HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI. 21 24 Kasım 2013 / SAMSUN



Benzer belgeler
SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARINA TABİ OLARAK GEÇEN HİZMETLERİN BİRLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

SOSYAL GÜVENLĠK KURUMLARINA TABĠ OLARAK GEÇEN HĠZMETLERĠN BĠRLEġTĠRĠLMESĠ HAKKINDA KANUN

d) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 inci maddesine göre kurulan emekli sandıklarına,

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

BELEDİYE BAŞKANLARININ MAKAM VE GÖREV TAZMİNATLARI

MEMURİYETTE GEÇEN SÜRELERE İKRAMİYE ÖDENMESİNDE SON NOKTA

ESAS NO : 2010/1629 KARAR NO : 2011/1726

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

YURT DIŞINDA BULUNAN TÜRK VATANDAŞLARININ YURT DIŞINDA GEÇEN SÜRELERİNİN SOSYAL GÜVENLİKLERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA KANUN (1)

YURT DIŞINDA BULUNAN TÜRK VATANDAŞLARININ YURT DIŞINDA GEÇEN SÜRELERİNİN SOSYAL GÜVENLİKLERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA KANUN (1)

Sigortalılık süresinin baģlangıcı:

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

684 sayılı KHK uygulamaları hk.

I-İLGİLİ MEVZUAT 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi; 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesi;

YURT DIŞINDA BULUNAN TÜRK VATANDAŞLARININ YURT DIŞINDA GEÇEN SÜRELERİNİN SOSYAL GÜVENLİKLERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA KANUN (1)

SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİSİ (4/c) ( TARİHİNDEN ÖNCE İŞE BAŞLAYANLAR İÇİN)(1)

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

Kanun No Kabul Tarihi :

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMINDAN YARARLANMA ŞARTLARI VE ZAM TUTARININ GELİR VERGİSİNE KONU OLMASI

9 Ekim 2008 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : TEBLİĞ Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNUN 4.

BASAMAK SATIN ALAN BAĞ-KUR LULARIN

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

TEBLİĞ İŞVEREN UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

Sirküler Rapor Mevzuat /130-2 VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

/ ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI İÇİN SİGORTALIYA İLİŞKİN KANUNDA ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARIN ARANMAMASI

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

26 Ağustos 2003 Tarihli Resmi Gazete. Sayı: Harcırah Kanunu Genel Tebliği. (Seri No:37)

Sayı : 2013/46 25/05/2013 SİRKÜLER

Belediye Başkanlarının Sosyal Güvenlik İşlemleri ve SGK Mevzuat Uygulamaları

A- 506 SAYILI KANUNA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDEN İSTİSNA SINIRI

EMEKLİLERİN TEKRAR ÇALIŞMASI HALİNDE ALMAKTA OLDUKLARI AYLIKLARI KESİLİR Mİ?

İŞ KANUNU (1) * * * Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

İŞ KANUNU (1) * * * Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

Sosyal Güvenlik Destek Primi

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

DOĞUM BORÇLANMASI PRİMİ VERGİ MATRAHINI NASIL ETKİLER?

SĐRKÜLER : KONU : Đsteğe Bağlı Sigorta Đşlemleri Hk. Tebliğ

İŞ KANUNU (1) Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

T.C MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI Personel Genel Müdürlüğü GENELGE 1993/2

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /41 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA ESASLARI AYLIK BAĞLAMA ORANI

Kamu Görevlilerin Emekliliği

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

Kanun No Kabul Tarihi :

1-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu nda terfi ve intibakla ilgili maddelerin konu başlıkları ve özetleri:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN

65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İÇİNDEKİLER. Sayfa No. SANDIKTAN FAYDALANACAKLAR 3-8 BU KANUNLA TANINAN HAKLAR 8

İSTANBUL SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ

İÇİNDEKİLER Sayılı Kanuna ilişkin Geçiş Hükümleri ve ilgili mevzuata yapılan atıflar...2

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İŞVERENİN VAZİFE MALULLÜĞÜNÜ BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ 5510 S.K. MD. 47

Sirküler Rapor / YILINDA VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN

İŞVEREN UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI

Amaç ve Kapsam. yönetmelik esasları dahilinde yürütülür. Tanımlar. Madde 2- Bu Yönetmelikte geçen;

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 3201S.YHBK/3

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü GENEL YAZI

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

Sirküler Tarihi : Sirküler No : : 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Hak.

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

15 YIL VE 3600 GÜNLE KIDEM TAZMİNATI ALANLAR BAŞKA YERDE ÇALIŞABİLİR Mİ?

SSK TABAN VE TAVAN TUTARLARINDAKİ DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/31

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

YURTDIŞI HİZMET BORÇLANMASI YAPARAK EMEKLİ OLANLARIN SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİNE TABİ OLARAK ÇALIŞMALARI ÖNÜNDEKİ ENGEL

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

ESNAF VE SANATKARLAR VE DİĞER BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR SOSYAL SİGORTALAR KURUMU KANUNU

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

/ İZİNLE TÜRK VATANDAŞLIĞINI KAYBEDENLERE BORÇLANMA HAKKI GETİRİLDİ

İlgili Kanun / Madde 3201 YHBK/3

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİM BORÇLARININ YAPILANDIRMA ŞARTLARI

TARIM ĠġÇĠLERĠ SOSYAL SĠGORTALAR KANUNU (1) BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

SİRKÜLER RAPOR SGK PRİMİNE ESAS KAZANÇLARIN ALT VE ÜST SINIRLARI

Memur Emeklilerine Gelen Seyyanen Zamdan Sonra Emekli Memurlar ile Dul ve Yetimlerinin Yeni Taban

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68

SOSYAL SİGORTALAR KANUNU

DUYURU: /29

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2010/13 TARİH:

5073 sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

14/7/1965 TARİHLİ VE 657 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER. Bu kanun gereğince yapılacak ödemelere 1/3/1975 tarihinden itibaren başlanır.

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (2014 YILI )

SİRKÜLER RAPOR GENELGE 2008/4. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/14

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı

1 TEMMUZ 2013 TARİHİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü GENELGE

VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI, ÇOCUK YARDIMI VE AİLE YARDIMI İÇİN YAPILAN ÖDEMELERDE İSTİSNA SINIRI

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

EMEKLİLİK. İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemeye gelir denir.

Transkript:

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 21 24 Kasım 2013 / SAMSUN Grup Adı Grup Konusu Grup Başkanı Grup Sözcüsü : 11. Daire : Parasal Haklar, Sosyal Güvenlik Mevzuatı : Mustafa GÖKÇEK (Danıştay Üyesi) : Gülsen AKIN (Danıştay Tetkik Hâkimi) Raporlama Heyeti : Gülsen AKIN (Danıştay Tetkik Hâkimi), Musa HEYBET (Ankara 15. İdare Mahkemesi Başkanı), Ziya ÖCAL (Ankara 5. İdare Mahkemesi Üyesi), Osman KAYA (Sakarya 2. İdare Mahkemesi Üyesi) Onbirinci Daire konularına ilişkin olarak 22-23.11.2013 tarihinde yapılan hukuki müzakere toplantısında, Daire konularının iki ana başlık altında görüşülmesi uygun görülmüştür. PARASAL HAKLAR - 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak görev yapan personelin vekalet aylığı - 4046 sayılı Yasa nedeniyle özelleştirilen kamu kurumlarından BOTAŞ'a nakledilen personele ödenecek kıdeme teşvik primi ödenmesi istemiyle açılan davalar - KİT'lerde görev yapan avukatlara ödenecek vekalet ücretinde limit - Sendikaların dava ehliyeti - 4924 sayılı yasaya tabi sağlık personelinin üst öğrenim nedeniyle sözleşme ücreti - 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi ile 4924 sayılı Yasa kapsamında görev yapan kamu personelinin üst öğrenimi tamamlaması durumunda sözleşme ücretinin belirlenmesi - 375 sayılı KHK uyarınca ödenecek Sosyal Denge Tazminatı - 5018 sayılı Kanun uygulaması 1

EMEKLİ SANDIĞI KANUNUNDAN KAYNAKLANAN DAVALAR - Belediye Başkanlarının hukuki durumu - Fiili hizmet süresi zammı - 2829 sayılı Yasa uyarınca hizmet birleştirmesi yapılmak suretiyle yaşlılık aylığı alan kişilerin emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle açılan davalar - Maluliyet, vazife malullüğü, 3713 sayılı yasa ve 2330 sayılı yasa uygulamasından kaynaklanan davalar - Anayasa Mahkemesi kararı ışığında 5510 sayılı Yasa uyarınca görev uyuşmazlığı - Emekli mevzuatına ilişkin olarak tesis edilen işlemlerde yetkili yargı yeri 22-23 Kasım 2013 Tarihlerinde Hukuki Müzakere Toplantısında Tartışılan Konulara İlişkin Müzakere Raporu PARASAL HAKLAR - 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak görev yapan personelin, vekaleten görevlendirilmesi durumunda vekalet aylığına hak kazanabilmesinin asilde aranılan şartları taşıması halinde mümkün olabileceği hususu tartışıldı. Katılımcıların bir kısmı tarafından asilde aranan şartları haiz kamu görevlisinin hiç bulunmaması durumunda görevlendirilen personele de vekalet ücreti adı altında bir ödeme yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı yönünde görüş bildirildi. - BOTAŞ Kapsamdışı Personel Yönetmeliği uyarınca, personelin kuruma bağlılığının teşviki amacıyla ödenmesi öngörülen kıdeme teşvik priminin 5'er yıllık sürelerde ödendiği açıklaması yapılarak, 4046 sayılı Yasa nedeniyle özelleştirilen kamu kurumlarından BOTAŞ'a nakledilen personele, BOTAŞ da fiilen 5 yıl görev yapmadan kıdeme teşvik primi ödenemeyeceği, 5 yıl geçtikten sonra özelleştirme öncesi kamu kurumlarında geçen meslek ile ilgili hizmet süresinin dikkate alınması gerektiği yönünde Daire görüşü bildirildi. (E:2013/2780) - KİT'lerde görev yapan avukatlara ödenecek vekalet ücretinin hesabında uygulanacak kural açısından; 399 sayılı KHK, 657 sayılı Kanun'a atıfta bulunduğundan 657 sayılı Yasa da öngörülen limitin uygulanması gerektiği, bu tutarın üzerinde vekalet ücreti ödenemeyeceği hususunda Daire kararları tartışıldı. (E:2012/1317) 2

- 659 sayılı KHK uyarınca temsil yetkisini haiz hukuk müşavirlerine de, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı tartışıldı. - Sendikaların, üyelerinin hak ve menfaatlerini etkileyen ve üyelerinin hukuki durumlarında değişiklik yapan uygulamalara karşı, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında başvuruda bulunarak tesis ettirilen işlemlere karşı açılan davalarda ehliyetinin bulunduğu - Mahkemelerde görülen davalarda, tek hakim parasal hak sınırına ilişkin olarak, 2576 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında uyulması gereken kurallar tartışıldı. Uyuşmazlığın tek hakim sınırında bulunup bulunmadığının belirlenebilmesini teminen (özellikle parasal tutarda kuşku duyulan emekli ikramiyesi davalarında) davalı idareye ara kararla miktarın sorularak karar verilmesi gerektiği hususu vurgulandı. - Dairece sosyal denge tazminatından yararlandırılması istemiyle açılan davaların tamamında hesaplama yapıldığı ve uyuşmazlıkların tek hâkim parasak hak sınırında görüldüğü belirtildi. - Üst öğrenim nedeniyle sözleşme ücretinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle davacının statüsünün (4924 Sayılı Yasa veya 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi) belirlenerek uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği vurgulandı. 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli statüde görev yapanlar yönünden, bitirilen üst öğrenimin görev ünvanıyla ilgili olması gerektiği; 4924 sayılı Yasa kapsamında sözleşmeli olarak görev yapan hemşire ve ebeler yönünden ise bitirilen üst öğrenimin hemşirelik ve ebelik bölümleri olması gerektiği; diğer pozisyon ünvanları yönünden ise meslekleri ile ilgili üst öğrenim olup olmadığı hususunun araştırılarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Daire görüşünün de bu yönde olduğu belirtildi. - Parasal haklarla ilgili olarak 2577 sayılı yasanın 7, 10,11 ve 12. maddeler ile ilgili süre uygulamaları tartışıldı. Onbirinci Daire tarafından, süregelen işlemlerden doğan parasal haklara ilişkin olarak, 2577 sayılı Yasa'nın 12. maddesi uyarınca, başvuru tarihinden geriye doğru 60, dava tarihinden geriye doğru 120 gün içinde kalan ilk uygulama içerisinde kalan parasal haklara hükmedildiği açıklanarak, İdari Dava Daireleri Kurulu kararlarının da bu yönde olduğu belirtildi. Katılımcılar tarafından, süregelen işlemlerde, zararın doğum tarihinin başvuru tarihi olduğu belirtilerek, tazminata hükmedilirken başvuru tarihinin esas alınması gerektiği hususu ağırlıklı olarak vurgulandı. 3

- Kamu görevlilerinin parasal haklarına ilişkin istemlerinin 5018 sayılı Yasa kapsamında olmadığı, 5018 sayılı Yasada öngörülen sürenin uygulanamayacağına ilişkin görüş birliğine varıldı. EMEKLİ SANDIĞI KANUNUNDAN KAYNAKLANAN DAVALAR Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen AKIN tarafından Belediye Başkanlarının Sosyal Güvenlik Sistemi İçerisindeki Hukuki Durumları na ilişkin hazırlanan rapor katılımcılara dağıtılarak bu konu geniş bir şekilde tartışıldı ve aşağıdaki sonuçlara ulaşıldı; 1. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken belediye başkanı seçilen ve bu görevini yürütürken Sandık ile ilgilendirme isteminde bulunan ilgililerin, belediye başkanlığı görevinin Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi gerekli bir görev olduğundan hareketle ilgililerin Sandık ile ilgilendirilmesi GEREKTİĞİ; 2. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan aylık almakta iken belediye başkanı seçilen ve belediye başkanlığı görevi süresince de sandık ile ilgilendirilme isteminde bulunmayan ilgililerin bu görevleri sona erdikten sonra sandık ile ilgilendirilme taleplerinin, geçmişe yönelik ilgilendirmenin hukuken mümkün bulunmaması nedeniyle reddi GEREKTİĞİ; 3. Emekli Sandığından emekli aylığı almakta iken belediye başkanı seçilen ve belediye başkanlığı görevi süresince sandık ile ilgilendirilmeyenlere bu görevleri nedeniyle emekli aylığına 5434/Ek 48 uyarınca ek gösterge UYGULANAMAYACAĞI; 4. 5434 sayılı Kanun'un Ek 68 maddesinde 5393 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, belediye başkanlığı görevinden dolayı makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenebilmesi için; belediye başkanlığı yapılan sürede Sandık iştirakçiliğinin bulunması gerekmemekle birlikte, bu görevden dolayı makam, temsil veya görev tazminatı ödenmesi için talepte bulunan kişinin Sandıktan emekli aylığı alan kişi konumunda bulunması GEREKTİĞİ, 5. Emekli Sandığı dışında bir sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı alan davacıların, 5434 sayılı Kanunun Ek 68. maddesinde belirlenen makam ve temsil/görev tazminatından yararlanamayacağı, ancak 5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinde öngörülen tazminattan yararlanabilmek için 5434 sayılı Yasanın 39. maddesinde belirlenen koşullara sahip olunması GEREKTİĞİ, 4

6. Belediye Başkanı olarak görev yapan ancak Anayasa'da öngörülen 65 yaş haddini tamamlayan ilgililerin, bu görevleri nedeniyle Emekli Sandığı ile İLGİLENDİRİLEMEYECEĞİ, Konularında mutabık kalındı. - Fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmek için 2577 sayılı yasanın 10. maddesi kapsamında her zaman başvuruda bulunup dava açılabileceği hususu tartışılarak, bu konuda görüş birliğine varıldı. - 2829 sayılı Yasa uyarınca hizmet birleştirmesi yapılmak suretiyle yaşlılık aylığı ve emekli aylığı alan kişilere emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle açılan davalarda tek hakim parasal hak sınırına ilişkin kuralların uygulanması gerektiği hususu belirtildi. - Maluliyet, vazife malullüğü, 3713 ve 2330 sayılı Yasaların uygulamasından kaynaklanan davalar tartışıldı. Vatani görevini yapmakta iken yaralanan veya ölen er ve erbaşlar ile geçici köy korucularına (3713 sayılı yasa kapsamındaki malüliyetleri nedeniyle anılan Yasa'nın göndermede bulunduğu 5434 sayılı Yasa uyarınca aylık bağlanabileceği) emekli ikramiyesi ödenemeyeceği hususu tartışılarak, bu konuda görüş birliğine varıldı. - Anayasa Mahkemesinin 22/12/2011 gün ve E:2010/65, K:2011/169 sayılı kararı ışığında, 5510 sayılı Yasa kapsamında çıkartılan görev uyuşmazlıkları tartışıldı. Anayasa Mahkemesi kararında, 5510 sayılı Kanun un 101. maddesinin Anayasa aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verilmekle birlikte, 5510 sayılı Kanun'a 5754 sayılı Kanun ile eklenen geçici 4. maddenin yürürlüğe girmesinden önce 5434 sayılı Kanun kapsamında bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile ilgili sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasından doğan idari işlem ve eylem niteliğindeki uyuşmazlıklarda idari yargının görevinin devam edeceği ayrıca vurgulandığından; 5434 sayılı Yasa kapsamında tesis edilen işlemlere karşı açılan davaların İdari Yargının görev alanında olduğu tüm katılımcılar tarafından kabul edildi. Bu kapsamda; muvazalı boşanma nedeniyle yetim aylığı kesilerek borç çıkartılmasına ilişkin işlemlere karşı adli mahkemelerde dava açılması gerektiği kabul edildi. Öte yandan, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması istemiyle açılan davalarda; 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden önce 5434 sayılı Yasa kapsamında memuriyet görevine başlayan ilgililerin, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmak istemiyle açtıkları davalarda idari yargının; kamu görevlisinin 01 Ekim 2008 tarihinden sonra 5

göreve başlamış olması halinde ise fiili hizmet süresinden yararlandırılması istemiyle açılan davalarda ise adli yargı görevli olduğu belirtilerek, katılımcılarla bu konu müzakere edilmiş ve görüş birliğine varılmıştır. 5510 sayılı yasanın 96. maddesi kapsamında, emekli / dul ve yetim aylıklarının kesilmesi ve yersiz ödenen tutarların tahsiline yönelik olarak tesis edilen işlemlerle ilgili olarak ise; işlem tamamen 5510 sayılı yasa kapsamında bir tasarrufu içeriyor ve bunun sonucunda borç çıkartılıyorsa adli yargı; işlemin esası 01 Ekim 2008 den önce yürürlükte olan 5434 sayılı yasaya dayanıyorsa idari yargının görevli olduğu hususunda görüş birliğine varılmıştır. - Emekli mevzuatına ilişkin olarak tesis edilen işlemlerde yetkili yargı yerinin işlemi tesis eden yer idare mahkemesi olduğu; emekli olan kamu görevlileriyle ilgili uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesi (SGK Bölge Müdürlüğü, SGK İl Müdürlüğü, il müdürlüklerine bağlı SGK merkezlerinin tesis ettiği işlemlerde işlemi tesis eden idareye göre yetkili yargı yeri saptanması gerektiği), halen görevde olan kamu görevlilerinin fiili hizmet süresi zammı ile ilgili davalarda yetkili mahkemenin, kamu görevlisinin görevli bulunduğu yer itibariyle bağlı olduğu idare mahkemesinin olduna ilişkin olarak Dairece verilen kararlar katılımcıların bilgisine sunuldu. - Üst öğrenim nedeniyle intibakın bir defaya mahsus yapılabileceği, ön lisans eğitimi üzerine tamamlanan lisans eğitiminin üst öğrenim olmadığı ve yeniden intibaka tabi tutulamayacağı hususunda dairenin içtihadı belirtilerek bu husus müzakere edildi. - İntibak ile borçlanma arasında fark vurgulanarak, intibak ile kazanılmış hak aylığına esas derece ve kademenin yükseltilmesinin sağlandığı; borçlanma ile ise emekliliğe esas hizmet süresinin arttırılmasının amaçlandığı hususu açıklandı, konuya ilişkin uyuşmazlıklar tartışıldı. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlik Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun uygulamaları tartışılarak tam aylık ve kısmi aylık konusu örneklerle açıklandı. 3201 sayılı Yasa kapsamında ilgililerin her zaman (emekli aylığı alanlar dahil) başvuruda bulunup borçlanabilecekleri hususu vurgulandı. 6

EK : Belediye Başkanlarının Sosyal Güvenlik Sistemi İçerisindeki Hukuki Durumları'na ilişkin rapor BELEDİYE BAŞKANLARININ SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ İÇERİSİNDEKİ HUKUKİ DURUMLARI Hazırlayan : Onbirinci Daire Tetkik Hakimi Gülsen Akın 17.6.1949 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 12. maddesinde; Bu Kanunla tanınan haklardan (I) işaretli fıkrada yazılı yerlerde çalışanlardan, Türk uyruğunda olmak ve 18 yaşını bitirmiş olmak şartıyla (II) işaretli fıkrada gösterilenlerin faydanacağı belirtilmiş olup; (I) işaretli fıkranın (ç) bendinde belediyeler, gösterilmiş olup, (II) işaretli fıkranın (e) bendinde ise ; İller daimi komisyon üyeleri ile seçilmiş veya tayin edilmiş belediye başkanları (emeklilik hakkı tanınan bir vazifede evvelce bulunmuş olmaları şartiyle) denilmek suretiyle emekli sandığına tabi bir görevde iken belediye başkanı seçilen veya atananların Sandık ile ilgilerinin devam ettirileceği kuralı benimsenmiştir. Mülga 1580 sayılı Belediye Kanunu'na 307 sayılı Kanun ile 1963 yılında eklenen Ek 7. maddesi ile; Memur iken veya evvelce memuriyette bulunmuş olanlardan belediye başkanlığına seçilenlerin, belediye başkanlığında geçen hizmet süreleri (Her türlü özlük ve emeklilik haklarının hesabında nazırı itibara alınmak suretiyle) memuriyette geçmiş sayılır. Emekli iken belediye başkanlığına seçilenlerin emekli maaşları kesilmez. Sigortalı işçi iken belediye başkanlığına seçilenler sigorta prim ve aidatlarını ödediklerinde sigortalı olmaktan doğan bütün hakları devam eder. 7

kuralına yer verilmiş olup, anılan Kanun ile SSK veya Bağ-Kur'a tabi olarak görev yapanların zorunlu olarak Emekli Sandığı ile ilgilendirileceklerine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği gibi emekli veya yaşlılık aylığı alanların sosyal güvenlik sistemine dahil edileceklerine ilişkin bir kural da yer almamıştır. 5434 sayılı Kanunun 12. maddesine, 13.3.1971 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1377 sayılı Kanunun 1. maddesi ile eklenen (n) bendinde ise; Emekliliğe tabi görevlerde bulunmadan illerin daimi komisyon üyeliğine seçilenlerle, emeklilikle veya Sosyal Sigortalarla ilgilenmeden belediye başkanlığına veya T.B.M.M. üyeliğine seçilenler, seçimlerden itibaren 6 ay içinde yazı ile Sandığa müracaat ederek emeklilikle ilgilenmelerini istedikleri ve emekli keseneklerini ödedikleri takdirde, kesenek karşılıklarıda ilgili kurumlardan alınmak suretiyle, denilerek belediye başkanlarının istekleri halinde Sandık ile ilgilendirilecekleri belirtilmiş; anılan 1377 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 5434 sayılı Kanuna eklenen Geçici 131. madde ile de; Geçici Madde 131 (1/3/1971 tarihli ve 1377 sayılı Kanunun hükmüdür.) Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; a) 1 inci maddede yazılı görevlerden belediye başkanlığında ve illerin daimi komisyonu üyeliklerinde bulunanlarla, bu görevlerden ayrılıp, emeklilikle ilgili görevlere geçmiş bulunanların; belediye başkanlığında ve illerin daimi komisyonu üyeliklerinde geçmiş olan hizmet sürelerinden onbeş yılını, 5434 sayılı Kanuna ek 23/2/1965 tarihli ve 545 sayılı Kanun hükümlerine göre borçlanma istekleri üzerine borçlandırılarak, emeklilik fiili hizmet sürelerine eklenir. b) 1 inci maddede yazılı görevlerden halen yasama organı üyeliklerinde bulunanlarla, evvelce yasama organı üyeliğinde bulunupta halen belediye başkanlığında, illerin daimi komisyonu üyeliklerinde veya emeklilikle ilgili diğer görevlerde bulunanların yahut halen açıkta olupta sonradan sözü geçen görevlere geçeceklerin; yasama organı üyeliğindeki hizmet süreleri, 1046 sayılı Kanun esasları dairesinde dikkate alınarak tespit edilecek emeklilik keseneğine esas derece aylık tutarları üzerinden, o tarihlerde kesilmesi gereken emeklilik kesenekleri hesaplanarak adlarına borç kaydedilir ve ödenek veya maaşlarından oniki eşit taksitle kurumlarınca tahsil edilerek T.C. Emekli Sandığına gönderilir. Bunların emeklilik kesenek karşılıkları ise kurumlarınca toptan T.C. Emekli Sandığına ödenir. 8

Kesenek ve karşılıkların ödenmesinde; 31/7/1970 tarihli ve 1327 sayılı Kanunun ek geçici 34 üncü maddesi hükmü dikkate alınır. denilmek suretiyle belediye başkanı olarak görev yapmış olup da emeklilikle ilgili (Emekli Sandığına tabi) görevlerde bulunanların belediye başkanlığında geçen sürelerinin en çok 15 yılını borçlanabilecekleri kuralına yer verilmiştir. Öte yandan, süresi içerisinde müracaat etmemiş olanlar için 3.6.1976 tarihli ve 2012 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle 6 aylık bir müracaat süresi daha tanınmış, 6.6.1978 tarihli ve 2161 sayılı Kanun ile de Kanun'un ilk halinde düzenlenen müracaat süresi kaldırılmıştır. 4505 sayılı Yasa yürürlüğe girene kadar yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca belediye başkanları hakkında tesis edilen işlemlerin iptali istemiyle herhangi bir uyuşmazlık çıkartılmadığı görülmektedir. 4505 sayılı Yasa ile değişik 2829 sayılı Yasanın; Madde 8- Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir. Ancak, malüllük, ölüm, 5434 sayılı T.C. Emekil Sandığı Kanunu'na göre yaş haddinden re'sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde ilgililere hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır. kuralı ile Geçici Madde 5- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanmak suretiyle herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşunca aylık bağlananların veya bunlardan ölenlerin dul ve yetimlerinin istekleri halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren aynı maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmak suretiyle son defa tabi olduğu kurumca bu kurum mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir. Diğer sosyal güvenlik kuruluşlarınca bağlanmış aylıkları aynı tarihten itibaren kesilir. kuralına yer verilmiştir. 9

4505 sayılı Kanun gerekçesinde ise: 8. maddenin 2. fıkrası yönünden; kişilerin ellerinde olmayan nedenlerle görevlerinden ayrılmalarını gerektiren, malullük, ölüm, 5434 sayılı Kanun uyarınca yaş haddinden re sen emekliye sevkedilme ile bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi halleri için istisna getirilmiş iken, istinaya süresi kanunla belirlenen vazifelere seçilme veya atanma istisnası da eklenmiştir. Buna göre, süresi Kanunla 1, 2, 3 veya 5 yıl olarak belirlenen yönetim kurulu üyelikleri, YÖK üyelikleri, Rekabet Kurulu üyelikleri, milletvekilleri ve belediye başkanları (erken seçim dolayısıyla) gibi kişilerin de ellerinde olmayan nedenlerle görevlerinden ayrılmaları halinde, son defa bağlı oldukları kurumda 3 yıl 6 aylık hizmet süresi bulunmadığından son kurumlarınca aylık bağlanamadığı ve ilgililerin emsallerine göre hak kaybına uğradıklarının tespitiyle bu düzenlemenin yapıldığı anlaşılmaktadır. Örneğin; 20 nci dönem milletvekillerinin 3 yıl 4 ay olan iştirakçilik süreleri bu duruma örnek teşkil etmektedir. (20. dönem Milletvekilleri 24.12.1999 tarihinde seçilmiş, genel seçim 18.4.1999 tarihinde yenilenmiştir.) Bu düzenleme ile süresi Kanunla belirlenen yönetim kurulu üyelikleri, kurul üyelikleri, milletvekilliği, belediye başkanlığı ve buna benzer görevlere atanan veya seçilen kişilerin emekli olma halleri her kurumun kendi mevzuatı içerisinde bırakılmış ve bu suretle hak kayıplarına sebebiyet verilmemesi sağlanmıştır. Diğer taraftan; getirilen geçici madde ile de kanunun yürürlük tarihinden önce hak kaybına uğrayan kişiler ile bunların dul ve yetimlerinin durumlarının düzeltilerek eşitlik ilkesi gereğinin yerine getirilmesi sağlanmıştır. denilerek, aslen erken seçimler nedeniyle Emekli Sandığına tabi hizmet süresini tamamlayamayarak görevlerinden ayrılmak durumunda kalan ilgililerin (belediye başkanı ve milletvekillerinin) mağduriyetleri giderilmeye çalışılmıştır. 5434 sayılı Yasanın 12. maddesinin (II) işaretli bendinin (e) ve (n) alt bentlerinde, belediye başkanlarının Emekli Sandığı Kanununa tabi oldukları belirtilmiş olmakla birlikte gerek Emekli Sandığından emekli aylığı alanlar, gerekse diğer sosyal güvenlik kurumlarından (SSK, Bağ-Kur) yaşlılık aylığı alanlar yönünden, bu istekler Emekli Sandığının olumsuz yönde dirençiyle karşılanmış ve bu husus yargı kararları ile aşılmaya çalışılmıştır. 10

Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli olan ve 18.4.1999 tarihinden itibaren Belediye Başkanı olarak görev yapan davacının, 1.3.2000 tarihinde emekli sandığı ile ilgilendirilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın temyiz incelemesinde Danıştay Onbirinci Dairesinin 30.1.2003 tarih ve E:2001/4213, K:2003/501 sayılı kararı ile; 2829 sayılı Kanunun 8. maddesinde 4505 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığı bağlanması durumunda ilgilinin sosyal güvenlik kurumunun değiştirileceğine ilişkin hüküm bulunmazken 2829 sayılı Kanununun 8. maddesinin 2. fıkrasındaki değişiklikle "süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme" hali ayrıca düzenlenmiş ve geçici 5. maddesi ile de başka bir sosyal güvenlik kurumunca emekli aylığı bağlanmış olması halinde ilgililere seçimlik bir hak tanınmış olup, 8. maddenin 2. fıkrası hükmü uygulanmak suretiyle son defa tabi olduğu kurumca emekli aylığı bağlanacağı kuralı yer almıştır. Dosyanın incelenmesinden; davacının, Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli aylığı almakla birlikte 2829 sayılı Kanunun 8/2. fıkrası hükmü uyarınca "seçilme" nedeniyle bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumunun değiştiği, bu değişiklik üzerine davacının da anılan Kanun'un geçici 5. maddesinde yer alan kural gereği seçimlik hakkını kullanarak emekli sandığı ile ilgilendirilmek istemiyle davalı idareye başvurduğu, başvurusunun reddi üzerine temyize konu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, esasen Emekli Sandığı Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca emekli sandığından faydalanacak durumda olmakla birlikte, 4505 sayılı Kanunla değişik 2829 sayılı Kanunun geçici 5. maddesi hükmü ile getirilen seçimlik hakkı, emekli sandığı ile ilgilendirilmesi yönünde kullanan davacının Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi gerekirken, isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır. gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuş ve ilk derece mahkemesinin bozmaya uyarak dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak verilen karar ise temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleşmiştir. Görüleceği üzere, daha önce herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, belediye başkanı seçilen veya atananların hizmetleri sosyal güvenlik yönünden sisteme dahil edilmezken, 2829 sayılı Kanunda yapılan düzenlemenin yargısal yorumu ile sosyal güvenlik sistemine dahil edilmiş bulunmaktadır. 11

Öte yandan; "süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme" durumunda olup da hizmet süreleri yönünden emeklilik hakkına kavuşamayanlar yönünden, 4505 sayılı Yasa ile borçlanmaya ilişkin kurallar getirmiş ve bu kişiler sosyal güvenlik sitemine dahil edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmalar ile 5434 sayılı Yasada gerek borçlanmaya ilişkin, gerekse de ilgilendirmeye ilişkin kurallar düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeler; Ek Madde 76 - Süresi kanunlarla belirlenen görevlere atanan veya seçilenlerden görevleri sona erenlerin Sandıkla kurmuş oldukları ilgi Sandığa yapacakları başvuru tarihini izleyen aybaşından itibaren devam ettirilir. Bunların emekli kesenekleri görevden ayrıldıkları tarihteki emekli keseneğine esas aylık derece, kademe ve ek göstergeleri üzerinden keseneğe esas diğer unsurlarda nazara alınmak suretiyle hesaplanır ve ilgililer tarafından ait olduğu ay içinde Sandığa ödenir. Bu suretle geçen sürenin her yıl bir kademe her üç yılda bir derece yükseltilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde belirlenen en son yükselebilecekleri derece ve kademeyi geçmemek kaydıyla emekli keseneğine esas derece ve kademeleri yükseltilir ve ek göstergeleri bu derecelere göre ek 48 inci madde hükümleri uygulanmak suretiyle tespit edilir. Bunlardan Sosyal Sigortalar Kurumu veya 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine tabi kurumlarda çalışanların kesenekleri kendileri, karşılıkları ise çalıştıran işverenden tahsil edilir. Kesenek ve karşılıklarını bu maddede belirtilen sürede yatırmayanların o aya ait hizmetleri sayılmaz. Bir süre Sandıkla ilgilendirildikten sonra veya ilgisi kurulmadan önce yaptığı ilgilenme isteğinden vazgeçenler bir defaya mahsus olmak üzere yeniden Sandıkla ilgilendirilme isteğinde bulunabilirler. Bu suretle geçen süreler kazanılmış hak aylıklarında ve emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmaz. Ancak, işçi statüsünde çalışanların 1475 sayılı İş Kanunundan doğan haklan saklıdır. 12

Geçici Madde 209 - Süresi kanunlarla belirlenen görevlere atanan veya seçilenlerden görevleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sona erenler istekleri halinde 5434 sayılı Kanunun ek 76 ncı maddesi hükümlerine göre başvuru tarihi ile sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgilerinin kesildiği tarih arasında geçen dönem için Sandıkla ilgilendirilirler. Bu suretle ilgileri kurulanların görevden ayrıldıkları tarihteki derece ve kademeleri başlangıç alınmak, borçlandıkları sürenin her yılı için bir kademe ilerlemesi her üç yılı için bir derece yükselmesi uygulanmak suretiyle bulunacak derece, kademe ve ek göstergelerinin başvuru tarihindeki tutarı üzerinden hesaplanacak kesenek ve karşılıkların toplamı adlarına borç kaydedilir. Bunlar borcun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde defaten ödemek zorundadırlar. Görevlerinden ayrıldıkları tarihte tespit edilmiş emekli keseneğine esas aylığı bulunmayanlar hakkında prim ödeme süreleri ve öğrenim durumlarına göre tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeler esas alınmak suretiyle yukarıdaki hükümler uygulanır. Bunlardan Sandıkça bağlanmış emekli aylıkları, herhangi bir nedenle kesilmiş ya da iptal edilmiş olanlar hakkında da ödenmiş olan emekli aylıklarının defaten tahsili suretiyle yukarıdaki fıkralara göre işlem yapılır. düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verilmiştir. Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununda isteğe bağlı sigortalılık bulunmakta ve bu süreler dikkate alınarak kişilere emekli aylığı bağlanmaktadır. Bu madde ile, diğer sosyal güvenlik kuruluşları ile paralellik sağlanması, 5434 sayılı Kanunda sınırlı uygulama alanı bulunan ve istisnaî bir hak sağlayan uygulamanın kapsamının genişletilmesi amaçlanmıştır. Süresi kanunlarla belirlenen görevlere atanan veya seçilenlerden görevleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sona erenlerle, bunlardan emekli aylığı bağlanmış olup, herhangi bir nedenle emekli aylığı kesilmiş olanların sosyal güvenlik kurumları ile ilgilerinin kesildiği tarih ile ek madde uyarınca Sandıkla ilgilendirilmek üzere başvurdukları tarih 13

arasında geçen dönem içinde Sandıkla ilgilendirilmeleri ve kısıtlı bir zaman süresince Sandıkla ilgilenmenin getireceği hak kayıplarının giderilmesi amaçlanmıştır. denilmiştir. Anılan düzenleme ile süresi kanunlarla belirlenen görevlere seçilmiş veya atanmış ilgililerin, emeklilik hakkını kazanamadan herhangi bir nedenle bu kanunun yürürlük tarihinden önce görevinden ayrılmak durumunda kalanların başvurmaları halinde Sandıkla ilgilendirilecekleri ve görevleri ile ilişiklerinin kesildiği tarih ile başvuru tarihi arasında kalan süreyi ise borçlanarak hizmetlerine ekleyebilecekleri anlaşılmaktadır. Çeşitli kanunlarda öngörülen istisnalar ayrık olmak üzere ilke olarak, hizmet borçlanması yapılabilmesi için öncelikle ilgilinin, talepte bulunduğu sırada Emekli Sandığı iştirakçisi olması ve borçlanma talebinin, iştirakçi olunan sürenin her hangi bir zamanında, ancak isteğe bağlı emekli olacaklar bakımından, borçlanmaya ilişkin tutarın emeklilik talep tarihinden en az altı ay önce Kuruma ödemiş olması veya kurumlarınca re'sen (malûllük, yaş haddi dahil) emekliye ayrılacak olanlar ile ölenlerin görevleri ile ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde kendileri veya dul ve yetimleri tarafından ödenmiş olmasının şart olduğu kuralına yer verilmiştir. Anılan düzenlemeler uyarınca, Danıştay Onbirinci Dairesince, süresi kanunlarla belirlenen görevlere atanan veya seçilenlerden, görevleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sona erenlerin istekleri halinde, anılan dönem için Sandıkla ilgilendirileceklerine karar verilmiştir. 5272 ve 5393 sayılı Kanunlarla Yapılan Düzenlememe Üzerine verilen kararlar: Yasama organı, 24.12.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5272 sayılı Belediye Kanunu ile belediye başkanlarının özlük ve sosyal güvenlik yönünden bağlı oldukları kurumu belirleyerek, bu konuda yıllar itibarıyla yargı kararları ile doldurulmaya çalışılan boşluk hakkında düzenleme yapmıştır. (TBMM'nde Kanun'un tümünün oylanmasından sonra kimi maddelerinin kabul edilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle Yasa 18.1.2005 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ile İptal edilmiş olup, iptal gerekçesi 13.4.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.) Her ne kadar, 5272 sayılı Yasa Anayasa Mahkemesince, şekil yönünden iptal edilmiş ise de Yasama organı aynı düzenlemeyi 3.7.2005 tarihinde yeniden kanunlaştırmış ve 5393 sayılı Belediye Kanunu 13.7.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 14

Dairemizce bakılan uyuşmazlıklarda uygulanacak olan, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 85. maddesi ile 5434 sayılı Kanun'un 12/n maddesi ile Ek 68. maddesinin 4. fıkrası değiştirilmiştir. MADDE 85. a) 1. 8.6.1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 12 nci maddesinin (II) işaretli fıkrasının (n) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. n) Sosyal güvenlik kuruluşlarına tâbi görevlerde bulunmadan veya bu kuruluşlara tâbi olarak çalışmakta iken illerin daimi komisyon üyeliğine veya belediye başkanlığına seçilen ve atananlar ile Sandıktan veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, yaşlılık veya malûllük aylığı almakta iken belediye başkanlığına seçilen ve atananlar, istekleri üzerine istek dilekçelerinin Sandık kayıtlarına geçtiği tarihi takip eden ay başından itibaren emekli kesenekleri kendilerince, karşılıkları kurumlarca ödenmek ve emekli aylıkları Sandıkla ilgilendirildikleri tarihten itibaren kesilmek suretiyle, 2. Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 68 inci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Sandıkça emekli aylığı bağlanan büyükşehir belediye başkanlarına 7000, il belediye başkanlarına 6000, ilçe ve ilk kademe belediye başkanlarına 3000, diğer belediye başkanlarına 1500 gösterge rakamı üzerinden, bu maddede belirtilen usûl ve esaslar dâhilinde makam tazminatı, buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenir. Bu tazminatlar ilgililere ödendikçe iki ay içinde faturası karşılığında Hazineden tahsil olunur. Birinci fıkrada öngörülen iki yıllık sürenin hesabında iştirakçi olup olmadıklarına bakılmaksızın belediye başkanı olarak geçen sürelerin tamamı dikkate alınır. kuralı getirilmiştir. Anılan 85. madde gerekçesi ise şu şekildedir. Belediye başkanlarının emekliliklerinde uygulanacak ek gösterge, zam ve tazminatlar objektif kriterlere ve eşdeğer görev olarak kabul edilen makam ve unvanlara bağlanmak suretiyle emekli olan belediye başkanlarının mağduriyetleri giderilmektedir. Bu amaçla 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda değişiklik yapılmaktadır denilmiş ancak tasarının komisyonda görüşülmesi sırasında, Tasarının 39 uncu maddesi belediye başkanlarının özlük haklarını düzenlemektedir. Belediye başkanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi son derece olumludur. Ancak geçmişte belediye 15

başkanlığı yapmış kişiler, görevleri sona erdikten sonra son derece zor durumda kalabilmekte ve kendilerine yakışmayan işlerde çalışmaktadırlar. Örneğin simitçilik yapan eski belediye başkanları ile karşılaşılabilmektedir. Bu nedenle belediye başkanlığı yapmış kişilerin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınarak itibarlarının korunması bir zorunluluktur. Çünkü bu kişiler yerel seçmenler tarafından belediye başkanlığı gibi son derece onurlu bir göreve getirilmişlerdir. Bu kişilerin bu onurlu görevden sonra, kendileri açısından küçük düşürücü işlerde çalıştırılmaları doğru değildir. Bu nedenle geçmişte belediye başkanlığı yapmış ve mevzuattaki boşluk nedeniyle emeklilik hakkını kazanmamış ve sayıları 3000'i geçmeyen belediye başkanının emeklilik haklarıyla ilgili bir düzenleme, Emekli Sandığı ile ilişki kurularak yapılmalıdır. Tasarıda; halen belediye başkanı ya da illerin daimi komisyon üyeliğine seçilen ve atananlar ile Emekli Sandığından veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, yaşlılık veya malullük aylığı almakta iken, belediye başkanlığına seçilen ve atananların istemeleri halinde, kendilerinin Emekli Sandığı kapsamına alınmalarına olanak sağlanmaktadır. Ancak bu uygulama, eski belediye başkanlarını ve illerin daimi komisyon üyelerini kapsamamaktadır. Böyle bir uygulama, aynı kentlerde farklı dönemlerde belediye başkanlığı yapmış kişiler açısından haksız sonuçlar doğuracaktır. Bu eşitsizliğin giderilmemesi halinde, bu tasarının yasalaşıp, yürürlüğe girmesinden önce görev yapanlar açısından, mağduriyete yol açacaktır. tartımaları yapılmış, ancak tasarıya eski belediye başkanlarının sosyal güvenlikleri ile ilgili düzenleme yapılmamıştır. 5393 sayılı Kanunun gerekçesi ve komisyonda yapılan tartışmalar birlikte değerlendirildiğinde, 5393 sayılı yasanın geçmişte belediye başkanı olarak görev yapmış ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile ilgilendirilmemiş belediye başkanları yönünden gerye doğru Emekli Sandığı ile ilgilendirme imkanı bulunmamaktadır. Nitekim, gerek Anayasa Mahkemesince iptal edilen 5272 Yasa, gerekse yürürlükte bulunan 5393 sayılı Yasa ile değişik 5434 sayılı Yasa kurallarının uygulanarak, Emekli Sandığı ile ilgilendirilip, ek gösterge, makam ve görev tazminatı ödenmesi isteğiyle çıkartılan uyuşmazlıklarda Danıştay Onbirinci Dairesince, her bir davacının hukuksal durumu değerlendirilip, gözetilerek, kararlar verilmiştir. 16

E: 2008/3583 sayılı kararı ile; Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli aylığı alan davacının, 1992-1999 yılları arasında yürüttüğü belediye başkanlığı görevi nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; İdare Mahkemesince verilen iptal kararını, Kanun hükümlerinin geçmişe dönük olarak uygulanabileceklerine dair açık bir düzenleme bulunmadığı takdirde, kural olarak kanunların yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren hüküm ifade edeceği; 5272 ve 5393 sayılı Kanun hükümlerinde bu Kanunların yürürlük tarihinden önce belediye başkanlığı yapmış olanların geçmişe dönük olarak Sandıkla ilgilendirilmelerine imkan tanıyan bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacının anılan Kanun hükümleri uyarınca Sandıkla ilgilendirilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle iptal kararının bozulmasına karar verilmiştir. E:2008/13267 sayılı kararı ile; 1973-1977 tarihleri arasında Sandıkla iştirakçiliği kurulmadan belediye başkanlığı görevini yürüten ve daha sonra Bağ-Kur Genel Müdürlüğünce tarafına yaşlılık aylığı bağlanan davacının, 5272 ve 5393 sayılı Kanun hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle tarafına makam ve görev - temsil tazminatı ödenmesi istemiyle yaptığı 21.11.2005 tarihli başvurunun reddine dair 27.12.2005 tarihli işlemin iptal edilerek, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesine ve tarafına temsil ve görev tazminatı ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; İdare Mahkemesince verilen iptal, kabul kararını; herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli ya da yaşlılık aylığı almakta iken belediye başkanı seçilenlerin Sandıkla ilgilendirilmelerine imkan tanıyan 5272 ve 5393 sayılı Kanunların yürürlük tarihinden önce belediye başkanlığı yapmış olup, anılan Kanun hükümlerinde bu Kanunların yürürlük tarihinden önce belediye başkanlığı yapmış olanların geçmişe dönük olarak Sandıkla ilgilendirilmelerine imkan tanıyan bir düzenleme bulunmadığından, davacının anılan Kanun hükümleri uyarınca Sandıkla ilgilendirilmesinin mümkün bulunmadığı; 5434 sayılı Kanun'un ek 68 maddesinde 5393 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, belediye başkanlığı görevinden dolayı makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenebilmesi için; belediye başkanlığı yapılan sürede Sandık iştirakçiliğinin 17

bulunması gerekmemekle birlikte, bu görevden dolayı makam, temsil veya görev tazminatı ödenmesi için talepte bulunan kişinin Sandıktan emekli aylığı alan kişi konumunda bulunması gerektiği; Bu durumda, gerek 5272 ve 5393 sayılı Kanun hükümleri ile değişik 5434 sayılı Kanun'un 12. maddesinin (n) bendi, gerekse 4505 sayılı Kanun ile değişik 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrası ve geçici 5. maddesi hükümleri uyarınca Sandıkla ilgilendirilmesi mümkün olmayan davacının, Sandıktan emekli aylığı alan kişi konumunda olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, 5434 sayılı Kanun'un ek 68 maddesi uyarınca makam ve görev tazminatı alması mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar veren idare mahkemesi kararı bozulmuştur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 5754 sayılı Yasa ile değişik geçici 4. maddesi; seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, SSK ve Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı almakta olan eski belediye başkanları ile Emekli Sandığından emekli aylığı almakta olan eski belediye başkanları arasında, SSK ve Bağ- Kur'dan yaşlılık aylığı almakta olanların aleyhine oluşan tazminat farkını ortadan kaldırmak amacıyla yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; 5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinin 11. fıkrası; Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu kişilerden bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanuna göre sigortalı iken yaşlılık aylığı 18

bağlananlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara bu Kanunun geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümleri de dikkate alınarak bu fıkrada belirtilen şartlar dahilinde söz konusu tazminatlar aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan ölenlerin bu Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip olmaları halinde, 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden itibaren ölüm aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan; malûllük aylığı almakta olanlar ile malûllük aylığına hak kazanacaklar 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın yukarıda belirtilen tazminat haklarından yararlandırılır. Bu fıkraya göre tazminat tutarları ödendikçe Hazineden tahsil edilir. kuralına yer verilmiştir. Buna göre, seçimler neticesinde belediye başkanlığı görevinde bulunmuş, ancak SSK veya Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı almakta olan ilgilere de makam ve temsil/görev tazminatı ödenmesi öngörülmüş, ancakbu kişilere ödenecek tazminatın; 5434 sayılı Yasanın 39. maddesinde belirlenen aylık bağlanmasına ilişkin şartları haiz olmaları öngörülmüştür. SONUÇ OLARAK: 1. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşılık aylığı almakta iken belediye başkanı seçilen ve bu görevini yürütürken Sandık ile ilgilendirme isteminde bulunan ilgililerin, belediye başkanlığı görevinin Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi gerekli bir görev olduğundan hareketle ilgililerin Sandık ile ilgilendirilmesi GEREKTİĞİ (E:2001/4213(Bozma), E:2002/973 (Bozma), E:2008/10389 (Bozma)) 2. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan aylık almakta iken belediye başkanı seçilen ve belediye başkanlığı görevi süresince de sandık ile ilgilendirilme isteminde bulunmayan ilgililerin bu görevleri sona erdikten sonra sandık ile ilgilendirilme taleplerinin, geçmişe yönelik ilgilendirmenin hukuken mümkün bulunmaması nedeniyle reddi GEREKTİĞİ; 19

(Emsal kararlar; E:2007/15633 (Gerekçe Değiştirerek Onama); E:2007/12000 (Onama), E:2007/4149 (Onama), E:2007/4608 (Onama), E:2008/11359, İDDK E:2008/2948) 3. Emekli Sandığından emekli aylığı almakta iken belediye başkanı seçilen ve belediye başkanlığı görevi süresince sandık ile ilgilendirilmeyen ilgililere bu görevleri nedeniyle emekli aylığına 5434/Ek 48 uyarınca ek gösterge UYGULANAMAYACAĞI; (Emsal kararlar; E:2008/14652, 2008/13556 4. 5434 sayılı Kanun'un Ek 68 maddesinde 5393 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, belediye başkanlığı görevinden dolayı makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenebilmesi için; belediye başkanlığı yapılan sürede Sandık iştirakçiliğinin bulunması gerekmemekle birlikte, bu görevden dolayı makam, temsil veya görev tazminatı ödenmesi için talepte bulunan kişinin Sandıktan emekli aylığı alan kişi konumunda bulunması GEREKTİĞİ, (Emsal kararlar; E:2011/6972,... 5. Emekli Sandığı dışında bir sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı alan davacıların, 5434 sayılı Kanunun Ek 68. maddesinde belirlenen makam ve temsil/görev tazminatından yararlanamayacağı, ancak 5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinde öngörülen tazminattan yararlanabilmek için 5434 sayılı Yasanın 39. maddesinde belirlenen koşullara sahip olunması GEREKTİĞİ, (Emsal kararlar; E: 2012/5895 (Bozma), E:2011/8466 (Açıklamalı Onama)) 6. Belediye Başkanı olarak görev yapan ancak Anayasa'da öngörülen 65 yaş haddini tamamlayan ilgililerin, bu görevleri nedeniyle Emekli Sandığı ile İLGİLENDİRİLEMEYECEĞİ, (Emsal kararlar; E:2010/10012 (KD Kabul, K.Onama, K.Bozma); E:2010/2549 (KD Kabul, Bozma) Konularında, 10.6.2013 tarihinde, Onbirinci Daire üyelerinin tamamının katılımıyla karar verilmiştir. 20