Amerikan Sinemasında Türkler ve Türklük İmgeleri: Geceyarisi Ekspresi Örneği



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Brighton Ekolü. Film d'art (yapımevi)

YÖNETMEN, SENARİST, YAPIMCI DERVİŞ ZAİM İN ÖZGEÇMİŞİ

ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR KEMİKLER ŞEHRİ MORTAL INSTRUMENTS CITY OF BONES 30 AĞUSTOS TA SİNEMALARDA!

11 Eylül de Sinemalarda

İTHALATÇI: D YAPIM/ DAĞITIMCI: PİNEMA

Film Çalışmalarında Konular: Mizah (ELIT 433) Ders Detayları

Film Çalışmalarında Konular: Mizah (ELIT 433) Ders Detayları

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans (1) Sanatları-SİNEMA Bölümü

YAZ AKADEMİSİ TÜRK VE AMERİKALI ÖĞRENCİLER RUTGERS YAZ AKADEMİSİ'NDE BULUŞUYOR

ESCOBAR: KAYIP CENNET / ESCOBAR: PARADISE LOST

EVRİM TRANSCENDENCE 10 EKİM DE SİNEMALARDA!

ÖZGEÇMİŞ. Sanatta Yeterlik Tez Başlığı ve Tez Danışmanı: Yabancılaşmış Toplumda Özne-Nesne İlişkileri Esinti (Prof. Sabri Özaydın)

AMERİKAN KÜLTÜRÜ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM ÖĞRETİM ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

Yönetmen: Cate Shortland Oyuncular: Saskia Rosendahl, Kai-Peter Malina Senaryo: Cate Shortland, Robin Mukherjee Görüntü Yönetmeni: Adam Arkapaw

Akademisi Gazetecilik ve Halkla 1978 İlişkiler Yüksek Okulu Sinema Televizyon Anadolu Üniversitesi Sosyal Yüksek Lisans

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Radyo-TV-Sinema Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy,

Eki Papatya. Papatya. Papatya cehennemi- savas-f. Maymunlar Cehennemi: Savaş Film izle film 18. Papatya

Eki Papatya. filminin özeti, yorumları, oyuncuları ve seansları hakkında bilgilere ulaşmak, film fragmanını izlemek için tıklayın!.

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri Ocak 2015 Adana Hilton Otel

Jamie Foxx J

Tarihi karanlık bir aile: Rockefeller

Patrick Raynal: Senarist, sinemanın araçlarından sadece biri

AMERİKAN DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

Eserleri eskisi kadar ilgi görmeyen ressam Liam Price ın bir yanlış anlama

TÜRK FİLİMLERİ HAFTASI EMEK ÖDÜLLERİ İLE SONA ERDİ

Yüzyılın casusu İlyas Bazna'nın filmi bitti

Rönesans Döneminde Osmanlı İngiliz İlişkileri ve İngiliz Tiyatrosunda Türk. İmgesi

WALTER MITTY NIN GİZLİ YAŞAMI 3 OCAK TA SİNEMALARDA!

13. New York Türk Film Festivali

BABA NERDESİN KAYBOLDUM

Yabancı Dil Ööğreniminde Güçlü Hafıza Teknikleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı ve Danışman(lar)ı:

Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Eskişehir. Lisans. İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü.

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

#1 Leading Turkish-American web portal

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Panzehir 9 Mayıs ta Sinemalarda - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HUNGER GAMES SERİSİNİN YARATICILARINDAN DIVERGENT UYUMSUZ 18 NİSAN DA SİNEMALARDA!

Hollywood un 40 yaş altı aktör krizi

RÖNESANS DÖNEMİ İNGİLİZ TİYATROSUNDA OSMANLI TÜRKLERİ

DERS BİLGİLERİ. Dil Edinimi YDI208 IV.Yarıyıl Bu dersin ön koşulu ya da eş koşulu bulunmamaktadır.

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi 1990

HERKÜL TÜRKİYE VİZYON TARİHİ: İTHALATÇI: D YAPIM / DAĞITIMCI: PİNEMA SUMMIT ENTERTAINMENT VE MILLENIUM FILMS SUNAR A NU BOYANA YAPIMI

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

14. New York Türk Film Festivali

Seyahat Edebiyatı (ELIT 314) Ders Detayları

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Tez adı: Anadolu daki Amerikan Hastaneleri ve Tıbbi Misyonerlik (2011) EDEBİYAT FAKÜLTESİ/TARİH BÖLÜMÜ

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lise (Türkçe Sosyal) İstek Semiha Şakir Lisesi Y. Lisans İşletme Fakültesi Marmara Üniversitesi 2007

Amerika Dil Okulları 2018 Yılı Eğitim ve Konaklama Fiyatları

Bu ödül veda için olmasın

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...7

Sıraselviler Caddesi No: 78/2 Cihangir, Beyoğlu İstanbul T F imre@m3film.com.tr okan@m3film.com.

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

1940'lar: Savaş ve Sinema

2017 ÜNİVERSİTE KABULLERİ. Saint Benoît Lisesi

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İletişim T.C. Galatasaray Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları Bölümü

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK!

Bir yalanı kaç kere tekrarlarsak gerçek olur?

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite

Sosyal Bilimlerde Dünya`nın En İyi Üniversiteleri. Harvard Oxford Yale

MEDYA OKURYAZARLIĞI DERSİNDE UYGULANABİLECEK YÖNTEM VE TEKNİKLER

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Bu program ve akademik yıllarında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

3 DAYS TO KILL SON 3 GÜN. Yönetmen. McG. Yapımcılar. Luc Besson. Adi Hasak. Ryan Kavanaugh. Türü. Aksiyon. Oyuncular. Kevin Costner.

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Güzel Kraliçe Ester

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Güzel Kraliçe Ester

FILM YARISMALARININ ÖDÜLLERI SAHIPLARINE VERILDI

ÖZGEÇMİŞ. Ünvanı: Prof.Dr. Öğrenim Durumu:

Katılabileceğiniz 4 Gizli Örgüt : Nasıl İlluminati Üyesi Olabilirsiniz?

Ekonomiye Giriş I Economics I

Amerikan Dış Politikası (UI512) Ders Detayları

Bodrum Deniz Filmleri Festivali

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

Vizyon Tarihi: 25 Aralık 2015 Yönetmen: Yorgos Lanthimos Oyuncular: Colin Farrell, Rachel Weisz, Léa Seydoux, Ben Whishaw, John C.

YAZAR REHBERİ. Sisteme yüklenecek tüm çalışmalar isimsiz olmalıdır. Makalelerde Yazım Formatı:

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor

Buruşuk Ömer Destanı

Tiyatro Yazınına Giriş (ELIT 203) Ders Detayları

Türkiye nin En Fazla İzlenen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Sevilen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Kaliteli Çizgi Filmi

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Radyo-Televizyon ve Sinema Lisans 2011 Yılı Müfredatı

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Gazetecilik İstanbul Üniversitesi 1993

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

ÖZGEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Ahmet Vefik Paşa nın Çevirilerinde Osmanlılaşan Molière, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü, Haziran 2004.

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Transkript:

Amerikan Sinemasında Türkler ve Türklük İmgeleri: Geceyarisi Ekspresi Örneği Aslıhan Tokgöz Hollywood sinemasındaki Türk imgesini inceleyen bir çalışma mutlaka Batı nın algılama repertuarını kültürel ve politik tarihi içersinde konumlamalı. Osmanlı İmparatorluğu nun, güçlü, yayılmacı politikası ile Viyana sınırlarına kadar dayanması, tarih boyunca, Batı dünyasında kendilerine yöneltilen bir askeri tehdit olarak yerleşti. Rönesans döneminden beri var olan barbar Türk imgesini Simon Shephard şöyle açıklıyor: Türkler, Tatarlar, hatta Persler, Avrupa Hristiyan dünyasına karşı en büyük tehditi oluşturuyordu. Türk sözcüğü iki şekilde kullanılıyordu, İslamcı bir devlet anlamında, ve bir davranış veya karakteri açıklamak için- Türk olarak nitelenenler zalim ve barbar görülüyorlardı. Türklerin ve Türklüğün bu şekilde nitelendirilmesi, Türkler in Avrupa Hristiyanlık dünyasından uzaklıkları ve yaratttıkları askeri tehdit yüzündendi. (1986, 142; çeviri benim) Batı dünyasının, bir savunma stratejisi olarak Türklügü ve Türkleri bu şekilde sınıflandırmasını ve Doğu dünyası ile Müslümanlar hakkında pekçok aynıtipin içselleştirilmesini, Filistin asıllı düşünür Edward Said, orientalism kuramı ile açıklıyor. Said, kuramını İtalyan neo-marksist Antonio Gramsci nin kültürel hegemonya 1 kavramı ve Fransız düşünür Michel Foucault ın söylem kaynaklı sistemik disiplin 2 kuramı ile destekliyor. (Macfie 2000: 6, çeviri benim) Said in sorguladığı orientalism düşüncesine göre, Batı ve Doğu arasındaki ilişki aslında kuvvet edinmeye ve üstünlük kurmaya bağlı bir ilişki. (1978; bu baskı 1991: 5; çeviri benim) Said e göre, Orientalism, 1 Hegemonya kavramının detaylı açıklaması ve hegemonya ile popüler kültür arasındaki bağın Gramsci tarafından açıklanışı için bakınız, David Forgasc (Der.) (2000) The Gramsci reader: selected writings, 1916-1935: 189-221; 363-378. 2 Foucault ın söylem ve kuvvet ilişkisi hakkındaki kuramının açıklaması ve Foucault ın diğer çalışmalarının yorumları için bakınız, Gutting, Gary (Der.) (1994) The Cambridge Companion to Foucault.

Doğu ve Batı arasında yapılan aşırı ayrımcılığa dayanan ve Batı nın Doğu üzerinde sistemik bir disiplin sağlamasını sağlayan bir ideolojik söylem. Bu ideoloji, Batı nın Doğu üzerinde hegemonya kurmasını sağlıyor ve Batı nın üstünlüğünü sabitliyor. (2-3) Dolayısıyla, Said e göre Orientalism söylemi, Batı emperyalizmi ve sömürgeciliğinin sürdürülebilmesinin başlıca nedenleri arasında. Orientalism söyleminin başlıca imgelerinden barbar Türk aynıtipinin Batı nın popüler hafızasına sunuluşu ve desteklenişi en çok Batı edebiyatı ve sineması ile oldu. Bu formlarda Türkler e hep olumsuz fiziksel ve ahlaki değerler yakıştırıldı, hep çirkin, pis, hayvani, kendisini kontrol edemeyen, mantıksız, zalim ve güvenilmez olarak betimlendi. Kamil Aydın ın Batı sinemasındaki aynıtipleri incelediği makalesinde ifade ettiği gibi, Türkler in tek varoluş sebebi Batılı kahramana bir engel yaratmak oldu ki sonunda bu engel zaten hep aşılabildi (1993, e-makale; çeviri benim). Geceyarısı Ekspresi konulu diğer bir makalede Derviş Zaim in belirttiği gibi Türkiye, filmlerde hep etkisiz bir arka plan oldu. (1994; e-makale) Öte yandan, James Bond gibi Batılı kahramanlar, çok önemli olayların geçtiği asıl hikayelerde hep muhteşem başarılar edindiler. Türkler bu hikayelerde bir sorunla karşılaştıklarında, kendi başlarına çözmeleri hep imkansızdır çünkü ya Batılı bir kahraman onlara doğru yolu göstermeli ya da tek çözüm zaten onun elindedir. (Zaim 1994) Batı edebiyatında Türkler in bu şekilde betimlenmesine pek çok örnek bulunmakta. 16. ve 17. yüzyıl İngiliz Tiyatrosu ndan bazı örnekler arasında John Mason un The Turke (Türk, 1610) ve Robert Daborn un A Christian turn d Turke (Türkleşmiş Hristiyan, 1612), Christopher Marlowe un Tamburlaine the Great

(Muhteşem Tamburlaine, 1590) ve The Jew of Malta (Malta nın Yahudisi, 1633) 3, gibi eserleri bulunmakta. 4 Sinemada ise görsel efektlerin de katkısıyla barbar Türk aynıtipi çok daha etkili oldu. Örneğin, 1918 yılında çekilen sessiz film, Somewhere in Turkey (Türkiye de Bir Yer) 5, Batı edebiyatında yer etmiş barbar Türk imgesini komedi öğesi olarak beyaz perdeye aktarır. Bu kısa filmde bir Osmanlı padişahı, bir genç kızı, daha sonra da Osmanlı İmparatorluğu nda araştırma yapmaya gelmiş olan Amerikalı bir profesör ve yardımcısını hapse attırır. Profesör hapisteyken kıza aşık olur ve onu kurtarmaya karar verir. Padişahın askerleri ve Batılı tutuklular arasındaki Charlie Chaplin filmlerini andıran kovalamaca sahnelerinin ardından mutlu sona ulaşılır ve Amerikalı kahraman, yardımcısı ve genç kız, barbar Osmanlılar dan kurtulurlar. Benzer diğer bir film örneği ise 1962 de David Lean tarafından yönetilen Lawrence Of Arabia (Arabistanlı Lawrence) filmi. Bu film Türkleri bir İngiliz subayının gözünden, barbar, yozlaşmış ve tacizkar olarak gösterir. Aynı şekilde, James Dearden tarafından yönetilen ve 1908 yılında geçen Pascali s Island (Paskali nin Adası, 1988) adlı filmde biseksüel bir Türk casus yüzünden zalim bir Türk Paşası iki masum İngiliz i öldürtür. 6 Edebiyatta ve sinemadaki bu örneklerin de gösterdiği gibi, Batı dünyası yüzyıllardır Türkler e, aynıtipleştiren süzgeç diye adlandırdığım dar bir bakış açısıyla 3 Malta nın Yahudisi adlı eser 1592 yılında sahnelenmesine rağmen yazarın 1593 yılındaki ölümünden kırk yıl sonra yayımlanmıştır. 4 Yirminci yüzyıl öncesi İngiliz tiyatrosundaki Osmanlı ( Türk ) imgeleri hakkında detaylı bilgi için bakınız, Kamil Aydın (1993), Western Images of the Muslim Turks Prior to the 20th Century: A short Outline. Aydın ın değindiği eserler arasında Thomas Kyd in Soliman and Perseda sı (Süleyman ve Perseda, 1599), Fulke Greville in The Tragedy of Mustapha sı (Mustafa nın Trajedisi, 1609), Thomas Goffe ın The Raging Turke or Bajazet the Second ı (Kızgın Türk ya da İkinci Beyazıt, 1631), Lodowick Carlell in The Famous Tragedy of Osmond the Great Turk ü (Muhteşem Türk Osman nın Meşhur Trajedisi, 1657), Henry Nevile Payne in The Siege of Constantinople u (İstanbul Kuşatması, 1675), Elkanah Settle ın Ibrahim the Illustrious Bassa sı (Ünlü İbrahim Paşa, 1677), ve Mary Pix in Ibrahim the Thirteenth Emperor of the Turks ü (Türkler in Onüçüncü İmparatoru İbrahim, 1696) bulunmakta. 5 Bu kısa film, Rolin Films tarafından, Hal Roach yönetmenliğinde çekilmişti. 6 Paskali nin Adası adlı film, 20 Ocak 2003 tarihinde Türk CNBC-E kanalında gösterilmişti.

bakmakta. Öyle ki bu süzgeç sayesindeki bu bakış, Batılıyı Müslüman Türk e karşı üstün ve güvende hisettirmekte. Bu bağlamda, Said in orientalism kuramına tekrar dönersek, orientalism zaten Said e göre hiçbir zaman Batı nın kendi kimliğinden çok uzak bir kavram olmadı, Batılılık, daha aşağı düzeyde görülen Öteki/Doğulu ile karşıtlaştırıldığı sürece var olmakta. Dolayısıyla, Batı kültürünün en önemli parçası olan Öteki nden üstünlük bu kültüre hegemonya arayışı özelliğini vermekte. (7) Said in orientalism i bir çeşit Batı hegemonyası olarak sunduğu kuramı, Amerikan Hollywood sinemasındaki, özellikle Geceyarısı Ekspresi filmindeki, Avromerkezli bakışı incelerken çok faydalı. Aslında filmdeki bu tek taraflılık, Batı da tamamiyle görmezden gelinmedi. 7 Örneğin, ünlü sinema eleştirmeni Pauline Kael filmin Türkler i hedef almasını ticari nedenlere bağlayarak şöyle alaycı bir yorum yaptı: Bu hikaye herhangi bir ülkede geçebilirdi, ama eğer filmde Billy tutuklanacaksa bu kadar çok ticari başarıyı başka nereden alabilirdi ki? Kim Türkleri savunmak ister ki? (1980: 499, çeviri benim) David Robinson ise Geceyarısı Ekspresi filmini, seyrettiği en vahşi ve bir ulusa karşı en nefret dolu film olarak nitelendirdi- öyle ki bakış açılarını daraltan, ve 7 Film, Türk hükümeti ve yurtdışında yaşayan Türklerin de yoğun tepkisini almıştı. Filmin Fransa daki Cannes Film Festivali nde (18 Mayıs 1978) gösterime girmesinin hemen ardından 23 Mayıs 1978 de Türk hükümeti filmin Türk ulusunu aşağıladığını belirterek Türkiye de gösterimini yasaklamıştı. Buna ek olarak, Türk Dışişleri Bakanlığı tüm ülkelerdeki konsoloslukları aracılığıyla bir protesto yayınlamış, bu ülkelerden filmin gösterimine izin verilmemesini istemişti.(detaylı bilgi için bakınız, Frank Beaver 1994, 35) Ayrıca, Avrupa da yaşayan Türkler den filmin gösterimine karşı yoğun protestolar olmuştu. Tüm bu protestolara rağmen film Avrupa da gösterime girmiş ve ilgiyle takip edilmişti. Türkler in tepkilerine karşı yalnızca Fransa ve Hollanda etkin bir karar aldı. Fransa da iki sinema salonunda gösterim durduruldu (Çevik 1979: 133) ve Hollanda da ise filmin bazı sahneleri kesilerek gösterildi. (Dalton ve McLellan 1978: F2) Filmin Türkiye deki ilk gösterimi ise 6 Nisan 1993 te özel televizyon kanalı HBB de sansürsüz yayımlanması ile gerçekleşti. (Mutlu 2005: 490) 7 Bu makalede, Geceyarısı Ekspresi filmi Hollywood sinemasının bir örneği olarak değerlendirilmekte. Filmin yönetmeni Alan Parker İngiliz olmasına rağmen, filmin başlıca parasal kaynağı Amerikan Columbia Tristar Pictures stüdyosu idi. Ayrıca, Amerikalı Oliver Stone tarafından yazılmış olan film metni, Amerikalı Billy Hayes in William Haffer ile beraber yazdığı özyaşamöyküsüne dayanıyordu. Dolayısıyla, filmin yapısal ve metinsel tüm unsurları, filmi Amerikan Hollywood sinemasının bir örneği olduğu doğrultusunda desteklemekte.

seyircinin korkularını ve önyargılarını onaylayan bir filmdi bu. (1988: 741, çeviri benim) Aynı şekilde, Pat H. Broeske, filmin seyircilerin tepkilerini yönlendiren tek taraflı bir korku filmi olduğu yorumunu yaptı. (1981: 2149, çeviri benim) Filmin yapımcısı David Puttnam da filmin dürüst olmayan bir kitaba dayandığını açıkladı. Puttnam a göre, film, Amerikalı kahramanin suçsuz olduğunu ima ediyor; oysa ki kitabı yazan Amerikalı, özel bir anlaşma ile serbest bırakılmıştı. 8 (Shipman 1984: 1103) Yönetmen Alan Parker ise ilk gösterimden hemen sonra, filmin ırkçı olduğuna dair bazı eleştirilere şöyle cevap verdi: Eleştirilen mahkeme sahnesinde Hayes Türkler e Domuzların ulususunuz diyor. Fakat bütün Türk halkına değil, çarpık Türk kukuk sisteminden sorumlulara tepki veriyor. (1978: 35; çeviri benim) 9 Parker bu açıklamasına rağmen o sahneyi savunmaya devam etti: Bazılarımız Hayes in yerinde olsaydı belki de daha da ağır sözler kullanırdı. Daha sonra 1986 da ve en son 2005 te Türkiye ye geldiğinde ise, Parker, Türkiye yi, filmde, domuzların ulusu olarak adlandırmanın bir hata olduğunu kabul etti. Entellektuel ve politik olarak çok daha iyi dengelemeli, daha akıllıca davranmalıydım dedi. (Connoly 1982: 29, çeviri benim) Filmin metin yazarı Oliver Stone da 2004 yılında Türkiye ye kültür bakanının daveti üzerine geldiğinde filmin senaryosunu yazdığında çok genç olduğunu ve böyle bir film çekmekten pişman olduğunu dile getirdi. (Keskin 2004: e-makale) Billy Hayes in 8 Billy Hayes, 27 Kasım 1983 te New York Times gazetesine verdiği bir röportajda, hapisten kaçışını şöyle anlatıyor: Filmde, gardiyanı yanlışlıkla öldürdüğüm ve kaçtığım gösteriliyor. Aslında o gardiyan başka bir tutuklu tarafından, başka bir vakitte öldürülmüştü. Bense bir adadaki [İmralı] başka bir hapse nakledilmiştim, ve oradan da bir kayıkla kaçtım. İki gün boyunca Türkiye de farklı yerlerde saklandım; sonra Yunanistan a kaçtım. Hayes in üzerinde bulunan Interpol (Uluslararası Polis Örgütü) tutuklama kararının süresi ise 1994 yılında dolmuştu. İlginç diğer bir nokta da Türk hükümetinin bu tutuklama kararını Hayes hapisten kaçtığında veya ABD de daha sonra yayımlanan ve kaçışını da anlatan popüler özyaşamöyküsünden sonra değil, filmin gösterime girmesinin ardından Interpol e bildirmiş olmasıydı. 9 Parker ın yorumlarına, 16 Temmuz 1978 te yayımlanan Sunday Times ta yazarı belirtilmeyen bir makalede değinilmiştir.

kendisi dahi yine 2004 yılında yapılan bir röportajda, filmde Türkler in tek taraflı betimlenmesinden rahatsız olduğunu belirtti: Filmdeki tüm Türkler in canavar gibi betimlenmesi beni rahatsız ediyor...filmde bir tane bile iyi Türk tipi yok. Oysa ki ben hapisteyken pekçok iyi Türk le de tanışmıştım. Keşke o Türkler in arasında tanık olduğum insani yönlerine de yer verilseydi. (Flinn 2004: e-makale; çeviri benim) Filmin gösteriminden sonraki bu tür basın açıklamaları, filmin Batı dünyasındaki yoğun etkisini azaltmadı. Film gösterime girdiği 1978 10 yılından beri büyük gişe hasılatı yapmasının yanı sıra, 1979 yılındaki Altın Küre ve Oskar sinema ödüllerinde de inanılmaz başarılar kazandı. En iyi film uyarlaması ve en iyi müzik Oskar ının yanında, tüm kategorilerde Altın Küre ödüllerine de layık görüldü. 11 Filmin imgesel incelemesini sunmadan önce Avro-merkezli hikayeyi hatırlamakta yarar var. Film, Amerikali kahraman Billy Hayes ve kızarkadaşının 1970 yılında Türkiye deki tatillerinden sonra dönüş uçağına binmek üzereyken İstanbul da, o zamanki ismiyle Yeşilköy Havaalanı nda başlar. Hayes in kızarkadaşı, Hayes in uyuşturucu kaçakçılığı yapma amacından habersiz onu beklerken Hayes, tuvalette vücuduna uyuşturucu paketlerini yapıştırmaktadır. Hayes uçağa binmek üzereyken yakalanınca, kızarkadaşına Türkiye den çıkma izni verilir, fakat Hayes tutuklanır ve çok kötü bir hapse konur. Hapisteyken, Hayes başka bir Amerikalı, bir İngiliz ve eşcinsel bir İsveçli ile yakın arkadaş olur. Batılı tüm karakterler, birer birey olarak imgelenirken tüm 10 İlk film gösterimi 18 Mayıs 1978 te Cannes Film Festivali nde gerçekleşti. A.B.D. de belirli eyaletlerde gösterime girişi 5 Ekim 1978 de, tüm eyaletlerde gösterime girişi ise 27 Ekim 1978 de oldu. 11 Oliver Stone en iyi film uyarlaması, Giorgio Moroder ise en iyi müzik Oskar ını aldılar. Film ayrıca, en iyi dram, en iyi film uyarlaması (Oliver Stone), en iyi yardımcı erkek oyuncu (John Hurt), erkek oyuncular arasında en iyi ilk film oyunculuğu (Brad Davis), kadın oyuncular arasında en iyi ilk film oyunculuğu (Irene Miracle), ve en iyi müzik (Giorgio Moroder) alanlarındaki Altın Küre ödüllerini aldı.

Türkler, hapisteki gardiyanlar, tutuklular, avukatlar ve hatta hakimler, hep aynı tiptedir, pis, acımasız, yozlaşmış ve/veya tacizkar (Zaim 1994). Hayes in babası, oğlunun indirimli ceza alması için Türk bir avukat tutar ama dava zamanı gelene kadar Hayes zaten hapiste üç buçuk sene geçirmiştir. Dramatik bir mahkeme sahnesinde, Hayes çok daha uzun bir hapis cezasina çarptırıldığını anlar. Bu noktada kontrolü kaybeder, ve hakimlerle savcılara bağırmaya başlar, onları ve Türk ulusunu domuzlar olarak adlandırır. Aynen şöyle der: Domuzlardan oluşan bir ulusun domuzları yememesi ne komik. Hz. İsa affetti ama ben sizi affedemem. Sizden nefret ediyorum. Oğullarinizi ve kızlarınızı da beceriyorum çünkü onlar da domuz. Hepiniz domuzsunuz! (Çeviri benim) Bu sözlerden sonra Hayes otuz yıldan az olmamak üzere cezaya çarptırıldığını öğrenir ve tek yolun kaçış olduğuna karar verir-yani geceyarısı ekspresine binmeye. Kaçış yolu ararken, diğer Batılı tutuklular ile beraber bir tünel keşfederler fakat daha sonra, tünelden çıkış olmadığını farkederler. Bu arada, Rıfkı isimli başka bir Türk tutuklu, tünelin girişini görür ve görevlilere haber verir. O yüzden, Batılı karakterlerden Jimmy cezalandırılmak üzere alınır. Bunun üzerine, Hayes Rıfkı dan intikam almak için onun parasını çalar; daha sonra kontrolünü tamamen kaybederek yavaş çekimde gösterilen bir sahnede Rıfkı nın dilinden bir parça koparır ve çiğner. Bu sahneden sonra, Hayes, ruhsal bozukluğu olan tutukluların kısmına alınır. Oradayken, Hayes in kızarkadaşı onu ziyarete gelir ve ona kaçışı icin kullanması üzere gizlice para verir. Hayes, sanki barbarlar ın arasında olmaktan dolayı, Batılı uygar özelliklerini kaybetmiştir geçici de olsa. Kızarkadaşından üzerini çıkarmasını ister ve kendini cinsel olarak tatmin eder. Daha sonra, bir hapis görevlisine, onu kaçabileceği bir hastaneye göndermesi için rüşvet vermek üzere yaklaşır. Fakat, Türk görevli, Hayes e cinsel

tacizde bulunmak ister ve bu nedenle Hayes, onu duvara doğru hızla iter. Türk görevlinin vücudu duvardaki bir kancaya geçer ve orda ölür. Hayes, ölen görevlinin üniformasını giyer ve kaçar. Filmin sonundaki sabit göruntüde şu mutlu görüntü vardır: Hayes ve ailesi, sakin ve uygar Amerika da birbirlerine kavuşmuşlardır. Türkler i bir Amerikalı nın bakış açısından göstermesi ile, Geceyarısı Ekspresi filmi Batı nın tarih boyunca Türklerle olan ilişkisinin merkezini oluşturan emperyalist bakış ı çok daha güçlü bir şekilde yeniden yaratır. Türkler ile Batılılar arasında yaratılmak istenen bu zıtlığı belirginleştirmek için filmde Batılı karakterlerdeki olumsuz denilebilecek öğelerin bilinçli olarak göz ardı edilmesi konusunda, Pauline Kael şöyle yorum yapar: Yönetmen sadece ırkçı unsurlar üzerine yoğunlaşarak melodramatik bir etki yaratmış. Ona göre Amerikalılar, İngilizler ve İsveçliler uygar ve duyarlı, Türkler ise sadist, iğrenç ve barbar. Bu aynıtiplerde, haliyle, ne bir karmaşa ne de derinlik var. (1980: 498; çeviri benim) Sonuç olarak, kimileri diyebilir ki, Geceyarısı Ekspresi, Oskar ve Altın Küre ödüllü bir Hollywood filmi ve sadece, Amerikan sinemasının Türkler i ilkel Öteki olarak kurgulamasına başka bir örnek. Bu, elbette doğru, fakat daha önemli bir nokta var ki, beyaz ana kahraman ile Müslüman Türkler arasindaki ilişkiyi bu şekilde sunan film, Batılı olmayan Öteki hakkındaki tüm korkuları ve önyargılarını daha da güçlendirmekle kalmayıp Batı nın algılama dağarcığında Türkler le ilgili en önemli referans noktalarindan biri oldu. Ne de olsa gerçeğe dayanıyordu! Bu açıdan, Geceyarısı Ekspresi filmi, daha önce yorumladığım tanımıyla emperyalist bir bakışı destekler ve Hristiyan Batılı ile Müslüman Öteki arasinda kurgulanan bu ilişkiye bir çeşit jenerator

görevi görür. Dolayısıyla, bu Avro-merkezli film, kendinden sonra gelen pekçok başka Öteki/barbar Müslüman Türk aynıtiplerinin Batı nın dağarcığına kolayca kabul edilmesini sağlamakla kalmayıp bu aynıtipleri sorgulayan karşıt metinlerin kabul edilmesini çok daha zor kılar. Batı da televizyon kanallarında, üniversite kampüslerinde ve özel sinema günleri gösterimlerinde gerçek hikaye olarak sunulmaya devam eder. Billy Hayes in kendisinin dahi, Film, tüm Türkiye ye ve Türkler e çok kötü bir ün getirdi. Bundan dolayı kendimi felaket hissediyorum. (Flinn 2004; e-makale) diyerek filmdeki aynıtiplerin tüm Türk ulusuna mal edilmesini eleştirmesi pek bir şey değiştiremez. Özetle, Batı nın inanç üretme düzeneklerinin başında gelen Hollywood sinemasının, ta 1978 ten kalan bu örneği, Geceyarısı Ekspresi, Batı nın popüler kültür tarihinde hala önemli bir referans noktası olarak ideolojik konumunu korumaktadır. Kaynakça Aydın, Kamil (1993). Western Images of the Muslim Turks Prior to the 20th Century: A Short Outline. Hamdard Islamicus 16. 4: 103-125. Aydın, Kamil (1993). The Good, and the Bad and Ugly: Western Cinema Images. The Fountain, 1. 3. E-makale. < http://www.fountainmagazine.com/articles.php?sin=03b6d4fd79&k=462&199411110 4&show=part1> 2 Mayıs 2005. Beaver, Frank (1994). Oliver Stone: Wakeup Cinema. New York: Twayne/Maxwell Macmillan International. Broeske, Pat H. (1981). Magill s American Film Guide. Vol. 3. NJ: Salem Press. Carlell, Lodowick (1657; bu baskı 1996) The famous tragedy of Osmond the Great Turk, otherwise known as the noble servant. Cambridge: Chadwyck-Healey.

Connolly, Roy (1982). Observer (London) Magazine. 30 May 1982. Çevik, Kemal (1979). Fransa da Irkçlığa Karşı Kanunlar ve Midnight Express. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Yönetim Birimleri Fakültesi, 1. 1-2: 131-133. Daborn, Robert. (1612; bu elektronik baskı 1999) A Christian turn'd Turke: or, The tragicall lives and deaths of the two famous pyrates, Ward and Dansiker. Ann Arbor: UMI. Dalton, Joseph ve McLellan, Joseph (1978). Style: Personalities. Washington Post. 31 Ağustos 1978: F2. Dearden, James (Yönetmen) (1988) Pascali s Island. London: Channel Four Films. Flinn, John (10 January 2004). The real Billy Hayes regrets 'Midnight Express' cast all Turks in a bad light. San Francisco Chronicle. Elektonik baskı. <http://seattlepi.nwsource.com/movies/156011_midnightexpress.html> 5 Mayıs 2005. Forgasc, David (Der.) (2000). The Gramsci Reader: selected writings, 1916-1935. New York: New York University Press. Freud, Sigmund (1996). Psikanaliz Üzerine. Çev. Avni Öneş. İstanbul: Say Yayınları. Goffe, Thomas (1631) The Raging Turke, or, Bajazet the Second. London: August. Matthevves. Greville, Fulke (1609; bu elektronik baskı 1999) The Tragedy of Mustapha. Ann Arbor: UMI. Gutting, Gary (Der.) (1994) The Cambridge Companion to Foucault. Cambridge; New York: Cambridge Uiversity Press. Hayes, Billy; Hoffer, William (1977) Midnight Express. New York: Dutton. Kael, Pauline (1980). When The Lights Go Down. New York: Hall Rinehart and Winston. Kaplan, E. Ann (1997). Looking for the Other. London, NY: Routledge. Keskin, Kubilay (2004). Hesaplar Oliver Stone dan. Hürriyet. 17 Aralık 2004: e- kaynak.

Klein, Alvin (1983). I can play a prisoner believe me. New York Times. 27 Kasım 1983: 31. Kyd, Thomas (1599) Soliman and Perseda. London: Edward Allde. Lean, David (Yönetmen) (1962) Lawrence of Arabia. Los Angeles; Culver City: Horizon/Columbia Pictures. Macfie, Alexander Lyon (2002). Orientalism. London; New York: Longman. Marlowe, Christopher. (1590; bu baskı 1981) Tamburlaine the Great. Der. Joseph Sandy Cunningham. Manchester: Manchester University Press; Baltimore: Johns Hopkins University Press. Marlowe, Christopher. (1633; bu baskı 1966) The Jew of Malta. Der. Thomas Wallace Craik. London: Benn. Mason, John. The Turke. (1610; bu baskı 1913) Der. Joseph Q. Adams, Jr. Louvain: A. Uystpruyst. Midnight Express Film Posteri (1978). Culver City: Columbia Tristar Pictures; Atıf. Şahin, Haluk (1998). Midnight Express 20 years later: a Turkish nightmare. New Perspectives Quarterly, 15. 5: 21-22. Mutlu, Dilek Kaya (2005) The Midnight Express (1978) Phenomenon and the image of Turkey. Historical Journal of Film, Radio and Television, 25. 3: 475-496. Parker, Alan (Yönetmen) (1978) Midnight Express. Culver City: Columbia Tristar Pictures. Payne, Henry Neville (1675; bu elektronik baskı 1999) The Siege of Constantinople. Ann Arbor: UMI. Pix, Mary (1696; bu elektronik baskı 1999) Ibrahim, the Thirteenth Emperor of the Turks. Ann Arbor: UMI. Pratt, Mary Louise. Under Imperial Eyes: Travel Writing and Transculturation. London: Routledge, 1992. Roach, Hal. (Yönetmen) (1918) Somewhere in Turkey. LA: Rolin Films. Said, Edward (1978, bu baskı 1991). Orientalism. London: Penguin. Settle, Elkanah (1677; bu elektronik baskı 1999) Ibrahim the Illustrious Bassa. Ann Arbor: UMI.

Shephard, Simon (1986). Marlowe and the Politics of Elizabethan Theatre. Sussex: The Harvester Press. Shipman, David (1984). The Story of Cinema, Vol II. London: Hodder and Stoughton. Wakeman, John (Der.) (1988) World Film Directors, Vol.II. New York: The H.W. Wilson Co. Zaim, Derviş (Kasım 1994). Representation of the Turkish People in Midnight Express. Araf Dergi. <http://www.araf.net/dergi/sayi00/zaim940.shtml>; 5 Mayıs 2004. Zitto, Bobbi Leigh (Nisan 1980). Interview with Alan Parker. Focus on Film. Der. Allen Ayles. London: Tantivy Press. ---- (16 July 1978) Alan Parker: In the Picture. Sunday Times. 35.