Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Din en yüksek edeptir Şeyh Esref Efendi Berlin 2012 Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym Destur ya Seyyidi ya Mevlana ya Ricalallah! Alemlere rahmet olarak bu dunyayı şereflendiren Fahri Kainat Alemlerin Efendisi ve en şereflisi Efendimiz ASV`ın zalimlerin elinden Mekkeden emnü eman diyarı olan Medineye hicret edişinin üzerinden bugün tam 1432 sene geçmiştir. Karanlıktan ve zulümden kurtuluşun tarihidir bu ve yeni senedir inananlar için tebrik ederiz. Evet 1432 hicri senesi akşam namazını müteakip kapanıp yeni islami sene olan 1433 senesi şerefle girmiştir tebrik ederiz ve bu yeni seneden hayır ve selamet talep ederiz. Hayır ve selamet talep ederiz zira her yeni sene kendisiylen beraber ihayırdan şerden bir şeyler getirir yanında. İnsanlar neye talipse onu o kimsenin üzerine yağdırır. Hayırsa hayır şerse şer yağdirır. Allah bizi hayra talip olanlardan sağlam imana talip olanlardan yazsın eylesin. İman insanı bu dünyada da korur ahiretde de korur ve gözetir. Imansızlik insanın başına dünyada da çeşit türlü bela getirir ahirettede etkisini sürdürür. Onun içün sağlam yola bak. Herkes bir yol tutmuş gidiyor. Herkesin bir yolu vardır. Herkesin yolu vardır da herkesin yolu doğru değildir. Nitekim 1000 içinde sadece doğru olan o 1 vardır. Biri çektinmi gerisi hepsi sıfırdır. İyi dinle doğru anla! 1
Herkesin yolu doğru olmaz yanlış yola giren doğru yolu bulupta tutturmuş gidenden fazladır katmer katmer fazladır. Doğru yol bin tane yanlışın içinde gizlenmiştir o bir doğru nerede gizlenmiştir sen ona bakacaksın. Doğru yol hangi yoldur? Allahın çağırdığı yoldur. İman yoludur. İman yolu nasıl bulunur? Muhabbetlen mit Zuneigung bulunur, edeb ilen bulunur sohbet ilen bulunur. Allah bizi doğru yolu iman yolunu bulanlardan eylesin. Tarikatunna sohba ve hayrun fiy cemia buyurmuş tam 12000 kere Pirimiz Şah ı Nakşibendi hazretleri. Yolumuz sohbet yoludur demiş. Neye böyle demiş? Çünkü Sohbet olmasa muhabbet olamaz. Unsere Weg ist der Weg der Unterhaltung. Ohne Unterhaltung gibt es keine Zuneigung Destur ya Seyyidi meded! Bu bir sohbettir ey insanlar gelin ve dinleyin. Manevi meclislerde yapılan Sohbet sokaktakine evdekine benzemez. Onun için yolumuz sohbet yolu hedefimiz ilahi muhabbet ve ilahi Aşktır.. Sohbeti olmayanın muhabbeti olamaz. Sohbet muhabbetin üzerine bastığı baştır zemindir. İlahi Aşka o baş zemin üzerinden yükselir muhabbet.. Sohbet - muhabbet - aşk! Bunlar biri olmadan diğeri olamayan bir sır üçgenidir. İlahi hakikata bu üçgen olmadan kimse ulaşamaz. Ey insanlar söyleyin: Allah icin olmadığı vakitda sokaktaki sohbet ne içindir? Iki arkadaş arasındaki sohbet ne içindir? Karı koca arasındaki sohbet ne içindir? Allah için olmayan her şey ne içindir? Peki o zaman Keyf kimin içindir? İnsandaki hayvani Nefsi içindir. Onun için iki tür sohbet vardır: _Allah için olan _Insanın nefsi için olan Birincisi insanı ebedi lezzet ve saadete götürür, ikincisi ise insanın yediği yemek- tatlı misali anlık 2
ve tadımlıktır ve kalıcılığı yoktur. Çünkü Taklid i Sohbettir o. Taklid sohbet dediğimizde seni muhabbet yolunun başına kadar götüren gerisini getiremeyen manasınadır. Bundan dolayı Pirimiz Sultanımız Şah-I Nakşibend hazretleri öyle buyurmuş: yolumuz sohbet yoludur deye ki İlahi Muhabbet ve Aşka ancak bu yol üzerinden varılır başka yolu yoktur. Okumaylan olmaz okumak seni sadece bilgilendirir sohbetse ilgilendirir ilgini ve muhabbetini arttırır. Lakin sohbetin sartı nedir? Edebtir. Sohbetinde üzerine bastığı zemin edebtir. Edeb olmadan sohbet olmaz. İmanlı kimseler edebi gözetmeleri icab eder. Edebi olmayan iman eksik imandır. Ve biz sohbet yolu üzerinden her türlü ilmi edebi ve imani eksiklerimizi ancak sohbet yolu ilen tamam ederiz. Çünkü sohbet hem temizler hem bilgilendirir hem terbiye eder. Onun için soruyoruz: Iman nedir? İman en yüksek edebtir. Edeb dediğinde o ikili üçlü dörtlü beşli ilişkilerde yani kişinin kendinden başka kimseyle olan cemaat yahut sosyal derler sosyal ilişkilerde alışverişinde tutması gerektiği yol izlemesi gerektiği usul yahut bulunması gerektiği hal yahut harekettir. Edep bütün bu ilişkilerde insanı insana yakınlaştıracak en güzel metoddur haldir duruştur ilimdir terbiyedir. Onun için sohbet bize en evvela edebi öğretir ve bizi tezkiye ve terbiye eder, disipline sokar. Kendisini disiplin altında tutan insan başkasınin hukukuna otomatik olarak uyar ve sayar. Disiplin karşıdakine saygı ve karşıdakinden kendisine saygı üretir. Öyle sır ve kuvvet var disiplinde yahut edepte. Onun için saygı ek saygı biç buyurdu Şeyhimiz Sultan ul Evliya. Edebin ne olduğunu bilen ve gözeten insani ilişkilerde hatta her türlü mahlukatlan olan teşrik i mesaisinde zarar görmez fayda görür. Dünya şimdiki halde olması ekonomik krizlerden değil Anstand-krise, edep krizlerinden ileri geliyor. İnsanlar tümüylen edebi unutmuşlardır onun için birbirilerini yemektelerdir. Herkes kendi istediği gibi yasamak kosturmak istemesi edep değildir çünkü istediğim gibi yaşarim istediğimi yer istedigimi söylerim demek karşıdaki insanın hududlarından içeri girmek demektir ki bu saygisızliktir ve edep değildir. Huzursuzluk dünyadaki temeli budur. Eski zamanın yolları deyor büyükşeyh hazretleri böyle şimdiki gibi değildi dar yollar hepside. Insan ve hayvan geçecek kadardı deyor. İşte öyle bir yoldan geçerken Altın Silsileden olan altıncı büyük Şeyhimiz Beyazid I Bestam hazret- 3
leri, tam o sırada karşıdan da bir köpekceğiz böyle geliyormuş yalpalaya yalpalaya. Simdi Bayazid Bestami Hazretlei Müridleriylen beraber karşıdan gelir görünce şaşırmış o köpekceğiz. Bir o yana bir bu yana denemiş bilememiş nasıl geçecek. O kopek böyle şaşırdığında Sultan ul Arifin Bayazid Bestami hazretleri Allah sırrını takdis etsin, hemen böyle kenara çekilmiş o hayvancağız süratlan önünden seğirtip kaçmış. Müridler merak etmişler sormuşlar: Ey Sultanımız Seyyidimiz. Nasıl oldu da bu köpekceğize siz yol verdiniz? Yürüyüp gitseydiniz ya o köpek nereye isterse gitsin. Köpeğe yolmu yok öbür taraftan dolaşsın şimdi bu köpeğe yol vermekte hikmet ne? Demis ki o Sultan ul Arifin olan Şeyhimiz: Ey evladlarım siz anlamadınız amma Allah bana o hayvancağızın lisanından işittirdi. o anda ki o hayvan bana şöyle seslendi hal dili ilen: Ya Bayazid Allah seni ben olarak beni de sen olarak yaratsaydı sen benden ne beklerdin yolmu vereyim yolmu yolmu veresin? Onun üzerine ben Rabbime beni insan olarak yarattığı için şükrettim ve o hayvana Yaratanından dolayı saygı gösterip yol verdim demiş. Hikmet dersi veriyor müridlerine ve cümle insanlığa koca Sultan ul Arifin Bayazid Bestami hazretleri yaratılan varlığa ne olursa olsun tazim dersi veriyor. Yaratılanı sev ve say yaratanından ötürü deye bize öğretiyor. Bu Bayazid Bestami hazretlerinden anlatılan kıssa insanları insan yapacak derstir bu hikaye. Bu gibi ince meseleleri kavrayamasa insan, insan olamaz. Edebtir bu! Dinimiz Iman yolu olan yüce dinimiz edeblen geldi. Rabbim beni en yüksek edeblen edeblendirdi buyurdu Cenabı Peygamber Muhammed ASV Efendimiz. Nitekim Mekkeden Medineye hicreti yine edebsizlerin şerrinden selamet bulmak içindi onun. Yine bu sebebten buyuruyor BüyükŞeyhimiz Hazretleri Sultan ul Evliya Sahibuzzaman Muhammed Nazım el Rabbani hazretleri: Ben bir gün gençliğimde yoldan geçerken yolda taş vardı da taşı böyle ittim. Deyor. Şeyhimiz Sultan ul Evliya Abdullah Dagıstani hazretleri hemen beni ikaz etti: Ya Nazım evladım o taşı ayağınlan itme. Elinlen al kmoy kenara.o taş kimin kudretiylen varlıkta durur bir mulahaza et dedi bana diyor büyük Şeyhimizo da bize ders veriyor. Ayağınlan itme elinlen al koy o taşı dediği edebtir. Edeb öğretmektir. Kime karşı? Yaradana ve yaradandan ötürü yaratılana karşı bize nasıl olmamız gerektiğine dair edeb öğretiyor Evliyalar Subhanallah! 4
Evet edebi en ufaktan gözeteceğiz ki en yukarıya karşı doğru edeb üzere durmayı da bilelim. Cemadata karşı edeb nebatat karşı edeb hayvanata karşı edeb sahibi nasıl olunur bilen kimse insanlara karşı edebi yüksek tutar. İnsanlara karşı edeb yüksek tutanın Rabbisine karşı edebi bizzat Rabbisi ona öğretir ve o kimse en yüksek edeb sahibi olur. Nitekim bundan dolayı öyle buyurdu sanlı Nebi ASV Efendimiz: Rabbim beni en yüksek edeb ilen edeblendirdi. Bitti!. Demek ki cemadata nebatat hayvanata yani cümle mahlukata saygı ve sevgi göstereni bizzat Rabbisi terbiye eder. Bu müjdedir uygulayabilene. İnsanı Kamil olan işte bütün bu her mertebedeki mahlukata luzum eden edebi gösterir insane I kamil dediğimizde hakiki insane mertebesine yetismiş kimsedir o hayvan sıfatlı insane değil. Edebi bilmeyen ve gözetmeyen ancak ya hayvandir ya hayvan sıfatlı insandır. Evet o müridler o hayvancağız Bayazid Bestami hazretlerinin yanından yol alıpta seğirtip geçerken sorduklarında bunun hikmeti nedir ya Seyyidi anlayamadık dediklerinde demiş ki: o hayvancağız lisanı hal ilen bana hitab etti deyor Bayazid hazretlei onlara. Çünkü Varis ul Muhammedi olan kimse kurdun kuşun lisanından bilir bilmese Veli olmaz. O hayvancağız hav hav yaparaktan hal lisanı ilen bana dedi ki: ya Bayazid! Sen bana karşı büyüklenme. Cenabı Hak alemi misalde beni bu suretlen bu heyetlen tasvir buyurdu. Bu mahluk sıfatında olmamı murad buyurdu ben de bu dunyada bu sıfat ve heyetde göründüm. Bana bunu geydirdi varlıkta. Sana da bu sureti geydirdi. Giydiren birdir. Sana onu geydiren bana bunu geydirdi onun için bana üstünlük davasına kalkma bana yol ver de geçeyim dedi ben de yol verdim deyor koca Sultan. Ey dinleyicilerimiz anlıyormusunuz meseleyi? Bu aynı vakitda kendi nefsimede hitabdır size bizi konuşturan aynı vakitda banada konuşmakta ki ben de öğreneyim edeb nedir var oluşumuzdaki sebeb nedir. Allah bizi davacılıktan uzak tutsun. Ben bir şeyim demeye bırakmasın. Ben bir şeyim deyen edebin dışına çıkar. Sair mahlukata edebsizlik yapar kendine yazık eder. Bir Şeyhin kapısına bir kimse gelmiş: Ya seyyidi demiş. Kapında köpek olayım demiş. Kapınızın köpeği olayım demiş. O Şeyh demiş ki. Ben de köpek cok var havlayan demiş. Sen bana esek ol bana eşek lazım. O zaman eşeğin olayım demis o kimse. Evet kapıda köpek değil eşek olmaya bakalım Şeyhin kapısında havlayan çok olur yük taşıyan az olur. Şeyhe yük taşıyıcı gerek havlayan nasılsa sürüsüylen. Şüphesiz yük taşıyanin edebi havlayanın edebiylen bir değildir. Allah anlayanlardan eylesin. 5