ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Benzer belgeler
Farklı Dönemlerde Alınan Kara Dut (Morus nigra L.) Çelik Tiplerinde Köklenme Başarısının Belirlenmesi*

Kastamonu Yöresinde Yetişen Bazı Kuş Kirazı (Prunus avium L.) Tiplerinin Çimlenme Özelliklerinin Belirlenmesi

Bazı Klon Meyve Türlerinde Klon Anaçlarının Yeşil Çeliklerinin Sisleme Ünitesinde Köklendirilmeleri Üzerine Bir Çalışma(*)

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Prunus Türlerine Ait Bazı Meyve Klon Anaçlarının (Şeftali, Erik ve Kiraz) Odun Çelikleri ile Köklendirilmesi

Effects of Growth Regulators Application on Propagation with Hardwood Cuttings of the Black Mulberry

EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT. 4,5 cm

Bazı Mahlep (Prunus mahaleb L.) Genogenotiplerinin ve SL64 Anacının Çelikle Çoğaltılabilme Özellikleri

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

Karayemişin (Prunus Laurocerasus L.) Farklı Ortamlarda Köklenmesi Üzerine Bir Araştırma

ASMANIN ÇOĞALTILMASI

KESTANE (Castanea sativa Mill.) ÇOĞALTIMINDA EN UYGUN GÖZ AŞI YÖNTEMĐ VE ZAMANININ BELĐRLENMESĐ ÜZERĐNE ARAŞTIRMALAR

Çeşme Yarımadasında Yellopu Oluşturan Bazı İncir Tiplerinin Çelikle Çoğaltılması

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAYIM YÖNERGESİ. Amaç ve Kapsam

Adnan YAVİÇ, Adnan DOĞAN*, Ahmet KAZANKAYA, Tarık ENCÜ

F.Ü. TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİTİRME TEZİ YAZIM KLAVUZU

Bölüm başlıkları : Ortada, tamamı büyük harf, 12 punto, kalın, numaralama 1 GİRİŞ biçimindedir.

Farklı Çaplara Sahip Zerdali Çöğürlerinin Aşı Başarısı ve Fidan Gelişimine Etkisi

A. SCI, SCI-Expanded KAPSAMINDA ULUSLARARASI HAKEMLİ. A1. Beyhan M.A., A. Tekgüler, T. Yıldız and H. Sauk Investigation

Bahçıvanlık kursu 2015

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

Biber Tohumlarında Canlılık Tespitine Yönelik Kullanılan Tetrazolium Test Metodunun Modifikasyonu

KADIN VE TOPLUMSAL CİNSİYET ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

Çelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi

BU KISMA TEZ BAŞLIĞI YAZILACAKTIR

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

T.C KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ARSLANBEY MESLEK YÜKSEKOKULU KONU ADI PROJE DANISMANI HAZIRLAYAN KOCAELİ-20...

TAM METİN YAZIM KURALLARI

SAYIŞTAY DERGİSİ YAYIN İLKELERİ VE YAZIM KURALLARI. Sayıştay Dergisi Yayın İlkeleri Sayıştay Dergisi Yazım Kuralları

Yazım Kuralları KADIN VE TOPLUMSAL CİNSİYET ARAŞTIRMALARI DERGİSİ. Sayfa Yapısı. Cilt Payı: Cilt payı: 0 cm (Sol)

The Effects of Different Rooting Substrates and IBA Doses on Rooting and Root Quality in 5 BB and 420 A Grapevine Rootstocks

Yeni Bir Elma Anaç Aday Tipinin Ara Anaç Özelliklerinin Belirlenmesi

F.Ü TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİTİRME ÖDEVİ YAZIM KLAVUZU

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

The Propagation of Old Roses Grown in Van Region by Using Different Cutting Types

T. C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ YAYIN İLKELERİ

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tez Hazırlama Kılavuzudur

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

VEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ)

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ UZMANLIK EĞİTİMİ TEZ YAZIM KURALLARI

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ADİ FİĞ TESCİL RAPORU

SOĞUKTA NEMLİ KATLAMA VE TOHUM KABUĞUNUN KUŞ KİRAZI (Prunus avium L.) TOHUMLARINDA DORMANSİNİN KIRILMASI ÜZERİNE ETKİLERİ *

ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Doğum Yeri DoğumTarihi Yabancı Dili İletişim Tel Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/ Program Üniversite Yıl Y.

Ankara Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi CSAUM. Ankara Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi

Bu sayının Hakemleri

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI

Böğürtlende Mikro Çoğaltım Çalışmaları *

Açıkta ve Isıtmasız Örtüaltı Koşullarında Muir ve Tudla Yediveren Çilek Çeşitlerinin Erken ve Geç Turfanda Dönemindeki Verimleri

YAYIM İLKELERİ VE MAKALE YAZIM KURALLARI. Yayım İlkeleri

Uluslararası Spor Bilimleri Araştırma Dergisi (USBAD)

DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI. A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi

Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi YAZIM KURALLARI

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ MARMARA GEOGRAPHICAL REVİEW

GENEL YAZIM KURALLARI (Bildiri son gönderim tarihi 15 Nisan 2017 dir.)

Tezde yer alacak bölümlerin sunuş sırası aşağıdaki düzende olmalıdır;

Hindistan Çay Plantasyonlarında Yürütülmekte Olan Dört Farklı Bitki Islah Programı

DUFED 4(2) (2015) 77-82

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ

Istanbul Commerce University, Journal of Science, 15(30), Fall 2016,

T.C. CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ YAZIM KURALLARI VE YAYIN İLKELERİ

CENSİYAN (Gentiana lutea subsp. symphyandra) TOHUMLARININ KONTROLLÜ KOŞULLAR ALTINDA ÇİMLENME ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ 1

Key Words : American Vine Rootstock, Vine Cutting Stems, Auxiliary Shoots, Çanakkale.

Ayaş Koşullarında Yetiştirilen Böğürtlen Çeşitlerinin Bazı Pomolojik Özelliklerinin Karşılaştırılması

BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI

Anahtar Kelimeler: Pamuk, Gossypium hirsutum L., Verim, Verim Unsurları, Lif Kalite Özellikleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Dergimize makale göndermek isteyen yazarlara örnek bir taslak aşağıdaki EK de gösterilmektedir.

T.C. OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ OSMANİYE STAJ RAPORU

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Fen ve Mühendislik Dergisi 2000, Cilt 3, Sayı KAHRAMANMARAŞ BÖLGESİNDE TRABZONHURMASI (Diospyros kaki) SELEKSİYONU

MAKALE YAZIM KURALLARI

Tohum Bahçeleri. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Meyvecilikte Çoğaltma Teknikleri.

T.C MARMARA ÜNİVERSİTESİ MÜLKİYETİ KORUMA VE GÜVENLİK BÖLÜMÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ PROGRAMI ÖNLİSANS ÖĞRENCİLERİ ÖDEV HAZIRLAMA YÖNERGESİ

BURSA İLİ III. ALT BÖLGESİNDE (GEMLİK, ORHANGAZİ, İZNİK VE MUDANYA) YETİŞTİRİLEN CEVİZ TİPLERİNİN SELEKSİYONU

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KARAİSALI MYO BİTİRME ÖDEVİ İLKELERİ

Tohumun kullanma değerini ifade eden bir diğer kavram da fidan yüzdesidir.

HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ

TARIMSAL ÖĞRETİMİN 50. YILDÖNÜMÜ \ J. FINDIK ve DİĞER SERT KABUKLU MEYVELER SEMPOZYUMU ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ

A. MAKALE YAZIM KURALLARI

MADENCILIK DERGISI YAZıM VE YAYıNA KABUL ILKELERI

6. Seçilmiş 24 erkek tipte ağacın büyüme biçimi, ağacın büyüme gücü (cm), çiçeklenmenin çakışma süresi, bir salkımdaki çiçek tozu üretim miktarı,

Yararlanılan Kaynaklar

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTE DERGİSİ GENEL YAYIN İLKELERİ YÖNERGESİ

Fidanlık Parsellerindeki Aşı Noktası Dikim Yüksekliğinin Açık Köklü Aşılı Fidan Randıman ve Gelişimi Üzerine Etkileri

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ AKADEMİK YAKLAŞIMLAR DERGİSİ YAZIM KURALLARI

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM BİLGİLERİ

BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER

DİPLOMA ÇALIŞMASI YAZIM KLAVUZU

YAZAR REHBERİ. Sisteme yüklenecek tüm çalışmalar isimsiz olmalıdır. Makalelerde Yazım Formatı:

Prof.Dr. Fatmagül GEVEN

Comparation of Different Scion/Rootstock Combinations in the Production of Grafted Grapevines in Isparta Condition

III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU BİLDİRİ YAZIM KURALLARI

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

şeklinde yürütülen geniş kapsamlı ve detaylı bir çalışmadır.

Tohumların saklanması sırasındaki rutubet içerikleri %5-14 arasında değişmekle birlikte, genel olarak %8-10 civarına düşmektedir.

Transkript:

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Journal of the Agricultural Faculty of Gaziosmanpasa University ISSN: 1300 2910 CİLT: 26 SAYI: 1 YIL: 2009

Sahibi Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Adına Prof.Dr. Kadir SALTALI Dekan Yayın Kurulu Prof.Dr. Kemal ESENGÜN Prof.Dr. Sabri GÖKMEN Prof.Dr. Gazanfer ERGÜNEŞ Doç.Dr. Zeliha YILDIRIM Yrd.Doç.Dr. Metin SEZER Yayına Hazırlayan Yrd.Doç.Dr. Murat SAYILI BU SAYIDA HAKEMLİK YAPAN BİLİM ADAMLARI Prof.Dr. Abdurrahman HANAY Prof.Dr. Zehra SARIÇİÇEK Prof.Dr. Ali Kerim ÇOLAK Doç.Dr. Bahattin TANYOLAÇ Prof.Dr. Ali Osman ÖZDEMİR Doç.Dr. Hüseyin ŞİMŞEK Prof.Dr. A. Zafer GÜRLER Doç.Dr. Vedat CEYHAN Prof.Dr. Emine Erman KARA Yrd.Doç.Dr. Emin BARLAS Prof.Dr. Ergün DEMİR Yrd.Doç.Dr. Emine TURGUT Prof.Dr. Fahri YAVUZ Yrd.Doç.Dr. Halil KIZILASLAN Prof.Dr. İbrahim YILDIRIM Yrd.Doç.Dr. Murat SAYILI Prof.Dr. Hasan Rüştü KUTLU Yrd.Doç.Dr. Rasim KOÇYİĞİT Prof.Dr. Kadir SALTALI Yrd.Doç.Dr. Ümran ENSOY Prof.Dr. Yaşar AKÇAY Yrd.Doç.Dr. Yonca YÜCEER Yazışma Adresi Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı (Yayın Kurulu Başkanlığı) 60240 Taşlıçiftlik Yerleşkesi TOKAT Dizgi ve Baskı: GOÜ Matbaası, 60240 Taşlıçiftlik Yerleşkesi - TOKAT

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ A. YAYIN KURALLARI YAYIN VE YAZIM KURALLARI 1. GOÜ Ziraat Fakültesi Dergisinde, tarım bilimleri alanında öncelikle orijinal araştırmalar ile özgün derlemeler, kısa bildiri ve editöre mektup türünde Türkçe ve İngilizce yazılar yayınlanır. 2. Yapılan çalışma bir kurum/kuruluş tarafından desteklenmiş ya da doktora/yüksek lisans tezinden hazırlanmış ise, bu durum ilk sayfanın altında dipnot olarak verilmelidir. 3. İlk başvuruda eser, biri orijinal ve üçü yazar isimsiz olmak üzere toplam dört kopya halinde, imzalanmış Telif Hakkı Devri Formu ile birlikte Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın Kurulu Başkanlığı na gönderilmelidir. 4. Hakemler tarafından yayınlanmaya değer bulunan ve son düzeltmeleri yapılarak basılmak üzere yayın kuruluna teslim edilen makalelerin basım ücreti ve posta giderleri makale sahiplerinden alınır. Bu ödeme yapılmadan makalelerin son şekli teslim alınmaz ve basım işlemlerine geçilmez. 5. Basımına karar verilen ve düzeltme için yazarına gönderilen eserde, ekleme veya çıkartma yapılamaz. 6. Yayına kabul edilen makalelerin son şekli, bir disket ile birlikte bir nüsha halinde Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın Kurulu Başkanlığına iletilir. Yayın süreci tamamlanan eserler geliş tarihi esas alınarak yayınlanır.yayınlanmayan yazılar iade edilmez. 7. Bir yazarın derginin aynı sayısında ilk isim olarak bir, ikinci ve diğer isim sırasında iki olmak üzere en fazla üç eseri basılabilir. 8. Dergide yayınlanan eserin yazarına 10 (on) adet ücretsiz ayrı baskı verilir. 9. Yayınlanan makalelerdeki her türlü sorumluluk yazar(lar)ına aittir. 10. Hakemlere gönderilme aşamasından sonra iki defa makalesini geri çeken araştırıcıların makaleleri bir daha dergide yayınlanmaz. 11. Yukarıda belirtilen kurallara uymayan eserler değerlendirmeye alınmaz. 12. Hazırlanan makaleler, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Yayın Kurulu Başkanlığı, 60250 TOKAT adresine gönderilmelidir. B. YAZIM KURALLARI 1. Dergiye gönderilecek eser, A4 (210 x 297 mm) boyutundaki birinci hamur kağıda üst 3.5, alt 2.5, sol 3.0, sağ 2.5 ve cilt payı 0 cm olacak şekilde, makale başlığı, yazar ad ve adresleri, özet, abstract, anahtar kelimeler ve keywords bölümleri tek sütun halinde; metin ve kaynaklar bölümü ise ortada 0,5 cm boşluk bırakılarak 7,5 cm lik iki sütun halinde hazırlanmalıdır. Makaleler, Word 7 kelime işlemcide, Times New Roman yazı tipinde ve tek satır aralığı ile yazılmalı ve makale toplam 10 sayfayı geçmemelidir. 2. Makale başlığı (Türkçe ve İngilizce) kısa ve konuyu kapsayacak şekilde olmalı, kelimelerin baş harfi büyük olmak üzere küçük harflerle, 13 punto ve bold olarak yazılmalıdır. Yazar adları makale başlığından sonra bir satır boş bırakılarak 11 punto ile kelimelerin baş harfi büyük olacak şekilde yazılmalıdır. Yazar adları ortalı yerleştirilmeli ve ünvan kullanılmamalıdır. Adresler kelimelerin ilk

harfi büyük olacak şekilde adların hemen altında ortalı olarak 10 punto olarak yazılmalıdır. Makalelerin metin bölümlerindeki ana başlıklar ile alt başlıklar numaralandırılmalıdır (1. Giriş, 2. Materyal ve Metot, 3. Bulgular ve Tartışma, 3.1. Tane Verimi vb.). Başlıklar paragraf başından başlamalı, kelimelerin ilk harfi büyük olmak üzere küçük harfle yazılmalıdır. Tüm başlıklar bold olmalıdır. Başlıklarda üstten bir satır boş bırakılmalıdır. Parağraf girintisi 0.75 cm olmalıdır. 3. Dergiye gönderilecek eser özet, abstract, giriş, materyal ve metot, bulgular ve tartışma, sonuç, teşekkür (gerekirse) ve kaynaklar bölümlerinden oluşmalıdır. Makalelerin metin bölümleri tek satır aralığında ve 11 punto olarak yazılmalıdır. 4. Özet ve abstract 200 kelimeyi geçmeyecek şekilde 10 punto ve bir aralık ile yazılmalıdır. Türkçe yazılan makalelerde İngilizce, İngilizce yazılan makalelerde de Türkçe özetin başına eserin başlığı aynı dilden yazılmalıdır. Beş kelimeyi geçmeyecek şekilde Türkçe özetin altına anahtar kelimeler, İngilizce özetin altına da keywords yazılmalıdır. 5. Eserde yararlanılan kaynaklar metin içinde yazar ve yıl esasına göre verilmelidir. Üç veya daha fazla yazarlı kaynaklara yapılacak atıflarda makale Türkçe ise ark., İngilizce ise et al. kısaltması kullanılmalıdır. Aynı yerde birden fazla kaynağa atıf yapılacaksa, kaynaklar tarih sırasına göre verilmelidir. Aynı yazarın aynı tarihli birden fazla eserine atıfta bulunulacaksa, yıla bitişik biçimde a, b şeklinde harflendirme yapılmalıdır. Yararlanılan eserlerin tümü Kaynaklar başlığı altında alfabetik sıraya göre numarasız ve 9 punto olarak verilmelidir. Yararlanılan kaynak makale ise; Avcı, M., 1999. Arazi Toplulaştırmasında Blok Öncelik Metodunu Esas Alan Yeni Dağıtım Modeline Yönelik Bir Yaklaşım. Türk Tarım ve Ormancılık Dergisi, 23, 451-457. Yararlanılan kaynak kitap ise; Düzgüneş, O., Kesici, T., Kavuncu, O., ve Gürbüz, F., 1987. Araştırma ve Deneme Metotları (İstatistik Metotları II). A.Ü. Ziraat Fakültesi Yayın No: 1021, 381 s., Ankara. Yararlanılan kaynak kitaptan bir bölüm ise; Ziegler, K.E. and Ashman, B., 1994. Popcorn. in: Specialty Corns. Edited Arnel R. Hallauer. Publ. By the CRS Press, 189-223. Yararlanılan kaynak bildiri ise; Uzun, G., 1992. Türkiye de Süs Bitkileri Fidanlığı Üzerinde Bir Araştırma. Türkiye I. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, 13-16 Ekim 1992, İzmir, Cilt 2: 623-628. Anonim ise; Anonim, 1993. Tarım istatistikleri Özeti. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü,Yayın No:1579, Ankara. İnternet ortamından alınmışsa; http://www.newscientist.com/ns/980228/features.html olarak verilmelidir. 6. Çizelge halinde olmayan tüm görüntüler (fotoğraf, çizim, diyagram, grafik, harita vb.) şekil olarak adlandırılmalı ve ardışık biçimde numaralandırılmalıdır. Her bir çizelge ve şekil metin içinde uygun yerlere yerleştirilmeli, açıklama yazılarıyla bir bütün sayılıp üst ve altlarında bir satır boşluk bırakılmalıdır. Şekil ve çizelgeler iki veya tek sütun halinde verilebilir. Ancak genişlikleri, tek sütun kullanılması halinde 15 cm den, iki sütun olması durumunda ise 7.5 cm den fazla olmamalıdır. Şekil ve çizelge adları şekillerin altına, çizelgelerin ise üstüne, ilk kelimelerin baş harfi büyük olacak şekilde küçük harf ve 9 punto ile yazılmalıdır. Çizelge ve şekil içerikleri en fazla 9 punto, varsa altlarındaki açıklamalar 8 punto olmalıdır.

GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2009, 26(1), 1-5 Farklı Dönemlerde Alınan Kara Dut (Morus nigra L.) Çelik Tiplerinde Köklenme Başarısının Belirlenmesi* Kenan Yıldız Çetin Çekiç Mehmet Güneş Mustafa Özgen Yakup Özkan Yaşar Akça Resul Gerçekçioğlu Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, 60240 Tokat Özet: Çalışmada kara duttan (Morus nigra L) alınan odun, yarı odun ve yeşil çeliklerin köklenme durumu incelenmiştir. Kontrol grubu yanında, odun ve yarı odun çeliklerinde 6000 ve 7500 ppm, yeşil çeliklerde ise 4000 ve 6000 ppm indol bütirik asit (IBA) uygulamaları yapılmıştır. Odun çeliklerinde, kontrol grubunda %9.5 oranında köklenme olurken, 6000 ppm IBA uygulamasından %24 oranında köklenme elde edilmiştir. 7500 ppm IBA uygulanan odun çeliklerinin hiç biri köklenmemiştir. Yarı odun çeliklerinde, kontrol uygulamasından %13.33 oranında bir köklenme elde edilirken bu oran 6000 ve 7500 ppm IBA uygulanan çeliklerde sırasıyla %60.00 ve %76.67 olarak gerçekleşmiştir. Yeşil çeliklerde ise hormon uygulaması yapılmayan kontrol çeliklerin %25 i köklenirken, 6000 ve 7500 ppm IBA uygulanan çeliklerin sırasıyla %55.9 ve %68.5 i köklenmiştir. Çelik başına kök sayısı, odun çeliklerinde hem kontrol hem de hormon uygulamasında düşük bulunmuştur. Yarı odun çeliklerinde kök sayısı kontrolde 1.0 iken, 7500 ppm IBA uygulanan çeliklerde 5.07 ye ulaşmıştır. Yeşil çeliklerde ise kontrol grubunda kök sayısı 4.38 olarak belirlenirken, bu değer 6000 ppm IBA uygulananlarda 10.33, 7500 IBA uygulananlarda ise 11.34 olarak tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Çelik, çoğaltma, kara dut, Morus nigra The Determination of Rooting Success of Different Types of Black Mulberry (Morus nigra L.) Cuttings Abstract: In this study, rooting performances of the hardwood, semi hardwood and soft wood cuttings of black mulberry (Morus nigra L.) were investigated. In addition to control group, hardwood and semi hardwood cuttings were treated with 6000 and 7500 ppm IBA. Soft wood cuttings were dipped to 4000 and 6000 ppm indole butyric acid (IBA) solutions. While the rooting ratio remained at 9.5%, it was 24% in hardwood cuttings treated with 6000 ppm. On the other hand, no root formation was observed in the hardwood cuttings treated with 7500 ppm IBA. Higher rooting ratios were observed in semi hardwood and soft wood cuttings than hardwood cuttings. The rooting ratios in semi hardwood were 13.33% in control, 60% in 6000 ppm treatment and 76.67% in 7500 ppm IBA treatment. The rates of root formation in soft wood cutting were 25% in control, 55.9% in 6000 ppm IBA treatment and 68.5% 7500 IBA treatment. The number of roots per cutting was low in hardwood cutting both with and without hormone. While the average number of roots per cutting of semi hardwood cuttings was 1.00 in control, it was increased by 7500 IBA treatment to 5.07. In the soft wood cutting, average 4.38 roots per cutting were formed in control group. The number of root per cutting in 6000 and 7500 ppm IBA treatments was 10.33 and 11.34, respectively. Key word: Cutting, propagation, black mulberry, Morus nigra 1. Giriş Ekonominin bir çok alanında olduğu gibi, günümüzde meyve yetiştiriciliğinde de standart ürün elde etmek modern yetiştiriciliğin ön koşulu durumundadır. Meyvecilikte standart ürün elde etmenin yolu ise vejetatif çoğaltma yöntemleri kullanılarak üretilen fidanlardan geçmektedir. Fidan üretiminde aşı, daldırma, doku kültürü ve çelikle çoğaltma gibi vejetatif yöntemlerden biri kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Çelikle çoğaltma yöntemi kolay ve pratik olması nedeniyle diğer vejetatif çoğaltma yöntemlerine göre üstünlükleri olan bir yöntemdir. Bu nedenle çelikle çoğaltılması mümkün olan bir çok tür ve çeşitte fidan üretimi doğrudan bu üretim metodu ile sağlanmaktadır. Diğer taraftan bütün meyve türlerinde çelikle çoğaltmadan istenen başarı düzeyi elde edilememektedir. Bazı türlerde çelikler kolay köklenirken bazılarında adventif kök oluşumu düşük seviyelerde kalmakta veya hiç olmamaktadır. Çelikle çoğaltmanın pratik öneminden dolayı, çelikle çoğaltılması zor olan meyve türlerinde köklenme performansını artırmaya yönelik bir çok çalışma yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Kara dut da bu meyve türlerinden bir tanesidir. *Bu çalışma, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Projeler Komisyonu tarafından desteklenmiştir.

Farklı Dönemlerde Alınan Kara Dut (Morus nigra L) Çelik Tiplerinde Köklenme Başarısının Belirlenmesi Eski çağlarda şarap yapımında kullanılan kara dut meyvelerinin gerek ekonomik gerekse besin değerinin anlaşılmasından sonra, son yıllarda bu meyve türüne olan üretici ve tüketici ilgisi giderek artmaktadır (Yaltırık, 1988). Kara dutun vejetatif olarak çoğaltılmasında karşılaşılan sorunlar nedeniyle artan fidan talebi karşılanamamaktadır. Aşı ile çoğaltmada iş gücü gereksiniminin çok olması, farklı nedenlerden kaynaklanan aşı başarısının düşük olması ekonomik bir üretimi sınırlandırmaktadır (Yılmaz, 1992; Özkan ve Arslan, 1996). Uzmanlaşmış personel ve pahalı alt yapı ve donanıma ihtiyaç duyulan in vitro çoğaltma yöntemi için ise günümüzde henüz kesinleşmiş ve pratiğe aktarılmış bir protokol bildirilmemiştir (Zakynthinos et al, 2000; Bhau ve Wakhlu, 2001). Çelikle çoğaltma klonal rejenerasyon yeteneği olan bitkiler için en ucuz ve en pratik yöntemdir. Kara dutta çelikle çoğaltılması konusunda şimdiye kadar yapılan çalışmalarda farklı sonuçlar alınmıştır (Özkan ve Arslan, 1996; Koyuncu ve ark., 2004). Yapılan çalışmaların çoğunda düşük köklenme yüzdesi elde edildiği bildirilmesine rağmen (Ayfer ve ark. 1986; Ünal ve ark. 1992; Koyuncu ve Şenel, 2003; Karadeniz ve Şişman 2004; Koyuncu ve ark,. 2004), bazı çalışmalarda ise yeterli seviyede bir köklenme başarısı elde edildiği bildirilmiştir (Yıldız ve Koyuncu 2000; Erdoğan ve Aygün 2006). Bu çalışmada, farklı dönemlerde alınan kara dut çeliklerinin, alttan ısıtmalı, sisleme sistemine sahip çoğaltma ünitesinde, köklenme başarılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. 2. Materyal ve Metot Araştırma, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü araştırma ve uygulama arazisinde yürütülmüştür. Araştırmada, kara dut türüne ait odun, yarı odun ve yeşil çelikler kullanılmıştır. Odun çelikleri 12 Şubat 2007 tarihinde alınarak alttan ısıtmalı (22±2 C) perlit ortamına dikilmiştir. Yeşil çelikler 16 Haziran 2008, yarı odun çelikleri ise 6 Ekim 2008 tarihinde alınarak köklendirme ortamına dikilmiştir. Dikim öncesinde yeşil çeliklere kontrol dışında 4000 ve 6000 ppm IBA uygulaması; yarı odun ve odun çeliklerine ise 6000 ve 7500 ppm IBA uygulamaları yapılmıştır. Odun çelikleri 15-20 cm uzunluğunda, yeşil ve yarı odun çelikleri ise 12-15 cm uzunluğunda hazırlanmıştır. Yeşil ve yarı odun çelikleri yapraklı olarak hazırlanmış olup, transpirasyonla su kaybını en aza indirmek için sisleme sistemi çalıştırılmıştır. Sisleme, köklendirme yastıkları üzerine yerleştirilen ve otomatik olarak kontrol edilebilen başlıklarla 5 dakikada 5 saniye çalışacak şekilde ayarlanmıştır. Köklendirme ortamında odun çelikleri 90, yeşil ve yarı odun çelikleri ise 60 gün bekletildikten sonra sökülerek köklenme oranı, çelik başına kök sayıları, kök uzunluğu ve kök çapları tespit edilmiştir. Deneme, tam şansa bağlı deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuş ve her tekerrürde 20 çelik kullanılmıştır. 3. Bulgular Dinlenme döneminde (12 Şubat 2007) alınan kara dut odun çeliklerinden elde edilen köklenme oranı, kök uzunluğu, kök sayısı ve kök kalınlığı verileri toplu olarak Çizelge 1 de verilmiştir. Çizelgeden de görüldüğü gibi kış döneminde alınan odun çeliklerinde köklenme başarısı düşük oranda gerçekleşmiştir. Kontrol olarak kullanılan çeliklerin %9.5 inde köklenme olurken, 6000 ppm uygulanan çeliklerde köklenme başarısı %24 olarak tespit edilmiştir. Bu dönemde 7500 ppm IBA uygulanan çeliklerde köklenme meydana gelmemiştir. Çizelge 1. Farklı uygulamalara tabi tutulan kara dut odun çeliklerinin köklenme performansları Uygulama Köklenme oranı Kök uzunluğu Kök kalınlığı Kök sayısı/çelik (%) (mm) (mm) Kontrol 9.5 b 2.0 a 16.63 b 1.00 b 6000 ppm IBA 24.0 a 3.5 a 66.64 a 2.03 a 7500 ppm IBA 0.0 c 0.0 b 0.00 c 0.00 c Aynı harfle gösterilen ortalamalar arasındaki fark Duncan çoklu karşılaştırma testine göre önemli değildir (P<0.05) 2

K.YILDIZ, Ç.ÇEKİÇ, M.GÜNEŞ, M.ÖZGEN, Y.ÖZKAN, Y.AKÇA, R.GERÇEKÇİOĞLU Odun çeliklerinde çelik başına kök sayısı da düşük olmuştur. Uygulanan hormon dozları da kök sayısında önemli bir artışa neden olmamıştır. Kök uzunluğu ve kök çapı ise kontrolle karşılaştırıldığında 6000 ppm IBA uygulamasıyla önemli derecede artmıştır (Çizelge 1). Yaz döneminde (16.07.2008) alınan yeşil çeliklerde ise daha yüksek köklenme oranları elde edilmiştir. Yeşil çeliklerde hem 4000 ppm hem de 6000 ppm IBA uygulaması köklenme oranını kontrole göre önemli derecede artırmıştır. Bu dönemde alınan çeliklerde köklenme oranı kontrol grubunda %25 olarak belirlenirken, 4000 ppm IBA uygulanan çeliklerde %55.9, 6000 ppm IBA uygulanan çeliklerde ise %68.5 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 2). Yeşil çeliklerde çelik başına kök sayısı kontrolle karşılaştırıldığında, hem 4000 hem de 6000 ppm IBA uygulamasında önemli derecede bir artış göstermiştir. Aynı şekilde kök uzunluğu ve kök çapı da hormon uygulamasına bağlı olarak artış göstermiştir. Her iki hormon dozu arasında ise köklenme yüzdesi, kök sayısı, kök uzunluğu ve kök çapı açısından önemli bir fark tespit edilememiştir (Çizelge 2). Çizelge 2. Farklı uygulamalara tabi tutulan kara dut yeşil çeliklerinin köklenme performansları Uygulama Köklenme oranı Kök uzunluğu Kök kalınlığı Kök sayısı/çelik (%) (mm) (mm) Kontrol 25.0 b 4.38 b 49.35 b 1.45 b 4000 ppm IBA 55.9 a 10.33 a 74.35 a 2.33 a 6000 ppm IBA 68.5 a 11.34 a 75.51 a 2.57 a Aynı harfle gösterilen ortalamalar arasındaki fark Duncan çoklu karşılaştırma testine göre önemli değildir (P<0.05) Ekim ayında alınan yarı odun çeliklerinde de yine oldukça ümit verici sonuçlar alınmıştır. Bu dönemde alınan çeliklerde kontrol uygulamasından %13.33 oranında bir köklenme elde edilirken, bu oran 6000 ppm IBA uygulanan çeliklerde %60 a, 7500 ppm IBA uygulananlarda ise %76.67 ye yükselmiştir. Yine bu dönemde uygulana IBA nın her iki dozu da çelik başına kök sayısı, kök uzunluğu ve kök çapında önemli artışlara neden olmuştur. Yarı odunsu çeliklerde 6000 ppm ile 7500 ppm IBA uygulamaların arasında istatistiki açıdan fark bulunmamıştır (Çizelge 3). Çizelge 3. Farklı uygulamalara tabi tutulan kara dut yarı odun çeliklerinin köklenme performansları Uygulama Köklenme oranı Kök uzunluğu Kök kalınlığı Kök sayısı/çelik (%) (mm) (mm) Kontrol 13.33 b 1.00 b 43.55 b 0.37 b 6000 ppm IBA 60.00 a 4.88 a 92.86 a 1.46 a 7500 ppm IBA 76.67 a 5.07 a 95.83 a 1.31 a Aynı harfle gösterilen ortalamalar arasındaki fark Duncan çoklu karşılaştırma testine göre önemli değildir (P<0.05) 4. Tartışma ve Sonuç Kara dutta çelikle çoğaltılma konusunda günümüze kadar yapılan çalışmalardan farklı sonuçlar alınmıştır. Ünal ve ark. (1992), odun çeliklerinde en yüksek köklenme oranının %14.4 olduğunu ifade etmişlerdir. Köklenme oranı, Karadeniz ve Şişman (2004) ın yaptığı çalışmada 2000 ppm IBA uygulaması ile %23.4 e, Koyuncu ve ark. (2004) nın yaptığı çalışmada ise 5000ppm IBA uygulaması ile %33.3 olarak tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, çalışmamızda odun çeliklerinden elde etmiş olduğumuz başarı düzeyine benzerlik göstermektedir. Nitekim çalışmamızda da odun çeliklerinde en yüksek köklenme oranı %24 ile 6000 ppm IBA uygulamasından elde edilmiştir. Diğer taraftan odun çeliklerinde alttan ısıtmanın köklenme başarısını önemli derecede arttıracağını bildiren Yıldız ve Koyuncu (2000), %89 luk köklenme başarısı elde etmişlerdir. Bu çalışmada da alttan ısıtma uygulanmasına rağmen başarı düzeyi söz konusu araştırıcıların belirttiği seviyeye ulaşamamıştır. Bu durum genotipik farklılık yanında, çelik alma 3

Farklı Dönemlerde Alınan Kara Dut (Morus nigra L) Çelik Tiplerinde Köklenme Başarısının Belirlenmesi zamanındaki farklılıktan kaynaklanmış olabilir. Nitekim bu araştırıcılar, bu başarı düzeyine 3 Kasımda aldıkları çeliklerde ulaşmışlardır. Çalışmamızda ise odun çelikleri 12 Şubatta alınmıştır. Çalışmada odun çeliklerinden istenen başarı düzeyi elde edilemezken, yeşil ve yarı odun çeliklerinden tatminkar sonuçlar alınmıştır. Haziran döneminde alınan yeşil çeliklerde, 6000 ppm IBA uygulaması ile köklenme oranı %68.5 e çıkarılabilmiştir. Ekim ayı başında alınan yarı odun çeliklerinde ise 7500 ppm IBA uygulamasından %76.67 oranında bir köklenme başarısı elde edilmiştir. Bu başarı seviyesi şimdiye kadar kara dutta yeşil çelikle yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlarla karşılaştırıldığında oldukça yüksek bir seviyedir. Koyuncu ve ark. (2004), kara dutta yeşil çeliklerle yaptıkları çalışmada hiç köklenme elde edemediklerini belirtmişlerdir. Öte yandan Özkan ve Arslan (1996), 6000 ppm IBA uygulamasında %55 oranında, Erdoğan ve Aygün (2006) ise %60 oranında bir köklenme elde ettiklerini bildirmişlerdir. Aynı uygulamalardan bu denli farklı sonuçların elde edilmesi genotipik farklılık yanında, çelik alınan ana bitkinin yaşı, beslenme durumu gibi faktörlerin etkisinden kaynaklanmış olabilir. Hatta aynı bitkiden alınan çeliklerin ağaç üzerindeki yeri ve çeliğin sürgünün hangi kısmından alındığı bile köklenme oranını etkileyebilmektedir. Nitekim Erdoğan ve Aygün (2006), kara dutta yeşil çeliklerle yaptıkları çoğaltmada aynı uygulamanın tekerrürleri arasında bile önemli derecede farklılıklar olduğunu bildirmişlerdir. Çelikle çoğaltmada, köklenme oranı yanında kök kalitesi de önemli bir parametredir. Çünkü köklenen çeliklerin köklenme ortamından alındıktan sonraki performansları büyük oranda kök kalitesine bağlıdır. Bu amaçla köklenen çeliklerde kök kalitesini belirlemek için çelik başına kök sayıları, kök uzunluğu ve kök çapları da belirlenmiştir. Köklenme yüzdesi gibi, çelik başına kök sayısı yeşil ve yarı odun çeliklerine göre odun çeliklerinde daha düşük bulunmuştur. Odun çeliklerinde, çelik başına ortalama 3.5 adet olarak 6000 ppm uygulamasında elde edilen kök sayısı, Yıldız ve Koyuncu (2000) nun 7.4 adet, Koyuncu ve ark. (2004) nın 8.0 adet olarak belirledikleri değerlerden düşük; Koyuncu ve Şenel (2003) in 2.2 adet olarak buldukları değere ise benzerlik göstermektedir. Yeşil çeliklerde ise çelik başına kök sayısı kontrol uygulamasında 4.38 iken, 6000 ppm IBA uygulanan çeliklerde bu değer 11.34 olarak belirlenmiştir. Bu değer Özkan ve Arslan (1996) ın 4.34 olarak belirtikleri değerden oldukça yüksek, Erdoğan ve Aygün (2006) tarafından belirlenen 12.95 lik değere ise benzerlik göstermiştir. Çalışmada, yarı odun çelikleriyle yapılan denemde kontrol uygulamasında çelik başına kök sayısı 1.00 iken, 7500 ppm uygulamasında 5.07 olarak belirlenmiştir. Çeliklerde kök uzunluğu ve kök kalınlığı, her üç dönemde de hormon uygulaması ile önemli derecede artmıştır. Sonuç olarak, bu çalışmayla kara dutların çelikle ticari olarak çoğaltılabileceği sonucuna varılmıştır. Literatürde bu konuda farklı sonuçların alınmış olması, köklendirme ortamındaki ekolojik koşuların farklılığı yanında çelik alma zamanlarındaki farklılıkların bir sonucu olabilir. Ekolojik şartlara bağlı olarak, uygun çelik alma zamanının belirlenmesine yönelik yapılacak çalışmalarla kara dut çeliklerinde köklenme başarısı artırılabilir. Çalışmamızda uygulanan farklı hormon dozlarında; özellikle yeşil ve yarı odun çeliklerdeki köklenme başarılarında istatistiki açıdan fark olmamasına karşın, doz artışıyla köklenme yüzdesinin arttığı gözlemlenmiştir. Dolayısıyla ticari olarak yapılacak çoğaltmada, hormon dozunun belirlenmesinde, girdi maliyeti ve elde edilecek köklü fidan gelirleri de göz önüne alınmalıdır. Kaynaklar Alexandrow, A., 1988. Effect of temparature on the rooting of ripe wood mulberry cutting. Plant Sci., XXV(2), 56-68. Ayfer M., Gülşen, Y. ve Kantarcı, M., 1986. Ayaş dutunun çelikle çoğaltımı üzerine bir araştırma. Ank. Ü. Ziraat Fak. Yıllığı, 35: 289-297, Ayrı Basım. Baksh, S., Mir, M.R., Darzi, G.M ve Khan, M.A., 2000. Performance of hard wood stem cuttings of mulberry genotypes under temperate climatic conditions of Kashmir. Indian J. Seric. 39(1): 30-32. Bhau, B.S ve Wakhlu, A. K., 2001. Effect of genotype, explant type and growth regulators on orgonogenesis in Morus alba. Plant Cell Tiss. Org. Cult., 66:25-29. 4

K.YILDIZ, Ç.ÇEKİÇ, M.GÜNEŞ, M.ÖZGEN, Y.ÖZKAN, Y.AKÇA, R.GERÇEKÇİOĞLU Erdoğan, V. ve Aygün, A., 2006. Kara dutun (Morus nigra L) yeşil çelikle çoğaltılması üzerine bir araştırma. II. Ulusal Üzümsü Meyveler Sempozyumu, 172-175 (14-16 Eylül 2006) Karadeniz, T. ve Şişman, T., 2004. Beyaz dut ve kara dutun meyve özellikleri ve çelikle çoğaltılması. Ulusal Kivi ve Üzümsü Meyveler Sempozyumu Kitabı, 428-432, Trabzon. Konarlı, O., Çelebioğlu, G. ve Çıragil., N. 1977. Yaprak dut çeşitlerinin odun çeliği ile üretilmesi. Bahçe, 8(2): 35-40. Koyuncu, F. ve Şenel, E. 2003. Rooting of black mulberry (Morus nigra L.) hardwood cuttings. J. Fruit Ornam. Plant Res., 11: 53-57. Koyuncu, F. Emel, V. ve Çelik, M., 2004. Kara dut (Morus nigra L) çeliklerinin köklenmesi üzerine araştırmalar. Ulusal Kivi ve Üzümsü Meyveler Sempozyumu, 23-25 Ekim, Ordu. Özkan, Y. ve Arslan, A., 1996. Kara dut un (Morus nigra L.) odun ve yeşil çelikle çoğaltılması üzerine araştırmalar. GOÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 13(1): 15-27. Soylu, A., Akbudak, B., Gümüş, C. ve Mert, C., 1997. Değişik uygulamaların Ichinosa dut odun çeliklerinin köklenmesi üzerine etkileri. I. Köklendiricilerin etkileri. U.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi, 13: 11-20. Ünal, A., Özçağıran,R. ve Hepaksoy, S., 1992. Kara dut ve mor dut çeşitlerinde odun çeliklerinin köklenmesi üzerinde bir araştırma. I. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Cilt 1, 267-270, İzmir. Yaltırık, F., 1988. Dendroloji Ders Kitabı II. Angiospermae (Kapalı tohumlular) Bölüm 1. İstanbul Üniv. Orman Fak. Yay. No:390. Yıldız, K. ve Koyuncu, F., 2000. Kara dutun (M. nigra L.) odun çelikleri ile çoğaltılması üzerine bir araştırma. Derim, 17(3): 130-135. Yılmaz, M., 1992. Bahçe Bitkileri Yetiştirme Tekniği. Çukurova Üniversitesi Basımevi, Adana, 151 s. Zakynthinos, G. Kolovou, A. ve Rouskas D., 2000. The explant type and hormones combination on Morus nigra micropropagation Cost 843, WGI, Developmental Biology of Regeneration. 1. Meeting 12-15 Geisenheim, Germany. 5

GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2009, 26(1), 7-11 Kastamonu Yöresinde Yetişen Bazı Kuş Kirazı (Prunus avium L.) Tiplerinin Çimlenme Özelliklerinin Belirlenmesi Yemliha Edizer 1 Fatih Hancı 2 Mehmet Güneş 1 1- Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, 60240 Tokat 2- Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Yalova Özet: Bu araştırma, Kastamonu ilinde doğal olarak yetişen ve anaçlık özelliği iyi olan bazı kuş kirazı tiplerinin çimlenme özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 2007-2008 yıllarında yürütülmüştür. Materyal olarak, Devrekani ilçesi Kızacık ve Kuz köylerinden temin edilen 4 tip ile Bozkurt ilçesi Esentepe köyünden temin edilen 3 tipe ait tohumlar kullanılmıştır. Tohumlar, canlılık testi sonrası GA 3 in, 0 (kontrol), 500, 1000 ve 1500 ppm dozlarında, 24 saat süreyle bekletilmiş ve katlama ortamına konulmuştur. Tohumlar, katlama ortamından 60., 75., 90., 105. ve 120. günlerde çıkartılarak, çimlendirme ortamına alınmış ve çimlenme özellikleri belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre değişik GA 3 dozlarının, çimlenme özelliklerine etkisinin, katlama süresi ve tiplere göre değiştiği tespit edilmiştir. En yüksek çimlenme oranı, Tip-E de 1000 ppm GA 3 uygulandıktan sonra 105 gün katlama sonrası % 90 olarak saptanmıştır. Bütün tiplerde çimlenmenin en erken 2. günden itibaren başladığı ve Tip-E dışında 8. günden sonra hiç çimlenme gerçekleşmediği tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre çalışılan tiplerde genel olarak 1000 ppm GA 3 çözeltisinde 24 saat beklettikten sonra 105 gün boyunca +4 C de katlama uygulamasının tavsiye edilebileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Prunus avium L., kuş kirazı, GA 3, katlama, çimlenme Determination of Seed Germination of Some Wild Cherry (Prunus avium L.) Genotypes Grown in Kastamonu Province Abstract: This research was carried out in 2007 and 2008 to determine of the germination characteristics of seven wild cherry genotypes naturally grown in Kastamonu region, which have good capability as rootstock. Four of these genotypes used in the study were obtained from Kızacık and Kuz villages in Devrekani and three of them were collected from Esentepe village in Bozkurt. The seeds were treated with 0, 500, 1 000 and 1 500 ppm doses of GA 3 for 24 hours and transferred on stratification media after viability tests. Seeds were taken from stratification media on 60 th, 75 th, 90 th, 105 th and 120 th days and transferred the germination media. Effect of different GA 3 doses on germination capacity were also varied by the stratification period and genotypes. The highest germination rate was obtained from the seeds of Genotype-E that treated 1 000 ppm GA 3 + 105 days stratification (% 90,00). The dose of 1000 ppm GA 3 application and 105 days of stratification period were advisable. In all genotypes, the earliest germination began at 2 nd day and no germination was obtained after 8 th day except type-e. Key Words: Prunus avium L., wild cherry, GA 3, stratification, germination 1. Giriş Anavatanı Güney Kafkasya, Hazar Denizi civarı ve Kuzey Doğu Anadolu olan kirazın (Eriş ve Barut, 2000), başlıca üretici ülkeleri; Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, İran, Romanya, İtalya ve İspanya dır. 2007 yılı verilerine göre dünya kiraz üretimi 1.995.751 ton olup bunun 392.001 tonu (%19,64) ülkemizde gerçekleşmiştir (Anonim, 2007a). Anavatanı olmasının getirdiği avantaj, kiraza Türkiye de geniş bir yayılma alanı sağlamıştır. Bunun dışında, halkın severek tükettiği bir meyve türü olması da kirazın yayılma alanının artmasında etkili olmuştur. Ancak, ülkemizde özellikle son 10 yıldır kiraz üretiminde görülen artış; esas olarak dış pazarda yakaladığı taleple açıklanmaktadır (Öztürk ve ark., 2005). Meyve üretiminde gerçekleşen yıllık artış hızı incelendiğinde kirazın ülkemizdeki üretim artış hızının (%3,87), dünya geneli (%0,86) artış hızından çok daha fazla olduğu görülmektedir. Buna bağlı olarak Türkiye nin dünya kiraz üretimi içerisindeki payı da sürekli artmaktadır. Ülkemiz ve dünya meyveciliğinde, bu denli büyük yere sahip olan kirazın, çoğaltımı konusu oldukça önem arz etmektedir. Meyvecilikte çoğaltma, generatif veya vejetatif yolla yapılmaktadır. Generatif çoğaltmada tohum kullanmaktadır. Ancak bu yöntemle elde edilen yeni bireyler, ebeveynlerinin

Kastamonu Yöresinde Yetişen Bazı Kuş Kirazı (Prunus avium L.) Tiplerinin Çimlenme Özelliklerinin Belirlenmesi istenen özelliklerini büyük ölçüde yansıtmamaktadır. Bu nedenle generatif çoğaltma daha çok anaç elde etmek için kullanılır. Birçok meyve türünde olduğu gibi kirazda da ağırlıklı olarak vejetatif çoğaltma yöntemi kullanılmaktadır. Kirazda en uygun vejetatif çoğaltma metodu, aşı ile çoğaltmadır. En uygun aşı şekli ise, durgun göz aşısıdır (Eriş ve Barut, 2000). Değişik koşullara iyi adapte olabilen, standart çeşitlerle uyuşma durumu bilinen anaçların temini ve meyvecilikte kullanımı konusunda ülkemiz meyveciliğinde ciddi sorunlar bulunmaktadır (Çelik, 1983). Çöğür anaçlarını elde etmede, özellikle sert çekirdekli meyve türlerinin tohumlarında, çimlenme ve bir örnek materyal elde etme problemlerinin yaşandığı; yabani meyve türlerine ait tohumların, uzun yıllar devam eden doğal seleksiyonlar sonucunda çevre şartlarına ve hastalıklara daha dayanıklı olduğu ve birbirine oldukça benzer çöğürler meydana getirdiği, bu yüzden fidancılık kuruluşlarının damızlıklarının, yabani meyve türlerinin en uygun tiplerinden selekte edilerek kurulması gerektiği bildirilmiştir (Güleryüz, 1991). Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nca oluşturulan Fidan Kayıt Sistemi verilerine göre, ülkemizde 2003-2007 yılları arasında, kayıtlı kiraz fidanı üretiminde, ortalama %40,19 oranında anaç olarak kuş kirazı kullanılmıştır (Anonim, 2007b). Kuş kirazı anaçları, mahlep (P. mahaleb) anaçlarına göre daha yüzlek köklü ağaçlar meydana getirmesi nedeniyle taban suyu problemi olan ve ağır topraklarda rahatlıkla kullanılabilmektedir. Ayrıca çeşitlerle uyuşması oldukça iyidir (Özçağıran ve ark., 2003). Ülkemizin Karadeniz Bölgesinde, orman kenarlarında ve nadiren de sık karışık ormanlarda, fertler, küçük gruplar veya sıralar halinde kuş kirazı ağaçları bulunmaktadır. Genelde düşük rakımlı sahaları tercih eden bu türün fertlerine, ülkemizde, 1700 m li yükseltilere kadar rastlanabilmektedir (Yaman, 2003). Kastamonu il genelinde, özellikle Küre, Devrekani ve Bozkurt ilçeleri sınırları içerisindeki orman alanlarında doğal olarak yetişmiş bol miktarda kuş kirazı (P. avium L.) ağacı mevcuttur. Bunlardan yerleşim yerlerine yakın olan bazılarının üzerine geçmiş yıllarda değişik çeşitler aşılanmış olmasına rağmen, birçoğu aşısız olarak doğal ortamlarında 8 varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmanın amacı, anaçlık özellikleri ön plana çıkan bazı kuş kirazı tiplerinin tohumlarında canlılık ve çimlenme özelliklerini ortaya koymaktır. 2. Materyal ve Yöntem Çalışmanın materyalini, Kastamonu ili Devrekani ve Bozkurt ilçelerinde doğal yayılış gösteren kuş kirazı (P. avium L.) tohumları oluşturmuştur. Bu amaçla 2006 ve 2007 yıllarında saha taraması yapılarak, herhangi bir hastalık belirtisi göstermeyen, gelişimi iyi, yedi adet kuş kirazı ağacı belirlenmiştir. Her ağaç bir tip olarak kabul edilmiştir. Belirlenen tiplerin koordinatları tespit edilmiş ve gövdeleri belirgin şekilde işaretlenmiştir. Kuşların olgun meyvelerin tümünü toplama riski söz konusu olduğundan (Eşen ve ark., 2005), meyveler tam olgunlaştığında toplanmış, dolayısıyla tohum toplama tarihleri farklılık arzetmiştir. Toplanan meyveler etli kısımlarından ayrılmış, yıkanarak gölge ve serin bir yerde kurutulmuştur. Kurutulan çekirdekler, bez torbalar içinde, serin ve havadar bir ortamda saklanmıştır. Çalışmada tüm uygulamalar kabuklu tohumlarda denenmiştir. Tohumların canlılık durumlarını belirlemek amacıyla, tetrazolium ve çıplak embriyo testleri yapılmıştır. Bu amaçla, her tipten rastgele 100 er adet çekirdek ayrılmıştır. Ayrılan çekirdeklerin sert kabukları, tohumlara zarar vermeyecek şekilde kırılmıştır. Çıkarılan tohumlar 24 saat süreyle suda bekletilerek şişmeleri beklenmiştir. Daha sonra tohum kabukları (testa) steril toplu iğne yardımıyla soyulmuştur. Tetrazolium testi için, her tipten 50 adet embriyo beherlere konmuş ve bunların üzerine tamamen örtünceye kadar, 2,3,5 Trifeniltetrazolium kloridin bu test için önerilen %1 lik eriyiği ilave edilmiştir. Işık ortamında bozulmayı önlemek amacıyla alüminyum folyo ile sarılarak, 23±1 ºC de 24 saat süreyle bekletilmişlerdir. Geriye kalan, testaları soyulmuş 50 şer adet embriyoya çıplak embriyo testi uygulanmıştır. Bu amaçla embriyolar, steril petri kaplarına konulan nemli kurutma kağıtlarıyla oluşturulmuş, 21±2 C deki, kontrollü oda koşullarında çimlendirme ortamına alınmıştır. Embriyoların çimlenme durumları 14 gün boyunca gözlemlenmiştir (Özçağıran, 1979). Tohumlara, çimlenmeyi teşvik etmek amacıyla, katlama yapılmadan önce GA 3 in 0

Y.EDİZER, F.HANCI, M.GÜNEŞ (kontrol), 500, 1000 ve 1500 ppm dozları uygulanmıştır. Bu amaçla, her tipten 12 adet 50 şerli tohum grubu oluşturulmuş, üç tekerrür esasına göre, her üç grup, bir farklı GA 3 uygulamasına maruz bırakılmıştır. Tohumların çözeltide bekletilme süresi 24 saat olmuştur. Ortam sıcaklığı ise 21±2 C olacak şekilde ayarlanmıştır. Her uygulama sonrasında tohumlar 4±1 C sıcaklıkta 60, 75, 90, 105 ve 120 gün süre ile katlamaya alınmıştır. Katlama ortamı olarak tarım perliti kullanılmıştır. Her biri 50 adet tohum içeren gruplar, delikli plastik kaseler içerisinde, bir kat nemli perlit bir kat tohum olacak şekilde ve buzdolabında bekletilmiştir. Katlama süresi boyunca zaman zaman ortamının havalandırılması sağlanmış ve nem kontrolleri yapılmıştır. Çimlendirme testleri sıcaklığı 21±2 C ve nispi nemi %70-80 olan kontrollü oda koşullarında, 14 günlük periyotlar halinde gerçekleştirilmiştir (AOSA, 2004). Çimlendirme, nemlendirilmiş kurutma kağıdı yerleştirilmiş steril petri kaplarında yapılmıştır. Katlama süresi sonunda tohumlar hiçbir işlem uygulanmadan çimlendirmeye alınmışlardır. Deneme sonrasında her bir uygulama için tiplere ait çatlama oranı (%), çimlenme oranı (%) ve çimlenme hızı katsayıları belirlenmiştir (Özçağıran, 1979; Hartmann, 1997). 3. Araştırma Bulguları 3.1. Tetrazolium Testi Sonuçları Tetrazolium testi sonucunda, embriyoların boyanma dereceleri, tam boyanmış, ¾ ü boyanmış, radisili boyanmış (½ si), az boyanmış (½ den daha az), boyanmamış olarak gruplandırılmıştır (Özçağıran, 1979). Öztunç (1986) a atfen Çetinbaş (2004) ın kullandığı ayrım skalasına göre, tamamen boyananlar ve ¾ ü boyanmış olanlar canlı, radisili boyanmış (½ si), az boyanmış (½ den daha az) ve hiç boyanmamış olanlar ise cansız tohumlar olarak yorumlanmıştır. Buna göre, tetrazolium testi sonucunda en düşük canlılık oranı Tip-B ve Tip-G ye ait olan tohumlarda tespit edilmiştir (%80). En yüksek canlılık oranı ise Tip-F ye ait tohumlarda %96 oranında tespit edilmiştir Tetrazolium testi (TTC) sonuçları Çizelge 1 de verilmiştir. Çizelge 1. Kuş kirazı tohumlarına ait TTC canlılık testi sonuçları (%) Boyanma Tipler dereceleri A B C D E F G Tamamı boyanmış 28 22 24 34 30 38 28 ¾ ü boyanmış 64 58 58 60 64 58 52 Radisili boynmış (½ si ) 4 6 6 4 2 2 10 Az boyanmış (½ den az) 2 6 4 0 2 0 6 Boyanmamış 2 8 8 2 2 2 4 Canlılık oranı (%) 92 80 82 94 94 96 80 3.2. Çıplak Embriyo Testi Sonuçları Çizelge 2 deki sonuçlara göre, en düşük canlılık oranı Tip-B ve Tip-G ye ait tohumlarda (%82), en yüksek canlılık oranı ise Tip-F ye ait tohumlarda (%96) tespit edilmiştir. Çizelge 2. Çıplak Embriyo Testi Sonuçları Tiplerin canlılık oranları (%) A B C D E F G 94 82 84 94 94 96 82 3.3. Çatlama Oranlarına Ait Sonuçlar Araştırma sonucunda, çatlama oranlarının, tiplere göre farklılık gösterdiği, ancak bütün tipler için en yüksek çatlama oranlarının 105 ve 120 gün katlanan tohumlarda, 1000 ve 1500 ppm GA 3 uygulamasından elde edildiği görülmüştür. Tüm uygulamalar ve tipler göz önüne alındığında, en yüksek çatlama, 1000 ppm GA 3 uygulandıktan sonra 105 gün katlanan Tip-E ye ait tohumlarda ve %100 oranında gerçekleşmiştir. 3.4. Çimlenme Oranlarına Ait Sonuçlar En yüksek çimlenme oranları, Tip-A da 1000 ve 1500 ppm GA 3 +105 gün katlama ile 1500 ppm GA 3 +120 gün katlama uygulamalarında; Tip-B ve Tip-C de 1000 ppm ve 1500 ppm GA 3 +120 gün katlama uygulamasında; Tip-D de 500 ppm, 1000 ppm ve 1500 ppm GA 3 +105 gün katlama ile 1000 ppm GA 3 +120 gün katlama uygulamalarında; Tip-E de 500 ppm, 1000 ppm ve 1500 ppm GA 3 +105 ve 120 gün katlama uygulamalarında; Tip-F de 1000 ppm GA 3 +105 ve 120 gün katlama uygulamasında; Tip-G de 1000 ppm ve 1500 ppm GA 3 +105 ve 120 gün katlama uygulamalarından elde edilmiştir. 9

Kastamonu Yöresinde Yetişen Bazı Kuş Kirazı (Prunus avium L.) Tiplerinin Çimlenme Özelliklerinin Belirlenmesi Her bir tip için, bütün uygulamaların, çimlenme oranlarına etkileri, Çizelge 3 te sunulmuştur. Denemenin tamamında, en yüksek çimlenme oranı, Tip-E ye ait tohumlarda, 1000 ppm GA 3 ve 105 gün katlama uygulamasından elde edilmiştir (%90). GA 3 uygulanmamış kontrol grubu tohumlarda ise en yüksek çimlenme oranı Tip-E ye ait tohumlarda ve 120 gün katlama uygulamasından elde edilmiştir (%40). Tüm tipler için, ortalama çimlenme oranlarına ait sonuçlar Çizelge 4 ve Çizelge 5 te sunulmuştur. Çizelge 4 incelendiğinde, tüm tiplerin ortalama çimlenme oranlarına göre, en iyi katlama süresinin 105 ve 120 gün olduğu anlaşılmaktadır. Çizelge 5 incelendiğinde ise uygulanan GA 3 dozlarından en iyi sonucun 1000 ppm GA 3 uygulamasından elde edildiği anlaşılmaktadır. Tüm uygulamalara ait tiplerin ortalama çimlenme oranları Çizelge 6 da sunulmuştur. Buna göre en yüksek ortalama çimlenme oranı, Tip-E ye ait tohumlarda (%41,76) ve Tip-F ye ait tohumlarda (%37,50) gerçekleşmiştir. Çizelge 3. Deneme süresince elde edilen çimlenme oranlarının toplu sonuçları (%) Katlama Tipler GA süresi 3 dozu ( ppm) A B C D E F G Ort. (gün) Kontrol 0,00e 0,00g 0,00g 0,00g 0,00e 0,00h 0,00f 0,00 60 500 0,00e 0,00g 6,67fg 3,33fg 6,67ef 6,67gh 6,67ef 4,29 1000 3,33e 10,00efg 3,33fg 26,67cd 43,33b 30,00cdef 6,67ef 17,62 1500 3,33e 0,00g 3,33fg 20,00cde 23,33bcd 13,33fgh 30,00bc 13,33 Kontrol 0,00e 0,00g 0,00g 0,00g 0,00e 0,00h 0,00f 0,00 75 500 0,00e 10,00efg 6,67fg 6,67efg 10,00def 20,00efg 20,00cde 10,48 1000 0,00e 20,00cde 13,33efg 16,67cdef 16,67cde 46,67bc 23,33c 19,52 1500 13,33cde 10,00efg 6,67fg 13,33defg 33,33bc 23,33defg 13,33cdef 16,19 Kontrol 6,67e 3,33fg 6,67fg 20,00cde 0,00e 23,33defg 3,33f 9,05 90 500 13,33cde 6,67efg 6,67fg 30,00bcd 43,33b 33,33cde 13,33cdef 20,95 1000 13,33cde 16,67def 26,67de 53,33ab 76,67a 66,67ab 46,67ab 42,86 1500 10,00de 20,00cde 10,00fg 36,67bc 43,33b 30,00cdef 46,67ab 28,10 Kontrol 26,67bcd 23,33bcde 20,00def 23,33cde 36,67b 36,67cde 23,33cd 27,14 105 500 33,33ab 33,33abcd 33,33bcd 70,00a 73,33a 43,33bcd 50,00ab 48,09 1000 53,33a* 40,00abc 50,00ab 73,33a 90,00a 83,33a 70,00a 65,71 1500 53,33a 43,33ab 50,00abc 70,00a 76,67a 66,67ab 66,67a 60,95 Kontrol 30,00abc 33,33abcd 26,67cde 23,33cde 40,00b 33,33cde 26,67bc 30,48 120 500 33,33ab 33,33abcd 30,00bcde 66,67a 73,33a 46,67bcd 46,67ab 47,14 1000 50,00ab 50,00a 60,00a 66,67a 76,67a 80,00a 66,67a 64,29 1500 53,33a 53,33a 60,00a 50,00ab 70,00a 66,67ab 63,33a 59,52 Ortalama 19,83 20,33 21,00 33,50 41,67 37,50 31,17 * Aynı sütunda değişik harflerle gösterilen değerler arasındaki farklar istatistiksel olarak önemlidir (Duncan çoklu karşılaştırma testi, P<0,05) Çizelge 4. Katlama sürelerinin karşılaştırılması Katlama süresi (gün) Çimlenme oranı (%) 60 8,80d 75 11,55c 90 25,24b 105 50,48a* 120 50,36a * Aynı sütunda değişik harflerle gösterilen değerler arasındaki farklar, istatistiksel olarak önemlidir. (Duncan çoklu karşılaştırma testi, P<0,05). Çizelge 5. GA 3 dozlarının karşılaştırılması GA 3 dozu (ppm) Çimlenme oranı (%) 0 (Kontrol) 13,33d 500 26,19c 1000 42,00a* 1500 35,62b * Aynı sütunda değişik harflerle gösterilen değerler arasındaki farklar, istatistiksel olarak önemlidir. (Duncan çoklu karşılaştırma testi, P<0,05). Çizelge 6. Tüm uygulamalara göre tiplerin ortalama çimlenme oranları (%) Tip Çimlenme oranı (%) A 19,83c B 20,33c C 21,00c D 33,50b E 41,66a* F 37,50a G 31,16b * Aynı sütunda değişik harflerle gösterilen değerler arasındaki farklar, istatistiksel olarak önemlidir. (Duncan çoklu karşılaştırma testi, P<0,05). 4. Tartışma ve Sonuç Kastamonu yöresinde doğal olarak yetişen bazı kuş kirazı tiplerinin, çimlenme özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen 10

Y.EDİZER, F.HANCI, M.GÜNEŞ bu çalışmada, tüm uygulama ve gözlemler her tip için ayrı olarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızda, çimlenme özellikleri araştırılan yedi tipe ait tohumların da, farklı ekim öncesi uygulamalarda çatlama ve çimlenme performanslarının değişiklik gösterdiği tespit edilmiştir. Örneğin, 1000 ppm GA 3 uygulandıktan sonra 105 gün katlanan Tip- E ye ait tohumlarda çatlama oranı %100 olurken, Tip-B ve Tip-C de bu oran %66,67 olmuştur. Aynı şekilde 1500 ppm GA 3 uygulandıktan sonra 105 gün katlanan Tip-G ye ait tohumlarda çimlenme oranı %86,67, Tip- C ye ait tohumlarda ise %53,33 olmuştur. Çalışmamızda, en yüksek çatlama ve çimlenme oranı için, tüm GA 3 dozlarında, en ideal katlama süresinin, tiplere göre değişmekle birlikte ağırlıklı olarak (Tip-A, Tip-B, Tip-C, ve Tip-G için) 105 ve 120 gün olduğu tespit edilmiştir. Bazı tipler için ise (Tip-D, Tip-E, ve Tip-F), 105 ve 120 gün katlamayla birlikte, 90 günlük katlamanın da, bazı GA 3 dozlarında yüksek çatlama ve çimlenmeye neden olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar, çimlenme oranının, aynı türün değişik orijinleri arasında, tohum kaynakları arasında, tohum kaynakları içinde ve bireyler arasında farklılık gösterebileceği tezini doğrulamaktadır. Bununla birlikte genelde en yüksek çimlenme oranları 105 ve 120 gün katlanmış tohumlarda elde edilmesine rağmen, bu gruptaki kontrol ve 500 ppm GA 3 uygulamalarında düşük sonuçların alınması, Kaynaklar Anonim, 2007a. Food and Agriculture Organization of the United Nations, http://faostat.fao.org (01.09.2008). Anonim, 2007b. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Fidan Kayıt Sistemi. AOSA, 2004. Seedling Evaluation Handbook. Assoc. of Official Seed Analysts. No: 35, USA. Çelik, M., 1983. Meyve Yetiştiriciliğinde Anacın Önemi ve Türkiye Meyveciliğinde Anaç Sorunu, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 886, 29 s, Ankara. Çetinbaş, M., 2004. Bazı Kimyasal Uygulamaların ve Katlamanın Kuş Kirazı (P. avium), Tohumlarının Çimlenme Yeteneği Üzerine Araştırmalar. (Y. Lisans Tezi), Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bil. Ens., Bahçe Bit. ABD, Isparta. Eriş, A., ve Barut, E., 2000. Ilıman İklim Meyveleri 1, Uludağ Üniversitesi Ders Kitabı No: 6, 83 s, Bursa Eşen, D., Yıldız, O., Kulaç, Ş. ve Sargıncı, M., 2005. Türkiye Ormanlarının İhmal Edilen Değerli Yapraklı Türü: Yabani Kiraz. TMMO Orman Mühendisleri Odası Dergisi, 42, 4-6 s. tohumlarda dinlenmenin kırılması için birkaç uygulamanın beraber yapılması gerekliliğini göstermektedir. Tiplerin çimlenme hızları incelendiğinde, bütün tiplerde çimlenme en erken 2. günden itibaren başlamış ve Tip-E dışında 8. günden sonra hiç çimlenme gerçekleşmemiştir. Ortalama olarak en yüksek çimlenme 2., 3. ve 4. günlerde gerçekleşmiştir. Ülkemizin zengin tabii florası içerisinde bulunan yabani türlerin, yetiştiricilik amacına uygun değişik tiplerinden, yapılacak seleksiyon çalışmalarıyla, fidancılık kuruluşlarımızın istenen miktar ve kalitede anaçlık tohum bulamama sorunu ortadan kaldırılabilecektir. Yürüttüğümüz bu çalışmada elde ettiğimiz bulgular, Kastamonu yöresinde birçok tip arasından seçilen yedi kuş kirazı tipinin, aynı ön işlemler uygulanmasına rağmen, çatlama ve çimlenme oranları ile çimlenme hızı katsayılarının birbirinden farklı olduğunu göstermektedir. Buna göre, fidancılık kuruluşlarının, tohum kaynaklarını rastgele belirlememeleri gerektiği, değişik ön işlemler uygulayarak yüksek çimlenme oranına sahip tipleri seçmeleri gerektiği tavsiye edilebilir. Araştırma bulgularına göre bu tiplerde genel olarak 1000 ppm GA 3 çözeltisinde 24 saat beklettikten sonra 105 gün boyunca +4 C de katlama uygulamasının yapılması tavsiye edilebilir. Güleryüz, M., 1991. Ülkemizde Meyve Fidancılığında Anaç Sorunu ve Dünyada Anaç Islahı İle İlgili Çalışmalar. Türkiye I. Fidancılık Sempozyumu, 273-285 s, Ankara. Hartmann, H.T., Kester, D.E., Davies, Jr.F. and Geneve, R.L., 1997. Plant Propagation Principles and Practies. Sixth Edition, Prentice Hall, New Jersey. Özçağıran, R., 1979. Meyve Ağaçlarını Çoğaltmanın Biyolojik Esasları. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yüksek Lisans Dersi Notu. Özçağıran, R., Ünal, A., Özeker, E. ve İsfendiyaroğlu, M., 2003. Ilıman İklim Meyve Türleri. Sert Çekirdekli Meyveler Cilt I. Ege Üniversitesi Zir. Fak. Yayınları No: 553, 161-164, s İzmir. Öztürk, F.P., Karamürsel, D., Bayav, A. ve Öztürk, G., 2005. Türkiye'de Kiraz Üretimi, Pazarlaması ve Dış Satım Potansiyeli, IV. GAP Tarım Kongresi, 21-23 Eylül, Şanlıurfa. Bildiriler kitabı 1. Cilt. 225-231 s. Yaman, B. 2003. Yabani Kiraz (Cerasus avium L.). G.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Cilt 3, No 1, 114-122 s. 9

GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2009, 26(1), 13-18 Sucul Ekosistemin İzlenmesinde Kirlilik Biyoindikatörü Olarak Balık Parazitlerinin Kullanılması Emine Turgut Gülistan Özgül Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Su Ürünleri Bolümü, 60240 Tokat Özet: Parazitlerin pek çoğu karmaşık yaşam döngüsüne ve farklı yaşam evrelerine sahip canlılardır. Bu yaşam döngülerinde parazitler farklı ihtiyaçlara sahip olup çevresel değişimlere de hassastırlar. Bunlardan dolayı da parazitler, çeşitli şekillerde ortaya çıkan çevresel kirlilikle etkileşim halindedirler. Bu çevrede gerçekleşen değişimler enfeksiyon düzeyinde ve tür çeşitliliğinde azalma veya çoğalma şeklinde görülmektedir. Ayrıca, bazı parazitler ağır metalleri konak balığın dokusundakinden ve sucul çevredekinden çok daha fazla oranda biriktirebilirler. Bu derlemede, bir biyoindikatör olarak balık parazitlerinin sucul ekosistem kirliliğinin izlenmesinde kullanımının önemi tartışılacaktır. Anahtar kelimeler: parazitler, kirlilik, biyoindikatör, balık The Use of Fish Parasites as Pollution Bioindicator in Monitoring Aquatic Ecosystem Abstract: Parasites have complex life cycles and different life stages which has different requirement and sensitive to environmental changes. Therefore, parasites interact with environmental pollution in variety of ways. Reduction or increase in their level of infection and diversity of species shows that changes are occurring in the environment. Also, certain parasites can accumulate heavy metals at concentration that are orders of magnitude higher than those in the host tissue or aquatic environment. In this review, the value of fish parasites as a bioindicator in monitoring aquatic ecosystem will be discussed. Keywords: Parasites, pollution, bioindicator, fish. 1. Giriş Sucul çevre devamlı olarak evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklara maruz kalarak kirlenmekte ve kirliliğin ekosistem üzerindeki olumsuz etkisi gittikçe artmaktadır. Bu da su kaynaklarının kalitelerinin bozulmasına ve sucul ekosistemin sürekli değişmesine neden olur. Bunun bir sonucu olarak da doğada balık populasyonlarında görülen hastalık ve anormalliklerde de artış gözlemlenmektedir. Bu hastalıklar genellikle virüsler, bakteriler ve parazitlerden kaynaklanmaktadır. Bu hastalık etkenlerinden, özellikle parazitler üzerine yapılan çalışmalar genellikle balık sağlığını tehdit eden paraziter hastalıklarla ilgilidir (Woo, 1996). Bunun yanında, doğal ortamdaki balıklarda yaygın olarak bulunan ve balıklarda hastalıklara neden olmayan parazitler de bulunmaktadır. Parazitleri direk olarak çevresel faktörler etkileyebileceği gibi çevresel faktörlerin konak üzerine etkisi de parazitleri dolaylı yoldan etkiler. Parazitler, besin zincirinde en üste, bulunmasından dolayı kirleticilerin besin zincirindeki olumsuz etkilerini bütünleştirirsek ekosistem içinde önemli yere sahiptirler. Parazitler çevresel stres, besin ağı yapısı, işleyişi ve biyolojik çeşitlilik hakkında (Marcogliese, 2003; 2004) ve kendi konaklarının göç, üreme ve filogenisi gibi biyolojik özellikleri hakkında da önemli bilgiler verirler (Williams et al., 1992). Ayrıca, bunlar sucul ortamın kirlilik düzeyinin belirlenmesinde iyi bir biyoindikatör olarak kullanılabilmekte (Khan and Thulin, 1991; Sures et al., 1994; MacKenzie et al., 1995; Marcogliese and Cone, 1997) ve yine kirlilik düzeyinin belirlenmesinde yaygın olarak kullanılan kimyasal analiz, bakteri sayımı ya da omurgasızların değerlendirilmesi şeklinde yapılan biyolojik analizlerin tamamlayıcısı olarak da iş görebilmektedirler (Sasal et al., 2007). Çeşitli çevresel stres faktörlerine bağlı olarak oluşan biyolojik çeşitlilikteki ve biyolojik topluluk yapısındaki değişimler son yıllarda ekosistemin bütünlüğünü belirlemek için uygulamalarda önem kazanmıştır. Bundan dolayı, çevresel parametrelerin izlenmesinde parazitlerin kirliliğe karşı tepkilerinin belirlenmesi son yıllarda büyük ilgi çekmektedir. Bu nedenle, bu derlemenin amacı sucul ekosistemin kirliliğinin izlenmesinde parazit topluluklarının biyoindikatör olarak kullanımını anlamaya katkıda bulunmaktır.