Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?
Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde bulunmasına karşın, bir takım deliller nedeniyle özel bir birey veya şeyde belirgin olarak ilan edilir. Örneğin Allah ın olan tüm gökler ve yeryüzü arasında Kâbe nin Allah ın evi olarak tanıtılması bu kabildendir. Bu anlamda tüm peygamberler ve mümin bireyler Allah ın ruhuna isnat edilmekle birlikte, bu istinat Hz İsa ve Hz Âdem ile ilgili olarak bu iki şahsın özel bir şekilde yaratılması nedeniyle belirgin bir şekilde ortaya çıkmış ve bu esas uyarınca da Hz İsa, ruhullah olarak adlandırılmıştır. Elbette bu ad ve lakap onun kulluğuna bir halel ve noksanlık getirmemiş ve onu ulûhiyet mertebesine çıkarmamıştır. Detaylı cevaplar: Kur an-ı Kerim de bu ilahi peygamberi tanıtma noktasında mevcut olan ayet şöyle buyurmaktadır: Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah ın peygamberi, Meryem e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah a ve peygamberlerine iman edin, (Allah) üçtür demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O nundur. Vekil olarak Allah yeter.[1] Bu ayete istinatta bulunarak ruhullah kelimesi, Hz İsa nın isimlerinden biri sıfatıyla İslami metinlerde kullanılmıştır. Öte taraftan Kur an-ı Kerim in açıkça belirtmesiyle ruh az insani bir bilgiyle tüm yönlerinin bilinebileceği konulardan değildir.[2] Bununla birlikte Kur an da ruh kelimesini değişik manalarda kullanan birçok ayete rastlamaktayız ve bunların arasında ortak bir nokta bulunabilir. Kur an daki ruh kelimesinin bazı manaları şunlardır: 1. Allah ın mesajını peygamberlere ulaştıran yakın melek.[3] 2. Semavi kitap.[4] 3. Allah tarafından kullarına gönderilmiş gaybi yardım.[5] 4. Hz İsa nın bir özelliği. Son numune bağlamında Kur an da bir defa Hz İsa nın Allah ın ruhu olarak adlandırıldığını[6] ve başka bir yerde de onun Kutsal Ruh ile desteklendiğini[7] g zlemlemekteyiz. Tabirdeki bu ihtilafın niteliği bizim için açık olmayan ruhun değişik yönlerine matuf olabilir. Şayet bütün bu belirtilen hususlar kendi başına herhangi bir ipham ve soru yaratmayabilirdi, ama Hıristiyanların özel inançları ve özellikle teslis inancı[8] onların bu ayetlerden istifade ederek, Kur an ın da Hz İsa nın bir takım özelliklere sahip olduğunu kabul ettiğini, onu kadim bildiğini, Allah ın yaratığı bilmediğini ve Allah ın oğlu bildiğine dair Hıristiyanların inancını takviye ettiğini iddia ederek Müslümanlara bir takım hususları kabul ettirmeye yeltenmesine neden oldu. Bu konuların eskiden beri dile getirildiği ve Masum önderlerimizin de bu tür iddialar karşısında
takipçilerini uygun cevaplarla bilgilendirdiklerini bilmeliyiz. Aşağıdaki iki numuneye dikkat ediniz: 1. Hamran, İmam Sadık tan Ondan bir ruh ayeti ile ilgili olarak bir açıklama ister. İmam cevap olarak şöyle buyurur: Bu ruhtan kasıt, yaratılmış bir varlıktır ve Allah onu Âdem ve İsa nın varlığına koymuştur.[9] Bu şekilde İmam, eğer Allah ın ruhu bir fertte olursa, kesinlikle o da kendi tanrısı gibi ezeli ve ebedi olacaktır diye öne sürülen şüpheyi ortadan kaldırmaktadır. 2. İmam Sadık (a.s) bu hususla bağlantılı olarak başka bir yerde Muhammed b. Müslim e verdiği cevapta şöyle buyurmaktadır: Allah evler arasından Kâbe yi seçtiği ve orası benim evimdir dediği gibi, bir peygamberi (İbrahim) de diğer peygamberler arasından seçmiş ve o benim dostumdur demiştir. Aynı şekilde diğer hususlara benzer şekilde İsa yı kendi ruhu olarak ilan etmesinin sebebi de onu diğer ruhlar arasından seçmiş olmasıdır. Bu konu onun yaratılmış olması gerçekliğini zedelemez. İsa da diğer peygamberler gibi Allah ın yaratığı idi ve onun yönlendirmesiyle rolünü oynuyordu.[10] İmam burada önemli bir noktaya işaret etmektedir: Allah bazen herkeste veya birçok bireyde bulunan bir özelliği bir takım deliller nedeniyle bir şey veya bir bireyde belirgin kılar, ama bu, söz konusu özelliğin diğer şahıslarda bulunmadığı anlamına gelmez. Örnek: 1. Tüm evren Allah ın olmasına karşın[11]o, Mekke şehrinde küçük bir alanı belirgin kılmış ve orasını evim [12] sıfatıyla kendi evi olarak ilan etmiştir. 2. Kur an ın açıkça buyurmasıyla tüm peygamberler ve melekler Allah ın seçilmiş yaratıkları olmasına rağmen[13], bu kutsal kitabın bir başka yerinde peygamberlerden bir grubun belirgin olarak seçildiği ilan edilmiştir.[14] 3. Son olarak, ilahi ruh tüm peygamberlere verilmesine ve onların ve hatta diğer imanlı şahısların Allah tarafından bir ruhla desteklenmesine karşın[15], bu zellik Hz İsa hakkında ve ondan önce de Hz Âdem bağlamında[16] bu belirgin bir şekilde ilan edilmiştir. Bu esas uyarınca Hz İsa nın ruhullah olmasını onu Tanrıya benzer kılacak ve Tanrının bir cüzünün kendinde cisimleştiğini çağrıştıracak bir özellik olarak algılamamak gerekir.[17] Hz İsa nın beşikteyken ilk sözü ben rabbimin kuluyum [18] idi. Kendisi misyonunun son döneminde de Allah a şöyle hitap etmiştir: Ben takipçilerime benim ve sizin rabbiniz olan Allah a ibadet edin diye söyledim.[19] Sen benim kalbimden haberdarsın ve ben senin ilmine ulaşamam.[20] Hz İsa bu şekilde kendi kulluk mertebesini ilan etmiştir. Bu ilahi peygamber babasız yaratılmıştır. Nitekim Âdem de babasız ve annesiz olarak yaratılmıştı. Bu esas uyarınca tüm insanların yaratılması Allah tarafından bir mucize olsa da bu mucize bu iki şahıs hakkında daha belirgin kılınmıştır. Bu nedenle Allah, peygamberleri arasında bu iki şahsı
belirgin kılmış ve onları kendi ruhuna isnat etmiştir. Elbette Allah istediği her kuluna kendi ruhundan üfleyebilir.[21]refrence: [1] Nisa Suresi, 171. ayet. [2] İsra Suresi, 85. ayet: و ي س ا ل ون ك ع ن الر وح ق ل الر وح م ن ا م ر ر ب ي و م ا ا وت يت م م ن ال ع ل م ا لا ق ل يل ا [3] Nahl Suresi, 102. ayet; Meryem Suresi, 17. ayet; Şuara Suresi, 193. ayet [4] Şura Suresi, 52. ayet. [5] Mücadele Suresi, 22. ayet; Bakara Suresi, 87. ayet. [6] Nisa Suresi, 171. ayet: و ر وح م ن ه [7] Bakara Suresi, 87 ve 253. ayet: و ا ت ي ن ا ع يس ى اب ن م ر ي م ال ب ي ن ات و ا ي د ن اه ب ر وح ال ق د س [8] Elbette bazı Hıristiyan mütekellimler teslise tapmayı kabul etmemekte ve bir takım yorum ve teviller ile kendilerinin muvahhit olduğunu ispat etmeye çalışmaktadır. Gerçek Hıristiyanların Allah a taptıklarını bilmeliyiz. Bu husus, Âli İmran suresinin 64. ayetinde belirtilmiştir. [9] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kâfi, c: 1, s: 133, hadis 2, Daru l Kutubu l İslamiye, Tahran, 1365 h.ş. [10] a.g.e, hadis 3. [11] A li İmran Suresi, 189. ayet: و ل ل ه م ل ك الس م او ات و الا ر ض Ve benzer başka onlarca ayet daha mevcuttur. [12] Bakara Suresi, 125. ayet: ا ن ط ه ر ا ب ي ت ي Hac,26 و ط ه ر ب ي ت ي ل لط اي ف ين و ال ق اي م ين و الر ك ع الس ج ود [13] Hac Suresi, 75. ayet: الله ي ص ط ف ي م ن ال م ل اي ك ة ر س ل ا و م ن الن اس [14] A li İmran Suresi, 33. ayet: ا ن الله اص ط ف ى ا د م و ن وح ا و ا ل ا ب ر اه يم و ا ل ع م ر ان ع ل ى ال ع ال م ين Bakara Suresi, 130. ayet: و م ن ي ر غ ب ع ن م ل ة ا ب ر اه يم ا لا م ن س ف ه ن ف س ه و ل ق د اص ط ف ي ن اه ف ي الد ن ي...الخ [15] Mücadele Suresi, 22. ayet: ا و ل ي ك ك ت ب ف ي ق ل وب ه م ال ا يم ان و ا ي د ه م ب ر وح م ن ه
[16] Hicr suresi, 29. ayet; Sad Suresi, 72. ayet: ف ا ذ ا س و ي ت ه و ن ف خ ت ف يه م ن ر وح ي ف ق ع وا ل ه س اج د ين [17] Bu hususta bu sitedeki 4671. Sorunun açıklamasını okuyabilirsiniz. [18] Meryem Suresi, 30. ayet: ق ال ا ن ي ع ب د الله [19] Maide Suresi, 117. ayet: م ا ق ل ت ل ه م ا لا م ا ا م ر ت ن ي ب ه ا ن اع ب د وا الله ر ب ي و ر ب ك م [20] Maide Suresi, 116. ayet: ت ع ل م م ا ف ي ن ف س ي و لا ا ع ل م م ا ف ي ن ف س ك [21] Gafir Suresi, 15. ayet: ي ل ق ي الر وح م ن ا م ر ه ع ل ى م ن ي ش اء م ن ع ب اد ه ------------------------------ Kaynak:www. islamquest.net Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı nın görüşünü yansıtmamaktadır