V E R G İ S E R Ü V E N İ (Maliye Bakanlığının açtığı yarışmada büyükler için yazılmıştır) Oyun 2 Bölüm Yazan:Uçar Demirkan I.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

YURT DIŞINA ÇIKIŞ HARCI HAKKINDA KANUN TASARISI

Yer altı şehrine açılan kapı, Kayıp İncil, cinayet ve MİT : Tarsus taki gizemli evde ne oluyor?

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

BİLİŞİM SUÇLARI. Teknoloji kullanarak dijital ortamda kişi veya kurumlara maddi veya manevi olarak zarar vermek bilişim suçları olarak tanımlanabilir.

DEĞERLİ KAĞITLAR KANUNU

DEĞERLİ KAĞITLAR KANUNU

Personel alımları devam edecek


KANUNEN OLMAYAN, AMA İLİMİZDE UYGULANAN HAYAT STANDARDI.? Yeni bir haftada yine beraberiz.geçen haftaki

Özet, yaprak test, deneme sınavı ders malzemelerine ANADOLUM ekampüs Sistemin'nden ( ulaşabilirsiniz. 19.

AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

BİLGİ NOTU /

25 SERİ NOLU ÖTV GENEL TEBLİĞİ KAPSAMINDA İADE ALINAN ÖTV NEDENİYLE KDV İADESİ DOĞAR MI?

, ama keseceği faturada

Kahraman Kit Misafirlikte

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

2011 YILINDA MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2011 GÜNLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

DEĞERLİ KAĞITLAR KANUNU

Kahraman Kit Misafirlikte

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Sayı:71/2007. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

20 Soruda Kira Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Ali Tezel üstat Sosyal Güvenlik konusunda yapılan seminerlerde sunuma başlamadan önce katılımcılara şunu söyler;

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

A K A D E M İ SİRKÜLER

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

SİRKÜLER. SAYI : 2016 / 29 İstanbul,

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

İÇİNDEKİLER. Turizm Sektörü Açısından Rehberler ve Profesyonel Turist Rehberlerinin Hukuki Statüsü

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

«MOBBİNG»E UĞRAYANI KORUMAYA YÖNELİK YAPILABİLECEKLER

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

ISBN :

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı. Maliye Bakanlığınca Hazırlanan Kanun Tasarısı Taslağı

BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER. 1-Yeşilkart Başvuru formu 2-Aile Nüfus Kayıt Örneği 3-Başvuru Dilekçesi

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

TEŞVİK YASASI R. G /2000 Sayılı Yasa. 1. Bu Yasa, Teşvik Yasası olarak isimlendirilir. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar.

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Madde 2- Türkiye'de serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2016 TARİHLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Tanımlar Amaç (Madde 1)... Tanımlar (Madde 2)...

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan: GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 91) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

Şimdi bir çok denetmen ve yardımcısı bu başlık nereden çıktı diyecek, yazının sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim.

2016 Yılı Mali Takvim Uygulamaları

TABLO 1.1 BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI TABLOSU 800 BÜTÇE GELİRLERİ HESABI ,86

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

BAKIŞ MEVZUAT 91 SERİ NO LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ BAŞLIK

tellidetay.wordpres.com

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

LanguageCert AÜ TÖMER C1 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Gelirin Kodu Başka Yerde Sınıflandırılmayan Diğer Vergiler ,

Büyüme stratejisini ihracat temeline dayandıran Türkiye, bu kapsamda ihracata değişik yollarla teşvikler sağlamaktadır.

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

İHRACAT BEDELLERİNİN YURDA GETİRİLMESİ SERBEST BIRAKILDI ANCAK TAHSİLİ VEYA KAPATILMASI BELLİ ESASLARA BAĞLI

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

Endüstri İlişkileri Kapsamında

1. Üzerinde silinti/kazıntı bulunan TIR Karneleri gümrük idarelerinde nasıl işlem görür?

SİVRİHİSAR İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ KAMU HİZMET STANDARTLARI

KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar

Menümüzü incelediniz mi?

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Kırmızı Şemsiye. Şiirler: Mavisel Yener. Öyküler: Aytül Akal. Resimler: Saadet Ceylan. Resimler: Ayda Kantar

Transkript:

V E R G İ S E R Ü V E N İ (Maliye Bakanlığının açtığı yarışmada büyükler için yazılmıştır) Oyun 2 Bölüm Yazan:Uçar Demirkan I.Bölüm Sahne Düzeni Sağda,ortada ve geride,solda üç memur çalışma odası.kapılarının üzerinde Müfettiş yazmaktadır.odalarda üç müfettiş çalışmaktadır.adları;ahmet,mehmet ve Ali dir.ali,arkadaki odasından çıkar ve ön tarafa gelip konuşur. Ali:Bu mesleği,bu nedenle çok seviyorum.boş vakitlerini dilediğin gibi değerlendiriyorsun.işine kimse karışmıyor.ben de;bu tür boş zamanlarımda vergi serüvenimiz i inceliyorum. (Soldaki odaya gidip orada çalışan müfettişle konuşur) Ali:Merhaba Mehmet.Nasıl gidiyor bakalım? Mehmet:Yirmi yıldır yaptığım işleri yine tekrarlıyorum.kendimi,programlanmış bir bilgisayar gibi duyumsuyorum.birileri bu işleri bir bilgisayar proğramına bağlasa da bunları bilgisayarlar yapsa da biz de rahat etsek. Ali:Öyle olsa da yine de insan öğesi önemli.sonuçta;çıktıları hukuken kullanılır duruma senle ben getireceğiz.okuyup değerlendireceğiz. Mehmet:Sen ne yapıyorsun? Ali:Vergi mükelleflerinden bilgi istedim.onlar gelene dek geçmiş vergi sistemimizi araştırmayı sürdürüyorum.haydi on dakika ara ver.ahmet e takılalım biraz. (Birlikte Ahmet in odasına giderler) Ahmet:Hoş geldiniz hızlı müfettişler.nasılsınız bakalım Ali:Nasreddin Hoca dan hallice. Mehmet:Ben de Bekri Mustafa dan hallice.. Ali:Bugün;Osmanlı nın ilk vergisinin baç vergisi olduğunu öğrendim.osman Bey,Selçuklu dan bağımsız olunca,adına hutbe okutunca ilk yaptığı iş baç vergisini kurmak olmuş. Ahmet:Desene bu bizim eski alışkanlığımız. Her Başbakan olan o nedenle hemen yeni vergiler kurmanın yollarını arıyor.padişah olmanın bir belirtisi de bu demek ki.. 1

Ali:Aynen öyle.ilk kez Söğüt ili Pazar yerinde tellal dolaştırıp Duyduk duymadık demeyin.bundan böyle pazara gelen her esnaf devlete bir akçe baç verecektir.baçı vermeyen pazarda satış yapamayacaktır. diye bağırtmışlar Mehmet:Oh be..yeni vergi getirmek o zaman ne denli kolaymış.ne meclis,ne yasa varmış.ne de Anayasa Mahkemesi. Ahmet:O zaman da vergi almanın kolay yoluna gidiliyormuş.hemen bir satış vergisi konulmuş.hem;satış yapmasan da ödenecek bir vergi.doğal olarak esnaf,bu baç vergisini malın fiyatına ekleyip müşteriye aktarmıştır.al sana maliyet enflasyonu. Ali:Yahu bırakın gırgırı.bu bal gibi bir gelir vergisi.üstelik;kazansan da kazanmasan da ödeyeceğin insafsız bir vergi.demek ki insafsız vergiler Osmanlı ile başlamış. Mehmet:Mükellefler gibi konuştun.onlara göre tüm vergiler insafsızdır Ali:İşin doğrusu da bu.ben Avrupa dan döndüğümde ilk kez cebimden gümrük vergisi ödemek zorunda kaldım.kendi kendime Devlet ne hakla benden bu vergiyi alıyor ki diye sormuştum. Ahmet:Nitekim,vatandaşlar da senin gibi düşünmüşler ki,bu baç vergisiyle dalga geçmişler.biribirlerine laf atarlarmış. Bana bak,baçıma dokunma derlermiş. Baçımı almadan bu işini yapmam deyimlerini türetmişler.zaten her konuyu grgıra almakta üstümüze yoktur yani.. Mehmet:İyi ki bu vergi işini başlatmışlar.vergiler olmasa biz işsiz kalırdık yahu.. Ahmet:Allah Osman beyimizden razı olsun. Ali:Allah başımızdaki politikacılardan da razı olsun.baksanıza,her gün vergi sistemini içinden çıkılmaz duruma getiren değişiklikler yaparlar.anlayamayan vergi mükellefleri de yanlışlıklar yapar. Bize de vergi incelemesi konuları çıkar. Ali:Bu günlük bu kadar Tarihi bilgi yeter.senin incelemen ne alemde. Mehmet:Çok gırgır bir olay oldu.ben de onu anlatayım size. Ahmet:Hadi yaa..anlat bakalım. (Mehmet in odası aydınlık kalır diğer odalar kararır.mehmet önündeki belgeleri incelemektedir.odasına iyi giyimli bir Karadenizli olduğu anlaşılan mükellef girer.inşaat müteahhididir ve Mehmet tarafından vergi incelemesine alınmıştır.) Mehmet:Hoş geldiniz İlyas bey.buyurun şöyle oturun. İlyas:Teşşekkur ederum mufettiş bey.(koltuğa oturur) Mehmet:Çay içersiniz değil mi? İlyas:Hastaya ilaç sorulur mu yiğenum.içerim daa.. 2

Mehmet:(Telefonu kaldırıp iki çay söyler)sizin incelemenizi tamamladım.bir iki ufak eksiklik saptadım.bir tutanak hazırladım.okuyun,gerekirse açıklamalar yapayım.birlikte imzalayıp işi bitirelim. İlyas:Haa..E eyi olur uşağum.sen de ben de rahatlarız daa Sen de az yorulmadın bu benim vergi incelemesi işinde daaa.. (Çaylar gelir.karıştırıp içmeğe başlarlar ve konuşmayı sürdürürler.) Mehmet:İşte;şuraları imzalayacaksınız.(ilyas imzalar.belgenin son yaprağını müfettiş imzalayıp bir örnek belgeyi İlyas a verır.) İlyas:Bu iş da bitti sonunda.tanrıma şükür olsun. Mehmet:Son görüştüğümüzde canınız çok sıkkındı.nedenini sorduğumda bana bir öykü anlatmıştınız.galiba,bir semtteki bitişik arsaların beşini almıştınız.belediyeden inşaat izni almak için altıncı bir arsayı daha almanız gerekiyordu.ama,arsanın sahibi arsayı satmaya yanaşmıyordu. İlyas:Bizde bu işler böyledur.inşaat yapacağını anlayınca arsa sahipleri arsaları için analarının nikahını isteyler.o arsa, sahibinun istediği kadar etmezdi.çok darlanmıştım iş gecikince. Mehmet:Pekiyi..Sorunu hallettiniz mi? İlyas:Hallettuk uşağım hallettuk.bizim usullerle hallettuk. Mehmet:Nasıl yani İlyas:Uşagum..Adama durumi anlattuk,anlattuk,anlattuk...bir daha anlattık.baktık anlamiy..sonunda iknaaaa ettik oni..(böyle diyerek sağ elini tabanca gibi yapıp müfettişin alnına dayar.müfettiş güler) Mehmet:Yok yahu Demek sizin ikna yönteminiz böyledir. İlyas:N e edelim uşağum..dedemizden ninemizden ha boyle görmüşüz,duymuşuz.hadi bağa musade.ikna edilecek başkaları da var.(tokalaşırlar.müteahhid belgelerini alır çıkar.diğer odalar da aydınlanır.) Mehmet:Aynen böyle dedi adam Ahmet:Dua et Adam seni de iknaa(elini tabanca gibi yapar) etmeyi denememiş.(birlikte gülerler) Ali:Yok..Bu Karadenizliler serttirler;biraz delice davranırlar.ama,devletin memurlarına saygılıdırlar.o nedenle öyle bir tehlike yoktur. Ahmet:Hadi yaaa..benim üstadım;bundan altı yıl önce Karadenizde fındıkçıları incelemiş.sürekli yanında bir polisle daireye,daireden otele gide gele incelemeyi tamamlamış. Şimdi,otel odalarında bir başına kalamıyormuş.adamda fobi oluşmuş. 3

Mehmet:Biz yıllar sonra Karadenizde o incelemenin yapıldığı ile gittik.fındıkçının vergilemeye itirazı Danıştay daydı. Danıştay da salınan vergileri onaylarsa bu adam öbür tarafa geçer gider diyorlardı.öyle de oldu.biz oradayken adam kalp kriz geçirdi.danıştay dan kararı tebliğ etmişler.hastanelik olmuştu. Ali:Bu Karadenizlilerin işlerine akıl sır ermez.bir kere adları çıkmış.hepsi de küçük yaştan itibaren silah taşıyorlar.silahlarını da çekinmeden kullanıyorlar.o nedenle korkunç olarak nam salmışlar.bir keresinde Çarşamba ya teftişe gitmiştim.akşam yemeğimi yiyip uyumak için otelime geldim.yatağa girdiğimde silah sesleri başladı.otelciye ne oluyor dedim.adam Burası Türkiye nin Teksasıdır beyim.sen de alışırsın dedi.o gece ara ara sabaha dek silah sesleri duydum.uyuyamdım..sonraki geceler ben de bu duruma alıştım. Ahmet:Ben de bir tarihte Samsun da teftiş yapıyordum.bir yazlık ev kiralamıştık.hanım ve çocuklar bütün gün denize giriyorlardı.bir gün,bir dedikodu yayıldı.ertesi günden itibaren denize girilmeyecekti.meğer,ramazan ayı gelmiş.oruç başlamış.bir gurup militan genç,denize girmeyi yasaklamış. Ali:Yok yahu Hangi çağda ve hangi ülkedeyiz. Ahmet;Sen öyle bil.bu militanlar Ramazan boyunca lokantaların da kaptılmasına dönük fısıltı gazetesini çalıştırdı.şehir garajının yanında bir lokanta vardı.garaja gelen seferi müslümanlara yemek satmak için açık kalmışlardı.üçüncü gün lokantanın camını çerçevesini indirdiler.böylece öğleleri yemek yediğimiz tek lokanta da kapanmış oldu.o nedenle,denize girenler de bıçak gibi kesildi.neyse;esas anlatacağım o değil.kaldığımız sitede şişman bir Rizeli kadın vardı.ramazanın ilk gecesi onlara yemeğe çağrılıydık.gittik,ramazan topunun atılmasını bekliyoruz iftar için.bu Rizeli kadın,evinin önüne çıktı.tabancasını çekti.içindeki tüm mermileri havaya sıktı.geldi,iftarını açtı.meğer,ramazan topu yazlık sitelerde duyulmuyormuş.bizim Rizeli şişman bayan Ramazan topu niyetine bir şarjör mermiyi havaya sıkmış.ramazan bitene dek sitenin ramazan topu bu silah sesleri olmuştu (Şaşırmış olarak gülüşürler) Ali:Üstelik tüm o silahlar el yapımıdır.ne Katma Değer Vergisi ne Özel Tüketim Vergisi alınıp verilir satılırken.ne de kazancından gelir vergisi ödenir. (Çalışma odaları kararır.ortadaki boşluk aydınlanır.iki önlüklü Pazar esnafı meydanda konuşmaktadır.) 1.Esnaf:Yahu bu baç vergisi ile başımız dertte vallahi. 2.Esnaf:Ne oldu ki yeğenim 4

1.Esnaf:Sabah pazarda bir akçe baçı verdim.akşama dek hiç satış yapamadım.yanımdaki komşum elli akçelik satış yaptı.o da bir akçe baç verdi.bu çok adaletsiz bir vergi.kazanmayandan bu vergi alınmamalı. 2.Esnaf:Pazar muhafızı bu durumu nereden bilsin ki.o yalnızca baçı topluyor.gerisine karışmıyor.işin o kesimi devlet erkanının görevi..vatandaş onlara ulaşamıyor ki.. 1.Esnaf:Sen ne kazandın? 2.Esnaf:Ben de on akçelik mal sattım.ben de bir akçe baç verdim. 1.Esnaf:Gördün mü bak.bu vergi eşitlikçi bir vergi de değil.herkesten satış miktarına göre baç alınmalı. 2.Esnaf:Pazar muhafızı bunu nereden bilecek Beyimiz adil ve eşitlikçi vergiyi düşünmüyor.o sadece daha çok vergi gelsin istiyor. (Sağdan tellal girer.davul çalarak bağırır.) Tellal:Duyduk duymadık demeyin.beyimiz Osman beyin emridir.bundan sonra aşar vergisi Selçuklu ya verilmeyecektir.bu vergiyi beyimiz Osman bey alacaktır.vergileri toplayan mültezimler aynıdır ve topladıkları vergileri Selçuklu ya değil,osman beyimize yollayacaktır.duyduk duymadık demeyin.(tellal davulunu çalarak çıkar) 1.Esnaf:Gördün mü.şimdi de aşar vergisi verecekmişiz. 2.Esnaf:Yok Bu vergiyi biz ödemeyeceğiz.tarla ekenler,bağ bahçe işletenler ödeyecekmiş.her yılın sonunda ürettikleri ürünün ederinin onda birini yani öşürünü devlete verecekler. 1.Esnaf:İyi bari..biz bu vergiden sıyırdık.pekiyi,hayvan yetiştiricileri bu vergiyi neden ödemiyor ki.. 2.Esnaf:Bu iş böyle giderse yakında hayvan yetiştiricilerinden de vergi alırlar.kırk koyunu olandan dört koyun alırlar. Ali:Nitekim,sonradan ağnam resmi yani hayvanlar vergisi de getirilmiştir. 1.Esnaf:Tamam.Bu vergileri din gereği veriyoruz da beyimiz karşılığında bize ne veriyor ki 2.Esnaf:Çarşı Pazar güvenliğini sağlıyor.bir de bu paraları cihad için kullanıyor. 1.Esnaf:Desene;gelecekte daha çok savaşacağız.islamı yaymak için kafirlerle daha çok dövüşeceğiz. 2.Esnaf:Yok..Biz şavaşmayacağız.osman beyimiz bu vergilerle daha çok çeri besleyecek ve daha çok silah edinecek. 1.Esnaf:Yüzyıllardır ayni işler Bey atları tepişiyor,at sinekleri ölüşüyor. 2.Esnaf:Selçuklu aşar vergisi toplarken çok insafsız davranıyordu.çiftçi ürün elde etmemiş olsa bile öşrünü ödemek zorunda bırakılıyordu.ya da elde ettiği ürününün ederinden daha çok 5

bedel üzerinden öşür veriyordu.osman beyimiz inşallah daha adil ve sevecen davranır halkına karşı. (Ali odasında aydınlatılır.esnaflar çıkar) Ali:Taa Osmanlının ilk günlerinden başlamış adaletsiz ve eşitliksiz vergileme.vergi mükellefi olanlar da hep bundan yakarıcı olmuşlar.günümüzde de ayni yakınmalar sürüyor.sonuçta,bazıları Allahın enayisi ben miyim.böyle insafsız,adil olmayan,eşitlikçi olmayan vergileri neden ödeyeyim deyip vergiden kaçınma ya da vergi kaçırma yollarını arıyor ve buluyor.bize de kaçak vergileri yakalayıp vergi mükelleflerini cezalandırmak kalıyor.bir tür tavşana kaç tazıya tut oyunu yüzyıllardır sürüp gidiyor. Neyse,gidip arkadaşlarla dünkü aramalı incelemeyi konuşayım. (Ahmet in odasına gider.mehmet i de çağırırlar.) Ali:Mehmet,nasıl geçti senin araman? Mehmet:Biliyorsunuz.Son gelen iş,hayali ihracatla ilgili bir ihbardı.bazı kişi ve firmalar hayali ihracat yapıp devletten haksız vergi iadesi alıyorlarmış.hem kambiyo hem vergi kaçakçılığı yapıyorlarmış. Ahmet:İş paylaşımında sana bir canlı hayvan ihracatçısı düşmüştü.aramada bir şeyler buldunuz mu? Mehmet:Hem de neler bulduk.bana verilmiş mali polis memuru ile,arama kararı elimizde adamın işyerine gittik.adam,bizi ve kimliklerimizi görünce çok şaşırdı.demek;gizliliğe uyulmuş ve arama kararı işlemden önce sızdırılmamıştı. Ali:Adam direndi mi? Mehmet:Mali polisle işbirliği yapmamız işe yaramıştı.adam,hiç direnmedi.işimize yarayacak defter ve belgelere el koymağa başladık.mali polis memuru,duvarlara vuruyordu.duvarın bir yerinden tok bir ses geldi.o sırada ben adamın masasında bir tabanca buldum.polis, Ruhsatı var mı? diye sordu.ruhsatlıymış.adam ruhsatı gösterdi.polis,duvarın arkasındaki boşluğu sordu.adam,masasının altındaki bir düğmeye bastı.masanın arkasındaki duvar yana doğru açıldı ve bir küçük çaplı silah atış alanı ortaya çıktı. Polis adama iyi silah kullanıp kullanmadığını sordu.adam,kullandığını söyledi ve polisin izin vermesi üzerine bir şarjörü hedefe boşaltı.hedefi getirdiler.adam hiç ıskalamamıştı.polis adamdan çekinir duruma geldi.işimize yarayacak defter, belge ve diğer kanıtları çuvallara doldurup Emniyet Müdürlüğüne gittik. Ali:Biz de bizim aramaları tamamladıktan sonra geldik. Ahmet:Neler yaşadık orada değil mi? Mehmet:Adamların ifadelerini almağa başladık. Bülbül gibi ötüp her şeyi anlatıyorlardı. 6

Ahmet:O arada,döviz kaçakçılarını nasıl hızlı bir biçimde yakaladı mali polis değil mi Ali:Evet.Adamın birisi bankaya döviz bozdurmak istemiş.döviz sahteymiş.durumu Mali Polise bildirmişler.adamı alıp geldiler. Mehmet:Adam önce direndi.yabancı parayı yolda bulduğunu söyledi.polisler inanmadılar.iki polis adamın kollarına girip bir ifade odasına soktular.adam,yerlerde sürünerek geldi ve yabancı kağıt parayı bir bakkaldan aldığını söyledi. Ahmet:Hemen telsizler çalıştı.bakkal getirildi.o da önce polislere öykü anlattı.o da ifade odasına gitti ve sürüklenerek geri döndü.paraların basıldığı matbaanın adresini verdi.hemen oraya bir baskın düzenlendi. Ali:Bugünkü gazetelerin hepsinde bu olay manşetteydi.türk polisi yakalar,diyorlardı. Mehmet:Mali polis müdürünü kutladığımızda biz de bunu söylemiştik.çünkü,bu slogan üç yıl önce yakalanan bir Alman eroin kaçakçısının yakalanması nedeniyle kullanılmıştı. Ahmet:Mali polis müdürünün anlattıkları çok ilginçti.basının övdüğü bu olayın mali polis örgütünün yüzkarası olduğunu belirtmişti.alman kaçakçı, Galata vapur yolcu salonunda sıkıştırılmış ve mali polisle silahlı çatışmaya girişmiş.zamanın mali polis müdürü alana gelmiş.hans müdürü görünce silahını atıp arkasında saklandığı kalın sütunun arkasından açığa çıkmış ve mali polis müdürü Hansı tek kurşunla öldürmüş.ertesi gün gazeteler Türk polisi yakalar manşeti ile çıkmış.ancak:emniyet müdürlüğü durumdaki tuhaflığı görmüş ve mali şube müdürü hakkında gizli soruşturma yapmış. Ali:Veee..Mali polis müdürünün de eroin kaçakçılarının ortağı olduğu anlaşılmış ve adamı polislikten atmışlar.ancak,olay basına sızmamış ve adam yargılanmamış.malum,kol kırılır,yen içinde kalır. Mehmet:Keşke bizler de amerikadaki gibi polis yetkileri ile donatılsak ve bu denli hızlı ve etkili çalışabilsek. Ahmet:Neyse.bugün yine mali polise gidip ifadelere kaldığımız yerden devam edeceğiz.bakalım daha neler görürüz. (Ahmet in telefonu çalar ve Ahmet açıp konuşur.duydukları karşısında şok olur.telefonu kapatır) Ali:Hayrola kötü bir haber mi var? Mehmet:Yoksa bizim sanıklardan kaçan mı olmuş? Ahmet:Yok kaçan falan yok ama daha kötüsü. Ali:Daha kötüsü ne olabilir ki.. Ahmet:Ekip başı üstadımız maliye müfettişi mali polis müdürüne telefon etmiş.gelip ifadeleri tamamlayalım demiş.mali polis müdürü Gelin adamlarınızı alın.biz bu işte yokuz demiş. 7

Mehmet:Hadi yaaa..bu ne iş.neden işi yarım bırakıyorlar ki..üstelik polis müdürü namuslu ve korkusuz birisi gibi görünüyordu.onların ikna gücü olmadan biz bu hayali ihracatı gün yüzüne çıkaramayız. Ahmet:Müdür Dün akşam sabaha dek bu adamlarla ilgili telefonlar geldi..aklınızın alamayacağı kadar yüksek makamlardan geldi telefonlar.bu adamlar ne büyük ve güçlü kişilermiş.doğrusu biz ürktük.biz bu işte yokuz. demiş. Ali:Oysa ne güzel her şey yoluna girmişti.ilk kez hayali ihracatların belgelerine ulaşacaktık.şimdi işi normal vergi incelemesine dönüştüreceğiz ve yapılacak çalışmalar bir işe yaramayacak. Mehmet:Yaramasına yarar da Neyse..Acaba telefonlar nereden gelmiş. Ahmet:Üstadın dediğine göre,cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğinden telefon edilmiş.. Ali:Vay canına..herhalde tepedekinin bilgisi dışında gelişmiştir bu olay. (Ali odasına gider.ortalık kararır Ali aydınlatılır.) Ali:İhracatı teşvik için kararname çıkarmışlar.ihracat yapanlara vergi iadesi adı altında bütçeden yardım yapılması öngörülmüş.namuslu mükellefler bu işten yararlanırken,kötü niyetli olanlar hayali ihracata başlamış.mal ihraç etmeden ya da az mal ihraç ederek çok mal ihraç etmiş gibi ihracatta vergi iadelerini almışlar.devlet bütçesini soymuşlar.böylece iyi niyetli ve gerçekten ihracat yapanlarla haksız rekabete de yol açmışlar.bundan rahatsız olan firmalar da durumu ihbar etmişler. Bu olaydan gözlenenler şunlardır.vergi uygulamaları çok önemlidir.o nedenle,mevzuatının iyi ve açık hazırlanması gerekmektedir.olabildiğince kötüye kullanmalara kapalı vergi tedbirleri alınmalı ve uygulamaları yapılmalıdır. Devlet ne denli vergi sistemini kaçağa ve kötüye kullanmaya kapalı yapsa da yine açıklar bulunacak ve vergiler kötüye kullanılacaktır. Bir vergi mükellefinin dediği gibi;bizler bin vergi inceleme elemanı kaçak yollarını tıkamak için düşünürken,yüz bin mükellefin kafası,acaba nasıl vergi kaçırırıma çalışıyor.doğal ve matematiksel olarak kötü niyetli vergi mükellefleri daima vergi kaçırmanın yeni yollarını bulacaktır. (Yine odalar aydınlanır.müfettişler Ali nin odasındadır.) Mehmet:Senin elemanın durumu neydi Ahmet. Ahmet:Benim hayali ihracatçı da ilginç birisi çıktı.adamın işyerinde yaptığımız aramada adamın adına düzenlenmiş üç ayrı devlet tarafından verilmiş pasaportlar bulduk. Ali:Hadi yaaa..bunlar ne biçim adamlar böyle abi.bunlar gizli örgüt ajanı falan olmasınlar sakın 8

Mehmet:Yok canım daha neler.adamlar bastırmış parayı sahte pasaport edinmişlerdir. Ahmet:Yok vallahi üç pasaport da gerçek olmalıydı.çünkü sınırlardan geçişlerde sık sık kullanılmışlardı.birisini Türkiye den almış.bir diğerini eşi İngiliz olduğu için almış.üçüncüsü de Suriye pasaportuydu.orada birden çok kadınla evlenildiği için,bir Suriyeli kadınla evlenip üçüncü pasaportu da edinmiş olabilir. Ali:Vay canına Mehmet:Vay canına yaaa Bunlar her yolu buluyorlar.benim adamım üç dört kez Paris e gitmiş.her kezinde bir mektup gelmiş adama.adına her kezinde 50 bin Fransız frankının bir otele teslim edildiği yazılıydı.bu adamı vergi kaçakçılığından vuramasak bile döviz kaçakçılığından içeri attırabiliriz.adamlar öyle güçlüler ki,her yasanın üstüne çıkmayı başarıyorlar. Ali:Evet,yasal sınırlamalar bizler gibi enayiler için herhalde. Ahmet:Üstelik adam ünlü bir futbol takımının yöneticisi.yabancı oyuncu transferi yoluyla da döviz kaçakçılığı yapabiliyor. Mehmet:Vay canına..bu evrenin çivisi çıkmış anacığım Ahmet:Senin eleman ne menem birisiydi Ali? Ali:Sizinkilerden farklı değil temelde.ancak,benim adamım köylü birisi.o da canlı hayvan ihracatı yaparak hayali ihracat primlerini kapmış.o da,bir başka büyük futbol takımının yöneticisi durumunda.her yıl yabancı oyuncu transferi yapıyor.o da yurt dışındaki,kaçakçılık birikimlerini bu yolla yasallaştırıyor. Mehmet:Öğle yemeğinde ekip başı üstatla konuştum.benim eleman bırakılır bırakılmaz pırsipora gitmiş.yurt dışına kaçtığı düşünülüyormuş. Ahmet:Benim eleman da öyle..bulunamıyormuş. Ali:Bu durumda sizin incelemeler kolaylaştı.benimkisi buralardaymış.o nedenle benim vergi incelemem kavgalı geçeceğe benzer. (Odalar yine kararır.ali nin odası aydınlatılır.) Ali:Osman bey Osmanlı Devleti ni kurduktan sonra kuruluş,ilerleme ve duraklama dönemlerinde aşar ve hayvanlar vergisi ile Müslüman olmayanlardan alınan haraç ve cizye adlı vergilerle devletin giderleri karşılanmıştır.bu arada timar,has ve zeamet uygulamaları ile feth edilen yabancı ülke toprakları yerli ağalara ve beylere ve vezirlere işletilmiş ve elde edilen ürünler tüm Osmanlı ülkesini beslemiştir. Böylece;Müslüman vatandaşların üzerinde yüzde on aşar vergisi ve kırkta bır yani yüzde iki buçuk zekat olmak üzere yüzde onüç dolayında bir vergi yükü oluşmuştur.herkes mutlu ve müreffeh yaşamıştır. 9

Sonra gerileme dönemi başlamış ve vergiler ve ürünler yetersiz kalmağa başlamıştır.bunun üzerine bina ve arazi vergileri,patent vergisi,gelir vergisi gibi uygulamalar başlamış ve vatandaşların üzerindeki vergi yükü artmıştır. (Yine odalar aydınlanır.müfettişler masalarında çalışmaktadır.sağdan genç bir müfettiş girer.ali nin odasına gider.) Müfettiş:Günaydın üstadım.nasılsınız?. Ali:Nasıl olalım.bu hayali ihracatçılarla uğraşıp duruyoruz.sen nasılsın.adamlar Başbakan dan güçlü çıktılar. Müfettiş:Ben de iyiyim.bir yandan yeterlik sınavına hazırlanıyorum.bir yandan da başkanlığın verdiği işleri bitirmeğe çabalıyorum. Ali:Allah kolaylık versin. Ben de yetkili döneminde çok talihsiz çıkmıştım.soruşturmalarla vergi incelemeleri ile bunalmıştım.bir yandan da yeterlik sınavına hazırlanmıştım..zaten bizden,sürmenaj olmadan sürmenaj noktasını aşmamız isteniyordu. Müfettiş:Üstad,bir ihbarlı iş geldi.hem döviz kaçakçılığı hem vergi kaçakçılığı olduğu ileri sürülüyor.beş ayrı adreste ayni anda arama yapmam gerekiyor.sizlerden yardım istemeye geldim.aramaları ayni anda yapmak için sizlere gereksinim duyuyorum.umarım bana yardım edersiniz. Ali:Elbette.Diğer arkadaşları da çağırayım.birlikte konuşup proğram yapalım.(mehmet ile Ahmet e seslenir.onlar da Alinin odasına gelirler.koltuklara otururlar.) Ali:Genç arkadaşımız aramalı vergi incelemesi için bizden aramada yardım istiyor. Mehmet:Olabilir. Ahmet:Ben de gelebilirim. Ali:Konuyu bir anlat bakalım. Müfettiş:Suç delilleri adama ait beş ayrı yerdeki işyerinde ve evlerdeymiş.dün mahkemeden arama kararını aldım ve sizlere geldim. Mehmet:Bir dakika..bu beş adrese gidip ön araştırma yaptın mı bakalım.. Müfettiş:Hayır yapmadım. Ahmet:Ya bu adresler sahteyse..başkalarına ait evlere arama için gidersek.önceden gizli bir araştırma ile adresleri doğrulasaydın iyi olurdu. Müfettiş:Özür dilerim.ben bunu düşünmemiştim. Ali:Senin özel aracın var mıydı? Müfettiş:Yok üstadım. Ahmet:O zaman bizim dairenin arabasıyla gidip şu adresleri bir araştıralım. 10

(Kalkarlar ve birlikte soldan çıkarlar.işıklar söner.sonra tekrar yanar.dört Müfettiş Mehmet in odasına girerler ve yorgun olarak kendilerini koltuklara atarlar.) Ali:Vay canına..az kalsın rezil oluyorduk. Mehmet:Yarın gazetelerde manşettik vallahi İyi ki son anda gidip adresleri araştırmayı akıl ettik. Müfettiş:Ne diyeceğimi bilemiyorum üstadlarım.bir kez,beni de rezil olmaktan kurtardınız.ayrıca,yeterlik sınavına girme şansımı az kalsın yitirecektim böyle bir rezalette.ona da engel oldunuz.sizlere minnettarım. Ahmet:Olay yalnız sana değil tüm teftiş kuruluna mal edilecekti.bizler de tehlikeden kurtulmuş olduk. Müfettiş:İlk üç adreste adam oturmuş.ancak yıllarca önce o adreslerinde kalmış.şimdi o adreslerde başkaları oturuyormuş.dördüncü adres ise tamamen sahteydi.adam orada hiç oturmamıştı. Mehmet:Ya o beşinci adres Melekler korudu bizleri vallahi. Ahmet:Adrese gittiğimizde baktım evin önünde polisler bekliyordu.kendi kendime Herhalde ihbar mali polise de gitmiş ki adamlar bizden önce adresi basmışlar,aramayı başlatmışlar diye düşündüm.sonra Ali gidip polislerle konuşup gelince şok oldum. Ali:Gittim,polislerle merhabalaştım.orada neden durduklarını sordum.görev yaptıklarını söylediler.ne görevi dedim. Bilmiyor musunuz Burası sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul daki evi.istanbul a gelince burada kalırlar.o nedenle bizler evin koruma memurları olarak görev yapıyoruz dediler.ben de hiç birşey demeden hemen oradan sıvıştım. Ahmet:Vay canına Bugün biz cumhurbaşkanının evini basacaktık haaa. (Hep birlikte kahkahayla gülerler.) Mehmet:Pekiyi,bu adam bunu bilerek mi yapmıştır acaba? Ali:Yok canım..bir adres sallamıştır.o da cumhurbaşkanınınki çıkmıştır. Ahmat:Vallahi bu adamdan korkulur.kendisi ünlü bir sinemacı ve tıyatrocu.bilinçli olarak da yapmış olabilir.bizim gibiler rezil olsun diye (Yine gülerleryalnızca Ali nin odası aydınlatılır.ali yürüyerek konuşmaktadır.) Ali:Osmanlı nın çöküş döneminde,batılı ülkelerin baskıları ile yapılan İslahat ve Tanzimat yeniden düzenlemeleri ile çağdaş vergileme teknikleri ülkemizde de uygulanmaya başladı.yeni düzende,müslüman olan ve olmayan tüm Osmanlılar ayni vergi sistemine tabi olacaklardı..vergileri artık mültezim ağaları toplamayacaktı.devlet kendi toplayacaktı.b u nedenle mal sandıkları kuruldu.vergilemelere itiraz edilebilecek ve bu itirazlara mahkemeler bakacaklardı. 11

(Işıklar yanar söner yanar Ortadaki oda bakan odası olmuştur.aydınlanır.mehmet Bakan odasına girer.bakan masasında oturmaktadır) Mehmet:Günaydın sayın bakanım..emretmişsiniz geldim. Bakan:Buyurun şöyle oturun Mehmet bey.(koltuğa oturur) Mehmet:Başkanlığımdan bir kambiyo ve vergi incelemesi ihbarı geldi.benim incelemem isteniyordu.başkan beyin dediklerine göre,ihbar bakanlığa Cumhurbaşkanlığı ndan gelmiş.oraya da MİT göndermiş. Bakan:Evet..Darbeden sonra yurt dışına kaçmış bir Rum vatandaşla ilgili.bu kişinin yurt içindeki bazı firmalar ve kişiler aracılığıyla Türklük aleyhinde faaliyetlerini sürdürdüğü ileri sürülüyor.büyük bir holding kurucusu ve başkanı olan bir adamla işbirliği yapıyor ve Türkiye aleyhinde faaliyette bulunuyormuş. Mehmet:Evet sayın bakan Başkan bey de bana bunları anlattı.ancak,işin MİT ten geldiğini ve sizinle detayları görüşmem gerekeceğini söyledi. Bakan:Vallahi..Bende fazladan bir detay yok.ihbarın doğru olup olmadığını araştıracaksınız.muhasebe ya da banka kayıtlarında ya da diğer belgelerde bu iki adamın Türkiye aleyhine faaliyetlerinin olup olmadığını araştıracak,varsa buna ait delilleri toplayacaksınız. Mehmet:Anladım efendim.sonuçta;iki tür rapor yazacağım.bir grup vergi ve kambiyo incelemeleri raporları.bir de ihbarda belirtilen Türkiye aleyhine faaliyetlerle ilgili gizli rapor. Bakan:Tamamen öyle olacak Mehmet:Ben izninizi alayım. Bakan:Güle güle.başarılar dilerim..bundan sonra Başkan beyle ilişkileriniz olacak.ben artık devre dışıyım. Mehmet:Anlaşıldı sayın bakanım.. (El sıkışırlar.mehmet odadan çıkar ve kendi odasına geçer.odası aydınlatılır.ali ve Ahmet de odadadır.) Mehmet:İşte böyle esrarengiz bir biçimde işe başladım..adam ve firma hakkında basında çıkmış oldukça çok sayıdaki yazıları okudum.benim işime yarayacak bir belirti yoktu.olanlar da belgesiz dedikodular yapısındaydı.sonra,incelemelere başladım. Ali:Bizlere de neler yaptığını anlatmıyordun.mehmet,polisliğe soyundu herhalde diye düşünüyorduk.bir şeyler sezinliyorduk ama,neler olduğunu anlamıyorduk. Mehmet:Gizlilik bu tür işlerde çok önemli.bu durumdan eşime bile söz etmemiştim.bakanla neler konuştuğuma dair sorular sorup durmuştu. 12

Ahmet:Neyse,işi sonunda sağ ve salim bitirdin..umarım iyi bir çalışma ile istenen sonuçlara ulaşmışsındır. Mehmet:Nerede birader Daha ilk muhasebe belgelerinde bana bu görevi veren sayın bakanımızın adını görmeyeyim mi...meğer bana görevi veren Bakan bey o holdingte eskiden yönetim kurulu üyeliği yapmamış mı.. Ali:Ne diyorsun birader Bakan da eski bir maliye müfettişiydi.o firmanın yönetim kurulunda ne iş varmış? Mehmet:Varmış işte anacım..sorarsan,emekli maaşı yetmiyordu.bu nedenle bu işe girdim diyecektir..doğal olarak,bizim işin gizli yanı yattı.bakan,çoktaaan durumu holding patronuna bildirmiş olmalıydı.onlar da belge ve bilgilerden gerekli olanları yeniden düzenlemiş ya da yok etmişlerdir.anlayacağın,işin gizli kesimi başlamadan bitmişti. Ahmet:Durumu bir yerlere bildirseydin bari.. Mehmet:Elbette..Durumu işi bana veren başkanlığıma bildirdim.hemen başkana telefon edip durumu anlattım.o da bana normal vergi ve kambiyo incelemelerini sürdürmemi söyledi. İşin gizli yönü de olduğundan yanıma başka müfettiş ya da yardımcı vermemişlerdi.devasa holdingin yedi ayrı anonim şirketinde normal incelemeleri bir başıma sürdürdüm. Ali:Pekiyi..Holding patronunun tutumu nasıldı? Mehmet:Yaptığım gizli ve açık incelemelerin farkındaydı.sık sık yurt dışında oluyordu.ülkeye geldiğinde bana da uğruyor,o zamana dek saptanan konuları konuşuyorduk. Müfettiş bey..ne kadar döviz istiyorsanız söyleyin,yurda getireyim.yalnız bu incelemeleri biran önce bitirin diyordu. Ahmet:Pekiyi..Başkanın ve bakanın tavırları nasıldı? Mehmet:Başlangıçta işime karışmadılar.sonradan Ankara dan dedikodular gelmeğe başladı.başkan Bu Mehmet bey de kulağının üzerine yattı.incelemeleri bir türlü bitiremedi. diyormuş.ben de birer yılları incelemiş iken Başkanla konuştum ve isteği üzerine incelemelere son verdim.sınırlı vergi ve kambiyo inceleme raporları yazdım Sonradan;bir hesap uzmanı ayni firmada incelemeler yapmış ve benim diğer yılları incelememiş bırakmam nedeniyle vergi kaybına yol açtığımı ileri sürmüş.bir kıdemli müfettiş bana bu konuda sorular sorduydu.ben de incelemelerin sınırlı olduğunu belirtip raporları gösterdim.hakkımda soruşturma açmağa gerek görmediler.böyle de bir yan etkisi oldu bu işin.. Ali:Genelde sen yılgınlığa düşmezdin ama.. 13

Mehmet:Deşifre olmuştum..incelemeleri sürdürmenin ve uzatmanın bir yararı olmayacaktı.ama,holdingin yurt dışında bıraktığı dövizlerden ulaşabildiklerimi yurda getirttim.holding patronunun umurunda değildi.neden öyle davrandığını sonradan anladım. Ahmet:Hayrola..Ne oldu ki Mehmet:Adamı hapisten kurtarmak için Türkiye tarihinin ilk kambiyo affını yaptılar.zamanın başbakanının yurt dışına kaçmış Rumla daha önceleri ekonomik ve mali ilişkileri olduğu söyleniyordu.bu kambiyo affını bu nedenle çıkardılar.duyduğumda hiç şaşırmadım. Ali:İşin bir de vergi yönü olmalı.. Mehmet:Evet..Ben de adama bunu söyledim.. Siz şimdi bu dövizleri yurda gtiriyorsunuz..bunun bir de vergi yanı var.gelecek Mayıs ayında anonim şirketleriniz bu döviz kazancınızın vergilerini ödeyecek dedim.adam,akıllıydı.bunu duyunca şok oldu. Ahmet:İyi bari..hiç değilse vergiden adamı vurmuşsunuz Mehmet:Nerede birader..incelemelerden bir yıl sonra bir de vergi affı çıkardılar.adam,üç kat vergi cezalarından da kurtuldu..ne garip tesadüf böyle bir affın çıkması değil mi Ali:Vay beee Biz de vatan millet edebiyatıyla çabalayıp duralım Mehmet:Bu işin iki yararı oldu.bir kez,yurt dışında bırakılmış dövizleri yurda getirdik.cezasız da olsa,vergilerini aldık.bir de benim MİT te çalışan bir arkadaşım vardı.durumu ona anlattım.bu işlerin böyle yürümeyeceğini belirttim. Kendi kuruluşunuz içinde bu türden ekonomik ve mali konuları incelemek için bir birim oluşturmalısınız dedim.onların benim gibi düşündüklerini sanmıyorum.ama,önemli holdinglere eleman yerleştirmeğe başladılar.hiç değilse işleri içeriden izleyeceklerdir.yalnızca bunu yaptılar. Ahmet:Neden Nereden anladın. Mehmet:Yine MİT te çalıştığını düşündüğüm bazı arkadaşlarım büyük holdinglerde görev aldılar.diğer yandan,yıllar sonra bana başkanlıktan yine benzer yapıda bir iş geldi.yine Başkanlığa gittim.işin MİT ten geldiğini belirttiler ve bakılacak konuları söylediler.demek ki bu işleri yapabilecek bir ünite oluşturmamışlardı. Ali:Pekiyi..O iş nasıl sonuçlandı. Mehmet:İncelemelere başlamadan adam yurt dışına kaçtı.amaç da oymuş zaten anladığım kadarıyle..ne hikmetse,bu türden işler hep beni bulmuştur.yetkili muavin olarak çalıştığım bir ilçede bir adam gelmiş ve MİT ajanı olduğunu söyleyip bir azınlık vatandaş hakkında vergi incelemeleri yapmamı ve adamı yurt dışına kaçmağa zorlamamı istemişti.ben de Başkanlığıma başvurun.oradan gelsin iş Memnuniyetle bakarım. demiştim.hiçbir gelişme olmamıştı.. 14

Bu işlere baktığımda,aklıma bir amerikan sineması filmi geliyor.sanırım Kondor un Son Günü ydü filmin adı.filimde Kondor kod adlı bir CIA ajanının son günü anlatılıyordu.adam,kendisine verilen görevlerin sonunda devletin yararına değil,güçlü kişilerin yararına olduğunu öğreniyordu ve bu düzeni bozuyordu.ben de bu türden görevlendirmelerde kendimi o ajan gibi duyumsadım.aslında,vergi mükellefleri de dahil,herkes bizi kendi yararı için kullanıyordu. (Işıklar söner ve yine yanar.bu kez üç müfettiş Ahmet in odasındadırlar.oturmuşlar konuşuyorlardır.) Mehmet:Bizim mesleğin en iyi yanı,meslekdaşların sürekli bir karşılıklı danışma içinde olmalarıdır. Ali:(Gülerek)Gizemli işler hariç tabii Ahmet: Olacak o kadar yani Mehmet:Benim payıma düşen hayali ihracatcı var ya İlginç birisi doğrusu..yurt dışına kaçmasa da olurmuş yani.. Ali:Kambiyo suçu olmasaydı belki de kaçmazdı. Mehmet:Adam at ve eşek eti üretiyormuş..hemen tüm Anadolu dan hurdaya çıkmış(!) at ve eşek topluyormuş. Ahmet:Ne yapıyormuş onca hastalıklı ve yaşlanmış at ve eşeği.. Mehmet:Hayvanları gizli yerlerde kesiyormuş.mezbahalarda kesilmesi yasak çünkü. Ali:Gazetelerde zaman zaman okuruz. At ve eşek kesim yerleri basıldı diye.demek bunlar bu adamın denetimindeymiş.. Mehmet.Evet..Bayağı da at ve eşek eti ihraç etmiş. Ahmet:Pekiyi..Bunları alan yabancılar ne yapıyormuş ki.. Mehmet:Kedi ve köpek maması yapımında kullanıyorlarmış..ancak,adamın işi bozulana dek son üç yılda satın aldığı atların hesabını yaptım.kasaplar Birliği nden at ve eşeklerin kemikli ağırlıklarının yüzde kırkı oranında et elde edildiğini saptadım.sonra da dehşete düştüm. Ali:Neden ki Mehmet:Çünkü,adam elde ettiği at ve eşek etinin yüzde otuzunu ihraç etmiş görünüyor. Ahmet:Yok yahu..geri kalan etler ne oldu pekiyi.. Mehmet:N e olacak..lokantalarda köfte oldu,yemek oldu,döner oldu. Ali:Desene bugüne dek getirtip yediğimiz köfteler nallı köfte,dönerler de nallı dönerdi ha (Gülüşürler)Arıca,adamı at ve eşek etlerini yurt içinde de pazarldığı için savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. 15

Ahmet:Olur mu olur.tavuklu pilavda da martı eti kullanıldığı söylenir.geceleri gidip Haydarpaşa mendireğinde martı ve yumurtalarını toplayıp yemeklerde kullanıyorlar ve malzemeyi bedavaya getiriyorlarmış.. Mehmet:Kentin nufusu o denli hızlı artıyor ki herşeyler yetmemeğe başladı.o nedenle de uyanıklar bu tür işler çeviriyordur.neyse;aradaki farkın yurt içinde tüketilmek üzere gizlice pazarlandığını düşünüyorum.buna göre vergileme raporu yazacağım. Ali:Vergi ve cezaları bayağı tutar bu işin.. Mehmet:Adamın toplayıp pazarladığı diğer ürünlerde de haksız kazançlar var.hepsini alt alta yazıp topladığında neredeyse devletin yıllık bütçesinin yüzde beşi kadar bir sayı ortaya çıkıyor.dalga geçmeyi seven müfettişler Mehmet, bir vergi incelemesi daha yaparsa devlet tüm borçlarını ödeyecek kaynağı bulur diye dalga geçecekler. Ahmet:Ne yazık ki adam pırspora kaçmış durumda..bir de adam uyanıkmış.bu işler için anonim şirket kurmuş.nasıl olsa kişisel malvarlığına el konulamayacağından vergi farkları da cezalar da alınamayacak.. Mehmet:Ne yazık ki öyle..bir tarihte İMF ye maliye kursuna gitmiştim.kurs hocalarından birisi,vergileme ilkelerinden söz ederken İki sistem vardır.yurt esası ve vatandaşlık esası demişti.yurt esasına göre bir yurtta elde edilen kazançlardan ve yapılan işlemlerden vergileri o yurda sahip olan ülke alır.vatandaşlık esasına göreyse Türk vatandaşlarının yurtta ve dünyada kazandıkları üzerinden vergileri Türk hükümeti alır. Adam gülerek Bir de bunun ikisini de uygulayan ülkeler vardır.vergilemede hem yurt esasını hem vatandaşlık esasını uygularlar.bu ülkelerden biri Amerika Birleşik Devletleri,diğeri ise bay Mehmetin ülkesi Türkiye dir demişti. Örneğin bir Amerikalı Meksikadaki faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri beyan edip vergisini ödüyordu.bir Amerikalı bizim hayali ihracatçı gibi pırspora kaçarsa,gizli ajanlar adamı ülkeye getiriyor ve vergi ve cezalarını alıyorlardı..bir de bizim durumumuzu düşünün.adam,yurt dışına kaçmış.birikimlerini de yurt dışına çıkarmış.vergileri alamıyoruz..ama,bizde de vatandaşlık esası var diyoruz.amerikalılar da bize gülüyorlar. Ahmet:Evet..Duyduğuma göre,onların vergi denetim elemanlarının tabanca taşıma ve gerekirse adam öldürme yetkileri varmış..bizim yetkilerimiz ise ortada..komik durumdayız. Ali:O günlere de geliriz inşallah.. Ahmet:Zor biraz..bizde politikacı ile iş adamları akraba gibi olmuşlar.o nedenle kimse mükelleflerin sıkılmasını istemiyor.mükellefe kaç bize de yakala diyorlar.bir sirk oyunudur sürüp gidiyor. 16

Mehmet:Durun,daha bitmedi..adam ayrıca dondurulmuş salyangoz,kurbağa bacağı,tatlı su kereviti,sazanı ve sudak balığını da tüm yurttan toplayıp ihraç ediyor.aslında,kurduğu organizasyon nedeniyle adamı kutlamak gerek.türkiye nin tüm tatlısu kenarlarındaki köylerden bu malzemeyi aracılar kanalıyle topluyor,işleyip ihraç ediyor..bu mallarla ilgili olarak da döviz kaçakçılığı yapmış gibi görünüyor.mal bedellerini düşük gösterip aradaki farkı yurt dışında bırakmış.ayni zamanda ihracatta vergi iadesi almış..anlayacağınız başım dönüyor adamın yaptıklarını anladıkça.. Ali:Aslında adama başarılı ihracatçı olarak madalya vermek gerekirdi..kimsenin aklına gelmeyen hayvanları değerlendirmiş adam. Mehmet:Yanılmıyorsam geçen yıl o dediğin ödülden almış.. Ahmet:Desene,adamın düzenini bozduk. Mehmet:Biz bozmadık.bunları birileri ihbar etmiş..onlar bozdular. Ali:Vallahi..Bunların düzenlerini bozmak biraz zor.benim adamım da ayni işleri yapıyor..ayni zamanda Mehmedin adamına üst düzeydeki aracılık,toplayıcılık işini de yapıyor..doğal olarak bu incelemeler nedeniyle onun da düzeni bozuldu..ama,haricen duyduğuma göre,benim adamımın kardeşinin üzerine yeni bir firma kurmuşlar..işleri onun üzerinden yürütüyorlar..muhtemelen yurt dışına kaçan eleman da oradan bunlara finansman sağlıyordur. Mehmet:Olabilir..O denli organizasyon yapıcı birisinden her şey beklenir.ayrıca,vergilerini ödemek koşuluyla bu çarkın dönmesinde ülke açısından yarar da var. Ali:Pekiyi senin eleman ne alemde.hala yakalayamadın mı adamı? Ahmet:Benim adam da uyanık davranmış ve bir anonim şirket kurmuş.bilin bakalım bu ortaklık ne ihraç ediyormuş? Mehmet:Herhalde benim adamım gibi kimsenin aklına gelmeyecek bir mal ihraç etmiştir. Ahmet:Aynen öyle..bu ortaklık son üç yıldır doğal gaz kuyu pompası ihraç ediyormuş.ihracat beyannamelerinde öyle yazılı.. Ali:Bizim sanayimiz o denli gelişti mi yahu Ahmet:İhracat tamamen hayali dostum.ortaklık ihracata vergi iadesi kararnamesinden sonra kurulmuş ve hemen doğal gaz derin kuyu pompası ihracına başlamış. Mehmet:Gerçekten de böyle bir mal varmıymış. Ahmet:Sanayi odasına sordum.başka ülkelerde bü tür üretim varmış.ancak,bizim ülkemizde yokmuş.bu üretimi yapacak teknoloji de yokmuş. Mehmet:Belki de adamlar reeksport yapıyordur. 17

Ahmet:Reeksport,yani bir malı ithal edip yurda sokmadan tekrar ihraç etmek yasak..ayrıca,reeksport ihracata vergi iadesi de yapılmıyor.ama firma üç yıldır bu pompalardan ihraç ediyor. Ali:Yine tartışmanın başına döndük..bu işler vergi incelemesi ile ortaya çıkarılamaz.malların yollandığı ileri sürülen ve beyan edilen ülkelere gidilecek.onların gümrüklerindeki kayıtlara bakılacak. Mehmet:Ne yapalım..koordinatör müfettişi bu konuda ikna edemedik..şimdi vergi incelemesi ile sonuç almağa çabalıyoruz. (Işıklar söner yanar..mehmet ortadaki odadadır.koltukta bir konuğu vardır.onunla konuşmaktadır.) Gümrük müfettişi:bana bu işi verdiklerinde senin bu ülkede olduğunu öğrendiğimde çok sevinmiştim. Mehmet:Öyle üstad..savaştan sonra buraya geldim ve bunların bakanlığında çalışıyorum.nasıl,benim telefonum etkili olmuş mu? Gümrük müfettişi:ilk geldiğimde doğrudan bunların gümrüğüne gittim.derdimi anlattım.buraya hayali ihracat olarak yollanmış bazı malların onların gümrüğüne ibraz edilmiş beyannameleri görmek istedim.belgeleri göstermeyeceklerini ve suç delili olsalar da asıllarını veremeyeceklerini söylediler. Mehmet:Haklılar..Bunlar yeni devlet kuruyorlar..o nedenle biraz sert tutumlular.ayrıca İngiliz terbiyesi ile de büyümüşler.o nedenle burunları kaf dağında.. Gümrük müfettişi:neyse devreye sizi sokmayı düşündüm.siz devreye girince bütün kapılar açıldı. Mehmet:Ben de geçmiş yıllarda o işlerde çalışmıştım.nasıl ihracat gerçekten de hayalimiymiş.buna ait kanıt bulabildin mi? Gümrük müfettişi:bütünüyle öyle..adam bizim gümrüğe mobilya ihraç ediyorum diye beyanname vermiş.buradaki ithalatçı firma ise sunta halinde ham,işlenmemiş tahta ithal ettiğini beyan etmiş.bunların gümrüğü de suntaları görüp ithal izni vermişler. Mehmet:Gözün aydın..bu belgelere göre kesin yargılanıp hüküm giyer artık hayali ihracatçı.başbakanın yakınıydı bu adam değıl mi? Gümrük müfettişi:kardeşinin oğluydu.basında çıkan haberler üzerine Akrabalarımın yanlışlarını bana yükleyemezsiniz. demişti Başbakanımız.Ama,hayali ihracat kararnamesini de o yürürlüğe koymuştu. Mehmet:Şimdi anımsadım..bir maliye müfettişi de bu adamla ilgili olarak Lübnan a gitmişti. 18

Gümrük müfettişi:hadi yahu..orada iç savaş vardı..müslümanlarla Hıristiyanlar savaşıyordu.o badirenin içinde mi Lübnan a gitmiş müfettiş.. Mehmet:Aynen öyle..lübnan açıklarına kadar bizim hücumbot getirmiş..orada bir Lübnan hücumbotu bunu alıp Hıristiyan bölgesine götürmüş.o arada mermiler,havan topları iki bir yanlarında patlayıp duruyormuş.lübnan gemisinde eski Hıristiyan başbakanın oğlu da varmış.onunla Fransızca konuşup derdini anlatmış. Gümrük müfettişi:vay canına..james Bond filmi gibi olmuş yahu Mehmet:Aynen öyle..o gece silah sesleri arasında gümrük kayıtlarına bakmışlar..istenen belgeleri bulup fotokopilerini almışlar.arkadaş görevi tamamlayıp ayni yoldan geri dönmüş.yanlış anımsamıyorsam,orada da sunta ithal edilmiş..dolayısiyle,başbakanın yeğeni kesin hüküm giyer. Gümrük müfettişi:haydi bana müsaade..uçağım bir saat sonra kalkıyor.sana da Allah kolaylıklar versin bu garip ülkede.. Mehmet:Sağol..Soranlara selamlar..kal sağlıcakla.(elini sıkar) (Işıklar söner,yanar.yine Ahmedin odasındadır.) Ahmet:Hatırlıyorum..Milli yeğen hüküm giymiş ve hapishaneye düşmüştü.bu arada TIR filosu edinmişti.onlara el konuldu.ama,bu tır filosunun önemli bir bölümü yurt dışında bırakılıp el koymadan kurtarıldı. Ali:Demek ki o zaman bizler de hayali ihracat incelemelerini böyle yapsaydık,biz de gerçeği ortaya çıkarırdık. Mehmet:Elbette..Koordinatör müfettişin o olaydaki tutumunu anlamamıştım.o bana üstadlık yapmıştı.o zaman anlattığına göre,karadeniz deki fındıkçılar fındıkları takalara yükleyip Tuna nehrinden geçip Avusturya ya ve Almanya ya kaçak fındık ihraç ediyorlarmış.bu iki ülkenin gümrüklerinden gelen talep üzerine işbirliği yaparak kaçakçılığı ortaya çıkarmışlar ve bu yolla fındık kaçakçılığını önlemişler.almanlar ve Avusturyalılar kendi gümrüklerine malın yüksek bedelle alındığını beyan edip gelir vergisi kaçırıyorlarmış.o nedenle işbirliği istemişler. Ahmet:Yani o da bu işleri yapmışmış..o zaman neden bizim hayali ihracatlarda da ayni yöntemi uygulamadık.onca emeğimiz boşa gitti. Mehmet:Kimbilir..Belki de mali polis gibi bizim üstad da korkmuştur..olayın bir açıklaması bu olmalı. Ali:Olabilir. Mehmet:Neyse..Gelelim senin adama..nasıl gidiyor senin inceleme? 19

Ahmet:Benim inceleme çoktan bitti..adamla buluşup son inceleme tutanağını düzenleyip imzalayacağız.sonra raporları yazacağım. Ali:Sorun nedir pekiyi.. Ahmet:Adama ulaşıp tebligat yapamıyorum bir türlü.işyerine yolladığım tebligat geri geliyor.evine yolladığım tebligat geri geliyor.bulunamadı deniliyor,yurt dışında deniliyor. Mehmet:Olabilir..Seninki de yurt dışına kaçmıştır. Ahmet:Ne kaçması yahu..adamla her sabah ayni vapurla Kadıköy den Karaköy e geçiyoruz.adam her sabah gülümseyerek şapkasını çıkarıp beni selamlıyor Merhaba müfettiş bey nasılsınız diyor. Ali (Güler):Yok yahu..çok komik bir durum doğrusu.. Mehmet:( O da güler):gerçekten de çok komik bir durum. Ahmet:Adam delirtecek beni..birgün peşinden koşup yakalayıp bir güzel döveyim adamı diyorum.. Ali:Değmez..Boşver ve sakin ol..baksana adamın üç pasaportu var.her halde mafya elemanı olabilir.başını bunlarla derde sokarsın. (Telefon çalar.ahmet telefonla konuşur) Ahmet:Yapmayın müdür bey..bu ne biçim bir adam yahu..allah Allah (Telefonu kapatır) Mehmet:Hayrola..Yine senin belalın mı..bu kez ne yapmış bakalım.. Ahmet:Adama memur eliyle tebligat yaptırayım diye düşündüm.tebliğ yazısını bir yoklama memuruna verdik.adamın işyerinde elden tebligat yapacaktı.. Ali:Yapabilmiş mi bari.. Ahmet:Odada üç kişi oturuyormuş.ne istediğini sormuşlar.o da şu kişiye tebliğ evrakı getirdim demiş.içlerinden birisi Biraz önce buradaydı.başka bir yere gitti..ben de o yana gidiyorum.gel seni götüreyim demiş.adam,bir taksi çevirmiş,binmişler..bir kilometre gittikten sonra.. Aradığın adam benim..müfettişine selamımı söyle..daha çok uğraşacak o demiş ve adamı taksiden indirmiş.yoklama memuru da süklüm püklüm müdüre gidip durumu anlatmış. Mehmet:Bu adam suç işlemiş birader..memuru yanıltmış ve işinle alay etmiş.bu durumu da bir tutanakla sapta ve raporuna ekleyip savcılığa bildir. Ahmet:Tabii..Rapor yazmak kısmet olursa (Birlikte gülerler) (Işıklar söner ve yanar.ali nin odası aydınlatılır,odasından çıkar ve konuşur.) Ali:Osmanlı nın çöküş döneminde vergi sistemi de çöker.osmanlı ilk kez Kırım Savaşı sırasında borçlanmıştır.savaştan sonra borçlanmayı sürdürür.üstelik borç alınan paralarla 20

yatırım da yapmaz.saraylar yapar ve debdebeli yaşamını sürdürür.sonuçta borçlarını ödeyemez duruma düşer. Osmanlı dan alacaklı olanlar vatandaşı oldukları devletlerin araya girmesi ile bir Osmanlı Borçları İdaresi(Halk Reji İdaresi diye anar) adlı bir örgüt kurarlar.devletin altı adet resminin tahsili yetkisi bu kuruluşa verilir.aralarında tuz resmi,tütün resmi, av ruhsatları resmi gibi resimler vardır.kuruluş,tahsil ettiği resimleri Osmanlı nın borçlarının ödenmesinde kullanacaktır.gerçekte bu örgütün kuruluşu Osmanlı Devleti nin bittiği anlamına gelir. Gerçi;günümüzde de yerel yönetimler uluslar arası mali kuruluşlardan borçlanırken bazı vergi ve harç gelirlerini teminat gösterirler.bu ayni şey değildir. (Ali odasına girer ve çalışmağa başlar.ahmet ve Mehmet de odalarında çalışmaktadır.ali odasından çıkar ve bağırmağa başlar.) Ali(Sol yanına bakarak el kol hareketleri ile bağırır.)defol git odamdan alçak herif.sizin gibileri asmak lazım..yaptıklarınız vatan hainliğinden beter (Ahmet ve Mehmet koşarak Ali nin arkasından onun odasına girerler.ali sinirli sinirli dolaşmakta ve kendi kendine konuşmaktadır.) Ali:Terbiyesiz adam..bir de yaptıklarının doğru olduğunu savunuyor (Ahmet ile Mehmet koltuklara otururlar.) Ahmet:Sakin ol Ali.. Mehmet:Sakin ol..seni hiç böyle çileden çıkmış görmemiştim..nedir seni böyle çıldırtan? Ali:İncelediğim şu doktor var ya..az kalsın dövecektim adamı.kaçıp kurtuldu elimden. Ahmet:Delirdin mi sen Ali..Vergi incelemelerine duygularımızı katamayız.mükelleflere sert davranamayız.bağırıp çağıramayız.. Mehmet:Ne de olsa velinimetimiz olurlar Ahmet:Bırak dalga geçmeyi..(ali biraz sakinleşir.geçer masasına oturur) Ali:Bırakın Allah aşkına..böyle mükelleflere böyle davranılır. Ahmet:Ne oldu da adamı odandan kaçırttın Ali:Biliyorsunuz..İki aydır bu adamın vergi incelemesi ile uğraşıyorum..ihbarlı bir inceleme.. Mehmet:Adam kadın hastalıkları ve doğum uzmanı..jinekolog değil mi? Ahmet:Sosyetenin yakından tanıdığı birisi..adını sık sık gazetelerde görürdüm. Ali:Tabii görürsün..adamın en önemli işi,yaptığı kürtajlarla sosyete güzellerini sıkıntıdan kurtarmak.o nedenle ünlenmiş.. Mehmet:Pekiyi birader..bu kürtaj dediğiniz olay bu ülkede yasak değil mi? Ahmet:Yasaklığına yasak ama,millet yine de gizlice çocuk aldırıyor.çok çocuğu önlemek için bu bence iyi bir yol.. 21

Mehmet:O zaman serbest bıraksınlar. Ali:Olur mu O zaman bu tip doktorlar nasıl para kazanacaklar..bak aklıma geldi.bir tarihte büyük holdinglerimizden birinin patronu Maliye bakanından bir kokteyl sırasında kambiyo kontrolündeki bazı işlemlerin serbest bırakılmasını istemiş.. Ahmet:Eee..Garanti gerekli düzenlemeler yapılmıştır.. Ali:Hayır..Maliye Bakanı eski bir maliye müfettişiydi.holding patronuna Hay hay..ankara ya döner dönmez,kambiyo kotrolünün bütünüyle kaldırılması için bir çalışma başlatacağım demiş.holding patronu Olmaz Kambiyo kontrolü iyidir..yalnız benim belirttiğim hükümleri kaldırın demiş.maliye Bakanı o zaman uyanmış.adam kendi lehine durum yaratmak için bakanı kullanmağa çabalıyormuş..bu kürtaj yasağı da öyle bir şey Mehmet:Pekiyi bu doktora neden bu kadar kızdın? Ali:Benim bir jinekolog arkadaşım var..lisede birlikte okumuştuk.halen görüşürüz.. Ahmet:Bu iyi işte..jinekologluk işimiz olursa sana geliriz. Ali:Bırakın gırgırı yahu Bilirsiniz.Vergi incelemesine başlamadan önce gizlice bilgi toplarız.ben de öyle yaptım..bu jinekolog arkadaştan bilgi aldım. Ahmet:O da yapıyormuymuş bu işleri.. Ali:Yemin billah etti..yapmıyormuş..bir de öykü anlattı.sosyeteden bir genç kız bir jinekoloğa gitmiş..arkadaşları ile düşüp kalkıyormuş..hamile kaldığından korkuyormuş..adam kızı muayene etmiş ve bir aylık hamile olduğunu söylemiş ve kürtaj önermiş..arkadaşım kızın ailesini tanıyormuş..kız kendisine gelip danışınca kızı bir de o muayene etmiş..kız hamile değilmiş.. Mehmet:Vay canına..bu ülkede neler de oluyor tanrım.. Ahmet:Adam para kazanmak için gereksiz yere kızın içini kazıyacaktı haaa Ali:Tesadüfen bu adam benim incelediğim doktor çıkmaz mı Mehmet:Hadi yahu Pekiyi arkadaşın ne yapmış? Ali:Kıza gerçeği söylemiş..kendisine inanmıyorsa bir üçüncü kadın doğumcuya gitmesini salık vermiş..sonunda,kız gereksiz yere kürtaj olmaktan kurtulmuş. Ahmet:Pekiyi..Arkadaşın bu herifi bir yerlere şikayet etmemiş mi.. Ali:Etmemiş..Açmış telefonu,bugün benim yaptığım gibi adama küfretmiş ve bir daha böyle davranmamasını söylemiş.yine kol kırılır yen içinde kalır olayı. Mehmet:Zaten sen incelemelere başladıktan sonra bütün gazeteler bu incelemeyi yazmıştı. İşin gizliliği kalmamıştı.. Ali:Bana kalırsa,bu işi basına doktorun kendisi sızdırdı..bir kere,reklamın iyisi kötüsü olmaz. 22

İkincisi,kürtajları gizli yaptığı için kızlarına,karılarına kürtaj yaptığı kişilerin devreye girip benim üzerimde baskı kurmalarını düşünmüş olmalı..nitekim,amacına da ulaştı.bakanlıktan,tabip odasından yoğun baskılar oldu.ama ben işin peşini bırakmadım. Ahmet:Bizlere de bu yakışır. Ali.Ondan çok..bu adam ayni zamanda bir katil olduğu için.. Mehmet:Anlamadım..Ne yapmış ki..kimleri öldürmüş ki? Ali:İhbarda bu doktorun,iki kişinin karısının kürtaj sırasında ölümüne yol açtığı,üç genç kızın içini çok kazıyarak sakat bıraktığını belirtiyordu muhbir.bu olayın doğru olduğunun izlerini buldum.gerçekten de bu kişiler doktorun hastasıydı.protokol defterinde kayıtları vardı.normal muayene olarak görünüyordu. Ahmet:Hasta yakınları ne dediler.. Ali:Ben bu nedenle ülkem insanlarına kızıyorum birader.bunların yakınları ve başka hasta yakınları, olanların doğru olduğunu belirttiler.gelin tutanak imzalayalım dediğimde yan çizdiler.. Mehmet:Pekiyi bugün doktora neden patladın böyle. Ali:Adam,tüm incelemeyi dışarıdan izliyordu..birşey çıkmayacağını anladı.bugün odama geldi İncelemeyi biran önce bitirmemi söyledi.mesleki itibarını zedeliyormuşum..gerekirse Bakana çıkıp beni şikayet edecekmiş..ben de dayanamadım.adamın üzerine yürüdüm..apar topar kaçtı..kaçarken bile tehdidlerini sürdürüyordu. Pekiyi..Şimdi ne yapacaksın?.. Ali:Bilemiyorum..Bu adamın yaşamı boyunca yüze yakın kadını sakat bıraktığını ya da ölümüne neden olduğuna inanıyorum..ama,delil bulamadım..ufak tefek bir iki matrah farkı buldum.onlarla yetineceğim. Ahmet.Servet bildirimi sistemi olsaydı bu adam bu denli rahat davranamazdı.o sistemi de kaldırdılar.bu tip vergi kaçakçıları için Türkiye yi vergi cennetine dönüştürdüler.. Mehmet:Bu işler böyle..daha çok genç kızlara durduk yerde kürtaj yapacaklar..daha çok canları yakacaklar..bir keresinde Konya da turnedeyken benzer bir olay yaşandı..yerel basında bile ele alınmadan örtbas edildi. Ali:Nasıl bir olaydı.? Mehmet:Alaeddin Tepesi çevresindeki yolda pis su rogarı tıkanmış..belediye elemanları geldi.rogarı açıp temizlediler O arada onlarca bir iki aylik ceninler çıktı ortaya..rogarın yakınında bir kadın doğum uzmanı vardı.. Ahmet:Vay canına..konya gibi muhafazakar geçinen bir ilde haaa.. Mehmet:Üstelik kadın doğum uzmanı da kadındı 23