2013, Affectum Libris



Benzer belgeler
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

SOSYALLEŞEBİLEN ÖĞRENCİNİN İLETİŞİMİ DE GÜÇLÜ OLUYOR


ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Belmin Dumlu SAVAŞKAN,

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911

Bu maili aldığım zaman evdeydim. Sandalyemden kalkıp odanın içinde zıpladım sevinçten

AĞAÇLARIMIZA NE OLDU?

Tarihçi Kitabevi Yayınları 101 Kişisel Gelişim Serisi 1 Genel Yayın Yönetmeni: Necip Azakoğlu

Diğer: Diğer:... Diğer:...

Firmanıza özel çözümler için hazırız

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

SEN SURAT OKUMAYI BİLİR MİSİN?

Seyahatte Tasarruf Rehberi Yapmanız ve Yapmamanız Gerekenler

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Ülkü Tamer. Öykü PULLAR SAVAŞI. Kapak Resmi: Gözde Bitir

Fall SAYFA 1 S1: Gittiğiniz üniversite: Katholieke Universiteit Leuven. S2: Gittiğim üniversite beklentilerimi karşıladı.

Sevgili dostlar. 53 yıldan sonra avukatlığı bırakmak zorunda kaldım. Sizlere son bir anımı sunuyorum. Sevgiler, saygılar.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

BİZİM SOKAKTA ŞENLİK VAR

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?


Efsanevi Tren Yolculuğu Trans Sibirya 4

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

RKMD UNIRC TÜRKİYE NİN 7 RENGİ SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

Tur Programı. Husky Kızakları, Ren Geyikleri ve Noel Baba; Masalsı bir yolculuk..

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

2. En başarılı olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri? 3. En başarısız olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri?...

Biz diyoruz ki, her bavulda sevgiye yer vardır.

Herkese Bangkok tan merhabalar,

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

H.CAHİT DERMAN 18. KİŞİSEL RESİM SERGİSİ 30 MART-13 NİSAN

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI


MASAL YOLU BREMEN TRENDELBURG HAMELIN - SABABURG

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

Yazarla ilgili detaylı bilgiye adresinden erişilebilir.

BİL BENİ BİLEYİM SENİ

Fotoğraf: Privat. Wolfgang Korn

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

BİLİŞİM SEKTÖRÜ, HİÇ TARTIŞMASIZ, KENDİNİ EN HIZLI VE EN ÇOK YENİLEYEN SEKTÖRLER ARASINDA YER ALIYOR

EKİM AYI BÜLTENİ YARATICI DÜŞÜNME ATÖLYESİ (3 YAŞ) 2-6 EKİM

Kar Motorları ile safari,husky Kızakları, Buz Kıran gemisi, Ren Geyikleri ve Noel Baba; Macera dolu bir yolculuk..

Sayın Yetkili, 05 Aralık Ekte, özel olarak hazırlamış olduğumuz 4 gecelik Berlin programımız ile ilgili detaylı programı dikkatinize sunarız.

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Menümüzü incelediniz mi?

Dünya Mirası Gezginleri Derneği ile 9 UNESCO Dünya Mirası nın ve 10 Adayının görüleceği. İsrail Turu. 10 Kasım Kasım 2014

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

Tur Programı. Van Gogh'un tablolarından çıkmış gibi, rüya gibi bir yolculuk

Yapı Kredi Yayınları Canlar Ölesi Değil / Demet Taner. Kitap editörü: Murat Yalçın. Düzelti: Filiz Özkan. Tasarım: Nahide Dikel

MARMARA ÜNİVERSİTESİ BAHÇELİEVLER KAMPÜSÜ Aralık w w w.sektorgunleri. c o m

KIRMIZI KANATLI KARTAL

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

BİR SALINCAK MACERASI


Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

KUZEY İTALYA GEZİSİ VENEDİK / COMO / MİLANO / FLORANSA / PISA MAYIS GECE 4 GÜN

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Nepal Gezisi (Holi Festivali'nde Nepal'e gidiyoruz!)

Hatta, geçmişte denemiş olduğunuz diğer 'metodlar'dan muhtemelen DAHA KOLAY (ve çok daha eğlenceli!)

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Transkript:

ünya eğişmeden

2013, Affectum Libris Bu kitabın yayın hakları Affectum Libris e aittir. Her hakkı saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Yayıncı Sertifika No: 25810 ISBN: 978-605-86557-3-7 Yayın Yönetmeni Bora Yaşar Kapak Tasarımı Bahadır Cihan Hekimoğlu, Kerem Kandır Fotoğraflar Tulga Ozan Haritalar Tulga Ozan, Kerem Kandır, Ceren Yavuz Dirik Düzelti Nursel Calap Sayfa Düzeni İrfan Güngörür 1. Baskı İstanbul, Kasım 2013 Baskı-Cilt Şenyıldız Matbaacılık Yay. Ltd. Şti. Gümüşsuyu Cad. No: 3/2 - Topkapı / İstanbul Tel: 0212 483 47 91 (Sertifika No: 11964) affectumlibris affectumlibris Akatlar Mah. Zeytinoğlu Cad. No: 10/5 34335 Beşiktaş/İstanbul T/F: +90 212 351 6 808 www.affectumlibris.com Affectum Libris, Bora Yaşar ın tescilli markasıdır.

ünya eğişmeden TULGA OZAN

Tulga Ozan 1976 yılında İstanbul da doğan Tulga Ozan, Galatasaray Lisesi mezuniyeti sonrası Boğaziçi Üniversitesi Turizm Otelcilik bölümünü bitirdi. Lise zamanında havaalanı-oteller arası transfer yaparak başladığı turizm yaşantısına, mesleğinin getirdiği hareket özgürlüğü hayallerini gerçekleştirmekte birçok avantaj sağlayınca, profesyonel turist rehberi olarak devam etti. Bu esnada Avrupa nın neredeyse tamamını gerek turlar, gerekse kendi seyahatleri vasıtasıyla gezdi. 2003 yılında hayatına yeni bir heyecan katmak için Galatasaray Üniversitesi Mezunlar Derneği lokalini açtı ve burayı üç sene işletti. Burayı devrettiğinde de farklı dünyaları keşfetmek için Güney Amerika ile başlayan kendi deyişiyle Yarım Zamanlı Dünya Turu başladı. 2007 yılının sonlarından itibaren rehberlikten vakitler yaratıp özellikle modern dünyanın bir parçası olmadan önce dünyanın özel noktalarını gezmeye başladı. 2010 yılında bir hostel projesi hedefleyerek İstanbul da Veli Pera Lounge bara ortak oldu. Ancak hostel projesi gerçekleşmedi ve sadece bar işletmeciliğinde kaldı. 2012 yılında Eskişehir kökenli, tüm ekibi gezginlerden oluşan Cafe Del Mundo nun Ankara şubesinin açılışında bulundu ve bu aileye dahil oldu. Aynı yılın sonunda İzmir şubesi açıldı ve aile genişlemeye devam etti. Halen Varuna Gezgin ekibi ile birlikte dünyanın farklı coğrafyalarını keşfetmeye devam etmektedir.

Bu kitabı biraz da babamın anısı için yazıyorum. Tek üzüntüm, bu kitabı babam sağken yazmamak oldu...

İçindekiler Hikâyeme Başlarken / 9 1. Bölüm: Güney Amerika 2008 Bolivya Çölleri, Çok Zorlu Ama Hayat Boyu Unutulmayacak Bir Coğrafya / 19 Bogota ve Pablo Escobar / 31 2. Bölüm: Orta Amerika 2008 Ormanların yuttuğu şehir, Tikal / 47 3. Bölüm: İran 2008 Dünyanın yarısı - İsfahan / 59 Dağların Yaşlı adamı, Hassan Sabah / 71 4. Bölüm: Orta Asya 2008 Emir Timur un yarattığı evrensel başkent... Semerkant / 85 İskoçya 200 5. Bölüm: 9 Edinburgh, Highland ve AC/DC / 101

6. Bölüm: Vietnam 2011 Vietnam ın Gelecekte Parlayacak Merkezi: Saigon (Ho Chi Minh City-HCMC) / 127 7. Bölüm: Ukrayna 2012 Kiev ve Modern Zamanların Pompei si Çernobil... / 141 8. Bölüm: ETİYOPYA 2012 Lucy ile buluşma ve Omo Kabileleri / 155 9. Bölüm: MEKSİKA 2012 Palenque ve Rainbow Buluşması / 175 Mexico City ve civarları / 183 10. Bölüm: KÜBA 2008-2013 Castro nun ülkesine hüzünlü bir veda / 199 11. Bölüm: ENDONEZYA 2013 Batı Papua Yerlileri / 219 MALEZYA 201 12. Bölüm: 3 Sipadan, Borneo Yağmur Ormanları ve Deniz Çingeneleri / 231

Hikâyeme Başlarken Babamın çocukluğumda beni doğruya yönlendirmek için en sık kullandığı deyimlerden biri Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim, olmuştu. Tabii o zamanlar bu sözlerin çok sık tekrarlanması beni kızdırsa da zaman içerisinde edindiğim tecrübeler bu sözlerin anlamını içselleştirmemi sağladı. Beni ben yapanın öncelikle ailem, sonrasında da dostlarım, arkadaşlarım ve içinde bulunduğum birçok camia olduğunu gördüm. Bir nevi göçebe bir yaşamı seçmem dolayısıyla hep farklı ortamların içinde bulunmam, yaşamıma birçok farklı renk kattı ve sanırım bu benim en büyük zenginliğim oldu. Kendimi hep bir çöpçü olarak algıladım. Her konuda bir yerlerden kırıntılar toplayarak bir mozaik oluşturmaya çalışan anı koleksiyoncusu. Seyahat kültürü ile ilk tanışmam ailem vasıtası ile oldu. Milletin Bunları hatırlamaz, boşuna götürüyorsunuz, dediği yaşlarda babam bizleri Türkiye nin birçok değişik turistik bölgesine götürür ve gezdirirmiş. Bunun bana ne kadar etki ettiğini ise rehberlik yapmaya başladığım dönemde anladım. Hayatımda ilk defa gittiğimi sandığım şehirleri tanıyor olmam ve o zamana kadar var olmayan anıların ortaya çıkması bana tarif edilemez mutluluklar yaşatırdı. Hatta bu benim oryantasyon duygumun gelişmesinde de etkili oldu. Belki bu özgüven sayesinde de hayatımda gitmediğim yerlere rehber olarak gitme cesaretini de gösterdim geçmişte. HİKÂYEME BAŞLARKEN 9

Ancak hayatımızın yönünü belli kırılma noktaları belirliyor sanırım. Bunlardan birincisi belki babamın işi gereği bir fuar bahanesiyle araba ile tüm aile olarak çıktığımız Avrupa seyahati olmuştur. Kapıkule den ilk çıktığımızda daha olayın bilincinde değildik. Bulgaristan ı geçerken bize Komşi diye hitap eden polislerle sigara rüşveti pazarlıkları, Yugoslavya şehirleri, İtalyanların dolandırıcılıkları, Almanların disiplini ve tabii en önemlisi dünyada bizim dilimizi konuşmayan, farklı kültürler yaşayan insanların olduğunun farkına varmak, bu yaşam kültürlerini görmek çok heyecan vericiydi. İnternetin olmadığı, renkli televizyonun ve ilk özel kanalın daha yeni başladığı zamanlar için bu deneyimlerin ne kadar önemli olduğunu ancak o zamanları yaşayanlar hatırlar. Şimdi belki her şeyi anında görüyoruz ama bazı şeylere zor ulaşıyor olmak çok daha fazla tatmin ediyordu belki de. Günümüzde bile kendimi gerçek bir seyyah olarak kabul edemiyorum. Papua ya bile giderken internetten otel yorumları okuyup hiçbir risk almadan seyahat edebiliyorsam geçmişte bilinmeze gidenlerle kendimi aynı kefeye koymam doğru olmaz. Ailemin bana diğer önemli katkısı ise okumayı sevdirmeleri oldu. Çok ufak yaşlarda tanıştığım Antoine de St. Exupery ve Küçük Prens i, Bana hayal kurmayı öğreten Jules Verne ve maceraları, Kendi doğrusunda yürüyen Dostoyevski ama diğer taraftan maceracı ruhu ile Mister No ve Fantastik dünyasındaki Martin Mystere çok önemli yol arkadaşlarım oldu. Jules Verne in neredeyse Fransa dan dışarı adım atmadan önce yazdığı dünyayı inanılmaz betimleyen romanları hâlâ bugün bile okumaktan keyif aldıklarım arasında. İlkokul bitip Anadolu liseleri sınavlarına babamın çocukluğunu geçtiği Beyoğlu semtinde devasa bir binada girmiştim. Seçme formu doldurulurken annemin Aykut, Galatasaray ı yazma bak içime doğdu burayı kazanacak, deyişini hâlâ hatırlarım. 10 DÜNYA DEĞİŞMEDEN

Ama daha büyük beklentisi olan babamın öylesine yazdığı okul, benim de sınava girdiğim Galatasaray Lisesi ymiş ve hayatımı en çok etkileyen ikinci olay da bu şekilde gerçekleşmiş oldu. Her ne kadar okuduğu dönemde ailemle çok fazla tartışma yaşamama sebep olsa da hayatımda birçok değeri borçlu olduğum kurum Galatasaray Lisesi. Ergenlik çağını geçirdiğiniz bir eğitim kurumu karakterinizin oturmasında çok fazla etki yaratıyor tabii ki. Bizim zamanımızda kıyaslanan Robert College, İstanbul Erkek Lisesi ve Mekteb-i Sultani vardı. Ailemin çok istediği Robert e girememiş olmam hayatımın yönünü belirleyen olaylardan biridir ve kendimi hep şanslı hissettim bu konuda. Eğer Amerikan sisteminde okumuş olsam muhtemelen üniversite eğitimimi yurtdışında almış, belki oralara yerleşmiş ve sistemin parçası olarak yaşamını devam ettiren biri olacaktım. Bu durumu hakir görmek değil derdim, ancak Galatasaray bana seçme özgürlüğü verdi. Her zaman bu yaşamı seçme şansım vardı ama ben daha farklı bir yöne gidebilme şansına ulaştım. 9. sınıfın (Lise 1) başlarıydı. Okuldan çıkmış kahvede King diye adlandırılan briç türevi bir oyunu oynamaya gidiyordum. Günümüz için garip gelebilir ama bizim dönemimizde meyhaneye gitmek veya kahveye gitmek de normaldi lise çağlarında. Yolda ortaokuldaki Etüt Ağabeyim Barkın Ağabey ile karşılaştık. Muhtemelen o hatırlamayacaktır o günü, ama benim hâlâ aklımda bu olay. Barkın ağabey nereye gittiğimi sordu ve ben de Kahveye abi, deyince Boş ver kahveyi al bu dosyayı havaalanına git ve orada Bülent abiyi bul, dedi. Ağabey sözü bizim için emir tabii ki. Sorgulamadan Taksim den otobüse atlayıp havaalanına gittim. Daha turizme başlamış olduğumdan haberdar değilim. Abim rica etti diye bir kurye edasıyla yola çıktım. Yalnız yolda aklıma gelen bir soru var. Bülent abi kim, nerede bulacağım bu dosyayı neden götürüyorum bilmiyorum, ama kısmet bulunur bir çözüm nasılsa. HİKÂYEME BAŞLARKEN 11

Vardığımda sanırım Galatasaray ın kazandırdığı pratik düşünme yetisi devreye girdi ve hiç tereddüt etmeden alandaki o zamanlar tek mekân olan İstanbul Cafe ye gittim. İçerisi çok kalabalık değil ama dip köşede kalabalık bir erkek gurubu etrafı rahatsız edecek seviyede gürültülü bir şekilde oturuyorlar. Kesin bunlar Galatasaraylıdır diyerek yanlarına gittim ve o esnada rehberlik mesleğine başlamış olduğumu öğrendim. Şaka gibiydi; bana dosyayı oku yarım saat sonra uçak inecek tur yapacaksın dediler. Ancak ben Fransızca bilmiyorum sayılır ve İstanbullu olmama rağmen rehber olarak gezdireceğim yerlerin bir kısmını hayatımda ilk defa duyuyorum. Mavi Cami diye bir yer varmış bu şehirde, Pierre Loti isimli bir yazarı hiç duymamıştım daha önce. Genelde zorda kaldığımda hep şans bana güler. Şanslı günümdeyim ve uçak gecikmeli varıyor. Müze gezileri iptal oluyor ve sadece otobüsü Sultanahmet Meydanından geçirip Pierre Loti kahvesi denen yere götüreceğim. Ertesi güne de gerçek bir rehber ayarlandı, kısacası paçayı kurtardım. Grubu karşılıyoruz, yaş ortalaması 65-70. Ben 15 yaşındayım ve otobüste o gruba hâkim olup bilgilendirmem gerekiyor. Zorlukla Bonjour diyebiliyorum. Bana bakıyorlar ve rehber kitaplarını açıp okumaya başlıyorlar. Moralim dibe vuruyor ama kaybetmiş olmanın rahatlığı dilimin çözülmesini sağlıyor. Yol boyunca yarım yamalak bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. İstanbul u bilmiyorum ama kitaplardan öğrendiğim Thibaut ailesini ve Paris te bulunan Place d Italie isimli yerden bahsediyorum. Adamlar sevimli buluyorlar en azından. Bir sonraki sahnede Sultanahmet Meydanına varıyoruz ve öndeki yaşlı bey bana Bak oğlum bu gördüğün Sultanahmet Camii. Fransa da Mavi Cami olarak biliriz, altı minaresi vardır, gibilerinden bilgiler anlatıyor. 12 DÜNYA DEĞİŞMEDEN

Pierre Loti ye vardığımızda acente sahibi guruptan şahsen özür dilemek için bizi karşılamaya gelmiş. Meğer rehberde bir sıkıntı yaşanmış ve mecburen bir günlüğüne ben gelmişim. Gurup şikâyetçi değil en azından. Gelirken eğlendiklerini anlatıyorlar ve acenteci bana ertesi gün ofise gitmemi artık çalışmaya başladığımı söylüyor. Bu birçok Galatasaraylının turizme başlama hikâyelerine benzer. O dönemlerde yetişmiş insan sayısı çok az olduğu için benden büyükler özellikle benzer hikâyelerle bu sektöre girdiler. Benim için de gene hayatımı en çok etkileyen kararlardan birisi hasbelkader alınmış oldu. Turizme başlayınca lise hayatım pek okulla alakalı geçmiyor. Sektörde tanıştığım abiler benim kendimi geliştirmemde çok katkı sağlıyorlar. Cenk Bulut Başta olmak üzere benim ilerlememi sağlayan bu insanların emeği gerçekten büyüktür bende. Hatta ilk yurtdışı turu rehberliğine de Cenk Ağabey sayesinde çıkmıştım. Turizm ile birlikte maddi olarak rahatlayınca kendi başıma gezmeler de başlıyor. Tabii o zamanlar için başlangıç bilindik yerler, böyleceavrupa nın büyük bir kısmını geziyorum. O zamanlar uzakları keşfetmeyi düşünmediğim için çok pişmanım şimdi. Avrupa da bir sürü gereksiz para harcayıp esas görülmesi gereken yerleri ertelemişim. Bunları yaşamak için de başka bir kırılma noktası gerekmekteymiş. Rehberlikten sıkılmaya başlayınca her Türk genci gibi cafe-bar açma hayallerim başladı. Dışarıdan çok kolay ve eğlenceli görünen bir iş bu. Gene rastlantılar silsilesi ile bir anda Galatasaray Üniversitesi Mezunlar Derneği işletmecisi oluyorum ve üç senelik oldukça pahalı ve meşakkatli bir eğitim almış oluyorum. Derneği bıraktığımda amiyane tabir ile kes-aç yapmam gerektiğine karar veriyorum. Orkun Abinin milleriyle Brezilya ya bilet alıyorum,sırt çantasıyla takılacağım. Daha borç- HİKÂYEME BAŞLARKEN 13

lar yeni bittiği için iki ayda çalışıp biriktirdiğim parayla dört ay yaşamam gerekecek seyahat boyunca. Bu seyahat şu ana kadarki son kırılma noktası oluyor hayatımda. Seyahat planım belli olduğu dönemde Boğaziçi nden arkadaşım Taylan bana gene üniversite arkadaşlarımızdan Murat Fıçıcı nın da aynı dönemde eşi Yekta ile Güney Amerika da takılacağını söylüyor. Atlayıp Eskişehir e gidiyoruz ve orada Varuna Gezgin ailesiyle tanışıyorum. Murat zamanında Taylan ile beraber Orta kantin isimli bir barı işletmişti ve hepimizin yaşadığı o batma tecrübesinden nasibini alınca kendi şehri olan Eskişehir e dönüp matematik öğretmenliğine başladı. Tabii bizim jenerasyon yerinde rahat duramadığı için eşi Yekta ile beraber bir cafe açıyorlar ve o esnada sırt çantasıyla seyahatler de başlayınca ülkelerden topladıkları eşyalar mekânın dekoru haline gelmeye başlıyor ve Varuna Gezgin bu şekilde doğuyor. Esasında o seyahatte Murat ve Yekta nın rotası ile benimki bir aylığına kesişecekti ama Yekta nın dönmesi gerekince bir kader arkadaşlığı başladı. Güney Amerika seyahatinden sonra da Varuna Gezgin ile yollarımız sürekli çakıştı. Aileye katılan Baran ve Candaş ile beraber daha da güçlendiler ve benim her zaman takdir ettiğim bir oluşum kuruldu. Cafe Del Mundo kurulurken de sanırım Murat ın ilk düşüncesini sormak için aradıklarından biriydim ve zaman geçtikten sonra beraber yürümeye başladık. Peki bunları neden yazdım? Açıkçası ilk başlarda yazmak için ne bir tutkum, ne de enerjim vardı. Tek emelim anı toplamaktı ve bunu sadece kendim için istedim. Kendim için not tutsam iki gün sonra üşenmeye başlayacağımı da biliyordum ama unutmak da istemiyordum. 14 DÜNYA DEĞİŞMEDEN

O dönemde popülerleşen facebook üzerinden notlarımı yayınlamaya karar verdim. Sonra Cüneyt ve Erdinç abiler gel sana bir site yapalım deyince olay ciddileşmeye başladı ve blog yazarı olmaya başladım. Benim herhalde kendimden çok tanıtımımı yapan lise arkadaşım Serkan Pehlivan başta olmak üzere bu gezileri takip eden arkadaşlarım da beni dürtmeye başlayınca süreklilik oluştu ve ben de keyif almaya başladım yazmaktan. Ama bu kitap da esasında yayınevinin sahibi olan gene lise arkadaşım Bora Yaşar ın beni zorlamasıyla toparlandı. Veli Bar da hem müşterimiz, hem de menü tasarımlarımızı yapan Bahadır Cihan kardeşim kapak tasarımına talip oldu, Galatasaray Üniversitesi lokalini işlettiğim dönemlerde sıkı bir dostluk kurduğum Kerem Kandır fotoğraf seçiminde yardım etti ve en son olarak kuzenim Ceren Yavuz Dirik ve gene arkadaşım Kerem in destekleri de haritaların hazırlanmasını sağlayınca kitap ortaya çıktı. Ne demişler: Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Beğenerek okumanızı dilerim Tulga Ozan İstanbul - Ekim 2013 HİKÂYEME BAŞLARKEN 15