TÜRK EDEBİYATINDA MANZUM FÜTÜVVET-NÂMELER Doç. Dr. Emine YENİTERZİ Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi

Benzer belgeler
KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Azrail in Bir Adama Bakması

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ahi Teşkilatı XIII.y.y. nın ilk yarısından XIX.y.y. ın ikinci yarısına dek Anadolu da, Balkanlar da ve Kırım da yaşamış olan Türk halkının, sanat ve

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

2018 Yılı 1. Dönem Vaaz Listesi

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 3. DÖNEM TEMMUZ- AĞUSTOS - EYLÜL AYLARINA AİT VA'Z İRŞAD PROGRAMI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İÇİNDEKİLER. Pano Görselleri. Şefkat ve Merhamet İle İlgili Sözler ve Hikayeler. Etkinlikler ve Boyamalar

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Kur an ın Bazı Hikmetleri

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

2015 YILI 3. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI Pazartesi Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Kapucu Camii

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Doç. Dr. Mustafa Alkan

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

ŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI

TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİ

ÇALIŞAN GENÇLERLE EL ELE

Meslekî yetiştirme dereceleri, Ahîlik kurumunda bilgi ve becerinin düzeyini ortaya koyan önemli ögelerden biridir.

a) Tuvalette b) Kur'an okuyana

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İlm-ül yakîn, yani bir yerde duman görüp orada ateşin bulunduğu hakkında bilgi sahibi olmak.

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

1BİLGE SOYAK ORTAOKULU

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Gençlik Eğitim Programları DAVET

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Âdâp ve Nezâket. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Kur an ın Özellikleri

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

İbadetin Manası ve Çeşitleri

Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz)

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

Kitap Değerlendirmeleri. Book Reviews

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

TEBRİZLİ AHMEDİ VE ESRAR-NAME İSİMLİ MESNEVİSİ

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

eğitim sistemine bağlıdır,öyle ki Bektaşilikte, sofraya konulan gıdaların sofraya konulma sırasına,

Nefsin iki hali vardır. Üçüncüsü yoktur. Biri bela diğeri afiyet...

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

İSİMLİ MESNEVİSİ. Prof. Dr. Gönül AYAN

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

(1) BÜYÜK PEYGAMBER (S.A.A) KONULU, BÜYÜK YARIŞMA

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

GÜLŞEHRİ NİN MANTIKU T-TAYRI (GÜLŞEN-NÂME)

Geçmiş. Zamanlarda. İş Ahlâkı. Tancalı gezgin İbni Battuta. Büyük Yapıtlarımız. Konur Ertop

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

Ömer Yılmaz, Geçmişten Günümüze Tasavvuf ve Tarîkatlar, Akçağ Yayınları, Ankara 2015, 1. Baskı, 431 sayfa. ISBN:

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Teravih Namazı. Namazı Bozan Durumlar. Namazın İnsana Kazandırdıkları. Kunut Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

2015 YILI İKİNCİ DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- İRŞAT PROGRAMI

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Bilge Şair Yunus Emre

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

AHİ EVRANIN TASAVVUFU YAŞAMASI VE YAŞATMASI

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir.

Transkript:

TÜRK EDEBİYATINDA MANZUM FÜTÜVVET-NÂMELER Doç. Dr. Emine YENİTERZİ Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fütüvvet kelimesi; genç, yiğit, cömert gibi anlamlar taşıyan fetâ kelimesi ile aynı köktendir ve sözlükteki karşılığı gençlik, kahramanlık, cesaret ve cömertliktir. Zamanla fütüvvet hareketleri yayılmaya başlayınca her fütüvvet ehlinde olması gereken fedakârlık, diğerkâmlık, iyilik, yardım, insan severlik, hoşgörü ve nefsine söz geçirme gibi özellikler fütüvvet kelimesinin anlamlarına dâhil olmuş, sekizinci yüzyıldan sonra tasavvufî bir terim olarak kullanılmasıyla, sûfîler fütüvvet için özelliklerini belirtmeye yönelik tarifler yapmışlardır. Buna göre fütüvvet; dostların kusuruna bakmamak; ele geçen şeyi tercihen başkalarının istifadesine sunmak, ele geçmeyenler için de şükretmek; kişinin düşmanının olmaması, yani herkesle iyi geçinmesi, herkesle barışık olması, sofrasında yemek yiyen müminle kâfir arasında ayırım gözetmemesi; dilencinin veya yardım isteyenlerin geldiğini görünce kaçmamak; insanlara eziyet etmekten kaçınıp bol bol ikramda bulunmak; başkalarının hak ve menfaatlerini kendi hak ve menfaatinden üstün tutmak, hataları görmezden gelmek, özür dilemeyi gerektiren davranışlardan sakınmak, sözünde durmak, kendini başkalarından üstün görmemek ve insanın göründüğü gibi olması veya olduğu gibi görünmesi tarzında tarifler yapmışlardır. Neticede fütüvvet terimi kısaca güzel ahlâk, terbiye ve nezaket ile aynı anlamları karşılamaya başlamıştır. (Uludağ 1996, 13: 259-260; Gölpınarlı 1949-1950, XI: 6-11; Çağatay 1989, 158; Demirci 1996, 44-47; Torun 1996, 163-169; Torun 1998, 66-70) Fütüvvet-nâme ise; fütüvvet ve ahî teşkilâtları geliştikçe, fütüvvet kavramını konu edinen ve bu kurumların meslekî yönetmeliği niteliğinde kaleme alınmış eserlere verilen genel bir addır. (Ocak 1996: 13, 264) Aynı zamanda fütüvvet-nâme; edebiyatta ahlâkî eserlerin bir kolu ve edebî bir türdür. (Levend 1964: 234, 96-97) Tarih içinde fütüvvet-nâmelerin seyri incelenince, bu türün kendi içinde üç gruba Konya Postası 18 Ekim 2001 Akademik Sayfalar Y. 3, C. 3, Fasikül 40, S. 173, s. 321-323.

2 ayrıldığını söylemek mümkündür; tasavvufî mahiyette olanlar, fütüvvet teşkilâtına ait fütüvvet-nâmeler ve ahî loncalarına mahsus fütüvvet-nâmeler. Son gruptaki fütüvvetnâmeler ahîlik kurumlarının âdâbını konu edinen, yönetmelik tarzında meslekî eserler olmakla birlikte; fütüvvetin temeli tasavvufa dayandırıldığı için, her üç grup da dinî, tasavvufî ve ahlâkî anlayışı konu edinen, kaynak ve muhtevası ortak mahiyette olan eserlerdir. (Ocak 1996: 13, 264-265) Arapça ve Farsça birçok fütüvvet-nâmenin varlığı bilinirken, bu türün tespit edilebilen ilk Türkçe örneği Yahyâ bin Halîl bin Çoban el-burgazî nin tahminen XIII. yüzyılda kaleme aldığı eserdir. Manzum Fütüvvet-nâmeler: Türk Edebiyatında fütüvvet-nâme türünde üç müstakil ve manzum eserin varlığı bilinmektedir. 1. Şeyh Eşref bin Ahmed, Fütüvvet-nâme Fâ ilâtün Fâ ilâtün Fâ ilün vezniyle kaleme alınmış 444 beyitlik bir mesnevîdir. XIV. yüzyılın son yarısıyla XV. yüzyılın ilk yarısı civarında telif edildiği sanılmaktadır. (Bilgin, 1992, IV-VIII) Şair; gafleti bırakmak, iyiliğe yönelmek şeklindeki nasihatlerden sonra, aklıyla nefsi arasındaki münakaşayı anlatarak konuya girer. Aklı nefsin arzularını bırakıp Hak yoluna gitmek gerektiğini belirtir. Nefsi ise Sen Bâyezid değilsin, güneşi eline almak mümkün müdür? diyerek itiraz eder. Aklı: Bâyezid e bu yüceliği nasip eden Allah tır, neden bana da nasip olmasın? der. Nefsi; Bu iş çok zordur. Eşini dostunu kaybeder, çok zahmet çekersin, hem sonunda isteğinin olup olmayacağı da belli değil. der. Aklı: Hakk a dost olmayana başkalarının dostluğu fayda etmez. diye karşılık verir, nefsi: Çoluğun çocuğun, dostların tahammül edemezler, dünya sana dar olur derse de, aklı: Dünya fanidir, çabuk geçer; fani olanı bırakıp baki olana yönelmeli der ve nefsin öğütlerinden fayda gelmeyeceğini anlayarak tartışmayı keser, sıkıntısını gidermek için dolaşmaya çıkar. Yolda yüzü nurlu, edep sahibi ve güzel ahlâklı olduğu her hâlinden anlaşılan bir adama rastlar. Selam verir. Gönlündeki soruların cevabını ondan öğrenmek ister ve er nedir, erin sözü, işi nasıl olur gibi sorular sorar. Karşısındaki kişi Sormak önemli bir iştir, sorduğunla amel edebilir misin deyince, soru sorma âdâbı hakkında bilgi ister. Bilge kişi, her sorunun insana faydası olmadığını, nasıl ki hastanın sağlıklı insana mahsus

3 yemeği yiyince öleceği, sağlam insanın da hasta yemeğiyle dert sahibi olacağını, bu yüzden soru sorarken insanın asıl maksadını iyi bilmesi, ancak kendisi için gerekli olanı sorması tavsiyesinden sonra er nasıl olur konusunda bilgi vermeye başlar. Buna göre; erlik giyimle kuşamla olmaz. Er her şeyden önce dürüst olmalı, her hâline edep hâkim olmalı, oturup kalkarken alışveriş yaparken bütün davranışlarıyla güzel ahlâkı sergilemelidir. Gurur, kibirden uzak olup alçak gönüllü olmayı âdet edinmelidir. Şair burada bir benzetme yapar, güneş ışığı her yere düşer. Kıymetli bir la l taşı sandıkta gizlenirse güneşten mahrum olur ama değersiz bir bez parçası açıktaysa güneşin nurundan faydalanır. Güneşin nurundan faydalanmak isteyen kendisini kibir sandığına hapsetmemelidir. Yine er olan daima kendi hâline bakmalı başkalarını ayıplamamalıdır. Erlik sarık, sakal, derviş hırkası, cübbe veya kemerle de olmaz. Önemli olan takva elbisesini giymek, iki yüzlü olmamak, gönülde samimiyete sahip olmaktır: Bil ki dîn İslâm durur sakal değil Böyle bildirdi bize ol Hak Resûl Çünki ihlâs doldu bu gönlün ili Sakal olsa olmasa buldun yolu Şeyh Eşref bin Ahmed, dış görünüşün değersiz olduğu, asıl güzelliğin insanın iç dünyasında olması gerektiği üzerinde özellikle durur. Er olmak isteyenlerin öncelikle iç fethini yapması esastır. İşte bu fütüvvet ruhu, Osmanlı Devletini yükselişe götüren önemli faktörlerden birisi olmuş, toplumdaki fertlerin iç dünyalarındaki arınma ve fethin tabiî bir sonucu olarak dış fetihler başlamış, üç kıtaya yayılan cihan devleti olma yolu açılmıştır. Fütüvvet-nâme nin devamında şu öğütler yer alır: Erin sözü sohbetiyle gönüller mamur olur, her sözü nasihatle doludur ama bu öğütlere öncelikle kendisi uyar. Kendisi için ne dilerse başkaları için de aynı şeyleri ister. Bu konudaki tavsiyesi Yunus Emre nin; Sen sana ne sanırsan ayruğa da onu san mısraıyla paraleldir: Her ne sansan nefsine san yoldaşa Şefkat oldur cümle halka ey paşa

4 Her neyi kim sana hoş gelmez Kılma kimseye ki yıkarsın dîni İlim tahsil etmenin ve ilmiyle amel etmenin önemini de dile getiren şair, bu hususa uymayanları tenkit eder: Ger kitâblar okusan damlar dolu Er katında yolda bitmiş bir çalı Ger cihanda olasın şeyh-i cihan Er katında değmeyesin bir soğan Eser, Orhan Bilgin tarafından yayımlanmıştır. (Bilgin 1992) 2. Fütûh-nâme Müellifi tespit edilemeyen eserin adı fütüvvet-nâme olmamakla birlikte, muhtevası ve yer yer ahî, birâder, er hitaplarının olması fütüvvet-nâme türünde olduğunu belirtir mahiyettedir. Bilinen tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesinde olan eseri ilim âlemine Nuran Altuner tanıtmıştır. (Altuner 1999) Geleneksel tertipte tevhid, na t, dört halife övgüsü ile başlayan mesnevî tasavvuf ahlâkına dair nasihatler ihtiva eden kırk makamdan oluşur. Her makam bir konuya ayrılmıştır. Eserde yer alan konular: Tövbe, inâbet (tövbe ile Hak yoluna dönme, bir mürşide bağlanma), teslîm (her işinde Hakk a ve hakikate teslim olma), ilim (Hz. Ali nin ilmine mazhar olma), hilm (herkese hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmak, öfkeden sakınmak), tevâzu, irâde, tevekkül, mücâhede (nefisle savaş), ibâdetin önemi, dünyayı terk, şükür, sükut, sabır, zikir, nefse muhalefet, Hakk a uymak, rıza, himmet, sehâvet (cömertlerin cennetlik olduğuna dair hadislerle), zühd (dünyaya ait nefsanî isteklerden uzak durmak), vera (haramdan kaçmak), takvâ, ihlâs, sıdk, havf (Allah tan korkmak), recâ (Allah tan ümidini kesmemek), fenâ, bekâ, tecrîd, tefrîd, marifet, muhabbet, kurbet üns ve müşâhede. Bu başlıklardan da anlaşıldığı gibi eserin tamamı tasavvufî ahlâka dairdir. 3. Esrâr Dede, Fütüvvet-nâme

5 Fe ilâtün Mefâ ilün Fe ilün vezniyle kaleme alınmış, 176 beyitten oluşan bir mesnevîdir. 1211/1796 da yazılmıştır. Hamdele, salvele, dört halifenin ve ashab-ı kiramın övgüsünden sonra fütüvveti tarif etmek için bu eseri kaleme aldığını belirterek asıl konuya girer. Evvelidir kerâmetin ahlâk Cümlemize nasîb ede Hallâk Dinle ahlâkdan biraz tabîr Ta fütüvvet ola sana tefsîr Mısralarıyla fütüvvetin ahlâkî esaslarından söz edeceğini belirtir ve her şeyin başı ahlâktır anlayışıyla, fütüvvete giden yolun güzel ahlâktan geçtiğini bildirir. Sonra mürüvvet kavramı üzerinde durur. İnsanlık, mertlik, cömertlik, iyilik severlik anlamlarına gelen mürüvvet fütüvvetten bir önceki basamaktır. Zira ona göre mürüvvet kendini düşünen akıllı insanların tercihi, fütüvvet ise önce başkalarını düşünen, başkasını kendisine tercih edenlerin yoludur. Şair mürüvvete dair bazı tavsiyelerden sonra bir hikâye anlatmaya başlar. Şeyh Feridüddin Attar bir gün hamama gider. Kendisine çok çalışkan, gayretli bir tellak hizmet eder. Attar ı keselerken Ey bilge pirim mürüvvet ne demektir diye sorar. Attar, cevabında Sen keseledikçe vücudumdan çıkan kiri bana gösterme. Bu ayıbımı gizlemen senin için mürüvvettir der. Sonra da mürüvveti takip etmesi gereken ahlâkî özellikleri bir bir sayar. Daima doğru olmak, her işte dürüst olmaya gayret etmek, kötülüğü terk etmek, herkese iyilik etmek, her işinde nefsini yenmek, iyiler zümresinden olmak için çaba göstermek, riyakârlıktan kaçınmak, başkalarının kusurlarını gizlemek, suçlarını affetmek, her insanı eşitlik nazarıyla görmek gibi öğütler verir. Hoşça bak zâtına ey dost Deme ba zına mağz ba zına post Halka kendin gibi sanırlar san Sana derdin yanana sen dahi yan

6 Sana kemlik edene iylik kıl Demem ey yâr kem sözü sana bil Kim ki senden kese muhabbetini Her dem onunla eyle sohbetini Kendini gör karıncadan ahkar Tâ ayârın iyi ola çün zer Diler isen ki arta mikdârın Kimseyi görme lâyık âzârın Ekmeğini sakınma ellerden Hoş duâ al hemîşe dillerden Yüzüne herkesin ne söyliyesin Gaybetine dahi onu diyesin Kalbinden kini söküp atmak, kibri bırakıp alçak gönüllü olmak, sır saklamak, kıskançlıktan kaçınmak, sözünde durmak, adaleti korumak, az konuşmak, kanaatkâr olmak gibi nasihatlerle fütüvvet-nâme devam eder. Bu arada günümüzde de geçerli olan insanların herkesin önünde takdir edip, yalnızken tenkit etme anlayışının bir benzerini öğütler. Nasihat de tesir edebilmesi için gizli verilmelidir: Ki nasîhat nihânî olsa şehâ Ede te sîr onun derûnuna tâ Mesnevî Hz. Ali nin fütüvvet anlayışını konu edinen beyitlerle sona erer. Bu bölümde Hz. Peygamber in Hz. Ali ye ona kötülük yapanlara tavrının nasıl olacağını sorduğunu, Hz. Ali nin de Ben Peygamberin yolunu tutar, bana kötülük edene iyilik ederim dediğini nakleder: Ol ki bed idi ondan ol geldi Nîk oldur ki iyilik kıldı

7 Esrar Dede nin eseri fütüvvetin ahlâkî prensipleri konusunda yazılmış bir eserdir. Mesnevî Hasan Kasır tarafından yayımlanmıştır. (Kasır 1993) Neticede Eski Türk Edebiyatında kaleme alınmış manzum fütüvvet-nâmelerde ortak bir yön olarak hepsinin de ahlâkî konuları dile getiren, kaynakları itibariyle de dinî ve tasavvufî eserler olduğunu söylemek mümkündür. Manzum fütüvvetnâmelerde iktisadî veya meslekî hususlar yer almamış, ortak gayeleri güzel ahlâklı, kendisiyle ve toplumla barışık, dünya ve âhiret dengesini kurmuş mükemmel insan olmanın yollarını, dolayısıyla fütüvvetin ana ilkelerini öğretmek olmuştur. Kaynaklar Altuner, Nuran (1999), Manzum Bir Fütühnâme, II. Uluslar arası Ahilik Kültürü Sempozyumu Bildirileri, Ankara, 23-37. Anadol, Cemal 1991, Türk-İslâm Medeniyetinde Ahilik Kültürü ve Fütüvvetnâmeler, Ankara, 94-95. Bilgin, Orhan (1992), Şeyh Eşref b. Ahmed, Fütüvvet-nâme, İstanbul. Demirci, Mehmet 1996, Ahilikteki Fütüvvet Ahlâkı, I. Uluslar arası Ahilik Kültürü Sempozyum Bildirileri, [Ankara], 44-47. Çağatay, Neşet 1989, Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, Ankara, 158. Çağatay, Neşet 1990, Ahilik Nedir, Ankara, 66-67. Gölpınarlı, Abdülbaki 1949-1950, İslâm ve Türk İllerinde Fütüvvet Teşkilâtı ve Kaynakları, İÜ İktisat Fakültesi Mecmuası, XI:6-11 (Ayrıbasım). Kasır, Hasan (1993), Türk Edebiyatında Fütüvvet-nâmeler ve Esrâr Dede nin Fütüvvetnâmesi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1, 107-130. Levend, Agâh Sırrı (1964), Ümmet Çağında Ahlâk Kitaplarımız, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı- Belleten, 234,89-115. Ocak, Ahmet Yaşar (1996), Fütüvvet-Tarih, TDV İslâm Ansiklopedisi, 13: 261-263. Ocak, Ahmet Yaşar (1996), Fütüvvetnâme, TDV İslâm Ansiklopedisi, 13: 264-265. Torun, Ali 1996, Muhtevaları ve Kaynakları İtibariyle Fütüvvetnâmeler, I. Uluslar arası Ahilik Kültürü Sempozyum Bildirileri, [Ankara], 163-169. Torun, Ali 1998, Türk Edebiyatında Türkçe Fütüvvet-nâmeler, Ankara, 66-70. Uludağ, Süleyman (1996), Fütüvvet, TDV İslâm Ansiklopedisi, 13: 259-261.