ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI Roman
Beatrice Masini YALANCI AYNALAR GÜZEL, AÇIKGÖZ, CESUR KIZLAR Çeviren: Nükhet Amanoel Resimleyen: Desideria Guicciardini
Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş Kuseyri Düzelti: Leyla Nebioğlu İç ve Kapak Tasarım: Gözde Bitir Tasarım Uygulama: Güldal Yurtoğlu 1. Basım: 2011 2. Basım: 1000 adet, Ocak 2015 ISBN 978-975-07-1330-9 Agata e gli specchi bugiardi, Beatrice Masini 2010, Edizioni EL S.R.L., Trieste Italy Can Sanat Yayınları Ltd. Şti., 2011 Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Can Sanat Yayınları Yapım, Dağıtım, Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Yayıncı Sertifika No: 10758 Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75-252 59 89 Faks: 252 72 33 www.cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Kapak Baskı: Azra Matbaası; Sertifika No: 27857 Adres: Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi D Blok Kat: 3 No: 3/2 Topkapı, Zeytinburnu, İstanbul İç Baskı ve Cilt: Türkmenler Matbaacılık; Sertifika No: 12584 Adres: Merkez Efendi Mah. Gümüşsuyu Cad. No: 18 Topkapı, İstanbul
Bu kitabın sahibi:...
Beatrice Masini Yazarın yayınevimizden çıkan diğer kitapları: BİLMECE BİLEN KIZ EJDER ÇOCUK GİZEMLİ MİÇO KOCAMAN AYAKLI ÇOCUK KORKUSUZ ISABELITA KRAL KIZININ ARMAĞANI SİVRİ UZUN DİŞLER Beatrice Masini, doğup büyüdüğü şehir olan Milano da yaşıyor. Yazarlık dışında çevirmenlik, editörlük ile gazetecilik de yapıyor; fakat hepsinden önemlisi iki çocuk annesi. Masini, birçok edebi tür ve farklı konular hakkında yazıyor. Tüm yazdıklarında günümüz çocuklarını her yönüyle yansıtabilmek için olağanüstü hassasiyet gösteriyor. Yazmaya ve okumaya çok düşkün olan Masini nin otuzun üzerinde kitabı birçok dile çevrildi. 2004 te En İyi Yazar olarak İtalya nın Premio Andersen ödülüne değer bulundu. Aynı zamanda Harry Potter dizisini de İtalyancaya kazandırdı.
YALANCI AYNALAR GÜZEL, AÇIKGÖZ, CESUR KIZLAR İçindekiler Giriş, 9 Birinci Bölüm, 23 İkinci Bölüm, 47 Üçüncü Bölüm, 50 Dördüncü Bölüm, 54 Beşinci Bölüm, 60 Bitiş, 66
Kendimi bildim bileli maceraperest bir tip olmuşumdur ben. Ağzımdan çıkan ilk kelimenin Hai! olduğunu anlatıp dururlar. Bunu söylediğimde dokuz aylıkmışım daha. Sonradan olup bitenleri gördüklerinde, herkes aslında Hadi gidelim anlamına gelen Hadi! kelimesini söylemek istediğime emin olmuş. Bilemiyorum ve pek de hatırlamıyorum. Tek hatırladığım her ne kadar bir saray olsa da evimin bana hep biraz dar geldiğidir.
Agata kimdir? Babasının adı: Kral Adolfo Annesinin adı: Kraliçe Olga Alametifarikası: Bukleler En sevdiği hayvan: Midilli (kendisininki) En sevdiği tatlı: Baston şekerler Büyülü rengi: Yeşil Şans getiren eşyası: Minik bir ayna Büyüyünce ne olacak: At cambazı (ya da pasta ustası)
Giriş Neler Neler Oluyor Burada, Bu Kadarına Nasıl Gögüs Gerer Minik Bir Prenses Acaba? Agata dertli mi dertli bir küçük prensesti. Fakat öykümüz onun dertlerinden çok daha öncesine dayanıyor ve işin aslı, olanların Agata ile hiç ilgisi bulunmuyor. Daha fazla iler leyip yazarın, kahramanına Agata adını verip bir süre ondan hiç bahsetmediğini ya da pek az değindiğini görüp keçileri kaçırdığını düşünmeden önce, bunu bilmenizde fayda var. Her öykünün bir nedeni vardır. Bizimki de diğerlerinden farklı değil; ancak bizim öykümüzün nedenini birazdan öğreneceğiz. 9
Beatrice Masini YALANCI AYNALAR Agata nın derdi annesiydi. Kraliçe Olga; kuzeydeki, güneydeki, doğu ve batıdaki tüm krallıkların kraliçeleri arasında en güzeliydi. Kendisi de bunu pek iyi biliyor ve tıpkı bir bahçeyi incelikle işlercesine özene bezene, itinayla bakıyordu güzelliğine. Sadece yeşil, mavi ve lacivert renklerde, ona en çok yakışan kıyafetleri giyiyor, teni yumuşacık ve pürüzsüz kalsın diye çok ama çok uzaklardan envai çeşit kremler, merhemler getirtiyordu. Ne çok mutlu ne de çok üzgün olmaya özen gösteriyordu; öyle ya iç çekişlerin, gülümsemelerle hıçkırıkların yaratacağı o korkunç çizgiler mahvetmemeliydi kadife tenini. Kraliçe kendi güzelliğine kafasını öyle fena takmıştı ki bir kızı olduğunu unutmuştu neredeyse. Onu mürebbiyelerle dadıların eline bırakmayı tercih ediyordu. Ne de olsa bir çocukla uğraşmak epeyce yorucu bir işti, eninde sonunda insanın yüzünde kırışıklıklar çıkmasına neden oluyordu. Yine de arada sırada, kendi kıyafetlerinin minyatürleriyle şık şık giydirilmiş kızını çağırtıp onun ilk adımlarını, altın bir topla oynayışını ya 10
Beatrice Masini YALANCI AYNALAR 11
Beatrice Masini YALANCI AYNALAR da beyaz yavru köpeğinin peşine düşmesini izlemekten keyif alıyordu. Agata, onun için tatlı bir küçük oyuncaktan farksızdı. Bu minik oyuncak hem canlı hem de pek sevimli olduğu için kraliçenin hoşuna gidiyordu. Agata yı soracak olursanız o da annesine hayrandı. Onu adeta büyülenmişçesine izliyor, bu güzel, ışıl ışıl mücevherlerle kaplı, gözlerini inci gibi açmış kadını görünce içi içine sığmıyordu. Ancak oyun oynamak, kapris yapmak, düşüp dizini incittiğinde teselli edilmek gibi çocukluğa dair ihtiyaçlarını Kraliçe ile değil bakıcılarla gideriyordu. Onun için olağandı böylesi; hâlbuki bizler için öyle mi? Agata hiç bilemeyecek olsa da durumu bizi epey üzüyor. Onun içinse başka türlüsünü düşünmek imkânsız; çünkü Kraliçe sahip olduğu tek annesi. Diğer annelerle aradaki farkı nasıl bilebilir ki? Hem belki de aynı zamanda kraliçe olan tüm anneler çocuklarına bu şekilde davranıyordur, kim bilir? Gelelim sahip olamadığı güzel ve değerli şeyleri kıskananlara, böyleleri hep çıkar karşımıza. Agata nın krallığının ormanlarından 12
Beatrice Masini YALANCI AYNALAR birinde bir cadı yaşıyordu. Bu cadıya güzel demek neredeyse imkânsızdı. Kendisi de kraliçenin olağanüstü görüntüsü hakkında sürekli konuşulmasından, davetlileri kaçırır bahanesiyle bir kez olsun saraydaki partilere davet edilmemesinden bıkıp usanmıştı. Kocaman kanca burnuyla, pütür pütür cildini aynada süzerken, Onda bende olmayan ne var? diye homurdanıp dururdu. Ona yarenlik eden kargası aynanın üzerinden cadıya bakar, Eh yani, kraliçenin sende olmayan bir şeylere sahip olduğu su götürmez, diye gaklardı. Bunu duyan cadı, hayvancağıza pabuç, patates ya 13
Beatrice Masini YALANCI AYNALAR da o sırada eline ne geçerse fırlatır; fakat hedefi bir kez olsun tutturamazdı. Tutturamazdı çünkü miyoptu ve gözlük takmamakta ısrar ediyordu. Günlerden bir gün, Ona bakarsan, dedi cadı ve şöyle devam etti, bende de onda olmayan bir şey var: Büyü! Böylece koca koca kitaplarının arasında işine yarayacak bir büyü aramaya koyuldu. Aklına bir fikir gelmişti, hem acımasız hem de eğlenceli bir fikir Bu sayede yapmacıkların önde gideni Kraliçe ye ve onun o şapşal yandaşlarına güzel bir ders verebilecekti. Üstelik vereceği ders kendi işine de yarayacaktı. Ardı ardına çevirdi sayfaları, bakıp durdu. Sonunda buldu aradığını. Hımm... Evet, işte burada: AYNALARA YA- LAN SÖYLETEN BÜYÜ. Mükemmel! Formü lü nasıldı bu büyünün? Kim ki güzel, çirkine dönecek, Çirkinlerse seni büyüleyecek. Karşısında duranın görüntüsünü sadakatle yansıtmak yerine, büyülü aynalar onu tam tersine çevirecek. 14
İyi, çok iyi Güzel olan çirkin görünecek, çirkin olan güzelleşecek, diye kıkırdadı cadı. Hangi malzemelere ihtiyacımız varmış? diye sordu ve vakit kaybetmeden çalışmaya koyuldu. Gizli otlarla sır gibi sakladığı zehirlerin dumanının tüttüğü bir kazanın üzerine, doğru vurgularla telaffuz ettiği birkaç sözcük büyüyü harekete geçirmeye yetmişti. Evindeki aynası dumanla kaplanmış, dağıldığındaysa cadı gördüklerinden şaşkına dönmüş, gözlerine inanamamıştı. Pütürlü derisi gitmiş, kanca burnundan eser kalmamıştı. Basbayağı güzeldi işte. Aslına bakılacak olsa güzel olan görüntüsüydü, gerçekte eskiden nasılsa şimdi de öyleydi. Fakat güzel görünen kendini de güzel hisseder ya, her şey sanki iyiye gitmeye başlamıştı. Bir yandan da cadı yaptığı büyünün Kraliçe üzerindeki etkisini öğreneceği anı iple çekiyordu. Böylece kendisini gö rünmez kılan pelerinine büründü, uçan sü pür gesinin üzerinde yola koyuldu. Beatrice Masini YALANCI AYNALAR 15