Kıble, henüz Kabe tarafına çevrilmeden önce idi.

Benzer belgeler
Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

KIZ ÇOCUKLARI ÜVEY EVLAT MI? Çarşamba, 01 Ağustos :45

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

Asr-ı Saadette İçtihat

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

O erler ki, gönül fezasındalar, Toprakta sürünme ezasındalar. Yıldızları tesbih tesbih çeker de, Namazda arka saf hizasındalar.

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Fatıma-tüz-zehra Peygamberimizin en sevgili kerimesi.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Kâinatın mayasını oluşturan maya muhabbettir.muhabbetin neticesi ise uhuvvettir.

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti

Behçet Gündüz Uşak

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Devamlı Verelim Çarşamba, 09 Mart :50

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

şhur vahiy kâtibi Sahâbî: ZEYD BİN SÂBİT

HACCA. Manevi Hazırlık

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

HAZRET-İ ALİ DESTANI BİRİNCİ BÖLÜM

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

Zilhicce Ayının İlk On Günü Çarşamba, 11 Kasım :28

Ümmü Rumân (r.a) Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :32

Terceme : Muhammed Şahin

RABBİN KİMDİR? Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

Yayın no: 3 Saadet Asrı ndan Neşeli Hatıralar. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze

Dr. Mehmet Sürmeli tarafından yazıldı. Perşembe, 07 Ekim :45 - Son Güncelleme Perşembe, 21 Ekim :00

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

PEYGAMBERİMİZİN ARKADAŞLARI

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Tesbih çekmenin faziletleri ve bunun kaynaklarını bana söyleyebilir misin? Hz. Resulullah'ın

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Daha sonra dönüp, Peygamberimizin yanına geldi. Onun bu gelişini Hazret-i Ali şöyle anlatmıştır:

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

Peygamber Efendimiz, Çanakkale'deki Asker Evlâtlarının Yardımına Gitmişti.

* Ana hatlarıyla, İslam'ın özünü oluşturan ahlaki davranış ve sorumluluklar neler olmalıdır?

SAHABÎ KİMDİR? KURAN DA SAHABE? HADİSLERDE SAHABE?

Hz. Peygamber'in Yaşantısından Kareler Pazartesi, 13 Nisan :49

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE NAMAZ

qwertyuiopasdfghjklzxcvbnmq ertyuiopasdfghjklzxcvbnmqwer tyuiopasdfghjklzxcvbnmqwerty uiopasdfghjklzxcvbnmqwertyui

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Anlamı. Temel Bilgiler 1

RABBİN KİMDİR? Allah gizliyi de açığı da hesaba çekecek olandır.

Hz. Mehdinin (A.S.) geleceği ile ilgili olarak üzerinde durmamız gereken bir konu daha vardır.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

HADİSLERDE KUR AN ÖĞRETİMİ

KUR AN NEDİR? Kur an Dosdoğru Yola İleticidir

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

Her İşin İlk Adımı: Niyet

2- Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Beni babanızdan, çocuklarınızdan ve bütün insanlardan daha fazla sevmedikçe gerçek mümin olamazsınız.

Devamlı verirdi, verdikçe malı eksilmez, çoğalırdı Cuma, 11 Eylül :44

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu

RABBİNİ TANI Allah yardımcıların en hayırlısıdır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Aşure Günü zerre kadar sadaka veren kimseye, Allahü teâlâ Uhud dağı kadar sevap verir. [Şir a]

Tasavvufun Tarihçesi Ve Kaynağı Perşembe, 07 Ekim :36

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

PEKİ nin SIRRI. Bu nefsi, en ziyâde tahrîb eden de yine, Hemen Peki demektir büyüklerin emrine.

Şimdi gelin, Saadet Asrında yaşayan kadınların cami ile münasebetine bakalım, bunun şimdiki duruma ne kadar uyduğunu düşünelim.

"Deki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun. Ki Allah'da sizi sevsin." (Âli İmran, 31)

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Transkript:

Kıble, henüz Kabe tarafına çevrilmeden önce idi. Mescid-i Nebevî'nin kuzey duvarında, hurma dallarıyla bir gölgelik ve sundurma yapıldı. Buna "suffa" denilirdi. Burada kalan Müslümanlara da "Ashab-ı Suffa" ismi verildi. Mescid-i Şerifin suffasında kalan bu sahabîlerin, Medine'de ne meskenleri ne de aşiret ve akrabaları, hiçbir şeyleri yoktu. Aileden uzak, dünya meşgale ve gailesinden azade ve tam manâsıyla feragatkâr bir hayata sahip idiler. Kur'ân ilmi tahsil eder, Resûl-i Ekrem Efendimizin va'z ve derslerini dinleyerek istifade ederlerdi. Ekseriya oruçlu bulunurlardı. Vakitlerini Resûl-i Kibriya'nın huzurunda geçiren bu mübarek zümre, Efendimizden hep feyz alırdı. Resûl-i Ekrem'in medresesine Allah için nefsini vakfetmiş fedakâr, ilim âşığı talebeler idiler. Peygamber Efendimiz tarafından tesbit edilen muallimler, kendilerine Kur'ân öğretirlerdi. Bunlardan yetişenler, Müslüman olan kabilelere Kur'ân öğretmek ve Sünnet-i Resûlullah'ı beyan etmek için gönderilirlerdi. Bu cihetle de kendilerine "kurra" denilirdi. Suffa ise bu itibarla "Dârû'l-Kurra" diye anılmıştır. Sayıları 400-500 kadar kadar olan, mütevazi, fakat feyizli bir hayata sahip bulunan bu güzide sahabîler, bir İrfan ordusu idiler. Bütün mesailerini Kur'ân ve Sünnet-i Resûlullah'ı öğrenmeye hasretmişken, gerektiğinde gazalara da katılırlardı. İçlerinden evlenenler, suffadan ayrılırlardı. Fakat, yerlerine başkaları alınırdı. Bu güzide sahabîler, ne ticaretle, ne bir san'atla meşgul olurlardı. Maişetleri, Resûl-i Kibriya Efendimiz ve sahabîlerin zenginleri tarafından temin edilirdi. Bu hususu, suffanın baş talebelerinden biri olan Ebû Hüreyre Hazretleri, kendisinin çok hadîs rivayet etmesini garibseyenlere karşı verdiği cevapla pek güzel ifade etmiştir: "Benim, fazla hadîs rivayet edişim garib-senmesin! Çünkü, Muhacir kardeşlerimiz çarşıdaki pazardaki ticaretleriyle, Ensâr kardeşlerimiz de tarlalardaki bahçelerdeki ziraatleriyle meşgul bulundukları sırada, Ebû Hüreyre, Pey-gamber'in (s.a.v.) mübarek nasihatlerini hıfzediyordu."485 1 / 6

Peygamberimizin Ashab-ı Suffa 'ya Yakın Alâkası Resûl-i Kibriya Efendimiz, Ashab-ı Suffa'nın hem tâlim ve terbiyesi, hem de maişetiyie çok yakından ilgilenirdi. Onlarla dâima oturur, sohbet eder, alâkadar olurdu. Zaman zaman da onlara, "Eğer sizin için Allah katında neyin hazırlandığını bilseydiniz, yoksulluğunuzun ve ihtiyacınızın daha da ziyadeleşmesini isterdiniz!"486 diyerek, bu meşguliyetlerinin son derece mühim ve mübarek olduğunu ifade buyururlardı. Resûl-i Ekrem Efendimiz, birinci derecede bu mübarek cemaatin ihtiyacını gidermeye çalışırdı. İcabında, Hâne-i Saadetlerinin ihtiyaçlarıyla ikinci derecede meşgul olurdu! Bir kere Hz. Fâtıma (r.a.), el değirmeniyle un öğütmekten usandığından şikâyet ederek bir hizmetçi istediğinde, Efendimiz, bu ciğerparesine, "Kızım, sen ne söylüyorsun? Henüz, Ehl-i Suffa'nın maişetini yoluna koyamadım!" cevabını vermişti.487 Bir gün, Ashab-ı Suffa'nın başlarında durmuş, hâllerini ted-kikten geçirmişti. Fukaralıklarını, çekmekte bulundukları zahmetleri görmüş ve, "Ey Ashab-ı Suffa!.. Size müjdeler olsunki, her kim şu sizin bulunduğunuz hâl ve sıfatta ve bulunduğu durumdan razı olarak bana mülâkî olursa, o, benim refiklerim-dendir!"488 buyurarak kalblerini hoş etmişti. Resûl-i Kibriya Efendimize herhangi bir şey getirilince, sorardı. "Sadaka mı, yoksa hediye mi?" diye Getirenler "Sadakadır." cevabını verirlerse, onu el sürmeden Ashab-ı Suffa'ya ulaştırırdı. "Hediyedir." cevabını verirlerse, onu kabul eder ve Ashab-ı Suffa'ya da ondan hisse çıkarırdı. Çünkü, Peygamber Efendimiz, sadaka kabul etmez, sâdece hediye kabul ederdi. Bir gün, adamın biri, tabakla hurma getirmişti. Adama, sordu. "Sadaka mıdır, hediye midir? diye 2 / 6

Adam, "Sadakadır." diye cevap verince, Efendimiz onu doğruca Suffa Ehline gönderdi. O sırada torunu Hz. Hasan, Peygamber Efendimizin önünde bulunuyordu. Tabaktan bir hurma alıp ağzına götürünce, Resûl-i Kibriya Efendimiz derhâl müdâhale etti ve onu ağzından çıkarttırdı. Sonra da, "Biz Mu-hammed ve Ev Halkı [Ehl-i Beyti] sadaka yemeyiz; bize sadaka helâl değildir!" buyurdu.489 Ayrıca, "Verin o fakirlere; ki, Allah yolunda kapanmışlardır (ilme, cihada vakf-ı nefs etmişlerdir), şurada burada dolaşmazlar. İstemekten çekindikleri için, bilmeyen onları zengin zanneder! Onları simalarından tanırsın; halkı bîzar etmezler. Hem, işe yarar her ne verirseniz; hiç şüphesiz, Allah onu bilir."490 mealindeki âyet-i kerîmenin, Ashab-ı Suffa hakkında nazil olduğu da rivayet edilmiştir.491 Peygamberimizin Vaa'z ve Hitabelerini Kaçırmamaları Tam manâsıyla Allah yoluna kendilerini vakfetmiş bulunan bu güzide sahabîler, Resûl-i Kibriya Efendimizin hiçbir nasihatini hiçbir hitabesini kaçırmazlardı. Dâima orada hazır bulunur, îrad edilen hitabeleri ve mev'ızaları hıfzedip diğer sahabîlere de naklederlerdi. Bu bakımdan, İslâmî hükümlerin muhafaza ve naklinde Ehl-i Suffa'nın pek müstesna hizmet ve gayretleri vardır! Kur'ân nurunun kısa zamanda alemin her tarafına sür'atle yayılmasında bu ilim heyetinin büyük payı vardır. Bu bakımdan, İslâm Tarihinde, Ehl-i Suffa müstesna bir yer işgal eder. Ebû Hüreyre Anlatıyor Bir ilim müessesesi olan suffanın, has bir talebesi Ebû şöyle anlatır: Hüreyre, kendileriyle ilgili bir hâdiseyi "Açlıktan yüzükoyun yatıyordum. Bâzan da karnıma taş bağlıyordum. "Bir gün, halkın gelip geçtiği bir yol üzerinde oturdum. O sırada oradan Resûlullah geçiyordu. Vaziyetimi anladı ve, 'Yâ Ebâ Hüreyre!..' diye seslendi. 3 / 6

"'Buyur, yâ Resûlallah!..' dedim. "'Haydi, gel!' buyurdu. "Beraber gittik. Eve girdi. Ben de girmek için izin kabta süt buldu. istedim. Müsaade ettiler. Ben de girdim. Bir "'Bu süt nereden geldi?' diye sordu. "'Falancalar hediye olarak getirdiler.' diye cevap verdiler. "Sonra da, 'Yâ Ebâ Hüreyre!.. Ehl-i Suffa'ya git, onları bana çağır.' diye emretti. "Ehl-i Suffa, İslâm'ın misafirleriydi. Ne aileleri, ne de mal mülkleri vardı. Resûlullah'a bir hediye geldiği zamanı hem kendisine ayırır, hem de onlara gönderir idi. Kendisine, ehline verilmesi için gönderilen sadakaların tamamını onlara gönderir, kat'iyyen kendisine bir pay ayırmazdı! "Resûlullah'ın Ehl-i Suffa'yı daveti beni üzdü! Ben, 'Bu kabtaki sütü tek başıma içer de bununla epeyce bir müddet idare ederim.' diye umuyordum! Kendi kendime, 'Ben elçiyim. Suffa ehli gelince onlara sütü ben taksim ederim.' dedim. Bu durumda sütten bana hiçbir şey kalmayacağını biliyordum. Fakat, Allah Resulünün emrini yerine getirmekten başka çâre de yoktu. "Gidip, onları çağırdım. Geldiler, müsaade isteyip oturdular. "Peygamber (s.a.v.), 'Ebû Hüreyre, kabı al ve onlara süt ikram et.' buyurdu. 4 / 6

"Süt kabını alıp dağıtmaya başladım. Her biri kabı arkadaşına veriyordu. alıyor, doyuncaya kadar içiyor, sonra "Suffa Ehlinin sonuncusu da içtikten sonra, kabı Resûlullah'a verdim. Aldı. İçinde sâdece azıcık süt kalmıştı. Başını kaldırarak bana bakıp gülümsedi ve, 'Ebû Hüreyre!..' dedi. "'Buyur yâ Resûlallah!..' dedim. '"Süt içmeyen ikimiz kaldık!' buyurdu. "'Evet, yâ Resûlallah!..' dedim. '"Otur, sen de iç.' buyurdular. Oturup içtim. '"Biraz daha iç.' dedi. İçtim. Yine içmem için ısrar etti. 'Daha, daha!..' diyordu. Nihayet, 'Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin olsun ki, içecek yerim kalmadı!' dedim. '"O hâlde bardağı bana ver.' buyurdu. Verdim. Allah'a çekerek geri kalanını da kendisi içti."492 hamd ve sena etti. Sonra 'besmele' 485 Tecrid Tercemesi, c. 7, s. 47. 488 M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, c. 2, s. 941. 5 / 6

487 İbn-i Sa'd, Tabakat, c. 8, s. 25. 488 M. Hamdi Yazır, A.g.e., c. 2, s. 941. 489 Müslim, Sahih, c. 3, s. 117. 490 Bakara, 273. 491 M. Hamdi Yazır, A.g.e., c. 2, s. 940. 492 Buharî, Sahih, c. 4, s. 89; Tirmizî, Sünen, c. 4, s. 648-649. 6 / 6