DİN FELSEFESİ. Ders Notları. Hazırlayan: Sümeyra ÇADIRCI

Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

ON EMİR الوصايا لعرش

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

tyayin.com fb.com/tkitap

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

تلقني أصول العقيدة العامة

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

ALLAH BİZE YAKIN VE HER DAİM BİZİMLE BERABERDİR 1

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi

REFERANS AYET: HİCR 87

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

5. KUREYŞ SÛRESİ ÖĞRENELİM

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

İBN SİNA NIN RUH İLE İLGİLİ KASİDESİ İbn Sînâ, el Kasidetü l Ayniyye isimli kasidede insanî nefsin bedenle birleşmesi ve ondan ayrılışını konu

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Okul Öncesi İçin DUÂLAR SÛRELER. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ey sevgilim! Sana karşı olan aşırı sevgim hayretim ziyadeleşsin! Ancak, gönlümü yakan aşkınla, ateşler saçan kalbime biraz merhamet eyler misin?

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

ÇALIŞMANIN ÖNEMİ ÇALIŞ

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

ARAPÇADA İSİMLER. Sonu ref ile biten sözcüğe ref edilmiş anlamında merfû adı verilir. Ref alametleri:

ALİMLERİN TAKLİDİ YEREN SÖZLERİ KİMLERE HİTAP ETMEKTEDİR?

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Îman, Küfür ve Tekfir 2

Yarışıyorlarkoşuyorlar

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

و ال ت ق ول وا ل م ن ي ق ت ل ف ي س بيل الل ه أ م و ات ب ل أ ح ي اء و ل ك ن ال ت ش ع ر ون

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

100. SOHBET. EV SOHBETLERİ 100. Sohbet Kuran da Peygamber Kıssaları - HZ. DÂVÛD (as)

ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER 1. Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun. 2

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

RAMAZAN ORUCU. Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınırsınız diye o oruç sizin üzerinize de farz kılındı.

Dini Allah'a Has Kılmak Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :00:00

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

Kurban İbadetinin Önemi Gönderen Kadir Hatipoglu - Ekim :44:05

el-usul'us-sitte, Altı Asıl

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

Transkript:

DİN FELSEFESİ Ders Notları Hazırlayan: Sümeyra ÇADIRCI 7 04.12.2012 Not: Bu not 27.11.2012 Salı Günü olan din felsefesi dersinin ses kaydı alınarak hazırlanmıştır

ONTOLOJİK DELİL س ن ر يه م آي ات ن ا ف ا ل ف اق و ف أ نف س ه م ح ى ت ي ت ب ى ي ل م أ نىه ا ل ق أ و ل ي ك ف ب ر ب ك أ نىه ع ل ى ك ل ش ي ء ش ه يد Biz onlara hem dış dünyada hem de kendi nefislerindeki ayetlerimizi göstereceğiz, ta ki onun gerçek olduğu kendilerince sabit olsun. (Fussilet 41/53) Bu ayet-i kerimede afakta (ufuklar: dış dünya) delillerimizi göstereceğiz denildikten sonra devamında nefislerimizde ayetlerimizi diye gelen bir bölüm vardır. Şimdiye kadar anlatılan deliller hep afakla ilgiliydi. Peki, Nefisten kasıt nedir? Nefsinden hareketle Tanrı nasıl bulunur? Nefis; beden, uzuvlar demek değildir. Bütün bedenim kopsa sadece boyun kısmım kalsa yine benliğimizi kaybetmeyiz. Filozofların nefis dedikleri şey bildiğimiz anlamda kötülüğü emreden nefis değildir. Aksine Düşünme melekesi anlamında kullanırlar. Yani Kuran da geçen Nefislerinizde size bunu göstereceğiz deki nefis tam da bu nefistir. İnsanın Kendisiyle Baş Başa Kalması= Uyku öncesi halimizi düşünecek olursak: İki ihtimaliniz vardır; Ya kendinizi fazla düşünürseniz uykunuz kaçacaktır ya da kendinizi unutup başka hayaller kurabilirseniz uyuyacaksınız. Peki, niye gece insan uyurken bu daha çok gerçekleşir. Çünkü kendimizle baş başa kalıyoruz. İnsanın uyku öncesi halinde kendisiyle baş başa kalmasının nedeni şudur: Bedende bulunan beş duyunun olduğu bir benlik vardır. Bütün bunların farkında olan bir merkez vardır. Beş duyu sürekli olarak o merkezi meşgul eder. Bu merkez sürekli meşgul olduğu için bir türlü kendi kendine dönüp kendisi hakkında düşünemez. Fakat uyku anında bu meşguliyetler askıya alındığından insanın karşı karşıya kaldığı şey kendi kendisidir. Bunun Kuran da anlatıldığı ilginç bir ayet-i kerime vardır: Yunus Suresi 22-23.ayet-i kerimelerde; 1 gemide yolculuk yaparken şiddetli bir rüzgâr gelmesiyle ölümle burun buruna gelinmesinden bahsediliyor. İnsan ölüme yaklaştığı bu anda bütün bedenini unutuyor. Ve tam da o anda hatırladığı şey Tanrı oluyor. Her şeyin bittiğini düşündüğü anda şuuru bütünüyle açılmış ve Tanrı aklına gelmiş oluyor. Aynısı deprem olduğunda da gerçekleşir. Bunların hepsi gerçekleşirken sanki zihnimizle bedenimiz, beş duyumuz arasındaki bütün rabıta kopuyor, o şuur kendi kendine kendisiyle baş başa kalıyor. Ve o an hatırladığımız tek şey Tanrı oluyor. Biz buna özetle literatürde ontolojik delil diyoruz. Yani varlıktan hareketle kişinin kendi nefsini düşünmesinden hareketle ulaştığı bir deli türü diyoruz. Ontolojik delili diğer delillerden ayıran şey; diğerlerinde dış dünyadan hareketle yapılan bir muhakeme varken bu delilde insanın kendi nefsinden hareketle yaptığı bir muhakeme olmasıdır. İBN SİNA/VAR OLMA BİLİNCİ HERŞEYDEN ÖNCE GELİR/UÇAN ADAM ÖRNEĞİ 1 Sizi karada ve denizde gezdiren O dur. Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgârla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah a halis kılarak: «Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız» diye Allah a yalvarırlar. Fakat Allah onları kurtarınca bir de bakarsın ki onlar, yine haksız yere taşkınlık ediyorlar. Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bununla) sadece fâni dünya hayatının menfaatini elde edersiniz; sonunda dönüşünüz yine bizedir. O zaman yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz. 2

İbn Sina diyor ki: Öyle bir hal tasavvur edin ki biz bu hali düşündüğümüzde Tanrıyı hatırlamış olalım. Sizden birisi organlarının tam olarak bir anda yaratıldığını hayal etmiş olsun. Fakat dış âlemi göremeyecek şekilde gözleri kapalı, havada veya boşlukta asılı bir halde havada ve havanın etkisini hissedemeyecek ve organlarının da birbirine dokunamayacak bir konumda bulunduğunu varsaysın. Sonra bu adamın dış organlarının beyin ve kalp gibi iç organlarının ve dış âlemden hiçbir şeyin hesaba katmaksızın hiçbir şüpheye yer bırakmamak üzere kendi varlığını isbat edip edemeyeceğini düşünsün. (Syf.461) Burada şuna dikkatinizi çekmek isterim: Enfüs dediğimiz şey bizim iç organlarımız değil şuurumuzdur. İbn Sina nın dediği şey -ki bu daha sonra sufilerde çok temel bir şey olacaktır- hani nefsini bilen Rabbini bilir hikâyesi varya o nefis tam da bu nefistir. Onun farkına varabilirseniz tabiaten, doğrudan doğruya Tanrının varlığının da farkına varacaksınız diyecektir. Evet, bu adam kendine ait en, boy, derinlik düşüncesi olmaksızın kendi varlığını isbat edebilir. O konumdaki adamın el veya başka bir organının varlığını hayal etmesi mümkün olsa bile onun kendine ait bir parça ve kendi varlığının bir şartı olarak hayal etmez. (Syf.462) ST. ANSELM/ TANRININ YOKLUĞUNU TASAVVUR ETMENİN İMKÂNSIZLIĞI Erken döneme ait bir Hıristiyan dır. İbn Sina dan da biraz önce yaşamıştır. Şöyle der: Ateistlerin Tanrı yoktur dediklerindeki paradoksu düşünelim. Eğer Tanrı yoksa peki bu Tanrı kavramı nerden ortaya çıktı? Ontolojik delilin temel esprisi kavramın kendisinden (Tanrı) hareket etmesidir. Bizde kendisinden büyüğünü tasavvur edemeyeceğimiz bir varlık fikri vardır. Ben X büyüklüğünü düşünürken her zaman zihnimden daha büyüğünü düşünmem mümkündür. Bunu ila nihai götürdüğümde bir yerde duruyorsunuz. Orda bir büyüklük var ki o büyüklük bütün büyüklükten daha büyük olan, en büyük dediğim, mutlak olarak büyük olan bir varlık fikri vardır. Peki, bu büyüklük sadece zihnimizde mi olsa daha büyüktür yoksa eş zamanlı olarak hem dış dünyada hem de zihinde olan bir şey mi daha büyüktür? St Anselm şöyle der: Sadece zihinde kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen bir varlık tasavvur edersek, gerçek dünyada kendisinden daha büyüğü tasavvur edilseydi; hem gerçek dünyada olan hem de zihinde olan sadece zihinde olandan daha büyük olurdu. Hem zihinde hem gerçek dünyada kendisinden daha büyüğü tasavvur edilemeyen varlığa Tanrı diyoruz. En basit Tanrıyı inkâr etmeye çalışan bir aptal bile böyle bir fikre sahiptir, bunun farkındadır. Bu da Tanrının var olduğuna işaret eder. Sizin zihninizde kavli olarak önceden Tanrı kavramı zaten vardır. Dış dünyayı bilmeseniz- âleme bakmasanız bile, hüdus deliline veya başka bir delile bakmasanız bile o sizin zihninizde olan bir şeydir. DESCARTES/COGİTO Kesin bir bilgiye ulaşmak için kendisinden asla şüphe edilemeyen sağlam bir temele ulaşmak için metodik bir şüphe yolculuğuna çıkar. İbn Sina nın uçan adamına benzer şekildedir. Descartes şüphe dışında hiçbir şeyden emin değilim der ve muhakeme şöyle 3

gidecektir: Şüphe etmek de düşünmektir. Düşünüyorsam varım diyecektir. Buna teknik ifadesiyle cogito denir. Descartes bu cogitoda bir mükemmellik fikrinin olduğunun farkına varacaktır. Biz sınırlıysak nasıl olur da sınırlı, eksik olan bir varlıkta böylesine mükemmellik fikri vardır? Kendisi mükemmel olan bir varlık bu fikri zihne vermiş olmalıdır. Var olmayan Tanrı olmaz. Nasıl iç açıları toplamı 180 derece olmayan şeye üçgen demiyorsak benzer şekilde olmayan şeye de Tanrı değildir. Yoksa kendi içinde çelişik olur. Ontoloji demek varlıktan hareket eden demektir. İslam dünyasında bunun klasik ifadesi vücuttur. Fussilet 53. ayettin 2 son kısmına bakacak olursak: Enfüs ve afaktan bahsettikten sonra Rabbinin her şeye şahit olması senin için yeterli değil mi? buyruluyor. Şahit olmak tanık olmak demektir. Bazı düşünürler İbn Sina da bunlardan birisi- burada özel bir nükte olduğunu düşünürler. Sufiler de daha sonra bu yolu takip etmiştir. Ayet şunu demektedir: Nasıl ki senin dış dünyadaki nesneleri görmene yarayan gözlük için var mı yok mu diye delil aranmazsa Tanrı da bütün varlığı var eden, bütün varlığa delil olan, bütün kâinattaki her şeyin imkânı olandır. Dolayısıyla her şeyin delili olan varlığa delil aramak bir paradokstur. İbn Sina buna burhanu s- sıddıkin diyecektir. Gerçek sıddıklar Tanrıya delil aramazlar. Ayetin işaret ettiği şey de; zaten her şey varlığını Tanrıdan almaktadır. Siz zaten böyle bir varlığa delil bulamazsınız. Mahmut Şebüsteri nin kitabımızdaki makalesinin ismi Tanrı Zuhurunun Şiddetinden Dolayı Gizlidir dir. Bu isimden maksat Tanrı o kadar aşikârdır ki O nu insanlar göremiyorlar demektir. Işık gibidir. Yani görmemize imkân tanıyan şey zaten ışıktır. Dolayısıyla kalkıp ona delil paradokstur. FAHRUDDİN IRAKİ/ İLME L-YAKİN, AYNE L- YAKİN. HAKKE L- YAKİN- Ateşin önünde gözümüz kapalı ısındığımızı varsayalım. Delillere hareket ettiğimizde bir etki hissederiz. Bir ısınma hissi vardır. Bu ilme l- yakindir. Gözümüzü açtığımızda ayne lyakin ateşin olduğunu görürüz. Ateşin içinde yanarsanız hakke l- yakîn makamına gelmiş oluruz. Ateşin içinde yanan bir adama zaten ateş var mı yok mu diye delil araması problem midir? İbn Sina nın andığı ayetin sufilerin elinde nasıl bir hale büründüğü açısından Iraki nin makalesi önemlidir: Âşık her ne kadar birçok ayetlerin ve eserlerin delaletiyle maşukun varlığını biliyorsa da maşukun cemalini gözüyle görmek istiyor. Ufuklarda ayetlerimizi kendilerine göstereceğiz., mealindeki ayet gereğince ufukları dolaşırken ayetin sonundaki, ayetlerimizi ufuklarda göstereceğimiz gibi nefislerinde de göstereceğiz, mealindeki ayetten aşıkın sırlara açık olan kulağına şöyle bir ses geliyor: 2 İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kuran'ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi? 4

Hızırın hayat suyunu içtiği o çeşme senin konağındadır. Lakin onu yığıntılarla doldurmuşsun. Bu ses üzerine kendi kendine aynü l-yakin gözü ile bakınca kendini kaybediyor. Kayboluşunda maşukunu buluyor. İyice dikkat edince maşukunun aynı olduğunu görüyor. Hakk-ül-yakin makamına erdiği için maşukuna şöyle hitab ediyor: Dostum! Seni her yerde aradım. Her zaman şundan bundan haberini araştırdım. Şimdi sen benim kendim olduğunu seninle görüyorum. Senden nişan aramış olduğuma sana karşı utanç duymadım. Bu görüş: her gözü olan için hâsıl olmaktadır. Ama neyi görmekte olduklarını bilmezler. Bir karınca yuvasından sahraya çıkar zaruri olarak güneşi görür. Fakat neyi gördüğünü anlayamaz. Ne acayip iş! Maşukun cemalini ayne l- yakin hep görüyorlar. Çünkü görülen ehadiyetin gayrı değildir. Ama neyi gördüklerini bilemediklerinden zevk almazlar. Zevk alacak olanlar gördüklerinin ne olduğunu, ne ile ve ne için gördüklerini hakka l- yakin bilenlerdir. Sonra Hz. İbrahim e gelecektir. Bütün bu makama ulaşanlar kimlerdir? Bu yolda kendini terk edebilirsen senin o oluşunu yakin ile bilmiş olursun diyecektir.(syf.487-488) 5