SELANİK MEKTUBU (13) BAKİ SARISAKAL
SELANİK MEKTUBU (13) Yunalıların ellerine geçen Makedonya havalisinde İslam kardeşlerimize karşı her gün artan bir suretle ifa ede gelmekte oldukları faciayı yazmaktayız. Yunanlılar hala o vahşete devam etmekte ve Makedonya da uygulan facia artık dayanılamayacak bir hale gelmiştir. Yunan Hükümeti memurini her taraftan Makedonya ya celp edilmiş Rum muhacirini, yerli ve Yunanistan dan gelen Yunanlılar, İslamlara icrai tazyikat ve hücum için birbirleriyle adeta yarış etmektedirler. İşte Osmanlı Ajansı nın Selanik ten alıp tebliğ eylediği bir mektup Müslümanlara yapılan zulmü ispat eylemektedir. Hala Yunanlıları adam zanneden onları bilmem kaç bin sene evvel ki medeniyetin varisleri addedip, kendilerinden bir hayır bekleyen Avrupa, yirminci asrın bir yüzkarası olan bu zalimlerin yaptıklarını tekrar tekrar okumalı ve sonra elini kafasına dayayarak hükmünü ona göre vermelidir. Şimdiye kadar emlak ve arazisinin sebepsiz yere zapt ve müsadere olunmasına sükun ve istirahatının her an bir vesile ile münasip bulunmasına rağmen terki diyar etmemiş olan zavallı köylüler, artan tecavüzler karşısında sefil ve perişan bir vaziyette muhacarete mecbur kalmaktadırlar. Sefil ve Perişan Bir halde Bulunan İslam Muhacirleri Demirhisar havalisindeki bütün Müslüman köylüler, iki köy müstesna olmak üzere tamamen memleketlerini terk etmişlerdir. Demirhisar havalisinde durum bu merkezdedir. Bilumum Makedonya daki İslam köylerinin vaziyeti cidden çok fecidir. Hükümetin gösterdiği lakayt tutumu haydut çetelerine, askerlere, hariçten Trakya dan, Kafkasya dan, Anadolu dan gelen veya celb olunan Rumlara cesaret vermiş ve onarlın tecavüzlerini arttırmıştır. Selanik te bile bazı muteberan zevat, meydanda hiçbir ciddi sebep yokken tevkif olunmaktadırlar. Tüccar muteberandan Hacı Abdül ve Biraderi Hacı Hakkı Efendiler, Cemaati İslamiye azalarından mağdur oldukları halde bila sebep tevkif olunmuştur ve
Cemaati İslamiye Reisi Müftü Efendinin bütün müracaat ve teşebbüslerine rağmen hala tavkiflerde bulunmaktadırlar. Hatta bu zevat Karaferye Hapishanesine naklolunmuşlardır. Davavekili Mustafa Cevdet Beyle arkadaşlarından on zat bir gece hanelerinde bila sebep tevkif edilmişlerdir. Bir hafta zarfında Selanik ten sekiz bin İslam muhaceret etmiştir. Aşağıda arz olunan feci hadiseler iki kısma ayrılır. 1. Doğrudan doğruya Rum köylüleri ve muhacirler tarafından gerçekleştirilen mezalim ve tecavüzler. 2. Memurin hükümetin teşvik ve müsamahası tahtında veyahut doğrudan doğruya hükümet tarafından icra olunan tazyikat. Bütün bu tazyikten maksat ise İslamları muhacerete mecbur ederek öteden beriden celb edilen Rum muhacirlerine İslam arazi ve emlakini vermektir. Selanik Selanik Hapishaneleri cürüm siyasiye ve idariye sonucu binlerce tutuklu ile doludur ve hala tahliye edilmemişlerdir. Kendilerinden esbabı firar ve hicretleri sula olunan Muhacirin İslamiye hemen aynen atideki cevabı vermektedirler: İkamet edecek evimiz, idarei maişetimize kifayet edecek kadar ekilmiş tarlalarımız var idi. Fakat evlerimizi Rum muhacirleri işgal ettiler. Rum köylüleri en mukaddes ve meşru hukukumuzu yok sayarak, namusumuza taarruz eylediler. Selanik te bile İslam hanelerine bile tecavüz vuku buluyor. İslam haneleri boş kalır kalmaz Rum muhacirleri tarafından işgal olunuyor. Hükümete müracaatla bu konuda şikayet eden hane sahiplerine: Ne yapalım hanelerinizi boşaltmayınız. Yahut müstecirleri memnun ediniz. Yoksa biz Rumları sokakta bırakamayız. cevabı veriyorlar. Köylerden gelen İslamların hali, bir muhaceretten fazla umumi bir firarı andırıyor. Bu biçareler emlak ve araziyi isticar veyahut feragat etmeksizin terki diyar etmektedirler. Bu cümleden olarak Demirhisar, Avrethisar, Serez, Langaza, Karacaabad İslamları memleketlerini terk etmişlerdir. Karacaabad dan 40 bin Müslüman bu suretle hicret eylemişlerdir. Kılkış civarındaki ahali İslamiye de maruz kaldıkları kötü muamele sonucunda kafile kafile hicret ediyorlar. Irz ve namusa vaki olan taarruzları hükümetçe takibata düçar olmuyor. Hükümetin bu alçakça cinayet ve taarruzlara karşıda maksat ve teşvikleri bir lakaydi ve müsamaha ve muhafaza eylemiştir.
Serez Tahıl Pazarı Serez deki Mektebi İslamiye, Yunan hastane ve mekteplerine tahvil olunmuştur. Evkafı İslamiye ye hiçbir tazminat ve icar verilmeksizin Rum aileleri ve Yunan askeri tarafından işgal olunmaktadır. Lakin zannedilmesin ki tecavüzat bu kadarla kalıyor. Bazı askerler veya Rumlar hane sahiplerini cebren evlerinden çıkararak oralara yerleşmektedirler. Hanesinden, yurdundan mahrum kalan bu zavallıların şikayetini ise işitecek kulak yok. İslamları tahkir ve tahkir için Camilerde, Medreselerde, Kabristanlarda beygir ve saire gibi hayvanat bulunduruyorlar. Hülasa mukaddes makamlar ahırlara tahvil ediliyor. Memurin Hükümetin bu uygulamalara karşı hiçbir tedbir almadıklarını, Cemaati İslamiye nin teşebbüslerine lakayt kabilinden cevaplar verildiğini ilaveye lüzum var mı? Selanik te Osman, Hafız Recep, Salih Ağa ve İbrahim Efendilerin, Mehmet Beyin, Faik Ağanın haremi olan bir dul kadıncağızın haneleri hep bir suretle işgal olunmuştur. Selanik te Horhorsu Mahallesinde akşam evine avdet eden bir Müslüman yolda Rumlar tarafından darp edildikten sonra soyulmuştur. Osman Efendi namındaki bir sarraf bir Yunan jandarması ve birde Rum başıbozuğu tarafından cebren tenha bir sokağa götürülerek darp edilmiş ve para çantası ile saati gasb edilmiştir. Yanya nın sukutu münasebetiyle icra olunan şenlikler, mezalim ve taarruzatın artması için bir vesile teşkil etmiş ve Rumlar sokaklarda Yunan Filosu ve Rum Muhacirleri menfaatine salipler (Haç) satarak, Salipleri alıp göğsüne koymayan Müslümanları darp ve tahkir eylemişlerdir. Divanı Umumiye memurlarından bir Müslüman memur muhalefet gösterince darp edilmiş ve yaralanmıştır. Drama da Yunan Donanması için beher tütünün okkasından bir kuruş vergi alınmaktadır. İcra olunan tazyikat sonucu tütün tüccarı bu gibi vergiyi kabule mecbur kalmışlardır. Serez de de tütünün beher kıyyesine böyle bir vergi koyulacağı şüphesizdir. Yunan zabıtanı İttihat Vapuru Kaptanı İsmail Hakkı Beyi, vapur karaya yaklaştığı zaman tevkif ederek karaya çıkarmışlar ve Rum muhacirlerinden birkaç mecidiye fazla ücret almakla itham eylemişlerdir. İsmail Hakkı Bey rövörleri müsadere olunduktan sonra talep edilen mübaya tediye ettikten birkaç saat sonra tahliye edilmiştir.
Bu haleti ruhiyenin diğer bir meselesi de Hükümetin teşebbüsatı üzerine hallolunan Hasan Kaşif Bey in tardı meselesi teşkil ediliyor. Emniyet Müdürü Papa Ufunumu, Jön Türklere mensubiyeti olanların umumiyetle imha olunmasını azlım gelenlere emretmiş ve Rum Metropoliti de kendilerine müracaat edecek İslamlara dost ellerini uzatmamalarını söylemiştir. Bu ahvallerden dolayı düçar yeis ve fütur olan Müslüman ve Musevi ikametgâh ve tüccar taifelerini Türkiye ye nakletmeye hazırlanıyorlar. Serez Cemaati İslamiyesi kendi manevi şahsiyetini kabul eden sulh mukavelesinin ahkamı istinaden Hükümete ita ettiği mufassal muhtıralarda şikayeti arz etmektedirler. Fakat bütün bu şikâyete rağmen emlakı hukukiye, Cemaati İslamiye ye iade olunmamakta ve tecavüzata bütün şiddetiyle devam etmektedirler. Osmanlı müstahdeminin Yunan Hükümeti nezdinde müracaat ve teşebbüsleri de sonuçsuz kalıyor. Bu teşebbüsatın Türkiye-Yunanistan antlaşmasına riayet etmek istemeyen hükümet nezdinde hiçbir tesiri olmuyor. İşte Osmanlı Ajansının tafsilatıyla vermiş olduğu bu malumat zannedersek zavallı Müslümanların nasıl canidar bir tazyik altında bulunduklarına bir delildir. Bu gün Rumeli nin en mesut ve en müreffeh bir yerinden yüz binlerce insanı caniyane ve vahşetle, taarruzlarla yer ve yurtlarından, ırz ve namuslarından, hürriyet diniye ve vicdaniyelerinden mahrum etmek, yüzlerce senelik topraklarını, mallarını ve hiçbir hakka istinat eylemeden bir takım serseriler vasıtasıyla zapt eylemek, hangi bir milleti medeniye için mucip fahir bir harekettir. Bu vesile ile de çok defalar yazmış olduğumuz bir şeyi burada bir daha tekrar ederek diyoruz ki, Hükümet artık ne yapıp yapmalı, zavallı dindaşlarını bu taassup ve cinayet tırnaklarından kurtarmalıdır. Selanik e mütemadiyen gelen muhacirin kafileleri arasında Sırbistan dan, Piriştina havalisinden gelmiş binlerce muhacirinde mevcuttur. Bu muhacirlerin nakil ettiklerine göre Sırbistan ın işgalinde bulunan havalide de İslamlara karşı tahkirat ve tazyikat icrası emvar adiye sırasına geçmiştir. 1 Selanik Türk Mahallesi 1 Tasviri Efkâr 2 Nisan 1914