Dağ oluşumu volkanizma ve depremler
Yıldız (Istranca Dağları) Türkiye de Orojenez (dağ oluşumu) Yurdumuz farklı jeolojik zamanlarda dağ oluşum hareketlerine uğramıştır. Örn. Trakya daki Yıldız Dağları, Birinci jeolojik zamanda meydana gelmiştir.
İkinci Jeolojik Zaman da Kuzey Anadolu ve Toros dağlarının bulunduğu bölgeleri kaplayan Tetis denizinde biriken tortulların, Üçüncü Jeolojik Zaman ın ortalarına doğru şiddetli biçimde kıvrılarak yükselmesi sonucunda ülkemizin kuzeyi ve güneyinde sıralar halinde uzanan dağlar oluşmuştur. Üçüncü Jeolojik Zaman ın sonuna doğru yurdumuz genelinde bir sıkışma ve yükselme meydana gelmiştir. Arabistan kütlesinin kuzeye doğru hareketiyle Doğu Anadolu nun kabuk tabakası sıkışarak yer yer bloklar halinde çökmüştür. Bu çökme sonucunda Van Gölü çanağı, Muş, Erzincan, Erzurum, Hasankale, Horasan ovalarının yer aldığı oluklar meydana gelmiştir. Fay hatları boyunca meydana gelen volkanizma 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz sonucunda volkanik dağlarımız oluşmuştur.
Epirojenik Hareketler, Türkiye de Epirojenik Hareketler Yer kabuğunun bütün olarak alçalması ya da yükselmesi olayına epirojenez, bu hareketlere de epirojenik hareketler denir. Epirojenik hareketler, hem magmadaki hareketlere bağlı olarak hem de aşınma sonucunda bir kütlenin hafifleyerek yükselmesi veya çukur alanlarda biriken tortulların ağırlığı altında çökmesi sonucunda da meydana gelir. Yükselme sonucunda, deniz altında bulunan kütleleler kara haline geçer. Bu olaya deniz çekilmesi (regresyon) denir. Bir bütün halinde alçalma ile kara halindeki alanlar da çökerek deniz altında kalabilir. Buna da deniz basması (transgresyon) denir. 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
Ülkemizde de epirojenik hareketler olmuştur. Örneğin; Karadeniz çanağı ve Trakya da Ergene Havzası sürekli olarak çökmeye uğramıştır. Buna karşılık Kuzey Anadolu ve Toros Dağları, 3. jeolojik Zaman ın sonu ile 4. jeolojik Zaman ın başlarında yükselmeye başlamıştır. Karadeniz e dökülen akarsular, Kuzey Anadolu dağlarının yavaş yavaş yükselmesiyle yataklarını aşındırarak dar ve derin vadiler kazmışlardır. Böylece Anadolu nun kuzeyindeki sıradağlar Kızılırmak, Yeşilırmak ve Sakarya; güneyindeki Toros dağları da Fırat, Ceyhan ve Zap suyu tarafından derin olarak yarılmıştır. Fırat Nehri (Elazığ yakınları)
Gediz grabeni Bozdağlar Anadolu nun batısı epirojenik hareketlerle yükselmiştir. Bu yükselmeler sonucu sert kütleler, faylar boyunca bloklar halinde çökmeye uğramıştır. Böylece Ege Bölgesi nde Büyük Menderes, Küçük Menderes, Bakırçayı grabenleri ile bunların arasında dağlar (horstlar) oluşmuştur. Küçük Menderes grabeni 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz Günümüzde de epirojenik hareketler devam etmektedir. Örneğin Van Gölü nün tabanı, yılda birkaç mm. çökmektedir.
14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
Sıcak olan magma, yeryüzüne zayıf kuşaklar veya faylar boyunca çıkarak akar. Bu akıcı magmaya Lav denir. Volkanizma sırasında bazen boyutları birkaç mm. İle birkaç cm. arasında değişen parçalar çıkar. Büyük parçalara volkan bombası denir. 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
Volkanizma sırasında çıkan büyüklü küçüklü taş parçaları, volkan külü gibi ince malzemeler ile birleşir. Bunlara ise aglomera veya Volkan breşi denir. Volkan küllerinin birleşmesiyle tüfler oluşur. 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
Magmadan çıkan çeşitli malzemelerin birikmesiyle bazen sıralar halinde volkan dizileri bazen de birkaç bin metre yükseklikte volkan konileri oluşur. Lavların yayılarak geniş alanları kaplamasıyla lav örtüleri oluşmuştur. Lav ve taneli malzemelerin birikmesine göre farklı volkanik şekiller ortaya çıkar. Az akıcı lavların çıktığı alanlardaki koniler, genellikle dik veya sivri şekildedir. Bazalt gibi akıcı lavların çıktığı yerlerde oluşan koniler basık, adeta kalkan biçimindedir. 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz Bazaltların çıktığı Güneydoğu Anadolu daki Karacadağ volkan konisi, son derece basık olup çok geniş bir alan kaplar.
Volkan bacasından çıkan lav ve taneli malzemeler ayrı tabakalar şeklinde üst üste bulunur. Böyle volkan yapılarına tabakalı volkan (strato volkan) denir. Erciyes ve Nemrut volkan konileri bu özelliktedir. (Nemrut Krateri aşağıda ve Erciyes sağda) Volkan konileri, çoğunlukla tek bir koniden ibaret değildir. Ana volkan konisinin değişik kesimlerinden çıkan farklı büyüklükte parazit (yan) koniler de bulunur. Bazı yüksek dağlar, birer volkan konisidir. 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz Japonya dan Fuji, ülkemizden Büyük Ağrı, Süphan, Tendürek ve Erciyes dağları volkan konisidir.
Volkan konilerinin üstünde baca şeklinde bir çukurluk görülür. Buna krater denir (üstte). Volkan konisinin üst kısmının çökmesi sonucu oluşan büyük çukurluğa da kaldera denir. (aşağıdaki resim) Volkanik alanlarda bazen de patlama sonucu çukurlar oluşabilir. Bu çukurluklara maar denir. 14 Ekim 2011 Cuma
Yeryüzünde genç volkanların iki kuşakta toplandıkları görülür. Bunlardan en önemlisi Büyük Okyanus un kenarındaki kıta kütlelerini kapsayan Pasifik Ateş Çemberidir. İkincisi ise, Alp- Himalaya Kuşağıdır. Atlas Okyanusu nun orta kesimindeki sırt üzerinde aktif denizaltı volkanları oluşur. Doğu Afrika daki yarık vadi boyunca da volkanik alanlar bulunur. Bu volkanik alanlar günümüzde bazen yerleşim alanlarında büyük can ve mal kaybına neden olmaktadır.
14 Ekim 2011 Cuma Alp-Himalaya kuşağında, özellikle İtalya ve bazı Ege adalarında tarihi devirlerden günümüze kadar faaliyet gösteren volkan konileri bulunur. 79 yılında Vezüv ün aniden püskürmesi sonucunda eteklerinde bulunan Pompei kenti insanlarıyla birlikte küller altında kalarak yok olmuştur.
TÜRKİYE DE VOLKANLAR VE VOLKANİK ŞEKİLLER Ülkemiz, volkanik şekiller yönünden çok zengindir. Başılca volkanik şekiller; volkanik dağlar, lav ve tüf alanları ile patlama çukurlarıdır. 14 Ekim 2011 Cuma
Volkanik dağlar: Doğu Anadolu Bölgesi nde Süphan, Tendürek, Büyük ve Küçük Ağrı dağları ile Aladağlardır. Tendürek Büyük Ağrı Nemrut Krateri Süphan Küçük Ağrı 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
Melendiz (İç Anadolu Bölgesi) Karacadağ G.D Anadolu Bölgemizin en yüksek kesimidir. İç Anadolu Bölgesi nde Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz, Karadağ, Karacadağ ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Karacadağ volkanik dağları ülkemizin diğer volkanik dağlarıdır.
Volkanik dağların yanısıra çeşitli volkanik şekiller görülür. Bunlar; Kahraman Maraş-Antakya oluğundaki Hassa civarında km.lerce uzana bazalt lavları, Ege Bölgesi nde Yunt dağı, Kula civarın da farklı dönemlerde oluşmuş küçüklü büyüklü volkan konileri, İç Anadolu da Ürgüp- Göreme-Nevşehir-Uçhisar kesiminde tüfler ve peri bacaları, İç Anadolu nun güneyinde Acıgöl ve Meke tuzlası (volkanik patlama çukuru-maar) ve Kuzey Doğu Anadolu da Allahüekber Dağlarından çıkan lavlar geniş alanlara yayılmıştır. 14 Ekim 2011 Cuma
14 Ekim 2011 Cuma
Süresi saniyelerle ifade edilen yer kabuğu hareketlerine DEPREM veya YER SARSINTISI denir. 14 Ekim 2011 Cuma Magmada biriken enerji, zayıf yerlerden yüzeye çıktığı esnada kabuk tabakasında sarsıntıya neden olur.
Okyanusal kabuğun kıtalar altına daldığı yerlerde sürtünme sonucu biriken enerjinin açığa çıkmasıyla şiddetli depremler meydana gelir. Dünyada depremlerin en fazla oluştuğu alanlar levhaların ayrıldığı okyanus ortası sırtlar ve levhaların çarpıştığı Büyük Okyanus un çevresidir. 14 Ekim 2011 Cuma
Yer kabuğunda depremin oluştuğu yere iç merkez (hiposantr) veya depremin odak noktası denir. Burası; bazen yüzeye yakın, bazen de birkaç yüz km. derinde olur. Deprem odağının yüzeye rastlayan yerine dış merkez (episantr) denir. Burası depremin en şiddetli meydana geldiği alandır. Deprem dalgaları, adeta suya atılan taşın oluşturduğu dalgalar gibi, merkezden çevreye doğru yayılır. Dış merkezden uzaklaştıkça depremin etkisi de azalır. Deprem şiddetinin ayın olduğu noktalardan geçen eğriye ise izoseist adı verilir. Bir depremin Magnitüdü (açığa çıkan yada harcanan toplam enerji miktarı), çoğunlukla Richter Ölçeğine göre belirlenir. Richter Ölçeği, sismik dalga genliklerinin sismograf kayıtlarına dayanılarak hazırlandığı logaritmik bir cetveldir. Ölçek, bir birimlik magnitüt artışı, depremin boyutlarında 10 katı bir artışa karşılık gelecek biçimde düzenlenmiştir. Örneğin, Richter Ölçeği ne göre Magnitüdü 8 olan bir deprem, Magnitüdü 4 olan bir depremden 10 bin kez daha büyüktür. En küçük deprem 1,5; en şiddetli deprem ise, 8.5 dir. Ülkemizde Richter ölçeğine göre, 1939 Erzincan (8), 1976 Çaldıran (7,5) 17 Ağustos 1999 Marmara da 7,4 ve 12 Kasım 1999 Düzce de 7,2 şiddetinde depremleri olmuştur. Depremlerin oluşturduğu sarsıntılar sismograf adlı aletle ölçülür. Türkiye de depremle ilgili kayıtlar Kandilli 14 Ekim Rasathanesinde 2011 Cuma (gözlemevi) tutulur.
Deprem herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda oluşabilir. Genel olarak depremlerin kabuğu oluşturan levhaların sınırlarında oluştuğu söylenebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde benzer nitelikte depremlerin tekrarlandığı gözlenmiştir ve buraları hep levha sınırlarındadır. Depremlerin yoğun olarak gözlendiği bölgeler yeryüzünde üç ana kuşak oluşturur. 1.KUŞAK (Pasifik Deprem Kuşağı): Şili den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD nin batı kıyıları ve Alaska nın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda yı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 81 i bu kuşak üzerinde gerçekleşir. 2.KUŞAK (Alpine): Endonezya dan (Java-Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik Okyanusu na ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 17 si bu kuşakta oluşur. 14 Ekim 2011 Cuma 3.KUŞAK (Atlantik): Bu kuşak, Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı) boyunca uzanır.
TÜRKİYE DE DEPREMLER 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz Ülkemiz sürekli ve yıkıcı depr3emlerin olduğu Alp- Himalaya deprem kuşağında yer alır.
Türkiye de depremler iki ana fay hattı boyunca yoğunlaşmaktadır. 1- Kuzey Anadolu Fay Hattı: Saroz Körfezinden başlar. Marmara Denizi nin tabanından geçerek İzmit Körfezi, Düzce, Bolu, Gerede, Suluova, Erbaa-Niksar, Kelkit Vadisini takip ederek Erzincan üzerinden Varto ya ulaşır. 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
2- Doğu Anadolu Fay Kuşağı: Bu fay, Kızıldeniz- Lut gölü, Antakya, Kahraman Maraş, Pazarcık Gölbaşı, Hazar Gölü (Elazığ),Bingöl üzerinden devam ederek Varto da Kuzey Anadolu fay hattıyla birleşir. Ayrıca Ege Bölgesinde doğu-batı yönünde uzanan Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes grabenleri ile Burdur gölü çevresindeki faylar da deprem yönünden aktiftir. 14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz
DEPREMDEN KORUNMA YOLLARI 14 Ekim 2011 Cuma
Depremi önlemek veya depremin ne zaman olacağını önceden saptamak olanaksızdır. Bununla birlikte deprem zararlarını en aza indirmek olasılığı vardır. Depremin zararlarını azaltmak için gerekli olan önlemler şunlardır: Depremde oluşacak can ve mal kaybının azaltılması için aktif fayların yerlerinin belirlenmesi ve zeminin depremden etkilenme durumuna göre sınıflandırılması gerekmektedir. Çünkü deprem zararları en fazla fay hatlarının geçtiği yerlerde olmakta ve buralardaki binalar yıkılmaktadır. Yer altı suyu bakımından zengin ve gevşek yapılı alüvyal alanlar ise en fazla zararın görüldüğü yerlerdir. Buna karşılık sağlam zemin üzerinde, yeteri kadar demir ve çimento kullanılmış binalar depremden en az etkilenen yapılardır. 1- Deprem Öncesi Alınması Gereken Önlemler: A- Fay hatlarının geçtiği alanlar üzerinde fabrika, köprü ve mesken yapılmamalıdır. Zorunlu hallerde buralara yapılacak sanayi tesisleri, yol, köprü, tünel, bina ve baraj gibi yapıların sağlam zemin üzerinde yapılması ve bu inşaatların deprem yönetmeliğine göre yapılması gerekmektedir. B- Alüvyonların üzerine bina yapılmamalı veya buralara yapılan binalar çok katlı olmamalıdır. C- Depremde hasar gören binalar sağlamlaştırılmalıdır. Ç- Deprem olasılığının bulunduğu Ege ve Marmara kıyılarında tsunami tehlikesi gözönünde bulundurulmalı ve bina yapmaktan kaçınılmalıdır. D-Deprem çantası hazır bulundurulmalıdır (düdük, pilli fener, kuru giyecek, kuru gıda, su, ilk yardım malzemesi vb.) E- Deprem sırasında yangın çıkmasını önlemek için erken uyarı sistemi kurularak, gaz, elektrik ve su kesilmelidir. F- Tüm inşaatlarda depreme dayanıklı yapı malzemesi kullanılmalıdır 14 Ekim 2011 Cuma G- Okul, hastane, fabrika, iş ve alışveriş merkezleri gibi çok sayıda insanın birarada bulunduğu ortamlarda deprem tatbikatları yapılmalı ve hızla boşaltılmasını sağlayacak yön gösterici işaretler konulmalıdır.
DEPREM SIRASINDA YAPILMASI GEREKENLER Piyano, Dolap, Buzdolabı, Raf gibi birçok tehlikeli cisim vardır. Bunlar kişilerin üzerlerine devrilip düşebilirler. En tehlikelisi tavanın çökmesi ya da evin kendisinden yıkılmasıdır. Uykuda deprem olursa ve yataktan kalkmak güç olursa şiltenin altına girin. Masanın altına girin ve başınızı iki elinizle örtün.üzerinize düşen eşyadan korunursunuz. Kapı ve pencereler açık tutulmalıdır.kapı ve pencereler depremde sıkışabilir ve dışarı çıkmak güçleşebilir. 1-2 KATLI EV İÇİNDE DEPREM SIRASINDA DAVRANIŞ İkinci kattan ya da üst katlardan zemin kata girmeyin. Çünkü en çok hasar zemin katta olur. Gazla ve elektrikle çalışan ev aletleri (soba, ve ocak gibi) kapatın.kapatamıyorsanız bunlara yakın olanlara kapatmaya çalışmalarını söyleyin. Fişleri prizden çekin, ocakları söndürün, eğer olanak varsa ana musluğu kapatın ve ana sigortayı gevşetin. Çıplak ayakla dolaşmayın yerdeki cam kırıkları ayağınızı yaralayabilir. Bebek ve yaşlıların güvenliklerinin sağlamaya çalışın. Evinizi terk ederken eşyalardan çok canınızı düşünün.herşeyi bırakın çıkın. Tuvalet ya da banyoda iseniz kendinizi aynadan ya da raflardan düşebilecek eşyalardan koruyun.genellikle tuvalet ve banyo küçük hacimli olduğu için daha dayanıklı olabilir. Banyoda iken başınızı yumuşak bir şeyle korumaya çalışın.banyoda genellikle çıplak olunur. Banyo ve tuvalet küçük olduğu için daha güvenlidir ve orada kalınması daha doğru olur. Eğer eviniz yıkılmıyorsa hemen dışarı çıkmayın.çünkü dışarıda kırılan pencere camlarından düşen cam parçaları, çatı ya da duvarlardan düşen kiremit, tuğla, ve sıva parçaları olabilir. Bulunduğunuz mahalleden uzaklaşmak, şehir dışına çıkmak için arabanızı kullanmayın.çünkü bu tür çok sayıda araba olduğu için trafik sıkışıklığı olur.kurtarma ve yangın söndürme araçları gereken yerlere ulaşamazlar. Telefon acil durumlarda kullanılmalıdır. Televizyon 14 Ekim ve radyo 2011 dinleyerek Cuma deprem ile ilgili bilgileri izleyin.söylentilere itibar etmeyin.onları kesin bilgi olarak görmeyin.deprem sırasında radyo, telefon ve televizyona göre daha kullanışlıdır.
DEPREM SIRASINDA YAPILMASI GEREKENLER Çok katlı apartmanlarda üst katlar alt katlara göre daha çok sallanır.bu binalar son yıllardaki deprem yönetmeliği (1975 ve sonraki tarihli)'ne ve Fen kurallarına göre yapılmışsa çökme tehlikesi yoktur.yapılacak davranışlar 1-2 katlı evlerdekinden farklı değildir.ancak çok katlı yapılara deprem açısından gerekli özel davranışlarda vardır. Yangın merdivenlerinin kapısını açık tutun. Ortak tehlike çıkışının (koridordaki) kapısını açık tutun. Binayı boşaltırken asansörü kullanmayın. Asansörde iseniz bütün düğmelere basın ve durduğu ilk katta asansörden inin. Birinci katta iseniz, kapıyı açamıyorsanız ve de zemin katta yangın çıkmışsa zemin kata yatak vb. gibi yumuşak bir şeyler attıktan sonra üstüne atlayın.bu davranış çok katlı yapıların üst katları için geçerli değildir APARTMAN İÇİNDE DEPREM DAVRANIŞI ( 3-5 KATLI BİNA) 14 Ekim 2011 Cuma
YÜKSEK YAPILARDA DEPREM DAVRANIŞI Üst katlar alt katlara göre çok daha fazla sallanır. Daha çok dikkatli olmak gerekir. Başınızı çanta, minder, kitap, klasör gibi şeylerle koruyun.dolap, kahve makinesi ve sebil gibi şeylerden uzak, kolonlara yakın durun. Masaya yakınsanız altına girin. Asansörde iseniz bütün düğmelere basın durduğu ilk katta asansörden inin, eğer kapısı sıkışmamış 14 Ekim 2011 ise. Cuma
TİYATRO VE SİNEMALARDA DEPREM DAVRANIŞI Gösteri sırasında salon çok karanlıktır. Panik yapmayın.güvenlik görevlilerine ve yetkililere dikkat edin onları dinleyin. Başınızı bir çanta ile koruyun, sıralar arasında çömelmiş durumda koltukların altına girebilecek biçimde durun. Tavanda büyük bir aydınlatma armatürü veya avize varsa bunların altından uzaklaşın. Yangın çıkışına doğru hemen koşmayın. Yönetici ve yetkililerin sözlerine uyun 14 Ekim 2011 Cuma
KENTİN İŞ MERKEZİNDE - SOKAKTA DEPREM SIRASINDA DAVRANIŞ 14 Ekim 2011 Cuma En tehlikeli şeyler dökülen, kırılmış cam parçaları, ilan levhalarıdır.bunlar düşebilir. Açıkta duran kahve, hafif içki satan (parayla çalışan) makineler, ilan levhaları ve direkleri devrilebilir. Buralardan uzaklaşın.başınızı koruyun.geniş açık alanlara gidin ya da güvenliğinden kuşku duymadığınız yapı varsa içeri girin. Geniş bir yol varsa ve trafik yoğun değilse yolun ortasındaki refuje kaçın ve orada durun Satış makinelerinden, reklam levhalarından ve bahçe duvarlarından uzak durun Elleriniz boşsa başınıza koyun ve koruyun Eğer çanta, paket ve torba varsa başınıza koyun.hiç bir şey yoksa ellerinizi kullanın Yolun kenarında ağaçlar varsa altına girip durun.
DERE VE IRMAK KENARINDA DEPREM DAVRANIŞI Yerin sesini ve titreşimlerini dinleyin ve izleyin Eğer dağlık bir arazide dik yamaçları olan küçük bir vadide iseniz yamaçlardan toprak kayması ya da kaya düşmesi olabilir. Dikkatli olun. Nehrin kaynak tarafında baraj varsa yıkılabilir ve bir su baskını olabilir, hemen nehre dik yönde yüksek yerlere çıkmaya başlayın. Hemen yükseklere çıkın DENİZ KENARINDA VE RIHTIMDA DEPREM DAVRANIŞI Küçük bir depremde bile Tsunami olabilir. Hemen yüksek yerlere doğru gidilmelidir. Deniz yanında yalıyar biçiminde yüksek bir yamaç varsa hemen yüksek yerlere doğru gidin. Tsunami'nin ilk dalgası geldikten sonra tehlikenin geçtiğini sanmayın bazen ikinci dalga ilk dalgadan daha büyük olabilir. Radyodan Tsunami haberlerini dinleyip gerekenleri yapın. 14 Ekim 2011 Cuma
KİŞİSEL VE AİLE HAZIRLIKLARI Aileniz için bir deprem anında nasıl hareket edeceğinizi düşünün ve kendinize göre planlama yapın. Bu amaçla; Evinizin her odasındaki güvenilir yerleri belirleyin. Evin tehlikeli yerlerini bilin, (pencereler, aynalar,asılı eşyalar, şömineler ve yüksek mobilya) Pratik egzersizler yapın. Çocuklarınızla evin içerisindeki güvenilir yerlere yerleşin. Bölgenizdeki Kızılay, Sivil Savunma veya diğer toplum kuruluşlarının ilkyardım kurallarını öğrenin. Birbirinizden ayrı olmanız halinde ailenizin nerede buluşacağını belirleyin; Bu yerler herkesin bildiği yakın çevreden olsun. Örneğin; Komşunun veya size yakın oturan akrabaların evi, mahallenizdeki okul, ve camilerin avluları ile parklar...gibi. Belirlemiş olduğunuz bu yerlerde buluşmanız mümkün olmayabilir çünkü bu yerler de depremden zarar görmüş olabilirler. Bu sebeple oturduğunuz şehirden en az 100 km uzakta yaşayan bir akrabanızı haberleşme aracı olarak seçin. Yukarıdaki bilgileri içeren kartlar hazırlayın. AİLEYLA TEKRAR BİR ARAYA GELME kısmındaki boşlukları doldurun ve tüm aile bireyleri için çoğaltın. Evde herkese cüzdanlarında, çantalarında veya ceplerinde taşımaları için verin. Bu isim ve telefon numaralarını daima yanınızda taşıyın. Tüm aile üyelerinin, depremden sonra en kısa sürede, önceden belirlemiş olduğunuz bu kişiye haber vermelerini söyleyin. Ve siz de aynı şekilde bu kişiye nerede ve nasıl olduğunuzu söyleyin. Eğer tüm aile bireyleri seçmiş olduğunuz kişiye haber verebilirse, birkaç gün biraraya gelemeseniz dahi, birbirinizin nerede nasıl olduğundan haberdar olabilirsiniz. Birbirinizden haberdar olabilmek kaygı ve stresinizi oldukça azaltacaktır. Aracı kişiler dışında ihtiyacınız olabileceğini düşünerek bazı önemli telefon numaralarını saklamanızda fayda var. Bir deprem sırasında aileniz için yaşamsal önem taşıyan belgeleri kaybetmemek için önlem almak gerekir. Senetler, vasiyet, vergi kayıtları, doğum belgeleri, nüfus kağıtları ve diğer yaşamsal önem taşıyan belgeleri ateşten etkilenmeyecek bir yerde saklayın. Bu belgeleri emanet kasada saklayabilirsiniz ya da su geçirmeyen bir poşetle afet çantasına koyabilirsiniz. Aile bireyleri için; bilek veya boyunda taşınabilen madeni künyeler (Adı, Soyadı, Doğum yeri, doğum tarihi, dini ve kan grubu ) hazırlayın. Aileniz için taşınabilir ilkyardım çantası hazırlayın ve ulaşılabilir bir yerde hazır bekletin. 14 Ekim 2011 Cuma
ÇOCUKLARIN BİR DEPREM FELAKETİYLE BAŞA ÇIKMALARINA NASIL YARDIM EDEBİLİRSİNİZ? Bir deprem felaketinin ardından, bazı çocuklarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir. Depremin tekrarlanacağından, yada depremi hatırlatacak bazı işaretlerden (oturduğu koltuğun,yatağın sallanması, uyku sırasındaki gürültü v.b) aşırı korkma Çok kolay ve sık biçimde sinirlenme, ağlama ve sızlanma Saldırganlık, yaramazlık yapma, kendini bir işe verememe, Okulda ve evde daha önce yapmadığı davranışları yapma, Daha fazla hareketli olma, yerinde duramama, dikkatini belli bir konuya yoğunlaştırmada güçlük çekme, Felakete ilişkin sürekli korkular yaşama(örneğin, anne ve babadan artık tamamen ayrılmak zorunda kalacağından korkma) Yalnız başına yatmaktan korkma, anne-baba yada bir başka büyükle yatmak isteme, uykuda kabuslar görme ve çığlık atma, yatak ıslatma, Yalnız kalmaktan, yanındakilerin uzaklaşmasından korkma, anne ve babanın peşinde dolanma, okula yada kreşe gitmekten korkma, tuvalette yalnız bırakılmaktan korkma, Daha küçük yaşlarda davrandıkları gibi davranma, parmak emme, altını ıslatma, biberondan beslenmeyi isteme, sürekli kucakta tutulmayı isteme, Doktor tarafından sebebi bulunamayan mide bulantısı, karın ağrıları, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, beslenme ve uyku düzensizlikleri gibi şikayetleri gösterme. Sessizleşip içine kapanma, yaşadıkları üzerinde konuşmaktan kaçınma. Sürekli bu konu üzerinde konuşmayı isteme (özellikle daha büyük çocuklar) yada oyunlarında ve masallarında deprem felaketine ilişkin konuları işleme, Bu deprem felaketinin, kendisinin daha önce yapmış olduğu bir kabahat yüzünden olduğunu düşünüp, suçluluk duyma, Bazı çocuklarda, yaşadıkları sıkıntıya ilişkin olarak dıştan fark edilecek herhangi bir belirti gözlenmeyebilir. Bazılarında ise bu sıkıntılarının ilk işaretleri, haftalar yada aylar sonra ortaya çıkabilir. 14 Ekim 2011 Cuma
Çocuklarına bu konuda yardım etmek için, anne-babaları yada yakınındaki büyükler neler yapabilirler? Çocukları olayla ilgili bilgilendirmenin büyük yararı vardır; onlara duygusal açıdan destek vermek, aile ve akrabaların felaket sonrası yaraları sarma çalışmalarında rol almalarını sağlamak, aile ve akrabaların bir arada oldukları duygusunu yaşamlarına da katkıda bulunacaktır. Bu zorlukları birlikte aşabilmek, deprem felaketinden çok sonraları bile sürebilecek ve aile bireylerini güçlendirecek bir birlik beraberlik duygusu yaşatacaktır. Çocuklarınızı rahatlatmak ve onlara güven vermek için zaman ayırın. Bir felaketle başa çıkmaya çalışırken, yetişkin bir insanın dikkati kolayca başka konulara kayabilir. Deprem sırasında yada sonrasındaki acil durumlar içindeyken çocuğunuzu rahatlatmak için vakit ayıramayacağınızı düşünebilirsiniz. Ama bir dakikalık bile olsa, içten, şefkat dolu bir sarılma, sürekli onun yanında olduğunuza dair güven verici, sıcak bir iki söz, çocuklarınızın kendilerini güvende hissedebilmeleri için yeterli olacaktır. Durumla ilgili olarak bir şey saklamadan, onun anlayabileceği düzeyde basit sözcüklerle, dürüst olarak bilgi verin. Ailenize neler olduğunu çocuklarınıza açıklayın. Onların anlayabileceği basit sözcükler kullanın. Dürüst olun. Örneğin okul öncesi bir çocuk için, Ayşe deprem oldu ve evimiz yıkıldı, bir süre onun içinse oturamayacağız. Teyzenlere gideceğiz gibi bir açıklama yeterli olabilir. Yaşadığınız bu ciddi durumu, olduğundan daha hafif bir şekilde aktarmaya çalışmayın. Ancak var olanı da abartmayın, çocuğu doğrudan ilgilendirecek, hayatını doğrudan etkileyecek konular üzerinde bilgilendirin. Çocuğun başına gelen felaketi anımsamasına yardımcı olun. Çocuklar anlamadıkları şeylerden korkarlar. Çocuğa depremin ne olduğunu, nasıl olduğunu, nasıl çok ender olarak ortaya çıkan, ama doğanın ayrılmaz bir parçası olduğunu anlatın. Çocuklar, bu felaketin kendi yaptıkları herhangi bir kabahatle ilişkili olmadığını, kendi suçlarının olmadığını mutlaka anlamlı, söz konusu bu felaketin kendilerine verilen bir ceza olmadığını çok iyi öğrenmelidir. 14 Ekim 2011 Cuma
Çocuğa ailesinin, aile sisteminin (akrabalar, yakınlar) yada çevrenin korunması içinde olduğu konusunda güvence verin. Onlara şu tür cümlelerle yaklaşabilirsiniz. evet canım, deprem tehlikeli bir şey. Başımızdan çok üzücü olaylar geçti. Ama bizler şimdi güvencedeyiz. Bu konu ile ilgili kişiler bize mutlaka yardım edeceklerdir. Olanaklar ölçüsünde, gündelik alışkanlıklarınızı sürdürmeye çalışın. Kendi olanaklarınız içinde, eğer yapabiliyorsanız, deprem öncesindeki alışkanlıklarınızı sürdürmeye yada yeni koşullar altında gerçekleştirdiğiniz faaliyetlerinizi, olabildiğince eskilerine benzetmeye çalışın.(yemek saatleri, çocuğunuzu yatırdığınızda masal anlatmak, öğle yemeği sonrası uykuları, v.b.) daha büyük çocukların, kendi oyun türleri, oyun zamanları, mümkün olduğunca değiştirmeden sürdürülmeye çalışılmalıdır. Deprem gibi bir kriz, yaşanılan yeri değiştirme durumunda kalmaya ve alışılmış gündelik faaliyetlerde kesintiye yol açtığından, kendi başına stres yaratabilir. Bu tür sarsıcı zamanlarda az da olsa bazı alışkanlıkları sürdürmeye çalışmanın, çocuklara belirli düzeyde kontrol duygusu yaşatabilme de katkısı olacaktır. Bu olaylardan sonra, kendinizin de neler hissettiğini çocuklarınızla paylaşın; başınıza gelenlere nasıl olumlu bir şekilde yaklaşmaya çalıştığınızı anlatın. Örneğin şöyle bir şey söyleyebilirsiniz: Evden ayrılmak zorunda kaldığımız için bende çok üzgünüm, ağlamamın nedeni bu.gel bana sarıl. Çok iyi gelecek. Çocuklarında arada sırada bir şeyler yapmasına izin verin ve onun kendisini aile sisteminin bir parçası olarak hissetmesinin, bir arada olma duygusunu yaşaması açısından büyük yararı vardır. 14 Ekim 2011 Cuma
Çocuklarınızın duygularını ve yaşadığı sıkıntıyı anladığınızı ve hepsini kabul ettiğinizi belirten sözcükler kullanın. Örneği şuna benzer şeyler söyleyebilirsiniz: Ahmetçiğim, ağlamanın hiçbir sakıncası yok, kendini rahat bırak, halanlarda rahat edeceğiz. Çocuğunuza, sakin ol, korkma; üzülme gibi sözlerle neler hissetmesi gerektiğini söyleyin. Sadece hissettiklerini dinlemeye hazır olduğunuzu, yaşadığı duyguların hepsinin çok normal olduğunu söyleyin. Çocuğunuzun yaşına uygun olarak, gündelik yaşantınız içinde yapıcı bir şeyler yapabilmesini sağlayacak işler verin. Çocuğunuzu, ailenin yaşadığı felaketten sonraki yaraları sarma faaliyetleri içine sokarsanız, onun kontrol duygusu yaşamasını ve katkıda bulunabildiğini düşünmesini sağlarsınız. Eğer yapabiliyorsa, sofrayı hazırlamasına, ekmekleri yerleştirmesine, su taşımasına, v.b. işlere yardımcı olmasına izin verin. Onları güvenli bir şekilde meşgul etmeye çalışın.aileye bu şekilde yardım edişinden duyduğunuz memnuniyeti belirtin. Bununla beraber, bu sorumlulukların onu, ihtiyacı olan arkadaş oyunlarından çok fazla uzak tutmasına engel olun. Cesaret, sabır, kararlılık, yardımlaşma, problemleri çözmeye çalışma ve başa çıkma konusunda çabalama gibi davranışlarınızla, çocuklarınıza örnek olmaya çalışan diğer insanlara çekmeye çalışın. Kendinizi rahatlatmak ve sakinleştirmek için kendinize zaman ayırın. Kriz ortamından uzaklaşmak için kendinize çok kısa bir zaman verin.yürüyüşe çıkın. Zihninizi sakinleştirmeye çalışın. Eğer siz sağlam olursanız ailenize daha çok yardım edebilirsiniz. 14 Ekim 2011 Cuma
14 Ekim 2011 Cuma Cografya.Biz