YENİ YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YASA TASARISI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLER
Sayın; Gökhan ÇETİNSAYA Yeni Yüksek Öğretim Kurulu Yasa Tasarısı nda, açık ifadelerle kişi hak ve özgürlükleri ile ilgili ifadelerin olmaması, ileride özellikle kıyafet konusunda geçmişte olduğu gibi keyfi uygulamalarla karşılaşabilme ihtimalini kuvvetlendiriyor. Özellikle bu hususta ve buna ek olarak yasa tasarısı ile ilgili gördüğümüz bazı eksiklikler ekte ifade edilmiştir. Çalışmalarınızda başarılar diler,saygılar sunarım. Dr.M.Murtaza Yetiş AK Parti Adıyaman Milletvekili Ek: Yeni Yükseköğretim Kurulu Yasa Tasarısı Hakkındaki Görüşler 1
YENİ YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YASA TASARISI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLER Av. Fatma Benli 1 I- Öncelikli Dikkat Çekilen Husus Yükseköğretim Kurulu Yasa tasarısında, öğrencilerin kıyafet biçimleri nedeni ile eğitim haklarının kısıtlanmasını engelleyecek bir düzenleme bulunmaması eksikliktir. Mevcut yasada (Ek: 25/10/l990-3670/12 md.) Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile; yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir. hükmü mevcuttur. Yürürlükteki yasada kıyafetin serbest olduğu açıkça düzenlendiği halde, on iki sene başörtülü kadınlar yükseköğretim kurumlarının bahçelerine dahi girememişlerdir. Özgür düşüncenin merkezi olması gereken Yükseköğretim kurumlarının tek tipçi bakış açısı, özgürlük noktasında ciddi sorunlara yol açmıştır. Bu noktada yeni yasada, eğitimin temel bir hak olduğu ve açık bir kanun hükmü olmadığı müddetçe kısıtlanmayacağı özel olarak vurgulanmadığı müddetçe, aynı yasakçı uygulamanın geri gelmeyeceğini garanti etmek mümkün değildir. Bu nedenle Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafetin serbest olduğu açıkça yer almalı ve Anayasa nın 13. Maddesine atfen temel bir hak olan eğitim hakkının açık bir yasa hükmü olmadan kısıtlanamayacağı özel olarak düzenlenmelidir. II- Yasa Tasarısına İlişkin Genel Kanaatler Yükseköğretim Kanunu yasa tasarısı mevcut haliyle, yeni bir yasa olmaktan çok uzaktır. Tasarı genel olarak kurumlar aynı şekilde ya da yeni ihdas edilen kurullar vasıtasıyla devam ediyor izlenimi vermektedir. Örneğin tasarının 5. maddesinde yer alan Türkiye Yükseköğretim Kurulunun görev ve yetkileri bölümü kazuistik metodun uygulandığı, müdahaleci bir YÖK anlayışının devam ettiğini göstermektedir. 1 Ayrıntılı çalışma için avfatmabenli@yahoo.com 0532 4475893 2
Şu anki haliyle yasa tasarısı mevcut yasayı temel aldığı için, sorunların çözülmesi mümkün olmayacaktır. 31 sene sonra yasa yapılacaksa referans metin, her kesim tarafından sürekli eleştiren Yükseköğretim Kurulu yasası olmamalıdır. Tasarı tamamen yeniden ele alınmalıdır. Yükseköğretim Kurulu vesayet makamı olmaktan çıkartılmalıdır. Yükseköğretim Kurulu koordinasyon kurulu haline dönüştürecek bir yapı getirilmelidir. Bunun içinde mevcut Yükseköğretim Kurulu Kamunun esas alıp üzerinde değişiklikler yapan bir yasa yerine, yenilikçi bir bakış açısıyla yeni bir çalışma yapılmalıdır. Altta maddeler üzerinde önerilen değişiklikler, tasarıda sadece kısmi bir düzelme sağlayacaktır. Ancak bu durum üniversitelerimizin geldiği yer açısıyla yeterli olmayacaktır. Akademik yarışı hızlandıracak, birinci sınıf üniversite olma çabasını ve mükemmeliyet merkezleri oluşturma çalışmalarını teşvik edecek hükümler getirilmelidir. Yasada bilimsel araştırmaları teşvik ederek arttırılmasını sağlayan ve kamplaşmayı engelleyecek düzenlemeler yer almalıdır. Dünya Üniversiteler sıralamasında Türkiye üniversiteleri yer alması, insan hakları ve eğitim özgürlüğüne daha çok atıf yapan ve vesayet rejimi suçlamalarını ortadan kaldıran bir düzenleme ile mümkün olacaktır. Ayrıca yeni tasarıda üniversite camiasında dile getirilen akademik kadro, altyapı ve kaynak sorunlarının nasıl çözümlenebileceğine ilişkin bir çalışma yapılmalıdır. Yasada öğretim görevlisi olmaya yönelik şartlar, özellikle mali konular ciddi bir teknik araştırma gerektirmektedir. Yardımcı doçentlikten doçentliğe geçiş için beş sene şartı getirilmesi, yabancı dil sınavı eleştiriler arasında olup bunlar karşılanmalıdır. Nitekim şuan ki yasa taslağında öğrencilere hemen hemen hiç yer verilmemektedir. Öğrencilerin kendilerini etkileyen kararlara katkı yapmaları ve temsil edilmeleri yeterince yasa tasarısında yer almamaktadır. 21. Madde de öğrenci konseyi düzenlense de sadece birkaç yerde (Madde 18/5), öğrenci temsilcilerin, o da öğrencileri ilgilendiren konularla sınırlı olmak kaydıyla oy hakkı olmaksızın bölüm kurulunda yer alacağı ifade edilmektedir. En çok vergi veren ya da bağış yapan kişilere, Konseyde üniversite ile ilgili karar alma yetkisi verilecekse, öğrenciler tarafından seçilen temsilcilerin de söz hakkı olması gerektiği açıktır. 3
Bu noktada öncelikli talebimiz yasanın, Yükseköğretim Kurumu Kanunu referans alınmadan yeniden kalem alınmasıdır. Bu durum mümkün olmadığı takdirde, eğitim hakların güvence altına alınması ve kılık kıyafet nedeni ile eğitim hakkının kısıtlanamayacağına ilişkin özel bir maddenin dışında alttaki maddelerde değişiklik yapılması takdire sunulmaktadır. III- Yükseköğretim Kurulu Yasa Tasarının Maddelerine İlişkin Öneriler - 2. maddede yer alan temel ilkelere, hukukun üstünlüğü ifadesi eklenmelidir. - 6. maddede yer alan genel kurulun seçim usulünde, akademik bir kuruluş olan üniversiteleri ilgilendiren genel kurulun seçim kıstasları, objektif nitelikte olmayıp değiştirilmelidir. - 10. maddede üniversite konseyi düzenlenmekte olup, öngörülen üye olma kriterleri (puan vs..) yapılan işin niteliği ile bağdaşmamaktadır. Akademik bir kurulun yönetimi söz konusu olduğundan, devlet, özel veya vakıf üniversitesi de olsa akademik yeterlilikleri ön planda tutulmalıdır. Üyeler normal bir memur statüsünde düşünülmemelidir. Aynı şekilde Konsey üyelerinin bakanlar kurulu tarafından değil meclis tarafından seçilmesi sağlanmalıdır. - 11. maddenin ikinci bendi rektörün iki defa üst üste seçilemeyeceğini düzenlemektedir. Yasa maddesi üç defa üst üste seçilemeyeceği öngörmelidir. Başlanılan işlerinin devamını sağlamak ve edinilen tecrübeden yararlanmak açısından iki defa üst üste seçilme yasağı getirilmemelidir. Mevcut rektörün sahip olduğu yetkiyi, yeniden seçilmek için kötüye kullanması kaygısıyla, bu düzenleme getirmemişse, bun agerek bulunmamaktadır. Zira tasarı da rektörlerin seçim sistemi değiştirilmiştir. - 11. maddenin beşinci bendinde, rektör adaylarını belirleme komisyonu yer almaktadır. Öğretim görevlilerinin rektörü seçecek olan komisyon üyelerinden sadece iki tanesini seçmesi yeterli değildir. Aynı şekilde vergi mükelleflerini üniversite yönetimlerinde söz sahibi yapmak doğru değildir. - 11. madde 5 bendi rektörlük seçimlerini düzenlemekte olup, ikinci alternatif mevcut sorunların tekrarı anlamına gelecektir. Rektör seçimleri üniversitelerde huzursuzluk ve kamplaşmaya sebebiyet vermekte ve mevcut rektörün yeniden seçilmesi için akademisyen alımları gerçekleşmektedir. Ayrıca üniversite Konseyine üye olabilmek için özellikle akademik, kültürel veya iş hayatında sorumluluk gerektiren görevlerde bulunmuş olmak, 4
yükseköğretimin yapı ve görevleri konusunda istisnai bilgi ve becerileriyle üniversiteye katkı yapabilecek durumda bulunma şartı aranmalıdır. - 16. maddede yer alan Araştırma ve Uygulama merkezlerinin yaptıkları iş gereği, bağımsızlıkları vurgulanmalıdır. - 25. maddenin a bendinde Yükseköğretim kurumlarının görevleri düzenlenmekte olup, bu göreler arasına hukukun üstünlüğü ifadesi eklenmelidir. Ayrıca 25. maddede Yükseköğretim Kurulu teşkilatının görevleri hususunda çok genel bir tablo çizilmekle beraber, kanun taslağının bütünündeki kazuistik yapı bu genel demokratik çerçeveyi inandırıcı kılmamaktadır. Aksine madde müdahaleci bir YÖK modeli ortaya koyduğundan, yeni bir düzenleme yapılmalıdır. - 27. maddenin birinci bendi yurtdışında yükseköğretim birimi açılması için Bakanlar Kurulunun iznini gerektirmektedir. Özel üniversiteler için var olmayan bu hüküm değiştirilerek, Yükseköğretim Kurul kararı ile, Devlet üniversitelerinin yurtdışı birimi açmasına imkân tanınmalıdır. - 29. madde özel yükseköğretim kurumlarının Anonim Şirket şeklinde açılmasına imkân tanımaktadır. Eğitim kurumlarına sadece ticarethane gözü ile bakılması sorunlu olup, bu durum tartışılarak yeni bir formülasyon getirilmelidir. - 29. Maddenin on yedinci bendi yöneticilerinin yönetimi kötüye kullanması ile yükümlülüklerin yerine getirilmesi durumunu düzenlemekte olup, bu durumun düzelmesi için süre verileceğini öngörmektedir. Belirlilik ilkesi açısından ne kadar süre verileceği belirtilmelidir. - 30. maddede mütevelli heyeti düzenlenmekte olup, maddede mütevelli heyetine verilen yetkinin genişliği, ücretler ve burs hususunda başarı halinde verilecek ödüllendirmelerin açık olmaması ve mütevellinin takdirine bırakılması hususları öğrenciler, öğretim ve idari hususlar açısından mütevellinin aşırı müdahalesi sonuçlarını doğurma tehlikesi barındırmaktadır. Ayrıca 30. maddenin üçüncü bendinde yer alan, mütevelli heyetin tüzel kişiliği temsil edeceği ifadesi hatalı olup düzeltilmelidir. - 37. madde uzaktan öğretimi düzenlemekte olup, sınavların nasıl gerçekleştireceği açıklamalıdır. - 42 ve 43. maddede Akademik faaliyet puanı ve akademik faaliyet ödeneği yer almakta olup, puanlamaların kapital standartlara indirgenmesi öğrenci açısından öğrenim sürecini 5
zorlaştırmaktadır. Bu sistemde puan vurgulanmasının, akademisyen için öğretimden çok, bireysel gelişimi çok daha fazla ön planda olması gereken bir yaptırıma dönüşme riski dikkate alınmalıdır. - 60. maddenin ikici fıkrası, istifa eden öğretim görevlilerinin geri dönüşleri halinde kadro şartı aranmaksızın tekrar ayrıldıkları Yükseköğretim Kuruluna geri dönmelerini düzenlemektedir. Kadroda boşluk olmazsa yerlerine geçtikleri kişinin bile işine son şekilde konusu açıklığa kavuşturulmalıdır. - 72. maddenin 10/f fıkrası öğretim görevlilerinin küçük düşürücü yıldırıcı ve bezdirici davranışlarını aylıktan kesme disiplin cezasını gerektiren bir suç olarak düzenlemiştir. İdarecinin takdirine göre kötüye kullanılabilecek ve ifade özgürlüğünü kısıtlama tehlikesini barındıran muğlâk ifadeler kaldırılmalı ya da uyarma disiplin uçları arasında yer almalıdır: Ayrıca öğretim görevlisinin öğrenci ya da kurum çalışanların karşı fiziksel saldırıda bulunma hali ya da cinsel taciz durumu disiplin suçu olarak düzenlenmemiş olup, bu hususların eklenmesi tavsiye edilmektedir. - 73. madde öğrencilere ilişkin disiplin hükümleri ni düzenlemektedir. Yükseköğretim Kurumu yetkililerince sorulan hususları cevaplandırmamak suçuna yazılı ifadesi eklenmelidir. Aksi durumda sözlü sorularda disiplin cezasına gerekçe gösterilebilecektir. Cinsel taciz ve cinsel dokunulmazlığı ihlal etmek suçlarına ayrı ayrı yer verilmiş olup biri çıkartılmalıdır. - 73. maddenin üçüncü fıkrasında öğrencinin suç işlemesi halinde derhal cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağı düzenlenmektedir. Türk Ceza Kanununda ihbar yükümlülüğünü düzenlenmektedir. Bunun dışında ayrıca Yükseköğretim Kurulu yasasında öğrenciyi ve öğretim görevlisine ihbar yükümlülüğü getirilerek, jurnal yolu açılmamalıdır. 6