Üçüncüyle altıncıya kadar dört fotoğraf aynı görüntüyü küçük farklarla yineliyor. Ayaklarında sudan çıktıkça giydiği terlikler. Üstünde yalnız mayo

Benzer belgeler
Dünya Onlarla Daha Renkli

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

DOĞANIN YEŞİLİNDEN ŞEHRİN MAVİSİNE DOKUNUN!

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

ÖYKÜ SILA KULAK. Sancektepe Taşdelen Uğur Okulları. Ortaokullar Arası Öykü Yarışması Mansiyon Ödülü

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Kemal Özer. Öykü ÇOCUKLUK ANAYURDUM. Çeviren: Aslı Özer. 2. basım. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

Özel gereksinimli çocuklar

KIPTAS LA ISTANBUL SIZE KALBINI ACIYOR

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

İÇİNDEKİLER. Yeni Komşular 9 Kara İnsanı 22 Polis Ziyareti 38 Denizin Sesi 49 Önemli Ziyaret 65 Kütükhane 79 Korsan Ziyafeti 90 Hırsızlar 101

Ama sözünü etmek istediğim, onlardan değil. Görünüşü dürbünü andırsa da, rengi sıcak ve canlı. Elinize aldığınızda, tam avucunuza oturur.

Orhan benim için şarkı yazardı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

--- ZEKÂ SORULARI ---


BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

1) Aşağıdaki görselleri inceleyerek, hangilerinin fiziksel, hangilerinin kişisel özellik olduğunu altlarına yazınız. ... d) ... e) ...

AYLA ÇINAROĞLU. Mavi Boya

Ali VAROL'un Blog Sitesi

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken


Yeşaya Geleceği Görüyor

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar

İstek Özel Kemal Atatürk Anaokulu Eğitim Öğretim Yılı. Mart Ayı Bülteni ÜNİTE BAŞLIĞI: Uğurböcekleri (GEMS) Dünyanın İşleyişi (PYP) 4A 4B

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Hava nedir? Hava durumu nedir?

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

Türkiye nin tatil alışverişi haritası açıklandı

OLİMPA PARK PLUS TA plus 0212

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

3. Sınıf Matematik Karışık Problemler. Karışık Problemler

ISBN :

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

İçindekiler. Başlıca Terimlerin Açıklaması Birinci Bölüm: Uyanış İkinci Bölüm: Bilgelik Pasajları...25

Ağaçların Sosyal Ağı:

Bir Sergi 'T199A I U I

Denize En Çok Mavi Yakışır

Yaşamın, düşlerin ötesine geçtiği yer

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

Cocuklari icin cirpinan ogretmenleri gordukce hem cok seviniyoruz, hem de onlara yonelik daha fazla birseyler yapabilme derdine dusuyoruz...

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

İlköğretim 6.Sınıf Viyola Eğitiminde Birinci Yıl

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

HERKES İÇİN HUZUREVİ. Peder Lykke Merkezi - çokkültürlü bir huzurevi. Velkommen. Dobrodošli. Welcome. Soo dhawaw. Hoşgeldiniz

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

Tuana A. : İlkbaharda yapraklar açıyor. Naz Ç. : Kışın hayvanlar yiyecek bulamaz. İpek Y. : İnsanlar hava soğuyunca kalın giyinirler. Hüseyin Boran Ç.

Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma. Hayat Bilgisi Matematik. Türkçe. Matematik. Türkçe İngilizce. Türkçe Görsel Sanat. Oyun ve Fiziki.

2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde daha kelimesi yerine henüz kelimesi getirilebilir?

Okul fobisi nasıl gelişir?

İstek Özel Kemal Atatürk Anaokulu Eğitim Öğretim Yılı. Şubat Ayı Bülteni ÜNİTE BAŞLIĞI: K3 Dünyanın İşleyişi (PYP) 5A-5B-5C-5D

Çeviri Yonca Kocadağ

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

BİRLİKTE YAŞAMAK VE KARDEŞLİK

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

YÜZME MÜSABAKA KURALLARI

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

İş Kadını, Ev Kadını, Anne

yeniden açıncaya kadar bir kenara koyarlar, kendilerince unuturlar. Yalnızca gazetelerine verirler kendilerini.

İstek Özel Kemal Atatürk Anaokulu Eğitim Öğretim Yılı. Mart Ayı Bülteni ÜNİTE BAŞLIĞI: K3 Ayılarla Matematik (GEMS) K3 Çevre (PYP)

1) O, bu işin. Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanırsa zor bir işi başarmak anlamına gelir?

Pavlus un Şaşırtan Seyahatleri

Nehir Korsanlarıyla. Eser Elementlerin. Yolda. İzinde

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

DOKUNMAK GEREK. Kötü olmak, iyiymiş gibi davranan bir sahtekar olmaktan daha kötü değil. Yüzleş

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

1. Emir vermek yönlendirmek 2. Uyarmak gözdağı vermek 3. Ahlak dersi vermek 4. Öğüt vermek 5. Öğretme, nutuk çekme, mantıklı düşünceler önerme

Satış Ofisi Merkez

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

Elvan & Emrah PEKŞEN

TEMEL MATEMATİK TESTİ

Transkript:

En İyi Arkadaşım Fotoğraflarıyla karşımda duruyor şimdi. Yıllar önce tanıdığım bir çocuk. On fotoğrafta, on değişik görünümüyle... Birinde çimenlere oturmuş. Ak papatyalarla dolu çevresi. Elinde kopardığı papatyalardan küçük bir demet. Anlaşılan daha da koparacak, elindeki demeti büyütecek. Sonra da götürüp birine verecek. Sevdiği birine, bir arkadaşına. Büyük bir olasılıkla, en iyi arkadaşına. İkinci fotoğrafta bir yüzme simidine oturmuş. Elleri iki yana sarkık. Havuzun mavi sularının ortasında. Belli ki bol güneşli bir gün. Güneş gözlüğü takmış çünkü. Kollarıyla ayaklarını çırpacak birazdan. Suları köpürterek havuzu dolaşacak boydan boya. 7

Üçüncüyle altıncıya kadar dört fotoğraf aynı görüntüyü küçük farklarla yineliyor. Ayaklarında sudan çıktıkça giydiği terlikler. Üstünde yalnız mayo var. Yüzmeye hazır. Havuza giden yolun kıyısında, bahçeyi sınırlayan taflanların önünde duruyor. Ayakta. Dört fotoğraftan üçünü yan yana koyunca, aynı görünüşün küçük farklılıkları çıkıyor ortaya. Kolları iki yanından sarkmış, mayosuna doğru. Farklılık ağzının duruşunda ve bakışlarında. Gözleri, fotoğrafta görünmeyen birine bakıyor. Baktığı kişi kimse, onu görmekten çok hoşnut. Gözleri belli ediyor bunu. Dudakları da neredeyse bir gülümseyişi başlatacak. Dördüncünün daha yakından gösterdiği yüz, hoşnutluğunun nedenini birazdan sanki açıklayacak. Yedinci fotoğraf, dilimli tahtadan bir bahçe duvarının önünde, yarısına kadar yaladığı sapsarı bir dondurmayla gösteriyor onu. Üstünde apak bir gömlek var, gözlerinden dondurmanın ne denli keyif verdiği anlaşılıyor. Dondurmayı değil ama bu keyfi paylaşmaya hazır. Sekizinci fotoğrafta, bahçenin ak çiçekli bir köşesinde çömelik. Gülüşüyle yanakları çukurlaşmış, bütün sevimliliğiyle bakıyor. Dokuzuncu fotoğrafta ise yıkanmak için oturduğu bir küvetin içinde. Islanınca iyice kararmış saçları ve çıplak omuzlarında biriken su damlalarıyla. Yüzüne gölge düşse de bakışları yine alabildiğine sevecen. 8

Sonuncu fotoğrafta, tek başına değil artık. Kendisine çok benzeyen, daha büyük bir çocuk var yanında. Baş başa vermişler, ama aralarında boncuk gözlü bir kedi. Sevinçle kucaklamışlar kediyi. İkisinin yüzü de bu ortak sevinci yansıtmak istercesine güleç. Bu fotoğrafları zaman zaman diziyorum böyle karşıma. Yıllar önce tanıdığım çocuğu o fotoğraflarda gördükçe belleğim onunla ilgili bir öyküye götürüyor beni. Hiç unutamadığım bir yaşantının izleri canlanıyor onun 9

yüzünde. O yaşantıyı sizinle paylaşmak istedim yıllarca. Şimdi hem onu tanıtacağım, hem de o yaşantıdan söz açacağım. Adının Rasmus olduğunu söylemeliyim önce. Ailesiyle Danimarka nın başkenti Kopenhag da yaşıyordu. Kopenhag ın oldukça kırsal bir semtinde. O semtte, aynı avluyu çepeçevre kuşatan evlerden birinde Rasmus un ailesiyle komşu olarak yaşayan bir tanıdığım vardı: Hüseyin Duygu. Yolum Danimarka ya düştükçe beni evinde birkaç gün konuk etmek isterdi hep. Ben de bu isteği sevinçle karşılar, yaşadığım kimi günleri onun ailesiyle birlikte geçirmekten büyük bir keyif alırdım. İşte onun evinde konuk olduğum bir gün Rasmus u tanıdım. Kapının zili çalınmıştı, en yakında ben bulunduğum için gidip açtım. Karşımda sarı saçlı, küçük bir çocuk duruyor, kendi dilinde bir şeyler söylüyordu. Hüseyin in oğluyla arkadaşlık eden bir komşu çocuğu olabileceğini düşündüm. Herhalde oynamak için onu bahçeye çağırıyordu. Ama Hüseyin kapıya geldiğinde öyle olmadığını anladım. Ve çok şaşırdım. Çünkü Hüseyin i görünce çocuğun gözleri güldü. Hemen onun boynuna atıldı. Birbirleriyle kucaklaşıp şakalaşmaya başladılar. Şaşırdım, çünkü Danimarkalı insanların birbirlerini kucaklamaktan hoşlanmadığını biliyordum. Hele ülkelerinde yaşayan yabancılarla aynı duyguları paylaştıkları, onların yaşama biçimine yakınlık duydukları 10

söylenemezdi. Üstelik her geçen gün hoşgörülü olmaya değil de bir arada yaşamayı zorlaştırmaya yönelenler çoğalıyordu. Buna bir de, küçük bir çocuğun kendi yaşıtlarına arkadaşça davranmak yerine, kendinden çok büyük bir yetişkine yakınlık göstermesi eklendiğinde şaşkınlığım iyice arttı. Hüseyin Duygu bana dönüp Rasmus beni dışarıya çağırıyor, bir şey göstermek istiyormuş dedi. Sonradan Rasmus la ilgili öğrendiklerim yalnız bununla kalmadı, insanların birbiriyle arkadaş olmasının yeni ve benzersiz bir örneğiyle karşılaşmamı sağladı. 11

Hele bir çocukla bir yetişkinin, bir Danimarkalıyla bir yabancının arasında yaşanması bana daha da anlamlı göründü. Hüseyin e en iyi arkadaşım diye seslenen Rasmus la ilgili öğrendiklerim, bu arkadaşlığın herhangi bir yakınlıktan farklı olduğunu gösteriyordu. Üstelik Rasmus un duyguları, yalnız kendisiyle sınırlı kalmamış, ağabeyinin dışında bütün ailesini de etkilemişti. Bir tek, Rasmus un kendinden birkaç yaş büyük ağabeyi, Hüseyin le ne zaman karşılaşsa elindeki tahta kılıçlarla düelloya çağırıyordu onu. Buna karşılık, Rasmus un annesiyle babası, hem Hüseyin le hem ailesiyle daha yakın komşuluk ilişkisi içine girmişlerdi. Rasmus la ilgili kendilerinin çözemediği bir sorun olduğunda Hüseyin e başvuruyorlardı. Duyduklarımın içinde beni en çok etkileyen, ailenin, salt oğulları istedi diye tatillerini Türkiye de geçirmeye karar vermesi oldu. Uçaktan inip Türkiye topraklarına ayak bastıklarında Küçük Rasmus un büyük bir sevinçle, En iyi arkadaşımın ülkesi! diye bağırması ise tanıklık ettiğim bu arkadaşlığı gözümde daha da büyüttü. Umarım bu öyküyü okuyanlar, insanların arkadaşlık için aynı ülkeden, aynı yaşta olmaları gerekmediğini anlar. Arkadaşlığın ortak yaşı, dili, ülkesi değil, ortak duyguları olduğunu; bu duygularla yaşlar, diller, ülkeler arasında sınırların kalkabileceğini onlara gösterir. 12

Rasmus la Hüseyin in arkadaşlığını yalnız yazmakla yetinecek değilim. Çocukluğuma doğru yeni bir yolculuğa daha çıkıp kendi arkadaşlarımı da anımsamak, onlarla ilgili anılarımı da anlatmak istiyorum bu kitapta. Yalnız buna başlamadan önce, yıllardır görmekte olduğum bir düşü paylaşacağım sizinle. Yabancı insanlarla birlikte yaşayanların, onlardan gittikçe uzaklaştığı bir ülkede, bunun tam tersini yapmış bir çocuk varsa, onun anıtını dikmek gerekir diye düşünüyorum. Kim bilir belki bu düşüm bir gün gerçekleşir, tıpkı bu kitabı okuyanlar gibi, o ülkeye gidenler de bu çocuğun attığı anlamlı adımı o anıtta görebilirler. Kemal Özer 25 Haziran 2007 Semizkumlar, Silivri 13