Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni ) Resimleyen Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni ) Fotoğraflayan Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Dizgi-Mizanpaj Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni ) İbrahim TELCİ ( Bilişim Teknolojileri Öğretmeni ) Telefon : 0 464 213 05 56 Faks : 0 464 213 12 74 Web: http://omerhalacisitmeengelliler.meb.k12.tr/ E-Posta: 746998@meb.k12.tr Adres: Eminettin Mahallesi Lokman Hekim Sokak No: 7 Merkez /RİZE Kitabın bir bölümü ya da tamamı izinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Para ile satılamaz. öğretmenleri tarafından okul imkanlarıyla hazırlanmıştır.
ÖN SÖZ Değerli okuyucular; Bu hikaye kitabını yayınlamamızın amacı; geçmişten günümüze gelen değerlerimizi öğrencilerimize aktararak onların toplumda saygın bir birey olarak yer almalarını sağlamaktır. Bunu yaparken engelli bireylerin toplumdaki farkındalığını artırarak onların da toplumun bir parçası olduğunu hissettirmek istedik. Kitap Hazırlama Ekibi
ZEYNEP İN GÜNLÜĞÜ Mevsim ilkbahar. Günlerden pazartesi. Dışarıda hava çok güzel. Zeynep sabah erkenden kalkarak üzerini giydi. Kahvaltı yapmak için arkadaşlarıyla birlikte yemekhaneye gitti. 3
4 Zeynep, arkadaşlarını görünce: Günaydın arkadaşlar, nasılsınız? Arkadaşları: Teşekkür ederiz, sana da günaydın Zeynep. Kahvaltılarını bitirdikten sonra hep birlikte okula gittiler. Ders zili çalınca Zeynep sınıfa girdi. Ders Türkçeydi.
Öğretmen : Çocuklar, akşam evde eşyalarımın arasında bunu buldum, dedi. Elindeki, eski ama üzerinde güzel çiçekleri olan defteri gösterdi. Çocuklar: Çok güzelmiş öğretmenim. Öğretmen: Çocuklar, bu benim günlüğüm. Ben sizin yaşınızdayken bu günlüğü tutmuştum, dedi. 5
Öğrenciler: Günlük ne demek öğretmenim? Öğretmen: Günlük, her günün sonunda, başımızdan geçen olayları kısa bir şekilde not tutmak demektir. Böylece şimdi yazdığımız günlükler ileride bize anı olarak kalır, dedi. Zeynep: Çok güzelmiş öğretmenim ben de günlük tutmak istiyorum, dedi. 6
Öğretmen, Zeynep in bu kadar istekli olduğunu görünce ona bir tane günlük hediye etti. Zeynep hediyesini görünce çok şaşırdı ve mutlu bir şekilde öğretmenine dönerek: Teşekkür ederim öğretmenim. Artık benim de bir günlüğüm var. Her gün bu günlüğe yazı yazacağım, dedi. 7
Zeynep, akşam olunca günlüğünü eline aldı ve o gün başından geçenleri özenle yazmaya başladı. 8
Daha sonra günlüğünü kapattı ve dolabına koydu. Haftalar geçti. Zeynep aksatmadan günlüğünü yazmaya devam ediyordu. Zeynep akşam olunca günlüğünü yeniden eline aldı. Günlüğüne yazmaya başladı. Yazmayı bitirdikten sonra mutlu bir şekilde günlüğünü dolabına yerleştirdi. Ardından elini, yüzünü yıkadı. Dişlerini fırçaladıktan sonra da yatağına girip uyudu. 9
Sinem, Zeynep uyuduktan sonra dolabına gidip onun günlüğünü aldı. Günlüğü merakla okumaya başladı. 10
Ertesi gün Zeynep uyandı. Kıyafetlerini giymek için dolabını açtı. Bir de ne görsün! Günlüğü yok. Zeynep çok şaşırdı ve üzüntüden ağlamaya başladı. Hemen hazırlanıp okulun yolunu tuttu. 11
Okula vardığında öğretmeninin yanına koştu. Olanları tek tek öğretmenine anlattı. Öğretmeni Zeynep ten sakin olmasını istedi. Ona günlüğünü mutlaka bulacaklarını söyledi. 12
Ders zili çaldı ve herkes sınıfa girdi. Bütün öğrenciler, sıralarına oturup gürültü yapmadan öğretmenlerini beklemeye başladılar. Öğretmen sınıfa girdiğinde hepsi ayağa kalktı. Öğretmen: Günaydın çocuklar, dedi. Öğrenciler hep bir ağızdan: Sağ olun öğretmenim, dediler. 13
Öğretmen öğrencilerine sordu: Çocuklar, ben sınıfa girdiğimde neden ayağa kalktınız? Melisa: Çünkü siz bizim büyüğümüzsünüz öğretmenim. Büyüklerimize karşı saygılı olmalıyız. Büyüğümüz olduğunuz için size olan saygımızdan ayağa kalktık. Öğretmen: Aferin Melisa, çok güzel anlattın. Peki karşımızdaki insanlara saygımızı başka nasıl gösterebiliriz? 14
Zeynep söz aldı: Öğretmenim, başkalarının eşyalarını izin almadan kullanmamalıyız. Benim günlüğümü bir arkadaşım izin almadan okudu. Bu bir saygısızlıktır. Günlük, özel bir eşyadır. Bu yüzden ben çok üzüldüm. Bunun üzerine öğretmen: Çocuklar, izin almadan arkadaşlarımızın eşyalarına dokunmamalıyız. Ahlak kurallarına uymalıyız. Bu konuşmanın üzerine, Sinem epeyce düşündü. Yaptığının hata olduğunu anladı. 15
Sinem, arkadaşlarının yanında hatasını açıklamaya utandı. Yapmış olduğu bu hatadan dolayı çok pişman oldu. Kendisini nasıl affettireceğini düşünmeye başladı. 16
Akşam olunca, kız öğrenciler hep birlikte yatakhanede oturuyordu. Zeynep televizyon izliyordu. Sinem büyük bir üzüntü içinde, günlüğü alıp Zeynep in yanına gitti. 17
Ona: Günlüğünü ben almıştım. Neler yazdığını merak ediyordum. Ama bugün derste öğretmenim bu konu hakkında konuşunca, seni de üzgün görünce, çok üzüldüm. Bu günlüğün çok özel olduğunu anladım. Bu yaptığım hatadan dolayı senden çok özür dilerim. Beni affeder misin? 18
Zeynep: Keşke günlüğümü izinsiz alıp okumasaydın. Çünkü bu günlük bana ait. Her duygumu, her düşüncemi ona yazıyorum. Başkasının alıp okumasını istemem. Bir daha böyle yanlış bir davranışta bulunmanı istemiyorum. Bana söz veriyor musun? Sinem : Tamam, dedi. Böylece Zeynep le Sinem aralarındaki dargınlığa son verdiler. 19
Zeynep gülerek: Bu akşam, televizyonda benim sevdiğim programları izleyeceğiz, dedi. Sinem, arkadaşı kendisini affettiği için mutlu oldu. Bir daha böyle bir hata yapmayacağına Zeynep e söz verdi. Akşam Zeynep ve Sinem televizyondaki çocuk filmlerini izledikten sonra erkenden uyudular. 20
Kahramanlarımız kimler merak ediyor musunuz? Hikaye kahramanlarımız okulumuz öğrencilerinden oluşturularak resmedilmiştir. 21