23 NİSAN Vatan ufuklarında esiyordu korkunç yel, Her kalp keder içinde, bütün gönüller kıştı. Biz yeryüzünde yokken, bundan yıllarca evvel, Bu cennet Türk yurdunu, kara bir sis sarmıştı. Bir mucize ansızın bir gün dağıttı sisi, Ufuklara nur saçan eşsiz meş ale yandı. Yurdu kurtarmak için Büyük Millet Meclisi, Tam 75 yıl evvel Ankara'da toplandı. Zafer peşinde koştuk, geri bıraktık dünü. Hakkı gerçek bilerek her zaman ona taptık. Yurdumuzu kurtaran bu en mukaddes günü, Kendi günümüz saydık çocuk bayramı yaptık. Bu ne biçim bir sevinç, bu ne doyulmaz bir haz, İçimizde yüzyılı gün yapacak bir hız var. Bugün neşe içinde coşsak, taşsak yine az, Çünkü bir gün içinde iki bayramımız var. Hep elele vererek bu sevinci yayalım, Kalmamalı en ufak bir tasamız, gamımız, Bugün sevinç içinde koşalım, oynayalım, Bu bizim günümüzdür, bu bizim bayramımız. Ferit Ragıp TUNCOR
23 NİSAN Vatan tehlikedeydi; Atatürk karar verdi: «Vatan kurtaracak yine millettir» dedi. Ankara'da bir Meclis toplayıp kurmak için, Günlerce, haftalarca, çalıştı, için için. İşte bugün kuruldu Büyük Millet Meclisi, Ankara'dan yükseldi Türk'ün gürleyen sesi. Çocuklar! bayram yapın, sevinin ve haykırın, Engel denen her şeyi gücünüzle siz kırın! Çocuklar bilin ki siz koca bir cihansınız. Vatanın her yerinden fışkıran volkansınız. Doğan güneş sizindir yıldızla ay sizindir, Artık vatan sizindir, artık saray sizindir. Ey gül yüzlü çocuklar, gülün, koşun, ileri, Hayatta durak yoktur; ya ileri ya geri. Coşkun bir rüzgar gibi ufukları aşınız! Göğsünüz kanasa da akmasın göz yaşınız! Temiz olsun kalbiniz, çelik olsun kolunuz!... Şen olsun bayramınız, aydın olsun yolunuz!... Neşenizle bu yurdu aydınlatın her zaman, Sizindir bu ünlü gün, ünlü 23 Nisan.
TÜRK ÇOCUĞU DİYOR Kİ Seneler kutlu bana, Aylar umutlu bana. Her an haykırıyorum : Türk'üm ne mutlu bana. Cesaretim candadır. Şöhretim dört yandadır, Benim bütün cevherim, Nabzımdaki kandadır. Tarihten eski yaşım, Harpte eğilmez başım, Toplar can yoldaşımdır, Silahlar arkadaşım. İzmir benim, Van benim Şeref benim, şan benim, Kars, Erzurum, Erzincan, Konya Ardahan benim. Yurda nasıl doyarım? Uğruna can koyarım, Ona, bir yan bakanın, Gözlerini oyarım. Türk, dünyada bir tektir, Milletlere örnektir, Türklüğün meşalesi Asla sönmeyecektir. Halil SOYUER
EGEMENLİK BAYRAMI Egemen bir milletin, Coştuğu bir gündür bu. Yurduma hürriyetin, Koştuğu bir gündür bu... Başımızda Atatürk, Ülkümüz yüce Türklük, Milletimin en büyük, Sevdiği bir gündür bu... Bugünleri gösteren, 23 Nisan'ı veren, Büyük Atam diyor ki: «Türk, çalış öğün, güven...» Ali PÜSKÜLLÜOĞLU
. 23 NİSAN 23 Nisan... Yurdu koruyan, Yarını kuran, Sen ol çocuğum. Eskiyi unut, Yeni yolu tut, Türklüğe umut, Sen ol çocuğum. Bizi kurtaran, Öndere inan, Sözünü tutan, Sen ol çocuğum. Küçüksün bugün, Yarın büyürsün Her işte üstün Sen ol çocuğum. Çalışıp öğren, Her şeyi bilen Yurduna güven Sen ol çocuğum Hasan Ali YÜCEL
23 NİSAN Biz dünyaya gelmeden Her yeri düşman almış. Atatürk düşmanları, Yurdumuzdan çıkarmış 23 Nisan günü Meclis kuruldu diye, Büyük bayram verilmiş Çocuklara hediye. Gülelim eğlenelim Kutlayalım bayramı Verelim hep el ele Yükseltelim vatanı. Melahat UĞURKAN
Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir. Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur.
23 NİSAN 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi Ankara'da toplanarak ulusun egemenliğini ilan etmişti. O heyecanlı günü yaşamış olan bir büyüğümüz şunları anlatıyor: O gün, şimdiki Ulus Meydanında bir tabur piyade sıralanmıştı. Askerlerin arkasında da Ankaralılar toplanmıştı. Saat on dörtte, birkaç yüz kişilik bir kafile, başlarında Mustafa Kemal olduğu halde Taşhan'a iniyordu. Bu bir avuç insan, yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için birleşmişlerdi. Hepsinin ümidi de Mustafa Kemal'de idi. Büyük Millet Meclisi olarak kullanılacak taş binanın pencerelerine ufak bayraklar asılmıştı. Binada başka bir olağanüstü durum göze çarpmıyordu. Sağdaki küçük kapıdan, önce Mustafa Kemal, mebuslar içeriye girdiler. Bir koridoru geçtikten sonra sağdaki salona girdiler. Salonda tahta bir kürsü tam kapının karşısına konmuştu. Oturmak için de okul sıraları dizilmişti. Salonu ısıtmak için bir soba kurulmuştu. Sobada eğri büğrü bir kaç boru yükseliyordu. Tavanda da bir gaz lambası sallanıyordu. Herkes yerine oturunca, Sinop mebusu olan yaşlı bir zat başkanlık kürsüsüne geldi. Meclisi açtı. Onun bu sırada yaptığı konuşma heyecanla dinlendi. Meclisin ertesi günkü toplantısında, Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesinden beri geçen olayları açıkladı. Bundan sonra Büyük Millet Meclisi'nin hak ve yetkilerini belirten bir teklifi Meclise sundu. Bunun kabul edilmesiyle Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kazandı. O günkü toplantıda Mustafa Kemal Birinci Başkan seçildi. Böylece Büyük Millet Meclisi Başkanı oldu. DOĞANKARDEŞ Dergisi'nden
BİZİM BAYRAMIMIZ Bize gelen bizim bayram. Yükseldi bak ünümüz, Yirmi üç Nisan bizim En şerefli günümüz. Al bayrağı açalım, Gel gidelim törene Bin teşekkür bizlere, Bu günleri verene. Bizim için harcanan Boşa gitmez bu emek Çünkü her Türk çocuğu Yirmi üç Nisan demek İ. Hakkı SUNAT