Aşk Şiirleri -2- Melankoli



Benzer belgeler
Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

Hakan Gökbaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

gece bana gündüzleri uğramaz gece uykudayken gelir şşşşşşt deyince ağzı şarap tadındadır hatıralarım karışır

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Sevda Üzerine Mektup

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Hayat Öpücüğü. Semih Dündar

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0

İnci Uluçay. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İnsanlardan sıkılmaya başladıysan, gerçeklerin farkına varmaya başlamışsındır. // ; Haziran, Cuma :: Seferihisar/İZMİR

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Birbirimize anlatacağımız ne çok şey var; düşündünüz mü? İşte bu yazma nedenlerimden biri. İlki...

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Devrim Mehmet Pattabanoğlu

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Erotik Şiirler Atlasım. Serkan Engin. (Derleme)

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Firuze Keleş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

Tuğrul Tanyol. Beyaz at. Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte Boş meydanları, kirli sokakları Herkes kendi yankısının peşinde

YARIM KALMIŞ HİKAYE YUSUF KILIÇLI. Sıfır Başlangıç Demektir. Sıfır 1 den önce gelir. Sıfır Yayınları Yayıncı Sertifika : 35340

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Abbas Ünal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Cevdet KARAL BELKİ BEN ÇAĞIRDIM

ISTE BIZ BÖYLE ANLAMISIZ ASLINDA BIZI SEVENLERLE DEGIL, BIZIM SEVDIGIMIZ March 2014 (5)

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

Yukarıdaki diyalogda kaçıncı cümlede diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Ahmet Sezgin. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

AŞKA ÂŞIK OLMAK. Pınar Baygül

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ercan Tunç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

Takvimdeki Deniz (Şiir İncelemesi)

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

Zengin Adam, Fakir Adam

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

Dünya Onlarla Daha Renkli

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

...Bir kitap,bir mesaj!

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri. Sohbetler

Transkript:

Aşk Şiirleri -2- Melankoli

Kelimelerin Ölümsüzlük Sihri Damlıyorsun. Tenime alev atan mızrak gibi sorgunun yokluğunda. Dar bir hiçliğin giysisinde patlarken, Ellerim sana doğru koşan kader. Al beni. Beni alan ölüm, Kendisine aşkla veda eder. Küsmüşüm. Hani gözlerim perdelerini kapatırken, Son nefes yağmuru açıklarken, Sana dua ederken biçimsiz bedenimde. Öyle ki, Ruh çıkar ya güneşle. Hani aşktır, hani küsmüşüzdür. Hani bırakmışızdır. Ağlarken bir yerde sol yanım. İntikallerim şehit olmuş vatanımda. Özlemle arıyorum sevdiğimi. Hasretin dağlarında sabahı geceme adımlarcasına. Son güvercini gözyaşına gönderircesine. Kalk ayağa. Ne olur kalk da, tutuşalım elden tene. Ten bile yetmesin, sevişmelere. Aramıza girmiş yıllar ve insanlar, Çılgın bir Domino taşının, Kainatı devirmesi gibi aksın. Sana söylediğim ölümsüz sözlerle. Hani her zaman dile getirdiğim kelimelerin, Kendi kendilerini ölümsüzleştirmesinde.

Kıyısız Cümleler Her şey ölüyor bu gece. Asfalta can çekişen şiirler. Eziyorlar, içimdeki aşkı. Bilmezler ne kadar sevdiğimi. Hep aynı şarkıyı söyleyen ben değil miydim? Sana kavuşana dek ölen hani. Hani ruhuna diz çöken. Anlatılmıyor, İçimden yitip gidenler. Belki bir merhaba sesinde irkilirim. Bir duada, şarkıda, limanda belki. Vapurlar geçerken dudağımdan, Seni öpercesine okyanus. Damlamda aşklarına hece. Kuyumda acılarına mabet. Ben bu değil miydim? Hani seven, sevdikçe eskimeyen. Yürüyen bir çınar gibi. Uykularına dek düşmüş sokak serserisi. Kimseler yok etrafımda. Saatin seslerini patlatırken kafamda, Önümde beyaz kağıdın ölüm boşlukları. Bir ben sürüyorum seni sayfalara. Bir de yokluğundur, içimde. Mürekkebin inleyişini duyuyorum usulca. Her sıfat terk olunmuşçasına. Her cümle kıyısızlaşmışçasına. Artık onlarla yol almak var. Onlar benden, ben onlardan. Ne kadar sevsem de, Sevdiklerim benden kaçan. Her an dua da etsem, Dilediklerim benden intikam.

Cevapladığın Kadarım İçime düşmüş keşke. Pişmanlığın derinliğinde iki ruh. Birbirini ararcasına bitiş çizgisinde. Ne kadar sararsan acıları, Orada yoksun bir zaman uyanır. Bu rüya bizim değil miydi? Biz örtmedik mi, Çarşafları, yorganları, umutları. Üşüyen biz değil miydik, İçimizi kaplayan yağmurlarda. Sümkürdüm sokakları. Gezindiğim her kaldırıma kustum, acıları. Sindim yerin dibine. Nefretimi pişirdim, Savaştığım insanların içine. Ne kadar ağlarsak ağlayalım, Gözyaşı kapatmıyor mesafeleri. Belki de mesafe denen bir şey yok. Belki ben, belki sen de yoksun. Yok da yok. Tanrı da yok. Umutlar kadar hiç. Yaşamlar kadar piç işte. Burada, önümde bir adam ölür. İçimde, merkezimde savaştığım kadar hür. Sen ancak, Beni sevdiğini zannettikçe özgür. Olur da bir gün ararsan, Mezarlar kadar göklerde. Yıldızlar kadar gecelerde. Olur da bir gün merak edersen, Kendindeki cevaplar kadar sende.

Yüreğim Mahşer Ellerim mahşerde. Yürüyorum dünden bugüne. Karanlık hatalar sarmış odamı. Yatağıma el ense çekmiş Azrail. Dönüşsem sana. Yeniden sen olsam, geleceğinde. Birlikte umudu çiğnesek, aynı lokmada. Ya da aynı bardakta, Bir uçtan diğer uca. Kıyısız olsa sahillerimiz. Hani sevişirken uzandığımız yıllar. O yıllar ki, Aklımda patlar, yıldırım misali. Gök kaybolur, seni düşünürken. Seni düşünürken, Her şey ne kadar boş. Kimlere değer verdiysem, Döndüler sırtlarını. Nankördüler, sinsiydiler, vefasızdılar. Ana baba gibi değildiler. Senin gibi sevmediler. Şimdi bendekiler de, Eskidiler. Yok sevgilim. Damarıma ne alsam yetmez tohumu. Kök içinde alsam da kokaini, Serseri sokaklara da düşsem, Unutmaz içimdeki. Yabani yollarda da gitsem, Seninle beraber yolluğumdaki. Tüm aşkları da bahşetseler, Sensin benim yüreğimdeki.

Tanrı Sevmeyi Başlatınca Duman akıyor gözlerimden. Güneş bile karanlık, ay küskün epeydir. Kuşlar ötmüyor, odamın aynası kırık. Yüzümde kaçışan insanlar. Her biri senden çalınanlar kadarlar. Ya da benden gidenler. Ne fark eder, Ayrılık giderken. O bile yok artık. Sarılacak acı kalsa derken, Bulamamak dipsizliğin şarkısını. Şişesiz şarapla besteleyememek seni. Seni notalarda bulamamak, Gözyaşım çalarken gitarı. Seninle gençliği akort edememek, Devirirken pişmanlık senelerini. Ben bilemiyorum kendimi. Lakin özgürlük kadar mahkumum, suçlarıma. Ben bir vasiyetim, Gün ağırınca asılacak. Terk edecek bu şehri, bu insanları. Seni bile gömecek içine. Ne yaparlarsa yapsınlar, Unutmayacak son nefesiyle.. Seni kim sevecekse, Benden bir ben doğacaktır. Kim öldürecekse seni, Ölümü aşkla bağışlayacaktır. Kim yazarsa eksik yazacak. Kim kanatırsa benim gibi akmayacak. Kim ölürse, Benim gibi dirilemeyecek. Kim şiire başlarsa, Başlangıç noktası aşkım olacak. Ah sevgilim, Şairler, şiirlerinden doğmaktalar. Ve âşıklar, Ölümsüz aşkları kadar sonsuzluktalar. Şair ve âşıktaki sevgiyse, Gerçeklerini bizde yaşamaktalar. İkimizdeki her neyse; Tanrı nın insanlığı sevmesi kadar.

Âşıkken Ölümden Fazlaydık Yürüsün rüzgârlı gözyaşı savrulurken yıllara. El değmesin Tanrı da olsa. Figanım serpilmiştir, Kuyularıma ölüm dolmuşçasına. Vakit son sözümü yırtıyor. Dudaklarımda asırlar dökülürken, Eskimeyen bir merhaba. Dolanır ya harfler içimdeki mezarda. Bir sözcükle dirilircesine umut. Kalbinde durmam, lakin coşarım alnına. Lakin biterim, Noktanın içindeki imlanda. Ben erkek, sen kadın doğmuş. Ben kadın, sen erkek oluşmuş. Binlerce insanı, Tek bir varlıkta buluşturmuş. Keşke pişman olsam bir daha. Keşke sana veda ettiğim an gelse. Bu sefer düşmeyeceğim nefrete. Bu sefer ellerim doğana yalvarırcasına. Yürüyen gözyaşı misali adımlarında. Gitme! derken bilinç dışında. Kal derken inancımın zarında. Tutarım seni, Ne kadar ürkek olsan da. Ağlarım sana, İçindeki çocuk mutlu oldukça. Yerim yok, lakin yurdumda sokaksız. Boş bir kaldırımla koyun koyuna yatarken, Acılarım harçla çimento misali. Kim bilir neler inşa ettim! Kim bilir evimizin hangi katında kaldık! Nerede ölüme yattım ben? Ya da hangi bodrumda kapana kısıldım? Hangi oda, Hayatımın inzivası? Acılarımın devamı nokta atışları. Hani poligon içinde kurduğumuz düşler var ya, Onlara sor mezarımı. Onlar aşkı saplamıştır kalbime. Onların öldürmesinden doğmuştur, Sana olan düşkünlüğüm.

Hani birbirimizi doyasıya vurduğumuz. Sonrasında ağlarken ölümlere. Ya da gülerken, İçtiğimiz öfke nöbetlerinde. Herkes aklını kollarken, Bizim kaçırdığımız şizofrenlikte. Duadan sormak hakikati, Sığınsak öfkemize. Labirent olmuşçasına gözyaşları. Nereye gitsem duman ciğerimde. Hangi sigarayı çeksem kaybolmuş. Her taraftan işlemiş kokain. Bedenimden dökülüyor morfin. İçen yok mu beni! Hatıramı kaplayan alkol sonra. Sonra bir ses, bir şarkı daha. Hatta nefesimdeki derin karantina. Gidemiyorum. Yorganımda ölü bedenler uyurken, Her seferinde son arzumu çalan dua. İçimde yağmurlu güneş. Kim ısıtacak, kim saracak üşürken. Kim öpecek anne misali. Kim inanacak en derin acıma. Ah sevgilim! Kim bilebilecek, Merkezimden kopanları. Hangi Tanrı kavuşturacak, Öfkeyle ve kin içindeki aşkı. Sadece bizde yoktu. Ölmeye cesaretle gitmek, Sevgiyi korkuya emanet etmek, Belki Tanrı larda, Belki her insanda var. Kim ne derse desin, Ölümsüz aşk yaşayanlar, Hayallerini bizimle anlattılar.

Senin Yerine Bitirmek istiyorsan bitir beni. Al ölümümü cebine. Belki para kazandırır, sana. Sonrasında satın alırsın aşkı. Biri çıkagelir hudutlarına. Bakar, sever, hunharca kullanır seni. Beleş sevdalar vardır, dünyada. Kapitalist bakışlar, emperyalist sevişmeler. İkinci günden: Aşkım. diyenler. Ne de olsa köleler ve fahişeler, Aynı çöplükteler. Asalet ve ahlak da, Aynı köprüdeler. Biri diğerine yol verirken, Diğeri öbürünü ezer geçer. Tutun birine sen de. Sömür sömürebildikçe. Çal çaldıkça karşındakini. Oyna adamınla, Güzelliğini öne sürdükçe. Bir bahis tuttur kendine. Belki kapatırsın borcunu, İki gramlık sahteliğinle. Elbet arınma ihtiyacı olur son nefesinde. Can çekişirsin, yatağında. Avuçlarını Tanrı ya açmışken, Nerede hata yaptım. dersin. Sonra ölürsün. Ve ansızın uyanırsın, Beni çok sevmişti. diyerek. Sorgu meleği başucunda beklerken, Sorar sana: Neden terk ettin? diye. Ne dersen de, Ama sakın beni ele verme. Çünkü benim aşkım, Senin yerine cehennemde.

Benim Aşkım Seninle Yaşlı sürgünler gördüm, yüreğimde. Damladan buluta tırmanıyordu, duygular. Elleri yoktu limanlarımın. Bacağı yoktu, yollarımın. Ruh yoktu. Güneş yoktu. Bilinmezdi, isyanlarımın sınırı. Birini ararken acılarımda, Varabildiğim kadarıyla yalnız. Ölçüsüzdü doğaçlama tutku. Rüzgârım yerle bir ederken seni. Bir saldırı, bin cehennem içinde. Dökülür mü dersin gözlerimden! Devam eder miyim sence sevişmeye. Çılgın mı çılgındı gençlik adımlarım. İçki şişesinde sabahlardı rüyalar. Sen benim uyandığım düş gibi. Sen benim varamadığım bir son. Öyle son ki, Sesler çalınır sessizlikte. Suskunluk patlar ya yatağında. Kovalamaca başlamıştır artık. Sevişircesine nefesten nefese. Yut beni hapçı misali. Elbet aklın mayalanır aşkla. Elbet bir utanç gelir de, Yetiştirir seni kökünden. An olur anarsın beni. An gelir yutkunursun sözcüklerinde. Sonsuzluğa hıçkırırcasına küskün. Zamanla inatlaşırcana ölümsüz. Sen buymuşsun, iliklerimde. Sen kırılgansın, kemiklerimde. Operada asılan melodik intihar. Tüylerimi diken diken eden ölüm. Sonrasında gözlerimi boşalttığım yangın yeri. Yerim ve yurdum aşina değildir, Geçmişle geleceğe. İnsanlar bile göremezken, Kavuşma denilen nafile. Ölümler bile bitiremezken, Azrail dediğin hiçliğimde. Beni Tanrı lar bile bulamazken,

Herkesin imrendiği aşkım, Yalnız ve yalnız seninle.

Ölmek İçin Bile Duramam Hayatı kalemime gömdüm de, Şiirlerde sayıklayan hallerim oldu. Dünyanın ekseniyle çarptığımda seni, Varlık denilen, Benden sana sevgiyle doldu. Sökülsün cümleler endişeli halinden. Haykır beni, Burnundan gözlerine kadar. Dudağın varlığımı pişirsin öperken. Lakin rujundan tebessüm ediyorsa aşkım, Bırak beni boyalarınla. Belki çocuk oynar içlerinde. Bir fırça darbesiyle silinir hatalar. Bir resim, bin duvarı kaldırır içimizde. Baktığımla gördüğüm, Yalnızca sana tapar. Aynalar var, içimde. Hani yokluğunla yansıtan beni. Hani düş içinde, Kurmaca Tanrı lar gösteren. Ya da yıkıntılarım arasında, Acıyı gözlerimize mimleyen. Tüm renkler senin gözlerine dönüşmüş de, Beyazlar beni sana karalatır. Siyahlar beni sana sildirtir. Her şey sende bütünleşir. Tıpkı ayrıldığımızda parçalayan gibi. Tıpkı, Son olanın yeniden başlaması gibi. Bir türlü son bulmuyor aşk. Heybetli yürekler görüyorum, severken. Kaç insan olmuş da, İçimden sana koşar ansızın. Duraklamadan ölümüne. Sevilmeyi beklemeden terindeki yudumlamaya. Varlığın merkezinden yaşanacaklara. Her şeyin katili olan insanlıktan, İçimdeki çocuğun masumluğuna. Ve tüm aşkların gelinliğinden, Seviştiğimiz nice sonsuzluklara.

Ölüm Tarlasının Beyazlığı Yürümek boylu boyunca yüreğin adımlarında, Sevmenin yaşlanışında yeniden düşmez, Ölüm tarlasında beyaz giyinmek. Belki de hepimiz öldük, Yaşarken sevda derken. Sevda derken gömüldü yol boyuna. Elimizde dar ağacı şarkıları. Kızlar söylerken ikimizi, Yoktu dönemeci, sebebi bizdik. Bizdik, iki cevizin birbirine hüzünlüğü. İfademizde kimler ölmedi ki Kimler vakitsiz gitmedi ki Yoktuk, Yorgun yalnızlık kanarken isimsiz! Binlerce meydan, sınırsız insan arasında, Senmişsin, sensin beni ateşe veren. Beni külle yaratan, Yarattığı kadar da öldüren. Ah sevmek, ah isimsiz noktalar. İmlalar burkulur, katlanır kağıt misali. Yazılar telaşla silinir bir yerlerde. Benden sonrasında elbet bir iz düşümü. Elbet bir insan çıkagelir, sevmek diyerek. Ne yaparsınız, karşısında konuşurken? Nasıl anlatılır, iki saniyede ölen yaşam? Bunun adı çocukluktan da öte Bunun adı, Bizim ismimizdeki bilmece..!

Öldürme Emri Yaşamak dediğimde, Ölmüştü, seni bana getiren gemiler! Lodoslu umuttu. Rüzgârında yaşıyordu, ağladığım sarı martılar. Küpeştelerim erirken gün be gün, Gözyaşı içerken, sildiğim pruva dansında, Yarımdım, sadece ben değildim unutan. Belki hepimiz sevmek derken, Sıkça anımsadık ölmeyi. Her daim unuttuk gülmeyi. Özdeşleş, borcum varsa yeniden sevmeye. Bir kez daha gelirim, Yaratılışım sen. Tanrı ve içki ateşinde eğildiğim, Senin kül hediyen. Sar beni, sigara alfabelerine. Çekerken dumanı, ünlü harflerden ünsüze. Tamlama olmayanlardan tamlatırcasına dizil gözlerime. Bir kez daha özne ve yüklem, Ayrılık sıfatının içinde. Ki o nizamsız bir pencere. Asılmış rüzgârı Azrail nefesinde. Ne denizi, ne de feneri. Sadece dizilmiştir öldürme emri.

Seni Sende Öldürdüm Sahipsiz her günah! Üşümüş akvaryumlu ihanet. Yüzmek ve nefes, Farklı bedenlerde kovalanan kir. Elbiselerden sarkan gözyaşı tohumları, Ne vakit döksem seni, İçimde artan eksilenden fazla. Seni sevmek, Nefretten hayallere yol alırcasına. Bunun adı yalnızlık değil. Başka, insanlar içinde başka. Edebi ve saatsiz zamanlar içinde, Aşkı yaşatan bir harika. Bunun adı ben değilim. Bu dünya gardını düşürdü, yaşam verdiğinde. Bu dünya umudu aldı, Seni ölürcesine sevdiğimde. Hiç teselli yok. Sabahlar sadece andır, Gözümü karanlıkta çalkaladığım. Yıkarken sensizliği içimde, Tıkanır ya, en nefes aldıklarım. Yoktu adım, yoktur bir yerde anımsamak. Her yer kayıp, Her yer sadece hiçtir, Anla sevgili. Ne hale geldiğimi, Yaşadığımdan ömürler çıkarttığımda anla. Şimdi düşünmek içinde gitmek var. Şimdi yaşamak içinde ölmek. Geceler yıkılmazken hasret cephesinde, Şeytan savunmasını öfkeye verirken, Sonsuzluk cebimdeki şişede demlenirken, Seni sende öldürüp de yaşatmak var.

Bir Dumandı Sevmek Savrulurduk bir yerlere. Üşüyen gözyaşları keskin yüreğimde. Sen ve ben, kül tablasında duman içinde. Küsme, içimde yalnızlık birikmişse. Aldanma sen, Halim kör bir noktaysa. Ölüm ve yaşamı vermişsem sana, Bir an olsun düşün. Düşün ki, uçuşsun aşk. Anımsa ki, duvarı yıksın hasret. Yaşam bu, elbet insanlar gelir geçer. Bir yerlerde şarkıyız. Bir isimde, ana ve babayız. Belki de Tanrı da, Eskimeyen hakikatiz. Üzülme sevmek. Ben sonsuz kere yazmaktan yana. Yıkılmaz bir güçtür, sevişmek. Sohbetin derinliği. Ucu bucağı olmayanın rengi. Tut intiharımı sevmek. Ne olursa olsun, Yarından sana doğru emeklemek. Bir hatırım varsa öp beni dudağımdan. Bir yeryüzü varsa, Salla kendini, Yıkıldığın son limandan. Elbet gülümsediğimiz çocukluktan. Gün gelir; kötünün ötesine geçtikçe, İyimser bir sofra içeriz. An gelir pişirdiğimiz aşktan, Ölümsüz bir nefes çekeriz.

Ölçeksiz Ayrılık Öteye düştüm. Beklentiler sorgulatırken bana seni, Yıldızlar ne kadar ıssız, bu gece de yalnız. Tüm nakaratlar korku içinde kâbus. Kurşun başına ölçeksiz sevmek. Seni vurduran nedir? Ya da gözümün askına bağlayan! Gülümse, bir gün düşeriz içimizden. Öfkeler içerken kavgada, Elbet severiz yine. Ağlaşırız, sarılırız, tartışırız. Ya da mendile dönüşürüz, Bakıştığımız her damlada. Ağlamak, acının rüyası. Ben de gördüm dün gece. Islaktı ellerin, ceplerinde dolanan hece. Alıp götürdüler, kaçırdılar aklımı bağcığından. Ne kadar düğümlersin kendini. Ne kadar örersin, kabuğunu kendinden. Üzülme, gidişin gelişi vardır. Üzme kendini, Aşığın ölümü, Yine aşkın yaşamınadır.

Aydınlık Şiiri Aç kalbini, yaşanmışlık gözyaşını hıçkırırken. Her ayrılık kendi içinde bir mendil. Kıyısıyla, rüzgârıyla, seni sümkürten hani. Bilemezsin, geceler sade kahve renginde. Köpük taşarken cezvede, Ben ne haldeyim. Senin elinde fincanlar, Servis yaparken, gelen görücülere. Sorarım kendime, Bu mudur sevmek? Çok ötesine geçerken bir yerde, Ölmüş mü, onca yaşananlar? Layık olunanla, acıda birikenler, Geriye çeker mi silahlarını? Bir yerde bağışlamak, Aynı yerdeki pişmanlığa. Hepsinde aynı sitem, aynı isyan. Doğruyum, belki de yanlışım. Bilmezken ne olduğumu, Şimdiyse sevgiden taşanım. Dinmezmiş, içimizdeki yeminli nefret. Her adımımızda iki kişi ölürken, Nasıl doğar, Süslenmiş beyaz gelinlik? Nasıl geri gelir yıllar? Takma kafana, intihar da olsam. Bir gün ölmek, bir gün doğmak bunun adı. Tıpkı izlediğin insanlık. Sorarsan Nerede kaldın? diye, Sevmekle gel. Çünkü sevmek, Aşkımızdaki tek aydınlık.