EMEKÇİLERİN HAKLARINDA DARALMA, YÜKÜMLÜLÜKLERİNDE ARTIŞ



Benzer belgeler
1) SSGSS Kanununda öngörülen kadın ve erkekler için emeklilik yaşının 2036 yılından başlayarak 65 yaşa yükseltilmesi düzenlemesi aynen korunmuştur.

SİRKÜLER RAPOR GENELGE 2008/4. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/14

I-GİRİŞ: II-TANIMLAR:

UZUN VADELİ SİGORTALAR

Her yıl Ocak ayında yeni belirlenen asgari ücrete göre prime esas kazançların alt ve üst tutarları yeniden hesaplanıyor.

Anayasa Mahkemesi, Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 9 bin gün prim ödeme ve yaşında emeklilik gibi birçok maddesini, memurlar yönünden iptal etti

Sirküler Rapor Mevzuat /130-2 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDEN İSTİSNA SINIRI

ÜÇ MİLYONDAN FAZLA İŞÇİ ASGARÎ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR

Türkiye işçi Sendikaları Konfederasyonu

Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar

VERGĐDEN ĐSTĐSNA KIDEM TAZMĐNATI, ÇOCUK VE AĐLE YARDIMI ĐLE ÖZEL SĐGORTALILARA YAPILAN ÖDEMELERDE ĐSTĐSNA SINIRI

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

EMEKLİLİK. İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemeye gelir denir.

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü G E N E L G E 2010/30

SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİSİ (4/c) ( TARİHİNDEN ÖNCE İŞE BAŞLAYANLAR İÇİN)(1)

/3-1 ÖZET :

5073 sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa

SSK TABAN VE TAVAN TUTARLARINDAKİ DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/31

GENEL MERKEZLERE BİLGİ NOTU

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

SİRKÜLER RAPOR SGK PRİMİNE ESAS KAZANÇLARIN ALT VE ÜST SINIRLARI

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü GENELGE

Adres : Mithatpaşa Cad. No : 7 Sıhhiye/ANKARA Ayrıntılı Bilgi : A.ARAS Dai. Bşk. V.

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

TC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı SOSYAL GÜVENLİK REFORMU NDA MERAK EDİLEN 50 SORU 50 CEVAP

26 milyar YTL'den işsize düşen 1.2 milyar YTL

SORULARLA MALULLÜK AYLIĞI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

ENGELLİLER HANGİ KOŞULLARI YERİNE GETİRDİKLERİNDE EMEKLİLİK HAKKINDAN YARARLANABİLİR?

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

DUYURU: /29

Özürlülerin. Sosyal Güvenlik. Özürlülerin Emeklilik

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü

1 TEMMUZ 2013 TARİHİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM İKİNCİ KISIM BİRİNCİ BÖLÜM İKİNCİ BÖLÜM ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÖNSÖZ...5 İÇİNDEKİLER SAYILI KANUN UN GENEL GEREKÇESİ...

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Fihristi

SOSYAL GÜVENLİĞE İLİŞKİN TABAN VE TAVAN ÜCRETLER

A- 506 SAYILI KANUNA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Sirküler Rapor / YILINDA VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

ASGARİ ÜCRET yılında dönemler itibariyle uygulanacak asgari ücret tarifesi aşağıdaki gibidir.

YARIM GÜN ÇALIŞMA İSMMMO SMMM DR GÜLSÜM ÖKSÜZÖMER YILMAZ İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK DANIŞMANI

5510 sayılı SSGSS Kanunuyla getirilen sistem bağlanacak emekli aylıklarını düşürecek.

ÖLÜM SİGORTASINDAN YAPILAN YARDIMLAR

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı

ALMANYA DA 2012 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

İşverenlere Torba Kanun İle Sigorta Prim Teşviki Getirilmiş, Bir İşçi İçin Prim İndirim Tavanı TL ye Kadar Çıkarılmıştır

TÜRKİYE İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU. İŞ ve SOSYAL GÜVENLİK BİLGİLERİ (Ocak 2018) TÜRK-İŞ SOSYAL GÜVENLİK BÜROSU

ŞEHİRİÇİ TİCARİ TAKSİLERDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENCESİ

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü GENEL YAZI

ERCİYES Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş.

Kanun No Kabul Tarihi :

SOSYAL GÜVENLİĞE İLİŞKİN TABAN VE TAVAN ÜCRETLER

KAYIT DIŞI İSTİHDAM VE SOSYAL GÜVENLİK

Kamu Görevlilerin Emekliliği

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Kanun No Kabul Tarihi :

MALĠ MEVZUAT SĠRKÜLERĠ NO : 2016 / 95

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI AÇISINDAN KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN İŞVERENLERE MALİYETİ

ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI YASASI UYARINCA BİRDEN ÇOK DOSYADAN GELİR/AYLIK ALMA HAKKININ DOĞMASI

2018 YILINA İLİŞKİN SOSYAL GÜVENLİK PRİMİNE ESAS KAZANÇLARIN ALT VE ÜST SINIRLARI, PRİMDEN MUAF OLAN AİLE YARDIMI VE YEMEK PARALARI

ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

Eski Tarım İşçilerinin Emekliliği

2018 Yılı Asgari Ücreti Ve Bu Ücret Üzerinden Hesaplanan Hadler Belirlenmiştir

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA. İLGİ: günlü, A.01.0.GNS /31449 sayılı yazınız.

A YILINDAN ÖNCE BAĞLANAN AYLIKLARIN KENDİ İÇİNDE FARKLILAŞMASI

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

G E N E L G E

İSTANBUL SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ

ESNAF, ÇİFTÇİ, SANAYİCİ, TÜCCAR VE ŞİRKET ORTAĞI GİBİ BAĞIMSIZ ÇALIŞANLARIN SGK DAN RAPOR PARASI ALMA HAKLARININ AÇIKLANMASI

BASAMAK SATIN ALAN BAĞ-KUR LULARIN

MADDE sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesince iptal edilen 33 üncü maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

SİRKÜLER NO: 2015 / 18

Kanun No.: 4447 R.G.: Kabul T.: Sayı: 23810

BİLGİLENDİRME (Genel Sağlık Sigortası (GSS) Bilgilendirme) 2018/01

SOSYAL GÜVENLİĞE İLİŞKİN TABAN VE TAVAN ÜCRETLER

YURT DIŞINDA BULUNAN TÜRK VATANDAŞLARININ YURT DIŞINDA GEÇEN SÜRELERİNİN SOSYAL GÜVENLİKLERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA KANUN (1)

Sirküler Rapor /29-1 ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

İŞVERENLERİN İŞSİZLİK SİGORTASI İLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE BU YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEDİKLERİ TAKDİRDE KARŞILAŞACAKLARI İDARİ PARA CEZALARI

ÖLÜM SİGORTASINDAN SAĞLANAN YARDIMLARDA ZAMANAŞIMI

YURTDIŞI HİZMET BORÇLANMASI YAPARAK EMEKLİ OLANLARIN SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİNE TABİ OLARAK ÇALIŞMALARI ÖNÜNDEKİ ENGEL

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

MEVCUT YASALARIMIZ KARŞISINDA DİŞHEKİMLERİNİN EMEKLİLİK SEÇENEĞİ. Hazırlayan: TDB Mali Müşaviri Baset DEMİRBUĞA Mart 2018

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU. (Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 23810)

Transkript:

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU: EMEKÇİLERİN HAKLARINDA DARALMA, YÜKÜMLÜLÜKLERİNDE ARTIŞ Hükûmetin reform olarak nitelediği, ancak emek kesiminin birçok hükmüne karşı çıktığı sosyal güvenlik sisteminde de köklü değişiklikler getiren tasarı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer in itirazlarına rağmen, TBMM Genel Kurulu nda kabul edilerek yasalaştı. Hükûmet tarafından geçen yıl TBMM ye gönderilen 122 maddelik tasarı, Genel Kurul da temel yasa olarak 6 bölüm hâlinde görüşüldü. CHP nin muhalefet ederek oturumlara katılmadığı tasarı Genel Kurul da iki gün süren görüşmeler sonunda kabul edildi. Tasarı, Cumhurbaşkanın vetosuna rağmen 31 Mayısta Hükûmet tarafından aynen geçirildi. Sosyal güvenlik sisteminde emeklilik başta olmak üzere köklü değişiklikler getiren Kanun, 1 Ocak 2007 de yürürlüğe girecek. TÜRK-İŞ uzmanları tarafından hazırlanan aşağıdaki metin Kanunun, emekçilerin haklarını geriye götüren yanlarını tek tek ortaya koyuyor. Metin, Kanunun henüz tasarı hâlindeyken emekçilerin haklarını geriye götürecek olan fakat TÜRK-İŞ ve Emek Plâtformunun ısrarları sayesinde düzeltilen yönlerini de ele alıyor. Metnin bir diğer yanı, kamu görevlilerine tanınan ayrıcalıkları saptaması. Metinde, öncelikle eski Sosyal Sigortalar Kanunundaki düzenleme sonra ise Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundaki (Kanun) düzenlemeye yer verilerek karşılaştırma yapılıyor. GERİYE GÖTÜRÜLEN HAKLAR 1- Hak Sahipliği Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalıların, emeklilerin 18 yaşını doldurmuş olan ancak çalışmayan evlenmemiş olan kız çocukları sağlık yardımlarından yararlanıyordu. Kanunla sigortalıların, emeklilerin 25 yaşını doldurmuş çalışmayan, evlenmemiş olan kız çocuklarının genel sağlık sigortası uygulamasında hak sahipliği kaldırıldı. Genel sağlık sigortası primini kendilerinin ödemesi hâlinde, yoksul iseler bunu belgeleyip yeşil kart almaları durumunda sağlık yardımlarından yararlanmaları öngörüldü. 2- Kapsam Dışı Bırakma Sosyal Sigortalar Kanununa göre zorunlu sigortalı sayılanlardan, ev hizmetlerinde hizmet akdi ile sürekli çalışıp aylık prime esas kazancın altında gelir alanlar ile niteliği itibariyle bir günlük yevmiyeli işlerde çalışanlar emeklilik sigortası uygulamasında kapsam dışı bırakıldı. 3- Geçici İş Göremezlik Gelirinin Miktarı Sosyal Sigortalar Kanununda geçici iş göremezlik ödeneğinin tutarında hiçbir sınır yoktu. Kanunla geçici iş göremezlik ödeneklerine üst sınır konarak çalışırken aldığı net ücretinden fazla olmaması öngörüldü. 4- Sürekli İş Göremezlik Gelirinde Alt ve Üst Sınır Sosyal Sigortalar Kanununda, meslekte kazanma gücünü % 25 ve daha fazla oranda kaybeden sigortalılara bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirinin prime esas kazancın aylık tutarının % 70 inden az olmaması öngörülmekteydi. Kanunla, alt sınır uygulaması kaldırılarak sigortalıların daha düşük miktarlarda (meslekte kazanma gücündeki oranda) sürekli iş göremezlik geliri alması öngörüldü. Sosyal Sigortalar Kanununda sürekli iş göremezlik gelirinin miktarında üst sınır bulunmuyordu. Kanunda başka birinin bakımına muhtaç olanlar hariç, bağlanacak sürekli iş göremezlik geliri miktarının sigortalının aylık net kazancından fazla olmaması öngörülüyor. 5- İş Kazası Sonucu Bağlanan Sürekli İşgöremezlik Gelirinin Sermayeye Çevrilerek Ödenmesi Sosyal Sigortalar Kanununda meslekte kazanma gücünü % 10 ilâ % 24 arasında kaybeden sigortalılara istekleri hâlinde bağlanacak gelirin peşin sermaye değerinin hesaplanarak, bir defada topluca ödenmesi öngörülüyordu. Kanunla, bu hak kaldırılıyor. 6- Malûllük Aylığından Yararlanma Şartı Sosyal Sigortalar Kanununda 5 yıllık sigortalılık süresini tamamlamış, 900 gün prim ödemiş olan sigortalıların malûllük aylığından yararlanmaları öngörülüyordu. Kanunla, malûllük aylığını haketmek için başka birinin yardımına muhtaç olanlar hariç, 1800 gün prim ödemiş ve 10 yıllık sigortalılık süresini tamamlamış olmaları şartı getiriliyor. 7- Yaşlılık Aylığından Yararlanma Şartları Sosyal Sigortalar Kanununda kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmaları ve 7000 gün prim ödemiş olmaları veya 14

kadın ise 58 erkek ise 60 yaşını doldurmaları, 25 yıllık sigortalılık sürelerini tamamlamaları hâlinde yaşlılık aylığı bağlanması öngörülmüştü. Kanunla emeklilik yaşı 01.01.2036 tarihinden başlanarak kadın ve erkek için 7 kademede 65 e yükseltiliyor, prim ödeme gün sayısı ise her yıl 100 er gün artırılarak kademeli şekilde 9000 güne çıkarılıyor. Kısmî aylıkta ise 01.01.2036 tarihinden başlanarak yaş şartı kadın ve erkekte kademeli olarak 68 e, prim gün sayısı 5400 güne yükseltiliyor. 8- Sakatların Yaşlılık Aylığını Haketmeleri Sosyal Sigortalar Kanununda sakat işçilerin yaşlılık aylıklarını haketmeleri, üç sakatlık derecesinde düzenlenmiş, I. derece sakatların 15 yıl sigortalılık süresini tamamlayıp, 3600 gün prim ödemeleri; II. derece sakatların 18 yıl sigortalılık süresini tamamlayıp, 4000 gün prim ödemeleri; III. derece sakatların ise 20 yıllık sigortalılık sürelerini tamamlayıp, 4400 gün prim ödemeleri öngörülmüştü. Kanunla, sakatların iki sakatlık derecesine göre yaşlılık aylığını hak etmelerini sağlayacak bir düzenleme getiriyor. Buna göre I. derece sakatların 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün prim ödemeleri; II. derece sakatların ise 18 yıldan beri sigortalı olmaları, 4680 gün prim ödemiş olmaları öngörülüyor. Sakatlık oranı % 50 ile % 59 arasında olanlar I. derece, % 40 ile % 49 arasında olanlar II. derece sakat sayılıyor. Sakatlık oranlarının tespitine ilişkin raporların ise Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre alınması gerekli sayılıyor. 9- Yaşlılık Aylığının Hesaplanması Sosyal Sigortalar Kanununda, yaşlılık aylığının hesaplanması esas, yıllık kazançların her yılın aralık ayına göre TÜİK tarafından açıklanan tüketici indeksindeki artış oranı ile gayrisafi yurt içi hâsıla sabit fiyatlarla gelişme hızı oranı kadar ayrı ayrı artırılması öngörülmüştü. Kanunla, ortalama günlük prime esas kazançtaki değişim oranı ile tüketici indeksindeki değişim oranının yarısına bir puan ilâve edilerek çıkan sayı ile çarpılarak kazançların güncellenmesi esası getiriliyor. Böylece emekli aylıklarının daha düşük kazanç üzerinden hesaplanması gündeme geliyor. Sosyal Sigortalar Kanununda aylık bağlama oranı 9000 gün için % 65 olarak öngörülüyordu. Kanunda, bu oran, 2016 yılına kadar % 62,5, 2016 yılından itibaren % 50 olarak öngörülerek emekli aylıklarının aylık bağlama oranı ilede kademeli olarak düşürülmesi amaçlanıyor. (Yasanın yürürlüğe gireceği tarihten önce emekli olanlar ile emekliliğini haketmiş olanların aylıkların düşürülmesine ilişkin uygulamalardan olumsuz etkilenmeleri söz konusu değildir.) Sosyal Sigortalar Kanununda aylık bağlama oranlarında üst sınır yoktu. Kanunla aylık bağlama oranları % 90 ile sınırlandırılıyor. 10- Gelir ve Aylıklarda Alt Sınır Sosyal Sigortalar Kanununda bağlanacak gelir ve aylıklara alt sınır öngörülerek, sigortalıların yaşamlarını sürdürmeleri için asgarî gelirin ya da aylığın ödenmesi öngörülmüştü. Kanunla gelir ve yaşlılık aylığında alt sınır öngörülmeyerek, sigortalılara çok düşük gelir ve aylık bağlanmasına imkân sağlanıyor. Malûllüler ve ölüm aylıklarında ise bir önceki dizide var olan en düşük aylık alt sınır kabul ediliyor. 11- Sosyal Güvenlik Destek Primi Sosyal Sigortalar Kanununda aylıklarını kestirmeden çalışan emeklilerin ödemesi gereken sosyal güvenlik destek priminin oranı % 25 idi. Bu oran, Kanunla, % 32 ye yükseltiliyor. 12- Dul Eş Aylığı Sosyal Sigortalar Kanununda hak sahibi durumunda çocuğu olmayan dul eşe kendisi gelir aylık alsın veya almasın, çalışsın veya çalışmasın ölen eşin aylığının % 75 oranında aylık bağlanması öngörülmüştü. Kanunla gelir aylık alan yurt içinde veya dışında çalışan eşe % 50 oranında aylık bağlanması kabul edildi. 15

13- Evlenme Yardımı Sosyal Sigortalar Kanununa göre, yetim aylığı almakta iken evlenen kız çocuğuna 24 aylık tutarında evlenme yardımı ödeniyordu. Kanunla yetim kız çocuklarına ödenmekte olan evlenme yardımı tutarı 12 aylık tutara indiriliyor. 14- Askerlik Hizmetlerinin Borçlanılması Sosyal Sigortalar Kanununda, askerlikte geçen sürelerin borçlanılması hâlinde borç tutarı prime esas kazancın alt sınırının % 20 si olarak hesaplanıp, borcun tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde ödenmesi öngörülmüştü. Kanunla, askerlik hizmetlerinin borçlanma tutarının başvuru tarihinde geçerli olan prime esas günlük kazancın alt ve üst sınırları arasında olmak kaydıyla sigortalının tercih edeceği kazancın % 32 si olarak hesaplanıp tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi öngörülüyor. 15- Sigortalı Olarak Çalışmakta İken Ölen Sigortalının Hak Sahiplerine Ödenen Cenaze Yardımı Sigortalı olarak çalışmakta iken veya işten ayrıldıktan sonra bir yıl içinde ölen sigortalıların hak sahiplerine cenaze yardımı yapılmasında prim ödeme gün şartı yoktu. Kanunla cenaze yardımı yapılması için ölen sigortalının 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmesi öngörülüyor. 16- İsteğe Bağlı Sigorta Priminin Ödenmesi Sosyal Sigortalar Kanununda isteğe bağlı sigortaya devam eden sigortalının eşlerinin sadece malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi söz konusuydu. Kanunda, bu kimselerin zorunlu olarak genel sağlık sigortası primini de ödemeleri öngörülerek isteğe bağlı sigortaya devamları zorlaştırılıyor. Ancak gelir durumları yüksek olanlar isteğe bağlı sigortaya devam edebilecek. 17- İşten Çıkartılan Veya Çıkan Sigortalıların ve Hak Sahiplerinin Sağlık Yardımlarından Yararlanmaları Sosyal Sigortalar Kanunu nda işten çıkartılan veya çıkan sigortalıların, prim ödeme hâlinin sona erdiği tarihten önceki bir yıl içinde 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olması hâlinde kendisinin ve hak sahiplerinin 6 ay süre ile sağlık yardımlarından yararlanması öngörülüyordu. Kanunla bu hak kaldırılıyor. İşten çıkan sigortalı bir ay içinde genel sağlık sigortası primini öderse sağlık yardımlarından yararlanabilecek. 18- Diş Protezlerinin Sağlanması Sosyal Sigortalar Kanununda diş protezlerinden yararlanmada her hangi bir yaş şartı bulunmuyordu. Kanunla 18 yaşını doldurmamış veya 45 yaşından gün almış kişilerin protez yardımlarından yararlanmaları, protez bedelinin % 50 sinin kendilerince ödenmek şartıyla kabul ediliyor. SEZER: SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNDE Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası nın emekli olabilmek için öngörülen prim ödeme gün sayısı, prime esas aylık tutarı ve prim oranı, emekliliğe hak kazanabilmeyle emekli aylığına hak kazanmada yaş sınırları, yaşlılık aylığı bağlama oranı, yaşlılık aylığı hesaplama yöntemi, aylıklarda sağlanacak yıllık artış tutarı ve sağlık yardımı gibi konuları içeren 15 maddesini veto etti. Sezer, sosyal güvenlik sisteminde yapılan değişikliklerin, hukuk devletinde olması gereken hukuk güvenliğini zedelemeyecek biçimde adil, makul ve ölçülü olması gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanlığı ndan yapılan açıklamaya göre, veto gerekçesinde Sezer, emekli olabilmek için öngörülen prim ödeme gün sayısı, prime esas aylık tutarı ve prim oranı, emekliliğe hak kazanabilmeyle emekli aylığına hak kazanmada yaş sınırları, yaşlılık aylığı bağlama oranı, yaşlılık aylığı hesaplama yöntemi, aylıklarda sağlanacak yıllık artış tutarı ve sağlık yardımları gibi konularda getirilen kuralların adil, makul ve ölçülü olması gerektirdiğine dikkat çekti. Sezer, Yasa nın genel olarak maddeleri incelendiğinde sosyal güvenlik sistemindeki kimi konular yönünden adil, makul ve ölçülü olma ölçütünün gözetilmediği görülmektedir dedi. Emeklilik Hakkına Kavuşmak Olanaksız Olacak Yasanın, sigortalıların emeklilik yaşını düzenleyen 28 inci maddesinde 1 Ocak 2007 den sonra sigortalı kapsamına girenlere, kadın için 58, erkek için 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün primi bildirilmiş olması koşuluyla aylık bağlanacağının anımsatan Sezer, yaş sınırının, 1 Ocak 2036 dan başlayarak kadınlar için 1 Ocak 2048 e, erkekler için 1 Ocak 2044 e kadar artırılarak, 65 e yükseltildiğine işaret etti. Sezer, şunları kaydetti: Ülkemizde ortalama yaşama süresinin 66 yıl olduğu gözetildiğinde, Yasa ile tüm sigortalılar yönünden emekli aylığı bağlama yaş sınırının zaman içinde de olsa 65 e yükseltilmesi; sürekli çalışma olanağı işverenin 16

19- Sağlık Yardımları Sosyal Sigortalar Kanununda, sigortalılar ile hak sahiplerinin sağlık yardımlarından herhangi bir sınır olmaksızın hekimin takdirine göre yararlanmaları söz konusuydu. Kanunla, sigortalıların sağlık hizmetleri ile ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünlerini, kemik iliği, aşı, ilâç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişinin kulanmasına ilişkin tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirme niteliğindeki tıbbî sarf malzemelerini, hastaya uygulanacak tedavi yöntemini belirlemeye Kurum yetkili kılınıyor. Hekimin hastasını Kurumun belirlediği yöntemle tedavi etmesi, belirlediği miktarda ve sürede ilâç vermesi öngörülerek, sigortalıların sağlık haklarını kullanmaları kurum yöneticilerinin takdirine bırakılıyor. 20- Sağlık Hizmetlerinin Ödenecek Bedellerinin Belirlenmesi Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca verilecek sağlık hizmetlerinin bedelleri Kurum Yönetim Kurulu tarafından belirleniyordu. Kanunla Kurum Yönetim Kurulu ile çalışanlar, sağlık hizmetlerinin bedellerini belirleyecek komisyondan dışlanıyor. 21- Sağlık Giderlerinin Ödenmesi Sosyal Sigortalar Kanununda yatarak tedavilerde otelcilik hizmeti farkının, muayenelerde öğretim üyelerinin muayene ücreti farkının alınması sözkonusu değildi. Kanunla, hastanelerin sigortalılardan otelcilik hizmeti farkı ve öğretim üyelerinin muayene ücreti farkı adı altında para almalarına imkân sağlanıyor. Talep edilecek bu miktarı ödeyemeyen sigortalı o hastaneden yararlanamayacak. Gelir durumu yüksek olanlar tüm hastanelerden yararlanabilecek. 22- Hizmet Akdi ile Çalışan Süreksiz Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununda kamu kurum ve kuruluşları dışında hizmet akdi ile çalışan süreksiz tarım işçilerinin, çalışma koşulları göz önüne alınarak, sosyal güvenlik haklarını elde etmeleri özel hükümler ile düzenlenmişti. Kanunla süreksiz çalışan tarım işçilerinin özel koşulları göz ardı edilerek yükümlülükleri ağırlaştırılıyor. 23- Ücretsiz İzin Kullanan Sigortalının Sağlık Yardımlarından Yararlanması Sosyal Sigortalar Kanunu, ücretsiz izin kullanan sigortalının prim ödeme hâlinin son bulduğu tarihten önceki bir yıl içinde 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş ise sağlık yardımlarından yararlanmasını öngörüyordu. Kanunla ücretsiz izin kullanan işçinin genel sağlık sigortası primini kendinin ödemesi durumunda sağlık yardımlarından yararlanması öngörülüyor. 24- Çocuklara Refakatçi Verilmesi Sosyal Sigortalar Kanununda hasta sevklerinde 15 yaşa kadar çocuklar için refakatçi öngörülüyordu. Kanunla YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER ADİL, MAKUL VE ÖLÇÜLÜ DEĞİL inisiyatifinde olan sigortalılar yönünden de prim ödeme gün sayısının 9000 e çıkarılmasının gelecek kuşakların emeklilik hakkına kavuşmasını olanaksız kılacağı, bu niteliği ile adil, makul ve ölçülü olmadığı açıktır. İşçiler için prim ödeme gün sayısının 7000 den 9000 güne çıkarılması, Türkiye gerçekleriyle bağdaşmadığı gibi, esnek çalışmanın, sendikasızlaştırmanın, kayıtdışı çalıştırmanın ve yoğun işsizliğin yaşandığı ülkemizde 9000 prim ödeme günü gerçekçi görünmemektedir. Ölçüsüzlüğün Bir Başka Göstergesi Emekli olabilme yaşıyla aylık bağlama yaşı arasındaki kimi durumlarda uzun yılları içeren farkın da ölçüsüzlüğün bir başka göstergesi olduğunu kaydeden Sezer, 1 Ocak 2007 gününde, 18 yaşındayken sosyal sigorta kapsamına giren ve 43 yaşında emekli olma hakkı kazanan bir sigortalının ancak 22 yıl sonra 65 yaşında aylığa hak kazanabileceğine dikkat çekti. Emeklilik yaşının, 1 Ocak 2007 den sonra ilk kez sigortalı olacaklar yönünden kadın için 58, erkek için 60 olarak belirlenmesine karşın, bu yaş koşulunun 2036 yılından başlayarak kademeli olarak artırıldığını ve 65 e yükseltildiğini vurgulayan Sezer, Bu düzenlemeye göre, kadın için 58, erkek için 60 yaşını 1 Ocak 2036 gününden önce dolduramayan sigortalılar, emeklilik yaşını kademeli olarak yükselten kurala bağlı olacak ve bunun sonucunda, kendisine emekli aylığı bağlanabilmesi için 65 e kadar uzanan yaşları beklemek zorunda kalacaklardır dedi. Sezer, ayrıca bu durum nedeniyle, aynı gün işe başlayan ve prim ödeme süreleri eşit olan farklı yaşlardaki sigortalıların, yaşlılık aylığına aynı yılda hak kazanamayacaklarına da dikkat çekti. Bekleme Süresi Artacak Sezer, 1 Ocak 2007 den sonra ilk kez sigortalı olanlar için öngörülen kadın için 58, erkek için 60 yaş sınırının, ancak sırasıyla 30 ve 32 yaşlarında göreve başlayanlar yönünden geçerli olacağını belirterek, yaş küçüldükçe, 2036 yılından sonra artırılan yaş sınırı nedeniyle bekleme süresinin de artacağına dikkat çekti. Sezer, buna göre 1 Ocak 2007 de sigorta kapsamına giren bir kadın sigortalının 30 yaşında ise 58 yaşına ulaştığı 2035 yılında; 18 yaşında ise, 65 yaşına ulaştığı 2054 yılında yaşlılık aylığına hak kazanabileceğini kaydetti. Sezer, Yasanın prime esas kazançları düzenleyen 80 inci maddesini de iade etti. Basamak sisteminin kaldırılması nedeniyle Bağ-Kur a bağlı sigortalılarla tüm ödemelerin keseneğe bağlı tutulacağı için Emekli Sandığı iştirakçileri yönünden önemli değişiklikler getirildiğini anımsattı. Emekli Sandığı iştirakçisi olanların aylık prime esas kazançlarının belirlenmesinde yapılan ödemelerin tümünün brüt tutarlarının gözönünde bulundurulacağına işaret eden Sezer, Oysa, bugünkü sistemde zam ve tazminat ödemelerinin yasada hesap biçimi belirtilen sınırlı tutarı emeklilik keseneğine bağlı tutulmaktadır dedi. 17

yaş şartı kaldırılarak hekimin gerekli görmesi hâlinde refakatçi giderinin kurumca karşılanması öngörülüyor. KALDIRILMAK İSTENEN ANCAK TÜRK-İŞ ve EMEK PLÂTFORMU NUN ÇABALARIYLA KORUNAN HAKLAR 1- Sigortalı Niteliğinin Yitirilmesi Sosyal Sigortalar Kanununda işten çıkan veya çıkartılan sigortalılar korunarak sigortalı niteliğinin sona ermesi, prim ödeme hâlinin sona erdiği tarihten itibaren 9 uncu günün akşamı kabul edilmiştir. Hükûmetin TBMM ye sevk ettiği tasarıda bu hak kaldırılmıştı. Yapılan görüşmelerde tekrar kanuna konuldu. 2- İş Kazası Kanunun TBMM ye sevkedilen hâlinde sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işini yaparken veya işyerinde ayrılan alanlarda ihtiyacını giderirken geçirdiği kazalar iş kazası sayılıyordu. Yapılan görüşmeler sonunda Sosyal Sigortalar Kanunundaki hâli korunarak sigortalının işyerinde bulunduğu sırada geçirdiği kaza iş kazası sayıldı. 3- Malûliyetin Tesbiti Sosyal Sigortalar Kanununda çalışma gücünü % 60 ve daha fazla oranda kaybetmiş olanlar malûl sayılmıştı. Hükûmet tarafından TBMM ye sevkedilen tasarıda, bu oran % 66 ya yükseltilmişse de yapılan görüşmeler sonucunda, Kanunda, % 60 olarak düzenlenmesi sağlandı. 4- Maden Yeraltında Çalışan İşçilerin Emeklilik Yaşı Sosyal Sigortalar Kanununda maden yeraltında çalışan işçilerin işlerinin ağır şartları gözönüne alınarak emeklilikleri özel hükümler ile düzenlenmişti. Kanunun TBMM ye gelen şeklinde ise maden yer altında çalışan işçilerin emekliliklerine ilişkin özel hükümler kaldırılarak genel hükümlere tâbi tutuldu. Yapılan görüşmeler sonucunda maden yer altında sürekli veya münavebeli çalışan işçilerin 20 yıl çalışmaları, 55 yaşını doldurmaları hükmünün Kanuna konması sağlandı. 5- Erken Yaşlanma Sosyal Sigortalar Kanununda sağlık nedeniyle erken yaşlandığı raporla tesbit edilen sigortalıya özel hükümle aylık bağlanması öngörülmüştü. Kanunun TBMM ye sevkedilen hâlinde bu hüküm kaldırıldı. Yapılan görüşmeler sonucunda, bu hükmün kanuna tekrar konması sağlandı. 6- Ölüm Aylığını Haketme Sosyal Sigortalar Kanununda, 5 yıllık sigortalılık süresini tamamlamış 900 gün prim ödemiş sigortalının hak sahipleri ölüm aylığını haketmekteydi. Hükûmet tarafından TBMM ye sevkedilen Tasarıda ölüm aylığını haketmede prim gün sayısı 1800 gün olarak öngörüldü. Yapılan görüşmeler sonucunda, prim gün sayısının 900 gün olarak kabul edilmesi sağlandı. Memur Emekli Aylıkları Azalacak Cumhurbaşkanı Sezer, Yasanın 82 nci maddesinde, tüm sigortalılar yönünden, prime esas kazancın hesaplanmasında alt ve üst sınır getirilirken, 46 ncı maddesinde, kamu görevlilerinin prime esas kazançlarının saptanmasında 82 nci maddedeki üst sınırın aranmayacağının belirtildiğine dikkat çekerek, Böylece, kamu görevlilerinin tüm aylık gelirlerinden prim kesintisi yapılması olanaklı kılınmıştır. Bu durumda, Emekli Sandığı iştirakçileri yönünden, çalışanlar için prim oranı yüzde 14 e düşürülmesine karşın, prime esas matrahın artması nedeniyle görev aylıklarında azalma olması kaçınılmazdır dedi. Sezer, bunun için Yasanın geçici 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında, eski ve yeni matrahlar arasındaki farka ilişkin sigorta priminin iki yıl süreyle kurumca karşılanması öngörüldüğünü anımsatarak, Böylece, görev aylıklarındaki azalma iki yıl ertelenmiş olmaktadır dedi. Emeklilik Statüsü Açısından Olumsuz Gelişme Yasanın 29 uncu maddesinde, aylık bağlama oranının, toplam prim ödeme gün sayısının her yıl için 2015 yılı sonuna kadar yüzde 2.5, 2016 yılından başlayarak yüzde 2 olduğu ve aylık bağlama oranının da yüzde 90 ı geçemeyeceği şeklinde düzenlendiğini anımsatan Sezer, bugün için aylık bağlama oranının, SSK ile Bağ-Kur a bağlı sigortalılar yönünden her yıl için ortalama yüzde 2.6, Emekli Sandığı iştirakçileri yönünden 25 yıl için yıllık yüzde 3, sonraki yıllar için yıllık yüzde 1 olduğuna işaret etti. Sezer, ayrıca bugünkü sistemde Emekli Sandığı iştirakçileri yönünden aylık bağlama oranında üst sınırın yüzde 100 olduğunu da vurgulayarak, Aylık bağlama oranının düşürülmesinin daha az emekli aylığı anlamına geleceği, bu durumun, çalışanların emeklilik statüsü yönünden olumsuz bir gelişme olduğu açıktır görüşünü dile getirdi. Yaşlılık aylığının hesaplanması konusunda ortalama aylık kazanç ın esas alınacağına işaret eden Sezer, bunun SSK ya bağlı sigortalılar yönünden önemli bir yenilik getirmediğini, eski ve yeni sistem arasındaki farkın ise ilkinde prime esas kazancın, her takvim yılı itibariyle Türkiye İstatistik Kurumu nca açıklanan tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve GSYİH sabit fiyatlarla gelişme hızı kadar ayrı ayrı arttırılarak, emekli olunan güne kadar güncelleştirilmekteyken, bu kez güncelleştirme işinin güncelleştirme katsayısı esas alınarak yapılmasından kaynaklandığını açıkladı. Emekli Aylıkları İnsan Onuruna Yaraşır Düzeyde Değil Yaşlılık aylığının hesaplanması yönteminde en köklü değişikliğin Emekli Sandığı iştirakçileri için yapıldığını belirten Sezer, Bu durumun, yaşlılık aylığı bağlama oranının da düşürüldüğü göz önünde bulundurulduğunda, kamu görevlilerine bağlanacak yaşlılık aylıklarının bugüne göre daha düşük olmasına yol açacağı ortadadır tespitinde bulundu. Sezer, şöyle devam etti: Günümüzde uygulanan emekli aylıklarının, insan onuruna yaraşır asgarî yaşama düzeyini sağlamaktan uzak olduğu gözetildiğinde, bu tutarları daha da azaltan yeni kuralın adil, makul ve ölçülü olmadığı; emeklilerin ulusal gelirden hak ettikleri payı almalarını sağlayamayacağı açıktır. 18

7- Çocukların Diş Tedavileri Sosyal Sigortalar Kanununda hak sahibi durumundaki çocukların diş tedavilerinde herhangi bir yaş sınırı bulunmuyordu. TBMM ye sevkedilen Tasarıda diş tedavilerinde çocuklar için 15 yaş sınırı öngörüldü. Yapılan görüşmeler sonucunda ortodontik tedaviler ve protezler için çocuklarda yaş sınırının 18 e yükseltilmesi sağlandı 8- Refakatçi Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca yatarak tedavi gören sigortalı hastalara hekim tarafından öngörülen refakatçinin giderleri kurumca karşılanmaktaydı. Tasarıda yatarak tedavi gören hastalara refakatçi verilmesi 18 yaşın altı ile 65 yaşın üstü olarak sınırlandırıldı. Yapılan görüşmeler sonunda Kanunda yaş şartı kaldırıldı. 9- Katılım Payı Sosyal Sigortalar Kanununda katılım payı olarak ilk muayene için 80 Ykr, ilâç ve protezlerde bedellerinin emekliler ile hak sahipleri için % 10 u, sigortalılar ile hak sahipleri için % 20 si (protezlerde alınacak katkı sigortalılarda en çok asgarî ücretin birbuçuk katı tutarı, emeklilerde asgarî ücret tutarı ile sınırlıdır) tutarında alınması, Sağlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Maliye Bakanlıklarının temsilcileri tarafından oluşturulan komisyonca iyileştirme vasıtası olarak kabul edilen protezlerden ise hiç katılım payı alınmaması öngörülmüştü. TBMM ye sevkedilen Tasarıda ayaktan yapılacak her muayene ve tetkiklerde % 6 ya kadar, diğer ilâç ve protezlerde % 20 ye kadar katılım payı alınması öngörüldü. Yapılan görüşmelerden sonra ayakta tedavilerdeki ilk muayenede katılım payı olarak her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenecek yeniden değerlendirme oranında artırılmak kaydı ile 2 YTL, ilâç, protez ve ortezler ile tıbbî araç ve gereçlerde bedelinin % 10 ilâ 20 si oranında, katılım payı alınması (asgarî ücretin % 75 kadarı ile sınırlı olarak), iyileştirme vasıtası durumundaki protezlerden ise alınması sağlandı. Sevk zincirine uyulmaması hâlinde katılım payı % 50 artırılacak. SİGORTALILARIN LEHİNE YAPILAN DÜZENLEMELER 1- Kapsam İşsizlik sigortası gereğince, işsizlik ödeneğinden yararlananlarda uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılarak ödenek aldıkları sürece malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları primlerinin de ödenmesi öngörüldü. 2- Yurt dışına Götürülen Türk İşçileri Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi aktedilmemiş olan ülkelere Türk işverenlerce çalıştırılmak üzere götürülen işçiler, yurt dışına geçici görevle götürülen işçi kabul edilerek yurttaki sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası mevzuatının uygulanması öngörüldü. 3- İş Kazası Sosyal Sigortalar Kanununda işveren tarafından tahsis edilen vasıtalarda Eşitlik İlkesine Aykırı Yasanın geçici 2 nci maddesine göre, çalışanların 1 Ocak 2007 gününe kadar sosyal güvenlik kurumlarına bağlı geçen süreleri için yaşlılık aylıklarının eski kurallara, bu günden sonraki sürelerine ilişkin yaşlılık aylıklarının Yasa kurallarına göre hesap edilerek her iki tutarın toplamının yaşlılık aylığını oluşturacağını anımsatan Sezer, Bu konunun, özellikle aynı görevde çalışmış ve çalışmakta olanların emekli aylıkları ile ölenlerin dul ve yetimlerinin aylıkları arasında fark oluşturacağı; bu farkın, eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve adaletsizlik yaratacağı açıktır dedi. Sezer, Yasa nın 55 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, bu Yasaya göre bağlanan gelir ve aylıklara yapılacak artış konusundaki düzenlemeyi de önceki ve sonraki emekliler arasındaki gelir farkını giderecek düzenlemeye, yer verilmemesi dolayısıyla eleştirdi. Sezer, Bu durum, bir yandan emeklilerin ulusal gelirden hak ettikleri payı almalarına engel olacak, öte yandan da, aynı görevi yapmış önceki ve sonraki emekliler arasında, hakkaniyete aykırı biçimde gelir farkı yaratacaktır dedi. Sezer, kimi ağır ve yıpratıcı işler için itibari hizmet ya da fiilî hizmet süresi zammı adıyla farklı esas ve sürelerde verilmekte olan fiilî hizmet zammının gereken kimi ağır ve çalışanı yıpratıcı işleri yapanlar arasında ayırıma yol açması nedeniyle eşitsizlik yarattığını savundu. Sezer, Yasada aynı günler arasında ilk kez Emekli Sandığı ile ilgilendirilmelerini gerektiren görevlere atananların emekli aylığına, yine ilk kez Bağ-Kur a tâbi olmayı gerektiren etkinliklere başlayanların ise tam yaşlılık aylığı na hak kazanabilmeleri için, iştirakçi ya da sigortalı oldukları gün geçerli olan koşullara bağlı olduklarını belirten bir geçiş kuralına yer verilmediğini kaydetti. Sezer, 8 Eylül 1999 ve 1 Ocak 2007 tarihleri arasında Emekli Sandığı iştirakçisi olanlarla Bağ-Kur kapsamında sigortalı olanların nasıl ve hangi koşullarla emeklilik haklarına ve bu bağlamda yaşlılık aylığına kavuşacakları belirsiz bırakılarak, bu kişilerin sosyal güvenlik haklarının belki de en önemli öğesi olan emeklilik hakkını kullanamaz duruma getirildiğini ve bunun Anayasaya aykırı olduğunu bildirdi. Emekli İkramiyelerindeki Düzenleme Sosyal Devletle Bağdaşmaz Emekli Sandığı nda emekli ikramiyelerinin bir yıl daha Sosyal Güvenlik Kurumu nca ödenmesi, bir yıldan sonra ise ödemenin doğrudan son çalışılan kurumca yapılması yönünde düzenleme yapıldığına işaret eden Sezer, Yapılan düzenlemeyle, memurlar ve diğer kamu görevlileri emekli ikramiyesini alabilmek yönünden aynı güç koşullar içine itilmektedirler. Normal işleyen bir düzenden, riski Kurum yerine çalışanlar üzerine taşıyan bir sisteme geçmenin sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmayacağı açıktır dedi. Sezer, genel sağlık sigortasına ilişkin düzenlemelere de itiraz etti. Sezer, 18-45 yaş arasındaki kişilerin diş protez giderlerinin Kurum ca karşılanmayacağını, 45 yaş ve üzerindeki kişilerin diş protez giderlerinin de ancak yarısı Kurum ca ödeneceğini belirterek, Bu durum, Anayasa da yer verilen sosyal devlet ilkesiyle ve Devlet in herkesin yaşamını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak yükümlülüğüyle bağdaşmamaktadır dedi. 19

topluca işe götürülüp getirilme sırasında geçirilen kazalar iş kazası sayılmaktaydı. Kanunda toplu taşıma şartı kaldırıldı. 4- Emzirme Yardımı Sosyal Sigortalar Kanununda emzirme yardımı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nca belirlenecek miktar kadar bir defa ödenmesi öngörülmekteydi. Kanunda her ay doğum tarihinde geçerli olan asgarî ücretin üçte biri tutarında 6 ay süre ile ödenmesi öngörüldü. 5- Geçici İş Göremezlik Ödeneğini Haketme Sosyal Sigortalar Kanununda geçici işgöremezlik gelirini haketmede 120 gün hastalık ve analık sigortası priminin ödenmiş olması öngörülmekteydi. Kanunla, bu süre, 90 güne indirildi. 6- Eş ve Yetim Erkek Çocuklara Evlilik Yardımı Ödenmesi Gelir ve aylık almakta iken evlenen dul eş ve yetim erkek çocuklara da talepleri hâlinde gelir veya aylıklarının 12 katı tutarında evlenme yardımı ödenmesi öngörüldü. Emekçiler, SSGSS Kanununun Meclis ten yeniden geçmemesi için bütün illerde 30 dakikalığına iş bı- 7- Fiilî Hizmet Zammı Süresi Kanunla, aynı nitelikdeki işleri yapmalarına karşın Sosyal Sigortalar Kanunundaki düzenleme ile fiilî hizmet zammı süresinden yararlanamayan bazı sigortalıların da yararlanmalarına, imkân sağlandı. Fiilî hizmet zammının prim gün sayısına ilâvesi esası getirildi. 8- Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartı Sosyal Sigortalar Kanununda sağlık hizmetinden yararlanmak için sigortalıların kendileri için hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde 90 gün, hak sahipleri durumundaki aile fertleri için 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olmaları aranmaktaydı. Kanunda, prim gün sayısı herkes için 30 a düşürüldü. KAMU GÖREVLİLERİNE TANINAN AYRICALIKLAR 1- Sürekli İşgöremezlik Tutarı Geçirdiği iş kazası sonucu işten çıkartılan kamu görevlisine malûllük, yaşlılık aylığını haketmemiş ise tam işgöremezlik gelirinin bağlanması öngörülüyor. İşçiye, esnafa, çitfçiye ise bu hak tanınmıyor. Bunun yerine daha düşük miktarda meslekte kazanma gücünü kayıp oranı kadar sürekli iş göremezlik geliri ödenmesi öngörülüyor. 2- Prime Esas Kazancın Üst Sınırı Kanunda, kamu görevlilerinin primleri ödenecek kazançlara üst sınır konmayarak, kamu işvereni tarafından aldığı ücretlerin tamamı karşılığında primlerinin ödenerek yüksek aylıklı kamu görevlilerinin daha yüksek miktarda emekli aylığı almaları öngörülüyor. Bu hak işçiye, esnafa ve çiftçiye tanınmıyor. 3- İstirahatli Olunan Sürelerde Uzun Vadeli Sigorta Kolları Primlerinin Ödenmesi Kanunda, kamu görevlilerinin istirahatli olmaları nedeniyle geçici işgöremezlik ödeneği aldıkları sürece malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin işverenlerince ödenmesi öngörülerek 25 yılda emeklilik hakkını elde etmeleri sağlanıyor. İşçilere bu hak tanınmadığından, emeklilik haklarını elde etmeleri için istirahatli kaldıkları süreler kadar daha çalışıp prim ödemeleri öngörülüyor. EMEKÇİLER SSGSS YE KARŞI HÜKÛMETİ UYARDI, HÜKÛMET YASAYI AYNEN GEÇİRDİ raktı. Emek Plâtformu bileşenlerinin yöneticileri yasanın geri çekilmesi için Meclis e yürüdü. Hükûmet, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto, emekçiler tarafından ise protesto edilen SSGSS Kanununu, TBMM SSGSS YE 1 MAYIS TA PROTESTO 1 Mayıs İşçi Bayramı yurt genelinde 35 ayrı ilde 41 ayrı etkinlikle kutlandı. Etkinliklerde, Hükûmetin sosyal sigortalar ve sağlık alanında çalışanlar aleyhine düzenlemeleri protesto edildi. Ankara daki 1 Mayıs mitingine TES-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Genel Sekreter Mustafa Şahin, Genel Teşkilâtlandırma Sekreteri Esat Durmuş ve Genel Eğitim Sekreteri Bayram Eren de katıldı. 20

MECLİSE YÜRÜYÜŞ Emekçiler, SSGSS Kanununun Meclis ten yeniden geçmemesi için bütün illerde 30 dakikalığına iş bıraktı. Emek Plâtformu bileşenlerinin yöneticileri yasanın geri çekilmesi için Meclis e yürüdü. Genel Başkan Mustafa Kumlu, Genel Sekreter Mustafa Şahin, Genel Teşkilâtlandırma Sekreteri Esat Durmuş ve Genel Eğitim Sekreteri Bayram Eren de katıldı. Genel Kurulu nda 31 Mayıs günü aynen kabul ettirdi. Meclis Plân ve Bütçe Komisyonu nda yapılan görüşmelerde Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasasının ilgili maddelerinin geri gönderildiği biçimde değiştirilmeden kabul edilerek Meclis Genel Kurulu na getirilmesini protesto eden emekçiler, 30 Mayıs günü tüm Türkiye de 11:30-12:00 arasında iş bıraktı. Eylemlerde, Emek Plâtformu nun ortak bildirisini okuyan emekçiler, SSGSS nin geri çekilmesini istediler. 30 Mayıs ta yeniden görüşülmeye başlanan yasa tasarısına karşı Emek Plâtformu nda yer alan konfederasyonlara bağlı sendikaların yanı sıra meslek odalarının yöneticileri ve üyeleri de Meclis e yürüdü. Ankara da Kızılay üzerinden Meclis e yürümek isteyen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyelerine polis müdahale etti. Polisin sert müdahalesinde çok sayıda kamu emekçisi yaralandı. Ankara da Emek Platformu içerisinde yer alan KESK, DİSK, TÜRK-İŞ, KAMU-SEN TMMOB üyeleri Meclis Dikmen Kapısı önünde buluştular. Çelebi: Hükûmet Bizi Değil IMF yi Dinliyor Burada Emek Plâtformu adına bir konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Hükûmetin emek örgütleriyle diyalog kurmadan, IMF nin talepleri doğrultusunda SSGSS yi yeniden oldu bittiye getirerek TBMM ye taşıdığını söyledi. Tasarının yasalaşması hâlinde emeklilik yaşının 65 e, prim ödenmesi gereken gün sayısının 9 bine çıkacağını, sağlığın paralı hale geleceğini söyleyen Çelebi, emekçilerin emekli olma ihtimali kalmayacağı için kayıt dışı ekonomi daha da gelişecek dedi. Çelebi, Emekçilerle inatlaşılmaz, diğer iktidarlar da bunun bedelini ödedi, bu iktidar da ödeyecek dedi. Meclis önünde biraraya gelen işçiler IMF ye Yumuşak Halka Kasımpaşalı, Hükûmet Yasanı Al Başına Çal, sloganları eşliğinde, Hükûmeti ıslık ve alkışlarla protesto etti. Aynen Kabul Edildi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 15 maddesi veto, emekçiler tarafından ise protesto edilen SSGSS Kanunu, TBMM Genel Kurulu nda 31 Mayıs günü değiştirilmeden kabul edildi. Genel Kurul da konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının finansmanı için 20 milyar dolar kaynak aktardıklarını, eğer bu şekilde devam ederse on yılda bu rakamın 250 milyar dolar olacağını söyledi. Yasanın 15 maddesinin temel yasa olarak görüşülmesi, CHP lilerce protesto edildi. CHP li milletvekilleri, Genel Kurul u terk edip görüşmelere katılmadı. 21

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU KANUNU YÜRÜRLÜKTE Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, 20 Mayıs günü Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK nın kaldırılarak, Sosyal Güvenlik Kurumu nun oluşturulmasını öngörüyor. Kanuna göre, Kurumun en yüksek karar organı olan yönetim kurulu, 10 üyeden oluşacak. Sosyal Güvenlik Kurumu nun ana hizmet birimleri; Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü, Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü, Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı ile Aktüerya ve Fon Yönetimi Daire Başkanlığı ndan meydana gelecek. Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü, kurumun prim tahsilatını yapacak. Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, usulsüzlükleri önleyici, eğitici ve rehberlik yaklaşımını ön plâna çıkaran EN AZ 1 MİLYON KAÇAK İŞÇİ İŞGÜCÜ PİYASASINDA bir anlayışla, sosyal güvenliğe ilişkin hükümlerin uygulanmasını denetleyecek. Kurumun danışma birimleri; Strateji Geliştirme Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği ile Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği nden oluşacak. İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı ile Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı da yardımcı hizmet birimlerini oluşturacak. Kanuna göre, Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu kurulacak. Kurul, Sosyal güvenlik politikaları ve uygulamaları konularında görüş bildirecek. Sosyal Güvenlik Kurumu nun taşra teşkilâtı, her ilde kurulan sosyal güvenlik il müdürlükleri ile bu müdürlüklere bağlı kurulacak sosyal güvenlik merkezlerinden meydana gelecek. Kurumun merkez ve taşra teşkilâtında çalışan memurlar ile sözleşmeli personeline en yüksek devlet memurluğu aylığının (ek gösterge dahil) yüzde 200 ünü geçmemek üzere ek ödeme yapılacak. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), Türkiye de en az 1 milyonun üzerinde kaçak işçinin işgücü piyasasına katıldığını ileri sürdü. İSMMMO nun Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Kuvvet Lordoğlu na hazırladığı Türkiye İşgücü Piyasaları Durum Raporu, basın toplantısıyla açıklandı. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan ın açıkladığı raporda, çalışanlar için Türkiye nin esir kampına döndüğüne dikkat çekildi. Türkiye de işgücüne katılma oranının OECD ve AB ülkeleri ortalamasının altında olduğunun vurgulandığı raporda, Türk işgücü piyasasındaki her 10 kişiden sadece 4 ü istihdam edilmekte veya işsiz olarak iş aramaktadır. Geri kalan 6 kişi işgücü piyasasının dışında kalmaktadır denildi. Kadınların işgücüne katılım oranının hâlâ düşük olduğuna işaret edilen raporda, Türkiye genelinde kadınların işgücüne katılma oranının erkeklere göre üçte bir seviyelerinde kaldığı vurgulandı. Bu oranın kırsal alanlarda ise hemen hemen yarı yarıya indiğinin belirtildiği raporda, kentlerde yaşayan kadınların ev hapsine mahkum edildiği kaydedildi. İSMMMO raporunda, 2004 yılı itibariyle kayıtdışı istihdam oranının tüm sektörler için yüzde 53 oranında olduğunun altı çizilerek, tarım dışında en fazla kayıt dışı istihdam oranının inşaat bayındırlık ve hizmetler sektöründe görüldüğü vurgulandı. Raporda aynı zamanda, çalışan her yüz kişinden yüzde 53 ünün de sosyal güvenceden yoksun olduğunu belirtildi. 1985-86 yılları arasında yüzde 47 olan sendikalaşma oranının da düştüğüne işaret edilen raporda, 2004 yı- Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfındaki kadrolarda çalışan personele yapılacak ek ödemenin tavanı, yüzde 700 olarak uygulanacak. Ancak serbest çalışan sağlık personeline ödenecek ek ödeme oranı, yüzde 200 ü geçemeyecek. Kurum, genel bütçeden kendisine ayrılan yıllık sosyal sigortalar, Genel Sağlık Sigortası ile primsiz ödemelere ilişkin transfer tutarlarını, 3 yıllık transfer projeksiyonunu ve uzun dönemli emeklilik ve Genel Sağlık Sigortası finansman hedeflerini gerçekleştirmekle görevli olacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM ce 13 Nisan 2006 tarihinde kabul edilen Kanunu, 6. maddesinin bir kez daha görüşülmesi için iade etmişti. Kanun, Sezer in iade gerekçesi doğrultusunda değiştirilerek yeniden kabul edildikten sonra Sezer tarafından onaylandı ve Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. lında bu oranının yüzde 15 e gerilediği kaydedildi. Bu oranın Avrupa Birliği ülkelerinde Avusturya da yüzde 42, Almanya da yüzde 29, İtalya da yüzde 39, İngiltere de yüzde 34, İsveç te yüzde 91 olduğu açıklandı. Raporda ayrıca, işsizliğinde korkutucu boyutlarda olduğu, yüz işsizden 38 inin bir yıldan daha uzun süre beklediği hâlde iş bulamadığı kaydedildi. İSMMMO raporuna göre, kişi başına düşen milli gelirin 5 bin dolara yükselmesi, Türkiye nin çeşitli ülkelerden göç almasına neden oldu. İSMM- MO raporunda çözüm önerileri de yer aldı. Taşeronlaşmanın çözümü olarak istihdam üzerindeki vergilerin indirilmesini gösteren raporda, KOBİ lere önem verilmesi, kredi, teşvik ve diğer politikaların istihdam odaklı yürütülmesi diğer öneriler arasında yer aldı. 22

RESMÎ İŞSİZ SAYISI ÜÇ MİLYONA DAYANDI Türkiye ekonomisinde özellikle tarım sektöründen kaynaklanan yapısal dönüşüm yüzünden işsizlik oranındaki büyüme sürüyor. Tarım sektörünün sağladığı istihdamdaki azalmaya bağlı olarak toplam istihdam azaldı. İşsizlik oranı da yükselişini sürdürerek yüzde 11.9 a kadar çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine, şubatta (ocak-şubat-mart ortalaması) Türkiye de kurumsal olmayan sivil nüfus bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 36 bin kişilik artışla 72 milyon 249 bin kişiye ulaştı. Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus 919 bin kişi artarak 51 milyon 371 bin kişiye yükseldi. İstihdamdakiler ve işsizlerin toplamından oluşan işgücü ise 23 milyon 588 bin kişiden 23 milyon 400 bin kişiye geriledi. İstihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründeki daralmaya bağlı olarak geçen yılın aynı dönemine göre 234 bin kişi azalarak, 20 milyon 604 bin kişiye düştü. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 1 milyon 63 bin kişi azaldı. Tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 829 bin kişi artış kaydetti. İstihdam edilenlerin yüzde 25.1 i tarım, yüzde 20.4 ü sanayi, yüzde 4.7 si inşaat, yüzde 49.8 i ise hizmetler sektöründe çalışıyor. Geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektörünün istihdamdaki payı 4.8 puan azalırken, hizmetler sektörü istihdamı 3.6 puan arttı. Tarım Dışı İşsizlik Yüzde 14.7 Türkiye genelinde geçen yıl yüzde 11.7 olan işsizlik oranı bu yıl yüzde 11.9 a yükseldi. İşsiz sayısı ise 46 bin kişi artarak 2 milyon 750 binden 2 milyon 796 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı kentlerde yüzde 13.9 da kalırken, kırsal kesimde ise yüzde 8.5 ten yüzde 8.8 e çıktı. Türkiye genelinde işsizliğin arttığı son bir yılda tarım dışı sektörlerdeki işsizlik oranı ise yüzde 15.4 ten 14.8 e indi. Tarım dışı işsizlik oranı erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 0.6 puanlık düşüşle yüzde 13.8 e inerken kadınlarda ise 0.8 puanlık düşüşle yüzde 18.9 oldu. İşsizlerin Profili İşsizlerin, yüzde 75.5 ini erkek nüfus oluşturdu. Yüzde 61.3 ü lise altı eğitimlilerden oluşan işsizlerin, yüzde 34.7 sinin bir yıl ve daha uzun süredir iş aramadığı belirlendi. İşsizlerin yüzde 32.6 yla büyük kısmı eş-dost aracılığıyla iş ararken, yüzde 82.3 ünü de (2 milyon 302 bin kişi) daha önce bir işte çalışanlar meydana getiriyor. Daha önce bir işte çalışmış olan işsizlerin yüzde 45.6 sı hizmetler, yüzde 24.9 u sanayi, yüzde 19.2 si inşaat, yüzde 10.3 ü ise tarım sektöründe çalışanlardan oluşuyor. İstihdamın Yapısı Bu dönemde istihdam edilenlerin; yüzde, 75.4 ünü erkek, yüzde 24.6 sını ise kadınlar oluşturdu. Yüzde 60.8 i lise altı eğitimlilerden oluşan istihdamdakilerin yüzde 56.8 i ücretli, maaşlı ve yevmiyeli, yüzde 30.6 sı kendi hesabına ve işveren, yüzde 12.5 i ücretsiz aile işçilerinden oluşuyor. Ücretli olarak çalışanların yüzde 90.2 si sürekli bir işte, yüzde 61.5 i 1-9 kişi arası çalışanı olan işyerlerinde çalışıyor. İstihdamdakilerin yüzde 2.6 sının ek bir işi bulunuyor. Yüzde 5.2 si mevcut işini değiştirmek istiyor ya da mevcut işine ek olarak bir iş arıyor. Kayıtdışı İstihdam Azaldı Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan (kayıtdışı) istihdam edilenlerin oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 3.1 puanlık azalışla yüzde 45.9 a indi. Bu dönemde, tarım sektöründeki kayıt dışılık yüzde 87.5 ten yüzde 85.3 e düşerken, tarım dışı sektörde kayıt dışılık oranı yüzde 32.5 ten yüzde 32.7 ye yükseldi. İşgücüne Katılım Azalıyor Şubatta, tarım sektöründeki daralmanın da etkisiyle, Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1.3 puanlık bir düşüşle yüzde 45.5 e geriledi. Erkeklerde işgücüne katılma oranı 1.3 puanlık bir azalışla yüzde 69.3, kadınlarda 1.1 puanlık bir düşüşle yüzde 22.2 oldu. Kentsel yerlerde işgücüne katılma oranı 0.5 puanlık artışla yüzde 44.6, kırsal yerlerde ise 4 23 Fotoğraf: Gökhan Atılgan

puanlık azalışla yüzde 47.1 olarak gerçekleşti. Türkiye işgücünün yüzde 18.3 ünün 15-24 yaş grubundakilerden oluştuğu belirlendi. Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı yüzde 44.2, yüksekokul mezunlarında ise yüzde 79.6 oldu. Lise altı eğitimlilerde erkeklerin işgücüne katılma oranı yüzde 68.2 iken, kadınlarda yüzde 18.8 olarak gerçekleşti. Lise ve dengi okul mezunu erkeklerde yüzde 72 olan işgücüne katılma oranı, kadınlarda yüzde 30.4 te kaldı. Yüksekokul ve fakülte mezunlarında erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 84.6, kadınlarda ise yüzde 71.5 oldu. Şubat ta 1 milyon 363 bin kişinin yeni işe başladığı veya iş değiştirdiği belirlendi. Bunların toplam istihdam içindeki oranı yüzde 6.6 olarak belirlendi. İşe yeni başlayan veya iş değiştirenlerin yüzde 37.6 sı 25-34 yaş grubundakilerden oluşuyor. İşsizlerin ise yüzde 17.8 ini bu dönemde işten ayrılanlar oluşturdu. SOKAKTAKİ İŞSİZ SAYISI ALTI MİLYONU AŞTI TÜİK tarafından uluslararası standartlara göre hazırlanan işgücü istatistiklerinde sayıları 3.4 milyonu bulan iş bulmaktan umudunu kesenler, geçici işlerde çalışanlar ve mevsimlik çalışanlardan o mevsimde çalışmayanlar da dahil edildiğinde resmî olarak yüzde 11.9 olarak açıklanan Türkiye deki işsizlik oranı yüzde 23 e kadar çıkıyor. Türkiye de sokakta bilindiği tanımıyla işsiz sayısının 6 milyon 166 bin, işsizlik oranının ise yüzde 23 olduğu hesaplandı. Türkiye İstatistik Kurumu nun (TÜİK) çeşitli uluslararası standartlara göre yaptığı sınıflamada, özellikle işsiz olduğu hâlde iş bulmaktan umudunu kestiği için iş aramayan, ancak iş bulsa hemen çalışabilecek durumda olanlar işgücüne ve dolayısıyla işsiz sayısına dahil edilmiyor. Ayrıca, mevsimlik çalıştığı için o mevsimde işi olmayanlar da işgücüne ve işsizler arasına alınmıyor. Eksik istihdam olarak nitelendirilen, bir işte çok kısa süreli çalışan ve daha fazla çalışabilecek durumda olanlarla, gerçek mesleğinde çalışmadığı için iş arayanlar ise işgücüne dahil edildiği hâlde işsiz kabul edilmiyor. TÜİK in Ocak, Şubat Mart dönemini kapsayan şubat ayı hanehalkı işgücü anketine göre Türkiye de 2 milyon 488 bin kişi iş bulmaktan umudunu kestiği için işgücüne dahil edilmedi. Mevsimlik çalışanlardan 882 bin kişi de işgücüne ve işsizler arasına alınmadı. TÜİK in bu nedenlerle işsiz ordusuna dahil etmediği işsizlerin sayısı 3 milyon 370 bin kişiyi buluyor. Bunlar da dahil edildiğinde resmî olarak 2 milyon 796 bin kişi olarak açıklanan işsiz sayısı 6 milyon 166 bin kişiye yükseliyor. Söz konusu kişiler iş gücüne dahil edildiğinde ise Türkiye deki toplam işgücü 26 milyon 770 bin kişiye ulaşıyor. TÜİK tarafından yüzde 11.9 olarak açıklanan işsizlik oranı yüzde 23 e yükseliyor. Geçen Yıl Yüzde 21.3 Düzeyindeydi Geçen yılın aynı döneminde ise Türkiye de yüzde 11.7 olarak açıklanan işsizlik oranı yüzde 21.3 düzeyinde hesaplanmıştı. Geçen yılın şubat dönemi itibariyle TÜİK in 2 milyon 750 bin kişi olarak belirlediği işsiz sayısı 2 milyon 882 bini bulan mevsimlik çalışanlarla iş bulmaktan umudunu kestiği için işgücüne dahil edilmeyenler de eklendiğinde 5 milyon 632 bin kişi olarak belirlenmişti. Fotoğraf: Gökhan Atılgan 24

ZENGİN-YOKSUL UÇURUMU 25 KATA ÇIKTI Fotoğraf: Sinan Gül Türkiye de gelirin yüzde 5 lik dilimlere göre dağılımı, en zengin yüzde 5 lik kesimle en yoksul yüzde 5 lik kesim arasında 25 katlık bir fark olduğunu ortaya çıkardı. Yüzde 5 lik en yoksul kesimde 556 YTL olan kişi başına ortalama yıllık gelir en zengin yüzde 5 lik dilimde 13 bin 444 YTL olarak hesaplandı. Türkiye İstatistik Kurumu, daha önce sonuçlarını yüzde 20 lik dilimler hâlinde duyurduğu gelir dağılımı araştırmalarının yüzde 10 luk ve yüzde 5 lik gelir dilimlerine göre sonuçlarını da hesapladı. Yüzde 20 lik gelir dilimlerine göre 7 kat olan en zengin ve en yoksul kesim arasındaki gelir farkı, yüzde 10 luk dilimlere göre 13.7 kata, yüzde 5 lik dilimlere göre ise 24 kata kadar çıkıyor. 2004 yılı gelir dağılımı araştırmasının sonuçlarına göre Türkiye deki hanehalkı gelirinin yüzde 20.92 sini en zengin yüzde 5 lik kesim alırken, en yoksul yüzde 5 lik kesimin payı ise yüzde 0.85 düzeyinde kalıyor. Diğer bir ifadeyle en yoksul yüzde 5 lik kesimin gelirden aldığı pay yüzde 1 i bile bulmuyor. En zengin yüzde 5 lik kesimde 3 milyon 404 bin kişi, en yoksul yüzde 5 lik kesimde ise 3 milyon 340 bin kişi yaşıyor. Yüzde 20 lik dilimlere göre ise en zengin yüzde 20 lik kesim gelirin yüzde 46.17 sini, en yoksul yüzde 20 ise yüzde 6.04 ünü alıyor. Yüzde 10 luk dilimlere göre de en zengin yüzde 10 luk kesimin yüzde 30.89 unu bölüştüğü gelirden en yoksul yüzde 10 luk kesim ise yüzde 2.25 oranında pay alabiliyor. Yüzde 5 lik dilimlere göre en zengin yüzde 5 içerisinde yer alan 855 bin ailenin ortalama yıllık geliri 53 bin 536 YTL düzeyinde seyrediyor. Bu tutar en yoksul dilimde ise 2 bin 172 YTL ye kadar geriliyor. En zengin yüzde 5 lik dilimde yer alanların ortalama kişibaşına yıllık geliri 556 YTL de kalırken, en zengin dilimde ise bu tutar 13 bin 444 YTL ye yükseliyor. TÜİK in verilerine en yoksul birinci yüzde 5 lik kesimin yüzde 0.85 olan gelirden aldığı pay, ikinci yüzde 5 lik dilimde yüzde 1.4, üçüncü dilimde yüzde 1.76, dördüncü dilimde ise yüzde 2.03 düzeyinde bulunuyor. En zengin yüzde 5 lik dilim sadece en alttaki dilimlerle değil, kendisini izleyen gelir dilimlerine de önemli bir fark atıyor. Türkiye nin en zengin 854 bin ailesi, kendisinden önceki gelir grubunda yer alan 854 bin aileye de 2.2 katlık bir fark attı. En zengin (20 nci yüzde 5) yüzde 5 lik dilimin yüzde 20.92 pay aldığı gelirden 19 uncu yüzde 5 lik dilimi aldığı pay ise yüzde 9.97 oldu. 18 inci yüzde 5 lik dilimin payı ise yüzde 8.19 da kaldı. 25