11.29 am: Dirsek Limanı ndaki deniz sefası güç bırakılacak bir aktiviteydi. Ege Denizi nin masmavi, billur gibi saydam sularının tenlerde bıraktığı tuzun tadı bile, sanki alışagelinen Sodium Chloride ( NaCl) değil de Cevdet Dayı Balı ile karıştırılmış bir tadı andırıyordu. Suyun verdiği dirilik, yüzmenin verdiği yorgunluk, oldukça iyi, dengeli bir Fizik Kondisyon sağlamış, MOR Yelken Tayfasının, denizden çıkıp kıç güverteye ayak basmalarını takiben, susuzlukları Efes Kutu Biralar ile giderilmesi yoluna gidildi. Sezon kapanmak üzere olduğundan,bundan sonraki deniz sefasının, Mayıs 2010 dan önce zor olabileceği düşünülerek birkaç kez daha mavi sulara dalmanın yararlı olacağına kanaat getirildi. Son pişmanlığın verebileceği hasarlardan uzak durmak amacı ile BLUEBERRY nin güvertesinden tekrar suya dalış hareketlerine girişildi. Dalış stillerinde, Çivileme stilinin tercih edildiği gözlemlendi. 01.16 pm: Rüzgâr mutedil, sohbet koyu, kutu Efes Bira lar ise tam içilecek kıvamda sovutulmuş durumdaydı. Fındık, fıstık, vb. çeşitlerden ibaret kuruyemiş in ise, deniz üzerinde bu kadar kuru kalabilmesi hayretle karşılanıp, bira eşliğinde kıtır kıtır tüketilmesini sağlamıştı. Laf lafı, konu konuyu açtıkça, Fethiye Regatta II nin nerede ise yarısına gelindiği fark edilmekte, zamanın daha iyi değerlendirilmesi için, bir taraftan dikkatler, rüzgâr yönü ve hızı üzerine yoğunlaştırılırken, diğer yandan, Fethiye Regatta III un muhtemel tarih ve kapsamı üzerine görüşmeler bile başlamıştı. Mürettebatın gitgide acıktığının farkında olan bir Kaptan ve Chef olarak, yeniden mutfağa girip, öğle yemeği için sunulabilecek erzakı kontrol ettim. Türlü çeşitli alternatif öğle yemeği seçenekleri içinde, Sovuk sandviç sunumunun uygun olacağı kanısına vardım. Kurmay Komuta Kademesi kısa süreli bir toplantı sonucunda, artık hafiften Fethiye yönüne doğru yönelmenin yararlı olacağı kararı verildi. Bu kararın mürettebat tarafından da benimsenmesine çalışıldı. Karara, birtakım personel itiraz edecek gibi olup, gemide isyan çıkarma niyetinde gibi gözükmüş ise de, durum erken fark edilip, girişim kısa süre içinde selametle bastırıldı.
Öğle yemeğini takiben çöken rehavetin verdiği durgunluğa, havanın durgunluğu da eklenince, BLUEBERRY nin hızı da epeyi düşmüştü. Deneyimli Kaptanlarımızdan Al Kaptan ın, Deniz Kaptan la birlikte St. Vincent ve İngiliz Bakire Adaları na yapmış oldukları deniz aşırı Yelken Seyirleri ne ait hatıralar dikkatle dinlendi..
Eski Baş Bulaşıkçı ve Baş Düvümcü, şimdinin önemli Kaptan adaylarından Ovuz ve Eski Deniz Zabiti Talad i dikkatle izlemekte ve gereken önemli bölümlerde notlarını almaya devam ediyorlardı.
Son Dakika Yolcusu Cemoş ise hiç oralı olmuyor, not mot da almıyordu. Bu defa Simi Adası, Sancak yönüne alınarak, BLUEBERRY nin başı S yönüne doğru verildi. Hüzünlü bir Dönüş Yolculuğu da böylelikle başlamış oldu. Bir müddet S yönünde seyredip, rota W yönüne çevrildiğinde, Akdeniz den gelen serin ve hoş bir hava akımının, en azından Cenova yı doldurup, hızımızı arttırmaya, mazot tüketimimizi de azaltamaya yardımcı olabileceğini düşünen Komodor FEW, taze Trainee Gemiciler den, eski Baş Bulaşıkçı & Baş Düvümcü Ovuz ile eski Deniz Zabiti Talad i yi derhal Cenova nın çekilmesi ile görevlendirdi.
Ovuz ve Talad i çevik ve artık ustalaşmaya başlayan, çok güzel hareketler ile komutu yerine getirdi. Bu arada ana yelkenin basılmasının uygun olacağı düşünüldü. Ovuz ve Taladi nin bu işleri başaramayacağını anlayan komuta ekibi, yardımcı kuvvet olarak Cemoş ve beni de, ilaveten göreve davet etti.
Cemoş Benim uykum var dedi ve baş kamarada Öğle Uykusu na çekildi.
Ben ise kolumdaki adale ağrılarına rağmen, verilmiş olan görevi, tam manası ile yerine getirmek için, olağanüstü bir çalışma gösterip, Ovuz ve Talad i nin yardımları ile Ana Yelken i bastım ve yelken yerindeyken, acemi arkadaşlara, Komodor FEW ve Fethiye li Gara Mustufaa Gaptan ın yüksek müsaadeleri ile yelkeni Camadan etmek üzerine nefis bir konuşma yaptım.
3.57 pm: Karargâhın Geceleme Limanı olarak Serçe Limanı nı belirleyip, rota üzerinde vermiş olduğu talimatlar çerçevesinde harekete eden Regatta II tayfasının BLUBERRY ye gittikçe alıştığı gözleniyordu. Gerekli olmadığı halde, acemi gemicilerin ısrarı üzerine, ana yelken ve flok hop indiriliyor, hop çekilip duruyordu. Bu durum karşısında, Komodor FEW ve Fethiye li Gara Mustufaa Gaptan, yetiştirmekte oldukları personelin cevvalliğinden ötürü, Osmanlı Dönemi Kadırga Komutanları edası ile kıç güvertede oturmuş, bir taraftan kutu biralarını yudumluyor, bir taraftan da, Oğlum şuradan biraz çerez getir bakem şeklinde talimatlar verip duruyorlardı.
Last Minute Passenger Cemoş ise yapılan tüm baskı, yüklenme, iteleme, teşvik, tehdit vb. Uyarılara rağmen, kılını kıpırdatmıyor, günün 28.ci sigarasını içmek üzere, hâkim rüzgâr yönünü tespit edip, dumanın açık denize savrulacağı köşeyi kapma çabasını sürdürüyordu. Ayrıca tayfanın çoğu zaman faal olarak işleri başında olmasından yararlanıyor, ayaklarını uzatıp, yan gelip yatıyordu. Yelkenci falan olmayı istemediği, yüzünden ve mimiklerinden anlaşılıyor, ancak ummanın ortasında olmasından çekinmiş olabileceği için bu düşüncesini deklare edemediği ayan beyan ortadaydı.
4.19 pm: Sonbahar mevsiminin limonatamsı havası, güneşin portakal rengine dönüşmesinin öncesinde, Kış Mevsimini uzakta olmadığını hatırlatıyor, Regatta II nin kıymetinin bilinmesini bir kez daha akıllara getiriyordu. Karanlığa kalmadan Serçe Limanı na girilmeliydi. M.O 1000 ve M.S 1000 yılları arasındaki dönemde, Akdeniz in Doğusundan Batısına, Batısından Doğusuna, vızır vızır sefer yapan ve geceye kalmadan bir limana kapağı atmaya çalışan bir takım teknelerin Serce Limanı da battıkları bilinen bir Arkeolojik olgu idi. Batan bu gemilerin bir bölümünde ağzına kadar doldurulmuş şarap amforaları, diğer birinde ise çok çeşitli züccaciye malı bulunmuştu. Karanlığa, ya da alaca karanlığa kalmış bu antik gemilerin kaptanlarından şanssız olup, Serçe Limanı girişini isabet ettiremeyenler, bu olağanüstü korunaklı limanın hemen girişinde sulara gömülmüştü. Bu deniz facialarına neden olan faktörlerin başında, kaptanların yeteri düzeyde eğitim almamış olmaları, ellerinde Piri Reis Haritası in bulunmaması ve son olarak da tabi GPS, sonar cihazı gibi teknolcilerden yoksun olmalarıdır. Ancak, limanın
giriş kısmında değil de, ya limanın orta yerinde, ya da Doğu tarafındaki iyice kuytu olan bölümlerde batan teknelerin esrarı hala anlaşılmamıştır. Bazı çevreler, bu deniz kazalarını, teknelerdeki kaptan ve tayfanın geminin yükü olan şarap amforaları ile ilişkilendirmektedir. Günahları boynuna. İlk kez 1973 yılında, süngere nargile ile dalan süngerci bir arkadaşın dalışında keşfettiği Serçe Limanı batığı Züccaciye Teknesi nin belki de Akseki ye mal götüren Ziya nın atalarından olduğu dahi rivayet edilmiştir. Ancak, ABD li arkeolog George BAAS bunun böyle olmadığını, daha sonra ispat etmiş, sağlam cam eşyayı, Du bi bakalım, bi inceleyelim, anlayalım şeklindeki bir düşünce ile Amerika ya götürmüş, geri kalan kırıkları da Bodrum Sualtı Müzesi ne bağışlamıştır. Serçe Limanı hakkında, burada verilen bilgi ile kifayet etmeyenler, Bkz. www.maviyolcular.com/mavi yolculuk serce limani/