PENCGÂH MAKAMI. Sühan İRDEN 1 ÖZET. İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015):

Benzer belgeler
Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de

TÜRK MUSİKİSİNDE NAZARİYATÇILARA VE BESTEKARLARA GÖRE BUSELİK MAKAMININ KARŞILAŞTIRILMASI

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi Doi:

Türk Mûsikîsi nde Makâm Uygulamaları

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDEKİ BAZI MÜREKKEP MAKAMLARDA ORTA ÜÇLÜ ARALIĞIN GÜÇLÜ PERDELERİ BELİRLEYİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Geleneksel Türk Sanat Müziğinde Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi ve Uygulamada Kullanılmayan Bazı Perdeler

HAMMÂMÎZÂDE İSMÂİL DEDE EFENDİ NİN MEVLEVÎ ÂYÎNLERİNDEKİ MAKAM VE FORM ANLAYIŞININ TÜRK DİN MÛSİKÎSİNE ETKİLERİ

DOI: /sed sed, 2019, Cilt 7, Sayı 1, Volume 7, Issue 1

Fikri Soysal Dicle Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Ses Eğitimi Bölümü Türkiye

HÛZÎ MAKAMININ TARİHSEL SÜREÇLERE GÖRE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ

GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan Işıldak 1 Dr. Gamze Köprülü 2

Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması

XIII. YÜZYILDAN BUGÜNE UZANAN MAKAMLAR VE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ *

TÜRK MÛSĐKÎSĐ NĐN GELENEKSEL SES ve ÂHENK SĐSTEMĐ. Dr. Timuçin Çevikoğlu

INVESTIGATION OF SEKERCI UDI HAFIZ CEMIL EFENDI S UD IMPROVISATION IN TERMS OF TUNE AND OVERAGE

MUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM

TANBURÎ CEMİL BEY İN TAKSîM İCRALARI VE HÜSEYİN SADETTİN AREL İN NAZARİYATINDAKİ HÜSEYNî MAKAMI UYGULAMALARININ KARŞILAŞTIRILMASI

C. Ü. İlah/yat. Fakültesi Dergisi. Saz Ve SÖz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey'in Kur'a. Erol BAŞARA"

Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

Türk MüzIğInde. Makamlar /Usûller. ve Seyir ÖrneklerI. M. Fatih Salgar

Ozan Yarman İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bölümü Doktora Programı

HARUN YAHUDİ'NİN "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" ADLI ESERİ THE WORK NAMED "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" OF HARUN YAHUDİ

TÜRK SANAT MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI DERSİ

TÜRK MÛSĐKÎSĐNDE NOTANIN TARĐHÇESĐ. Dr. Timuçin ÇEVĐKOĞLU

RÂKIM ELKUTLU YA AİT RAST TEVŞÎH İN MAKÂM VE GEÇKİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Niyazi Karasar. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.77 3

KANUNDA SES SİSTEMİ SORUNLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE

Selânikli Necib Dede nin Sûzinâk Âyini nin Birinci Selâmının Makam ve Geçki Bakımından Analizi

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V Ön koşul Dersler - Dersin Dili

MAKAM TANIMADA ÖNEM TAŞIYAN FAKTÖRLER VE ÖĞRENCİLERİN BASİT MAKAMLARI TANIMADAKİ YETERLİLİKLERİ

Osmanlı dönemi 15. yüzyıl müzik yazmalarında makam tanımları, sınıflamaları ve bir geçiş dönemi kuramcısı: Ladikli Mehmet Çelebi

Tablo 1: Müelliflerin doğum/ölüm ve kitap telif tarihleri Yazar Hangi Tarihler arasında yaşadı Eser Telif Tarihi

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDE MAKAM GEÇKİLERİ

Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma

XV. YÜZYILDA MAKÂMLAR

NECDET YAŞAR IN GEÇİŞ TAKSİMLERİNİN MAKAMSAL VE TEKNİK YAPI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

AREL-EZGİ-UZDİLEK KURAMINDA ARTIK İKİLİ ARALIĞI VE ÇEŞİTLİ MAKAMLARA GÖRE UYGULAMADAKİ YANSIMALARI

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

TANBURİ CEMİL BEY İCRASININ ANALİZİ VE KURAMSAL DEĞERLER İLE KARŞILAŞTIRILMASI. Öğr. Gör. Eren Özek *

SULTAN III. SELİM HÂN IN TERKÎB ETTİĞİ TÜRK MÛSIKÎSİ MAKAMLARININ İNCELENMESİ

EROL DERAN IN ACEMKÜRDİ MAKAMINDAKİ KANUN TAKSİMİNİN MAKAMSAL YAPI BAKIMINDAN İNCELENMESİ*

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 Makale No: 36 ISSN:

YOZGAT MÜZİK KÜLTÜRÜ VE GELENEKSEL DÎNÎ MÛSİKÎ KÜLTÜRÜMÜZ (MUKAYESELİ BİR DEĞERLENDİRME)

ITRÎ NİN SEGÂH AYİNİ NİN ALTI NOTA NÜSHASI ÜZERİNDE MAKAMSAL BİR İNCELEME Dr. Ali Tan 1 Demet Uruş Kır 2

HATİP ZÂKİRÎ HASAN EFENDİ NİN NÜHÜFT MAKAMINDAKİ İMAM HÜSEYİN MERSİYESİ

Doç. Dr. Nilgün DOĞRUSÖZ

TÜRK HALK MÜZİĞİ KÜLTÜRÜNDE BİRLEŞTİRİCİ UNSUR OLARAK HÜSEYNİ DİZİSİ VE HÜSEYNİ TÜRKÜLER

Makam Dağarımız ve Müfredat Programımız. Our Makam (modes in Turkish classical music) Repertoire and Curriculum Program

Segâh Makamının Uygur, Azeri ve Türkiye Müzik Kültürü Bağlamında Nazari Açıdan Karşılaştırılması

ALİ UFKÎ, KANTEMİROĞLU VE KEVSERÎ NİN MÜZİK YAZILARININ TÜRK MÜZİK GELENEĞİ BAĞLAMINDAUZZAL PEŞREVİ ÜZERİNDEN İNCELENMESİ

ABDÜLKÂDİR MERÂGÎ VE KANTEMİROLU NUN SES SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI COMPARISON OF ABDÜLKÂDİR MERÂGÎ AND KANTEMİROĞLU S PITCH SYSTEMS

TRT repertuvarında kayıtlı segah makamındaki sazs erinin türleri ve biçimleri nedir?

TÜRK MÜZİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI

KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM. Yarman (Başkent Üniversitesi) IÜ Devlet Konservatuvarı 7 Nisan 2014

CEMİL BEY İN KEMENÇE İCRASINDA KULLANMIŞ OLDUĞU SÜSLEMELER

İzleri, Türklerin gittiği tüm coğrafya da görüldüğü halde, bazı batılı müzikologlarca (Riemann) Arap müziği olarak kabul edilmiştir.

XV. Yüzyılın Sonuna Kadar Yazılmış Mûsikî Edvârlarında Ud Sazı ve İcrası

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi. Doi: /rastmd

Müzikte Tam Beşli Zincirleri ve Pythagoras Dizileri. Pythagorean Scales and Chain of Perfect Fifths in Music

Ra-Dü-Se Solfeji. Perde adlarının ilk heceleri alınmak suretiyle, gerekmesi halinde bir-iki modifikasyon yapılarak, kolayca aşılabilir.

Sultan II. Mehmed Han a Sunulan Anonim Mûsiki Risalesi (Fatih Anonimi) ve XV. Yüzyıl Türk Mûsikisi Nazariyatındaki Yeri

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

TRT REPERTUVARINDA BULUNAN VE

GELENEKSEL TÜRK HALK MÜZİĞİNDE MAKÂM KAVRAMININ KULLANILMASINA EDVÂR GELENEĞİ AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM * ÖZET

T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI EĞİTİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Program Geliştirme Daire Başkanlığı) DÎNÎ MÛSİKÎ PROGRAMI

Türk Mûsıkîsi nin bir Tarihçesi

NECDET YAŞAR IN TANBUR TAKSİMLERİNİN MAKAMSAL VE TEKNİK ANALİZİ

Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin İncelenmesi İrfan KARADUMAN *

Standard List of Musical Terms. Prepared by Prof. Dr. Mehmet Kalpaklı and Assoc. Prof. Dr. Cenk Güray

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ ANASANAT DALI DERS İÇERİKLERİ

15.. YÜZyıLDA ARAp'ÇA MusİKİ TERİMLERİ VE TÜRKÇE KARşıLıKLARı. Asistan Ruhi KALENDER

VECH-İ ARAZBAR MAKAMININ, DÖNEMLERE VE ELDE EDİLEN KAYNAKÇALARDAN EDİNİLEN BİLGİLERE GÖRE İNCELENMESİ Dr. Tolga Karaca 1 Turgay Akdağoğlu 2

Volume: 13 Issue: 3 Year: 2016

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd

Huruf-Notaların, Ney Esas Alınarak, Dizek Yazımında Doğru İfade Edilmesi 1

XVII. YÜZYIL ÜÇ BESTEKÂRININ ALTI ÂYİN-İ ŞERÎFİNİN MÜZİKÂL ANALİZİ MUSICAL ANALYSIS OF SIX ÂYÎN-I ŞERÎF OF THE THREE COMPOSERS OF XVII.

UD ĠCRA GELENEĞĠNDE CĠNUÇEN TANRIKORUR EKOLÜNÜN UZZAL TAKSĠM ÜZERĠNDEN YANSIMALARI a

SAFĠYYÜDDÎN-Ġ URMEVÎ NĠN ESERLERĠNDEKĠ USÛLLER ĠLE SONRAKĠ DÖNEMLERDE YAZILAN ESERLERDEKĠ USÛLLER ÜSTÜNE BĠR ĠNCELEME a

BESTEKÂRLARA GÖRE ÇARGÂH MAKAMININ

TÜRKÜ DERLEMELERİNDE YAPILAN YANLIŞLAR ve DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN ÖNERİLER Arş. Gör. A. Serdar YENER 1

Dede Efendi nin Sabâ Âyîn-î Şerîfî nin Makam, Geçki, Çeşni Analizi

MAKĀSİDU L-ELHÂN DA SES SİSTEMİ *

Klasik Türk Müziği nde Ana Dizi Tartışması ve Çargah Makamı. The Debate of Basic Scale in Classical Turkish Music and Çargah

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

GÜZEL SANATLAR LİSESİ

TÜRK MÜZİK EĞİTİMİ TARİHİNDE NOTACI HACI EMİN BEY İN NOTA MUALLİMİ ADLI KİTABININ YERİ VE ÖNEMİ. Dr. Gökhan Yalçın 1

EDVÂRLARDAKİ KURAMSAL FARKLILIKLARI DOĞRU ALGILAMAK. Yrd. Doç. Dr. İrfan KARADUMAN

AMASYALI (AHMEDOĞLU) ŞÜKRULLAH IN EDVĀR-I MÛSİKÎ SİNİN TANITIMI VE DEĞERLENDİRİLMESİ

MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI UD EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ KANUN DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

TARİH İÇİNDE GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİ VE DİĞER KÜLTÜRLERLE ETKİLEŞİMLERİ

GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÖĞRETİM PROGRAMI 9 ve 10. Sınıflar

Transkript:

DOI: 10.7816/idil-04-15-06 idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15, Volume 4, Issue 15 PENCGÂH MAKAMI Sühan İRDEN 1 ÖZET Türk müzik tarihinde Pencgâh makamı Pencgâh-ı asl (Asıl Pencgâh) ve Pencgâh-ı zâid (Artık Pencgâh) isimleriyle iki şekilde yer almıştır. Bugün Türk müziğinde Pencgâh makamının algılanamayan makamlarımızdan biri olduğu düşünülmektedir. Yapılan bu çalışma, Pencgâh-ı asl ve Pencgâh-ı zâid makamlarının gelecek kuşağa en doğru şekline göre aktarılıp algılanmasına kaynak olacak niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Mevlevî Âyîn-î Şerîfî, Makam, Form, Pencgâh, Pencgâh-ı asl, Pencgâh-ı zâid, Itrî, Kantemiroğlu, Hüseyin Sadettin Arel İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. İrden, S. (2015). Pencgâh Makamı. idil, 4 (15), s.111-130. 1 Yrd. Doç. Dr., Selçuk Üniversitesi, Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı, Geleneksel Türk Müziği Bölümü, Konya, irdensuhan(at)hotmail.com 111 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. PENCGAH MODE ABSTRACT The Pencgâh mode has been know as two forms called "Pencgâh-asl" (the main Pencgâh) and "Pencgâh-ı zâid" (the remained Pencgâh) in Turkish music history. Now, the Pencgâh mode is considered to be one of the non-detected music modes in Turkish music. The study to be performed is type to be resource where the modes of "Pengâh-ı asl" (the main Pencgâh) and Pencgâh-ı zâid " (the remained Pencgâh) will be transported and perceived in the most accurate forms to next generations. Keywords: Mevlevî Âyîn-î Şerîfî, Makam, Form, Pencgâh, Pencgâh-ı asl, Pencgâh-ı zâid, Itrî, Kantemiroğlu, Hüseyin Sadettin Arel www.idildergisi.com 112

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15-1. GİRİŞ Kantemiroğlu (1673-1723) Kitâbu İlmi l-mûsîkî alâ vechi l- Hurufât (Mûsikîyi Harflerle Tesbît ve İcrâ İlminin Kitabı) adlı eserinin ikinci kısmının Mûsikî İlmine Giriş bölümünde ( ) makam açıklamalarını, mûsikî edvârını (devirlerini) icâd edip ortaya koyanlar, sadece tatbîkatı görmüşler, ilmin kaidelerine ve kanunların şartlarına göre bir şey yazmamışlar; bir makamın nelerden meydana geldiğini göstermişlerse de, niçin öyle olduğunu ya bilmediklerinden ya da bildikleri halde sâdece tatbîkatla yetinip ilmi inkâr ettiklerinden, söylememiş, anlatmamışlardır. ( ) İmdi, mûsikî ilmini, adıyla, sanıyla, cinsiyle ortaya koyup, ondan sonra, perdenin, âgâzenin, nağmenin, terkîbin ve makamın tariflerini göstermemiz, ondan sonra da makamların açıklanışlarını, terkîblerin ayrılışlarını, fasıllarını tanıtmamız gerekir. Öyle ki, bütün bunları, ilmin kaideleri ve kanunların şartları hükmünce, güzel bir düzen içinde yeniden kurup ortaya koyalım; ayrıca, eski kılığıyla ve tanınan kıyafetiyle de sunalım ki, heveslilerin kolayca hatırlayabileceği, isteklilerin kolayca anlayıp anlatabileceği gibi olsun. demiştir (Tura, 2001: 35) Türk müziğinde eski kılığıyla ve tanınan kıyafetiyle sunulamadığı için anlaşılamayan bir çok makam olduğu bu makamlardan birinin de Pencgâh makamı olduğu düşünülmektedir. Pencgâh makamında günümüze gelen bestelenmiş olan eserlerde sayının azlığı dikkat çekmektedir fakat bize göre makamın anlaşılamaması eser sayısının azlığıyla ilgili değildir. Çünkü günümüze gelen Pencgâh eserlerin makamın doğru algılanabilmesi için yeterli ipuçlarına sahip olduğu fakat makamı bize sunan nazariyatçıların makamı, bestelendikleri dönemlerin makam algılarına göre tespit yapamadıkları için bugün malesef makamın anlaşılamadığı düşünülmektedir. 2. Tarihsel Süreçte Pencgâh Makamı ile İlgili Nazarî Tanımlar XIII. yüzyılda Urmiyeli (Safiyüddin) eserlerinde Pencgâh makamına yer verilmemiştir. XIV. yüzyılda Kutbuddin Mahmud Şirâzî nin Dürretü Tâc eserinde ise Pencgâh makamına yer verildiği belirtilmiştir. Ancak makamla ilgili yeterli bilginin günümüze ulaşamadığı vurgulanmıştır. (Levendoğlu, 2002: 229) 113 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. Tanımı 2.1. Maragalı Abdülkadir in Camiü l Elhân eserinde Pencgâh Makamı Pencgâh, yirmidört şûbe arasında dördüncü olarak verilmiştir. Maragalı Pencgâh şûbesinin iki çeşit dizisi olduğunu belirtmiştir. Birincisine Pencgâh-ı asl ikincisine ise Pencgâh-ı zâid adı verilmiştir. Pencgâh-ı asl beş perdeden oluşmaktadır. Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: (Bardakçı, 1986: 171) Maragalı nın ikinci çeşit Pencgâh şûbesi olarak tanımı olan Pencgâh-ı zâid ise günümüz notasına şu şekilde aktarılabilir: (Bardakçı, 1986: 171) 2.2. Maragalı Abdülkadir in Makâsidü l-elhân eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh-ı asl altı perdeden oluşmaktadır. Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: Maragalı Abdülkadir in Makâsidü l-elhân eserinde Pencgâh-ı zâid şubesine yer verilmemiştir. (Bardakçı, 1986: 171) www.idildergisi.com 114

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15- Tanımı 2.3. Maragalı Abdülkadir in Fevâid-i Aşere eserinde Pencgâh Makamı Pencgâh-ı asl yine beş perdeden oluşmaktadır. Bu perdeler de Maragalı Abdülkadir in Makâsidü l-elhân eserinde verilen perdelerden bugünkü hicâz perdesi olarak gösterilen perde çıkarılarak kullanılmıştır. (Bardakçı, 1986: 171) Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: Pencgâh-ı zâid altı perde olarak tanımlanmıştır. (Bardakçı, 1986: 171) Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: 2.4. Bedri Dilşâd ın Muradnâme eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh ellidört terkîb arasında üçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır. Sipâhân dan âğâz idüben i yâr İnüp Rast ile dutarsa karâr Ana Penc-gâh oldı nâm ü nişân Gerek ise sözümi kıl imtihân (Ceyhan, 1997: 730) 115 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. Tanımı 2.5. Hızır Bin Abdullah ın Kitabü l Edvâr eserinde Pencgâh Makamı Pencgâh ellisekiz terkîb arasında üçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır. Pencgâh oldur kim Isfahân âğâz ide ine Rast evinde karar ide. (Özçimi, 1989: 205) Tanımı 2.6. Kırşehirli Yusuf un Kitabü l Edvâr eserinde Pencgâh Makamı Pencgâh ellialtı terkîb arasında üçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır. Pencgâh oldur ki İsfehân âğâze ede, ine Rast evinde karar ide. (Demir, 1985: 58) 2.7. Şirvanlı Fethullah ın Mecelle Fi l-mûsikâ eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh yirmidört terkîb arasında dördüncü olarak verilmiştir. Ancak Pencgâh şûbesinin perdeleri ve seyriyle ilgili bir açıklama yapılmamıştır. (Akdoğan, 1996: 269) 2.8. Ladikli nin Zeyn-ü l-elhân eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh otuzüç terkîb arasında birici ve ikinci olarak Pencgâh-ı asl ve Pencgâh-ı zâid olarak verilmiştir. Pencgâh-ı asl terkîbini günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: (Dalkıran, 1983: 54) Pencgâh-ı zâid terkîbini günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: (Dalkıran, 1983: 55) www.idildergisi.com 116

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15-2.9. Lâdikli nin Fethiyye eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh eski bilginlere göre yirmidört şûbe arasında dördüncü olarak verilmiştir. Ladikli eski bilginlerini Pencgâh ı iki çeşit olarak tanımladıklarını belirtmiştir. Birincisi Pencgâh-ı asl dir. Beş perdeden oluşan bir diziye sahiptir. Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: (Tekin, 1999: 162, 194) Eski bilginlerin ikinci olarak tanımladığı dizi Pencgâh-ı zâid adını verdikleri dizidir. (Tekin, 1999: 162) Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz: 2.10. Alişâh Bin Hacı Büke nin Mukaddimetü l Usûl eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh, yirmidört şûbe arasında dördüncü olarak verilmiştir. Öncelikle dörtlü ve beşlileri açıkladığı bölümde T C C aralığını oluşturan dörtlüye Rast dörtlüsü bir tanini aralığının eklenmesiyle de oluşan beşliye Rast veya Pencgâh beşlisi adını vermiştir. Bu beşli aşağıdaki gibidir. (Çakır, 1999: 12) 117 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. 2.11. Seydî nin El Matlâ eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh ellisekiz terkîb arasında yedinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır. Çıkar başun Sifahân koykasından Nüzûl it Râstı uyar uykusundan (Arısoy, 1988: 129) 2.12. Kadıoğlu'nun Risâle-i Mûsikî eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pençgâh, kırksekiz terkîb arasında birinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: Pençgâh oldur ki Sıfahân temâm âğâz idüb Râst hânesinde karâr ider. (Tezel, 1996: 35, 46) 2.13. Ahmedoğlu Şükrullah ın Edvâr-ı Mûsikî eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh ellidokuz terkîb arasında üçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır. Pencgâh oldur ki İsfehân başlama rast karar ide. (Kâmiloğlu, 2007: 167) 2.14. Kantemiroğlu da (1673-1723) Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh makamı iki türlü açıklanır: Bu açıklanışların biri eskilerin sözüne bir de yenilerin sözüne göredir. Eskiler, Nevâ makamı ile Rast makamı birleştirilir ve böylece Pencgâh makamı icra edilir, derler ve bu açıklanışa uygun düşecek şekilde bestelenmiş birkaç peşrev bulunduğunu söylerlerdi. Fakat, bana kalırsa, bunlar, ismi olup cismi olmayan şeylerden, doğru diye bellenmiş yaygın yanlışlardan biridir. Çünkü o tür peşrevlerin tümü de, yenilerin görüşüne göre icrâ edilebilir. Üstelik eskilerin anlattığı Pencgâh makamını Rast makamından ayırt etmek de pek mümkün değildir. İmdi yenilerin tarifine göre Pencgâh makamının açıklanışını görelim.adı geçen makam, üç yarım perdeden ve bir tam perdeden doğar. Yarım perdeler: Acem, uzzâl ve bûselik perdeleridir; tam perde ise, Rast perdesidir ve iki makamın birleşmesiyle meydana gelir: Nişâbûr ve rast ın.sese verme hareketine Rast perdesinde başlar ve Rast nağmesini güzelce gösterip, dügâh a geldikten sonra segâh perdesini atlayıp, uzzâl perdesine gelir. Oradan, nevâ ve hüseynî perdelerine çıkıp dilerse acem perdesi dilerse evc perdesiyle gerdâniye perdesine çıkar. Oradan daha yukarıya çıkmak isterse ince sesli perdelerde rast makamı hükmünce hareket eder ve gene aynı yoldan geri dönüp, nişâbûr yüzünden, uzzâl ve bûselik perdeleriyle dügâh a gelir; oradan aşağı inip, www.idildergisi.com 118

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15- Rast perdesinde karar kılar ve durup kalır. Karar yeri olan Rast perdesinden daha aşağıya inmek isterse, Rast makamı hükmünce, yegâh perdesine değin iner ve gene aynı yoldan geri dönüp, karar perdesine: rast a gelir. (Tura 2001:87,88,89) Burada Pencgâh makamı ile ilgili olarak Eskiler, Nevâ makamı ile Rast makamı birleştirilir ve böylece Pencgâh makamı icra edilir, derler ve bu açıklanışa uygun düşecek şekilde bestelenmiş birkaç peşrev bulunduğunu söylerlerdi. ifadesinin Pencgâh-ı Asl makamının anlaşılabilmesi adına hayâti derecede önemli olduğunu düşünüyoruz. 2.15. Tanburî Küçük Artin de Pencgâh Makamı Tanımı Makam Artin de sadece Pencgâh ismiyle verilmiş ve şu perde kullanımları yapılmıştır: bir mızrab nevâ, bir mızrab hicâz, bir mızrab bûselik, bir mızrab hicâz, bir mızrab nevâ, bir mızrab hüseynî, bir mızrab eviç, bir mızrab nevâ, bir mızrab hicâz, bir mızrab bûselik, bir mızrab dügâh, bir mızrab rast (Judetz 2002: 28) Bu tanımın Pencgâh-ı zâid makamı tanımına uyduğu düşünülmektedir. Tanımı 2.16. Abdülbâkî Nâsır Dede de Pencgâh-ı asl (Asıl Pencgâh) Makamı Pencgâh- asl (Asıl Pencgâh): Uşşâk yapıp Rast perdesinde karar verir. Rast a benzememesi gerektiğinde, hüseynî perdesinden başka süsleyici kullanmaktan kaçınılmalıdır; başlangıç perdesi ile de Râst tan ayrılır. Bu bileşim konusunda sonrakilerin eskileri ile eskiler arasında görüş ayrılığı yoktur. Bazı kimseler inkâr etse de, elimizde olan eski ve değerli eserler görüşümüzü ispata yeterli, güçlü kanıtlardır. Pencgâh-ı zâid (Artık Pencgâh): Isfahan yaparak başlayıp Rast perdesinde karar verir. Yalnız, Isfahan gidişini yarı yarıya göstermeli. Bunda herkes görüş birliği içindedir. Yalnız, zamanımızda ve bizimkine yakın zamanlarda zâîd 119 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. (artık) deyiminin kullanılması bakımından farklı davranışlar görülmüş ve bazı kimseler, başka öğelerle oluştuğunu düşünerek bunu Selmek bileşiminden ayırt etmemişlerdir; lâkin, bu konuda da, bestelenmiş eski ve değerli eserler yeterli kanıttır. (Tura 2006: 44) Tanımı 2.17. Tanburi Cemil Bey'in Rehber-i Mûsikî eserinde Pencgâh Makamı Rast, hicâz, nevâ perdeleriyle ibtidâr eder, zemînî; Nevâ, muhayyer fâsılasındaki esvât-ı tabîiyye üzerinde, karârıdahî; Hicâz, segâh, kürdi perdeleriyle Rast'ta icrâ olunur. Pencgâh, Rast makamı fürû'undan olmakla, notada makâm-ı mezkûr gibi yazılır. (Cevher, 1992:56) 2.18. Kâzım Uz'un Musiki Islahatı eserinde Pencgâh Makamı Tanımı Pencgâh (ya da pencgâh) : 1) Doğal aşıtın beşinci aşaması olan nevâ perdesinin eski adı; 2) Pencgâh perdesinden başlayıp rast perdesinde kararveren makam. "Rast kolundan bir makam olub evvelâ ısfahan çeşisile nevâ, hicâz başlayub sonra bûselik, dügâh, perdeleriyle rast perdesinde karar eder. ( Uz, 1964: 54) 2.19. Rauf Yekta Bey de Pencgâh Makamı Tanımı www.idildergisi.com 120

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15- Rauf Yekta Bey'in Pencgâh makamını dizi olarak acemli rast dizisi verdiği, makamla ilgili yazmış olduğu ezgide rast makam seyri içinde nişabur çeşni kullanıp tekrar rast makam seyri ile Pencgâh makam örneğini tamamladığı görülmektedir. (Yekta 1985: 79) Bu tanımın Pencgâh-ı zâid makamı tanımına uyduğu düşünülmektedir. 2.20. Hüseyin Sadettin Arel de Pencgâh Makamı Tanımı Isfahan ve Rast makamlarının birleştirilmesiyle vûcuda gelmiştir. İniciçıkıcıdır. Notası yazılırken donanım Rast makamında olduğu gibi si koma bemolü, fa bakiyye diyezi işaretleri konulur ve diğer perde değişiklikleri lahin (melodi) arasında yapılır. Pencgâh makamını teşkil eden dizileri karşılaştıralım: 121 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. Seyri: Ya Bayatî dizisi ile yahut dügâh perdesindeki rast dörtlüsü ile başlanılır ve bu sebeple karışık olarak dolaşılıp Isfahan makamı gösterilir; sonra rast perdesindeki Rast makamının beşlisine geçilerek karar verilir. Bu çerçeve içinde başka geçici geçkilerin yapılmasına mâni yoktur. (Akdoğu 1968: 211) H. S. Arel eser örneği olarak Itrî nin Payi yâre düşmeğe ağyardan nevbet mi var güfteli Pencgâh-ı asl (Asıl Pencgâh) bestesi vermiştir. Eser örneğinde kullanılan seyir ile verilen makam tarifinin sorgulanması gerektiği düşünülmektedir. 2.21. Suphi Ezgi de Pencgâh Makamı Tanımı Bu makam, rast ve acemli rast dizilerinin duraklarından tize doğru Pencgâh-ı zait denilen bir beşlinin ilavesinden hasıl olmuştur. Makamda güçlü (nevâ-re) durak (rast-sol) nağmeleridir. Makam ya duraktan ve yahut güçlüden başlar Pencgâh-ı zait beşlisinin ya tamamında veya bir kısmında gezinip nevada muvakkat kalır, sonra tize doğru her iki rast dizisinde seyreder, rast dörtlü veya beşlisi ile karargâhta kalır www.idildergisi.com 122

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15- S. Ezgi eser örneği olarak Abdülkadir Merâgi nin Bitü nefesi hoş nezedem hoş nenişestem güfteli, Pencgâh aksak semâî eserini vermiştir. (Ezgi 1932:198) S. Ezgi nin verdiği Pencgâh makamı tanımı ve eser örneğinin Pencgâh-ı zâid makamı tanımın uygun olduğu düşünülmektedir. 2.22. Ekrem Karadeniz de Pencgâh Makamı Tanımı "Pencgâh makamı Nişâbur ve Rast makamlarının birleşmesinden meydana gelmiştir. Pencgâh-ı asl makamı Hüseynî ve Rast makamlarının birleşmesinden meydana gelmiştir."şeklinde açıklamalara yer verilmiştir. (Karadeniz 1983:130) 3. TARİHSEL SÜREÇTE BESTECİLERE GÖRE PENCGÂH-I ASL (ASIL PENCGÂH) MAKAM KULLANIMLARI 3.1. Beste-i Kadîm de Pencgâh-ı asl (Asıl Pencgâh) makamı kullanımı 123 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. Bugün anlaşılamayan seyirlerden birine sahip olan Pencgâh Mevlevî âyîn-i şerîf'in ilk dört mısrası lâfzî terennümlerle birleştirilerek yukarıda yer alan melodilerle bestelenmiş olup notaların üzerinde yazıldığı gibi nevâ perdesinde karar eden Nevâ makam seyri ile Rast makam seyirlerinin iç içe harmanlanarak kullanımıyla oluştuğu düşünülmektedir. Bize göre o dönemde kullanılan makam seyir algısında, melodi cümlesinin yönlendiği perde çok önem arz etmektedir. Burada da Devr-i revan usûlünün yarısının oluştuğu 7/8'lik cümlelerin sonlarındaki darplara denk gelen yerlerde sürekli nevâ perdesinde toplandığı görülmektedir ve bu algı bizce nevâ makamına bir atıf olarak yorumlanmalıdır. Bu yoruma diğer bir sebep beş ölçüde kullanılan Pencgâh-ı asl seyirin tamamlanmasından sonra gelen 6. ve son ölçüde yer alan ezginin dügâh perdesine uşşâk çeşni ile düşürülmesinden sonra nevâ perdesinde yaptığı kalıştır ki bu ezgi nevâ perdesinde nevâ makamı duyumunu iyice güçlendirmektedir. Bu ezginin bugün Arel-Ezgi sisteminde yer alan Nevâ makamı algısına göre yapılması zor olduğu düşünülmektedir. Çünkü dörtlü beşli birleşimleriyle anlatılan makamlar olgusu içinde Nevâ makamı öğrenicilere dügâh perdesinde uşşâk dörtlüsüne nevâ perdesine rast beşlisi olarak inici-çıkıcı seyir sebebiyle makamın nevâ perdesi ile başlatılıp mutlaka nevâ perdesinde rast dörtlüsünün kullanılması gerektiği şeklinde aktarılıp, bu olmazsa Nevâ makamı olmaz gibi bir algı yaratılmıştır. Hâlbuki Dede Efendi'nin Nevâ âyîn-i şerîfinde kullandığı Nevâ makamı örgüsünde (seyirinde) Dede Efendi nin nevâ perdesi üzerinde (rast dörtlüsü kullanmadan hatta) bûselik çeşnî kullanarak bugün bilinen Uşşâk makam dizisini inici-çıkıcı olarak kullanarak Nevâ makamı duyumunu bize sağladığı düşünülmektedir. (İrden 2012: 142) www.idildergisi.com 124

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15-3.2. Itrî'de Pencgâh-ı asl (Asıl Pencgâh) makamı kullanımı Itrî'nin Pencgâh-ı asl makamı beste formundaki Pây-i yâre düşmeye ağyardan növbet mi var eserinde kullanılan makamsal seyrinde; (nevâ perdesinde rast çeşnîlerle) Nevâ makamının seyri anımsatıldıktan sonra (hüseynî perdesini de içine alan rast perdesine rast çeşnîsini tam dört kez kullanarak) Rast makam seyriyle sonlanan bir kullanım gözlenmiştir. Bu eserle Itrî'nin Pencgâh-ı asl makamında; nevâ perdesinde karar eden Nevâ makamı mantığında bir seyri tercih ettiği, rast perdesine özellikle atlama yaparak makam karar çeşnîsinin rast olduğunu anımsatmak için kullandığı, bunu yaparken de hüseynî perdesini süsleyici olarak kullanan bir rast çeşnîsi ile rast perdesinde karara gelip Pencgâh-ı asl makamına özgü bugün bilinmeyen bir anlayışla harmanlayarak kullandığı düşünülmektedir. Burada ki kullanım tam da Kantemiroğlu edvârında Pencgâh makamı iki türlü açıklanır: Bu açıklanışların biri eskilerin sözüne bir de yenilerin sözüne göredir. Eskiler, Nevâ makamı ile Rast makamı birleştirilir..." ifadeleriyle örtüştüğü söylenebilir. 125 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. 3.2. Itrî'de Pencgâh-ı zâid (Artık Pencgâh) makamı kullanımı Itrî'nin Pencgâh-ı zâid makamı beste formundaki Hem sohbet-i dildâr ile mesrur idik evvel eserinde kullanılan makamsal seyrinde; (bûselik perdesinde nişâbur ve nevâ perdesinde bûselik çeşnîleriyle) nişâbur makamının giriş seyri anımsatıldıktan sonra rast-nevâ perdesine atlayış kullandıktan sonra nevâ perdesinde asma kalış yaparak Pencgâh-ı asl makamının nevâ perdesinde nevâ makamlı şeklini anımsatıp (segâh perdesinde segâh ve hüseynî perdesini de içine alan rast perdesine rast çeşnîleriyle) Pencgâh-ı asl makam seyriyle sonlanan bir kullanım gözlenmiştir. Bu eserle Pencgâh-ı zâid makamında Itrî'nin; nişâbur çeşni ve Pencgâh-ı asl makamlarının harmanlandığı bir seyri kullandığı düşünülmektedir. 4. SONUÇ 1. Nazarî kaynaklarda Pencgâh-ı asl makamıyla ilgili olarak en doğru bilginin Kantemiroğlu edvârında "Eskiler, Nevâ makamı ile Rast makamı birleştirilir ve böylece Pencgâh makamı icra edilir derler" ifadesiyle yer alıp Itrî'nin beste www.idildergisi.com 126

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15- formundaki Pây-i yâre düşmeye ağyardan növbet mi var eseriyle bu tanımın pekiştirildiği düşünülmektedir. 2. Pencgâh âyîn-i şerîfteki makam seyrinin Pencgâh-ı asl makam seyri olduğu düşünülmektedir. Itrî'nin Pencgâh-ı asl makamı beste formundaki Pây-i yâre düşmeye ağyardan növbet mi var eserinde kullanılan makamsal seyrinde; (nevâ perdesinde rast çeşnîlerle) Nevâ makamının seyri anımsatıldıktan sonra (hüseynî perdesini de içine alan rast perdesine rast çeşnîsini tam dört kez kullanarak) Rast makam seyriyle sonlanan bir kullanım gözlenmiştir. Fakat Âyîn'de nevâ perdesinde karar eden nevâ makam seyir anlayışı söz konusu olmadığı için bu seyrin Pencgâh-ı asl makamının başka bir şekli olarak çözümlemenin de bugün öğretilen makam algısıyla neredeyse imkânsız olduğu düşünülmektedir. 3. Pencgâh-ı zâid makamı Itrî'nin Pencgâh-ı zâid beste formundaki Hem sohbet-i dildâr ile mesrur idik evvel eserinde kullanılan makamsal seyrindeki gibi Nişâbur makamının bir bölümü ile Pencgâh-ı asl makamının birleşimlerinden oluştuğu düşünülmektedir. Yani Pencgâh-ı zâid makamı nişâbur eklenmiş Pencgâh-ı asl makamından başka bir şey değildir. Ekrem Karadeniz'in "Pencgâh zâid makamı Nişâbur ve Rast makamlarının birleşmesinden meydana gelmiştir..." ifadesinin yanlış olduğu tanımda Rast makamının yerine Pencgâh-ı asl makamı tanımının alınmasının daha doğru olacağı düşünülmektedir. Hatta denilebilir ki Nişâbur makamının rast çeşnisiyle birleşmesiyle oluşan makam bize göre Pesendîde makamı olarak düşünülmelidir. 4. Abdülbakî Nâsır Dede'nin Arazbâr makam tanımında "Muhayyer perdesinden Pencgâh-ı asl yapmaya başlayıp nevâ perdesinde biraz eğlendikten sonra yine acem ve hüseynî perdelerini gösterip Uşşâk (makamı) şeklinde karar verir." ifadesinin Pencgâh-ı asl makamının yukarıdaki çözümlemelerinden sonra büyük önem arz ettiği düşünülmektedir. Çünkü bu tespite göre bazı nazarî kaynaklarda yer alan Arazbâr makam seyri tanımlarındaki nevâ perdesinde Bayâti makam seyri yaptığı iddaa edilen tanımın yanlış olduğu düşünülmektedir. Gelenekte kullanılan Arazbâr ve Arazbâr-bûselik makam seyri eserleri incelendiğinde seyirlerin çargâh perdesi üzerinde aynı Pencgâh-ı asl âyînde kullanılan (nevâ perdesinde nevâ makam seyrini duyurmayan) bir seyir anlayışından sonra dügâh perdesine uşşâk (Arazbâr makamlı) veya bûselik (Arazbâr-bûselik makamlı) olarak karar ettiği görülmüştür. Bu tespite göre Arazbâr ve Arazbâr-Bûselik makamlarının en doğru şekliyle tanımlarının tespit edilebilmesi için gelenekte bestelenmiş olan eserlerin geleneksel makam algısıyla en doğru şekilde incelenip analizlerinin yapılmasının hayâti derece de önemli olduğu düşünülmektedir. 127 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. KAYNAKLAR AKDOĞAN, Bayram, (1996), Fethullah Şirvânî ve Mecelletun Fi l-mûsîka adlı eserinin XV. Yüzyıl Türk Mûsikîsi Nazariyatındaki Yeri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, s. 269. AKDOĞU, Onur, "Hüseyin Sadettin Arel- Türk Mûsikîsi Nazariyatı Dersleri", Kültür Bakanlığı Yayınları /1347, s. 211. ARISOY, Mithat, (1988), Seydî nin El Matlâ Adlı Eseri Üzerine Bir Çalışma, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, s. 129. BARDAKÇI, Murat, (1986), Maragalı Abdülkadir, İstanbul, s. 171. CEVHER, M. Hakan, (1992), "Tanbûrî Cemil Bey ve Rehber-i Mûsikî", Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitiüsü, İzmir, s. 56. CEYHAN, Âdem, (1997), Bedr-i Dilşad ın Murâd-Nâmesi, İstanbul, s. 730. ÇAKIR, Ahmet, (1999), Alişâh B. Hacı Büke (?-1500) nin Mukaddimetü l-usûl Adlı Eseri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, s. 12. DALKIRAN, Nejla, (1983), Türkçe Zeyn-ü l Elhan, Yayınlanmamış Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İzmir, s. 54. DEMİR, Saadet, (1985), Kırşehirli Edvârı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İzmir, s. 58. EZGİ, Suphi, (1933), "Nazari ve Ameli Türk Musikisi", c. 1, Milli Mecmua Matbaası, İstanbul, s.198. www.idildergisi.com 128

idil, 2015, Cilt 4, Sayı 15 - Volume 4, Number 15- İRDEN, Sühan, (2012), "Hâmmâmizâde İsmâil Dede Efendi'nin Mevlevî Âyînlerindeki Makam ve Form Anlayışının Türk Dîn Mûsikîsine Etkileri", Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, s. 142. JUDETZ, E. Popescu, (2002), "Tanburî Küçük Artin", İstanbul, s. 28. KAMİLOĞLU, Ramazan, (2007), Ahmedoğlu Şükrullah ve Edvâr-ı Mûsikî Adlı Eseri, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, s. 167. KARADENİZ, Ekrem, (1983), "Türk Musikisinin Nazariye Esasları", Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 130. LEVENDOĞLU YILMAZ, N. Oya. (2002), XIII. Yüzyıldan Günümüze Kadar Varlığını Sürdüren Makâmlar ve Değişim Çizgileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, s. 229. ÖZÇİMİ, M. Sadreddin, (1989), Hızır Bin Abdullah ve Kitâbü l-edvâr, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, s. 205. TEKİN, Hakkı, (1999), Ladikli Mehmet Çelebi ve er-risâletü l Fethiyye si, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Niğde, s. 162-194. TEZEL, Şebnem, (1996), Tirevî Kadızâde nin Mûsikî Edvârı ve Seydî nin El- Matla ı ile Karşılaştırılması, (Yayınlanmamış Lisans Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İzmir, s. 35-46. TURA, Yalçın, (2001), "Kantemiroğlu Kitâbu İlmi l-mûsıkî alâ vechi l-hurûfat", İstanbul, s. 35-87-88-89. 129 www.idildergisi.com

İrden, Sühan. "Pencgâh Makamı". idil 4.15 (2015): 111-130. TURA, Yalçın, (2006), "Tedkîk ü Tahkîk-İnceleme ve Gerçeği Araştırma-Nâsır Abdülbâkî Dede", İstanbul, s. 44. UZ, Kâzım, (1964), "Mûsikî Istılâhatı", Ankara, s. 54. YEKTA, Rauf, (1985), "Türk Mûsikîsi", Pan Yayıncılık, İstanbul, s. 79. www.idildergisi.com 130