Sendikamız Öğretmenler Günü dolayısıyla bir EĞİTİM ÖĞRETİME HAZIRLIK ÖDENEĞİ 2009 YILINDA TÜM EĞİTİM ÇALIŞANLARINA VERİLMELİ VE ARTIRILMALIDIR

Benzer belgeler
AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

Yükseköğretim kurumları disiplin kurullarında sendika temsilcisi bulundurulmasını sağladık.

GENEL YETKİLİ SENDİKA. Hizmet Sendikacılığımızın 2009 Kazanımları

24 Kasım Öğretmenler Günü Beykoz'da Coşkuyla Kutlandı

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

Mevsimlik İşçiliğe Hayır Dedik

Eğitimiş Burhaniye Temsilciliği

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

sağladık. 4. Rotasyon bahanesiyle görev yeri değiştirilen okul müdürlerinin geri dönmelerini sağladık.

SGK 4. Olağan Genel Kurulu ÇSG Bakanı Süleyman Soylu nun Başkanlığında Gerçekleştirildi

1.TEOG Öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı Nasıl Değerlendirmeliyiz.

DİASPORA - 13 Mayıs

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

MECLİS KARAR ÖZET TUTANAĞI Ü Y E L E R T.C. KARAPINAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KARAR TARİHİ : 09/05/2014 KARAR NUMARASI : 13

28/4/2014 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ ANKETİ

Cinsiyetiniz? 21,6 Erkek Kadın 78,4

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ANADOLU Eğitim Sendikası BASIN DUYURUSU

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA. Bankacılık Kanununa Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Teklifi ve Gerekçesi ekte sunulmuştur.

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

istekli olanlara öncelik verilerek okul müdürünün teklifi ve milli eğitim müdürünün onayı

MAHÇİÇEK TEN 2015 MÜJDELERİ

MEMURUN HAYATI BORÇ ÖDEMEKLE GEÇİYOR! Yazar Editör Pazartesi, 20 Ocak :48

EĞİTİM, ÖĞRETİM VE BİLİM HİZMET KOLUNA İLİŞKİN TOPLU SÖZLEŞME. Akademik jüri ücreti

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Öğretim Yılı Yabancı Dil ve Pilot Okul Çalışmaları by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Siirt Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

IUA. Ortak yönetim kültürünü paylaşan ülkelerdeki devlet taşra temsilcileri arasında bilgi birikimi ve. Uluslararası. İdareciler Birliği IUA

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

T.C ALTINDAĞ KAYMAKAMLIĞI YILDIRIM BEYAZIT MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Öncü Okul Yöneticileri Derneği ETİK OKUL DEĞERLENDİRME FORMU Uygulama Rehberi ve Puanlama Anahtarı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

MADDE 48 (1) Öğretmenler, aynı eğitim kurumunda adaylık dâhil toplamda en fazla 8 yıl görev yapabilir.

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

UFUK ÜNİVERSİTESİ NDE AKADEMİK YIL AÇILIŞI HEYECANI

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TÜZEL KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU

TURKLAB Bülten Ocak-Şubat-Mart. Metot Validasyonu Eğitimi Şubat 2018

YETERLİĞE TABİ GELİR UZMANLARI DERNEĞİ 2016 FAALİYET RAPORU

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

SENDİKAMIZIN GÖRÜŞLERİ KIRMIZI OLARAK BELİRTİLMİŞTİR. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TAŞRA TEŞKİLATI YÖNETİCİLERİ YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

HASAN KABLI GÖREVE BAŞLADI, PERSONEL İSTİFA DİLEKÇESİ VERDİ

TÜRKİYE ENERJİ, SU VE GAZ İŞÇİLERİ SENDİKASI

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

NEYI DAHA BEKLİYORSUN! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI. Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme!

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

Değerli Meslektaşlarım;

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Bülteni

2012 MALİ YILI PERSONEL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİRİM FAALİYET RAPORU

E-BÜLTEN. twiitter.com/edremitticaret

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

Sosyal Güvenlik Haftası Çeşitli Etkinlik ve Ziyaretlerle Kutlandı

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. İşveren Vekili 1.Hukuk Müşaviri Üye

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

YETKÝLÝ SENDÝKA YÝNE TÜRK EÐÝTÝM-SEN. alýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý tarafýndan, 11 Hizmet kolunda yetkili olarak

ordumuhtarlarderneği tarafından yazıldı Pazartesi, 03 Kasım :00 - Son Güncelleme Perşembe, 06 Kasım :10

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

AKTİF EĞİTİM-SEN 2015 YILI TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİ

2011 MALİ YILI PERSONEL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİRİM FAALİYET RAPORU

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Türkiye-Yunanistan İş Forumu. İzmir, 8 Mart Ömer Cihad Vardan DEİK Başkanı

İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum.

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı. Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz

Konya Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı Görev, Yetki ve Çalışma Yönetmeliği

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN. Yazar Editör Pazartesi, 28 Ekim :34

2 GÖREVDE YÜKSELME SINAVINA MAAŞINI ÖZEL BÜTÇE GELİRLERİNDEN ALANLARIN KABUL EDİLMESİ

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Transkript:

EĞİTİM ÇALIŞANLARININ HUZURU, ÜLKEMİZİN GELECEĞİYLE DOĞRUDAN İLGİLİDİR Sendikamız Öğretmenler Günü dolayısıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. 2 bin 178 öğretmenin katıldığı ve öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumunun mercek altına alındığı anketin sonuçları, düzenlenen bir basın toplantısıyla Genel Başkan İsmail KONCUK tarafından kamuoyuna açıklandı. Devamı 2 de ÖĞRETMEN İÇİN EN BÜYÜK HEDİYE ÖĞRENCİSİNİN BAŞARISIDIR. Genel Başkan İsmail KONCUK, Başbakanlık Etik Kurulu nu; öğretmenleri, adeta öğrencilerden pahalı hediye bekleyen bir meslek grubu olarak tanımlayan açıklamayı geri çekmeye davet etti. Koncuk, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK in de beklentilerin aksine, öğretmenlere sahip çıkması gerekirken, açıklamayı destekleyici mahiyette konuşarak yadırganacak bir tutum sergilediğini ifade etti. Devamı 16 da ÖĞRETMEN AÇIĞIĞIMIZ EN AZ 150 BİN Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK her ne kadar ülkemizde öğretmen açığı olmadığında ısrar etse de, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın, bir internet sitesinde yayınlanan röportajında, öğretmen açığının 140 bin olduğunu açıkladı. Devamı 20 de EĞİTİM ÖĞRETİME HAZIRLIK ÖDENEĞİ 2009 YILINDA TÜM EĞİTİM ÇALIŞANLARINA VERİLMELİ VE ARTIRILMALIDIR Bilindiği üzere Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği geçen yıla göre 25 YTL artırılmıştı. Sendikamız daha önce yaptığı açıklamada da bu durumu eleştirerek; bir yıllık TÜFE yüzde 12 nin üzerinde olmasına rağmen, Eğitime- Öğretime Hazırlık Ödeneği ni sadece yüzde 5 oranında yükseltilerek 2008 yılı için 475 YTL olarak ödenmesinin eğitim çalışanlarını yok saymak anlamına geldiğini belirtmişti. Devamı 21 de Şeflik Sınavı Ne Zaman? 6. Sayfada UAESEB Başkanlığına İsmail Koncuk Seçildi 7.Sayfada Sağlık Meslek Liseleri Yöneticileri Asaleten Atanmalıdır 10. Sayfada Bakanlık Yönetici Atamaları İçin Valilikleri Uyarmalıdır. 12.Sayfada Sorumluluk Makamında Oturanlar Alerji Duymak Zorundadır! 13. Sayfada

2 EĞİTİM ÇALIŞANLARININ HUZURU, ÜLKEMİZİN GELECEĞİYLE DOĞRUDAN İLGİLİDİR Sendikamız Öğretmenler Günü dolayısıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. 2 bin 178 öğretmenin katıldığı ve öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumunun mercek altına alındığı anketin sonuçları düzenlenen bir basın toplantısıyla Genel Başkan İsmail KONCUK tarafından kamuoyuna açıklandı. Çalışanların yaşadığı sıkıntıları her fırsatta gündeme taşıdıklarını belirten Genel Başkan Koncuk, hükümetin yaşanan gerçekleri artık görmesi gerektiğini ve beklentileri karşılayacak düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmesi gerektiğini ifade ederek, Ülkemizin gelişmesi iyi eğitilmiş bireylerle sağlanacaktır. Bunun içinde eğitim hayatımızın beklentiler doğrultusunda düzenlenmesi gerekmektedir. Bu da eğitimin uygulayıcıları ile başarılacaktır. Dolayısıyla eğitim çalışanlarının huzuru, ülkemizin geleceğiyle doğrudan ilgilidir. dedi. Genel Başkan Koncuk tarafından açıklanan basın metni: Öncelikle ankete katılanların yüzde 86.7 si evli, yüzde 13.3 ü bekardır. Ankete katılanların yüzde 77.1 inin çocuğu var iken, çocuğu olmayanların oranı yüzde 22.9 dur. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 48.6 sının 2, yüzde 27.2 sinin 1, yüzde 17.5 inin 3, yüzde 6.2 sinin 4 çocuğu bulunmaktadır. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 65.5 i ilköğretimde, yüzde 33.5 i ortaöğretimde, yüzde 1 i ise okul öncesinde görev yapmaktadır. Ankete katılanların yüzde 12.6 sı 1-5 yıl, yüzde 27.6 sı 5-10 yıl, yüzde 35.5 i 10-20 yıl, yüzde 24.3 ü 20 yıl ve üzerinde görev yapmaktadır. Ankete katılanların yüzde 95 i kadrolu, yüzde 5 i de sözleşmeli olarak çalışmaktadır. ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 48.8 İ KAZANDIĞI ÜCRETLE ZOR GEÇİNDİĞİNİ BELİRTTİ. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 48.8 i kazandığı ücretle zor geçindiğini söylerken, yüzde 45 i gelirinin sadece temel ihtiyaçları karşılamaya yettiğini ifade etmiştir. Kazandığı ücretle geçimini rahat sağladığını belirtenlerin oranı ise sadece yüzde 6.2 dir. ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 76.2 Sİ BANKA KREDİSİ KULLANIYOR Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 76.2 si banka kredisi kullandığını söylerken, banka kredisi kullanmadığını belirtenlerin oranı yüzde 23.7 dir. ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 69.3 Ü BİREYSEL İHTİYAÇ KREDİSİ KULLANIYOR Öğretmenlere hangi kredi türünü kullanıyorsunuz/ kullandınız? sorusunu yönelttik. Buna göre öğretmenlerin yüzde 69.3 ü bireysel ihtiyaç kredisi, yüzde 16.9 u konut kredisi, yüzde 12.8 i taşıt kredisi, yüzde 1 i de eğitim ve konut geliştirme kredisi kullandığını ifade etmiştir.

3 ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 71 İ KREDİ KARTI YA DA BANKA BORCU OLDUĞU İFADE ETTİ Öğretmenlerin yüzde 71 i kredi kartı ya da banka borcu olduğunu belirtirken, yüzde 29 u borcu olmadığını söylemiştir. Öğretmenlere borcunuzun miktarı ne kadar? sorusunu da yönelttik. Buna göre öğretmenlerin yüzde 49.1 inin 1000-3000 YTL, yüzde 30.5 inin 3000-10.000 YTL, yüzde 12 sinin 10.000-30.000 YTL, yüzde 4 ünün 30.000-50.000 YTL, yüzde 2.8 inin 50.000-100.000 YTL, yüzde 1.1 inin de 100.000-150.000 YTL borcu bulunmaktadır. ÖĞRETMENLER EN BÜYÜK SORUN OLARAK ÜCRET YETERSİZLİĞİNİ GÖRÜYOR Öğretmenlerin en büyük sorunu ücret yetersizliğidir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 33.3 ü en büyük sorunun ücret yetersizliği olduğunu belirtirken, yüzde 18.1 i toplu sözleşme ve grev hakkının olmamasını, yüzde 17.2 si adam kayırma, siyasi baskılara maruz kalmayı, yüzde 13 ü öğretmenlik mesleğinin toplumda itibar görmemesini, yüzde 9 u eğitim politikalarının sık sık değişmesini, yüzde 3.7 si kadrolu öğretmen türleri dışında öğretmen istihdamını, yüzde 3 ü ek ders ücretlerinin düşüklüğünü, yüzde 1.7 si sınıfların kalabalık olmasını, yüzde 1 i de öğretmenlikte kademelendirme sistemini en büyük sorun olarak görmektedir. ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ ÖĞRETMENLERİN İDEALİ Öğretmenlere, öğretmenlik mesleğini nasıl seçtiklerini sorduk. Öğretmenlerin yüzde 55.2 si idealimdi derken; yüzde 23 ü zorunluluk, yüzde 13.4 ü tesadüf, yüzde 4.7 si tercih hatası, yüzde 3.7 si de aile mesleği cevabını vermiştir. ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 34 Ü YENİDEN DÜNYAYA GELSE YİNE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ TERCİH EDECEĞİNİ SÖYLÜYOR Öğretmenlere yeniden dünyaya gelseniz hangi mesleği seçersiniz? diye sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 34 ü yine öğretmenlik mesleğini seçerdim derken; yüzde 12 si doktor ya da diş hekimi, yüzde 11 i avukat/ hakim/savcı, yüzde 10.4 ü kaymakam/vali, yüzde 8.3 ü siyasetçi, yüzde 7.1 i asker/polis, yüzde 7.1 i akademisyen, yüzde 5.4 ü mühendis/mimar, yüzde 2.7 si sanatçı, yüzde 2 si de bankacı cevabını vermiştir. ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 87.8 İ HÜKÜMETİN EĞİTİM POLİTİKALARINI BAŞARILI BULMUYOR Öğretmenlerin yüzde 87.8 i hükümetin mevcut eğitim politikalarını başarılı bulmazken, yüzde 12.2 si başarılı bulmaktadır. ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 40.5 İ AYDA BİR TANE KİTAP OKUYOR Öğretmenlerin ayda kaç kitap okuduklarını da tespit ettik. Buna göre öğretmenlerin yüzde 40.5 i ayda 1, yüzde 16.8 i ayda 2, yüzde 6.7 si ayda 3, yüzde 4.2 si ayda 4, yüzde 2.5 i ayda 5 kitap okuduğunu belirtmiştir. ÖĞRETMENLERİN HAYATA DAİR EN BÜYÜK KORKUSU: GELECEK KORKUSU Öğretmenlerin hayata dair en büyük korkusu nedir? Bu soruya ankete katılanların yüzde 28.7 si gelecek korkusu cevabı verirken; yüzde 21.1 i iftiraya uğramak, yüzde 15.4 ü ölüm, ailesini ve sevdiklerini kaybetmek, yüzde 15.2 si sağlık problemi yaşamak, yüzde 7.6 sı mutsuz olmak, yüzde 6.3 ü parasızlık, yüzde 5 i de işini kaybetmek olduğunu söylemiştir. ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 94.8 İ ÖĞRETMENEVLERİNDEN İSTEDİĞİ GİBİ YARARLANAMADIĞINI İFADE EDİYOR Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 94.8 i öğretmenevlerinden istediği gibi faydalanamadığını belirtirken, yüzde 5.2 si faydalanabildiğini ifade etmiştir. Anket sonuçları öğretmenler açısından ne yazık ki kaygı vericidir. Bu anket, ekonomik krizin öğretmenleri ve dolayısıyla tüm eğitim çalışanlarını vurduğunu gözler önüne sermektedir. Öğretmeni, memuru, teknisyeni, hizmetlisiyle bir bütün olan eğitim çalışanları, ekonomik yetersizlikler dolayısıyla geçimlerini sağlamakta zorlanmaktadır. 24 Kasım lara umutla bakabilmek için öncelikle öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının sosyo-ekonomik durumlarının düzeltilmesi gerekir. Bu yapılmadığı taktirde, eğitimin adsız neferleri gelecek kaygısıyla yaşayacaktır. Başta Sayın Milli Eğitim Bakanı olmak üzere, milli eğitimimizi idare etmekle mükellef olan herkesi eğitim çalışanlarına sahip çıkmaya; mevcut sorunların çözümü ve beklentilerin karşılanması için samimi gayret göstermeye çağırıyoruz. Ayrıca Türk Eğitim-Sen olarak, bundan sonraki yıllarda 24 Kasım dolayısıyla tüm eğitim çalışanlarına bir maaş ikramiye verilmesini talep ediyoruz. Bu vesileyle tüm meslektaşlarımızın 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, Başöğretmenimiz Ulu Önder Atatürk ü de saygı ve minnetle anıyoruz.

4 EĞİTİM ÇALIŞANLARI İÇİN KIŞ ZOR GEÇEÇECEK Kış mevsiminin başlamasıyla birlikte, zamlar da ard arda geldi. Faturaların kabardığı, doğalgaz alımında ceplerin yandığı bu dönemde sendikamız, eğitim çalışanlarının kış masraflarını ortaya koyan bir araştırma gerçekleştirdi. Isınma, giyim, gıda ve temizlik ürünleri olmak üzere dört kategoride araştırma yapan sendikamız, bu kışın eğitim çalışanları açısından nasıl zor geçeceğini gözler önüne serdi. Genel Başkan İsmail KONCUK araştırma sonuçlarını bir basın açıklamasıyla kamuoyuna açıkladı. EVİNDE ODUN VE KÖMÜR KULLANAN BİR AİLE ISINMA İÇİN KASIM-MART DÖNEMİNDE 1.610 YTL HARCAMA YAPACAKTIR. Ankara da bir ton odununun fiyatı KDV dahil 350 YTL dir. Buna göre en düşük derecede çalışan bir öğretmenin bir ton odun alabilmesi için maaşının yüzde 26 sını, 14/2 derecedeki bir memurun da maaşının yüzde 30 unu ayırması gerekmektedir. Kömür fiyatları da cep yakmaktadır. Ankara da bir ton kömürün fiyatı, KDV dahil 630 YTL dir. Bir ton kömür alabilmesi için en düşük derecede çalışan bir öğretmenin maaşının yüzde 47 sini, 13/3 derecede çalışan bir hizmetlinin maaşının yüzde 56 sını ayırması zorunludur. Bir ailenin kışın ısınabilmesi için 2 ton kömür ve 1 ton odun kullanması gerekir. Buna göre 4 kişilik bir ailenin cebinden çıkacak para, 1.610 YTL dir. Bunun karşılanabilmesi için 1/4 derecede görev yapan bir öğretmenin kışı geçirebilmesi için 31 gün 6 saat, en düşük derecede çalışan bir öğretmenin 36 gün 6 saat, 9/1 derecede çalışan bir memurun da 42 gün çalışması zorunludur. MEMUR, 2.000 METREKÜP DOĞALGAZ İÇİN 57 GÜN 8 SAAT TER DÖKECEK. Ucuz ve temiz enerji sloganıyla pazarlanan doğalgaz ne yazık ki artık ucuz değildir. Ankara da doğalgazın satış fiyatı KDV, ÖTV, birim hizmet ve amortisman bedelleri dahil 1.07 YTL/ metreküptür. Aylık 400 metreküp doğalgaz kullanan bir ailenin ödediği miktar, 428 YTL dir. Bu rakamın 5 aylık karşılığı 2.140 YTL dir. Buna göre kış mevsimini geçirebilmesi için bir hizmetlinin 57 gün 8 saat, en yüksek derecedeki öğretmenin 41 gün 13 saat, bir profesörün 19 gün 14 saat, 9/1 derecede çalışan bir memurun da 55 gün 19 saat çalışması gerekir. Giyim masraflarına gelince; bir eğitim çalışanının kış mevsimine adım atmasının maliyeti 348 YTL ile 863,90 YTL arasında değişmektedir. Buna göre giyim için 9/1 derecede çalışan bir öğretmen maaşının en az yüzde 26 sını, en fazla 64 ünü; 14/2 derecede çalışan bir memur da maaşının en az yüzde 30 unu, en fazla yüzde 75 ini ayıracaktır. EĞİTİM ÇALIŞANININ KIŞLIK GIDA VE TEMİZLİK MASRAFI:2.495,10 YTL. Gıda masrafları aile bütçesinde hatırı sayılır bir yer tutmaktadır. Sendikamız, gıda ürünlerinde 36 kalem zorunlu harcama çıkarmıştır. Buna göre, bir ailenin kışlık gıda masrafı pirinç, bulgur, erişte, makarna, tarhana, salça, turşu, reçel, salamura yaprak, sebze konserveleri, kuru bakliyat, dana eti, kuzu eti, balık eti, tavuk eti, sucuk, sebze konserveleri, kahvaltılık malzemeleri, yağ, süt, yoğurt, un, tuz, şeker ile birlikte en az 2 bin 299 YTL 69 YKR dir. 4 kişilik bir ailenin 5 aylık temizlik masrafı ise en az 195 YTL 41 YKR dir. Bu durumda bir ailenin 5 aylık gıda ve temizlik masrafı 2 bin 495 YTL 10 YKR dir. Bu durumda bir ailenin kış boyunca gıda ve temizlik masrafını karşılayabilmesi için bir hizmetlinin 5 aylık maaşının en az yüzde 43 ünü, göreve yeni başlayan bir öğretmen 5 aylık maaşının en az yüzde 36 sını, 15 yıllık bir öğretmende 5 aylık maaşının en az yüzde 31 ini, bir profesör de 5 aylık maaşının yüzde 15 ini gözden çıkaracaktır. ANKARALI MEMUR MAAŞININ YÜZDE 45 İNİ, İSTANBULLU MEMUR DA MAAŞININ 78 İNİ KİRAYA AYIRIYOR. BİR HİZMETLİNİN EV SAHİBİ OLABİLMEK İÇİN 134 AY, BİR MEMURUN DA 130 AY ÇALIŞMASI GEREKİYOR Kira fiyatları da cep yakmaktadır. Ankara da ortalama kira fiyatı 515 YTL dir. Buna göre Ankara da yaşayan en düşük derecede çalışan bir memurun maaşının yüzde 45 i, bir öğretmenin maaşının yüzde 38 i, bir araştırma görevlisinin maaşının da yüzde 33 ü kiraya gitmektedir. İstanbul da ise kira fiyatları ortalama 900 YTL civarındadır. Buna göre 14/2 derecede çalışan bir İstanbullu memurun maaşının yüzde 78 i, bir hizmetlinin maaşının yüzde 80 i, 15 yıllık bir öğretmenin maaşının yüzde 58 i kiraya gitmektedir. Ev sahibi olabilmek memur için oldukça zordur. Bugün 150 bin YTL ye bir ev almak isteyen bir hizmetlinin 134 ay, 9/1 derecede çalışan bir memurun 130 ay, bir öğretmenin 112 ay, bir profesörün 46 ay maaşına hiç dokunmadan çalışması zorunludur. Araştırma sonuçları ile ilgili Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK şunları söyledi: Vatandaş artık zamların hızına yetişememektedir. Birbiri ardına gelen zamlarla büyük bir yıkım yaşayan memur, aldığı sefalet ücretleriyle bu kışı çıkarmaya çalışacaktır. Yıllardır fedakarlık yapan eğitim çalışanları, artık isyan etmektedir. Bu nedenle ekonomiden sorumlu olan Sayın Bakanlardan beklenen, kamu çalışanlarına hakaret ederek, onlarla alay etmek değil; sorumluluklarının gereğini yapmalarıdır. Zira siyasi erk ten yapılan zamlara bir son vermesini isteyen memurun tek hayali insanca yaşamaktır.

5 2008 SIRALARIN ÇALIŞTIRILMAMASI DA YARGIDA Türk Eğitim-Sen olarak 2008 yılı sıraların çalıştırılması için Milli Eğitim Bakanlığı nı yargı yoluna gitmeden uyarmamıza rağmen bakanlık bu uyarılarımızı dikkate almamıştır. Tüm girişimlerimizin sonuçsuz kalması neticesinde Danıştay a 2008 yılı sıralarının çalıştırılması ile ilgili dava açılmıştır. 2007 yılı sıralarının çalıştırılmaması sebebiyle açmış olduğumuz davada Danıştay 2008/511 E sayılı ve 20.05.2008 tarihli Yürütmeyi Durdurma kararı ilgi tutulmuştur. 2008 yılı il içi sıra bekleyen öğretmenlerin mağduriyetinin giderileceği kanısındayız. Israrlı bir tutumla sıraları çalıştırmayan MEB. e en güzel cevabı yine yargı verecektir. Dava dilekçisini sendikamızın internet sitesinden temin edebilirsiniz. KURUM İDARİ KURULU (KİK) KARARLARI İMZALANDI 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu nun 22. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri gereğince yılda iki kez yapılan Kurum İdari Kurulu (KİK) toplantılarına eğitim çalışanlarını temsilen Türk Eğitim Sen katılmıştır. Bu anlamda sürdürülen Nisan 2008 KİK Toplantısı tamamlanmıştır. Türk Eğitim Sen eğitim çalışanlarının ekonomik, sosyal özlük haklarının iyileştirilmesi için, 16 yıldır etkili bir mücadele vermektedir. Türk Eğitim Sen in farkı kararlığı, ilkeleri ve azimli mücadelesidir. Bu kararlılıkla Kurum İdari Kurulu toplantılarında bir çok kazanımlar elde edilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı ile sendikamız arasında yapılan Kurum İdari Kurulu (KİK) toplantısı sonrasında düzenlenen çalışma raporu 11/11/2008 tarihinde taraflarca imza altına alınmıştır. Alınan kararlar da; Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasında 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Kanunu nun 22 inci Maddesi gereği yılda iki kez toplanan KİK, 15.11.2008 tarihinde ikinci toplantısını gerçekleştirdi. Türk Eğitim Sen tarafından, eğitim çalışanlarının talepleri KİK üyelerine verildi. Genel Müdürler ve Türk Eğitim Sen temsilcilerinden oluşan Kurum İdari Kurulu üyeleri gündemde bulunan konuları değerlendirdi. Anlaşma noktaları belirlendikten sonra önümüzdeki günlerde yeniden bir araya gelinecek. Kurum İdari Kurullarında MEB bünyesinde bulunan tüm çalışanların, çalışma hayatından doğan sıkıntıları dile getirilmekte, çözüm yolları teklif edilmektedir. Bu taleplerimiz MEB tarafından da kabul edilirse KİK kararı olarak yayınlanmaktadır. Türk Eğitim Sen Gücünü yalnızca üyelerinin desteğinden almaktadır. Sendikacılık çalışmalarımızda, esas olan kim iktidar olursa olsun sadece üyelerinin verdiği destekle bir güç odağı olabilmektir. Türk Eğitim Sen bunu başarmıştır. Bundan dolayı da Türk Eğitim Sen, Türkiye nin en büyük sendikasıdır. Türkiye nin sendikası parolası ile yoluna devam eden sendikamız, bu anlamda ülke geleceği konusunda, kendisini sorumlu görmektedir. bir protokol imzalanarak,öğretmenlerin mesleki gelişmelerine katkıda bulunmak amacıyla yüksek lisans ve doktora yapma imkanı sağlanması, farklı öğretim kurumlarında görev yapan hamile öğretmenlerin farklı nöbet uygulamalarının aynı parelelde düzenleme yapılması, YİBO larda saat 18.00 den sonra belleticilik görevini yapan öğretmenlerin ücretlerinin,gündüz ücreti üzerinden değil gece ücreti üzerinden ödenmesi, Yardımcı Hizmetler ve Genel İdari Hizmetleri Sınıfında görev yapan personelin iş tanımları açık ve net bir şekilde belirlenmesi konularında çalışmaların başlatılması için görüş birliğine varılmış olup, Hizmetlilerin; hizmetin gereği olarak erken saatte mesaiye başlamaları ve geç saatte iş yerinden ayrılmakta olduklarından, fazla çalışmalarının karşılığında ücret ödenmesi teklifimiz ise Yüksek İdari Kurulunda görüşülecek konular arasına alınmıştır. KİK Tutanağını sendikamızın internet sitesinden temin edebilirsiniz. 2008 YILI İKİNCİ KİK TOPLANTISI YAPILDI Türk Eğitim Sen in farklılığı ortaya koyduğu mücadeleci azmi, ilkeleri ve hedefleridir. Türk Eğitim Sen doğru yoldadır, her zaman üyelerinin hak ve menfaatlerini korumayı tercih ettiği için büyüyerek yoluna devam etmektedir. İşte bu azim, gayret ve inançla yoluna devam eden sendikamız her zaman eğitim çalışanlarını temsil eden sendika olmuştur. Ayrıca, Türk Eğitim Sen yetkili ve sorumlu sendikacılık anlayışı gereği, tüm eğitim çalışanlarının çalışma hayatından kaynaklanan sorunlarını çözmek için var gücüyle mücadelesini sürdürmektedir. Tüm eğitim çalışanlarımızın ekonomik ve sosyal sıkıntılarını biliyoruz. Tüm şubelerimizden konuyla ilgili gelen raporlar dikkate alınarak, KİK toplantısına taşınmıştır. Önceden yapılan KİK toplantılarında kabul edilmeyen maddeleri tekrar bu toplantımızda da gündeme taşıyarak, her konunun önemli olduğunu ortaya koyduk. Bundan sonra da kararlı mücadelemiz devam edecektir. KİK Teklif Raporumuzu sendikamızın internet sitesinden temin edebilirsiniz.

6 Türk Eğitim Sen olarak Türk İsmail KONCUK Dünyası ile yakından Genel Başkan ilgilenmemiz gerektiğine inanıyoruz. Dünyada birtakım birlikteliklerin oluşturulduğu dikkate alındığında, Türkiye nin Türk Dünyasına bakış açısını değiştirmesi, daha sonuç alıcı bir birliktelik oluşturması en akılcı yol olacaktır. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra kurulan Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını ilan etmeleri üzerinden henüz 15-16 yıl geçmiştir. Dolayısıyla, bu kardeş cumhuriyetler kalkınma, hayata tutunma konularında Türkiye nin tecrübelerine muhtaçtır. Türkiye bu ilişkilerinde bir ağababa veya oralardan istifade etmeyi düşünen bir devlet olma konumundan çok, bir kardeş devlet olma özelliğini öne çıkarmalı ve bu özelliğini hissettirmelidir. Sadece Hükümet nezdinde değil, iş adamları ve sivil toplum örgütleri düzeyinde de bu birliktelik tescil edilmelidir. Oluşturulan birliktelikler sadece süslü sözcükler arkasında kalan, işlevsiz birliktelikler olmaktan öteye, samimi, etkili ve dostluğu pekiştirici yapılanmalar şeklinde oluşturulmalıdır. Bu kapsamda düşünen Türk Eğitim Sen, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan eğitim sendikalarının katılımıyla 3-4 Kasım 2008 tarihinde Bakü de bir toplantı gerçekleştirdi. Adını Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği olarak koyduğumuz bu birlik ilk toplantısını Türkiye de, ikinci toplantıyı Issıggöl/KIRGIZİSTAN da yapmıştı. Bakü de yapılan toplantıyı Azerbaycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakı organize etti. Son derece düzeyli bir toplantı TÜRK DÜNYASI VE TÜRK EĞİTİM-SEN Şeflerimizin merakla beklediği sınavın en yakın zamanda yapılacağı bilgisine ulaşıldı. Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız Kurum İdari Kurulunda problem dile getirildi. MEB Kurum İdari Kurulu üyelerinin verdiği bilgiye göre, konuyla ilgili olarak Görevde Yükselme Yönetmeliğinde bazı değişikliklere gidilecek, yapılacak bu değişiklik sonrasında şeflik sınavları yapılacak. sonucunda yayınlanan sonuç bildirgesinde, Ermenistan ın Karabağ ı işgali kınandı ve Türkiye Türkçesinin tüm Türk Cumhuriyetlerinde ORTAK DİL olarak kabul edilmesi benimsendi. Katılımcı ülkelerin sendika genel başkanlarının teklifi ile Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği Genel Başkanlığı Türk Eğitim Sen e verildi. Türk Eğitim Sen in bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getireceği açıktır. Oluşturulan Birliğin dördüncü toplantısının 2009 yılında Kazaksitan ın Başkenti Astana da yapılması kararlaştırıldı. Türk Dünyasında faaliyet gösteren eğitim sendikaları olarak, eğitim, öğretim başta olmak üzere her alanda birbirimizin tecrübelerinden en üst düzeyde yararlanmayı bundan sonra daha organize bir şekilde devam ettirme kararlılığındayız.. Bakü de gerçekleştirilen üçüncü toplantıyı organize eden, kardeş ülkelerin heyetlerini en üst düzey saygı ve kardeşlik duygusu ile bağrına basan Azerbaycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakı Genel Başkanı Settar Suliddin oğlu Mehbalıyev e, sendikanın Genel Başkan Yardımcıları ve Yönetim Kurulu Üyelerine ve Sendika Personeline şükranlarımızı sunuyoruz. Yürekleri Tek millet iki devlet anlayışı ile dolu olan ve Türkiye yi kardeş ve samimi dost olarak niteleyen ve bu gözle değerlendiren bütün Azeri kardeşlerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Kardeş Azerbaycan ın gerek şehirleşme gerek ekonomik her alanda büyük bir gelişme içerisinde olması gelecek için umut vaat etmektedir. Bu gelişmenin sürekli olmasını diliyoruz. Türk Eğitim Sen olarak Azerbaycan da faaliyet gösteren Türk Okullarında görev yapan tüm öğretmenlerimizi de saygıyla anıyorum. Türk öğretmenlerle ŞEFLİK SINAVI NE ZAMAN? sendika olarak yaptığımız toplantıda onların problemlerini dinledik, Türkiyede yetkililere bildireceğimiz sözünü verdik. Bu ülkelerde görev yapmak kolay bir iş değil elbette. Bırakınız bir başka ülkede görev yapmayı, kendi ilinden başka bir ilde bile görev yapan öğretmenlerimizin yaşadığı ekonomik ve sosyal problemleri düşündüğümüzde, bu öğretmenlerimizin yaşadığı sıkıntıları daha rahat anlayabiliriz. Azerbaycan da görev yapan ayda 1250 dolar alan öğretmenlerimizin maaşının yarısı ev kirasına gitmektedir. Aylık ev kirası 500-700 manattır. Bir manatın 1.2 dolar civarında olduğunu düşündüğümüzde, kalan para ile geçinmek neredeyse imkansız hale gelmektedir. Bir kardeş ülkede iş üretmenin huzurunu duymak dışında, bu ülkelerde görev yapan Türk öğretmenleri ekonomik olarak sıkıntı yaşamaktadır. İktidar bu ülkelerde görev yapmayı daha cazip hale getirmeli, Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda tedbir almalıdır. Türk Eğitim Sen olarak, Türk Dünyası ile bundan sonra da yakından ilgileneceğiz. 350 milyonluk Türk Dünyası dünyada yalnız olmadığını daha çok hissetmelidir. Bunu sağlamak için Türkiye nin üzerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Ülkemizde faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarının da bu temelde çalışmalar içinde olması büyük öneme haizdir. Görevde yükselme sınavında yapılacak değişikliğin, açılacak yetiştirme kursunun süresinin daha kısa tutulması şeklinde olacağı MEB yetkilileri tarafından bildirildi. Eğitim öğretim hizmet kolunda yetkili sendika olan Türk Eğitim Sen bütün eğitim çalışanlarını ilgilendiren her konuda taraf olmaya, onların özlük haklarından doğan haklarını takip etmeye devam edecektir.

7 UAESEB BAŞKANLIĞINA İSMAİL KONCUK SEÇİLDİ Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinde faaliyet yapan eğitim sendikalarınca oluşturulan Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği nin üçüncü toplantısı Bakü de yapıldı. Birinci toplantı Türkiye de, ikinci toplantı Issıg Göl/KIRGIZİSTAN da yapılmıştı. 3-5 Kasım 2008 tarihinde yapılan üçüncü toplantıya kurucu üye devletler Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan katıldı. Özbekistan toplantıya müşahit sıfatıyla katıldı. Özbekistan ve Türkmenistan ın üyelikleri 2009 yılında Kazakistan ın Başkenti Astana da yapılacak toplantıda görüşülecek. Önümüzdeki süreçte yeni üyelikler, diğer muhtar cumhuriyetlerin de katılımıyla daha da genişleyerek devam edecek. Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği Başkanlığına üye ülkelerin oy birliği ile Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK getirildi. Azerbaycan ın Başkenti Bakü de gerçekleştirilen üçüncü toplantı Azerbaycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakı tarafından organize edildi. Toplantının açılış konuşması İttifakın Genel Başkanı Settar Bey tarfından yapıldı. Settar bey açılış konuşmasında oluşturulan birliğin daha organize işler yapması dileğini belirterek, tek millet iki devlet olan Türkiye ve Azerbaycan Birliğinin daha sağlam temellere oturtulması gereğini vurgulayarak diğer Türk Cumhuriyetlerin de katılımıyla işte, fikirde ve dilde birlik yolunda daha rahat mesafe alınacağını ifade etti. Toplantıda konuşan Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK, Uluslararası Avrasya Eğitim sendikaları Birliğinin Bağımsız Türk Cumhuriyetleri arasında tecrübe ve bilgi akışını hızlandıracağını. Bu birlikteliğin eğitim öğretim alanında yeni başarılar sağlayacağını belirterek, Türk Eğitim Sen olarak üzerlerine düşen sorumluluğu bundan sonra da yerine getireceklerini ifade etti. Kardeş Azerbaycan ın her alanda bir gelişme içerisinde olduğunu görmekten büyük mutluluk duyduklarını söyleyen KONCUK, Türk Cumhuriyetlerinin huzur, güven içerisinde gelişme kaydetmelerinden Türkiye deki tüm insanların mutluluk duyacağını ifade ederek, bu gelişmelerin sürekli olmasını diledi. 350 Milyonluk Türk Milletinin dünyada daha etkili daha sözü geçer bir millet olmasının mümkün olduğunu söyleyen KONCUK bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin eğitim alanında olduğu gibi her alanda işbirliği içerisinde olmasının arzu edilen hedeflere ulaşmayı kolaylaştıracağının altını çizdi. Temel hedeflerinin her alanda gelişmiş, bağımsız, müreffeh ve mutlu Türk Dünyası olduğunu belirten KONCUK en büyük problemlerden birisinin ortak dil olduğunu söyleyerek Türkiye Türkçesinin ortak dil olarak benimsenmesinin önemini anlattı ve Türk Lehçelerinin tüm Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinde seçmeli ders olarak okutulması gerektiğini söyledi. Türk Eğitim Sen i temsilen Azerbeycan da bulunan Genel Başkan İsmail KONCUK, Genel Mali Sekreter Seyit Ali KAPLAN, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Mustafa KIZIKLI daha sonra Türk okullarında görev yapan öğretmenlerle bir araya gelerek sohbet ettiler ve öğretmenlerin Azerbeycan da yaşadıkları problemleri konuştular. Tespit edilen problemler Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığına bir rapor halinde sunulacaktır. Toplantıya katılan üye ülkeler ortak bir sonuç bildirgesini imzalayarak toplantıyı bitirdiler. Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliğinin dördüncü toplantısı 2009 yılında Kazakistan da yapılacak. Türk Eğitim Sen olarak, Azerbeycan Tahsil İşçileri Azad Hemkarlar İttifakının tüm yöneticilerine ve personeline mükemmel organisazyonları ve misafirperverlikleri sebebiyle yürek dolusu teşekkür ediyoruz.

8 ARILAR VE SİNEKLER Mustafa KIZIKLI Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Düşmanlarınızı affedin, bu büyüklüktür. Ama onları unutmak büyük aptallıktır. John F. Kennedy Yapılan bir deney internette çok anlatılıyor. Sinekler, karanlıkta sıvışan kaçaklardır, karanlığa yürüyenlerdir, karanlık düşüncelerdir. Şişenin ağzının karanlığa bakmasının, pisliğe bulaşacak olmalarının onlarca hiç bir önemi yoktur. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak ve yapışkan varlıklardır. Deney şöyle: Bir gurup bal arısıyla sineği bir şişeye koyuyorlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlık bir lağım deliğine doğru yerleştiriyorlar. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru uçuyorlar. Ama şişenin tabanı cam ve kapalı olduğundan çıkamayıp orada birikiyorlar. Bu arada sinekler, lağım deliğine sokulmuş olan şişenin ağzına doluşuyorlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kayboluyorlar. Ağzı açık olan şişeden karanlık tarafa doğru tek bir arı bile gelmiyor. Arılar camın önünde ışığa doğru çabalarına devam ediyorlar. İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor. Ancak biraz derinlemesine düşünecek olursak, karşımıza dikilen gerçek çok daha farklıdır. Çok basit gibi gelen bu deney aslında oldukça düşündürücü ve ibret vericidir. Çünkü yaşadığımız toplumda, çalıştığımız ortamlarda da arı davranışı gösteren ilkeli insanlar ve sinek davranışı gösteren yılışık, yalaka insanların varlığı bir gerçektir. Arıların ne kadar akıllı, temiz ve çalışkan yaratıklar olduğunu hepimiz biliyoruz, sinekler ise malum. Arılardan korkarız bizi sokarlar diye ama sineklerden midemiz bulanır, her türlü pisliğe bulaşırlar, mikrop taşırlar, uzak durmaya çalışırız. Evet, ışığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz. Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir ve bu uğurda bedel ödeyenlerdir. Tıpkı aynı yolda ışığa doğru giden, Türkiye nin her yerinde haksızlıkla mücadele eden yüz elli bin kardeşim gibi Türk Eğitim-Sen liler gibi Arıyı kovalamak isterseniz savaşır, engellere aldırmaz, mücadele eder. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır ve değerleri için ölür. Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran. Kendine saygı, yaşadığı topluma saygıdır. Tıpkı malum yalaka sendika gibi Sadece kendi menfaatleri söz konusudur. Pisilikle uğraşmak onların yaşam tarzıdır. Temiz, aydınlık ve şeffaf ortamlarda bulunmazlar. Bir parça dışkının (haksız menfaatin) üzerine yüzlercesi yapışır, üşüşür, orada vızıldarlar. Hak, hukuk bilmez, birbirini bile yerler. Hatır, gönül, dost, arkadaş kavramlarını bilmezler, birbirine de haindirler. Nerede pislik varsa, nerede yal varsa oraya giderler. Ama korkaktırlar, en ufak bir harekette kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere. Her türlü pisliğe bulaşırlar, sonra da yiyeceklerinize, üstünüze, başınıza konarlar. Türk Eğitim-Sen in uzun ve zor geçen mücadelesi sonucu nispeten düzgün olan, Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici Atama Yönetmeliği yürürlüğe girdi, genelge yayınlandı. İller boş olan veya vekâletle yönetilen idarecilikleri ilan etmeye başladı. Birilerinin de yüreğine korku, içine ateş düşmeye başladı. Çünkü hak etmedikleri halde, liyakat, hak, hukuk demeden, başaklarının hakkını gasp ederek vekâleten üşüştükleri yerlerden uçma vaktinin geldiğini görüyorlar. Mevcut yönetmeliğe göre bulundukları yerlere asaleten atanmaları mümkün görünmüyor. Hormonlu sendikanın da yapacak hiç bir şeyi kalmadı. Ayrıl da gel seni idareci yapayım devri bitti. Bir boş kadroyu on kişiye söz vererek, üye olarak tutma dönemi de bitti. Artık sinekler gibi birbirlerini yiyorlar. Karanlıklara kaçıyorlar. Çünkü olmadık sözler verip, vaatlerde bulunarak kandırdıkları kişiler hesap sormaya başladı. Sinekler için şimdi kendi karanlıklarında kaybolma zamanı. Işığa doğru yürüyen arılar için ise engeller kalkmıştır, onlar zaten aydınlıktaydılar ve aydınlık yollarına devam edecekler.

9 YURT DIŞINDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLER DE PROBLEMLERLE BOĞUŞUYOR Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK ve Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimizin Uluslarası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği nce Azerbaycan da yapılan toplantı sonrasında, Azerbaycan da bulunan Türk okullarında çalışan öğretmenlerimizin problemleri de tespit edilmiş ve bu problemlerin Başbakanlığa, Dış İşleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı na iletileceği sözü verilmişti. Söz konusu öğretmenlerimizin bizzat kendi tespitleri olan aşağıdaki problemler Başbakanlık, Dış İşleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı na üst yazıyla gönderilmiştir. Yurt Dışında Görev Yapan Öğretmenlerin Problemleri Hakkında Bazı Tespitler 1) 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında Azerbaycan da görev yapan öğretmenlerimiz vize ve oturum almakta büyük güçlükler yaşamaktadır.halihazırda öğretmenlerimizin tamamı vizesiz ve oturumsuz olarak Azerbaycan da bulunmaktadır.bu olay sadece bu yıla mahsus değildir.ancak bu yıl olay daha da ağırlaşmıştır,bu durumda her an sınır dışı edilme riskiyle yaşıyoruz. 2) Türk dünyasını tanıtmak amacıyla düzenlenen uyam seminerlerinde öğretmenlerin yurt dışındaki görev yerlerine aileleriyle birlikte gitmeleri teşvik edilmekte fakat aile fertlerine hiçbir şekilde yolluk ödenmemektedir. Öğretmenlerin yolluklarında sadece bir kereye mahsus olmak üzere ANKARA - BAKÜ veya BAKÜ - ANKARA arası uçak bileti ücreti ödenmekte olup Ankara ile diğer ulaşım yerleri arasındaki yolluk ödenmemektedir. 3) Azerbaycan da görev yapan öğretmenlerimizin sağlık hizmetlerinin karşılanması ve sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi konusunda sıkıntı yaşanmaktadır. Yaptıkları sağlık harcamalarının karşılığını 1-2 yıl gibi zaman geçtikten sonra alabilmektedirler. Rahatsızlandıklarında rapor kullandıkları zaman yurt dışı maaşlarının 3 de 2 si kesilmekte öğretmenler adeta açlığa mahkum edilmektedir. 4) Yurt dışında görev yapan öğretmenler aynı zamanda dış işleri bakanlığı mensubu sayıldıklarından ( NE HİKMETSE SADECE İZİN KONUSUNDA DIŞ İŞLERİ MENSUBU GİBİ İŞLEM GÖRMEKTEDİRLER ) yılda 30 gün izin kullanabilmektedirler.bu durum öğretmenlerin zihinsel yorgunluklarını atabilmelerine engel olmaktadır.bu da öğretmenlerin yıl içerisindeki verimliliğini,performansını yeterince kullanmasına engel olmaktadır. Öğretmen 30 günü geçirdiği taktirde gün başına maaşının 3 de 2 sini kaybetmektedir. Yaz tatillerinde Azerbaycan ı tanımak amacıyla yapılan ülke içi gezilerde dahi maaşlar kesilmektedir. 5) Azerbaycan da görev yapan öğretmenlerin ekonomik durumları ise oldukça vahim durumdadır. Bir öğretmen 1.250 dolar maaş almakta bunun yaklaşık 600 ile 800 dolarını ev kirası olarak vermektedir. Azerbaycan da 2 odalı oturulabilir bir evin kirası yaklaşık olarak 1000 dolar civarındadır. Öğretmenlerimiz genellikle 600-700 dolar civarında kira ödeyerek standartı düşük evlerde yaşamaktadırlar. Diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Türkiye deki maaşlarını transfer etmek zorunda kalmaktadırlar. 6) Maaşların zamanında ödenmesi konusunda da sıkıntı yaşanmaktadır. Ocak ayında maaş ödenmeyen maaş şubat ayının sonunda ödenmektedir.bu durum zaten ekonomik olarak çok zor durumda olan öğretmenlerin daha kötü duruma düşmesine sebep olmaktadır. 7) Yurt dışında çalışan öğretmenlerin resmi statüleri belirlenmeli ve özlük hakları buna göre düzenlenmelidir. 8) Yurt dışı görevlerde yapılan çalışmalar yurt içi görevde de değerlendirilmelidir. 9) Müdür yardımcılığı ve Müdürlük görevini yurt dışında yerine getiren öğretmenlerin Türkiye ye döndüklerinde bu hizmetleri yok sayılmakta bu da Türkiye deki yönetici atama yönetmeliğinin işleyişinde maduriyetlere sebep olmaktadır. Yurt dışında A tipi olması gereken bir okulda idareci olarak görev yapan öğretmenlerin yurt içinde herhangi bir tipteki okula idareci olmak için yaptığı müracaatta yurt dışındaki idarecilik görevi dikkate alınmalıdır. 10)Yurt dışından dönecek öğretmenlere tayin isteme döneminde dilekçe hakkı verilmelidir.yurt dışındaki görevini tamamlayacak olan öğretmene o yıl içerisinde tayin hakkı tanınmalıdır.ağustos 2009 da görevi sona erecek öğretmenin 2009 un tayin döneminde tayin isteme hakkı yoktur.bu durumda öğretmen yurt içi görevine döndüğünde açıkta kalmaktan yada hizmet puanı yüksek olmasına rağmen hak ettiği kuruma atanamamaktadır. TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ

10 KAZAN TÜRK EĞİTİM-SEN LE COŞTU Ankara 5 No lu Şubeye bağlı Kazan İlçe Temsilciliği, Öğretmenler Günü münasebetiyle bir kutlama programı düzenledi. Programa Genel Başkan İsmail KONCUK, Genel Toplu Görüşme ve Mevzuat Sekreteri Musa AKKAŞ ve Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Talip GEYLAN da katıldılar. Yaklaşık dört yüz davetlinin iştirak ettiği program saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Yemekli eğlence şöleninde Şube Başkanı Sevgi YALAV ve Genel Başkan İsmail KONCUK birer konuşma yaptılar. Genel Başkan Koncuk, eğitimin gündemindeki güncel meseleler hakkında görüşlerini açıklarken, sendikalı olmanın gereklilikleri hususunda da katılımcıların dikkatlerini çekti. Türk Eğitim-Sen in çalışmaları hakkında da bilgiler veren Koncuk, sendika olarak eğitim çalışanlarını ilgilendiren her konunun istisnasız takipçisi olduklarını ifade etti. SAĞLIK MESLEK LİSELERİ YÖNETİCİLERİ ASALETEN ATANMALIDIR Sağlık Meslek Liseleri Yöneticileri Asaleten Atanmalıdır Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Meslek Liseleri için mağduriyetlerin ortadan kaldırılacağı ayrı bir düzenlemeye giderek; devirden önce bu okullarda idarecilik yapan fakat daha sonra vekaleten görevlendirilenlerin asaleten atanabilmesini sağlamalıdır. Sağlık Meslek Lisesi çalışanları için Milli Eğitim Bakanlığı na devredildikten sonra yaşanmaya başlayan sorunlar devam ediyor. Bu okullarda yıllarca yönetici olarak görev yapan okul müdür ve müdür yardımcıları, Sağlık Bakanlığı ndayken Genel İdari Hizmetleri kadrosunda görev yapıyorlardı. Okulların MEB e devri ile bakanlık yetkilileri, MEB de Genel İdari Hizmetler sınıfında okul müdürü, müdür yardımcısı yok gerekçesiyle, bu çalışanların idarecilik görevlerini üzerlerinden aldı ve vekâleten görevlendirmeler yaptı. Devirden sonra bu okullarda görev yapan tüm çalışanlar, yöneticiler dâhil olmak üzere eğitim-öğretim sınıfına alındılar. Sonuç itibariyle yıllarca bu okulların yöneticiliğini yapan, çalışmalarıyla tecrübe kazanan bir çok çalışan mağdur edilmiş oldu. Yönetici Atama Yönetmeliğinin uygulanmaya başlandığı bugünlerde bu konunun da gündeme alınarak çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Meslek Liseleri için mağduriyetlerin ortadan kaldırılacağı ayrı bir düzenlemeye giderek; devirden önce bu okullarda idarecilik yapan fakat daha sonra vekaleten görevlendirilenlerin asaleten atanabilmesini sağlamalıdır.

11 EĞİTİM ÇALIŞANINA MEKTUP Değerli arkadaşım, Ben Kamil Terzi, Amasya Lisesi Fizik öğretmeniyim. Meslekte 24. yılımı çalışmaktayım. 2004 Aralık ayından itibaren de Türk Eğitim Sen Amasya Şubesi Başkanlığını yürütmekteyim. Öncelikle şahsınızda tüm öğretmen arkadaşlarımın Öğretmenler Günü nü kutluyorum. Ben bu günün öğretmenlerle birlikte tüm milli eğitim çalışanlarının da sorunlarının daha çarpıcı bir şekilde dile getirildiği bir gün olması gerektiğini düşünmekteyim. İnşallah bundan sonra sorunlarımız sadece dile getirilmekle kalmaz, çözüme de kavuşur. Değerli arkadaşım, Önceliğimiz siyaset değildir, olmadı, olmayacak da Bize göre memurlar, bir taraflara bağlı olmadan, siyasi veya ideolojik bir fikri varsa bile onu önceliği yapmadan sendikal mücadele içinde bulunmalıdırlar. Sendikal mücadele ile insanca yaşayabileceği ücretin, grev hakkının, sosyal haklarının peşinde olmalıdırlar. Ülkemde sendikal mücadele kimsenin tekelinde de olmamalıdır. Memurlar, sendikal mücadeleyi partiler üstü görerek, üyesi bulundukları sendikalarda bu mücadelelerini vermelidirler. Ne dindarlığımız birilerine mürit kılar bizi, ne de siyasi ve ideolojik görüş ve yaklaşımlarımız bunları programlarına koymuş siyasi partilerin azat kabul etmez kölesi yapar. Bugün sendika olarak ardına düştüğümüz ve kazanıma çevirmeye çalıştığımız her hak için muhatabımız, siyasi erki elinde bulunduran hükümet olduğu için, taleplerimize verecekleri karşılıklara, takınacakları tavırlara göre yaklaşımlarımızı belirlemekte, değerlendirmelerimizi kamuoyuyla paylaşmaktayız. Sendikal hak ve kazanımlar kapsamında sergilediğimiz duruş umuzu siyaset yapmak gibi sunmanın doğru ve iyi niyetli olmadığını bilmenizi isteriz. Siyasi parti değiliz, siyasete de gönüllü değiliz. Ancak ne var ki, çeşitli kanuni vazifelerle yükümlü fertler olarak, memleketin içinde bulunduğu hâl ve geleceği ile ilgili görüş belirtmeyi de hak sayarız. Demokrasilerin vazgeçilmez örgütlü kurumlarından biri olarak sendikaların memleket ahvaline dair, iktidar sahiplerinin tasarruflarına dair görüş belirtmelerinden, kamuoyu oluşturmalarından daha doğal bir şey olamaz. Velev ki referansları vatan, millet sevgi ve menfaati olsun. Biz Türk Eğitim Sen olarak eğitim ordusunun mutluluğunun milletin mutluluğu olduğunu düşünmekteyiz. Bugüne dek maalesef Milli Eğitim Bakanlığı bir genelgeyle öğretmenlerin ek ders ve maaş karşılığı derslerinin hesaplama şeklini değiştirmişti. Bu düzenleme öncesindeki uygulamada, öğretmenler hangi derslerinin ücretli, hangi derslerinin maaş karşılığı olduğunu biliyorlardı. Öğretmenlerin sadece sevkli, izinli olduğu günlere denk gelen ücretli dersleri kesilmekteydi. Bu konuda hiçbir sorun yoktu. Daha sonra bu uygulamayı değiştiren Milli Eğitim Bakanlığı; tatil, izinli ya da sevkli günlere yansıyan tüm dersleri ek ders olarak kabul etti. Bakanlık, ek ders ücreti alabilmek için maaş karşılığı olan dersleri doldurmayı bir mecburiyet haline getirdi. Sendikamız eğitim çalışanlarının ücret kayıplarına sebep olacak bu uygulama için, 2007 yılının Nisan ayında ülke genelinde iş bırakma eylemi yaptı. Gösterilen bu tepkiler ve yaklaşan seçimleri değerlendiren iktidar, yeni bir kararla ayda dört sevk alınması Kamil TERZİ Amasya Şube Başkanı mutlu edilmedik, aksine yapılan düzenlemeler mutsuzluğumuzu derinleştirdi. Ama bizler kan kustuk, kızılcık şerbeti içtiğimizi söyledik. Aman milletimiz mutsuz olmasın dedik. Başımızı hep dik tuttuk. Hamasi nutuklara kanmış gibi yaptık. Uyanık olduğunu zannedenler, ülkemizin kaynaklarını hortumlarken ya da kendi gelecekleri için hepimizin geleceğini satarken bize açlığı, yoksulluğu reva gördüler. Geçim telaşından başka bir şey düşünmememizi istediler. Sözleşmeli, ücretli memurluk, öğretmenlik çıkardılar ki, karşılarında köle olunsun diye. Şakşakçı ordusu oluşturdular içimizdeki zayıf dokulardan, ulufe olarak dağıttılar devletin makamlarını idealleri bırakma karşılığında. Tüm kutsal saydıklarımızı bir şeylere alet ettiler. Tüm değerlerimiz tartışmaya açıldı. Eğitimcileri, eğitimi yok sayan zihniyet amacına ulaşmak üzere. Yapılmak istenen kültürsüz, yoz, egoist, millilikten uzak, kamplara ayrılmış, köleliği mazur gören ve gelecekten ümitsiz bir millet oluşturmaktır. Bize göre haksızlığı hoş görmek, hukuksuzluğa karşı durmamak, rüşveti, adam kayırmayı davaya hizmet zannetmek; siyasi görüşüne, sendikasına, tipine, kıyafetine, rengine, inancına bakarak iş- aş vermeyi düşünmek dahi bu millete ihanettir. Türk Eğitim Sen, milletine devletine ihanet etmeyen herkese kapısını açan; hakkın ve hukukun esas alındığı, inançlara ve fikirlere saygılı, Türk milleti ile birlikte tüm eğitim çalışanlarının yaşama standardının en üst düzeye çıkması için çaba gösteren ilkeleri belli bir sivil toplum kuruluşudur. Doğru olan, hiçbir iş, işlem, kurum ya da kişi ile problemimiz yoktur. Yanlışları dile getirmek ve düzeltmesi için çaba göstermek de namus borcumuzdur. Bu duygu ve düşüncelerle öğretmen, memur, hizmetli tüm eğitim çalışanlarının Öğretmenler Günü nü kutluyor; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehit öğretmenlerimiz ve ebediyete kavuşmuş tüm eğitim çalışanları için yüce Allah tan rahmet diliyorum. Sizi de Türk Eğitim Sen çatısı altında görmekten mutluluk duyacağımızı, hoşgörünüze sığınarak ifade etmek istiyorum. Sağlıklı, mutlu nice öğretmenler günlerine kavuşmamız dileğiyle selam ve saygılar sunarım. EK DERS MAĞDURİYETİ GİDERİLSİN halinde öğretmenlerin ücretlerinin kesilmeyeceğini ilan ederek, 22 Temmuz seçimlerinde öğretmenlerin infialini engellemişti. Ancak 22 Temmuz seçimlerinden hemen önce, öğretmenlerin sağlık kuruluşlarına ayda dört defa gitmelerinde ek derslerinin kesilmeyeceği yönünde düzenleme yapan hükümet, bu kararını 2008/13567 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kaldırdı. Yeni uygulama ile eskiye dönüş sağlandı. Yani eğitim çalışanları yeniden mağdur edilmiş oldu. Sendika olarak görüşümüz; 2006 yılından önceki uygulamada olduğu gibi haftada maaş karşılığı derse girme şartı aranmaksızın sadece izinli olduğu güne ait ek dersinin kesileceği şeklinde düzenleme yapılması için Milli Eğitim Bakanlığına yazı yazdık. MEB e yazdığımız yazıyı sendikamızın internet sitesinden temin edebilirsiniz.

12 MEB GENELGESİ VE TTNET VİTAMİN Selçuk TÜRKOĞLU Bursa 2 No lu Şube Başkanı Bu Milli Eğitim Bakanlığı nın işlerine akıl sır erdirene aşk olsun. Her yıl değişen yönetmelikler, genelgeler ve çoğu mahkemelerden dönen uygulamalar. Anlayacağınız tam bir hallaç pamuğu 03/11/2008 tarihinde sayın bakanımız 2008/5 sayılı bir genelge yayınlayarak, özetle; yeni müfredatın ve programın bütün ihtiyaçları karşıladığını bu nedenle, dönem içerisinde veya yıl sonunda il düzeyinde okullarda seviye tespit/başarı değerlendirme sınavlarının yapılmamasını ve bakanlıkça dağıtılan kitapların dışında yardımcı ders aracı ve kitabı alımı konusunda velilere baskı yapılmamasını emir buyurmuşlar. Hani, ilk bakışta iyi niyetli öğrencileri ve velileri düşünen bir yaklaşım gibi algılanabilir. Ama biraz inceleyince bakınız altından neler çıkıyor: Ekim ayının ikinci haftasında İlköğretim 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerini Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji ile Sosyal Bilgiler derslerinde desteklemek amacıyla hazırlanan; sesli, üç boyutlu canlandırmalı ve interaktif TTNET Vitamin eğitim destek paketi, Swiss Otel de düzenlenen basın toplantısıyla tanıtılıyor. Toplantıda konuşan Millî Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, çocuklara bilgiyi en hızlı ve ucuz şekilde ulaştırmaya çalıştıklarını kaydederek; iletişim teknolojilerinin bilgiyle donatılması halinde anlam kazanacağını belirtirken, Bu Vitamin e çocukların ihtiyacı var diye sözlerini noktalıyor. Kimin bu TTNET Vitamin? Türk Telekom un yani Lübnan lı Hariri nin, yani 6 yıllık karına yabancılara peşkeş çekilen şu anda özel şirket statüsündeki bir kurumun. Hayrına mı yapıyor bu işleri peki? Tabi ki, HAYIR! Yıllık 36 YTL+12 ay internet aboneliği (29,90)+bilgisayar. Ne hayırlı bir hizmet. Beslenme saatinde beslenme çantasına sadece iki dilim BESAŞ ekmeği konulan yüz binlerce öğrenciye sunulan hizmete bak. Bu mu sizin fırsat eşitliğiniz? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? Hem genelge yayınlayıp ortak sınavları ve yardımcı kaynakları yasaklayacaksın hem de sen san ki TTNET vitaminin pazarlama müdürü gibi pazarlama yapacaksın. Pazarlama yaparken de BAKANLIK YÖNETİCİ ATAMALARI İÇİN VALİLİKLERİ UYARMALIDIR. Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Kurumları Yöneticileri yönetmeliğinin uygulanması, ülke genelinde birlik ve beraberliğin sağlanması için 31/10/2008 tarihinde 2008/74 sayılı genelgeyi tüm il valiliklerine göndererek atamaların bir an önce yapılması talimatını vermiştir. Ülke genelinde okul ve kurumlarımızda 25.000 e yaklaşan sayıda geçici yönetici bulunmaktadır. Türkiye bu anlamda vekâletler cennetine dönüşmüştür. Bu durum eğitimin başarısını düşürmüştür. Yöneticiliklerin asaleten atanmamasından dolayı çalışanların huzuru kaçmış, iş barışı bozulmuş, çalışanların yöneticilere güveni azalmıştır. Hâlbuki eğitimin amacı insanların mutluluğunu sağlamaktır. Okul ve kurum müdürlüklerinin vekâletlerden kurtulup asıl yöneticilerin atanması için münhal bulunan tüm okulların yöneticiliklerinin duyuruya çıkarılarak, 2008/74 Nolu Genelge doğrultusunda en kısa zamanda başvuruların alınıp atamaların yapılması gerekir. öğretmenlere ve bir şekilde eğitim hizmetinin içindeki kuruluşlara hakaret edeceksin (açıkgöz-kurnazlar diyeceksin). İlginçtir bu programın içinde yılda 4 defa ortak sınav var! Gelelim Bursa nın bahtsızlığına; bilindiği üzere, Bursa 2007-2008 eğitim-öğretim yılı sonundaki OKS, SBS, ÖSS sınavlarında küme düşmüş, ülke genelinde 51 ve 32. sıralara inmişti. Bu kötü tablodan kurtulmak için yeni Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Atilla Gülsar ve Milli Eğitim yetkililerimiz sendikaların da katılımıyla ciddi bir eylem planı hazırlamış; bu eylem planıyla 3 yıl içersinde Bursa nın ilk ona girmesi planlanmıştı. Her ne kadar şahsen benim bir kısım tekliflerim bu planda yer almamış olsa da ümidimizi korumaktaydık. Malum eylem planının omurgasında ise bu yıl içerisinde gerçekleştirilecek il düzeyinde 4 ortak sınav yapılacaktı. Öyle ki, ihalesi bile yapılmış hazırlıklar tamamlanmıştı. Malum genelge ne yazık ki, tam anlamıyla, Bursa nın eylem planını alnının ortasından vurdu. Çünkü il düzeyinde ortak sınavlar yasaklandı. Şimdi ne olacak? Açıkçası, ciddi manada moral motivasyon bozulmuş ve eylem planının ruhu ortadan kalkmıştır. Allah Bursa da ki, eğitim yöneticilerine yardım etsin. Geçen hafta içerisinde TTNET vitaminin tanıtımı Almira otelde okul idarecilerinin zorunlu katılımıyla gerçekleştirilmiş bir nevi idarecilerden pazarlama yapılması istenmiştir. İçeriği ve hazırlanışıyla belki de çok kaliteli bir ürün olabilir ama bu programın bakanlık desteğiyle öne çıkarılması akla şüpheler getirmektedir. Böyle olmaz, bu eğitimcileri pazarlamacı, öğrencileri ve velileri de müşteri görme mantığıdır. Sil baştan yeni bir eylem planı revizyonu gerçekleştirilmelidir. Bunu yaparken de en azından bir önceki eylem planındaki eksikleri gidermek gerekir. Genelgeyi doğru yorumlayan ve uygulayan valiliklerimizi, eğitimi önemsedikleri için bu anlamda kutluyoruz. Genelgeler uygulama birliğinin sağlanması amacıyla yapılan ve uygulanması gereken hukuki metinlerdir. Zira Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Bunu da herkes böyle bilmelidir. 74 İlde görev yapan eğitim çalışanları yönetici duyurularının ne zaman yapılacağını soruyor. Neden bizim ilimizde münhallar duyurulmuyor diyerek feryat ediyorlar. Çalışanlar infial halindeler. Bakanlık ve valilikler bu yükselen seslere kulak vermek zorundadır. İllerde yaşanan farklı uygulamalara son verilmesi, duyuruların bir an önce yapılarak atamaların sonuçlandırılması için Milli Eğitim Bakanlığı na valiliklerin uyarılması konusunda yazı yazdık.

13 SORUMLULUK MAKAMINDA OTURANLAR ALERJİ DUYMAK ZORUNDADIR! Genel Başkan İsmail KONCUK, TBMM deki görüşmeler sırasında, alfabemize W, X, Q harflerinin de eklenmesi taleplerine karşılık Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin ÇELİK in ortaya koyduğu yaklaşımı değerlendiren bir basın açıklaması yaptı. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında akıllara durgunluk veren diyaloglar yaşanmaktadır. Adı terörle özdeşleşen, terörü desteklediği alenen bilinen bir parti büyük bir cüretle W, Q, X harflerinin alfabeye girmesini talep etmekte, başında Milli kelimesi bulunan Bakanlığın Sayın Bakanı da Benim harflere karşı alerjim yok. W da olur, Q da olur, hepsi olur diyebilmektedir. Bilindiği gibi Türk alfabesi, Latin harfleri temel alınarak, 1 Kasım 1928 gün ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ulu Önder Atatürk ün benimsediği Türk alfabesi 29 harftir. Bu harflere W, Q, X harflerinin eklenmesinin teklif bile edilmesi büyük bir skandaldır, yasaya aykırıdır. Türkiye hassas bir dönemden geçiyor. Terör ocaklar yakmaya, bölücü odaklar faaliyetlerini yoğunlaştırmaya devam ediyor. Ana dilde eğitim için dört koldan büyük bir seferberlik yürütülüyor. Paçavraları bayrak olarak benimseyenlerin, terörist başına her fırsatta methiye düzenlerin, üniter yapıya zarar vermek için fırsat kollayanların cirit attığı bir dönemde alfabeye bu üç harfin eklenmesi talebini masumane olarak nitelendirmemiz mümkün değildir. Üstelik bu talep teröre destek veren bir partiden geliyorsa. Bakan ÇELİK in de bu maksatlı girişime karşılık alerjim yok diyerek, konuyu önemsemeden geçiştirmesi eğitimcilerde derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Oysa bu önemsenmeyecek bir konu değildir. Sayın Bakanın ortaya koyması gereken tepki; ilgili yasaların hükmünü, eğitim birliğini ve dolayısıyla milli birliği net ve vurgulayıcı bir şekilde dillendirmesi olmalıydı. Bu harflerin alfabede yer almasına ilişkin küstahça bir öneri getirilmesi ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK in bu öneriye verdiği tepki oldukça manidardır. Eğitim camiası olarak Bakan Çelik ten, bu küstah öneriye karşı net bir tavır göstermesini ve Türk alfabesinin 29 harf olduğunu, bunun değiştirilemeyeceğini söylemesini beklerdik. Konuya alfabeye üç harf eklense ne olur? Bu harfler her yerde kullanılmıyor mu? İnternet sayfasına girmek için www yazmıyor muyuz? şeklinde sığ bakmamak gerekir. Bu nedenle soruyoruz: Bugüne kadar 29 harf yeterli gelmedi mi? Niye sürekli Q, W ve X harflerinde ısrar ediliyor? Bu harflerin karşılığı olan seslerin Türkçe de olmadığı bilinmiyor mu? Herkesin bilmesi gerekir ki, bu harflerin Türk alfabesine girmesi ve ders kitaplarında yer alması Türk halkını değil, farklı amaçlara hizmet edenleri ve onların uşaklığını yapanları memnun edecektir. Bu ihanete kimse doğrudan ya da dolaylı ortak olmamalıdır. Saygılarımızla. MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ NDE NELER OLUYOR? MEHMET YOKUŞ Muş İl Temsilcisi Muş Alparslan Üniversitesi ndeki bazı uygulamalar kamuoyunun ve eğitimcilerin tepkisini çekiyor. Bilindiği üzere halkımızın büyük umutlarla beklediği Muş Alparslan Üniversitesi nihayet kurulmuştur. Memleketimiz için gerek sosyal, gerek ekonomik ve gerekse akademik anlamda büyük faydalar getireceği beklentisi içerisine giren halkımız, Rektör Sayın Prof. Dr. Nihat İNANÇ ın yaptığı bazı atamalarla hayal kırıklığına uğramıştır. Üniversitemizin kuruluşunda büyük emekleri olan, yıllarca çeşitli sıkıntıları göğüsleyen, hemşerilerimiz için bir dürüstlük ve çalışkanlık emsali olan Üniversite Genel Sekreteri Şükrü Demir in Rektör tarafından görevinden alınması büyük bir hüsrana yaratmıştır. Üniversitelerimiz bilim ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bizler, üniversitelerimizin adam kayırmacılık, siyasi çekişmeler, ideolojik saplantılar ve maddi sıkıntılardan uzak durması gerektiğine inanıyoruz. Sayın Rektöre buradan sormak istiyoruz; 1- Yönetime getirdiğiniz insanların ne gibi akademik kariyerleri vardır? 2- Üniversitemize ve ilimize ne gibi faydaları olacaktır? 3- Yöneticiliğe getirilen bu insanlar hakkında dikkate aldığınız ölçütleriniz nelerdir? 4- Bu kişilerin aynı dünya görüşünden olmaları, aynı sendikadan olmaları bir tesadüf müdür? 5- Sayın Şükrü DEMİR in görevden alınma gerekçesi nedir? 6- Muş lu hemşerilerimize Burası iş ve işçi bulma kurumu değildir dediniz, peki bu söylemleriniz hemşehrileriniz için de geçerli midir? 7- Herkese eşit mesafede olduğunuzu söylüyorsunuz. Peki, belli bir sendikanın yönetimindeki insanlar da bu görüşünüze dâhil midir? 8- Yapılan ihaleleri şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşacak mısınız? İşte bu sorular Muş kamuoyunun nezdinde soru işaretleri oluşturmuştur. Bizler, onurlu ve dik duruşun timsali olan eğitimciler olarak, bu konuların takipçisi olacağız. Zira Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır deyişini kendimize düstur edinerek; üniversitemizde yapılan atamaların, personel alımlarının, ihalelerin ve uygulamaların takipçisi olacağız. Sendika olarak, gerektiğinde yapılan usulsüzlükleri kamuoyuyla paylaşarak vicdani sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Muş lu hemşerilerimizden doğal bir beklentimiz; üniversitemizle ilgili yapılan usulsüzlüklere ve keyfi uygulamalara karşı gerekli demokratik tepkiyi göstermeleridir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.