ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar! Yüce dinimiz İslam, beşeri münasebetlerde daima hoşgörülü ve affedici olmamızı tavsiye etmektedir. İslam, kelime olarak da barış, uzlaşma, hoşgörü gibi 1 / 10
anlamları ihtiva eder. Yaşadığımız dini hayatımızda en güzel örnek şahsiyet, âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz (s.a.v) dir. Onun örnek hayatı incelendiğinde en dikkat çeken özelliklerinden birisi, hoşgörülü ve affedici olmasıdır. Zira O, rahmet ve şefkat peygamberidir. Nitekim Yüce Rabbimiz; (Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderd ik. (1) buyurmuştur. Değerli Mü minler! Dinimiz affetmeyi, iyiliği, merhameti, hoşgörüyü, kardeşliği ve her türlü güzel ahlakı emreder. Dinimiz biz Müslümanlara daima zoru değil, kolayı; nefreti değil, hoşgörüyü tavsiye etmiştir(2). İslam ı tebliğ ederken insanlara daima yumuşak davranarak hoşgörü ile yaklaşan sevgili peygamberimiz hakkında Cenab-ı Hak; Allah ın rahmeti 2 / 10
sayesinde sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. (3) buyurmuştur. Peygamber efendimizin hoşgörü ve affediciliği sadece Müslümanlara değil, bütün insanlara yönelikti. Uhud muharebesi sırasında Allah Resulünün çok sevdiği amcası Hz. Hamza (r.a) şehid edilerek, vücudu paramparça edilmişti. Hatta bu arada efendimizin mübarek başı yaralanmış, miğferinin halkaları yüzüne batmış, dişi kırılmıştı. Düşman, kin ve öfke ile hücum ederek onu öldürmek istedikleri anda bile o yüce insan ellerini açarak Allah ım! Kavmimi bağışla, çünkü onlar (beni) bilmiyorlar (4) diyerek yalvarmıştı. 3 / 10
Muhterem Kardeşlerim! Hayatı boyunca insanlara affediciliği ve hoşgörüsüyle yaklaşmış olan sevgili peygamberimizin bütün davranışlarından bugünün insanının alacağı dersler ve ibretler vardır. Dünya Onun hayat veren soluklarına muhtaçtır. Nice pas tutmuş kalpler onun aydınlık mesajlarıyla parlayacaktır. O,şahsına ait olan yerlerde alabildiğine hoşgörülü olup affı esas almış, ancak, toplumu ilgilendiren yerlerde ise toplum hukukunu korumuştur Peygamber efendimizin gayr-i müslimlere resmen tanıdığı hoşgörü ve toleransı Medine antlaşması ile tarihe geçmiştir.(5) 4 / 10
Böylece ehl-i kitap, İslam coğrafyasında güven içerisinde rahat bir şekilde yaşamışlardır. Aziz Kardeşlerim! Sevgili Peygamberimizin af ve hoşgörüsüne bir başka örnek de Mekke nin fethidir. Dün kendisine her türlü işkence ve eziyeti reva gören, öldürmeye teşebbüs eden, savaş açan Mekkelilerle o gün yüz yüze idi. Ceza verebilirdi, kısas yapabilirdi. Ama o, af ve hoşgörü yolunu seçti ve Bugün siz hesaba çekilecek 5 / 10
değilsiniz. Gidiniz, hepiniz serbest siniz. ( 6) buyurarak, böylece bütün insanlığa sevgi, rahmet, şefkat ve hoşgörü dersi vermiştir. Evet, hoşgörü ve affetmenin olmadığı bir yerde kardeşlik, sevgi ve barıştan söz edilemez. Her insan hata işler, hataya müptela insan için hoşgörü ve affetme her şeyden önemlidir. Bunun içindir ki Atalarımız: Küçükten kusur, büyükten af beklenir demişlerdir. Affetmesini bilmeyenler elbette affedilmeye layık olamazlar. 6 / 10
Bize düşen görev; affedici olmak, kimsenin şahsiyetini rencide etmemek, öfkeyi yenmek, aile hayatımızda çocuklarımıza sevgi ve şefkatle davranmak, kısaca nebevi tavsiyeleri ve manevi değerleri yaşamaktır. Hutbemi sevgili peygamberimizin şu duası ile bitiriyorum: Allah ım Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet (7) Hazırlayan : Mehmet KUTLAY 7 / 10
Ünvanı Vaizi : Yıldırım İlçe (1) Enbiya,107 (2) Tecrid-i Sarih,1/77,145 8 / 10
(3) Âl-imran,159 (4) Müslim 3352 (5) İ.Hişam,2/119 (6) Hatem ul-enbiya Hz. Muhammed ve hayatı DİB yay. Ank: 1972 s:317 9 / 10
(7) Tirmizi,daavat,89, ( 3508) 10 / 10