SELANİK MEKTUBU (19) BAKİ SARISAKAL
SELANİK MEKTUBU (19) Dibudüjatiro Deridnot unun Hükümeti Osmaniye tartafından iştirası Yunanlıların endişe ve telaşına mucip oldu. Yunan palikaryalarının mağlubiyete ellerine tercüman olan bir kısım gazeteler Yunanistan ın Adalar Denizi ndeki. Mecburiyesini idameye karar verdiğini ve Yunan milletinin başında kahraman (!) bir hükümdar yanında da müthiş ve muzaffer (!) bir ordu ver iken Türklerin maksatlarına nail olamayacaklarını beyan ediyo rlar. Zaten alemi velveleye düşüren koca amiral Kondoradiyadis dahi (Ke ri) gazetesiyle intişar eden mülakatta, Yunanistan ın Türkiye ye karşı her vakit üstün bir derecede bulunacağını ve şimdilik yeni sefain harbiye iştirak edemeyecekse bile, denize açılarak kahraman gibi Osmanlı donanmasıyla tekrar çarpışacağını beyan eylemiştir. Hükümete muhalif olan gazeteler ise Averof un, Reşadiye ve Riyadüzenuru derinnotları karşısında hiç seviyesinde bulunduğunu beyan ile Yunan hükümetini yeni sefain harbiye alınmasına davet ediyorlar. Bu babda vaki olan neşriyata dair gelecek mektubumda izahat vereceğimden şimdilik Yunan gazetelerinin Türkiye aleyhindeki neşriyatının ne derece aslı ve esasının bulunduğunu ve hakiki barbarların kimler olduğunu mevzubahis edeceğim. Averof Selanik te intişar eden resmi Liberte ile diğer Rumca gazeteler ve Atina da intişar eden gazetelerden birkaçı hemen her gün sütunlarını Türkiye aleyhindeki neşriyatla dolduruyorlar. Hükümetin resmi yayın organı olan Liberte cenapları baş makalesinde bakın neler söylüyor: Şarkı Trakya dan her gün ah ve endişeler yükseliyor. Türkler Yunan memleketinde (!) feci mezalimin gerçekleştirmesi hususunda Bulgarlarla rekabet ediyorlar. Zaten Bulgarlarla, Türkler aynı ırktan olduklarından, terbiyeleri dahi birdir. Zavallı Rumları katletmek, hapishanelere atmak, namuslarına tecavüz etmek suretleriyle tazyik ediyorlar. Rumlar bu ahval karşısında artık dayanamayarak mal ve mülklerini terk ile hicrete kalkışıyorlar. Türkler Rum Kilisesinin her türlü şikayetine rağmen Kiliseleri ve sair mukaddeseyi gasp eylemektedirler. Aynı mezalim İzmir ve Anadolu nun sair mevkilerinde cereyan ediyor. Zaten Hürriyet, Adalet ve Müsavat siyasetlerinin neticeleri olarak istinaden meşrutiyet idaresini anasırı muhtelife karşısında jön Türkler şoven siyasetlerinin neticesi olarak memleketlerine ifa eyledikleri felaketler üzerine o kadar hırçınlaşmaktadırlar ki
Türkiye de başlayan Rum anasırı mahvetmek için açıktan açığa teşebbüs etmektedirler. Jön Türkler, yüz sene evvel ki ecdatlarının ifa eyledikleri mezalimi yeniliyorlar. Sultan Mahmut, Yunan İhtilalını teskin etmek maksadıyla Patrik Garifurar ı katlettirmişlerdir. Bugünkü jön Türkler tazyikat muhtelife ile Rumların hayatlarını söndürmeye, bütün anasırı Türkleştirmeye çalışıyorlar. Hâlbuki 1821 senesinden önce bile Yunan hayatlarını söndürememişlerdir. O halde Jöntürkler bu günkü günde başında şanlı ve şerefli (!) bir kral bulunan ve muzaffer bir devlet sahibi olan Yunan milletini nasıl mahvedeceklerdir? Yunan Mülteciler Evet, Liberte ve emsali (Şarki Trakya) kelimesi yerine Makedonya deseydiler hakikati söylemiş olacaklardı. Çünkü Şarki Trakya da yükselen ah ve iniltiler Yunanlılar tarafından her vakit Türkler hakkında çıkarılan masallardan başka bir şey değildir. Hâlbuki Makedonya da göklere kadar çıkan feryat Yunan mezalimine büyük bir delil olarak ortaya çıkar. Hapishaneler masumlarla doludur. Liberte elbette bunu inkâr edemez. Osmanlı idaresi zamanında ve Yunan işgalinden mukaddem mevki olan ehemmiyetsiz vakayiden dolayı bağıracak. Tevkif edilerek aylarca hapishanelerde çürütülen masumlar binleri buluyor. Bu zavallılara icra edilen mezalim tahammül edilemeyerek vefat edenler gittikçe çoğalıyor. Serez de, Langaza köylerinde, Girit cihetlerinde velhasıl her tarafta mezalime uğrayanlar unutuldu mu? Liberte, Rumların namusuna tecavüz edildiğini de utanmadan söylüyor. Evet, bu da Yunanlılarca tatbik edilen bir medeniyet eseridir. Liberte acaba Selanik içinde pek azı sağlam kalan Rum kızlarını bile unuttu mu? Kireç Köyünde, Gevgili de, Alasonya cihetlerinde şunun bunun ırz ve namusuna edilen tecavüzat niçin gizleniyor. Yunan zabıtanının ağuş şehvetinde bulundurulan İslam kızları niçin unutuluyor? Genç çocuklara dahi tasallut etmekten kaçınmayan Yunanlılar, Türklere, Türk askerlerine istinad edilen iftiralar ispat edilebilir mi? Mal ve mülke vaki olan tecavüzlere gelince, hırsızlıkta başta gelen Yunanlıların bidayet işgalinden bu güne kadar yapmış oldukları hırsızlıklar, gasp ve tecavüzler hakkında keşifler yapmak lazım gelse ciltler dolacak. Sokaklarda bile cebren soyulanların sayısı binlere ulaştı.
Cebren gasp edilen emlak ve mesken sahipleri sokaklarda kaldı ve her şey benimdir diyerek, her şeye saldıran Yunanlılar ve Hükümetleri tarihinde meşhud olan asiler meyanında birinciliği elde etmiş oldular. Söylediklerimi ispat için evvelki gün pek muvafık olarak aldığım şu haberleri konu edeceğim. Avrethisar kazasına bağlı Sarbegül köyüne gelen Yunan askerleri İslam hanelerine yerleştirildiler. Askerlere müteakip Rum muhacirleri geldi. Edirne den gelen Rum muhacirler gittikçe çoğalmaya başlıyor. Bunlar yavaş yavaş İslamların mal ve mülklerine tecavüz etmeye alıştılar. İslamların hanelerine cebren girdiler. Mahsulâtını zapt ederler, İslam tarlalarını sürürler, Velhasıl her türlü tecavüzde bulunmaktan çekinmezler. İslamlar meyus bir halde hükümete müracaat etmişlerse de hükümetin icraatı sahte bir tenbiye derecesinde kaldı. Bundan cesaretlenmiş olan Rumlar daha ziyade mahva başlamışlardır. O derece ki İslamların evlerinde yaşamaları gayri mümkün bir hale gelmiştir. Aynı kazaya bağlı olan Durasatlı ve Apaklı köylerinde aynı mezalim ifa edilmekte olduğundan İslamlar hicret etmek mecburiyetinde kalmışlardır. Yomcular adı verilen mahalde gerçekleştirilen mezalim neticesi olarak hemen hiç bir İslam kalmamıştır. Langaza köylerinde dahi mezalim eksik olmadığından oradaki İslamlar gittikçe eksilmektedir. Langaza Yörükleri Görülüyor ki Yunan Hükümeti Makedonya yı Rumlaştırmak için ne lazım ise yapıyor. Kafkasya dan bile muhacir celp ediliyor. İslamları kaçırtmak için her türlü entrikalara tevessül ediyor. Liberte gözlerine inmiş olan perde yüzünden biraz olsun hakikate yanaşmayarak Türklerin anasır saireyi Türkleştirmek istediklerini yazıyor. Bunu yapmakla da Yunan emellerine resmen iştirak etmiş oluyor. Liberte cenaplarına aşağıdaki zikredeceğim yazıyı okumalarını öneriyorum: Geçenlerde Belediye caddesinden geçen dört İslam muhacirine birkaç Rum tecavüz ederek zavallı İslamları dövmüşler ve yaralamışlardır. Alemi İslam aleyhinde galiz ve edepsizce sözler kullanmışlardır. Yine kahraman ve faziletli (!) Yunan ordusuna mensup bir zapit tramvayda Türkçe bir gazete okuyan Selanik eşrafından Halit Salim Efendi nin mahdumuna tecavüz ederek tokatlamıştır. Geçenlerde dahi Onbirinci Fırka Kumandanı Bayraş, Mithat Paşa Sanayi Mektebi Müdürünü hakarete varan sözlerle tahrik etmiştir. Birçok camide geçici olarak ikamet eden Yunanlılar hakkında acaba Liberte ne hikmetler ortaya atıverecek? Bilmek isterdim.
Rum Mülteciler Karuş adlı gazetenin yazmış olduğu edibane sözler henüz hatırlardadır. Liberte bakın daha ne haberler yumurtluyor: Rumlar Türkiye de envai mezalime düçar edildikleri halde, buradaki İslamlar refah içinde yaşıyorlar. Yunan idaresinde yaşayan binlerce ahali Müslime ve muhacirin hürriyet ve adaletin nimetlerinden tamamıyla yararlanıyorlar (!) Birçok kimseler Türkiye de ikamet eden Rumlar hakkında reva görülen mezalime mukabil Türklerin buralarda nail oldukları hüsnü muamelenin bir tarafa bırakılmasını ve mukabelede bulunulmasını istiyorlar. Hayır, Yunanistan bunu yapmıyor. Çünkü Yunanistan, Cihanda medeni bir rol üstleniyor. Yunanistan medeniyeti, Türkiye ise barbarlı temsil ediyor. Liberte sıkılmadan buradaki İslamların hüsnü idare ve muameleye nail olduklarını söyleyip duruyor. Eğer sebepsiz vuku bulan tevfikat, mezalim, tahkirat, sui muameleyle ve hüsnü idareye delalet eder ise, Liberte cenaplarına diyeceğimiz yoktur. Yunan taht idaresinde yaşayan bilumum anasır ve hatta Rumlara dahi Yunan idaresi hakkında bir fikir mütalaa sorulsun. O zaman Makedonya nın felaketdide halkının vereceği cevap karşısında yalnız Yunan hükümeti değil. Alemi medeniyet hakikatinin ne tarafta olduğunu itiraf edeceklerdir. Eşhasa ait olan mesken jandarma ve asker tarafından zapt ve işgal edildiği halde sahiplerine bir para verilmemesi, her fırsattan bila istifade bazen resmi, bazen de gayrı resmi bir surette hukuksuzlukta bulunmak, herkesin ağzını kapamak için şiddet tedbirlerine tevessül eylemek.
Selanik Türk Evi Abdülhamit idaresine rekabet için birçok hafiye istihdam etmek gibi Yunan edepsizlikleri hüsnü idareye numune ise Liberte haber versin maatteessüf kendisi de o edepsiz zümresi dahilinde olduğundan ne söylerse hakkı vardır. Yunanlılarca, Türkler fazla milliyetperver imişler. Türkler bilumum anasırı kendi hallerinde bıraktıkları için fazla milliyetperver olmuşlar. Hâlbuki işgal gününden beri dükkan ve evlerin duvarlarını mavi boya ile boyamak, Musevi ve sair mekteplere, Yunan bayraklarıyla donatmak Liberte Yunanistan ın medeniyetkar bir rol oynadığını da lütfen izah buyuruyor. Liberte gibi gazetelerin kullandıkları lisan nazarı dikkate alınırsa diğer paçavraların savurdukları hezeyanlar artık düşünülmesin. 1 1 Tasvir-i Efkâr 16 Kânunusani 1914