EDVÂRLARDAKİ KURAMSAL FARKLILIKLARI DOĞRU ALGILAMAK. Yrd. Doç. Dr. İrfan KARADUMAN

Benzer belgeler
Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

TÜRK MÛSĐKÎSĐ NĐN GELENEKSEL SES ve ÂHENK SĐSTEMĐ. Dr. Timuçin Çevikoğlu

Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de

Osmanlı dönemi 15. yüzyıl müzik yazmalarında makam tanımları, sınıflamaları ve bir geçiş dönemi kuramcısı: Ladikli Mehmet Çelebi

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDEKİ BAZI MÜREKKEP MAKAMLARDA ORTA ÜÇLÜ ARALIĞIN GÜÇLÜ PERDELERİ BELİRLEYİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

İKİ YAZMA MÜZİK RİSALESİNİN İNCELENMESİ (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi 92/3 ve Erzurum Atatürk Üniversitesi ASL 606) YÜKSEK LİSANS TEZİ

Tablo 1: Müelliflerin doğum/ölüm ve kitap telif tarihleri Yazar Hangi Tarihler arasında yaşadı Eser Telif Tarihi

DOI: /sed sed, 2019, Cilt 7, Sayı 1, Volume 7, Issue 1

Türk Mûsikîsi nde Makâm Uygulamaları

TÜRK MÛSĐKÎSĐNDE NOTANIN TARĐHÇESĐ. Dr. Timuçin ÇEVĐKOĞLU

Standard List of Musical Terms. Prepared by Prof. Dr. Mehmet Kalpaklı and Assoc. Prof. Dr. Cenk Güray

HARUN YAHUDİ'NİN "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" ADLI ESERİ THE WORK NAMED "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" OF HARUN YAHUDİ

NEY METODU SAYFA 066 NEY METHOD PAGE 066. Resim no:0037/a Picture no: 0037/A

Harîrî bin Muhammed in Kırşehrî Edvar çevirisinde perdeler

Fikri Soysal Dicle Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Ses Eğitimi Bölümü Türkiye

Geleneksel Türk Sanat Müziğinde Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi ve Uygulamada Kullanılmayan Bazı Perdeler

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

ġevkġ EFENDĠ ve HASAN RIZA EFENDĠ SÜLÜS-NESĠH MURAKKAʻLARININ MUKAYESESĠ

AREL-EZGİ-UZDİLEK KURAMINDA ARTIK İKİLİ ARALIĞI VE ÇEŞİTLİ MAKAMLARA GÖRE UYGULAMADAKİ YANSIMALARI

Researcher: Social Science Studies (2017) Cilt 5, Sayı IV, s

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 Makale No: 36 ISSN:

XIII. YÜZYILDAN BUGÜNE UZANAN MAKAMLAR VE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ *

XV. YÜZYILDA MAKÂMLAR

AMASYALI (AHMEDOĞLU) ŞÜKRULLAH IN EDVĀR-I MÛSİKÎ SİNİN TANITIMI VE DEĞERLENDİRİLMESİ

MURÂD-NÂME DE GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİ MAKAMLARI, DARBLAR VE SÂZENDELİK ÂDÂBI

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDE MAKAM GEÇKİLERİ

IJOESS Year: 8, Vol:8, Issue: 26 MARCH 2017

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

TÜRK SANAT MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI DERSİ

ALİ UFKÎ, KANTEMİROĞLU VE KEVSERÎ NİN MÜZİK YAZILARININ TÜRK MÜZİK GELENEĞİ BAĞLAMINDAUZZAL PEŞREVİ ÜZERİNDEN İNCELENMESİ

Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma

C. Ü. İlah/yat. Fakültesi Dergisi. Saz Ve SÖz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey'in Kur'a. Erol BAŞARA"

Türk MüzIğInde. Makamlar /Usûller. ve Seyir ÖrneklerI. M. Fatih Salgar

Ozan Yarman İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bölümü Doktora Programı

MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE

GELENEKSEL TÜRK HALK MÜZİĞİNDE MAKÂM KAVRAMININ KULLANILMASINA EDVÂR GELENEĞİ AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM * ÖZET

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

MUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM

Doç. Dr. Nilgün DOĞRUSÖZ

RÂKIM ELKUTLU YA AİT RAST TEVŞÎH İN MAKÂM VE GEÇKİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ

TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd

15.. YÜZyıLDA ARAp'ÇA MusİKİ TERİMLERİ VE TÜRKÇE KARşıLıKLARı. Asistan Ruhi KALENDER

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması

İBN RÜŞD DE DİN-FELSEFE İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA TE VİL

GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan Işıldak 1 Dr. Gamze Köprülü 2

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi Doi:

Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi

NEYZEN MEHMED KÂMÎ EFENDİ NİN İRÂ E-İ NAGAMÂT I ÜZERİNE ON İRÂ E-İ NAGMÂT BY NEYZEN MEHMED KÂMİ EFENDİ

Ra-Dü-Se Solfeji. Perde adlarının ilk heceleri alınmak suretiyle, gerekmesi halinde bir-iki modifikasyon yapılarak, kolayca aşılabilir.

TANBURİ CEMİL BEY İCRASININ ANALİZİ VE KURAMSAL DEĞERLER İLE KARŞILAŞTIRILMASI. Öğr. Gör. Eren Özek *

HAŞİM BEY MECMUASININ MAKAM VE TONALİTE KARŞILAŞTIRMASI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ * ÖZET

Doktora Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

TÜRK MUSİKİSİNDE NAZARİYATÇILARA VE BESTEKARLARA GÖRE BUSELİK MAKAMININ KARŞILAŞTIRILMASI

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi. Doi: /rastmd

ÖZ GEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

DÜZENLEME Ders Notu - 1

SULTAN III. SELİM HÂN IN TERKÎB ETTİĞİ TÜRK MÛSIKÎSİ MAKAMLARININ İNCELENMESİ

HÛZÎ MAKAMININ TARİHSEL SÜREÇLERE GÖRE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ

... Pes, siyagat-ı musıki, hazret-i Adem (salevatullahi ala nebiyyina ve aleyh)den beru vardur.

INVESTIGATION OF SEKERCI UDI HAFIZ CEMIL EFENDI S UD IMPROVISATION IN TERMS OF TUNE AND OVERAGE

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ. Duygu ÖZÇALIK

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

HAMMÂMÎZÂDE İSMÂİL DEDE EFENDİ NİN MEVLEVÎ ÂYÎNLERİNDEKİ MAKAM VE FORM ANLAYIŞININ TÜRK DİN MÛSİKÎSİNE ETKİLERİ

Makam Dağarımız ve Müfredat Programımız. Our Makam (modes in Turkish classical music) Repertoire and Curriculum Program

TANBURÎ CEMİL BEY İN TAKSîM İCRALARI VE HÜSEYİN SADETTİN AREL İN NAZARİYATINDAKİ HÜSEYNî MAKAMI UYGULAMALARININ KARŞILAŞTIRILMASI

IRCICA NIN YAYINLADIĞI KAYNAKÇALAR

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ TAMBUR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

AHMED AVNİ KONUK ( )

Selânikli Necib Dede nin Sûzinâk Âyini nin Birinci Selâmının Makam ve Geçki Bakımından Analizi

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V Ön koşul Dersler - Dersin Dili

ORTA ASYA (ANONİM) KURAN TERCÜMESİ ÜZERİNDE ÖZBEKİSTAN DA YAPILMIŞ BİR İNCELEME. ТУРКИЙ ТAФСИР (XII-XII acp) *

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Neyzen olabilmek için en önemli özellik; sabretmeyi bilmektir. In order to be a neyzen the most important thing is to be patient.

Course Information. Course name Code Term T+P Hours National Credit ECTS KUR AN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR. Face to face / Selective

2. Yıl / III. Dönem (Second Year Third Semester)

Osmanlı Müzik Kültürü açısından XVII. Yüzyıl, önemli değişimleri içinde XVII. YÜZYIL OSMANLI MÜZİK GELENEĞİ VE BUHURİZADE MUSTAFA ITRİ EFENDİ

Sultan II. Mehmed Han a Sunulan Anonim Mûsiki Risalesi (Fatih Anonimi) ve XV. Yüzyıl Türk Mûsikisi Nazariyatındaki Yeri

KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM. Yarman (Başkent Üniversitesi) IÜ Devlet Konservatuvarı 7 Nisan 2014

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

FAT H DÖNEM NE A T B R MUS K R SALES KIRfiEH RL EDVARI ÇEV R S

1. GİRİŞ Kılavuzun amacı. Bu bölümde;

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ

XV. Yüzyılın Sonuna Kadar Yazılmış Mûsikî Edvârlarında Ud Sazı ve İcrası

Osmanlı Dönemi Türkçe Müzik Yazmalarında Ünlü Türk Bilgini Fârâbî

Niyazi Karasar. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.77 3

Transkript:

EDVÂRLARDAKİ KURAMSAL FARKLILIKLARI DOĞRU ALGILAMAK Yrd. Doç. Dr. İrfan KARADUMAN Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (Sivas / Türkiye) Türk müziğinin kuramsal kaynakları arasında önde gelen edvârlar, 1000 yıllık müzik geleneğinin değişim çizgisini de gösteren kitaplardır. XV. yüzyılda makâm tanımlamalarında kullanılan makâm, âvâze, şûbe ve terkîb sınıflandırması sonraları yerini sadece makâm terimine bırakmaya başlamıştır. Bugün telaffuz edilen makâm isimlerinin birçoğu, eski kaynaklarda terkîb olarak tanımlanmıştır. Edvârlarda bu durumu görmek mümkündür. Bu sebeple, terkîbler üzerine çalışmak önem kazanmaktadır. Türk müziği bilgileri, edvârlarda genelde aynı sistemle açıklanmaktadır. Konu sıralaması ve bilgilerin açıklanma biçimi benzer olmasına rağmen, gerek aynı yazarın diğer nüshâlarında, gerekse istinsâh yazmalardaki tanımlarda farklılıklar görmek mümkündür. Sonuçta sözü edilen gelenek, meşke bağlı devam etmekte, kişinin yeteneğine, ilgisine ve hocasına göre değişiklik göstermektedir. Bu bağlamda, edvârlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları görebilmek için XV. yüzyılda Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olan edvârlar incelenmelidir. Çünkü XV. yüzyıl, edvârların Türkçe olarak yazılmaya başlandığı yüzyıldır. Örneğin; Seydî ye ait El-Matla adlı yazma eser ile onun istinsâhı olan İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî arasında, kitabın bölümlenmesinden, içinde verilen bilgilere kadar birçok yerde farklılıklar bulunmaktadır. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de, Seydî nin verdiği bilgilere ek olarak, kitabın başında 8 varaklık bir bölüm bulunmaktadır. Bu bölümde ise edvârların genelinde var olan konular, birkaç ayrı edvârdan derlenerek, aynı cümleler ile aktarılmıştır. 8 varaklık bu bölüm dikkatle incelendiğinde, Kırşehrî Edvârı ve anonim Kitâb-ı Edvâr adlı yazmaların içindeki bilgilerle büyük oranda benzerlik görülmektedir. Edvârlarda verilen bilgilerdeki mevcut değişimi doğru yorumlayabilmenin, Türk müziğinin kuramsal yapısı üzerine yapılacak olan yeni çalışmalara ışık tutacağına inanmaktayız. Anahtar Kelimeler: Türk Müziği, Müzik Yazmaları, Edvâr, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî, Makâm, Terkîb

COMPREHENDING THE THEORETICAL DIFFERENCES IN EDVÂRS CORRECTLY Yrd. Doç. Dr. İrfan KARADUMAN Cumhuriyet University Fine Arts Faculty (Sivas / Turkey) Being among the primary theoretical sources of Turkish music, edvârs -or manuscripts of music theory presented in circles- are books that also exhibit the line of change of the 1000 year old tradition of music. The terms makâm, âvâze, şûbe and terkîb used for defining makâms in the 15 th Century, or in other words the modes of Turkish music, were started to be replaced by the general term makâm in later. Most of the makâm names used today identified as terkîbs, or compositions. It is possible to see this in edvârs. For this reason, it is important to work on terkîbs. Turkish music theory is generally explained through the same system in edvârs. By subject and format similar to the disclosure of information, although necessary in the other copies of the same author, both in writing copied is possible to see differences in the definitions. In the end, the tradition in question continues through practice and varies on the basis of the individual's skills, interest and tutor. In this context, in order to be able to see the similarities and differences between edvârs, it is essential to examine the edvârs written in the 15th Century in Ottoman Turkish. Because in the 15th Century, edvârs started to be written in Turkish. For instance, there are many differences -from sectioning to the information provided- between Seydî's manuscript titled El-Matla, and its handwritten transcript titled İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî includes an 8-sheet chapter in addition to the information originally provided by Seydî. In this chapter, the topics usually covered by edvârs were compiled from a few different edvârs and cited with the same sentences. Examining this 8-sheet chapter carefully reveals a great consistency with the information provided in the manuscripts Kırşehrî Edvârı and the anonymous Kitâb-ı Edvâr. We believe that being able to interpret the current change in the information presented in edvârs correctly will set light to the future studies to be conducted on the theoretical structure of Turkish music. Keywords: Turkish Music, Music Manuscripts, Edvâr, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî, Makâm, Terkîb

GİRİŞ Bu bildiri, Türk müziğinin yazılı kaynaklarından olan edvârlarda açıklanan bilgilerin, her kitapta farklılıklar gösterebilmesinden dolayı, okuyucunun kaynakları doğru algılaması noktasında yaşayabileceği sıkıntıları gündeme getirmeyi amaçlamaktadır. Bildirinin çerçevesi, istinsâh yazma olarak XVI. yüzyılda yazılmış olan İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî nin aktardığı bilgiler ile sınırlandırılmakta ve adı geçen yazma, XV. yüzyıl bilgilerini içerdiği için XV. yüzyılın diğer yazmalarından öne çıkanlarla karşılaştırma yapılmaktadır. Edvârda açıklanan konunun geniş bir zamân ve mekân yelpazesine sahip olması sebebiyle, hemen her kaynakta sayıları ve tanımları itibariyle farklılık gösteren terkîbler üzerine odaklanılacaktır. Edvârlarda bahsi geçen usûl, çalgılar ve nakarât hesapları gibi diğer konulara temas edilmeyecektir. TÜRK MÜZİĞİ NDE KURAMSAL AKTARIM Türk müziği, usta-çırak ilişkisi ile günümüze kadar gelmiş bir müzik türüdür. Bu ilişkinin yüzyıllardır varlığını sürdürebilmesi, kendi içinde belirli kurallara bağlı olduğunu göstermektedir. Usta, kimin çırak olacağına karar verirken öncelikle öğrencinin müzik hafızasına bakmaktadır. Öğrenci ise usta tarafından kabul edildikten sonra, hocasının müzik birikiminin yanı sıra, genel kültürünü de almaktadır. (Behar 2006, s. 30) Bütün bu aktarım süreci içinde, ustanın kullandığı yöntemlere destek olan yazılı kaynaklar bulunmaktadır. Güfte mecmuaları ve edvârlar bu kaynaklar arasında önemlilerindendir. Müzik pratiği yapan kişiler, bu kaynakların hem yazarı hem okuru olmuşlardır. Güfte mecmuaları çoğunlukla şarkı sözlerinden oluştuğu için çoğunlukla sözlerin hatırlanması gibi özel bir amaca hizmet ederler. Edvârlar ise Türk müziği ile ilgili olarak, farklı konuları hâiz kuramsal ve geleneksel bilgilerden oluşurlar. Devir kelimesinin çoğul hâli olan Edvâr, müzik kuramının dairelerle tanımlanmasından dolayı kullanılmakta olup açıklanan konular genellikle belirli bir sistematiğe sahiptir. Konuların açıklanmasında kullanılan yöntem, yüzyıllar içerisinde değişikliğe uğramıştır. XV. yüzyıla kadar olan dönemde genellikle tel boylarının matematiksel hesaplanması ve devirleri oluşturan cinslerin birleşimi gibi akustik

konularına yer verilirken, bu yüzyıldan itibaren, ustanın çırağı için yazdığı ve müzik uygulaması esâsına hizmet edecek bir anlayış görülmektedir. OSMANLI TÜRKÇESİ İLE YAZILMIŞ EDVÂRLAR XV. yüzyıl, edvâr geleneğinde Türkçenin kullanılması ve matematiksel açıklamaların değişimi bakımından önemlidir. Bu yüzyıla kadar çoğunlukla Arapça ve Farsça yazılan edvârlara, Osmanlı Türkçesi ile yazılmış kitaplar eklenirken, müziğin matematik yönünü öne çıkaran anlayışın yerini, icrâya destek olmak amacıyla oluşturulmuş kuramsal bilgiler almıştır. (Can 2011, s.39) Edvârlarda matematiksel ifâdelerden uzaklaşılmasına ek olarak, yazarlar tarafından tam açıklanmayan gizemli konular da bulunmaktadır. XV. yüzyılda birbirleriyle benzer konular işleyen ve içindeki bilgilerin sıralanması bakımından benzerlikler taşıyan edvârlardan bazıları şunlardır: 1. Harîrî bin Muhammed, Kırşehrî Edvârı (m. 1469) 2. Anonim, Kitâb-ı Edvâr (?) 3. Seydî, El Matla fi Beyâni l-edvâr ve l Makâmât (m. 1504) 4. Makâmî 1, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî (1512 1520) 2 Bu kitaplarda yer alan bilgiler, ilk bakışta çok benzer gibi görünse de dikkatli incelendiğinde, tanımlarda, içindeki tablolarda ve bazı terimlerin yazılışlarında farklılıklar olduğu görülecektir. Özellikle yazma eserler içinde çok karşılaşılan istinsâh yazmalar, nüshâyı yazan kişinin müzik birikimine bağlı olarak bilgi farklılıkları taşıyabilmektedir. Dolayısıyla okuyucu, kaynaktaki bilgiyi günümüz şartlarında değerlendirirken zorlanabilmektedir. Yukarıda isimleri verilen kitaplar içinde, en son yazılmış olması ve istinsâh yazma olması nedeniyle, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî ile diğer kitaplar arasında 1 Edvârın son bölümünde Makâmî adı geçmektedir. Makâmî, Osmanlı İmparatorluğu nun Balkanlardaki en önemli merkezlerinden birisi olan Serez dendir. Müzik alanındaki bilgisinden dolayı Makâmî mahlasını almıştır. Bağdat Seferi sonrası Bağdat ta 1534 yılında vefât etmiştir. (Erdemir 1999, s.272) Bu sebeple edvârın yazarının Makâmî olması muhtemeldir. 2 Yavuz Sultan Selim e ithaf edilen bu kitabın yazıldığı yıl için Sultan Selim in tahtta kaldığı sekiz yıllık süreyi vermek uygun görülmüştür.

karşılaştırmalı inceleme yapılacaktır. Edvârlarda verilen bilgilerin ne şekilde değişikliğe uğramış olabileceği bu şekilde ortaya konacaktır. İLM-İ EDVÂR-I MÛSIKÎ ÜZERİNE YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî, Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi nde 1040 numara ile kayıtlı el yazmasıdır. Kitap nesih yazı ile harekesiz yazılmıştır. 41 varağın 37 si yazılı olmakla birlikte, önemli terimler ve bazı başlıklar kırmızı mürekkep ile yazılmıştır. Kitabın ilk 8 varağı ile geri kalan kısmının iki ayrı kaynaktan yazıldığı çok belirgindir. Bu sebeple mukaddime bölümü, sekizinci varaktadır. Kitap, katalogda XVIII. yüzyıla ait olarak kaydedilmiştir. Kitabın sekizinci varağından, Sultan Selim Han için yazıldığı anlaşılmakta, bu sebeple de kitabın XVI. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Bu yazma eser, 2003 yılında Demet TEKİN tarafından, Yavuz Sultan Selim e Yazılan Bir Kitâb-ı Edvâr başlığı ile yüksek lisans tezi olarak çalışılmıştır. (Tekin 2003). Tekin, edvârın istishab kaydı için şöyle demektedir: İstishabehu Abdülfakir EsSeyyid Mehmed Rehdî el-müderris hüve hasenî İbn el-mâfur Emin el-konevî İbrahim Efendi Gafere Lehüma Aynı konuda Başara, şöyle demektedir: Edvarın istishâb kaydında, Es-Seyyid İbrahim Efendi nin oğlu müderris Es-Seyyid Mehmed Zühdî yazılıdır. (Başara 2008, s.253) Tekin, bu yazmayı çalışırken önce yazmanın künyesi ile ilgili bilgiler vermiştir. Sonra yazmanın yazıldığı dönem ve yazarı hakkında kesinleşmemiş bilgiler verilmektedir. Yazma içerisinde yer alan Arapça bölümler, Türkçeye çevrilmiş, ayrıca yazmanın çevriyazısı yapılmıştır. Ayrı bir bölüm halinde günümüz Türkçesine aktarılmamış, bunun yerine konuların maddeler halinde açıklaması yapılmıştır. Bu yazma üzerine yapılan diğer çalışma, 2010 yılında Kürşat YILDIZ tarafından Tercüme-i Risâle-i Mûsikî ile İlm-i Edvâr-ı Mûsikî Çeviri Yazı İnceleme Karşılaştırma başlığı ile yapılan yüksek lisans tezidir (Yıldız 2010). Yıldız, kendisinden önce yapılan tezi görememiş olabilir. Çünkü Tekin in çalıştığı tezin

başlığında, edvârın katalogda verilen adı geçmemektedir. Tezin kaynakçasında, 2003 tarihli tezin bulunmaması bu düşünceyi desteklemektedir. İkinci tezde, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî ile Tercüme-i Risâle-i Mûsıkî arasında karşılaştırmalı inceleme yapılmıştır. İki yazmanın da çevriyazısı ile günümüz Türkçesi ne aktarımı yapılmıştır. Arapça bölümler Türkçeye çevrilmemiş, sadece ilgili yerlere orijinal hâli konmuştur. Seydî nin El-Matla (Arısoy 1988) adlı eserinden hiç bahsedilmemektedir. Yukarıda değindiğimiz iki tez, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî nin içindeki bilgileri günümüz Türkçesi ne aktarmış ve bu bilgileri ilgililerin kullanımına sunmuştur. Buna rağmen ilk tezin başlığında, edvârın katalog adının verilmemesi, ikinci tezi çalışan kişiyi, aynı edvârı tekrar okumak zorunda bırakmıştır. Yıldız, El-Matla adlı yazma ile bu edvâr arasında da ilişki kurmamıştır. İLM-İ EDVÂR-I MÛSIKÎ İLE KİTÂB-I EDVÂRLAR ARASINDAKİ FARKLILIKLAR İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de açıklanan konular, diğer edvârlar ile karşılaştırıldığında, bazı farklılıklar göze çarpmaktadır. Yazmanın ilk 8 varağında anlatılan bilgiler, edvârların genelinde bahsedilen konulardan oluşmakta, bazı cümlelerin kuruluş şekli dahi, benzerlikler göstermektedir. Kırşehrî nin Kitâb-ı Edvâr ında (Doğrusöz 2007, s. 175) ve yazarı belli olmayan Kitâb-ı Edvâr da (Cevher 2004, s. 31) bahsedilen konuların cümle yapılarına kadar benzerlik göstermesi, çalışmamıza konu olan edvârı yazan müstensihin birden fazla yazmayı görmüş olabileceğini düşündürmektedir. Bu kaynaklardaki bilgilerin yazımında, terimlerde ve tanımlamalarda farklılıklar bulunmaktadır. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de açıklanan bilgilerle, dönemin diğer iki Kitâb-ı Edvâr ı arasındaki bilgi farklılıkları aşağıda verilmiştir. Bu farklılıklar büyük oranda terkîb tanımlarında görülmektedir. Makâm, âvâze ve şûbe tanımlarında ve sayılarında önemli ölçüde tutarsızlık yoktur. Terkîb sayıları ise birçok edvârda farklı tanım ve

sayılarda verilmiş olup, terkîblere daha çok yer verilmiştir. (Küçükgökçe 2010, s. V) Bu sebeple, edvârlarda yer alan terkîbler arasındaki farklılıklar incelenecektir. Kaynakların karşılaştırmalı incelemesinde kitap isimlerinin karışmaması için, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî adı her zaman tam olarak verilecek, Kırşehrî ye ait olan kitap Kırşehrî Edvârı olarak, anonim olan edvâr ise, Kitab-ı Edvâr olarak ifâde edilecektir. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî nin 8 varaktan sonraki bölümü El-Matla dan alındığı için terkîb incelemesinde, iki bölüm arasındaki farklılıklar, gerektiğinde sadece sonraki bölümde yer alan tabloda verilecektir. TERKÎBLER İLE İLGİLİ TESBÎT EDİLEN FARKLILIKLAR İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de açıklanan bazı terkîbler, diğer iki edvârda bulunmamaktadır. Kırşehrî Edvârı nda bulunmayan terkîblerin isimleri şunlardır: Nigâr, Nevrûz Rûmî, Rekb, Mâhûr, Mürgek, Araban, Rıdvân, Râst-Acem, Irâk-Acem, Hisârnîk, Hicâz-Irâk. Kitâb-ı Edvâr da bulunmayan terkîblerin isimleri şunlardır: Nigâr, Gerdâniye-Nigâr, Mâhûr, Mürgek, Araban, Rıdvân, Râst-Acem, Hisârnîk, Hicâz- Irâk. Bu incelemeden, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de bulunan bazı terkîblerin Kırşehrî Edvârı ve Kitâb-ı Edvâr dışında bir kaynaktan alındığı anlaşılmaktadır. Kırşehrî Edvârı nda ve Kitâb-ı Edvâr da Bestenigâr terkîbinin karar perdesi Segâh perdesidir. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de aynı terkîb için Râst perdesinde karar verir denmektedir. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî nin Matla dan alınan kısmında da Kırşehrî Edvârı nda ve Kitâb-ı Edvâr da olduğu gibi Segâh perdesi karar olarak kabul edilmiştir. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî içinde Tebrîzî olarak tanımlanan terkîb, diğer iki edvârda Nîrîzî ismiyle açıklanmıştır. Pençgâh terkîbinin tanımında, karşılaştırma yaptığımız edvârların kendi aralarında da görüş ayrılığı bulunmaktadır. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî ve Kırşehrî Edvârı nda bu terkîbin karar perdesi Râst olarak verilmektedir. Oysa Kitâb-ı Edvâr, Segâh perdesini karar olarak göstermektedir.

Isfehânek terkîbi için İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Çargâh olarak verilen karar perdesi, diğer iki edvârda Acem olarak karşımıza çıkmaktadır. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî nin El-Matla dan alınan nazım bölümündeki açıklamada, bu terkîb için ʻAcem dârında inüben ḳarâr it şeklinde bir açıklama bulunmaktadır. Bu açıklama, aynı kitap içinde Isfehânek terkîbinin iki ayrı tanımının olduğunu göstermektedir. Dilkeşhaverân terkîbi, incelediğimiz üç kitabın da karar perdelerini farklı verdiği bir terkîbdir. Karar perdesi, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Hicâz, Kırşehrî Edvârı nda Acem, Kitâb-ı Edvâr da Irâk perdesi olarak verilmektedir. Zirkeşîde terkîbinin karar perdesi İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Dügâh perdesi iken, diğer iki edvârda Rehâvî dir. Nigârnîk terkîbi İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Gerdâniye başlar Segâh karar eder. olarak tanımlanmıştır. Diğer iki edvârda bu terkîb için Çargâh başlar Rehâvî karar eder. açıklaması yapılmıştır. Müsteâr terkîbi için İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Segâh başlar, Irâk karar verir. denmektedir. Diğer iki edvârda aynı terkîb için Uzzâl gösterip, Segâh karar eder. açıklaması yapılmıştır. Hüseynî-Acem terkîbinin tanımlanması, Muhayyer başlar, Dügâh ya da Segâh karar verir. olarak geçmektedir. Diğer iki edvârın verdiği bilgiye göre; terkîbin karar perdesi Segâh ya da Dügâh değil, Acem perdesidir. Uzzâl terkîbi, üç kaynağın farklı tanımları ile dikkat çekmektedir. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Uzzâl terkîbi, Uzzâl, Hüseynî başlar ve Segâh üzerinden Mâye karar verir. olarak tanımlanmasına rağmen, Kırşehrî Edvârı nda, Uzzal, uzzâl âgâz eder iner acem evinde karar eder. olarak tanımlar. Kitâb-ı Edvâr da ise Uzzâl, Hüseynî perdesinden başlar ve Hicâz karar verir. şeklinde tanımlanmaktadır. Nihâvend terkîbine Kırşehrî Edvârı nda Nihâvendek olarak rastlamaktayız. Bu terkîbin karar perdesi İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Rehâvî olarak verilmiştir. Diğer iki edvârda, Hicâz karar verildiği söylenmektedir. Hisâr, hem yedinci âvâze olarak hem de terkîb olarak açıklanmıştır. Kitâb-ı Edvâr da da aynı şekilde yedinci âvâze ve terkîb olarak açıklanmış olması dikkat

çekicidir. Kırşehrî Edvârı nda bu terkîbe râstlanmamış, sadece âvâze olarak kabul edilmiştir. Bu terkîbin tanımı, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Hüseyni başlar, Uzzâl veya Segâh karar verir. olarak tanımlanmasına rağmen, Kitâb-ı Edvâr da Hüseynî perdesinden Segâh gösterdikten sonra Gerdânîde evinde karar verir. olarak tanımlanmıştır. Hisârek, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Rekb karar vermesine rağmen, diğer iki edvârda Segâh karar vermektedir. Türkî Hicâz terkîbi için İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Râst başlar, Zengüle gösterir ve karar verir. denmektedir. Bu terkîb için diğer iki edvârda, Hisâr gösterip Uzzâl iner Hicâz karar eder. denmektedir. Muhâlifek terkîbi için, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de şöyle denmektedir: Muhâlifek, Tebrîzî Segâh başlar ve Segâh karar verir. Bu cümlede yer alan Tebrîzî kelimesinin yerine Tizden kelimesi gelmelidir. Burada ifâde edilmek istenen Tiz Segâh dır. Aynı terkîb için Kırşehrî Edvârı şöyle demektedir: Muhalîfek, tiziden segâh gösterip uzzal yüzünden hicaz karar eder. Kitâb-ı Edvâr aynı terkîb için Muhâlifek, tizden Segâh gösterir ve Uzzâl üzerinden Segâh karar verir. tanımını vermektedir. Rahatülervâh terkîbi İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Zâvîlî karar veren bir terkîb olarak tanımlanırken, Kırşehrî Edvârı nda, Uzzâl, Kitâb-ı Edvâr da ise Irâk karar verildiği ifâde edilmektedir. Nevâ-Aşîrân terkîbi karara doğru giderken, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Rehâvî yapmaktadır. Diğer iki edvârda Karcığâr yapmaktadır. Burka olarak tanımlanan terkîbin adı diğer edvârlarda Müberka olarak geçmektedir. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de bu terkîb, karara doğru giderken Rehâvî göstermektedir. Diğer iki edvara göre; karara doğru giderken Segâh gösterilmelidir. Demdem terkîbinin adı diğer edvârlarda Zemzem veya Zemzeme olarak geçmektedir. İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de bu terkîb, karara doğru giderken Segâh göstermektedir. Diğer iki edvara göre; karara doğru giderken Rehâvî gösterilmelidir. Terkîb açıklamaları sırasına göre, Zemzeme üç edvârda da Müberka nın hemen

ardından yazılmıştır. Müberka nın tanımında, karara gidişte Rehâvî yerine Segâh gösterilmesi hususundaki yanlışlık, müstensihin bu iki terkîbi yazarken karıştırdığını akla getirmektedir. Rekb-i Nevrûz terkîbinin kararı, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Irâk perdesi olarak ifâde edilmiştir. Diğer iki edvârda Kûçek ile karara gidileceğinden bahsetmektedir. Tanımında Kûçek ve Dügâh makamlarından bahsedilmesi ve bu iki makâmın da Sabâ etkiyi içerisinde barındırmasından dolayı, Kûçek ile karara gidilmesi daha tutarlı görünmektedir. Hisâr-Evc terkîbinin tanımı, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Hisâr-Evc, Hisâr başlar ve Sıbâhan karar verir. olarak yapılmıştır. Bu tanımda kullanılan Sıbâhan terimi Isfehân olarak düşünülebilir. Fakat diğer iki edvârda, karara giderken Büzürk makâmı kullanılmaktadır. Sebzendersebz terkîbi, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Mâhûr, Uzzâl, Rehâvî, Hicâz, Mâye, Pençgâh dan oluşmaktadır. Kitâb-ı Edvâr da bu terkîb, Çargâh, Büzürk, Hicâz, Mâye, Pençgâh, Rehâvî, Uzzâl ın birleşiminden oluşmuş, Kırşehrî Edvârı nda ise bu birleşime Nühüft eklenmiştir. Nevruz-Acem, Çargâh-Acem, Segâh-Acem, Dügâh-Acem, Râst-Acem ve Irâk-Acem olarak bilinen terkîblerin karar perdeleri, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî de Acem perdesi olarak tanımlanmasına karşın, diğer iki edvârda Dügâh perdesi olarak tanımlanmıştır. Tablo: 1 (Terkîbler ile İlgili Farklılıklar) Terkîb Kırşehrî Kitâb-ı El-Matla İlm-i Edvâr-ı (Söz konusu Edvârı Edvâr Mûsıkî değişiklik) Bestenigâr Segâh Segâh Segâh Râst

Tebrîzî (adı) Nîrîzî Nîrîzî Nîrîzî Tebrîzî Pençgâh Isfehânek Dilkeşhaverân Zirkeşîde Râst Segâh Râst Râst Acem Acem Acem Çârgâh Acem Irâk Irâk Hicâz Rehâvî Rehâvî Rehâvî Dügâh Nigârnîk Çârgâh- Çârgâh- Gerdâniye- Gerdâniye- (başlangıç- Rehâvî Rehâvî Çârgâh Segâh karar) Müsteâr Uzzâl-Segâh Uzzâl- Uzzâl- Segâh-Irâk (başlangıç- Segâh Segâh karar) Hüseynî- Acem Acem Acem Dügâh Segâh veya Dügâh Uzzâl (seyir Uzzâl- Hüseynî- Hüseynî- Hüseynî- ve karar) Acem Hicâz Hicâz Segâh-Mâye Nihâvend Hicâz Hicâz Hicâz Rehâvî Hisâr (seyir ve Yoktur Hüseynî- Yoktur Hüseyni-Uzzâl karar) Segâh- veya Segâh Gerdâniye Hisârek Segâh Segâh Segâh Rekb (Dügâh)

Türkî Hicâz Hisâr- Hisâr-Uzzâl- Hisâr-Hicâz Râst-Zengüle (seyir-karar) Uzzâl- Hicâz Hicâz Rahatü l-ervâh Nevâ-Aşîrân (karar seyri) Uzzâl Irâk Irâk Zâvilî Karcığâr Karcığâr Belli değil Rehâvî Burkâ (adı ve Müberka- Müberka- Müberka- Burka-Rehâvî kararı) Segâh Segâh Segâh Demdem (adı Zemzem- Zemzem- Zemzem- Demdem- ve kararı) Rehâvî Rehâvî Rehâvî Segâh Rekb-i Nevrûz Küçek- Küçek- Küçek- Küçek- (seyir ve Dügâh Dügâh Dügâh Çârgâh-Irâk karar) Hisâr-Evc (karar seyri) Büzürk Büzürk Büzürk Sıbâhân (Isfehân) Sebzendersebz Çârgâh, Çârgâh, Çârgâh, Mâhur, Uzzâl, (terkîbi Büzürk, Büzürk, Büzürk, Rehâvî, Hicâz, oluşturanlar) Hicâz, Hicâz, Hicâz, Mâye, Maye, Maye, Maye, Pençgâh Pençgâh, Pençgâh, Pençgâh, Rehâvî, Rehâvî, Rehâvî, Uzzâl, Uzzâl Uzzâl, Nühüft Nühüft Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere, Kırşehrî Edvârı, Kitâb-ı Edvâr ve Matla çoğunlukla birbirleriyle tutarlı bilgiler vermektedir. Buna rağmen İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî genellikle farklıdır. Bu durum akla ilk olarak, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî nin eksik veya yanlış bilgi taşıdığını getirmektedir. Tam tersine olarak, İlm-i

Edvâr-ı Mûsıkî nin yazımında kullanılan ve bugün varlığı tesbît edilememiş olan başka bir kaynak da yazılmış olabilir. SONUÇ Edvârlar, Türk Müziğinin nota kullanılmayan dönemlerinde müzisyenlerin hafızaları olmuştur. Edvâr yazımının az olduğu dönemlerde, müzisyenlerin usta bulmakta güçlük çekmeleri de doğal bir sonuçtur. Günümüz perspektifinden bakıldığı zaman kolay algılanamayacak bu durum, iletişimin ve kaynakların sınırlı olduğu düşünüldüğünde ciddî bir sorundur. Sonuçta edvârlarda da ifâde edildiği gibi, bu bilim hevâî bir bilimdir. Müzik kulağa yazılmaktadır ve tam olarak anlaşılması için usta ile uygulama gerekmektedir. İstinsâh yazmalar, matbaanın olmadığı bir dönemde, yeni bir eser olarak kabul edilmelidir. Ayrıca istinsâh eserlerin önemli bir özelliği, (birkaç yazmanın birleştirilmesinden meydana gelebilmesi nedeniyle) kendinde önce gelen ekollerin birkaçını bünyesinde barındırarak yeniliklere açık eserler olmasıdır. Makâmî, kitabını oluştururken, elindeki kaynaklarda anlatılan bilgilerin birbirinden farklı olması ile ilgilenmemiş olabilir. Hatta bu bilgileri tek kitapta özellikle toplamış da olabilir. Farklı bilgilerin aynı kitapta yer alması, günümüzde birden fazla bakış açısını aynı kitapta görebilmemiz açısından önemlidir. Bu bağlamda, İlm-i Edvâr-ı Mûsıkî, Pythagoras ın müzik ve matematik sayesinde insan-evren uyumu anlayışı ile Aristoxenus tan etkilenen Quintilianus un evreni ve insanı oluşturan dört unsur (toprak-hava-su-ateş) anlayışını (Güray 2011, s.26 34) bir araya getirmiştir. XV. yüzyıldaki kuramsal kitap yazımı XVIII. yüzyıla kadar aynı hızla devam etmemiştir. XVIII. yüzyılın ünlü müzikbilimcilerinden Abdülbâki Nâsır Dede, Tedkîk ü Tahkîk adlı kitabında, müzik bilimi alanında hoca bulamadığından ve bu konuda sıkıntı yaşadığından bahseder. (Tura 2006, s. 15) Dolayısıyla üç yüz yıllık bu zaman diliminde çok fazla yazılı kaynak oluşturulmamış, yazılanlar bu sebeple çok kıymet kazanmış olabilir. Kendisine müzik üstâdı bulamayanların, kendilerinden

önceki eserleri okuyarak ve edindikleri bilgileri tekrar yazarak, birikimlerini sonraki nesillere aktarmış olması önemlidir. Türk müziği tarihinin, nota yazıma dayanamayan yönü ile yaşadığı eksikliği, yazma eserlerin tamamını günümüz Türkçesine çevirerek ve yeniden yorumlayarak azaltabilmek mümkündür. KAYNAKÇA Arısoy, Mithat, Seydî nin El-Matla Adlı Eseri Üzerine Bir Çalışma, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Yöneten: Yrd. Doç. Dr. Nuri Özcan, 1998, İstanbul. Başara, Erol, Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkîbler, C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, XII/2, 2008, Sivas. Behar, Cem, Aşk Olmayınca Meşk Olmaz, Yapı Kredi yayınları, 2006, İstanbul. Can, Cihat, Edvar Geleneğinden Günümüze Ses Sistemi, Türkiye de Müzik Kültürü, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, No: 401, 2011, Ankara. Cevher, M. Hakan, Kitâb-ı Edvâr, 2004, İzmir. Doğrusöz, Nilgün, Harîrî Bin Muhammed in Kırşehrî Edvarı Üzerine Bir İnceleme, İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Yöneten: Prof. Dr. Şehvar Beşiroğlu, Yrd. Doç. Dr. Recep Uslu, 2007, İstanbul. Erdemir, Avni, Anadolu Sahası Musikişinas Divan Şairleri, Türk Sanatı ve Eğitim Vakfı Yayınları: 1, 1999, Ankara. Güray, Cenk, Bin Yılın Mirası / Makamı Var Eden Döngü: Edvâr Geleneği, Pan Yayıncılık, 2011, İstanbul. Küçükgökçe, Özgen, XV. Yüzyılda Makâmlar, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Yöneten: Prof. Dr. M. Hakan Cevher, 2010, İzmir.

Tekin, Demet, Yavuz Sultan Selim e Yazılan Bir Kitâb-ı Edvâr, İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Yöneten: Yrd. Doç. Dr. Recep Uslu, 2003, İstanbul. Tura, Yalçın, Tedkîk ü Tahkîk (İnceleme ve Gerçeği Araştırma), Pan Yayınları, 2006, İstanbul. Yıldız, Kürşat, Tercüme-i Risâle-i Mûsikî ve İlm-i Edvâr-ı Mûsikî Çeviri Yazı İnceleme Karşılaştırma, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Yöneten: Yrd. Doç. Dr. Paki Küçüker, 2010, Sakarya.