"~ S. TORAflAN. I^g. ÜNEMLl AMBAR ZARARLISI SÎTOPHtLUS GRANARÎUS (L.)'UN GAfflA RADYASYONU İLE KONTROLÜ. Prof.Dr. N. ÖZBEK A.Ş.



Benzer belgeler
FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

Mikrodalga. Herbst (Coleoptera: ÖZET. castaneum. radyasyonu. Tribolium. uygulama süresi ergin. Ömür uzunluğu. oran 150. oranı. Ölüm.

Böcekler. Tür sayısı: 8oo ooo Zararlı tür sayısı: Önemli hasar meydana getiren: 500

ÖZET. Kıymet Senan COŞKUNCU ** Bahattin KOVANCI **

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

ELDAŞ Elektrik Elektronik Sanayi ve Tic.A.Ş.

Farklı Depolama Tiplerinin Buğday Biti [Sitophilus granarius L. (Coleoptera: Curculionidae)] nin Gelişmesi Üzerine Etkisi

Yumurta Parazitoidi Trichogramma evanescens Westwood (Hymenoptera: Trichogrammatidae) in Farklı Biyolojik Dönemleri Üzerine Ultraviyole nin Etkisi

Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant etkisi

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

Türkiye nin Bazı Karasinek (Musca domestica L.) Populasyonlarında Organofosfatlı İnsektisidlerden Metil Paration ve Diazinona Karşı Gelişmiş Direnç

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK Cheilomenes propinqua (Mulstant) (COLEOPTERA:COCCINELLIDAE) NIN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ*

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakultesi Bahçe Bitkileri Bolumu Selçuklu/KONYA (Sorumlu Yazar)

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Sait ERTÜRK 1* Mustafa ALKAN 1 Tuğba FIRAT AKDENİZ 1

6. Seçilmiş 24 erkek tipte ağacın büyüme biçimi, ağacın büyüme gücü (cm), çiçeklenmenin çakışma süresi, bir salkımdaki çiçek tozu üretim miktarı,

ÇEVRESEL TEST HİZMETLERİ 2.ENVIRONMENTAL TESTS

Kahramanmaraş ve Adıyaman İllerinde Depolanmış Buğdaylar Üzerinde Rastlanan Böcek Türleri ve Bulaşma Oranları*

Bazı İki Sıralı Arpa ve Ekmeklik Buğday Çeşitlerinde Azot ve CCC Dozlarının Tane Verimine Etkileri

Anahtar kelimeler: Hicaznar, potasyum, sogukta muhafaza, kalite

AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ (Hyphantria cunea (Dry.)) ÜZERİNE BİYOLOJİK VE MORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR * Erol AKKUZU 1 Torul MOL 2

EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica )

Muazzez KAJÜKAN ı Necla TUNCA 2 G İ R İ Ş

GAMMA IŞINLARININ SİTOPHİLUS GRANARİUS L. ve TKİBOLİUM CONFUSUM DUV'A KARŞI OLAN ETKİSİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

(Biosı opho go ps enes (LJ )'no korsı Melhldolhlon'un elkisinin orusllrllmosl

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Archived at

Abs tract: Key Words: Meral ÖZEL Nesrin İLGİN

Bazı Tritikale Çeşitlerine Uygulanan Farklı Gama Dozlarının Fide Gelişimi Üzerine Etkileri

Doğa koşullarında Portakal güvesi [Cryptoblabes gnidiella Mill., 1867 (Lepidoptera: Pyralidae)] nin biyolojisi üzerinde araştırmalar 1

zeytinist

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

Doğal Gypsum (CaSO 4.2H 2 O) Kristallerinin Termolüminesans (TL) Tekniği ile Tarihlendirilmesi. Canan AYDAŞ, Birol ENGİN, Talat AYDIN TAEK

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) İLE SAVAŞIMDA VAKUMDAN YARARLANMA OLANAKLARI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Haleh

MRL Nedir? (Maksimum Kalıntı Limiti) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 10.Temmuz.

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

Ekşilik böceklerinden Carpophilus hemipterus (L.) (Coleoptera: Nitidulidae) un biyolojik dönemlerine fosfin gazının toksisitesi 1

Yafes YILDIZ, Azize TOPER KAYGIN 1 ÖZET

Original article (Orijinal araştırma)

ANKARA ili YAŞ GRUBU

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

Araştırma Makalesi/Article

Summary. Yusuf KARSAVURAN ** Enver DURMUŞOĞLU **

Profoks Cihazından Üretilen Gazın Yumurtacı ve Etçi Tavuk İşletmelerinde Kullanılmasının Etkileri

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

B T A n a l o g T r a n s m i t t e r. T e k n i k K ı l a v u z u. R e v 1. 2

Telli Terbiye Sisteminin Lobesia botrana Den. & Schiff. (Lepidoptera: Tortricidae) nın Bazı Biyolojik Özelliklerine Etkisi *

Serpil AKÇAY 1 Ramazan YETİŞİR 2

ANAOKULU ÇOCUKLARlNDA LOKOMOTOR. BECERiLERE ETKisi

Üniversitesi, Ziraat Fakultesi, Bahçe Bitkileri Bolumu Balcalı, Adana. (Sorumlu Yazar)

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (50): (2009) ISSN:

BÖıDesi koıollarına oydon bazı üzüm teıiflerinde,

Ahmet KİŞMİR Hektaş Tic. A. Ş. İstanbul

Rotifer (Brachionus plicatilis Müller, 1786) Kültüründe Kış Yumurtası Oluşumu Üzerine Sıcaklığın Etkisi

Ethephon un Tritikale de Tane Verimi, Protein Oranı ve Protein Verimine Etkisi

BOĞAZİÇİ UNIVERSITY KANDİLLİ OBSERVATORY and EARTHQUAKE RESEARCH INSTITUTE GEOMAGNETISM LABORATORY

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) e (Bruchidae: Coleoptera) FOSFİN GAZININ VAKUM ALTINDAKİ ETKİSİ Emine KARAKUŞ Ankara Üniversites

Çeltiğin Hızlı Kurutulması Sonucunda Maksimum Randıman Alabilmek Amacıyla Hasat Nemi - Maksimum Randıman Arasında İlişkinin Belirlenmesi

Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2003, ISSN: , Sayfa:1-14

ilind! 2nginarlarda zarar yapan Enginar kurdu ( Pbra gma[oss ia aibida (fruboy.) (Lep.: [ossidae )'nun

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

PARMAKLI VE TAMBURLU ÇAYIR BİÇME MAKİNALARINDA ARIZALANMA VE TAMİRE BAĞLI RİSK KATSAYISININ SİMÜLASYONLA BELİRLENMESİ

Sorumlu yazar Geliş Tarihi : 30 Mart 2012 e-posta: kibarak@yahoo.com Kabul Tarihi : 15 Mayıs 2012

YILLARI ARASI EDİRNE BÖLGE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ GIDA GÜVENLİĞİ İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ.

Üreme Endokrinolojisi Tartışmalı Konular Sempozyumu. Klinik Başarıyı Artırmak Laboratuvar ve Embriyolog Gözüyle

Antalya İlinde Kullanılan Sera Plastik Örtülerinin Ekonomik Ömürlerinin ve Değiştirilme Sıklıklarının Değerlendirilmesi

FRANKLINIELLA OCCIDENTALIS (PERGANDE) (THYSANOPTERA: THRIPIDAE) ÜZERİNDE FARKLI GRUPLARDAN İNSEKTİSİDLERLE YAPRAK KALINTI TESTLERİ *

ÜZERiNE ETKiSi. performansı etkilemediğini göstermektedir. Anahtar Kelime/er: Kreatin, kreatin fosfat, futbol, slalom koşusu, performans.

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Kızartılıp Dondurulmuş Ürünlerin Mikrodalgada Isıtılması İçin Kaplama Maddesi Tasarımı

GEO-Treat 2000 Series / Serisi. GEO-Treat 1000 Series / Serisi RESERVOIR TEMPERATURE HIGHER THAN 180 C RESERVOIR TEMPERATURE BETWEEN 120 C C

RADYASYON GÜVENLİĞİ. Öğr.Gör. Şükrü OĞUZ KTÜ Tıp Fakültesi Radyoloji AB

KURU FASULYE ÇE ŞİTLERİNDE TOHUM BÖCEĞİ (Acanthoscelides obtectus Say) ZARARENIN BİYOLOJİK DEĞERE VE F İDE GELİŞMES İNE ETKİLERİ

Selcuk Journal of Agriculture and Food Sciences

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. BAZI BTKSEL ÇAYLARIN MNERAL MADDE ÇER ÜZERNE FARKLI DEMLEME ve KAYNATMA SÜRELERNN ETKS

İkinci Ürün Mısırda Farklı Potasyum Doz ve Su Stresi Koşullarının Kaldırılan N, P, K Miktarlarına Etkileri

ÇİNKO KATKILI ANTİBAKTERİYEL ÖZELLİKTE HİDROKSİAPATİT ÜRETİMİ VE KARAKTERİZASYONU

SOĞUKTA DEPOLAMANIN FARKLI KONUKÇULARDA YETİŞEN Trichogramma evanescens Westwood (HYM: TRICHOGRAMMATIDAE) in FARKLI EVRELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ ÖZET

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi/ Journal of The Institute of Natural & Applied Sciences 17 (1):6-12, 2012

Filter Media Filtre Yatak Malzemeleri. Dr. A. Saatci

zeytinist

PRELIMINARY REPORT. 19/09/2012 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK EARTHQUAKE (SOUTHEAST TURKEY) Ml=5.1.

Hazırlayanlar: İshak ATICI, Ali GÖZÜBÜYÜK

Teşekkür. BOĞAZİÇİ UNIVERSITY KANDİLLİ OBSERVATORY and EARTHQUAKE RESEARCH INSTITUTE GEOMAGNETISM LABORATORY

Farklı Besinlerin Yeşilkurt, Helicoverpa armigera (Hübn.) (Lepidoptera:Noctuidae) nın Cinsiyet Oranı, Yumurta Verimi ve Ömrü Üzerine Etkileri

Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde Geliştirilen Beyaz Yumurtacı Ebeveyn ve Hibritlerin Çeşitli Verim Özellikleri

Yatay Katmanlı Topraklarda Katman Fiziksel Özelliklerinin Toprak Sıcaklığına Etkisi

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

DOKTORA TEZİ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

Türkiye de Hasat ve Harman Makinalarının Yıllara Göre Değişimi

YÜKSEK LİSANS TEZİ. Sıray ALPAY BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI. Her haklı saklıdır

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

İnce Daneli Malzeme Kalınlığının, Dane Çapının ve Şev Eğiminin Taşıma Gücüne Etkisi

Transkript:

ÜNEMLl AMBAR ZARARLISI SÎTOPHtLUS GRANARÎUS (L.)'UN GAfflA RADYASYONU İLE KONTROLÜ I^g Prof.Dr. N. ÖZBEK A.Ş. TUNÇBİLEK "~ S. TORAflAN BİTKİ KORUriA BÖLÜMÜ-1

t İÇİNDEKİLER ÖZET T 6IRI5 3 LİTERATÜR ÜZETİ 5 MATERYAL VE HETOO 7 SONUÇLAR VE TARTIŞÜA 9 SUMMARY 22 LİTERATÜR 24

ÜZET Bu araştırma Sitophilus granarius (L.)'un gelişmesinin değişik dönemlerinde radyasyona karşı hassasiyetini tayin etmek ve etkin bir kontrol için uygulanacak radyasyon dozunu saptamak amacıyla yapılmıştır. Deneme süresince zararlı Sivas ekmeklik buğdayı üzerinde sıcaklığı 26 C ve nisbi nemi % 70'e ayarlı inkübatörde tutulmuştur. Bu koşullar altında zararlının gelişme süresi 29 gün olarak saptanmıştır. Işınlamada 0-100 krad arasında değişmek üzere toplam 22 farklı doz uygulanmış ve ışınlamada gamma kaynağı olarak Co (0.0269 krad/sn) kullanılmıştır. Işınlama için 0-3 günlük yumurtalar ele alınmıştır. Larva elde etmek için 14 gün,pupa elde etmek için ise 27 gün bulaşık daneler inkübatörde tutulmuştur. Ergin ışınlamasında 0-5 günlük erginler kullanılmıştır. Öte yandan gamma radyasyonunun zararlı üzerine olan etkisinin incelenmesinde 1) ergin çıkışı, 2) çıkış sonrası canlı ergin sayısı olmak üzere iki kriter ele alınmıştır. 1. Ergin çıkışı Genellikle zararlının radyasyona karşı hassasiyeti gelişme dönemine bağlı olarak değişmekte ve yumurta dönemi bu bakımdan en hassas dönemi oluşturmaktadır. Bu denemi sırasıyla larva ve pupa dönemleri izlemektedir.ergin dönemi ise zararlının gamma radyasyonuna en dayanıklı olduğu dönemdir. Yumurta 3 krad'la ışınlandığında % 0.48 o -anında ergin çıkmış, bunun üstündeki dozlarda ise hiç ergin çıkışı olmamıştır. Larva 4 krad'la ışınlandığı zaman aynı şekilde hiç ergin çakışı olmamış, buna karşılık pupa'ya uygulanan en yüksek doz olan 12 krad'lık dazda bile ergin çıkışı olmuş; ve bu çıkış % 61.7'ye ulaşmıştır.

2. Çıkış sonrası yaşam Bu dönemde radyasyonun yaşayan erginler üzerine olan etkisi izlenmiştir. Yumurta ışınlamasından sonra çıkan erginler 3 krad'la ışınlandığında yaşayan erginlerin hepsi çıkıştan 4 hafta sonra ölmüştür. Larva da bu durum H krad'ta görülmüştür. Pupa ışınlamasından çıkan erginlerin ise 8 rad'lık dozla ışınlanmış olanları çıkıştan 3 hafta sonra ölmüşlerdir.ergin döneminde elde edilen sonuçlara göre, ışınlamadan 1 hafta sonra 100 krad'la ışınlanan erginlerin hepsi ışınlamadan 1 hafta sonra, 50 krad'la ışınlananlar 2 hafta sonra, 10 krad'la ışınlananlar ise 3 hafta sonra ölmüştür.

3 GİRİŞ Depolanan tahıl ve mamullerinde ambar zararlılarının etkisiyle ortaya çıkan kayıp bir yandan üretim için harcanan çaba ve masrafın önemli bir kısmının boşa gitmesine, öte yandan da gıda maddeleri yetersizliğine neden olmaktadır. Bunun için ambar zararlılarının etkin bir biçimde kontrolü amacıyla çeşitli metodlar geliştirilmiş ve bu metodlarla kaybın önlenmesinde değişik derecede başarı sağlanmıştır. Ancak, bu amaçla yaygın olarak uygulanan kimyasal metodlarm pahalı olmaları yanında özellikle yarattıkları kalıntı problemi nedeniyle bunların yerine kimyasal olmayan yeni metodlarm geliştirilmesi yönünde yoğun çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sonunda ise radyasyonla kontrol çok ümid verici bir metod olarak benimsenmiş, radyasyon kaynaklarının hızla arttırılması ise bu yeni metodun yaygın olarak uygulanmasında çok etkili olmuştur. Öte yandan»gamma radyasyonu depolanmış gıdalarda kayba neden olan her türlü ambar zararlilısının kontrolünde kullanılabilmektedir. Yalnız kontrolde uygulanacak minimum etkin radyasyon dozunun tayin edilmesi gerekmektedir. Çünkü yapılacak böyle bir tayin uygulamanın ekonomik olması yanında ayrıca radyasyonun gıdalar üzerine yapması muhtemel olumsuz etkinin minimuma düşürülmesini de sağlamaktadır. Ambar zararlılarının radyasyonla kontrolünde doz tayin edilirken hem her zararlının ve hem de aynı zararlının deş*ş*k gelişme dönemlerinde radyasyona karşı hassasiyetinin dikkate.ılınması gerekmektedir. Çünkü Watters (1966)'a göre ambar zararlılarının radyasyona arşı hassasiyetleri arasında önemli farklar olduğu gibi, aynı zararlının değişik gelişme dönemlerinde radyasyona karşı hassasiyeti de farklı bulunmaktadır. Bu nedenle bir çok zararlı için öldürücü ve kısırlaştırıcı dozların tayini yanında aynı zararlının değişik gelişme dönemlerinde radyasyona karşı hacca:;iyetiyle ilgili çalışmalar da yapılmış ve.s. granarius ile yapılan çalışmalarda kriter olarak sırasıyla, 1) cları«derı.;ikan ergin sayısı, 2) çıkıştan.sonraki ">.l.üm oranı ve 3) erginin döl verimi e.lo ;J i inmiştir (Jefreries, 1966).

t» Ülkemizde ambar zararlılarının tahıllarda neden oldukları kayıp iklim ve depolama koşullarına göre değişmekle beraber genellikle önemli bir miktara ulaşmakta, özellikle köy koşullarında bu kayıp % 10'un üstüne çıkmaktadır. Bu araştırmanın amacı ülkemizde de depolanan buğdaylar için en önemli ambar zararlılarından birisi olan Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti)'un yumurtadan ergine kadar olmak üzere, bütün gelişme dönemlerinde radyasyona karşı hassasiyetini tayin etmek ve her gelişme dönemi için öldürücü dozu saptamaktır.

5 (.ITERATOR ÖZETİ Bull ve Cornwell (1966) yapt~.<ları çalışmada S.granarius erginlerinin LD değerlerinin nopulasyon yoğunluğuna bağlı olarak 6750 rad'tan 5000 rad* a düştüğünü saptamışlardır. Cornwell (1966) göre îî. granarius'un yumurta ve larvaları 5600 rep'lik dozla ışınlandığı zaman ergin çıkışı olmamıştır. Pupa ve buğday içindeki erginin (çıkış 5ncesi)2O.O0O rep'te bile gelişmesi engellenememiştir. Dane içindeki bütün dönemler 11-200 rep'lik dozla ışınlandığında ışınlamadan sonraki 28 gün içinde ölüm meydana gelmiştir. Cornwell (1966) î>. granarius'un 30 ırkının denendiği çalışmasında, ırkların ölüm dozlarında dikkati çekecek derecede bir farklılık olmasına karşın sterilizasyon dozlarında böyle önemli bir farkın olmadığını belirtmiştir. Shipp (1966) jî. granarius'un doğadaki ırklarının ölüm dozlarının laboratuvar ırklarına göre daha yüksek olduğunu bulmuştur. Pendlebury (1966) S. granarius erginlerir.de ışınlamadan sonra 30 C sıcaklık ve 15.300 rad ve 20,500 rad'ta 14 günde, 15 C derecede aynı dozlarda ise 56 günde % 100 ölüm olduğunu belirtmiştir. Henderson (1966) Sitophilus oryzae'de gamma radyasyonuna en hassas biyolojik dönemin yumurta, en dayanıklı dönemin de ergin olduğunu saptamıştır. Araştırıcı ayrıca uygulanacak dozun kısımlara ayrılmasının bunun bir defada uygulanması kadar etkili olmadığını belirtmiştir. Khan ve arkadaşları (1968) yaptıkları çalışmada U oryzae (L.)'nin 2500 rad yumurtada, 8000 rad larvada, 10 rad pupada ve 12.000 rad'in erginde % 100 ölüm meydana getirdiğini bildirmişlerdir. Towheed ve arkadaşları (1970) S. oryzae'nin yumurtaları 1.000 rad, larvaları 5000 rad'lık dozlarla ışınlandığı zaman ergin çıkışının olmadığını belirtmişlerdir. Brown ve arkadaşları (1972) yaptıkları denemede S. granarius ve S>. zearoais'i 5, 10, 20, 30, 40, 50 ve 100 krad'lık dozlarda ışınlamışlar VP uygulanan dozların hepsinin yumurta ve larva gelişimini durdurduğunu, pupa

6 döneminde ışınlanan S. zeamais 50 krad'a,. granarius da 20 krad'a kadar ergin çıkışının olduğunu saptamışlardır. Araştırıcılara göre artan dozlarla ömür kısalmaktadır. Esin ve Alganatay(1972) yaptıkları çalışmada, 16.000 rad'la ışınlanan S. granarius erginlerinde ışınlamadan 20 gün sonra % 100 ölüm meydana geldiğini belirtmişlerdir. Cogburn ve arkadaşları (1972) S. oryzae erginlerini 27.U ve m.2 krad'la ışınlamışlar ve araştırıcılar her iki dozda da kontrole göre populasyonda büyük düşüşler kaydetmişlerdir. Tsverkow ve arkadaşları (1972), içinde S.oryzae ve S.granarius'un da bulunduğu çeşitli ambar zararlılarına 7-60 krad arasında olmak üzere 16 ayrı dozdatfradyasyonuuygulamışlar ve ışınlanan zararlıların ışınlamadan 15-20 gün sonra öldüğünü saptamışlardır.

7 MATERYAL VE HETOD Bu araştırma için gerfekli olan Sitophilus granarius L.(Curc»lionidae.COL.) erginleri Ankara Bölge Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Ambar Zararlıları Laboratuvarından Ekim 1984 tarihinde alınmıştır. Zararlı içinde yumuşak ekmeklik buğday (Sivas ekmeklik buğdayı) bulunan 300 ml'lik kavanozlara homojen bir populasyon elde etmek amacıyla yerleştirilmiştir. Kavanozlarda hava sirkülasyonunu sağlamak için bunların kapakları ortasından delinerek üzerleri tülbent bezle kaplanmıştır. Daha sonra kavanozlar sıcaklığı 26+0.5 C ve nisbi nemi% 70±5'e ayarlı inkûbatorlere yerleştirilmiştir. Zararlının biyolojisi laboratuvar koşullarında incelenmiş ve gelişme periyodu 29 gün olarak saptanmıştır. Homojen ve yeterli sayıda zararlı elde ettikten sonra 2-3 haftalık erginlerden 100'er adet alınarak içinde 50 gram steril buğday bulunan kavanozlara konulmuştur. Erginler 72 saat sonra elenerek ayrılmış ve yumurta ile bulaşık buğday daneleri hemen ışmlanmıştır. Larva ve pupa ışınlamaları için yumurta ışınlamasında uygulanan işlemler tekrarlanmıştır. Larva elde etmek için 14, pupa elde etmek için ise 27 gün bulaşık daneler inkübatörde tutulmuş ve bu sürelerin bitiminde de ışınlama yapılmıştır. Ergin ışınlamasında ise ; 0-5 günlük erginler kültürlerden elenerek 100'er lik gruplar halinde kesekağıtlarına konularak ışınlanmışlardır. Işınlama için 0.D.T.Ü Kimya Bölümü'nde bulunan Co kaynağı(0.0269 krad/sn)kullanılmıştır. Denemede her doz için 3 paralel uygulanmış ve ışınlanmış örnekler yukarıda belirtilen ortamdaki inkûbatorlere yerleştirilerek günlük gözlemler yapılmıştır. Zararlıları buğday danelerinden ayırmak için 2 mm'lik elekler, zararlıların toplanmasında ise portatif cerrahi aspiratörü kullanılmıştır. Sonuçlar Abbott formülü (Healy, 1952)'ne göre değerlendirilmiştir.

8 Zararlının değişik gelişme dönenlerinde uygulanan dozlar aşağıda gösterilmiştir (Cornwell, 1966; Brovm ve ark, 1972). ZARARLININ GELİŞME DÖNEMİ UYGULANAN DOZ (krad) 1- YUMURTA 0,1,2,3,4,5,6,7.. 2- LARVA 0,1,3,t,5,6,7,8,9,10. 3- PUPA 0,1,3,5,6,7,8,9,10,12.. «t- ERGİN 0,5,10,!«,15,16,17,19,20,2?,30,50,100..

9 SONUÇLAR VE TARTIŞMA Ergin çıkışı:yapılan bu çalışmada S.granarius (L.)*un gamma radyasyonuna karşı en hassas döneminin yumurta olduğu ve bunu sırasıyla larva, pupa ve ergin dönemlerinin izlediği gözlenmiştir. Tablo l'de yumurta ışınlamasından sonra çıkan ergin sayısı ve oranı verilmiştir. Tablo 1. Yumurta ışınlamasından sonra çıkan ergin sayısı ve oranı Doz (krad) Ergin Çıkışı (adet) Ex Ergin çıkışı % 0 (Kontrol) 1 2 3 u 5 6 7 421.67 207.33 42.00 2.00 10 49.13 9.48 0.48 Tablo l'den de görüleceği gibi, yumurta ışınlamasında uygulanan 1 Krad'- lık dozda ergin çıkış oranınır. % 49.13 olmasına karşın, 3 Krad'ta bu oran % 0.43'f düşmüştür. Denemede uygulanan 3 krad'm üstündeki bütün dozlarda ise ergin ç.'kışı görülmemiştir. Larva ışınlamasından sonra ergin çıkışı (Tablo 2) 1 Krad'lık dozda kontrole göre daha fazla sayıda olmuş, (% 121),yani bu radyasyon dozunun stimüle etkisi görülmüştür. 3 Krad'ta % 42.00 oranında ergin çıkışı görülmüş, "» Krad ve daha yüksek dozlarda ise ergin çıkışı gözlenmemiştir.

10 Tablo 2. Larva ışınlamasından sonra çıkan ergin sayısı ve oranı Doz (krad) 0 (Kontrol) 1 3 4 5 6 7 8 9 10 Ergin Çıkışı (adet) lit 485.33 591.33 205.67 Ergin çıkışı % 10 121.80 42.00 0.Ö0 Pupa ışınlamasında ise (Tablo 3), 1 Krad'tan itibaren do:: arttıkça ergin çıkış oranı azalmış ve fakat denemede kullanılan ve en yüksek doz olan 12 Krad'ta bile ergin çıkışı olmuştur. Bu doz'da kontrole göre çıkış oranı % 61.71 olarak saptanmıştır. Şekil 1, S.granarius (L.)'un sırasıyla yumurta,larva ve pupa dönemlerinde yapılan ışınlamalardan sonraki ergin çıkış oranını, Şekil 2,3,4 ve 5 ise sırasıyla bunun danede yaptığı zararla yumurta, ışınlanan larva ve pupasını göstermektedir. Tablo 3, Pupa ışınlamasından sonra çıkan ergin sayısı ve oranı Di DZ (krad) Eicgirı Çıkışı ( adet) x Ergin çıkışı % 0 (Kontrol) 280.33 10 1 266.00 94.89 3 218.00 77.77 5 215.33 76.81 6 ' 163.33 58.26 7 200.33 71.46 8 176.67 63.02 9 176.00 62.78 10 175.00 62.43 1? 173.00 61.71

11 Yumurta Larva Pupa Doz ( Krad) Sekil 1..Ş.. flranariuş (L.)'un değişik gelişme denemelerinde (yumurta, larva ve pupa) ışınlanmasından sonra çıkan ergin oranı (Kontrolün % desi»olarak)

-12- Sekil 2. ş.nranarius'un buğday danesinde yaptığı zarar Sekil 3. Buğday danesi ve zararlının yumurtaları

</3- Sekil <+. S. granarîuş'un ışınlamadan sonra larvası Şekil 5. Şj granarius'un ışınlamadan sonra pupası (Koyu renklisi ışınlanmış olanıdır).

14 Ergin yaşamı: Araştırmanın bu aşamasında ergin öncesi dönemlerde ışınlanan. granarius'un gelişmesini tamamlayıp ergin olduktan sonraki yaşama süresinin saptanmasına çalışılmış, ergin döneminde ışınlanan zararlıların yaşama süreleri incelenmiştir. Yumurta ışınlamasından sonra çıkan erginlerin 4 hafta sonraki yaşama oranı Tablo 4'de verilmiştir. Zararlının 1 krad'lık dozda kontrole göre ancak % 44.47'si yaşarken 2 krad'ta bu oran % 4.2'ye düşmüştür. 3 krad'ta ise çıkan erginlerin hepsi 4 hafta sonra ölmüştür. Larva ışınlamasından sonra çıkan erginlerin 4 hafta sonra yaşayanlarına ait değerler Tablo 5'de verilmiştir. Bu değerlere göre, 1 krad'lık dozda yaşayan ergin oranı % 123.53 olarak saptanmıştır. Tablo 4. Yumurta ışınlamasından sonra çıkan erginlerin 4 hafta sonraki yaşama oranı Doz (Krad) Ergin çıkışı (adet) 4 Hafta sonra canlı sayısı 4 Hafta sonra canlı oranı % 0 (Kontrol) 421.67 407.00 10 1 207.33 181.00 44.47 2 42.00 18.00 4.42 3 2.00 4 5 Buna göre, 1 krad'lık doz ergin yaşama oranı üzerine stimüle bir etki yapmış 3 krad'ta ise yaşama oranı % 26.76'ya dü5;müştür.

15 Tablo 5. Larva ışınlamasından sonra çıkan erginlerin t hafta sonraki yaşama oranı Doz Ergin Çıkışı 4 Hafta sonra 4 Hafta sonra (krad) (adet) canlı sayısı canlı oranı % 0 (Kontrol) 485.33 454.67 10 1 591.33 561.67 123.53 3 205.67 121.67 26.76 4 5 Pupa ışınlamasından Sonra çıkan erbinlerde 3 hafta sonraki yaşama oranı Cedvel 6'da gösteriliniştir.1 krad'ta İ9S.21 olan yaşama oranı artan dozlarda azalmış ve 7 krad'ta? s0.43'e düşmüştür. Bunun üstündeki sonraki dozlarda ise 3 hafta sonra çıkan erginlerden hiçbiri yaşamamıştır, 4 hafta sonraki yaşama oranı (Cedvel 7)'da 3'üncü haftadaki gibi bulunmuştur. Tablo 6. Pupa ışınlamasından sonra çıkan erginlerin 3 hafta sonraki yaşama oranı (%) Doz (krad) Ergin Çıkışı (adet) Ergin canlı sayısı Ergin canlı oranı % 0 (Kontrol) 280.33 278.67 10 1 266.00 265.33 95.21 3 218.00 58.33 20.93 5 215.33 38.00 13.63 6 163.33 6.33 2.Ş7 7 200.33 1.33 0.48 8 176.67 9 176.00 10 175.00 12 173.00

Tablo 7. Pupa ışınlamasından sonra çıkan erginlerin 4 hafta r.onraki yaçama oranı (%) Doz (krad) 0 (kontrol) 1 3 5 6 7 8 4 H3fta sonra canlı sayı sı 276.00 263.33 55.33 36.33 6.00 1.33 4 Hafta.-o:ıra canlı oranı % 10 95.41 20.04 13.16 2.17 0.4 8 Ergin ışınlamasından bir hafta sonraki yaşama yüzdeleri Cedvel 8'de verilmiştir. Buna göre, 5 krad'ta % 99.29 oranında yaşam varken, S0 krad'ta bu oran % 88.38'e, 100 krad'ta ise % 'a diişr.üştür. Tablo 8. Ergin ışınlamasından 1 hafta sonraki yaşama oranı (%) Doz (krad) Ortalama canlı ergin sayısı Canlı ercin oranı % 0 (kontrol) 94.67 10 5 94.00 99.29 10 82.00 86.61 14 92.33 97.53 15 78.67 83.10 16 91.00 96.12 17 93.33 98.58 19 95.67 101.06 20 88.67 93.66 25, 90.33 94.4? 30 91.67 96.83 50 100 83.67 n. oo 83.38 O.fü)

17 2 hafta sonra ise 5 krad'ta % 75.27 oranında yaşam gözlenirken 30 krad' ta bu oran % 16.96'ya,50 krad'ta ise % O.OO'a düşmüştür ( Tablo 9). Tablo 10'dan da görüleceği gibi,3 hafta sonra 5 krad'ta % 59.71 olan yaşama oranı 10 Krad ve daha yukarı dozlarda % düşmüştür. Tablo 9. Ergin ışınlamasından 2 hafta sonra yasama oranı (%) DOJ :1ar (krad) 0 5 10 m 15 16 17 19 20 25 30 50 (Kontrol) Ortalama canlı ergin sayısı 94.33 71.00 29.67 24.00 22.67 23.33 33.33 31.67 22.33 23.33 16.00 Canlı ergin oranı % 10 75.27 31.45" 25.44 24.03 24.73 3 -j 33 33.57 23.67 23.67 16.96 Tablo 10. Ergin ışınlamasından 3 hafta sonra yaşama oranı (%) D ozlar (krad) 0 (Kontrol) 5 10 İt» 0 rtalama canlı ergin sayısı 94.33 56.33 Canlı ergin oram % 10 59.71 Yapılan gözlemlerde ayrıca 5 krad Ma ışınlanmış olan ve yaşayan er^t'filerin üremeye devam etmesine kargılık, L0 krad ve bunun üstündeki dozlarda 15.1 ulanan erginlerde üreme saptanmamış;!, ir.çekil 6, S.çranarius (L.)'un gamma radyasyonu ile.ışınlanmasından 3-4 baff>ı sonra deği$ik biyolojik dönemlerindeki c^nlı oranın, Çekil 7 ir.e ir, m I-ım.t'l.ırı :;onra ölen erbinler? pör: termekl.ed i r.

18 120 no 100 90 80 70 1 «V.1 1 1 - \ \ \ * \X» \ X KONTROL 0. o rv Yumurta i Larva j Pupa -ı Ergin J * U 6 Hafta Hafta 60 50 ' " t ' t ' \ - 1» \ 40» 1»»\ 30 20 10 0 1»A \ \ \ % \\ ~ ' ^ t 1 1 U2i*- K ı \ V. -«- -e. 10 Doz ( Krad ) Şekil 6, S. granarius (L.)'un gamma radyasyonu ile ışınlanmasından 3-u hafta sonra değişik biyolojik dönemlerindeki canlı oranı (%)

19 I Sekil 7. Işınlamadan sonra ölen erginler

20 Yaptığımız bu çalışma sonuçlarına göre,sitophilus granarius'un radyasyona karşı en hassas dönemi yumurtadır ve bunu sırasıyla larva ve pupa izlemektedir. Zararlının en dayanıklı dönemini ise ergin dönemi oluşturmaktadır. Cornwell (1966) de ^_ granarius ile yaptığı çalışmasında aynı sonucu bulmuştur. Henderson (196H) tarafından Sitophilus oryzae ile yapılan çalışmada da aynı sonuç elde edilmiştir. Araştırmada ışınlanan yumurtalardan 3 krad'ta kontrole göre % 0.48'lik ergin çıkışı olmuş, 4 krad ve bunun üstündeki dozlarda ise ergin çıkışı gözlenmemiştir. Cornwell (1966)' m belirttiğine göre, 2800 rep ile ışınlanan 0-3 günlük yumurtalardan ergin çıkışı olmamıştır. Brown ve arkadaşları (1972) da yumurtaya uyguladıkları en düşük doz olan 5 krad'da ergin çıkışının olmadığını belirtmişlerdir. Khan ve arkadaşları (1968) S. oryzae yurnurtalarının 2500 rad'la, Thowheed ve ark. (1970) ise 1000 rad'la ışınlandığında ergin çıkışanın olmadığını saptamışlardır. Denemede 3 krad'la ışınlanmış yumurtalardan çıkan erginlerin hepsinin 4 hafta içinde öldüğü saptanmıştır. Cornwell (1966) 2000 rep'le ışınlanan yumurtalardan çıkan erginlerin 4 hafta sonra ancak % 3'nün yaşadığını belirtmiştir. Larva ışınlamasında 3 krad'ta % 42 olan ergin çıkışı 4 krad ve bunun üstündeki dozlarda gözlenmemiştir. Cornwell (1966) 4000 rep'le ışınlanan 10-17 günlük larvalardan % 0.6 oranında ergin çıkışı gözlemiş. Brown ve arkadaşları (1972) ise uyguladıkları en düşük doz olan 5 krad'ta ergin çıkışının olmadığını belirtmişlerdir. Khan ve arkadaşları (1968). oryzae larvalarının, 8000 rad'la, Towheed ve ark. (1970) ise 5000 rad'la ışınlandığında ergin çıkışının olmadığını saptamışlardır. Bu çalışmada larva ışınlamasından sonra çıkan erginlerin 4 hafta sonraki yaşama oranı 3 krad'ta % 26.76 olarak bulunmuştur. Cornwell (l966)'e göre 4000 rep'le ışınlanan larvalarda bu oran % 0.4 tür.

21 Pupa ışınlamasında uyguladığımız dozların hepsinde ergin çıkışı gözlenmiş ve doz artışı ile ergin çıkışı azalmıştır. 12 krad'ta ergin çıkışı % 61.71 oranında olmuştur. Cornwell (1966) pupaya uygulamış olduğu en yüksek doz olan 11.200 rep'te % 77 oranında ergin çıkışı olduğunu saptamıştır. Brown ve ark.(1972) ise 10 krad'taki ergin çıkışını % 11.1 olarak bulmuşlar, ayrıca 20 krad'a kadar ergin çıkışının olduğunu gözlemişlerdir. Khan ve ark. (1968). oryzae pupaları 10 rad'la ışınlandığı zaman ergin çıkışının olmadığını belirtmişlerdir. Yaptığımız bu çalışmada 8 krad ve bunun üstündeki dozlarda ışınlanan pupalardan çıkan erginlerin hepsinin 3 hafta sonra öldüğü saptanmıştır Cornwell U966) ise 11.200 rep'le ışınlanan pupalardan çıkan erginlerin f hafta içinde öldüğünü belirtmiştir. Ergin ışınlamasında artan dozlarla birlikte yaşam süresinin azaldığı gözlenmiştir. 1. hafta sonunda 100 krad, 2. hafta sonunda 50 krad ve 3. hafta sonunda ise 10 krad ve bunun üstündeki dozlarda ışınlanan erginlerin % 100'ünün öldüğü saptanmıştır. Pendlebury (1966) yüksek sıcaklıkta ( 30 C) S. granarius erginleri 15 t 300 ve 20.500 rad'la ışınlandıklarında 11 gün içinde % 100 ölüm meydana geldiğini saptamıştır. Cornwell (1966) 11 f 200 rep'le ışınlanan erginlerin ışınlamadan 28 gün sonra hepsinin öldüğünü belirtmiştir. Esin ve Alganatay (1972) 16.000 rad'la ışınlanan erginlerin 20 günde öldüklerini belirtmişlerdir. Brown ve ark. (1972) yaptıkları çalışmada 10 krad'la ışınlanan ergini in 21 gün içinde öldüğünü, ayrıca bu dozun sterilizasyon için de uygun olduğunu bildirmişlerdir. Khan ve ark. (1968) S. oryzae de 12.000 rad'la ışınlanan erginlerin hepsinin öldüğünü belirtmişlerdir. Bu çalışmada Sitophilus granarius (L.)'un bütün biyolojik dönemlerinin, özellikle en dayanıklı dönem olan ergin döneminin bile 10 krad'lık dozla % 100 kontrol edilebileceği saptanmıştır.

22 SUMMARY This study was carried out to determine susceptibility of Sitophilus granarius (L.) to gamma radiation at all developmental stages and to evaluate a dose level for effective control. During experiment these grain weevils were reared and maintained on Sivas bread wheat at 26 C and 70 percent relative humidity. Under these conditions the whole growth period of the weevil was found 29 days. Irradiation was carried out between 0-100 krad doses and totally 22 different radiation doses were applied. As gansna source Co (0.0269 krad/sec) was used and/the experiment was designed as three replicates. For irradiation 0-3 days old eggs were used. In order to obtain larvae m days and for pupae 27 days the infested grains were inoubated. By irradiation of adult weevils 0-5 days old adults were used. On the other hand,in evaluating of effect of V-irradiation on grain weevils,two criteria such as: 1) number of adults emerging from the treated grain,and 2) survival of these adults after emergence were taken into consideration. 1. Emergence of adults In common resistance to radiation increased with stage development and the greater susceptibility of eggs to gamma radiation has been observed. This was followed by larvae and pu#pae, while adult stage v*is found the most resistant stage to gamma radiaiton. When eggs were irradiated with 3 krad radiation dose, emergence of adult was found 0.48 %, whereas at higher doses no emergency of adults appeared. When larvae wer* irradiated with * krad dose,there were also no emergency of adults whereas in pupae at 12 krad done, which was the highest radiation dose used in the experiment, emergence of adults were observed and this was reached to 61.7 %.,.VA

23 2. Survival after emergence In this stage the effect of irradiation on survival of adults was studied. All adults which were emergenced after irradiation of eggs were killed at 3 krad doss after 4 weeks of emergence. For larvae this result was obtained at-h krad dose. The adults which were emergenced after pupae irradiation were killed at 8 krad dose after 3 weeks. The results related with the adult stage showed that all adults which were irradiated with different doses such as 100 krad, 50 krad and 10 krad were killed completely after 1, 2 and 3 weeks respectively. Adults required the highest dose tobz killed. I

24 LİTERATÜR 1. Brown, A.G., J.H, Brower and E.W. Tilton(1972).Gamma Radiation Effects on Sitophilus zeamais and >. granarius J. of Econ. Ent. Vol.65 (1) page; 203-205. 2. Bull, J.O. and P.B. Cornwell,(1966).The Effect of Culture Environment on Susceptibility of Sitophilus granarius (L.) to Gamma Radiation. The Entomology of Radiation Disinfestation of Grain,p: 57-71. 3. Cornwell, P.B.(1966).Susceptibility of the Grain and Rice Weevils, Sitophilus granarius (L.) and jî. zeamais (Hots.) to Gamma Radiation. The Entomology of Radiation Disinfestation of Grain, p: 1-18. 4. Cornwell, P.B.(1966).Susceptibility of Laboratory and Wild strains of the Grain Weevil,Sitophilus granarius (L.) to Gamma Radiation. The Entomology of Radiation Disinfestation of Grain, p: 19-26. 5. Cogburn, R.R., E.W. Tilton and J.H. Brower(1972).Bulk-Grain Gamma Irradiation for Control of Insects Infesting Wheat.J. of Econ. Ent. Vol: 65 (3) p: 818-821. 6. Esin, T. and H. Alaganatay (1966). Study on the Effectiveness of Co Irradiation against Sitophilus granarius and Tribolium confusum» Bitki Koruma Bülteni. 8: No:l. p: 39-60, M.S.A'dan alınmıştır Vol: 26(13). 7. Healy, M. J.R.(1952). Ann. Appl. Biol. 39, 211, 8. Henderson, L.P. (l964).radiatio:. Treatment of Grain and Grain products p:8-9 of Radiation Pasteurization of Foods. 9. Jefferies, D.J. and P.B.- Cornwell. (1958).Lethal and Sterilizing effect and single an' 1 fractionated doses of gamma radiation on Calandra granaria L. Nature, 182, 402-403. 10. Kansu, İ.A.(1967).Ambar Zararlılara ile Savaşta Radyasyondan yararlanma ve Türkiye'de Yapılacak Uygulama. A.Ü. Zir.Fak. Yıllığı. Yıl: 17 fasikül 1. 60

25 11. Khan, M, Z.A. and A, S.M. Abdulmatin(l968).Sûsceptibilty of the Different Developmental Stages of Rice Weevil, Sitophilus oryzae (L.) of Gamma Radiation. Nuc. Sci Ab: Vol: 23. («*) 12. Pendlebury, J.B. (1966). The Influence of Temperature upon the Radiation Susceptibility of SitopMlus granarius (L.) The Entomology of Radiation Disinfestation of Grain., p: 27-40 13. Shipp, E. (1966). Susceptibility of Australian Strains of Sitophilus and Tribolium. Species to Gamma Radiation.The Entomology of Radiation Disinfestation of Grain by Cornwell p: 131-lfl. 14. Thowheed, S.M. and S.M.H. Kabir (1970). Effect of Co Gamm* Radiation on the Egg and Larval Stages of the Rice Weevil, Sitophilus oryzae (L.)«The Nucleus. 7. 1-2, pp: 59-64. 15. Tsvetkow, D., D. Savov, K. Atanasov and D. Berberov (1972). Sterilizing Doses of Gamma Irradiation for Control of Certain Store House Pests on Stored Wheat Grain. Nuc. Sci. Ab. (1974) No:10. 16. Matters, F.L.(1968) An appraisal of gamma irradiation for insects control in cereal foods. Manitoba Entomol. 2: 37-45.