Yine, Yeni Bir Değişiklik: Ortaklara Borçlar Hesabının Sermayeye Dönüşümü Hikâyesi

Benzer belgeler
ALACAĞIN AYNİ SERMAYE OLARAK ŞİRKETE KONULMASINA İLİŞKİN GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI GENELGESİ

DENET VERGİ DUYURU. Mehmet MAÇ Yeminli Mali Müşavir. ORTAĞIN ALACAĞININ BORÇLU ŞİRKET SERMAYESİNE EKLENMESİ.

FİRMA YETKİLİSİ FİRMA TELEFONU MERSİS TALEP NO. Kontrol Evrak Açıklama Asıl Fotokopi. Dilekçe (Yetkililer tarafından asıl imzalı 1

Niyazi ÖZPEHRİZ 1206 (E. Baş Hesap Uzmanı, YMM, Bağımsız Denetçi) KATMA DEĞER VERGİSİ SERMAYEYE EKLENEBİLİR Mİ?

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/24 TARİH: Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin 2 Seri Numaralı Genel Tebliğ

ŞİRKETLERE AYNİ SERMAYE OLARAK KONULABİLECEK KIYMETLER VE BU İŞLEMİN VERGİLENDİRİLMESİ

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

BAKIŞ MEVZUAT KONU: KURULUŞU VE ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ İZNE TABİ ANONİM ŞİRKETLERİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD.ŞTİ.


ANIL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM ANONİM ŞİRKETİ

CARREFOURSA CARREFOUR SABANCI TİCARET MERKEZİ A.Ş. 30 EYLÜL 2018 TARİHLİ ÖZEL AMAÇLI FİNANSAL TABLO VE DİPNOTLARI

İŞLETMELERİN AKTİFLERİNDE YER ALAN GAYRİMENKULLERİN DEĞERLENMESİNDE VUK VE TTK/TMS YAKLAŞIMI

FİRMA YETKİLİSİ FİRMA TELEFONU MERSİS TALEP NO. Kontrol Evrak Açıklama Asıl Fotokopi. Dilekçe Yetkililer tarafından imzalı 1

AKTİFE KAYITLI TAŞINMAZLARIN BAŞKA ŞİRKETLERE AYNİ SERMAYE OLARAK KONULMASINDA KDV

ÖZBAL ÇELİK BORU SANAYİ TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. 30 EYLÜL 2018 TARİHİ İTİBARIYLA TTK 376 BİLANÇO VE DİPNOTLARI

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Bağlı Ortaklıkları. 28 Şubat 2017 tarihi itibariyle konsolide TTK 376 Bilançosu

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi ve Bağlı Ortaklıkları

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/027 Ref: 4/027

Tarih: Sayı: 2012/123

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 376. Maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında tebliğ yayımlanmıştır.

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi ve Bağlı Ortaklıkları

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi ve Bağlı Ortaklıkları

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi ve Bağlı Ortaklıkları

Kanununun 376 Ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliği yayımlanmıştır.

TRABZONSPOR SPORTİF YATIRIM VE FUTBOL İŞLETMECİLİĞİ TİCARET A.Ş

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Bağlı Ortaklıkları. 30 Kasım 2016 tarihi itibariyle konsolide TTK 376 Bilançosu

Y VE Y GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. ÖZEL AMAÇLI BAĞIMSIZ DENETİM RAPORU

ANONİM ŞİRKETLERDE NAKDİ SERMAYE ARTIŞININ YANI SIRA İÇ VE DIŞ KAYNAKLARDAN SERMAYE ARTIŞI İŞLEMLERİNDE İZLENMESİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/72

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNDA YER ALAN İŞLEM DENETÇİSİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

Sirküler no: 100 İstanbul, 10 Ağustos 2012

VADELİ ÇEKLER REESKONTA TABİ TUTULABİLECEKTİR

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Bağlı Ortaklıkları. 31 Mayıs 2016 tarihi itibariyle konsolide TTK 376 Bilançosu ve dipnotları

İŞTİRAK ETTİĞİ ŞİRKETİ DEVİR SONRASI BİLANÇODA

denetim güç katar No: 2010/25 Tarih:

Gayrimenkul satışlarından doğan zarar, kurum kazancından indirilebilir mi?

KEREVİTAŞ GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 31 ARALIK 2013 TARİHLİ KONSOLİDE TTK 376 BİLANÇOSU VE DİPNOTLARI

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

SİRKÜLER İstanbul,

NO: 2012/96. Limited şirketlerde kar payı avansına ilişkin 509 uncu maddenin üçüncü fıkrasının uygulanacağı

Sayı : [02] /556/ /01/2013

MAKİNA TAKIM ENDÜSTRİSİ A.Ş. 31 ARALIK 2015 TARİHLİ TTK 376 BİLANÇOSU VE DİPNOTLARI

Yönetim Organı Tarafından Alınabilecek Tedbirler ve Yapılması Gerekenler. -sermayenin tamamlanması - sermaye artırımı -işletmede küçülmeye gidilmesi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

Sirküler, 2013/15. Sayın MeslektaĢımız; KONU: Vadeli Çekler de reeskonta tabi tutulabilir.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/029 Ref: 4/029

KISMİ BÖLÜNME PLANI MADDE 1: KISMİ BÖLÜNMEYE KONU OLAN İŞTİRAK HİSSELERİNE AİT AÇIKLAMALAR:

EKİZ KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş TARİHLİ TTK 376 FİNANSAL DURUM TABLOSU VE DİPNOTLARI

Limited Şirketlerin Kuruluş İşlemleri İçin Gerekli Belgeler,

DARDANEL ÖNENTAŞ GIDA SAN.A.Ş TARİHLİ SOLO BİLANÇOLAR VE DİPNOTLARI

YENİ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU TASARISINA GÖRE TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI. İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/62 TARİH:

ADINIZ - SOYADINIZ E-BÜLTEN NAKİT SERMAYE ARTIRIMI

5766 sayılı kanun ve danıştay kararları çerçevesinde limited şirketlerde kanuni temsilciler ve ortakların vergi borcundan sorumluluğu

S İ R K Ü L E R : / 2 8

NAKDİ SERMAYE ARTIŞINA SAĞLANAN KURUMLAR VERGİSİ AVANTAJI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ:

12 NO LU HARÇLAR KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

[:::~'~--- TOBB 14~~ 1 ' Ü ij Nisan TÜRKiYE ODALAR VE BORSALAR BiRLiGi. Tarih Sayı Konu

SİRKÜLER 2009 / 21. T.C. Merkez Bankası tarafından 1990 yılından bu güne kadar yayımlanan iskonto ve faiz oranları ise aşağıdaki gibidir.

Bölünme kısmi bölünme ve tam bölünme olmak üzere iki şekilde yapılır.

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi ve Bağlı Ortaklıkları

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2017/026 Ref: 4/026

DUYURU: /48 SERMAYENİN KAYBI VE BORCA BATIK OLMA DURUMLARINDA UYULACAK USUL VE ESASLAR

TEKNOSA İÇ VE DIŞ TİC. AŞ. 30 EYLÜL 2016 TARİHLİ BİLANÇOLAR VE DİPNOTLARI

UZERTAŞ BOYA SANAYİ TİCARET VE YATIRIM A.Ş TARİHLİ TTK 376 BİREYSEL (KONSOLİDE OLMAYAN) FİNANSAL DURUM TABLOSU VE DİPNOTLAR

EGELİ & CO YATIRIM HOLDİNG A.Ş. 31 ARALIK 2017 TARİHLİ SOLO BİLANÇO VE DİPNOTLARI

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 6736 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 4)

BANKA MUHASEBESİ 4 ÖZKAYNAKLAR

ANONİM ŞİRKETLERDE AYNİ SERMAYENİN TAAHHÜDÜNE İLİŞKİN ÖZEL DURUMLAR

BANKALARIN SERMAYE YETERLİLİĞİNİN ÖLÇÜLMESİNE VE DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ

Bölünme kısmi bölünme ve tam bölünme olmak üzere iki şekilde yapılır.

Sirküler Rapor Mevzuat /128-2 SERMAYE ŞİRKETLERİNDE SERMAYE ÜZERİNDEN HESAPLANAN FAİZİN VERGİ MATRAHINDAN İNDİRİMİNE İLİŞKİN BKK YAYIMLANDI

ÇEKLERDE REESKONT UYGULANIP UYGULANMAYACAĞINA İLİŞKİN OLARAK VUK SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

KONU: Sermayenin Kaybı Veya Borca Batık Olma Durumunda Yeminli Mali Müşavir Veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Raporu

BİRLEŞME, BÖLÜNME VE TÜR DEĞİŞTİRME İŞLEMLERİNİN TİCARET SİCİLİ AÇISINDAN DURUMU

SİRKÜLER. SAYI : 2016 / 66 İstanbul,

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

SİRKÜLER 2012/50. : Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ Yayımlandı.

HANGİ KÂR DAĞITIMA ESAS ALINMALIDIR

alfa ymm İstanbul, 09/07/2018 ALFA GENELGE 2018/30 Konu : Varlık Barışı

Yeni Türk Ticaret Kanunu na Ait Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ

YENİ TTK NA GÖRE LİMİTED VE ANONİM ŞİRKETLERİN SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİKLERİ

Varlık Barışında Süre Uzatımı

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2016/37. Nakit Sermaye Artırımı Uygulamasının Detayları Belli Oldu.

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

GÜMRÜK SİRKÜLERİ İstanbul, Sayı: 2013/ 5 Ref: 6/5

İŞLETME AKTİFİNE KAYITLI BİNALAR İÇİN, MAHKEME VEYA BİLİRKİŞİ TARAFINDAN DEĞERLEME YAPILMASI SONUCU OLUŞAN FARKLARIN HUKUKİ DURUMU

TÜRK TİCARET KANUNUNA İLİŞKİN GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI YAZISI

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

Yeni TTK na Göre Şirket Birleşmeleri ve Bölünmeleri. Mustafa TAN E. Gelirler Başkontrolörü YMM

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/182 Ref: 4/182

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2013/190 Ref: 4/190. Konu: BİREYSEL KATILIM YATIRIMCISI İNDİRİMİ HAKKINDA TEBLİĞ (SERİ NO: 1) YAYINLANMIŞTIR

YURTDIŞI İŞTİRAKTEN ELDE EDİLEN KAR PAYLARININ VERGİSEL DURUMU

42 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/01

ANONİM ŞİRKETLERE DUYURULUR;

ŞİRKETLERDE ORTAKLARIN ŞİRKETE BORÇLANABİLMESİNİN KOŞULLARI

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONUNUN KONTROLÜNDEKİ ŞİRKETLERİN TASFİYESİNE DAİR YÖNETMELİK

Transkript:

Yine, Yeni Bir Değişiklik: Ortaklara Borçlar Hesabının Sermayeye Dönüşümü Hikâyesi ERSİN NAZALI 1 Avukat- Eski Hesap Uzmanı, Vergi Bölümü Yöneticisi Öz Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü'nün Temmuz ayı içinde ticaret sicil müdürlüklerine göndermiş olduğu genelge sonrasında, ticaret sicil müdürlükleri ortaklara borçlar hesabının sermayeye dönüştürülmesi durumunda Mahkemece atanan bilirkişinin raporunu aramaktaydı. Ortaya çıkan sorunlar ve tereddütler nedeniyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü 27 Eylül 2013 tarihinde, yeni bir genelge ile kısmen eski uygulamaya geri dönmüştür. Buna göre, ortaklara borçlar hesabının sermayeye dönüşmesinde daha önce olduğu gibi SMMM veya YMM raporu ile işlem yapılabilecektir. Anahtar Kelimeler: Sermaye arttırımı, iç kaynaklar, ticaret sicil, bilirkişi, ortaklara borçlar. 1. GİRİŞ Vergi Dünyası Dergisi nin Eylül ayı sayısında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü nün 15 Temmuz 2013 tarihli genelgesini detaylı olarak ele almış ve bu konuda görüşlerimizi paylaşmıştık 2. Fazla detayına girmeden özetle, söz konusu genelgenin pratikte yaratacağı sorunlara değinmiş, eğer genelge o haliyle uygulanacak ise lafzi olarak daha iyi bir şekilde düzenlenmesi gerektiğinden bahsetmiştik. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü 27 Eylül Tarihinde yeni bir genelge yayımlayarak konuya ilişkin detaylı bir açıklamada ve düzenlemede bulunmuştur. Önceki genelgenin aksayan yönleri ve sorunları kısmen dahi olsa giderilmeye çalışılmıştır. Özetle diyebiliriz ki, Bakanlığın son genelgesi söz konusu makalemizde belirtilen aksaklıkları gideren mahiyettedir. Öncelikle Bakanlığın bu önemli konuyu kısa bir sürede yeniden ele almasını faydalı bulduğu- 1 Bu makalede yer alan bilgilerin hiç birisi hukuki mütalaa niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin olarak yazarın akademik ve şahsi görüşlerini içermektedir. Yazarın şu an veya daha önce çalıştığı kurumlar ile ilişkilendirilemez ve kişilerin bu makalede yer alan görüşlere uymasından kaynaklanan hiçbir sorumluluk yazarı bağlamaz. 2 Ersin Nazalı; Ortaklara Borçlar Hesabının Sermayeye Dönüşmesinde Ne Değişti?, Vergi Dünyası, Eylül 2013, Sayı:385 VERGİ DÜNYASI, SAYI 388, ARALIK 2013 17

muzu ve bu sonuç odaklı yaklaşımın takdire şayan olduğunu ifade etmeliyiz. Bu yazımızda özellikle 27 Eylül 2013 tarihinde, şirket ortaklarının şirketten olan alacaklarının sermayeye dönüştürülmesi konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın yeni genelgesini ve değişen uygulamasını irdeleyip konuya ilişkin şahsi görüşümüzü paylaşacağız. 2. AYNİ SERMAYE KONULMASINA İLİŞ- KİN TÜRK TİCARET KANUNU (TTK) HÜ- KÜMLERİ TTK nın 127.maddesinde alacakların bir şirkete sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiştir. Söz konusu maddede 342.maddenin birinci fıkrasının saklı olduğu ifade edilmiştir. TTK nın 342.maddesinde de; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği ifade edilmiştir. Ayni sermaye konulmasına ilişkin olarak TTK nın hükümlerini detaylı olarak irdelemeyeceğiz. Bunun yerine önceki makalemize atıf yapmakla yetiniyoruz 3. Özetle diyebiliriz ki, ayni sermaye olarak konulacak değerlerin gerçek değerler olması, şirket tarafından hukuki ve ekonomik olarak tasarruf edilebilir olması ve gerçekten şirket bilançosuna geçirilmesi gerekmektedir. Peki bir alacağın ayni sermaye olarak konulmasında alacak ifadesinden ne anlaşılması gerekmektedir? Alacağın bir sermaye şirketine konulması işleminde şirketin bilançosunda yer almayan bir kalem bilançoya eklenmekte ve karşılığında da sermaye hesabı işlem görmektedir. Dolayısı ile TTK nın ilgili maddelerinde yer alan ayni sermaye konması işleminde sermaye arttırımının yapıldığı şirket daha öncesinde bu alacağa veya kıymete sahip değildir. Ayni sermaye konmasıyla bu alacak söz konusu şirketin bilançosunda yer almaktadır. Bu nedenle, Temmuz ayına kadar ticaret sicil müdürlükleri bir şirketin kendi bilançosunda yer alan bir borcun sermayeye dönüştürülmesi işlemini ayni sermaye koyma olarak değil, iç kaynaklardan bir sermaye arttırımı olarak mütalaa etmekteydi. Bu nedenle de bilançoda görünen bir borcun sermayeye dönüştürülmesi durumlarında söz konusu borcun varlığını tespit eden bir SMMM veya YMM Raporu ile sermaye arttırım işlemleri tamamlanabilmekteydi. 3. BAKANLIĞIN GÖRÜŞÜ Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü 15.07.2013 tarih ve 67300147.431.04/ 559478/4979 5665 Sayılı Genelgesi ile ticaret sicil müdürlüklerinin Temmuz ayına kadarki uygulamasını önemli ölçüde değiştirmiştir 4. Söz konusu genelgede özetle ortaklara borçlar hesabının sermayeye dönüşmesi işlemi bir alacağın şirkete ayni sermaye olarak konulması olduğu ve bu nedenle de ortaklara borçlar hesabının sermaye ilave edilebilmesi için mutlaka mahkemece atanan bilirkişilerce alacağa değer biçilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu düzenlemeye istinaden de artık ticaret sicilleri ortaklara borçlar hesabında yer alan borçların sermayeye dönüştürülmesi işlemlerinde mahkemeye başvuru ve mahkeme kararı ile atanan bilirkişinin tespitini aramaktaydı. Diğer bir deyişle o ana kadar iç kaynaklardan sermaye artışı olarak görünen ortaklara borçlar hesabının sermayeye ilavesi işlemi artık, bir alacağın ayni sermaye olarak konulması olarak kabul edilmekteydi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü 27 Eylül 2013 tarihinde yeni bir genelge yayımlayarak konuya ilişkin olarak açıklamalarda ve düzenlemelerde bulunmuştur. Bu genelde yaklaşık 2 ay gibi bir süre yürürlükte kalan genelgenin pratikte yarattığı sorunları ortadan kaldırmak ve önceki genel- 3 Ersin Nazalı; Ortaklara Borçlar Hesabının Sermayeye Dönüşmesinde Ne Değişti?, Vergi Dünyası, Eylül 2013, Sayı:385 4 Söz konusu genelgede aynen; "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 127 nci maddesinde; alacakların ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiş ve Kanunun 342 nci maddesinin birinci fıkra hükmü saklı tutulmuştur. Kanunun 342 nci maddesinin birinci fıkrasında ise; vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, Kanunun 127 nci maddesine göre alacakların sermayeye ilavesi mümkün bulunmakta olup, bu durumda Kanunun 342 inci maddesinden hareketle söz konusu payların ayni sermaye niteliği taşıyan bir mal varlığı unsuru olduğunun değerlendirilmesi 343 üncü maddesi uyarınca da bunlara değer biçilmesi gerekmektedir." Düzenlemesi yapılmıştır. 18 VERGİ DÜNYASI, SAYI 388, ARALIK 2013

genin lafızdan kaynaklanan sorunlarına çözüm bulmak anlamında oldukça yerinde bir düzenleme yapmıştır. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde detaylı olarak yer verileceği üzere, sorunların önemli bir kısmı ele alınmasına karşın, yine yeni genelgenin sorunun tam anlamıyla ve sorunsuz şekilde çözemediğini söylemek mümkündür. Konuyu detaylı olarak irdelemeden önce dipnot olarak söz konusu genelge metnini aynen yer vermek istiyoruz 5. Bakanlık genelgede, intikal eden bilgi ve belgelerden, alacakların sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulmasında, özellikle ortağın şirketten olan alacağını sermaye olarak şirkete koyması hususunda mahkemelerin alacağın tespiti bakımından bilirkişi atanması taleplerini reddettiği ve uygulamada bir takım sıkıntıların yaşandığını belirtmiş ve bu konudaki sıkıntıların giderilmesi için bundan sonra aşağıdaki usulün takip edileceğini ifade etmiştir. 1. Pay sahibinin şirketten olan alacağını, bir başka şirketin kuruluşunda veya bir başka şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda, pay sahibinin şirketten olan alacağının varlığının tespitinde Kanunun 343 üncü maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilmesi gerekmektedir. 2. Ortağın şirketten olan alacağını, ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda alacağın varlığının tespitinde, Kanunun 343 üncü maddesi uyarınca şirket merkezinin 5 Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Sayı: 67300147.431.04/559478/4979 5665 Konu: Alacağın Ayni Sermaye Olarak Şirkete Konulması Tarih: 27 Eylül 2013...TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ NE 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 127 nci maddesinin birinci fıkrasında; alacakların sermaye şirketlerine sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiş; maddenin ikinci fıkrası ile Kanunun 342 nci maddesihükümleri saklı tutulmuştur. Kanunun 342 nci maddesinde ise ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlığı unsurları; üzerlerinde sınırlı bir ayni hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dahil malvarlığı unsurları olarak belirlenmiştir. Kanunun 127 nci maddesi ile 342 nci maddeye yapılan gönderme ve 342 nci maddede belirtilen nakden değerlendirilebilme ile devrolunabilme nitelikleri birlikte değerlendirildiğinde, alacakların sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulabilmesinin mümkün olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki, bu husus 342 nci maddenin birinci fıkrasının son cümlesinde de açıkça düzenlenmiş ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, pay sahibinin, üçüncü bir kişiden veya şirketten olan üzerlerinde sınırlı bir ayni hak, haciz ve tedbir bulunmayan, vadesi gelmiş alacağının bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulmasında herhangi bir engel bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilindiği üzere, Kanunun 343 üncü maddesinde, bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulan malvarlığı unsurları ile şirket tarafından kuruluş sırasında devralınacak işletme veya ayınların değerlerinin, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Yine, Kanunun 459 ve 590ıncı maddelerinde yapılan göndermeler uyarınca, anonim ve limited şirketlerde esas sermayenin artırılmasında da sermayenin ayın olarak konmasına ve bir işletme ile ayınların devralınmasına ilişkin yukarıda açıklanan kurallar uygulama alanı bulacaktır. Ancak, Bakanlığımıza intikal eden bilgi ve belgelerden, alacakların sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulmasında, özellikle ortağın şirketten olan alacağını sermaye olarak şirkete koyması hususunda mahkemelerin alacağın tespiti bakımından bilirkişi atanması taleplerini reddettiği ve uygulamada bir takım sıkıntıların yaşandığı anlaşılmış ve bu konudaki sıkıntıların giderilmesi bakımından aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu itibarla, pay sahibinin şirketten olan alacağını ayni sermaye olarak şirkete koyması ile bu şekilde yapılacak sermaye artırımlarının sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılmasının temini bakımından; 1. Pay sahibinin şirketten olan alacağını, bir başka şirketin kuruluşunda veya bir başka şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda, pay sahibinin şirketten olan alacağının varlığının tespitinde Kanunun 343 üncü maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilmesi gerektiği, 2. Ortağın şirketten olan alacağını, ortağı olduğu şirketin sermaye artırımında ayni sermaye olarak koyması durumunda alacağın varlığının tespitinde, Kanunun 343 üncü maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilebileceği gibi, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporunun da ibraz edilebileceği, değerlendirilmektedir. Bu itibarla, sermaye şirketlerinin kuruluşu veya sermaye artırımında ayni sermaye konulması hususunda bundan sonra gerçekleştirilecek işlemlerde yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem tesis edilmesi ile Müdürlüğünüzün bünyesinde faaliyet yürüttüğü ticaret veya ticaret ve sanayi odalarının internet sitelerinde bu konuda herhangi bir açıklama var ise ilgili kısımlarda buna paralel olarak düzeltme yapılması hususunda gereğini rica ederim. VERGİ DÜNYASI, SAYI 388, ARALIK 2013 19

bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilebileceği gibi, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporunun da ibraz edilebilecektir. 4. DEĞERLENDİRME Bakanlığın yukarıda özet olarak vermiş olduğumuz son genelgesi önceki genelgede kafa karışıklığı yaratan alacak ifadesini ortaklık statüsünden hareketle tanımlamaktadır. TTK da yer alan ifade dikkate alındığında, alacak ifadesi ayni sermaye koyulan şirket tarafından tanımlanmaktadır. Yazımızın önceki kısımlarında vermiş olduğumuz kanun hükümleri dikkate alındığında; alacak ifadesinin, bir şirketin bilançosunda yer almayan bir alacağın o şirketin bilançosuna girmesi ve karşılığında da pasifte sermaye hesabının işlem görmesi şeklinde olduğunu söylemek mümkündür. Zira, TTK ya göre atanan bilirkişi alacağın varlığını tespit edecek, tahsil edilebilirliğini ölçecek ve sonrasında da bu alacak miktarını tespit edecektir. Bir şirketin kendi bilançosu içinde yer alan bir varlık kalemi için bunu istemek söz konusu şirketin bilanço kalemlerinin gerçeği yansıtmadığının kabulü anlamına gelir ki, bunu TTK ve muhasebe uygulamalarımız açısından açıklamak mümkün değildir. Böyle bir işlem ancak şirketin kendi bilançosunda yer almayan bir kalem için yapılabilir. Tüm bu ifadelerden ayni sermayeden, sermaye arttırımın yapılacağı şirketin bilançosunda yer almayan bir kalemin şirketin bilançosuna girmesi olduğu açık şekilde anlaşılmaktadır. Dolayısı ile genelgede alacak ifadesi ayni sermaye koyulan şirket tarafından tanımlanmalıdır. Kanaatimizce de genelgede yer alan alacak ifadesi bu şekilde anlaşılmalıdır. Öncelikli olarak TTK nın genel gerekçesinde Sermayenin Korunması 6 ve Sermayenin Sağlanmasının Kolaylaştırılması 7 ilkelerinden bahsedilmiştir. Buna göre; sermaye ihtiyacının süratle ve kolayca sağlanması yeni kanunun temel hedeflerinden birisidir. Bu kapsamda yeni kanunda eski TTK da yer almayan bazı hükümlere özel olarak yer verilmiştir. Bunlardan birisi de iç kaynaklardan sermaye arttırımıdır. TTK nın 462.maddesine göre; esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir düzenlemesi yapılmıştır. Böylece daha önce fiilen kullanılan iç kaynaklar tanımlanmıştır. Kanun maddesinde her ne kadar iç kaynaklar tek tek sayılmış olsa da kanun gerekçesinde, iç kaynaklarda sınırlı sayı (numerus clausus) ilkesinin geçerli olmadığı ifade edilmiştir. Diğer bir deyişle lafzi olarak kanun maddesinde yer almayan bir iç kaynak da mümkün olabilir. Bu şekilde ortaya çıkması muhtemel iç kaynaklara sermaye avansı veya zarar telafi fonlarını örnek olarak verilebilir. TTK nın 376.maddesi uyarınca şirketin teknik iflas konumundan çıkarılması için ortaklar tarafından şirkete bir borç olarak değil, öz sermaye kalemi altında bu adlarla konulan rakamları da iç kaynak saymak mümkündür. Zira, bu şekilde yer alan kalemler ortaklar tarafından konulmakta ve şirket açısından bir borç mahiyeti taşımamaktadır. Sermayenin korunması ise şirketin görünen sermayesinin hem işletmenin hizmetinde olması hem de işletmenin bizzat bu sermaye üzerinde hukuki ve ekonomik 6 Güvenli kuruluş ile sermayenin korunması, anonim şirketin sınırlı sorumlu bir ticaret şirketi olmasından kaynaklanan ve birbirini tamamlayan iki taşıyıcı ilke veya bir taşıyıcı ilkenin iki yüzü olarak tanımlanmıştır. Bu ilkeler, veya ilke, sermayenin, şirketin hem işletme konusunun hizmetinde bulunmasını hem de tam tasarruf yetkisinin kapsamında olmasını ifade eder. Hizmetinde olmak sermayenin, kural olarak, şirketin mülkiyetinde olması, sermayenin gerçek değeri ile şirkete fiilen getirilmesi, korunması ve geri iade edilmemesi şeklinde tanımlanır. AET'nin 13/12/1976 tarihli ve 77/91 sayılı şirketlere ilişkin ikinci yönergesi de bu anlayışı vurgular. Anılan ilkeler, denetlemenin amaca uygun yapılabilmesi için, basit, şeffaflığı sağlayıcı ve açık kuruluş ve sermaye artırımı hükümlerini gerekli kılar. 7 Anonim şirketin finansmanı, özellikle özkaynak benzeri fonlarla desteklenmesi, yani sermayesinin güçlendirilmesi, tüm AB devletlerinde reform konuları listesinin başında yer alır. Sermaye ihtiyacının süratle ve kolayca sağlanması, kanun koyucuları, yeni sermaye türleri yaratmaya ve değişik sermaye artırımı yöntemleri aramaya yöneltmiştir. Bulunan yeni yollar diğerleri yanında şöyle sıralanabilir: (a) Kayıtlı sermaye halka açık anonim ortaklıklara özgü bir sistem olmaktan çıkarılmaktadır, (b) şirketin kendi araçlarından sermaye artırımında "araçlar" artırılmaktadır (yedek akçeler yanında, yeniden değerleme fonlarından, taşınmaz ve iştirak satışı gelirlerinden yararlanılması gibi), (c) şarta bağlı sermaye artırımı kabul edilmektedir, (d) aynî artırım teşvik edilmektedir. 20 VERGİ DÜNYASI, SAYI 388, ARALIK 2013

olarak tasarruf edebiliyor olmasıdır. Diğer bir deyişle şirketin sermayesi olarak görünen tutarın gerçek değerinin şirkete fiilen getirilmesi, korunması ve herhangi bir şekilde geri verilmemesi olarak anlaşılması gerekmektedir. Şirkete ortaklar tarafından borç olarak verilen paraların takip edildiği hesap olan Ortaklara borçlar da yer alan unsurların sermayeye dönüştürülmesi durumunda; kanunda lafzı olarak belirtilen koşullar ile kanunun ruhunu ifade eden sermayenin korunması ve sermaye sağlamanın kolaylaştırılması ilkelerinin yerine getirilip getirilmediği analiz edilmelidir. Önceki kısımlarda ifade edildiği üzere, ortaklara borçlar hesabında yer alan bir tutarın sermayeye dönüştürülmesi muhasebesel anlamda şirket açısından alacak karşılığı ayni sermaye değildir. Zira, şirket bu borcu ortaklarından hali hazırda kullanmıştır. Söz konusu borç işletmenin faaliyetinde kullanılmış veya bir varlık olarak şirketin aktifinde yer almaktadır. Dolayısı ile aslında TTK anlamında değerlenecek bir alacak mahiyetinde de değildir. Burada yapılan işlem aslında borcun mahsup edilerek sermayeye dönüştürülmesidir. TTK da yer alan bir alacağın ayni sermaye olarak konulması işleminde, bir gerçek veya tüzel kişi, kendisine ait olan bir alacağı, mevcut bir sermaye şirketine alacağın temliki yoluyla transfer etmekte ve karşılığında söz konusu şirketin hisse senetlerinin sahibi olmaktadır. İşlem bu şekilde tanımlandığında, ortaklara borçlar hesabında yer alan rakamın sermayeye dönüştürülmesi işleminde buna benzer bir durum bulunmamaktadır. Tüm borç rakamı şirketin bilançosunda yer almakta, bilançonun pasifleri arasında bir işlem yapılmaktadır. Ancak genelgenin ortaklara borçlar hesabının oluşumu ile ilgilenmemesinin bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz. Zira, genelgede ortaklara borçlar hesabının tüm ortaya çıkış nedenleri için YMM veya SMMM raporu yeterli görülmektedir. Bu yaklaşım tarzı doğru değildir. Zira, bir mal ve hizmet alımından kaynaklanan ve ortaklara borçlar hesabına kaydedilen rakamlar için bilirkişi tespitinin yapılması gerekmektedir. TTK nın ayni sermaye konulmasına ilişkin kurallarının arkadan dolanılması olarak görülecek bu işlemler söz konusu genelgede kapsam dışında tutulmalıydı. Elbette ki, ortaklara borçlar hesabının bir mal veya hizmet alımından kaynaklandığı veya bu tarz işlemlerin de bu hesaba kaydedildiği durumlar olabilir. Ancak bu işlemlerin kural olarak da zaten ortaklara borçlar hesabında takip edilmemesi gerekmektedir. Eğer amaç ortaklara borçlar hesabının fiktif olarak çalıştırıldığı durumların önlenmesi ve sermaye rakamının gerçek durumu yansıtması ise, böyle bir durumda da bizzat ortakların şirkete koymuş oldukları nakdi ödemeler ile diğer işlemler arasında bir ayrımın genelgede yapılması gerekmektedir. Önceki dönemlerde şirkete borç olarak verilmiş rakamlarla oluşan ortaklara borçlar hesabında yer alan rakamın sermayeye dönüştürülmesinde mahkeme prosedürüne başvurmak ve bunu beklemek kanaatimizce yeni TTK nın hedeflerine ve amacına uymamaktaydı. Amaç farklı mekanizmalar ile ayni sermaye arttırımı kuralının etrafının dolaşılmasının önlenmesi ise, bu durumda ortaklara borçlar hesabının içeriği analiz edilerek bir sonuca varılması ve hususun yeni bir genelge ile belirtilmesi daha doğru olacaktır. Özetle son genelge sonrasında ortaya çıkan durumu şu şekilde özetlemek mümkündür; Sermaye artırımı yapılacak şirkete, ortağın başka bir kişiden olan alacağı ayni sermaye olarak konulacaksa, alacağın varlığının tespitinde; şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerin raporunun sicile ibrazı şarttır. Sermaye artırımı yapılacak şirkete, ortağın artırım yapılacak şirketten olan alacağı ayni sermaye olarak konulacaksa, alacağın varlığının tespitinde; şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerin raporu sicile ibraz edilebilir, ya da YMM-SMMM veya Denetçi raporu ibraz edilebilir. 5. SONUÇ Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın son genelgesi ile ortaklara borçlar hesabında yer alan tutarların sermayeye dönüştürülmesi durumunda mahkemeye başvurularak bilirkişi tespiti yaptırılması zorunlu hale getiren genelgesi ortakların şirketten olan alacakları yönünden yürürlükten kalkmıştır. Kanaatimizce Bakanlığın bu uygulaması yeni TTK nın genel gerekçesinde belirtilen sermayenin korunması ve sermaye arttırımının kolaylaştırılması ilkeleri ile de örtüşmektedir. Ancak genelgede ortaklara borçlar hesabının içeriği itibariyle bir ayrım yapılmamış olmasını hatalı ve eksik bir uygulama olarak görmekteyiz. Zira, bir mal ve hizmet alımsatımından kaynaklanan borçlar için bilirkişi sürecinin aranması ileride ortaklar arasında çıkacak kuvvetle muhtemel uyuşmazlıkları önleyecektir. Ortak ile şirket arasındaki parasal hareketlerden kaynaklanan ilişkide böyle bir uyuşmazlığın çıkma ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyoruz. Dolayısı ile eğer uygulama bu şekilde yönlendirilecek ise, genelgenin daha açık bir şekilde kaleme alınması ve ortaklara borçlar hesabının içeriğinin detaylandırılması, çıkması kuvvetle muhtemel sorunları önleyecektir. VERGİ DÜNYASI, SAYI 388, ARALIK 2013 21