KENELERİN VEKTÖRLÜĞÜ VE TÜRKİYE DE DURUM

Benzer belgeler
Keneler. Doç.Dr. Zati Vatansever

KIRIM KONGO KANAMALI ATEfi ; ETKEN, VEKTÖRLER VE TÜRK YE DEK DURUM Ayflen GARGILI*, Kenan M D LL,**

KAYSERİ YÖRESİNDE SIĞIR VE KOYUNLARDA KENE TÜRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Investigation of Tick Species on Sheep and Cattle Around of Kayseri

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU

Francisella tularensis:

Türkiye nin Karadeniz Bölgesindeki Koyun ve Keçilerde Kene Enfestasyonları [1]

Alem:Animale Alt Alem:Protozoa Anaç:Apicomplexa(=Sporozoa) Sınıf:Sporozoea Sınıf Altı:Piroplasmia Dizi:Piroplasmida Aile:Babesiidae Soy:Babesia

Ülkemizde ilk kez 2002 yaz aylarında Tokat ilinde benzer klinik tabloya sahip olan ancak bilinen hiç bir hastalığa ait klinik bulgular göstermeyen

İklim ve vektör bağımlı güncel viral enfeksiyonlar

Lyme Borrelia burgdorferi s.l. Ixodes spp. epidemiyoloji. Ayşen Gargılı Keleş, DVM, PhD. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI. Hastalık ilk defa 1944 yılında Kırım da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır.

Laboratuvar şartlarında Hyalomma excavatum'un üretilmesi ve kolonizasyonu

Kırım-Kongo Kanamalı Atesi ve Keneler

Van ve Erciş Yöresindeki Sığır ve Koyunlarda Kene Türlerinin Belirlenmesi ve Mevsimsel Dağılımı

Kenelerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün moleküler yöntemlerle araştırılması*

Kene ve kene kaynaklı hastalıklara sağlık çalışanlarının yaklaşımları

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi. Dr. Hilal Tıpırdamaz Sipahi E.Ü.T.F. Halk Sağlığı A.D

Kosta Y. Mumcuoglu, PhD

ÖZGEÇMİŞ ve ESERLER LİSTESİ

Kene Isırığı Nedeniyle Kaş Devlet Hastanesi Acil Servisine Başvuran Hastaların Değerlendirilmesi [1]

Özgün Araştırma / Original Article 133

Aliye Baştuğ Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Ekmud VHA Kursu

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

Tokat ili Erbaa Devlet Hastanesine başvuran kene tutunması olgularının değerlendirilmesi

Keneler ve Kenelerin Taşıdığı Bazı Önemli Hastalıklar

Arboviruslar. Prof.Dr.Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

KENELER İLE BİRLİKTE YAŞAMAK!

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ

Çocuk Acil Servisine Kene Tutunması Yakınması ile Başvuran Olguların Değerlendirilmesi

Manisa Moris Şinasi Çocuk Hastanesi ne Yılları Arasında Kene Yapışması Şikayeti ile Başvuran Olguların Araştırılması

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ. Sevin KIRDAR, M. Bülent ERTUĞRUL

Keneler ve Vektörlükleri. Zehirli Artropodlar ve Artropod zehirlenmesi. Prof. Dr. Salih KUK

KENELERDEN KORUNMA VE KONTROL PROF.DR.LEVENT AYDIN

TÜRKİYE BULUNAN KENE TÜRLERİ VE ÖNEMİ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ EPİDEMİYOLOJİSİ

K r m-kongo kanamal atefli

Vektör kaynaklı Viral Enfeksiyonlar. Koray Ergünay

Keneler ve kenelerle taşınan hastalıklar

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığının Vektörü Keneler: Biyoloji, Hastalık Nakli, Mücadele ve Korunma Yolları

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Knowledge of and attitudes towards Crimean-Congo hemorrhagic fever in patients presenting to family health centers in Kahramanmaraş, Turkey

DÜZCE TIP DERGİSİ DÜZCE MEDICAL JOURNAL

Bit, kene ve diğer ektoparazitler SEMRA ÖZÇELİK CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

YEDİ DAKİKA YEDİ BÖLGE: ENDEMİK ENFEKSİYONLAR- EGE BÖLGESİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

KENELER VE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ. Rana AKYAZI Osman ECEVİT Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, SAMSUN

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ ENFEKSİYONU ETKENİ ARBOVİRÜSLER

Z. KARAER* B. A. YUKARI*** 3.The Breeding and Maintenance of Sterile Tick Species in the Laboratory.

Sunum İçeriği Dünyada Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Epidemiyolojisi Türkiye Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (THSGM) Çalışmaları KKKA Türkiye verileri

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi İçin Yeni Bir Endemik İl: Aydın

Kırım Kongo Kanamali Ateşi nin güncel durumu

Dr. Mustafa ÇETİNDAĞ. EĞİTİM BİLGİLERİ. Veteriner Fakültesi Parazitoloji Veteriner Fakültesi

Diyarbakır ve Yöresi Ruminantlarında Görülen İxodidae ların Mevsimsel Etkinliği *

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ'NE KENE ISIRMASI İLE BAŞVURAN HASTALARIN VE PİLOT BÖLGELERDEKİ KENELERİN ARAŞTIRILMASI

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Diğer Kene Kaynaklı Hastalıklarda Koruyucu Hekimlik

İSTANBUL'DA BİR KEDİDE CHEYLETIELLOSIS OLGUSU. Aynur GÜLANBER* A case of cheyletiellosis in a cat in istanbul, Turkey. Giriş

SİVAS YÖRESİNDE BORRELIA BURGDORFERI VEKTÖRLERİNİN VE LYME SEROPOZİTİFLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI*

Tick bite cases among hazelnut farm workers in Giresun Giresun yöresinde fındık işçileri arasında görülen kene tutma vakaları

Phthiraptera (Bitler)

Kene Isırması. [Tick Bite] Derleme/Review Article Kor Hek. 2008; 7 (2): TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2008: 7 (2)

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

Kastamonu İli Aile Hekimlerinin Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Kırım-Kongo kanamalı ateşi virusunun kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı duyarlılığı nedir?

2008 YILI KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ OLGULARININ LABORATUVAR TANISINDA PCR VE ELISA-IgM SONUÇLARININ İRDELENMESİ

TEK SAĞLIK TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ. Prof.Dr. Ender YARSAN. Halk Sağlığı Uygulamalarında Veteriner Hekimliği Hizmetlerinin Rolü Sempozyum

Çocuk acil servisinde kene tutunması: asemptomatik olgularda laboratuvar gerekli mi?

Veteriner Parazitoloji de Tek Sağlık -Türkiye Perspektifi

Sinop Yöresinde Kırsal Kesimde Yaşayan İnsanlarda Babesia microti Seroprevalansı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ BİLİMSEL DEĞERLENDİRME RAPORU

Dış Kulak Yolundan Kene Isırmalarında Tedavi

Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar

TEK SAĞLIK YAKLAŞIMIYLA ZOONOTİK HASTALIKLARA BAKIŞ (SAĞLIK BAKANLIĞI PERSPEKTİFİ)

Hyalomma anatolicum anatolicum (Metastigmata; Ixodidae) Mücadelesinde Caesium-137 Kaynaklı Gamma Radyasyon Uygulamalarının Önemi

Babezyoz (Babesiosis)

KKKAH ve Aşı Çalışmaları. Prof. Dr. AYKUT ÖZDARENDELİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ AŞI ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME MERKEZİ

Kırmızı Tavuk Biti (Dermanyssus gallinea, Tavuk Akarı)

Kene Isırığı Sonrası Tularemi Seroprevalansının Araştırılması

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı ilk nerede tanımlanmıştır?

Kenelerin Biyolojik Özellikleri, Kene le Bulaflan Hastal klar ve Türkiye deki Epidemiyolojik Veriler

3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları,

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 2 Ağustos 2018 Perşembe

ARTHROPODOLOJİYE GİRİŞ

Zoonotik Tüberküloz (1)

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

8. HAŞERELERİN BİYO-EKOLOJİLERİ

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) EPİDEMİYOLOJİSİ ve THSK DA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

KUDUZUN EPİDEMİYOLOJİSİ ve HAYVANLARDA DURUMU

DANG HUMMASI. Yrd. Doç.Dr. Banu Kaşkatepe

Doç. Dr. Kenan MİDİLLİ İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması

SİNOP TA KIRSAL KESİMDE YAŞAYAN KİŞİLERDE KENE KAYNAKLI ENSEFALİT VİRUSU (TBEV) SEROPREVALANSI*

Sivrisinek ve Phlebotomus mücadelesinde veya parazit hastalıkların anlatılmasında kullanılan ve de pek anlaşılmayan iki kavram vardır.

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

Transkript:

ANKEM Derg 2009;23(Ek 2):249-252 KENELERİN VEKTÖRLÜĞÜ VE TÜRKİYE DE DURUM Ayşen GARGILI İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, İSTANBUL agargili@yahoo.com ÖZET Dünyanın her bölgesinde yayılış gösteren keneler kan emici artropodlardır. Kenelerle bulaşan infeksiyonlar doğal yaşam alanları içindeki vektör ve omurgalı konaklar arasında odaklar oluşturur ve bu odaklarla insanların teması hastalık riskini ortaya çıkarır. Kene kaynaklı infeksiyonların önemli vektörleri Ixodidae ailesinde yer almaktadır. Özelleşmiş kan emme süreçleri ve çok konaklı yaşam şekilleri kenelerin vektörlük potansiyellerini desteklemektedir. Patojen etkenleri yeni nesillerine aktarabilmeleri ve yaşam dönemleri arasında taşıyabilmeleri vektörlük rollerini konfirme eder. Türkiye de Hyalomma m.marginatum türündeki kenelerde Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsü saptanmış ve bu kenenin vektör olarak rolü ortaya konulmuştur. Anahtar sözcükler: keneler, kenelerle bulaşan infeksiyonlar, Türkiye SUMMARY Vector Ticks and Current Situation in Turkey Ticks are worldwide-distributed blood sucking arthropods. Tick-borne infections exist as focal centers in wild life and remain in between vectors and vertebrate hosts. Human contacts with these centers result in disease risk. Important vectors of zoonotic infections are classified in the Ixodidae family. Specialized blood-sucking process of ticks supports their vector potential. Vector roles of the ticks are confirmed by the transmission of the pathogen agents to new generations and transition of them between the life stages. Crimean-Congo haemorrhagic fever virus was found in Hyalomma m.marginatum ticks and this species is confirmed as the vector of disease in Turkey. Keywords: tick-borne infections, ticks, Turkey Vektörlerle bulaşan zoonotik karakterdeki patojenler ekosistemin bir parçasıdır ve sınırları belli bir coğrafik alanda artropodlar ile yabani omurgalılar arasında geçişlerle varlıklarını sürdürürler. Doğal odak olarak tanımlanan bu bölgelerin varlığını sürdürebilmesi için, etken, duyarlı omurgalı konak, vektör ve uygun çevre elemanlarının birlikteliği ve sürekliliği gereklidir. İnsanlar, infeksiyonun süreklilik gösterdiği bu bölgelere girdiklerinde hastalık riski ile karşılaşırlar (8). Keneler zoonotik infeksiyonların bulaşmasında rol oynayan en önemli vektörlerdendir. Günümüzde, dünyada kabul edilen 899 (Argasidae 185 tür, Ixodidae 713 tür, Nuttal-liellidae 1 tür) (3) kene türünün yaklaşık % 10 u, 200 kadar hastalığın bulaştırılması ile ilişkilidir (9,12). Keneler dünyanın her bölgesinde yayılış gösteren kan emici artropodlardır. Morfolojileri diğer artropodlardan farklılık gösterir; vücutları tek parçadan oluşur ve ön taraflarında ağız organelleri yer almaktadır. Keneler kan emerek beslenirler, ancak bu diğer kan emen artropodlara göre özelleşmiş bir süreçtir. Keneler konaklarına tutunup ağız organellerini deri içine sokarlar ve burada sabitlenip doyana kadar aynı yerden kan emerler. Argasidae ler çok kısa sürelerde çok miktarda kan emip doydukları halde, Ixodidae ailesindeki kenelerin doyması için birkaç gün ile birkaç hafta arasında süre gerekmekte, hatta bu süre içinde bazı Ixodidae türleri dönem değiştirip gelişmektedir (1,13). İnfeksiyonların insanlara bulaşmasında daha önemli olan türler Ixodidae ailesinde bulunmaktadır. Ixodidae türleri, genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimleri arasında aktiftirler. Bunlar evcil hayvanların kulak kepçesi içinde ve dışın- 24. ANKEM ANTİBİYOTİK VE KEMOTERAPİ KONGRESİ, ÖLÜDENİZ-FETHİYE, 29 NİSAN - 03 MAYIS 2009

da, boyun altında, karın, anal ve perianal bölgeler ile sırt ve kuyruk üzerinde bulunurlar. Dişi keneler, erkeklerden daha fazla kan emerler. Hayatları boyunca geçirdikleri her dönemde (larva-nimf-olgun) mutlaka kan emmek zorundadırlar. Erkek ve dişiler kan emme sırasında çiftleşirler. Dişi keneler yumurtalarını taş, toprak ve merada yaprakların altına, toplu ve birbirine yapışık şekilde bırakırlar. Yumurtlama süresi ve miktarı, dişi kenenin az veya çok kan emmesine ve diğer dış faktörlere bağlı olarak değişir. Ayrıca türlere göre de yumurta sayısı değişiklik gösterir. Ortalama 3,000-15,000 arasında yumurta yumurtlarlar. Dişiler yumurtladıktan sonra ölürler. Argasidae ailesindeki türlerin dişileri daha az sayıda ve tekrarlı olarak yumurtlar. Yumurtadan çıkan larvalar 3 çift bacaklıdır. Türlere göre farklı sürelerde konaklardan kan emerler ve kan emdikten sonra yine değişen sürede gömlek değiştirerek 4 çift ayaklı nimf olurlar. Nimflerde de larvalar gibi henüz genital organlar gelişmemiştir. Aç olan nimfler konaktan kan emerek doyar ve gömlek değiştirdikten sonra aç erişkin hale gelir. Erkek ve dişi erişkin keneler kan emerken çiftleşir, dişi doyduktan sonra toprağa düşer ve yumurtlar. Bu şekilde biyolojik siklüslerini sürdürürler (2,3). Kenelerin vektörlük yaptığı hastalıklar hem ekonomik önemi olan hayvanlarda yol açtıkları kayıplar nedeniyle dolaylı olarak, hem de insanlarda neden oldukları bazı mortalitesi yüksek infeksiyonlar nedeniyle direkt olarak önem taşımaktadır. Keneler tarafından taşınan zoonotik etkenler arasında bakteriyel (tularemi, lyme hastalığı), riketsiyal (benekli humma, Q humması, ehrlichiosis), parazitik (babesiosis) ve viral (tick borne encephalitis, kanamalı ateşler) infeksiyon etkenleri vardır (4,9). Bu etkenlere vektörlük yapan kenelerin çoğu birden fazla konakta yaşam döngüsünü tamamlayan türlerdir. Bu keneler, bir dönemde infekte bir konaktan aldıkları hastalık etkenini sonraki gelişme dönemlerinde kan emdikleri yeni bir konağa taşıyabilmektedir (15). Ayrıca hastalık etkenlerinin çoğu, infekte kenelerin yumurtalarına geçerek yeni nesillerine aktarılmakta, bu da hastalıkların kene populasyonu içinde yayılmasını sağlamakta ve morbiditesini arttırmaktadır (9). Aynı kene birden fazla türdeki etkeni (viral/parazitik/bakteriyel) de aynı zamanda taşıyabilmektedir (16). Keneler tarafından bulaştırılan infeksiyonların en yaygın vektörleri Ixodes, Boophilus, Dermacentor, Amblyomma, Hyalomma ve Rhipicephalus cinslerindeki Ixodid kenelerdir (15). Amblyomma cinsi hariç bu keneler Türkiye de kene epidemiyolojisi ile ilgili yapılmış olan çalışmalarda ülkemizin her bölgesinde yaygın olarak saptanmıştır (10,14). Kenelerle bulaşan hastalıklar içinde Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) en geniş yayılma alanına sahiptir ve Hyalomma cinsine ait kenelerin bulunduğu 30 dan fazla ülkeyi etkilemektedir (5,8). Hastalığın epidemiyolojisinde en önemli bulaşma yolu infekte kenelerin kan emmesidir (21). Virüs kenelerde ömür boyu (1-1.5 yıl), hatta nesiller boyu (transovaryal + transstadial geçiş) kalmakta ve çoğalabilmektedir (8,18). Ixodidae ve Argasidae ailesine bağlı 31 kene türünün KKKA virüsünün vektörü olabileceği bildirilmesine rağmen, bunların tümünün vektör potansiyeli gösterilememiştir. Kenenin vektör kabul edilebilmesi için, etken izolasyonu dışında, virüsü duyarlı hayvanlara aktarabilme ve viremik hayvanlardan alabilme yeteneğinin de olması gerekmektedir. Bir kenenin gerçek anlamda vektör olduğunu kabul etmek için bir gelişme döneminde (larva/nimf) kan emdiği viremik bir konaktan virüsü alabilmesi, gömlek değiştirme sırasında etkeni taşıması ve sonraki gelişme döneminde (nimf/erişkin) duyarlı başka konaklardan kan emerken etkeni verebilmesi gerekmektedir (transstadial bulaştırma). Vektörlüğün diğer kanıtı da, erişkin dönemde infekte bir konaktan kan emen bir dişi kenenin etkeni alıp yumurtalarına aktarabilmesidir (transovarial nakil). Bu şekilde yeni nesiller etkenle infekte olarak gelişmektedir (9). Günümüzde Amblyomma variegatum, Hyalomma m.marginatum, Hyalomma m.rufipes, H.anatolicum anatolicum, H.asiaticum asiaticum, H.truncatum, H.impeltatum, Dermacentor marginatus, Rhipicephalus evertsi, R.rossicus türlerindeki kenelerin gerçek anlamda vektör kapasitesine sahip olduğu ve bunlardan da özellikle Hyalomma türlerinin KKKA epidemilerinde çok etkin rol oynadığı bilinmektedir (8,18). Ülkemizde, Hyalomma m.marginatum un yayılış alanları ile KKKA olgularının ilişkisi yanısıra (6), Hyalomma 250

m.marginatum un gömlek değiştiren gelişme dönemlerinde ve dişilerinin yumurtalarında virüsün varlığı da gösterilmiştir (19). Vektörlüğü kanıtlanmış olan bu türün yanında, KKKA virüsü Boophilus annulatus, R.bursa, D.marginatus türlerindeki kenelerde de saptanmış ancak bu türlerin vektörlük rolü henüz kanıtlanmamıştır. Kenelerle bulaşan diğer hastalıkların epidemiyolojisinde olduğu gibi, bölgemizde gözlenen KKKA epidemilerinin temelinde de vektör kene sayısının artışı yatmaktadır (8,11). Ülkemizde 2005 yılından itibaren başlayan saha çalışmalarının sonucunda KKKA epidemileri ile ilişkili kene türünün H.m.marginatum olduğu ortaya konmuştur (7,17,20). Ülkemizde kenelerde KKKA virüsünün yayılışı ile ilgili yapılan çalışmalarda, Whitehouse ve ark. (22) 2005 yılı Haziran ve Temmuz aylarında Tokat ili köylerinden toplanan 890 keneyi 90 havuzda incelemiş ve 2 H.m.marginatum havuzu ile 1 H.detritum havuzunda KKKA virüsü saptamıştır. Tonbak ve ark. (17) 2005 yazı boyunca endemik bölgeden toplanan 1015 keneden hazırladıkları havuzlardan, 33 R.bursa havuzundan 3 tanesinde ve 31 H.m.marginatum havuzunun 1 tanesinde KKKA virüsü saptamışlardır. Gargılı ve ark. (7) 2005 ve 2006 yaz aylarında endemik bölge yanı sıra, ülkenin farklı bölgelerindenki 62 merkezden 2153 kenenin toplandığı çalışmalarında, 377 adet havuzdan, 8 merkeze ait 21 tanesinde KKKA virüsü saptamıştır. Çalışmada saptanan 21 pozitif havuzun kompozisyonunun sırasıyla H.m.marginatum (% 57.14), B.annulatus (% 28.57), R.bursa (% 14.28) olduğu ve illere göre en yüksek pozitif havuz oranının Kırklareli nde (% 9.30) saptandığı bildirilmiştir. Kenelerde KKKA virüsünün yayılışının saptanması, infeksiyonun yayılma riski olan bölgelerin belirlenmesinde yardımcı olmaktadır. Ülkemizde şimdiye kadar çallşmalar sonucunda H.m.marginatum için uygun yaşam alanları haritalandırılmış ve hastalık açısından potansiyel risk bölgeleri belirlenmiştir. Hastalık riskinin parçalı arazi yapısı ve vektör kenenin yoğunluğu ile yakın ilişkili olduğu ortaya konmuştur (6,20). Yapılan çalışmalar KKKA hastalığının epidemiyolojisi konusunda belirli bir bilgi birikimi sağlamış olsa da, ülkemizde hastalığın yayılmasını sağlayan nedenler tam olarak açıklanamamıştır. Epidemiyolojide rol oynayan ve yayılışı etkileyen biyotik (konak, özellikle yaban hayvanları) ve abiyotik (iklim, çevre, sosyo-ekonomi) faktörlerin neler olduğunun araştırılması, epideminin kontrolü açısından gereklidir. KAYNAKLAR 1. Baker AS: Mites and ticks of domestic animals, An Identificatrion Guide and Information Source s.240, The Stationary Office, London (1999). 2. Balashov YS: Bloodsucking insects and ticks and mites, vectors of transmissible infections of humans and domestic animals, Entomol Rev 2005;58:990-1007. 3. Barker SC, Murrell A: Systematics and evolution of ticks with a list of valid genus and species names, Parasitology 2004;129(Suppl):15-36. 4. Despommier DD, Gwadz RW, Hotez PJ, Knirsch CA: Parasitic Diseases, 4.ed., Apple Trees Prod, New York (2000). 5. Ergonul O: Crimean-Congo haemorrhagic fever, Lancet Infect Dis 2006;6(4):203-14. 6. Estrada-Pena A, Vatansever Z, Gargili A et al: Modeling the spatial distribution of Crimean- Congo hemorrhagic fever outbreaks in Turkey, Vector-Borne Zoonotic Dis 2007;7(4):667-78. 7. Gargılı A, Midilli K, Ergin S, Yılmaz G, Atlaş K: Türkiye kenelerinde Kırım-Kongo kanamalı ateşi ve tick-borne ensefalit etkenlerinin nested RT-PCR yöntemi ile aranması, etkenlerin genotiplendirilmesi ve infeksiyon odaklarının belirlenmesi, TÜBİTAK Proje Raporu (SBAG-2882), Ankara (2007). 8. Hoogstraal H: The epidemiology of tick-borne Crimean-Congo hemorrhagic fever in Asia, Europe, and Africa, J Med Entomol 1979;15(4):307-417. 9. Jongejan F, Uilenberg G: The global importance of ticks, Parasitology 2004;129(Suppl):S3-14. 10. Karaer Z, Yukarı BA, Aydın L: Türkiye keneleri ve vektörlükleri, Özcel MA, Daldal N (eds): Parazitoloji de Artropod Hastalıkları ve Vektörler kitabında s.363-434, Türk Parasitoloji Derneği Yayın No: 13, İzmir (1997). 11. Kondratenko VF: Importance of ixodid ticks in the transmission and preservation of the causative agent of Crimean hemorrhagic fever in foci of the infection, Parasitologia 1976;10(4):297-302. 251

12. Labuda M, Nuttall PA: Tick-borne viruses, Parasitology 2004;129(Suppl):S221-45. 13. Marquardt WC, Demaree RS: Parasitology s.600-16, McMillan Publishing Co., New York (1985). 14. Sayın F, Dinçer S, Karaer Z, Dumanlı N, Çakmak A, İnci A et al: Status of tick infestation of sheep and goats in Turkey, Parasitologia 1997;39(2):145-52. 15. Sparagano O, Allsop MT, Mank RA, Rijpkema SG, Figuerova JV, Jongejan F: Molecular detection of pathogen DNA in ticks (Acari:Ixodidae): a review, Exp Appl Acarol 1999;23(12):929-60. 16. Sparagano O, Jongejan F: Molecular characterization of ticks and tick borne pathogens, Parasitologia 1999;41(1):101-5. 17. Tonbak SM, Aktas K, Altay A et al: Crimean- Congo hemorrhagic fever virus: genetic analysis and tick survey in Turkey, J Clin Microbiol 2006;44(11):4120-4. 18. Turell M: Role of ticks in the transmission of Crimean-Congo hemorrhagic fever virus, Ergonul O, Whitehouse CA (eds): Crimean-Congo Hemorrhagic Fever: A Global Perspective kitabında s.143-54, Springer, Dordrecht (2007). 19. Vatansever Z, Midilli K, Deniz A, Ergin S, Alp H, Gargılı A: Kırım Kongo kanamalı ateşi vektörü: Hyalomma m.marginatum, 15. Ulusal Parazitoloji Kongresi Özet Kitabı s. 257, Kayseri-Ürgüp (2007). 20. Vatansever Z, Uzun R, Estrada-Pena, Ergonul O: Crimean-Congo hemorrhagic fever in Turkey, Ergonul O, Whitehouse CA (eds): Crimean- Congo Hemorrhagic Fever: A Global Perspective kitabında s.59-74, Springer, Dordrecht (2007). 21. Whitehouse CA: Crimean-Congo hemorrhagic fever, Antiviral Res 2004;64(3):145-60. 22. Whitehouse CA, Hottel H, Vatansever Z et al: Molecular detection of Crimean Congo hemorrhagic fever virus in ticks from Turkey, American Society of Tropical Medicine and Hygiene 55. Annual Meeting Proceedings Book, Atlanta (2006). 252

ANKEM Derg 2009;23(Ek 2):253-273 Panel 12 sunuları ÇOCUKLARDA SEPSİS VE SEPTİK ŞOK YÖNETİMİ Yöneten: Nedret UZEL Sepsis ve septik şok epidemiyolojisi ve tanımlamalar Fadıl VARDAR Çocuklarda sepsis ve septik şok yönetimi: Antibiyotik tedavisi Erdal İNCE Çocuklarda sepsis ve septik şokun yönetimi: Destek tedavisi Nedret UZEL 24. ANKEM ANTİBİYOTİK VE KEMOTERAPİ KONGRESİ, ÖLÜDENİZ-FETHİYE, 29 NİSAN - 03 MAYIS 2009