İlyas ÇOKAY Yüksek Mühendis Mimar-İTÜ- Bağımsız At Sahipleri Derneği Başkanı info@basd.org.tr icokay@superonline.com 0532 3508702 John Magnier - 2 VINCENT O BRI EN unutulmaz antrenör Magnier; İrlanda, İngiltere, Avrupa ve hatta Amerikada Yearling ve Foal Satışlarının çok düştüğü neredeyse sektörün %90 zarar ettiği yıllarda dünya atçılık sektörünü büyük ölçüde rahatlatan bir girişimde bulundu. Amerikada ve İrlandada sahip olduğu çok miktarda aygırların aşım ücretlerini önemli ölçüde düşürerek kısrak sahiplerine yardımcı oldu ve krizin daha fazla büyümesini engelledi. Magnierin bu büyük tavrı, Coolmore un hızla bugünkü şöhretine ulaşmasının haklı nedenlere dayandığını göstermesi açısından önemlidir. Ve daha sonraları Magnierin sahip olduğu YEATS isimli atın 4 defa üst üste tarihi Ascot GOLD CUP ı kazanarak hem kendisinin hem de Magnier in ismini yarışçılık tarihine yazdırması, belki de o günlerdeki ektiği temiz ve kalıcı tohumların yeşermesi veya iyi düşüncelerinin mükafatıdır denebilir. Zamanın Maliye Bakanı Charles Haughey, aygır aşım ücretlerini gelir vergisinden muaf tutunca Magnier, kısmen de olsa vergi muafiyeti himayesine alınmış yetiştiriciliği, başarılı ve kazançlı at yetiştiriciliği işletmesi ne dönüştürdü. Aynı zamanda büyük antrenör Vincent O Brian ve İngiltere Piyango İşletmesinin sahibi Robert Sangster ortaklığıyla Vernon Havuz İmalatı Şirketi ni satın aldılar ve ayni zamanda NORTHERN DANCER ağırlıklı COOLMORE u tesis etmeye başladılar. Coolmore Haraları nın 2008 yılı itibariyle tahmin edilen değeri 4 milyar Avro dur. Aynı yıl sadece İrlandadaki Coolmore ların geliri yıllık net 160 milyon Avro olarak gerçekleşmişti. Bu gün dünyanın en büyük haralarından biri olarak kabul edilen ve Amerika ve Avustralyada da şubeler açarak genişleyen teşkilatı ile COOLMORE, aynı zamanda en çok sayıda aygır ve değerli damızlık kısrak kadrosuna sahiptir. Geçen yılın sonlarında Magnier ve girişimci arkadaşı JP McManus ile Mitchell'lar & Butlers, All Bar One and Harvester pub zincirlinin hisselerini satın aldılar. Magnier aynı günlerde İrlanda Cam Şişe Sanayii nin ünlü markası Ringsend i 412.000.000.- satın aldı. Magnierİn yarış atı yetiştiriciliğinde ve damızlık at stokunda kalite olarak Şeyh Muhammed Bin Raşid Al Maktum un bile üzerinde olduğu kabul edilmektedir. Serveti hakkında çeşitli ve değişik spekülasyonlar yapıladursun Sunday Times 2009 yılında servetini 624.000.000.- olarak vermişti. İrlandanın yedinci sırasında en zenginiydi.
Atçılık dışında Magnier çok zeki ve gözüpek bir yatırımcı olduğunu defalarca ispatlamıştır. Dünya milyarderleri JP McManus ve Dermot Desmond ile olağanüstü başarılara imza attı. Büyük girişimci iş adamı Malcolm Glazer ile ortak olarak Manchester united in %28.9 una sahip oldular daha sonra bu hisselerini Amerikalı iş adamı Malcom Glazer e 2005 te sattılar. Bu kişi ayni zamanda Mc Manus un Barbadostaki meşhur Sandy Lane Hotel Resort unun ortağıdır. Magnier dünyanın hemen her yerinde yatırım yapmaktan çekinmedi, başarılı oldu ve 2012 de milyarderler kulübü üyesi olduğu ilan edildi. Aynı zamanda dünya çapında itibarlı kişilerin başında yer almaktadır. Nitekim İngiltere Kraliçesi Elizabet in geçen yıl gerçekleştirdiği 4 günlük İrlanda ziyareti proğramında 15 mayıs 2011 Pazar günü öğle yemeğinde Coolmore Harasını Magnier lerin misafiri olarak şereflendirmişti. Bu ziyareti sırasında Kraliçe ayni zamanda Aga Khan ın Gilltown Stud ını gezmiş ve meşhur aygır SEA THE STARS ı görmüştür. Her iki ziyareti sırasında Kraliçenin yanında bulunanların ismi açıklanmamış ve Kraliçe bu İrlanda ziyareti sırasında kendisine refakat eden 250 İngiliz muhafızları dışında, 8000 İrlandalı muhafız ve 2000 asker tarafından korunmuştur. Tabii Coolmore daki yemekte herhalde 1000 tanesinin ağırlandığını tahmin etmek güç olmasa gerek. Magnier, şimdi 61 yaşındadır, eşi Suzan (SUE) ve beş çocukları ile Tipparery Fethard da yaşıyorlar. Eşi SUE efsane antrenör VİNCENT O BRİAN ın kızıdır. Yakın atçılık tarihinin en başarılı antrenörü Vincent O Brien la bir çok defa gerek büyük yarışlarda hiporomlarda gerek İrlanda ve İngilteredeki satışlar sırasında konuşmuşluğum var. 1917 doğumluydu bir kaç yıl evvel 92 yaşında öldü ve unutulmazlar arasına girdi. Bir gün bir Türk Antrenörünün de internasyonal düzeyde başarılı olmasını diliyor kendisini saygıyla anıyorum. Vincent O Brian ve idman ettiği atlardan G1 ECLİPS STAKES Galibi SADLER S WELLS
Efsane Vincent in kazandığı Büyük Koşular: İNGİLTERE: 4 defa 2000 Guineas (Erkek Tay Deneme-ETD), 1 defa 1000 Guineas (Dişi Tay Deneme-DTD), 6 defa DERBİ (GAZİ), (Larkspur, Sir İvor, Nijinsky, Roberto, The minstrel, Golden Fleece), 2 defa OAKS (Kısrak Koşusu), (Long look, Valeris), 3 defa St.LEGER (Ankara Koşusu ), (Nijinsky, Boucher, Ballymoss) İRLANDA: 3 defa DTD, 5 defa ETD, 6 defa DERBİ (1984 te EL GRAN SENOR la), 4 defa (kısrak Koşusu), 9 defa St.LEGER FRANSA: 3 defa ARC de TRİOMPHE, 1 defa DERBİ, AMERİKA: BREEDERS CUP MİLE (1990 Royal Academy), WASHİNGTON D.C. İNTERNASYONAL (1968 Sir İvor) Vincent O Brian ın zaferden zafere koştuğu yıllarda NİJİNSKY nin DERBİ yi kazandığı 1970 te Türk Yarışçılığının önemli isimlerinden rahmetli Cemal KURA abimizle Epsom Hipodromundaydık. Daha uçakta giderken program elimizdeydi. Cemal abi Fransa temsilcisi GYR i tutuyordu. O zamanki yarış aleminde sekiz ayaklı olarak tanınan bu 3 yaşlı, atçılık tarihinin önemli kilometre taşlarından SEA BİRD ün en başarılı yavrularından biriydi. -Cemal abi bak, Nijinky yi O Brian idman ediyor, üstünde Şampiyon Lester Pigout var gazetelerin çoğunda favori, bence bire üç çok iyi para, dediğimde, - Gyr kazanacak, babası Sea Bird başka at, dedi. Sea Bird ü o günkü dünyanın en büyük atı kabul ederdi ve chef de rez leri çok iyi bilirdi. EPSOM da yıkarıdaki PRİNCE S STAND -tribün- 1828 yılında vardı. Şimdiki Grand Stand tribün ve diğer lüzumlu yapılar 1829 Derbisinde önemli ölçüde tamamlanmıştı. Ertesi sabah saat 9.00 sularında Piccadely Circus deki Regent Palace önünden taksiye bindik, şehirden çıkıp Epsom istikametine yöneldik. Yoğun trafikten bir buçuk saatte sıyrılıp Hipodrom Giriş Kuyruğuna takıldığımızda ilk koşuya 1 saat vardı. Büyük Tribündeki
koltuklarımızı bulduğumuzda daha önceki yıllarda da seyrine doyamadığım manzara değişmemişti. Hipodromun orta alanındaki panayır yerinde binlerce insan tam bir piknik havası içindeydi. Atlı Karıncalar, Dönme Dolaplar ve çeşitli renklerde Flamalarla süslü alanın çevresi binlerce araçla doluydu. Tribünün önünde ve yan tarafında BOOKİE ler yan yana dizilmiş müşterilerine servis yaparlarken yardımcıları el kol hareketleriyle biribirlerine bilgi aktarıyorlardı. Bokkie lerin arka alanında önlerinde kuyruklarıyla resmi bahis gişeleri dikkati çekiyordu. Daha sonra padokta ilk koşuya iştirak edecek atları gördük, Cemal abi önünde hiç kimsenin olmadığı 50 lik gişeye gitti, yaşlı bir kadına yazdırmaya başladı. Epsom sahanın içi panayır yeri gibidir. Epsom saha içinden büyük tribün Derbi saati yaklaştıkça heyecan arttı ve tarihi an geldiğinde atlar padoktaydı. Nijinky rakiplerine göre çok farklıydı. Güzel eşgali parlak tüyleri ve sakin yürüyüşü ile büyüleyiciydi. Gyr de ilk dikkatimi çeken çok sallı yapısı ve uzun belli oluşuydu. Cemal abi Gyr e sanırım biraz yüklü oynamıştı. Tam trübünün önündeki Bokielerden biri Nijinsky bire üç diye
bağırıyordu, 100 pound uzattım Nijinsky dedim. Adam baktı yanındakine yazdırdı ve biletimi verdi, Nijinsky kazanırsa 400 verecekti ki o tarihlerde önemli bir miktardı. (*1) Karşımızdaki tepede yokuş yukarı başlayan koşu, tepeden aşağı inişte, Tottenham Cornerde ve düzlükte mücadele içinde geçti ve koşuyu Nijinsky rakibi Gyr in 2,5-3 boy önünde kazandı. Lester piggout a göre rahat kazanmıştı ancak 1661 den beri koşulan Derbi Koşusunun 1936 dan beri kırılamayan rekorunu 2.34.66 la yenilemişti. 1970 Nijinsky Derbisi Seyahatinde Cemal Kura (sağda) ve İlyas çokay - ayni yıl Fransa ve İtalyan Derbilerine gidildi. Nijinsky ayni yıl yani 1970 te sırasıyla Newmarkette 2000 Guineas, Epsomda Derby ve Doncasterde St.Legeri kazanarak TRİPLE CROWN yapmıştı. Epsom Derbiden sonra Fransa Derbisi için Parise geçtik, Sassafras ı seyrettik, daha sonra İtalyada Milan San Siro Hipodromunda İtalyan Derbisi ni seyrettik ertesi gün atçılığın yüce ustası Senatör Tessio nun Harasına gittik, Nearco ve Ribot un doğduğu ahırı gördük. Ahırın ebadı 4,50 mt X 6.00 metre idi. Saygılarımla, (gelecek haftalarda; kısa kısa; Sir Alex Ferguson, bir başka O Brian ve Coolmore un Türkiyeden mübayaası, Dünyanın en büyük atçı ve yetiştiricileri ) (*1) Tanıyanlar bilir, oyun oynamam. Yılda birkaç defa o da çok büyük klasik koşularda tuttuğum atlar üzerine bahse girerim. Niçin ve ne sebeple oynamadım? Kısaca izah etmem gerekirse; 1945 lerde oyunlarda hile olduğu, tevzi miktarından para aşırıldığı söylenirdi, halk hipodromları yakıp yıkıyordu oynamadım. Sonraları %70 lere varan kesintilerle oynamak
bana göre aptallıktı.. oynamadım. Şimdi ise %50 lerin üstünde öldüresi kesintilerle oyun oynamanın sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Yurt dışında mesela İngilterede 6 koşulu bir günde bir tek yarış tuttursan bile çok az bir zararla evine dönebilirsin. Sevdiğin bir atmosferde sevdiğin arkadaşlarla görüşmek, sosisli veya burgerli bir hot doğ la birkaç bardak bira içmek ve en önemlisi safkan atlarla birlikte olmak, onların üzerinde bahse girmek, gerçekten tadına doyum olmaz bir yaşam tercihi olabilir. Bizde ise, en zor ulaşım imkanlarıyla gidilebilen hipodromlarda, kırmızı salçalı su içindeki %90 nişastadan mamul, sağlığa zararlı sosisli sandviçe talim ederek ve her koşuda kaybetmesen bile %55 eksilen paranla; hangi atmosferden, hangi sağlıklı havadan, hangi sevgili attan bahsedebilirsin?. Geçen hafta Veliefendideydim. Müdüriyette, Muhasebede ve Teknik Büroda işlerim vardı. Buradaki elemanların çalışma hazimleri, giyimleri ve temizlikleri son derece memnuniyet vericiydi. Ancak, hipodrom genelde ürkütücüydü. Temiz olmasına temizdi de, son derece eskimiş bayat görünüşü ve miyadı dolmuş, yıpranmış, fonksiyonunu tamamen yitirmiş demode yapıları ve yıpranmış zeminiyle insana hüzün veriyordu. Son derece çirkindi, emin olun utandım. Ahırlar bölgesini daha evvel yazmıştım. Tam bir perişanlık. Bu hipodromda (hipodromlarda desek sanırım yanlış olmaz) bir seyircinin, bir yarış severin, rahat etmesini bırak, huzur içinde yarış seyretmesi bile imkansızdır. Bence, aydınlatma çalışmaları nın yanında hipodromlarımızın acilen yenilenmeye ihtiyacı var. Hem de kökünden yıkıp, yeniden yapmaya