9. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ. Careless Whisper (Kayıtsız Fısıltı) George Michael. I feel so unsure. Unsure: Emin olmamak, belirsiz olmak

Benzer belgeler
Aşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri.

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

Put on make-up: Makyaj yapmak Brush: Taramak Long: Uzun. Then: Sonra Ask: Sormak Look: Görünmek All right: İyi

DIPTEKI BEN. MERVE Efendim aşkım Yes darling! BORA Nerdesin bir tanem? Where are you darling?

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Relative Clauses 1-3

D-Link DSL 500G için ayarları

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

Blood: Kan Flow: Düşmek, akmak Flesh: Et, ten Steel: Çelik. Dry: Kurumak Colour: Renk Evening: Akşam Sun: Güneş

The numbers lead a dance Number: Sayı Lead: Önderlik etmek, neden olmak, yol göstermek Sayılar bir dansa öncülük/rehberlik eder

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

Start Streamin. now! MiniPod Bluetooth Streamin speakers

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

"IF CLAUSE KALIPLARI"

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler İngilizce-İngilizce

Phrases / Expressions used in dialogues

ingilizce.com-müşterilerle En çok kullanılan Kelime ve Deyimler-Top words and phrases to use with customers

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Hafiflik (Yoga, pilates ve chi kung'un sentezi)

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mark Ronson ft Bruno Mars - Uptown Funk

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Lesson 57 : all, both, each. Ders 57: Hepsi, her ikisi de, her biri

BBC English in Daily Life

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

STUDENT REPORT Unit One Answer Sheet

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

Bizim Akademi TEOG Denemesi Ahead with English

Heartbreak. Dialog. Turkish Tea Time. Lesson 13. yuvarlanmış kapağını bulmuş! bırakmalıyım. değil.

At home we miss your attention and kindness and every single moment we had here...

MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

Tony Robbins Video Text (Metni)

Present continous tense

İngilizce konu anlatımlarının devamı burada Tıkla! Spot On 8 Ders Kitabı Tüm Kelimeleri. How do we spell the Present Continuous Tense?

Lesson 69: Articles. Ders 69: Tanımlıklar

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

18- UNİTE

ÜĞÜ AR-GE BİRİMİ ÇALIŞMASIDIR

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

ÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Ahead with English - 4 grade

Var Olmak (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition)

Helping you to live more independently. Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme. Daha bagimsiz yasamak için size yardim ediyor

BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR

DENEME SINAVLARI.

SAFETY FOOTWEAR SHOES COLLECTION AYAKKABI KOLEKSİYONU

Virtualmin'e Yeni Web Sitesi Host Etmek - Domain Eklemek

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

KIMSE KIZMASIN KENDIMI YAZDIM BY HASAN CEMAL

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

Cases in the Turkish Language

Bologna Eşgüdüm Komisyonu Koordinasyon Toplantısı

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

Sargın Test 8. Sınıf

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Seyahat Konaklama. Konaklama - Bulma. Konaklama - Rezervasyon. Konaklama için yön sorma. ... a room to rent? kiralamak için... oda?

Seyahat Konaklama. Konaklama - Bulma. Konaklama - Rezervasyon. Konaklama için yön sorma. Konaklama türü. ... bir hostel?... a hostel?

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım.

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition)

Lesson 38: Infinitive 3. (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3. (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar)

Parça İle İlgili Kelimeler

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3*

Var Olmak (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition)

Beylikdüzü'nün en yeni mahallesi The newest neighborhood in Beylikduzu

Do not open the exam until you are told that you may begin.

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Neyzen olabilmek için en önemli özellik; sabretmeyi bilmektir. In order to be a neyzen the most important thing is to be patient.

Hafiflik (Yoga, pilates ve chi kung'un sentezi)

Business Opening. Very formal, recipient has a special title that must be used in place of their name

Transkript:

9. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ Careless Whisper (Kayıtsız Fısıltı) George Michael I feel so unsure Feel: Hissetmek Unsure: Emin olmamak, belirsiz olmak Ben hiç emin değilim As i take your hand As: -iken Take: Almak, tutmak Hand: El Elini tutarken And lead you to the dance floor Lead: Yönlendirmek, ön ayak olmak Dance floor: Dans pisti Ve seni dans pistine götürürken As the music dies Die: Ölmek, bitmek Müzik sonlanırken Something in your eyes Something: Bir şeyler Eye: Göz Gözlerinde bir şeyler Calls to mind a silver screen Call to mind: Akla getirmek, çağrıştırmak Silver: Gümüş Screen: Vizyon, ekran, perde Gümüş bir perdeyi çağrıştırıyor And all it s sad goodbyes. All: Hepsi Sad: Üzüntülü, kederli Goodbye: Elveda 1

Ve hepsi kederli ayrılıkları I'm never gonna dance again (NAKARAT) Never: Asla, hiçbir zaman Again: Bir daha, yine Bir daha asla dans etmeyeceğim Guilty feet have got no rhythm Guilty: Suçlu Feet: Ayaklar Ryhthm: Ritim Suçlu ayaklar ritim duygusundan yoksun/ayak uyduramıyorlar Though it's easy to pretend Though: Rağmen Easy: Kolay Pretend: Kandırmak, rol yapmak (Ve şimdi) rol yapmak kolay olsa da I know you're not a fool Know: Bilmek Fool: Aptal Senin bir aptal olmadığını/bunu yemeyeceğini biliyorum I should have known better than to cheat a friend Better: Daha iyi Cheat: Kandırmak, hile yapmak Friend: Arkadaş Bir arkadaşı kandırmaktan daha iyisini (yapabilmeyi) bilmeliydim And waste a chance that i've been given Waste: Harcamak Chance: Şans, talih Give: Vermek Ve bana verilmiş bir şansı harcamaktan (daha iyisini yapabilmeyi de) So i'm never gonna dance again So: Bundan dolayı, bu nedenle Bu nedenle bir daha asla dans etmeyeceğim 2

The way i danced with you (NAKARAT SONU) The way: Gibi, şekilde, biçiminde Seninle dans ettiğim gibi/şekilde Time can never mend Time: Zaman Mend: Onarmak, tamir etmek Zaman asla onaramaz The careless whisper of a good friend Careless: Dikkatsiz, özensiz, kayıtsız Whisper: Fısıltı, ıslık Good: İyi İyi bir arkadaşın/dostun kayıtsız fısıltısını To the heart and mind Heart: Kalp Mind: Akıl Kalbe ve akla/kalp ve akıl için Ignorance is kind Ignorance: Cehalet Kind: Nazik, iyi Cehalet iyidir There's no comfort in the truth Comfort: Konfor, rahatlık Truth: Hakikat, gerçeklik Hakikatte rahatlık yoktur/hakikat rahatlık vermez Pain is all you'll find Pain: Acı Find: Bulmak (Onunla) bulup bulacağının hepsi acıdır NAKARAT 3

Tonight the music seems so loud Tonight: Bu gece Seem: Görünmek Loud: Gürültülü Bu gece müzik çok gürültülü geliyor I wish that we could lose this crowd Wish: Dilemek, istemek Lose: Kaybetmek Crowd: Kalabalık Bu kalabalıktan kurtulmamızı diliyorum Maybe it's better this way Maybe: Belki Belki bu şekilde daha iyidir We'd hurt each other with the things we want to say Hurt: Acıtmak Each other: Birbiri Thing: Şey Want: İstemek Birbirimizi(n canını) söylemek istediklerimizle acıtmak We could have been so good together Together: Birlikte (Oysa) birlikte çok iyi/mutlu olabilirdik We could have lived this dance forever Live: Yaşamak Forever: Sonsuza kadar Bu dansı sonsuza kadar yaşayabilirdik/sürdürebilirdik But now who's gonna dance with me Fakat şimdi/bundan sonra kim dans edecek benimle? Please stay Please: Lütfen Stay: Kalmak Lütfen kal 4

NAKARAT * * * I Will Always Love You (Seni Her Zaman Seveceğim) Whitney Houston If I should stay Eğer kalsaydım I would only be in your way Only: Sadece Be: Olmak Way: Yol Sadece senin yolunda/seninle olurdum So I'll go but I know Şimdi gidiyorum ama biliyorum ki I'll think of you every step of the way Think of: Düşünmek Every: Her Step: Adım, basamak Yolun her adımında (yine) seni düşüneceğim And I will always love you (NAKARAT) Always: Her zaman Love: Sevmek Ve her zaman seni seveceğim Will always love you (NAKARAT SONU) her zaman seni seveceğim You, my darling you Darling: Sevgili Seni, sevgilim seni 5

Bittersweet Memories Bittersweet: Acı tatlı Memory: Hatıra Acı tatlı hatıralar That is all I'm taking with me That s all: Hepsi bu Take: Almak Yanımda/kendimle götürdüğümün hepsi bu(nlar) So goodbye please don't cry Cry: Ağlamak İşte elveda, lütfen ağlama We both know I'm not what you You need Both: Her ikisi need: İhtiyaç duymak Her ikimiz de biliyoruz, senin ihtiyaç duyduğunun ben olmadığımı NAKARAT I hope life treats you kind Hope: Ummak Life: Yaşam Treat: Davranmak, muamele etmek Umarım hayat sana nazik/iyi davranır And I hope you have all you dreamed of Dream of: Hayalini kurmak Have: Sahip olmak, erişmek Ve dilerim hayalini kurduğun her şeye sahip olursun/ulaşırsın And I wish to you joy and happiness Wish: Dilemek Joy: sevinç, neşe Happiness: Mutluluk Ve sana neşe ve mutluluk dilerim 6

But above all this, I wish to you love Above: Üstünde Fakat bundan daha çok/bundan da önce sana aşk(ı bulmanı) dilerim NAKARAT 7