜRK olarak onu söylüyoruz. Mottomuz bu: Beyin Göçümüzü Beyin Gücümüze Dönüştürmek. Bu linki kurmak. Elif Özdemir: Güzel Ģeyler anlatıyorsunuz. ĠnĢallah bunları gerçekleģtirebiliriz. İşte siz anlattıkça, etrafınıza yaydıkça 260 binlere ulaşabiliyoruz. Sizlerin sayesinde. Çevremizdeki dostlarımızın yani sizlerin sayesinde gelişiyoruz. Elif Özdemir: Rakam hakikaten çok yüksek. ĠnĢallah daha da artar diyelim ve tabi 2013 te size uğurlu gelsin. İnşallah. Tabi sizlerde bu bilgileri etrafınızda paylaşın. Dergi bu anlamda önemli bir işlev görecektir. Ama şahsi destekler burada çok önemli. Facebook gruplarımıza girin bakın. Orada inanamazsınız. İsveç ten Ufuk Hanımı, BTK nın eski çalışanlarından Eda Hanımı, Muzaffer Beyi İzmir den, Japonya dan Sadi Beyi, Çin den Zafer Beyi gördüğünüzde inanamazsınız. Onlar öyle etrafa yayıyorlar ki öyle güçlendiriyorlar ki.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 19 Buradan hemen baģka bir soruya geçelim. Eskiden Türk firmalarının araģtırma geliģtirme ve yenilik yapmaya pek hevesleri yok gibiydi. Son yıllarda ise bu talep biraz var gibi. Siz firmalardan bu yönde bir talep görüyor musunuz? Firmalardan bu yönde bir talep var. ġunun için sordum. Biraz önce yurtdıģından yetiģmiģ insanlarımızı getirsek bile eğer burada onların bilgi ve becerilerine talep yoksa ve uygun imkânları sağlamazsak onlara yazık olacağından bahsetmiģtiniz. Bakın son yıllarda, son on-onbeş yılda Türkiye de büyük bir dönüşüm yaşıyoruz ve Ar-Ge projelerinin artışını hep beraber görüyoruz. Hükümetlerin verdiği teşviklerdeki önemli artış büyük rol oynuyor. Örneğin son zamanlarda Ulaştırma Bakanlığı tarafından çıkartılan elektronik haberleşme ve savunma ve havacılık alanındaki Ar-Ge teşviklerine bakınız.tamamıyla hibe olarak verilecek teşviklere bakınız. Bütün bunlar Hükümetin önemli bir çaba sarf ettiğini gösteriyor. Ama hala biz Ar- Ge payı bakımından %1 in altındayız. Doğru sanırım %0,9 gibi bir rakam olacaktı. Hatta %0,9 bile değil %0,89 du galiba. Bunu bizim hep beraber artırmamız lazım. Yani bu işler sadece Hükümetin, sadece şirketlerin işleri değil birey olarak bizim de bunu talep etmemiz lazım. Keşke yanımda olsaydı size verebilseydim. Sanayileşmenin Gizli Tarihi diye Cambridge ya da Oxford tan Güney Koreli bir akademisyenin kitabı var. Burada bizlere de vatandaşlara da görev düşüyor. Biz kendi malımızı kullanmaya gayret etmeliyiz ve kendi malımızı kullanırken de şunu istememeliyiz: Kötüsü olsun bizim olsun dememeliyiz. İyisini talep etmeliyiz. Onun Ar-Ge yapmasını daha iyiye yönelmesini de teşvik etmeliyiz. Vatandaşlar olarak bizim görevimiz de bu. Bunu yapmazsak o zaman işte saç ayağının bir bölümü eksik kalıyor. Hükümet üstüne düşeni yapıyor. Kamu sektörü üstüne düşeni yapıyor. Şirketler elinden geleni yapıyor ama vatandaşların bu konuda ilgisi ve talebi yok. Öncelikle kaliteli ürünleri bizim talep etmemiz ve almamız lazım ki daha sonra o firmalarda onları İngiltere ye, Çin e ve Almanya ya satsın. Sofistike talebi olan bilinçli tüketiciler lazım diyorsunuz. Türk firmalarından kaliteli ürünler talep etsinler. Gayet güzel ifade ettiniz, aynen öyle diyorum.

Sayfa 20 Son 30 yıla bakıldığında Türkiye üretim ve ihracat konusunda belli bir noktaya geldi. Artık Türkiye de ki firmaların katma değeri daha yüksek ürün ve hizmetlerin olduğu sermaye ve teknoloji yoğun sektörlere yönelmesi, yeni ürün ve hizmetler tasarlaması ve geliģtirmesi kısacası firmalarımızın sürekli yenilik yapma kapasitesine sahip olmaları gerekiyor. SĠNERJĠTÜRK olarak bu konuda aktif katkı sağlamaya çalıģıyorsunuz. Bu anlamda ülkemiz adına gelecek açısından iyimser misiniz? Ben Türkiye açısından çok iyimserim. Türkiye nin sadece bizim değil bu tür projeksiyonları bilimsel temelde yapan birçok yurtdışındaki akademisyenin, kurumların yaptığı araştırmalarda da gerçekten ön plana çıkan birkaç ülkeden biri olduğunu görüyorum. Ama bunların daha iyi olması gerekiyor. Bizim daha hızlı adımlar atmamız gerekiyor. Biz bir yarıştayız ve bu yarışta daha hızlı olmanın yollarını bulmak zorundayız. Burada da kamuya büyük görevler düşüyor. Özel sektöre büyük görevler düşüyor. Hükümete çok büyük görevler düşüyor. Sivil toplum örgütlerine de çok büyük görevler düşüyor. SİNERJİTÜRK olarak biz bunun bilincindeyiz. Daha iyi şeyler yapmak yolundayız. En azından bu insan kaynakları arasındaki bağlantıları kurmak, teknoloji alanındaki bir şirketimize özel bir alanda yurtdışından insan kaynağı temin edebilmek bu yönde yapılmış çabalardır. Ama dikkat edin bizim GSMH da bir büyüme var. Ama sadece bizim GSMH mız büyümüyor. Japonya nın GSMH sı daha büyük. Güney Kore nin ki bizden daha hızlı büyüyor. Çin in ki eksponansiyel büyüyor. O zaman bizim de GSMH da eksponansiyel büyüme sağlamak için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Evet. Sadece kendimizi geçmiģe bakarak kıyaslamamak lazım. Çünkü geçmiģe baktığımızda tabi sürekli bir iyileģme var ama diğerleri sizden daha iyi bir noktaya geliyorsa demek ki geride kalıyorsunuz. Bu yarış kendinizle yaptığınız bir yarış değil. Kendinizle yaptığınız bir yarışta hızınızı bir gün öncesine göre artırmış olabilirsiniz. Ama diğerleri sizden daha hızlı koşuyorsa hala geridesiniz. Klasik Güney Kore örneği verilir bu durumu anlatmak için. 1950 lerde Güney Kore de kiģi baģına gelir düzeyi Türkiye nin yarısı kadarken günümüzde Türkiye nin iki üç katı düzeyine geldi sanırım.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 21 Bakın biliyorsunuz ben dört yıl boyunca Güney Kore Hükümeti nin Haberleşme ve Bilişim Bakanlığı na bağlı KIPA Ajansı na danışmanlık yaptım. 2004 ve 2009 yılları arasında. 1960 lı yıllarda Güney Kore liler, onların tek yumurtayla yapılan bir yemekleri vardı, üzerine yumurta koyamıyorlardı. O derece fakru zaruret içerisindeydiler. BiliĢim sektöründe uzun yıllar çalıģmıģ ve bu iģe gönül vermiģ biri olarak 2013 baģında Türk Elektronik HaberleĢme Sektörü nü nasıl görüyorsunuz? Elektronik Haberleşme Sektörü ne 30 yılımı verdim. Türkiye de ve dışarıda bu alanda çalışma fırsatım oldu. Biraz önce söylediğim gibi başka ülkelerde de bu konuda destek olmaya çalıştım. Bizim aslında elektronik haberleşme sektörü piyasasını hala net olarak ölçebildiğimizi düşünmüyorum. Aslına bakarsanız hiçbir sektörümüzü ölçemiyoruz galiba. Bu yönde sahada ve akademik esaslara uygun bir çalışma yapılması gerekiyor. Çünkü bilmediğiniz bir şeyi doğru tahmin etmeniz ve politika geliştirmeniz zor. 2012 yılında büyümenin yaklaşık yüzde 10 mertebesinde olduğunu düşünüyorum. Bizim potansiyelimizi daha fazla büyütmemiz lazım. Bizim aslında 50 55 milyar dolarlar çerçevesinde bir büyüklüğe sahip olmamız gerekiyor. Bu noktada değiliz gözüküyor. Mevcut durumu bu hale getirecek çabalar içinde olmamız lazım. Bu çabalardan bana göre en önemlisi son çıkan Ar-Ge teşviği. Yani Ulaştırma Bakanlığı nın aldığı bu teşvik paketi tedbirini ben çok önemsiyorum. Aynı şekilde Evrensel Hizmet Fonu nun ve bunun Fatih Projesi nde kullanılmasını önemsiyor ve bunların hepsinin Türkiye nin geleceğine katkıda bulunacağını düşünüyorum.

Sayfa 22 Bunların sektöre katkı sağlayacak faktörler olduğunu düşünüyorum. Ancak sektörün özellikle GSM operatörlerinin ve Türk Telekom un, belki alternatif operatörlerin de uluslararası faaliyetlerini artırıcı yönde tedbirler almak gerekiyor. Özellikle Geçiş Hakları Yönetmeliği taslağı yayımlanmadı henüz sanırım. Elif Özdemir: Dün yani PerĢembe günkü Resmi Gazete de yayımlandı. Tamam. Bu gibi şeylerin önemli ve pazarı büyütücü tedbirler olduğunu düşünüyorum. Bunların hepsi tamamlandıktan sonra gelecek hakkında daha iyimserim. 2013 te %10 dan daha fazla veya kabaca %15 e yakın bir büyümeyi bekliyorum. Peki. Geleneksel olarak telekomünikasyon sektöründe vergilerin yüksek olduğu söylenir Türkiye de. Avrupa - da sadece %18 oranında bir KDV varken burada KDV nin ötesinde Özel ĠletiĢim Vergisi gibi bir takım Ģeyler var. Bu vergi yükünün de düģürülmesi sektörün büyümesi için pozitif olurdu. Türkiye de haberleģme hala lüks tüketim olarak mı görülüyor acaba? Ben size bir şey hatırlatayım. Sizlere sormuştum sanırım. Siz Kuruma ilk uzman yardımcısı olarak geldiğinizde özellikle iktisatçılara ve işletmecilere çağırdığımda vergi konusunda bir ödev hazırlatmıştım diye hatırlıyorum. Sende vardın galiba içlerinde. (Gülümsemeler) Olabilir. Üzerinden epey bir zaman geçti. Gerçi benim cevabım bu konuda belli ama önemli olan burada tabi sizin görüģünüzü almak. Şimdi orada herkesin cevabında, birbirlerinden kopya mı çektiler bilmiyorum gerçi, Laffer eğrisine bir atıf vardı. Türkiye de vergi telekomünikasyon ve özellikle mobil telekomünikasyon sektöründe ki vergiler artık bu konuda öldürücü etki yaratabilir seviyededir. Yani bunu evirip çevirmeye gerek yok. Herkes diyor ki vergi yükünde biz Uganda dan sonra ikinciyiz. Galiba Ugandaydı birinci ülke. Üçüncü ülke ile de aramızda %100 lük bir fark var. Onda oranlar %30 bizde %60 mertebesinde. Kabaca söylüyorum. Şimdi onu öyle veya böyle yorumlamanın nasıl imkânı var ki. Bu tabi ki çok ağır bir vergi sistemi. Bu vergi sistemi konusunda Sayın Ulaştırma ve Haberleşme Bakanımızın ben bizzat yanındayken yaptığı telefon görüşmesini biliyorum. Onunda bu konuda iyileştirme yönünde çok önemli bir istek içinde olduğunu biliyorum. Zaten denizcilikte ve havacılıkta da yapılan indirimlerle o sektörlerde elde edilen büyüme belli.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 23 Elif Özdemir: Evet. Maalesef Türkiye de vergi konusunda bir adım atıldıktan sonra geri dönmek çok mümkün olmuyor. Bunun sıkıntısını yaģıyoruz aslında. Özel ĠletiĢim Vergisi geniģletilirken Kurumun verdiği görüģte bu verginin eģitlenmesi, indirilmesi ve hatta kaldırılması önerilmiģti. Benim dönemimde de bizim hazırladığımız Hazine Payı, bakın sadece vergi değil Hazine Payı ve Kuruma Katkı Payı nında tedricen azaltılması yönünde görüş verdik. Kuruma gelecek paranın da azaltılmasını önerdik. Çünkü aslında buda bir nevi vergidir. Devlet alıyorsa eğer bunun adı odur budur toplamda vergidir. Elif Özdemir: Tabi bunlar oran olarak oldukça az. Bütün bu kesintileri topladığınız zaman elde ettiğiniz rakama bakmak lazım. Şimdi bizim yapmamız gereken şeyler bu vergi sistemini düzeltmek. Bakın ikinci el cep telefonuyla ilgili olarak ben MOBİSİAD genel sekreterliğini yaptığım dönemde hazırladığımız bir çalışma vardı. Prof. Dr. Şükrü Kızılot ile Prof. Dr. Metin Taş tarafından hazırlandı. Onların yaptığı analize göre ikinci elde Türkiye sıfır lira vergi elde etmiş. Sıfır Lira! KDV ne %18. Biz bu konuyu benimde içinde bulunduğum heyetle birlikte Gelirler İdaresi ne götürdük. Biz bunu %1 e indirin, hiç olmazsa bu iş legal hale gelsin ve ülke olarak vergi kazanalım dedik. KDV kazanacaksınız, gelir vergisi kazanacaksınız ve kurumlar vergisi kazanacaksınız. Bu kitapta da onun analizi var. Bunu bize ispatlayın öyle gelin dendi. Yani aldığınız toplam vergi zaten sıfır lira. Adama para vermeyecekseniz daha eksisi yok. Elif Özdemir: Sanırım iktisat teorisine göre de vergi oranlarının çok yüksek olması aslında vergi kaybına yol açıyor. Doğru. Elif Özdemir: Verginin tabana yayılması daha fazla gelir elde edilmesini sağlıyor. Çok doğru. Vergi esnekliği ile ilgili bir durum bu.

Sayfa 24 Belli bir optimum vergi oranı var. Bunu aģtığınızda getirdiğiniz her ek vergi oranı mutlak elde edeceğiniz vergi miktarında azalmaya yol açıyor. Ya da her vergi oranındaki indirim elde edeceğiniz mutlak vergi miktarını artırıyor. Bu hatırlayacağınız gibi fıkradaki gibi halkın gülme eşiği sınırı. Halk gülmeye başladığında burada korkulacak bir noktaya gelmişiz demektir. Bu konuda geçtiğimiz zamanlarda bir araģtırma yapmıģtım. Bu sektörde ki her 100 TL lık harcamanın 51 52 TL sı devlete gitmiģ. Oldukça yüksek bir oran. Bu sadece haberleşme sektörüne özgü bir durum değil. Bakın ben küçük bir danışmanlık şirketine sahipken bile gelirimin %50 sini abartısız o veya bu ad altında vergi olarak veriyordum. Muhtasarı, Sigortası, KDV, Gelir Vergisi, Oda kesintisi, şusu busu. O sizde kalmadığı sürece o sizin açınızdan vergi. Tabi bu sistem sermaye birikimini ve firmaların büyümesini de engelliyor. Tabi. En önemli nokta da budur. Ben hep şunu söylerim. Bizim övüneceğimiz şey Türk Telekom un, Avea nın, Vodafone un, Turkcell in ve diğer operatörlerin yurtdışında şirket satın almasıdır. Benim A şirketim burada satılıyorsa benim ülkemden bir kayıptır. Satın almanın en önemli unsuru nedir? Cebinizde para olması. Cebinizde para yoksa satın alamazsınız. Yani sizin biraz önce söylediğiniz sermayenin birikimi. Sermaye birikimini ve derinliğini sağlayamıyorsanız siz kaynaklarınızı kaybediyorsunuz demektir. Benim arzum Türk şirketlerinin sermaye birikiminin ve derinliğinin güçlenmesidir. Hepsinin bu hat üzerinde dünya devi olmasıdır. Dünya devi olmalarını arzu etmeliyiz. Biraz daha farklı konulardan bahsedelim. ĠĢ hayatında elde ettiğiniz deneyimleri göz önüne aldığınızda kariyerinin baģlarındaki genç arkadaģlarımıza ne tavsiye verirdiniz? Ben bunu çok düşündüm, çokta söyledim. Bakın üniversiteden mezun olduğumda ve Kuruma başladığımda yani Telsiz Genel Müdürlüğüne otuz kişiydik. Bunların birçoğu benden çok daha parlaktı. Ben elektronik ölçüm laboratuvarına girdiğimde bir buçuk yıl boyunca Cumartesi ve Pazar günleri de dâhil olmak üzere günde 16

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 25 saat çalıştım. Sadece evime yatmaya gittim. Bekârdım, rahattım huzurluydum vesaire. (Gülümsemeler) O 18 aylık yani bir buçuk yıllık çalışma bana çok şey kazandırdı. Arkasından ben çok matematik çalışmasını seven, çok teorik düzeyde çalışmasını seven bir insandım. Çok çalıştım, çok okudum. Ama sadece okumadım. Kitaplar önerdim arkadaşlara. Bunları asansörlere astım. Bazı arkadaşlarım benimle çok dalga geçtiler. Aklını kitapla bozdu falan diye hatta asansöre koyduğum duyuruların altına notlar yazdılar. Sonra akademisyenleri de davet ederek kurumda dersler verdirdim, ben de vermeye çalıştım. Öğretmeye çalıştıklarımı aslında ben öğrendim. Çünkü insan en çok öğretirken öğreniyor. Sonra üniversitede yarı zamanlı akademisyenlik yaptım. Üç yıl boyunca elektronik haberleşme teknolojileri teorisi dersi verdim Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerine. Şimdi bütün bunlara baktığımda başarılı olmamda en önemli şey çalışmam. Kendimi kimi zaman yıpratarak çalışmam. Çünkü benim elektronik ölçüm laboratuvarında bir taburem vardı. Bar taburesi. Yani rahat bir koltuğum bile yoktu. O taburenin üzerinden her tarafım ağrırdı. Öyle çalışmak zorundaydım. Öyle çalışırdım. Biraz da cesaret. Yani inisiyatif alabilmek. Kendinizi biraz ön plana çıkartabilmek. Çalışmanızı etrafınızla paylaşabilmeniz. Sanırım tüm bunlar benim kariyerimde eğer bir başarı varsa bu başarının göstergeleridir. Ben buna inanıyorum. Yani ben çalıştığım için olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlarıma da söyleyebileceğim şey durmadan çalışmaları, okumaları. Son bir şey daha söyleyeyim bu konuda. İnsanlar büyüklerine saygı duysunlar. Vefa duyguları olsun. Ahde vefa diyorlar ya bu boşa söylenmiş bir laf değil galiba. Bana öyle geliyor. İnsan ilişkilerinin güçlü olması. Size bir harf öğretene kul köle olmayın ama ona vefa duyun. Saygı duyun. Bu hocanız olabilir. Yanınızdaki bir arkadaşınız olabilir. Üstünüz olabilir. Altınız olabilir. Hiç önemli değil. Onun yaptığına saygı duyun. Şimdi bilim adamlarına ilişkin bir kitap okuyorum. Bilim adamları önemli. Ben üniversitedeki derslerimde hep bunu söylerdim. Bir adam Maxwell e saygı duymuyorsa aslında mesleğine saygı duymuyor derdim.

Sayfa 26 GeçmiĢe dönüp baktığınızda neleri farklı yapmak isterdiniz? İnsanların keşke dememesi gerektiğini söylerler. Ama ben diyorum galiba. Bunu bilsem de diyorum. Dönüp baktığımda liseye kadar gidiyorum hatta ilkokula kadar gidiyorum ve acaba şunu öyle değil de böyle yapsaydım bugün Cumhurbaşkanı ben mi olurdum dediğimde oluyor. (Gülümsemeler) Artık geçmiş olsun tabi. O yüzden belki daha fazla çalışabilirdik veya daha farklı okuyabilirdik tabi. Elif Özdemir: Örneğin daha farklı bir bölümde okumak ister miydiniz. Yok yok. Üniversiteye oldukça iyi bir puanla girdim. Okumak derken kastettiğim çok daha farklı literatürler de okuyabilirdim. Üniversitede fiziği çok sevdim. Fizik benim için ideal bir daldı. Yaptığım işten hep mutlu oldum. Fizik bana çok şey öğretti. Fizik ve matematik bir bilim olarak insana çok kapı açan iki dal. Ama Kurul üyesi olduktan sonra bir pişmanlığım oldu. Hatta bunu gidermek içinde bir çaba sarf ettim. Doktora programına başvurdum ama yapmak mümkün olmadı. Pişmanlığımda şu: Ben iktisat okumaya başlayınca, oradaki matematiği görünce niçin mühendis oldum diye kendimi sorguladım. Keşke iktisatçı olsaydım dedim. İktisat muazzam bir şey. Orada matematiği o kadar güzel kullanıyorsunuz ki. Profesyonel iģ hayatı dıģında ilgi alanlarınızı öğrenebilir miyiz? Şimdilerde çok yapamıyorum ama özellikle tarih okumayı çok seviyorum. Edebiyatta aruz vezniyle yazılmış eserleri seviyorum. O tür şiirleri okumayı seviyorum. Müzik olarak klasik batı müziğini özellikle Mozart ve Beethoven hayranıyım. Mendel ve Bach ın da biraz hayranıyım. Aynı zamanda bir Türk Sanat Müziği dinleyicisiyim. Yani iki tarz klasik müzik dinlemeyi seviyorum. Bir zamanlar resim yapardım. Şimdi resim yapamıyorum.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 27 Türk Sanat Müziği ile ilgili olarak sevdiğiniz sanatçılardan örnekler verebilir misiniz? Benim Türk Sanat Müziği denince aklıma gelen Münir Nureddin Selçuk, Zeki Müren, Kamuran Akkor eserlerini dinlemeyi sevdiğim sanatçılardır. Emel Sayın ı da severim. Zekai Tunca mesela. Ġzlediğiniz spor dalları? İyi bir izleyici değilim. Şu an basketbol izliyorum. Ama spor yapıyorum. Yaklaşık 10-12 yıldır fitness yapıyorum, ağırlık kaldırıyorum. Her zaman düzenli olarak yapamıyorum ama uygun vakit buldukça yapıyorum. Bir sokak köpeğim var ve köpeğimle birlikte yürüyorum. Bunları yapabileceğim iyi bir yerde oturuyorum. ODTÜ lojmanlarında oturuyorum şimdi. Kampüsün içinde güzel yürüyüş alanları var. Münir Nureddin Selçuk Zeki Müren Son olarak nasıl bir teknoloji kullanıcısı olduğunuzu öğrenmek istiyoruz. Kendinizi nasıl bir teknoloji kullanıcısı olarak görüyorsunuz. Evinizde internet bağlantısı var mı? Akıllı telefon kullanıyor musunuz? Yeni çıkan geliģmiģ ürünleri hemen dener misiniz? Bir tarafta hiç kullanmıyorum bir tarafta teknoloji bağımlısıyım yazan bir sıkala yapsak kendinizi nereye koyarsınız? Ben her şeyde olduğu gibi orta yoldayım. (Gülümsemeler) Evet takip ediyorum. Ama her şeyi almıyorum. Hatta MOBİSİAD genel sekreterliği görevim sırasında cep telefonu hediye ettiklerinde bile kabul etmezdim, almazdım. Çünkü ben insanların çok sık olarak cep telefonu değiştirmesinin ülke için bir yük olduğunu düşünüyorum. Bir tane akıllı telefonum var. Turkcell T-20. Diğeri de General Mobile. Türkiye de üretildiği için Türk malı olarak aldığım telefonum. Evimde ODTÜ nün sağladığı bir internet bağlantısı var. 260 bin kişi ile bağlantıdaysanız gününüzün önemli bir kısmı belki 13-14 saati, günde 4-5 saat uyuyorum, internette geçiyor. Kabaca sabah 7 de kalkıp bilgisayarımı açıyorum. Gece 2 ye kadar. Tabi arada yemek, çocuklar sohbetler falan var tabi. Emel Sayın

Sayfa 28 Bizim sorularımız bitti. Ekleyeceğiniz bir husus varsa onu da Ģimdi alabiliriz. Bütün uzman, uzman yardımcısı arkadaşlarım, içinde bulunmaktan gurur duyduğum Kurumda çalışan güzide insanlar çok kıymetli işler yapıyorlar. Hepsi özel insanlar. Hepsine saygılarımı, sevgilerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Onların yaptığı çalışmaların ülkeye büyük katkı sağladığına inanıyorum. O bakımdan daha da iyi şeyler yapmalarını bekliyorum. Bizim web sayfamız üzerinden e-posta listemize herkes üye olabiliyor. www.sinerjiturk.org.tr adlı web adresimizden hemen e-posta listemize üye olabilirler. Ama sadece üye olmakla kalmasınlar. Etraflarıyla da paylaşsınlar. Bizim gönüllü elçilerimiz olsunlar. Çünkü biz inanıyoruz ki, biz kalpten inanıyoruz ki bu ülke için çalışıyoruz. Bu ülkeyi seven herkesinde bize katkı sağlayacağına inanıyoruz. İstediğimiz katkıda sadece bu. Fikir desteği istiyoruz, gönül desteği istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. Son olarak, Bana vakit ayırdığınız ve tekrar sevgili arkadaşlarımla bucaklaşma imkanı sağladığınız için size, Derneğimizin ve Derneğimizin yayın organı olan Dergimizin yönetimine sizin nezdinizde saygılarımı, sevgilerimi ve şükranlarımı arz ediyorum. Sayın Gülhan konuk olduğunuz, bize vakit ayırdığınız ve sorularımıza samimi yanıtlar verdiğiniz için size teģekkür ediyoruz.

Cilt 2, Sayı 8 Sayfa 29 Bu Ay Ankara da Ne Var? Sezen Aksu 2 Şubat 2013 tarihinde Congresium Ankara da bir konser veriyor. Sevenlerine duyurulur. Tolga Çevik Arkadaşım Hoş geldin! adlı sahne gösterini 13 Ocak 2013 tarihinde Anadolu Gösteri Merkezinde gerçekleştiriyor. Jason Andrews ilüzyon gösterisi. 30 Ocak 2013 tarihinden itibaren Congresium Ankara da. Orijinal Vücut Dünyası sergisi bir ay boyunca uzatılmış. Hala görmemiş olanlar için son bir fırsat.

Sayfa 30 Bu Ay Doğan Canlarımız Ġyi ki doğdun Burak Çağrı Burak Çağrı, doğum günün kutlu olsun boncuğum Aynur - Selçuk Kahya Ġyi ki doğdun Feriha Elif! İyi ki doğdun Feriha Elif Yusuf Korhan Selek Ġyi ki doğdun Ahmet Emin! İyi ki doğdun Ahmet Emin Ramazan Yılmaz

BĠLĠġĠM UZMANLARI DERNEĞĠ BĠZ KĠMĠZ? Bilişim Uzmanları Derneği, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu nda çalışan bilişim uzmanları tarafından 11 Ekim 2010 tarihinde kurulmuştur. YazıĢma Adresi Anadolu Bulvarı Öz Ankara Toptancılar Sitesi 1. Blok No: 41 Yenimahalle Ankara Telefon 0 (123) 456 78 90 Faks 0 (123) 456 78 90 E-posta: AMACIMIZ NEDĠR? Amacımız, Derneğimiz üyeleri arasında sosyal, kültürel, ekonomik ve mesleki yardımlaşmayı sağlamak; üyelerimizin meslekî gelişmesini teşvik edecek faaliyetlerde bulunmak ve ülkemizde bilgi teknolojileri ve iletişim alanlarında farkındalığın artırılmasını sağlamaktır. BĠLĠġĠM UZMANLARI DERNEĞĠ YÖNETĠM KURULU posta@bilisimuzmanlari.org Elif Özdemir Salim Ketevanlıoğlu Cengiz Eken Ahmet E. Turgut Beytullah Kuşcu Nigar Samsa Mehmet Özcan bilisimuzmanlari.org Editörün Notu 2013 e hoş geldiniz. Bültene Katkıda Bulunanlar Abdullah Raşit Gülhan Ayşe Gül Mirzaoğlu Aynur Kahya Elif Özdemir Gültekin Sefi Harun Başaran M. Selçuk Kahya Nur Saygı Ramazan Yılmaz Yavuz Göktaylar Yusuf Korhan Selek Yusuf Özcan Candemir BİLİŞİM UZMANLARI BÜLTENİ 21 Aralık tarihini geçtik ve hala hayattayız. Maya lı takvim yapımcıları kıyameti öngördükleri için değil sıkıldıkları için bu tarihte takvimlerini sona erdirmişler gibi gözüküyor. Ne diyelim. İyi ki böyle olmuş. Bu sayıyla birlikte 20 nci sayımıza ulaşmış olduk. Doğrusu bu noktaya sizlerin katkısı olmasa gelemezdik. Bu kapsamda, Bültene katkıda bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum. lar hepimizin merak ettiği hava durumu tahminlerinin nasıl yapıldığını iki bölümlük bir yazı dizisiyle ele alıyor. Ayşe Gül Mirzaoğlu ciddi bir emek sarf ederek bültenin geçmiş sayılarını sizin için tarayarak bulgularını sizinle paylaşıyor. Son olarak ben de dilim döndüğünce milyarlarca dolar dökülerek Güneş Sistemimizde hayat arayan çalışmaları sizlere aktarmaya çalışıyor, günün yorgunluğu ve rutininden sizleri iki-üç dakika uzaklaştırmaya çalışıyorum. Ayrıca SİNERJİTÜRK VAKFI Kurucusu ve aynı zaman eski adıyla Telekomünikasyon Kurumu yeni adıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kurucu Kurul Üyesi ve Kurul II. Başkanı Sayın Abdullah Raşit Gülhan Bültenimizin bu ayki konuğu. Kendisiyle, başta SİNERJİTÜRK olmak üzere Yavuz Göktaylar BiliĢim BaĢuzmanı SAD, BTK Bu sayımızda da eğlenceli ve ilgi çekici yazılarımız var. Harun Başaran ilgi çekici bir kişiliği, bir gün aklına esip bisikletle dünya turuna çıkan Gürkan Genç i sizlere tanıtıyor. Gültekin Sefi, 20.yy da İtalya da bir sanat akımı olarak başlayan Fütürizm i kalemine konuk ediyor. Yusuf Özcan Candemir ise şu aradolu dolu bir sohbet yaptık. İlginizi çekeceğini umuyoruz. Önümüzdeki sayılarda sizlerinde katkılarınızı bekliyorum. Yaratıcı olun, çekinmeyin. 2013 ün herkese sağlık ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum. Saygılarımla; Yavuz Göktaylar ygoktaylar@btk.gov.tr