Benzer belgeler
T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 478 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ni kapsamaktadır.

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire


MEVZUAT SİRKÜLERİ /

6111 SAYILI KANUN YAYIMLANDIĞINDA NEZDİNDE VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLANMIŞ VE HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ MÜKELLEFLERE SAĞLANAN İMKANLAR

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

GECİKME FAİZİ, GECİKME ZAMMI UYGULAMASI VE KARŞILAŞTIRMASI

Arkan&Ergin Uluslararası Denetim Ve Y.M.M. A.Ş.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

TÜM YÖNLERİYLE ÖDEME EMRİ

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

VERGİ İCRA HUKUKU KISA ÖZET KOLAYAOF

BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA

KONU : 24 SERİ NO.LU ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI.

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/57 TARİH:

Sirküler Rapor Mevzuat /30-1 TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: B SIRA NO: 9) YAYIMLANDI

VERGİ HUKUKU BÜTÜN İBRAHİM NİHAT BAYAR FİNAL SORULARI

SİRKÜLER 2017/ yılının Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken taksitler 4 er ay ertelenmiştir.

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

Sirküler 2013/16 Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler, Kullananlar Ve Bunlara İştirak

Sirküler No: 2017 / 38 Tarih:

VERGİ BORÇLARININ 18 EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ İMKANI GETİRİLMİŞTİR.

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Kanun No Kabul Tarihi: 20/2/2008

VERGİ CEZALARINDA İNDİRİM MÜESSESESİNİN ÖZELLİKLERİ

girmektedir.

SİRKÜLER. Vergi Usul Kanunu'na "Teminat uygulaması" başlıklı 153/A Maddesi Eklenmiştir.

VERGİLERİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE 1 OCAK 2018 TARİHİNDEN İTİBAREN VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI BAŞLIYOR

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

İnceleme Ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler (Madde: 4)

BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLAŞMA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN. (5736 S. Kanun )

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

Açıklamalı Sirküler Rapor 2013/5

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

İZAHA DAVET MÜESSESESİ ve VERGİ İNCELEME SÜREÇLERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

GECİKME ZAMMI VE TECİL FAİZİ ORANI DEĞİŞİKLİĞİ HAKKINDA SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2005/19

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/24 TARİH: Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin 2 Seri Numaralı Genel Tebliğ

İTHALAT SÜRECİNDE TAHSİL EDİLEN EK MALİ YÜKLERİN HUKUKSAL ANLAMI

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2010/37 TARİH:

VERGİ USUL KANUNU NA EKLENEN 153/A MADDESİ İLE GETİRİLEN TEMİNAT UYGULAMASI

Amme Alacaklarının Takibinde Yeni Sorumluluk Esaslarının Geriye Yürümesine Anayasa Mahkemesi Engeli

KATMA DEĞER VERGİSİ KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İNDİRİMİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

KDV UYGULAMASINDA: KDVĐRA NEDĐR? KARA LĐSTEDEN NASIL ÇIKILIR? Dr. Mustafa ALPASLAN SMMM

38 SERİ NO LU MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

Kanunda Belirtilen Damga Vergisi İstisnası Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 02/06/2015 Sayı: 2015/27 Ref : 6/27. Konu: GÜMRÜKTE GECİKME ZAMMI UYGULAMASI

NOTERLERİN TARİHİNDE SONA EREN ARAÇ SATIŞ VE DEVİR İŞLEMİ KALICI HALE GETİRİLDİ

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2011/121 Ref: 4/121

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

KONU : 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi

FOCUS DENETİM VE Y.M.M. LTD. ŞTİ Maltepe MAH. Edirne çırpıcı yolu 5-4 Vatan rezidans a BLOK kat:5 DAİRE:10 TECİL FAİZİNDE DEĞİŞİKLİK

5746 SAYILI ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 5) YAYIMLANDI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

6736 SAYILI KANUN RESMİ GAZETE Tarih : 19/8/2106 Sayı : 29806

VERGİ DAVALARINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ÜZERİNE

VERGİ SİRKÜLERİ NO : 2008/29 TARİH : 30/10/2008

272 SERİ NO LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

BİLGİ NOTU / Bu bilgi notumuzda anılan kanunun vergi alacakları ile ilgili düzenlemelerine yer verilecektir.

SİRKÜLER RAPOR ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:24)

A)- Bazı Alacakların Yapılandırılması Kapsamında Yapılandırılan Borçlar

Mali Bülten. No: 2011/29. Konu : Vergi Affı Kapsamında İnceleme ve Tarhiyat Safhasındaki Alacaklar ve Pişmanlıkla Beyanlar İçin Getirilen Düzenlemeler

İhtirazi Kayıtla Beyanname Veren Mükellefler Vergi Davasını Kazanmaları Halinde Faiz İsteyebilir Mi?

SUN BA IMSIZ DI DENET M YEM MAL K A.

II 6183 SAYILI KANUNUN 79 UNCU MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

SİRKÜLER NO: POZ-2010 / 58 İST, Seri No lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği yayımlandı.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

S İ R K Ü L E R : / 2 8

TEBLİĞ. f) Ar-Ge personeli: Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı ve teknisyenleri;

LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR VE ORTAKLARININ ŞİRKET AMME BORÇLARININ ÖDENMESİNE İLİŞKİN SORUMLULUKLARI

5746 SAYILI ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 5)

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLER İÇİN % 5 LİK VERGİ İNDİRİMİ 13 MART 2019

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI. Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü / DAĞITIM YERLERİNE

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:420) Resmî Gazete 7 Aralık 2012 CUMA Sayı : Maliye Bakanlığından:

Sirküler Rapor /207-1 BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YAPILANDIRILMASINA DAİR İÇ GENELGE SERİ NO: 2014/2 YAYIMLANDI

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanuna ilişkin 1

Kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatılmıştır.

SİRKÜLER 2019/01. KONU : 7143 Sayılı Yapılandırma Kanunu ndan Yararlanma Hakkını Kaybedenlere Yeni İmkan Sağlanmıştır.

Duyuru No: 2015/67 İstanbul, 11/09/2015

Harçlar Kanunu Genel Tebliğ Taslağı. (Seri No: 59)

42 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/01

Sirküler Rapor / YILINDA UYGULANACAK VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ TARİFESİ VE İSTİSNA TUTARLARI

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

Sirküler Tarihi : Sirküler No : : 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Hak.

Tarih: Sayı: 2014/33

6183 SAYILI YASA VE SGK KANUNU KAPSAMINDA HACİZ İŞLEMLERİ VE BU İŞLEMLERE KARŞI YARGISAL VE İDARİ ÇÖZÜMLER

Sirkülerimizin konusunu Katma Değer Vergisi Tebliğ Değişiklikleri ve İlaveleri

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

TEBLİĞ. Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) ndan:

Transkript:

Amme alacağının tahsilinde teminat uygulaması Av. Gökçe Sarısu I. Giriş 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, amme alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin usul ve esasları düzenleyen bir usul kanunudur. Kanun un kapsamını belirleyen 1 inci maddesi uyarınca, vergi, resim, harçlar ve bunlarla ilgili zam ve cezalar, bu Kanun a göre takip ve tahsil edilecek amme alacaklarından olup, vergi alacağının tahakkuk edip, ödenecek duruma gelmiş bulunması ile Kanun bir takip ve tahsil kanunu olması itibariyle işlerlik kazanacaktır. 1 Amme alacaklarının korunması ile ilgili hükümlere ise Kanun un 9 ila 36 ncı maddeleri arasında yer verilmiş olup, amme alacağının koruması amacıyla başvurabilecek güvenlik tedbirleri; teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve diğer koruma hükümleri olmak üzere dört başlık altında toplanmıştır. Amme alacaklarının zor kullanılarak alınmaları için bazı önlemlerin düzenlenmesi zorunludur. Vergi alacakları açısından bakıldığında, vergilendirme ilişkisi; vergilendirme yetkisine sahip otorite ile bu ilişkideki yükümleri yerine getirmek durumunda olanlar arasında bir çıkar çatışmasına neden olur. Zira idari otorite, vergiler aracılığıyla bireylerin mamelekinde bir azalmaya yol açmakta ve fakat mükelleflere doğrudan bir edim yükümü üstlenmemektedir. Bu durum ise mükelleflerin vergi yüklerini en düşük düzeyde tutma veya ortadan kaldırma girişimlerine yol açabilmektedir. 2 İşte amme alacağının tahsilinin rızaen ödeme veya cebren takip ve tahsilinden önce tehlikeye girmesini önlemek ve kamu alacağının korunması amacıyla getirilen güvenlik tedbirlerinin birisi de, 6183 sayılı Kanun un 9 uncu maddesinde düzenlenen teminat müessesesidir. Son günlerde vergi dairesinin 6183 sayılı Kanun un 9 uncu maddesini dayanak göstererek mükelleflerden daha sıklıkla teminat talep etmeye başlaması ve özellikle basına da intikal eden güncel vergi incelemelerinin, vergi incelemesi tamamlanıp tarhiyat gerçekleştirildikten sonra vergi dairesince teminat istenip istenemeyeceği tartışmalarını başlatması üzerine, makalemizde 6183 sayılı Kanun un Teminat İsteme başlıklı 9 uncu madde hükmünün uygulanabilmesi için gerekli hukuki şartlar incelenmeye çalışılmıştır. II. 6183 sayılı Kanun uyarınca teminat isteme 1 Özbalcı Y., Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Mayıs 2008, s.51 2 Akkaya M., Danıştay Kararlarında Ekonomik Yaklaşım, Danıştay 2004 Yılı İdari Yargı Sempozyumu

6183 sayılı Kanun un teminat isteme başlıklı 9. maddesi aşağıdaki şekildedir: 213 sayılı Kanun un 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir. Türkiye de ikametgahı bulunmayan amme borçlusunun durumu, amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu gösteriyorsa, tahsil dairesi kendiliğinden teminat isteyebilir. Madde hükmünde teminat istenecek haller için ikili bir ayrıma gidilmiştir. Birinci fıkra düzenlemesi gereği, Vergi Usul Kanunu nun (i) 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren fiiller ile (ii) 359 uncu maddesinde sayılan kaçakçılık hallerine temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olması gerekmektedir. Bu takdirde vergi incelemesini gerçekleştiren memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenecektir. Madde hükmüne göre teminat istenebilecek ikinci durum ise amme borçlusunun Türkiye de ikametgâhının bulunmaması ve durumun amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu göstermesidir. Düzenlemenin mevcut halinin uygulanabilmesi için gerekli hukuki unsurları incelemeden önce, 6183 sayılı Kanun un kabul edildiği tarihten itibaren, teminat istemine ilişkin 9 uncu maddede yapılan değişiklikler ile ilgili sürece değinmek yararlı olacaktır. A. 6183 sayılı Kanun un 9. madde hükmünün tarihçesi 6183 sayılı Kanun un ilk halinde teminat isteme başlıklı 9 uncu madde hükmünün birinci fıkrasında; teminat istenmesi sadece kaçakçılık fiiline temas eden amme alacakları için öngörülmüş idi. O tarihte yürürlükte bulunan Vergi Usul Kanunu nun ilgili hükmünde kaçakçılığın, mükellef veya sorumlu tarafından kasten vergi ziyaına sebebiyet verilmesi olduğu belirtilmişti. Kaçakçılık fiilinin bu düzenlenişiyle uygulanabilmesi için, kasıt ve vergi ziyaına sebebiyet verilmesi gerekmekte idi. 26.11.1980 tarih ve 2347 sayılı Kanun 3 ile 9 uncu madde hükmünün birinci fıkrası, teminatın VUK nun 344 üncü maddesinde sayılan kaçakçılık halleriyle 347 nci maddesinin 1 numaralı bendinde (kaçakçılık fiiline yardım) belirtilen hallere 3 28.11.1980 tarih ve 17174 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

temas eden amme alacakları için talep edilebileceği şeklinde değiştirilmiş ve böylelikle VUK nda yapılan değişikliklere uyum sağlanmıştır. 9 uncu madde hükmünün birinci fıkrasında 22.07.1998 tarih ve 4369 sayılı Kanun 4 ile 01.01.1999 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yapılan son değişiklik ile VUK nun hem 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren fiiller hem de 359 uncu maddesinde sayılan kaçakçılık hallerine temas eden amme alacakları için teminat isteneceği hükme bağlanmıştır. Bu değişiklik ile verginin tahsilinin tehlikeye girmesine gerek kalmadan teminat istenmesi durumu ortaya çıkmıştır ki, bu durum da mükellefler nezdinde mağduriyete sebebiyet verir şekilde kamu alacağının tahsilinin tehlikeye girmesi durumunda uygulanan güvenlik önlemlerinin esasını değiştirmiştir. 5 İlgili düzenlemenin tarihi gelişimi aşağıdaki şekilde özetlenebilecektir: B. Teminat isteme hükmünün mevcut hali Yukarıda yer verilen mer i 9 uncu madde hükmünün birinci fıkrası incelendiğinde, VUK nun 344 ve 359 uncu madde hükümlerinde sayılan hallere isabet eden bir amme alacağının salınması için teminatın ancak vergi incelemesi sırasında ve tarhiyat gerçekleştirilmeden evvel istenebileceği görülmektedir. Zira madde hükmünde teminatın açıkça bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanılması halinde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairesince teminat isteneceği... öngörülmüştür. Buna göre ancak vergi incelemesinin devam ettiği durumlarda yapılan ilk hesaplamalarla belirlenen miktarların garanti altına alınabilmesi için teminat istenebilecek ve fakat vergi incelemesi sonuçlanıp tarhiyat gerçekleştirildikten sonra teminat istenilmesi hukuken mümkün olamayacaktır. Vergi incelemesinin devam ettiği sırada teminatın nasıl bir prosedür izlenerek talep edilmesi gerektiğine ilişkin kanun maddesinde bir belirleme yer almamakla birlikte, A Seri 1 Sıra No.lu Tahsilat Genel Tebliği nin 6 9 uncu madde açıklamalarına yer verilen kısmında, teminat talep edilirken Tebliğ in Ek-1 inde yer alan yazı örneğinin kullanılacağı belirtilmiştir. 4 29.07.1998 tarih ve 23417 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. 5 Özbalcı, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Oluş Yayıncılık, Mayıs 2008, s. 163 6 30.06.2007 tarih ve 26568 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

Öte yandan teminat sadece Vergi Usul Kanunu nun 135 inci maddesinde sayılan vergi incelemesi yapmaya yetkili şahıslarca ve incelemeye başlanılmış olması koşullarıyla istenebilecektir. Danıştay 4. Dairesi E.1975/2990, K. 1976/1881 sayılı kararında incelemeye yetkili şahıslarca inceleme yapılmadan, salt takdire gidilmesi ve bunun üzerine güvence isteminde bulunulmasının 6183 sayılı Yasa nın özü ve sözüne aykırı olduğu belirtilmiştir. C. A Seri 1 Sıra No.lu Tebliğ A Seri 1 Sıra No.lu Tahsilat Tebliği nin 9 uncu madde hükmü ile ilgili kısmında; - 213 sayılı Kanunun 344. maddesine göre vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli işlemlere başlanılması halinde, vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen tutar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği hükme bağlandığı, - 213 sayılı Kanunun 135. maddesiyle kendilerine inceleme yetkisi verilmiş bulunanlar tarafından mükelleflerin veya sorumluların kayıt ve işlemlerinin incelenmesi sırasında 213 sayılı Kanunun 344 ve 359. maddelerinde sayılan hallerin tespit edilmesi nedeniyle bir amme alacağı salınması için gereken işlemlere başlanılmışsa, inceleme elemanlarınca yapılacak ilk hesaplara göre tespit edilecek tutar üzerinden derhal teminat isteneceği, - Vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen tutar üzerinden istenecek teminatın, vergi aslı, gecikme faizi ile ceza tutarlarını karşılayacak değerde olması gerektiği; bu aşamada vergi alacağı tahakkuk etmediğinden gecikme faizinin hesabında teminat isteme yazısının düzenlendiği tarihin esas alınacağı; ancak, gerek teminat isteme yazılarında gerekse teminat gösterme yazıları veya belgelerinde, vergi alacağının tahakkuk etmesi üzerine hesaplanacak gecikme faizi ve zammının dikkate alınacağının belirtilmesi gerektiği ve Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrası uyarınca teminat istenmesinde Ek-1 de yer alan yazı örneğinin kullanılacağı belirtilmiştir. Tebliğ in ekinde yer verilen yazı metni ise aşağıdaki gibidir: Dairemizin.. T.C. Kimlik/Vergi Kimlik Numarasında kayıtlı mükellefiyetiniz dolayısıyla.. dönemi/yılı hesaplarınızın tarafından incelenmesi sırasında yapılan ilk hesaplara göre tespit edilen matrah/vergi farkı üzerinden... lira. vergisi. lira vergi ziyaı cezası ve yazımız tarihi itibarıyla hesaplanan.. lira gecikme faizi olmak üzere toplam lira için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrası gereğince, aynı Kanunun 10. maddesinde belirtilen türde teminatı yazımızın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Müdürlüğümüze göstermeniz gerekmektedir Görüldüğü üzere, teminat isteminde kullanılacak yazı örneğinde de açıkça, teminatın vergi incelemesi esnasında ve ilk hesaplara göre tespit edilen miktar üzerinden istenebileceği anlaşılmaktadır.

III. Vergi incelemesi tamamlandıktan sonra vergi dairesi teminat talep edebilir mi? Danıştay 4. Dairesi 22.12.2005 tarih ve E.2005/1452 ve K.2005/2538 sayılı kararıyla benzer bir konuya ilişkin olarak gündeme gelen hukuki ihtilafta; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun un 13. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin varlığı halinde ihtiyati haciz kararı alınacağı, 9. maddede ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddede sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanması halinde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği öngörülmüştür. Buna göre, ancak vergi incelemesinin devam ettiği durumlarda yapılan ilk hesaplamalara göre teminat istenebilecek ve ihtiyati haciz kararı alınabilecektir. İnceleme sonuçlanıp tarhiyat yapıldıktan sonra bu düzenleme uyarınca ihtiyati haciz kararı alınması mümkün değildir. Diğer bir deyimle, bu madde uyarınca ilgililer hakkında ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için incelemenin henüz tamamlanmamış olması gerekmektedir. şeklinde hüküm tesis etmiştir. 6183 sayılı Kanun un ihtiyati haciz başlıklı 13/I-1 bendinde ihtiyati haczin tatbik olacağı hallerden birisi olarak 9 uncu madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin mevcudiyeti sayılmış olup, yukarıda yer verilen Danıştay kararında da 9 uncu madde hükmünün lafzıyla paralel şekilde teminatın ancak vergi incelemesi devam ettiği sırada istenebileceği ve dolayısıyla 13 üncü maddenin 1 nci fıkrasının 1 inci bendine dayanılarak ihtiyati haciz kararının da ancak bu halde alınabileceği belirtilmiştir. 6183 sayılı Yasanın teminat istemiyle ilgili 9. maddesinin sözü ve özü itibariyle yorumu, söz konusu maddenin uygulanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı Tebliğinde yapılan açıklamalar, konuya ilişkin Danıştay kararları ve doktrinde ağırlıklı olarak savunulan görüşlerden 7 teminatın inceleme sırasında inceleme elemanınca ilk belirlenen tutarlar üstünden istenebileceği, inceleme bittikten ve tarhiyat gerçekleştirildikten sonra vergi dairelerince doğrudan teminat istenemeyeceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Yasada açıkça belirtilmeyen şekilde ve usulde şahsi kanaat, yorum ve keyfi uygulama ile teminat istenmesinin; mükellefin maddi ve manevi zararına yol açması, yargı süreci sonunda idari işlemin iptalinden sonra mükellefin Anayasal hakkını kullanarak idareyi zararlarını ve ciddi tutarlarda tazminat ödeme zorunda bırakması, idarenin de katlanmak zorunda kaldığı 7 Kızılot Ş., Vergi İncelemesi ve Teminat İstenilmesi Olayı, Yaklaşım Dergisi, Sayı:196, Nisan 2009, s.19 Kızılot Ş., Vergi İncelemesi Bittikten Sonra Teminat İstenemeyeceği, Hürriyet Gazetesi, 11.03.2009 Doğrusöz B., Vergi Dairesinin Teminat Talebi, Referans Gazetesi, 02.03.2009

zarar ve tazminatı, idari işlemi tesis eden (teminat isteyen) kamu görevlisine rucü etmesi gibi, idare-mükellef, idare-kamu görevlisi ilişkilerini bozacak nitelikte ağır ve yıkıcı riskleri vardır. Bir tarafta AB ne uyum çalışmaları kapsamında mükellef haklarının öne çıkartıldığı, mükellef haklarına saygı duyan bir vergi politikası oluşturulmaya çalışılırken, diğer tarafta yasal ve hukuki olmayan, kişisel yorum ve kanaate, keyfiyete dayalı olarak mükelleflerden teminat istenmesi tam bir çelişki oluşturmaktadır. IV. Teminat istemine karşı başvurulabilecek hukuki yollar A. Teminat isteme işleminin iptali talebi Teminat istenilmesine ilişkin işlemler, kişilerin malvarlığı üzerindeki tasarruf haklarını etkileyen, yükümlendirici, kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler niteliğinde bulunduğundan, idari davaya konu edilebilmektedirler. Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu nun 18.11.2005 tarih ve E.2005/148 K.2005/255; Danıştay 3. Dairesi nin 11.3.1998 tarih ve E.1997/361 K. 1998/849; Danıştay 9. Dairesi nin 15.02.2006 tarih ve E.2004/770 K.2006/333; sayılı kararlarında, teminat talebine ilişkin işlemin davacının hukukunu etkileyen ve idari davaya konu edilebilecek bir işlem olduğu hususu açıkça belirtilmiştir. Dava açılması idari işlemin yürütmesini kendiliğinden durdurmayacağından, ayrıca yürütmenin durdurulması talep edilmelidir. Yürütmenin durdurulması istemiyle açılacak bir davada, teminat talebinin yerine getirilmesi için öngörülen 15 günlük süre içerisinde 8 yürütmenin durdurulması yönünde karar verilmediği durumda teminat talebi mükelleflerce yerine getirilmektedir. Kendisinden teminat istenen borçlunun süresi içinde teminat göstermemesi, gösterdiği kefilin kabul edilmemesi veya yürütmenin durdurulması kararı verilmediği durumda, 6183 sayılı Kanun un 13. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendi uyarınca ihtiyati haciz uygulanmaktadır. B. Tam yargı davası Anayasa nın 125. maddesinin 7. fıkrasında İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür şeklinde belirtilmiştir. Anayasa nın 129. maddesinin 5. fıkrasında ise Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. denilmektedir. Anılan Anayasa maddeleri mucibince, yasaya aykırı olarak teminat istenmesi durumunda, zarara uğrayan mükelleflerin bu zararlarının tazmini gündeme gelebilecektir. 9 V. Sonuç 8 6183 sayılı Kanun da teminat istemine ilişkin borçluya ne kadar süre tanınacağı ile ilgili bir hükme yer verilmemiş olmakla birlikte, Kanun un 8 inci maddesinde VUK hükümlerine yapılan atıf dolayısıyla, VUK nun 14 üncü maddesi kapsamında anılan süre 15 günden az olamaz. 9 Kızılot Ş., a.g.m.

Amme alacaklarını güvence altına alan tedbirlerin uygulanması ile mükellef haklarının ihlali arasında ince bir çizgi bulunmaktadır. Hukuka uygun olmayan idari işlem tesisinin birincil ve somut sonucu mükellefler nezdinde ortaya çıkan telafisi güç maddi ve manevi zararlar olmakla birlikte aslında büyük ölçekte zarar gören hukuk devleti ilkesi ve hukuki güvenlik müesseseleri olabilecektir. Netice itibariyle, 6183 sayılı Kanun un 9. maddesi lafzi, tarihi ve amaçsal yorum yöntemleriyle incelendiğinde teminatın, vergi incelemesi sırasında, vergi inceleme elemanının ilk yaptığı hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden istenmesi, vergi incelemesi neticelenip, tarhiyat yapıldıktan sonra yasada aranan başkaca şartların bulunmadığı bir durumda (ikametgahın bulunmaması gibi) vergi dairesince teminat talep edilmemesi gerektiği kanaatindeyiz.