Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki,

Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Kur an-ı Kerim de şöyle bir ayet bulunmaktadır: Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki:

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

İSİMLER VE EL TAKISI

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

ARAPÇADA İSİMLER. Sonu ref ile biten sözcüğe ref edilmiş anlamında merfû adı verilir. Ref alametleri:

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Yarışıyorlarkoşuyorlar

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

İBN SİNA NIN RUH İLE İLGİLİ KASİDESİ İbn Sînâ, el Kasidetü l Ayniyye isimli kasidede insanî nefsin bedenle birleşmesi ve ondan ayrılışını konu

144. SOHBET ÖNEMLİ İMTİHAN: DİL

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

ON EMİR الوصايا لعرش

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

KAZA VE KADERE İMAN *

تلقني أصول العقيدة العامة

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

tyayin.com fb.com/tkitap

Question. Kur'an-ı Kerim hangi açıdan mucize sayılmaktadır? Onun mucize oluşuna dair hangi delili. getirebiliriz?

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi

(Tanımı ve Dayanağı)

SURE VE AYET SIRASIYLA KUR AN SÖZLÜĞÜ KİTABINDAN ÖRNEK SAYFALAR OTUZUNCU CÜZ سورة النبا (78)

Ders 1-5 Tekrar. Rab, efendi. Alem, dünya ه ذا

İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :46:24

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر

Bakara 102. ayette Şeytanlar insanlara karı koca arasını açacak şeyler öğretmekte idiler ve

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ?

REFERANS AYET: HİCR 87

Sevgili sanatseverler,

İslâm da Meşrû Mülk Edinme Yolları

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

BYK & ŞYK DERSLERİ. Mutlak hükümranlık elinde olan Allah,yüceler yücesidir ve O nun herşeye gücü yeter 1

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

Kur an-ı Kerim I. Hafta 10 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN

İlahi imtihan, Musibetler Ve Sabır Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :52:14

EV SOHBETLERİ 133. SOHBET SOHBET HUZUR İSTİYOR MUYUZ?

97. SOHBET Lokman (as) dan Altın Öğütler LOKMAN (AS) KİMDİR?

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

96. SOHBET Efendimizin Örnekliğinde Merhamet Ehli Olabilmek

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

KALEM SURESİ. Nuzul Ortamı: Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MEKKE. Nüzul Sırası 7 NÜZUL YERİ KALEM SURESİ. Nuzul Sıra 7.

Question. İslam ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

Transkript:

Question Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. (Enbiya, 32) Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. (Lokman, 10) O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. (Bakara, 22) Gök açılır ve kapı kapı olur. (Nebe, 19) Gök yarıldığı zaman (İnfitar, 1) Gerçekten de gök kapısı olan, yarılan ve düşen bir tavan mıdır? Bu ayetlerin manası nedir? Ayetlerde bir çelişki gözlemlenmekte midir?

Answer: Kur an da defalarca zikredilen sema kelimesinin kendi dilimizdeki tercümesi gök değildir. Değişik örnekleri olan yukarı taraf manasındadır. Kullanıcının işaret ettiği ayetler arasından sadece Lokman suresinin onuncu ayetinde çoğul olarak kullanılan semavat kelimesi bilinen gök manasını taşımaktadır. Kalan iki tanesinde ise yeryüzü atmosferi kastedilmektedir. Kur an ın yeryüzü atmosferinin bir tavan gibi başımızın yukarısında durduğunu buyurması, yeryüzü atmosferinin sağlam bir tavan gibi kalkan olduğu ve yeryüzünü gök taşlarının düşmesi karşısında koruduğu anlamına gelmektedir. Göğün açılmasının manası ise manevî gök ve insanın yaşadığı evrenin melekût ve melekler âlemiyle iletişime geçmesidir. Yani o zamana dek insanın yaşadığı evren meleklerin âleminden ayrıydı ve şimdi bu ayrılık sona erdi. Çünkü maddî âlem kaldırılmış ve yerine bir başka âlem kurulmuştur. Bu yüzden melekler ve insanlar birbirleriyle iletişim kurmaktadır. Ayrıntılı cevabı iyi incelemeyle bu ayetlerin birbirleriyle bir çelişkisi olmadığı, yanı sıra bunların bu kitabın azametini ve ilahî oluşunu gösterdiği aydınlanacaktır. Detaylı cevaplar: Bu soruyu yanıtlarken Kur an ın sema kelimesinden neyi kastettiği ve ona ne gibi bir rol biçtiği öğrenilmelidir. A. Kur an da Semanın Kullanılışları Sema kelimesi sözlükte yukarı taraf manasındadır. Bu, genel bir mefhum olup değişik örnekleri içinde barındırmaktadır. Bundan dolayı Kur an da değişik yerlerde kullanılmış olduğunu gözlemlemekteyiz: 1. Bazen yerin çevresinde yer alan yukarı taraf anlamında kullanılmıştır. Nitekim Yüce Allah ا ل م ت ر ك ي ف ض ر ب الله م ث ل ا ك ل م ة ط ي ب ة ك ش ج رة ط ي ب ة ا ص ل ه ا ث اب ت و ف ر ع ه ا ف ي}: buyurmaktadır şöyle {الس م اء [1] Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir. 2. Bazen yeryüzünden daha uzak bir bölgeye (bulutlar mahalline) denmiştir. Nitekim şöyle {و ن ز ل ن ا م ن الس م اء م اء م ب ار ك ا}: okumaktayız [2] Ve gökten bir mübarek su indirdik. و ج ع ل ن ا الس م اء} denmiştir: 2.Bazen yeryüzü etrafındaki toplanmış kümelenmeye (atmosfer) {س ق ف ا م ح ف وظ ا [3] Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Allah ın biz göğü (atmosfer) korunmuş bir tavan yaptık diye buyurması, yeryüzü atmosferinin bir tavan gibi başımızın üstünde durması ve yeryüzünü gök taşlarının düşmesi karşısında

koruyacak derecede sağlam olması nedeniyledir. Eğer kümelenmiş bir hava kalkanı olmasaydı, gece ve gündüz devamlı bir şekilde yeryüzünün çekim alanına giren ve ona taraf çekilen bu taşların düşme tehlikesiyle yüz yüze kalacaktır. Ama bu kalkanın varlığı, taşların yeryüzü atmosferine değmesiyle yanması ve sonra da kül olmasına neden olmaktadır. {ث م اس ت و ى ا ل ى الس م اء و ه ي د خ ان } kullanılmıştır: 3.Bazen de yukarı küreler manasında [4] Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi (Ve İlk gaz ile gezegenleri yarattı).[5] 5. Gök hakkında başka bir ıstılah Kur an ayetlerinde yedi göğün [6] yaratılışı ve varlığı zikredilmiştir. Yedi gök denilirken gerçek manasıyla yedi gök kastedilmiştir. Bu tabirin değişik Kur an ayetlerinde zikredilmesi, yedi sayısının burada çokluk[7] anlamında olmadığını ve özel bir sayıya işaret olduğunu göstermektedir. Bu ayetlerden anlaşıldığı kadarıyla gördüğümüz tüm gezegen ve yıldızlar birinci göğün parçasıdır. Ulaşamadığımız ve bugünkü bilimsel araçlarımızın kapsama alanının dışında kalan başka altı gök daha mevcuttur. Toplam yedi âlemi yedi gök oluşturmaktadır. {و ز ي ن ا الس م اء الد ن ي ا ب م ص اب يح }: buyurmaktadır Nitekim Kur an-ı Kerim şöyle [8] En yakın göğü kandillerle süsledik. Bu ayetlerden iyice anlaşıldığı üzere gördüğümüz ve yıldızlar dünyasını oluşturan her şey birinci göğün parçasıdır, onun ötesinde altı gök daha mevcuttur ve bizim hâlihazırda onların detayları hakkında tam bir bilgimiz yoktur.[9] Nitekim yeni nücüm ilmi bu doğrultuda hareket etmiş ve bu görüşü desteklemiştir.[10] Netice şudur: Kur an da kullanılmış sema ve es-sema kelimesinin tam manası gök değildir. Mana itibariyle kastedilen, yukarı taraftır. Atmosfer, yeryüzünden biraz yüksek, bulutlar mahalli manalarında kullanılmıştır. Bu Kur an ayetlerinde sadece bazı yerlerde gök (yıldızların bulunduğu yer) manasında kullanılmıştır. Öte taraftan Kur an on dört asır önce (nücüm ilmi bugünkü geldiği noktadan çok uzakken) evrenin azametini ve görünmeyen şeyler karşısında bu görünen dünyanın ne kadar küçük olduğunu açıklamıştır. Göze görünen tüm şeylerin ve yukarıdaki göğün tüm kürelerinin birinci gök olduğunu beyan ederek, evrenin azametini tüm açıklığıyla dile getirmiştir. Soruda işaret edilmiş ayetlerin incelemesine gelince ise şunları ifade etmek gerekir: 1.Enbiya الس م اء س ق ف ا م ح ف وظ ا و ه م ع ن ا ي ات ه ا م ع ر ض ون }: 32 Gökyüzünü {و ج ع ل ن ا de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. Bu ayet ile ilgili bahis ve onun Kur an ın ilmî mucizesine ve ilmî azametine delalet ettiği konusu daha önce belirtildi. 2.Lokman الس م او ات ب غ ي ر ع م د ت ر و ن ه ا}: 10, Allah {خ ل ق gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Bu ayet de söyleyeninin azametini bildirmekte ve O nun sonsuz ve zaman ve mekân ile sınırlı olmayan bir ilme sahip olduğunu belirtmektedir. Bu ayet göklerin sütunsuz olduğunu

ve sütunsuz bir şekilde durduklarını buyurmamaktadır. Sadece göklerin gözle görülebilecek sütunlara sahip olmadığını bildirmektedir.[11] Bu, bilimin on dört asır sonra ulaştığı yer çekimi kanunudur.[12] Bu, bilimin çocukluk döneminde olduğu on dört asır önce Kur an ın işaret ettiği mucizevî bir konudur. 3.Bakara, ج ع ل ل ك م الا ر ض ف ر اش ا و الس م اء ب ن اء}: 22, O {ال ذ ي yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Tefsir-i Numune bu ayet hakkında latif ve güzel bir açıklamada bulunmakta ve şöyle demektedir: Bu ayette şükretmeyi motive edebilecek Allah ın büyük nimetlerinden bir kısmına işaret edilmiş ve O, yeri sizin için dinlenme döşeği ج ع ل ل ك م الا ر ض ف ر اش ا} kılandır {ال ذ ي diye buyrulmuştur. Başka bir ifadeyle, sizi üzerine alan ve uzayda büyük bir hızla değişik hareketlerini sürdüren bu gezegen, varlığınızda en küçük bir titremeye sebep vermeyen O nun büyük nimetlerindendir. Onun yer çekim gücü size hareket, istirahat, ev ve yuva yapma, bağ ve bahçe kurma ve de türlü yaşam araçlarını icat etme imkânı vermektedir. Bir başka nimet daha vardır. Hiç düşündünüz mü eğer yer çekimi olmasaydı, bir göz kırpma süresi zarfında hepimiz ve tüm evlerimiz ve de yaşam araçlarımız yerkürenin dairevî hareketi neticesinde uzaya uçar ve uzayda kaybolurduk! Firaş (istirahat döşeği) çok güzel bir tabirdir. Firaş, sükûnet, huzur ve istirahat mefhumlarını taşımakla birlikte sıcak ve yumuşak olmak ve itidal haddinde bulunmak mefhumlarını da kendinde barındırır. Sonra gök nimetine değinmekte ve şöyle buyurmaktadır: O, sizin için, göğü de bina ب ن اء} yapandır {و الس م اء Bina kelimesi, gök sizin başınızın üzerinde bina edilmiştir mefhumunu çağrıştırmaktadır. Doğal olarak da bir tavan mesabesindendir. Bu mana daha açık şekilde Enbiya suresinin otuz ikinci ayetinde daha önce belirtildiği gibi açıklanmıştır. Bu ayette işaret edilen sema kelimesi, yerin atmosferidir. Bu hususta daha önce açıklama yapılmıştı. Yani yerkürenin etrafını kaplayan ve bilginlerin teorilerine göre kalınlığı birkaç yüz kilometre olan kümelenmiş hava birikimine denmektedir. Yerküreyi her taraftan saran bu katı hava kümelenmesinin temel ve hayatî rolünü düşünürsek, bu tavanın ne ölçüde sağlam ve insanları korumak için ne kadar etkili olduğunu anlarız. Etrafımız kuşatan bir kristal tavan mesabesindeki bu özel hava kümelenmesi, güneş ışınının vurmasını bu ışın hayat bahşedici ve yaşam vericidir- engellemekle birlikte, metrelerce kalınlıktaki çelikten bir kaleden daha sağlam ve dayanaklı olacak kadar da muhkemdir! Eğer bu tavan olmasaydı, yer daima dağınık gök taşlarının yağma tehlikesiyle karşı karşıya olurdu ve amelen dünyadaki insanların huzuru sona ererdi. Ama bu yüzlerce kilometre kalınlığındaki basınçlı kümelenme, tüm gök taşlarını yeryüzüne düşmeden önce yandırmakta ve yok etmektedir. Sadece çok az bir kısmı ondan geçebilmekte ve yeryüzü ehline bir tehlike çanı sıfatıyla bir köşeye düşmektedir ve bu az sayı asla huzuru bozamamıştır. [13] Nebe suresinin

on dokuzuncu ayetinin manası ise manevî gök ve insanın yaşadığı evrenin melekût ve melekler âlemiyle iletişime geçmesidir. Yani o zamana dek insanın yaşadığı evren meleklerinden âleminden ayrıydı ve şimdi bu ayrılık sona erdi. Çünkü maddî âlem kaldırılmış ve yerine bir başka âlem kurulmuştur. Bu yüzden melekler ve insanlar birbirleriyle iletişim kurmaktadır.[14] Nitekim Kumî Tefsiri nde de bu ayet cennetin kapıları olarak yorumlanmıştır.[15] Elbette bazıları da bu ayeti ve İnfitar suresinin ilk kısmını maddî gök olarak tefsir etmiştir.[16] Refrence: [1] İbrahim, 24. [2] Kaf, 9. [3] Enbiya, 32. [4] Fussilet, 11. [5] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, 1374 ş, c. 1, s. 164, Daru l-kütübi l-islamiye - Tahran, çap-ı evvel. [6] Bakara, 29; Fussilet, 12; Talak, 12; Mülk, 3; Nuh, 15. [7] Sayının çokluk için olmasının manası, sayının bizzat gerçek bir adeti göstermeyip sadece söz konusu şeyin çokluğunu yansıtmak için kullanılmasıdır. [8] Fussilet, 12. [9] Tefsir-i Numune, c. 1,s. 165 ve 167; Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-mizan, Fi Tefsiri l-kur an, c. 17,s. 369,Defter-i İntişarat-ı İslamî Camia-i Müderrissin-i Havza-i İlmiye-i Kum - Kum, çap-ı pencom, 1417 k. [10] Dünyanın Azameti: Palumar rasathanesi evrenin azametini şöyle nitelemektedir: Palumar rasathanesinin teleskopu yapılmadan önce, bizim sanılarımıza göre dünyanın genişliği beş yüz ışık yılından fazla değildi. Ama bu teleskop dünyamızın genişliğini bin milyon ışık yılına çıkardı. Neticede milyonlarca yeni galaksi keşfedildi ve onlardan bazıları bizden bin milyon ışık yılı uzakta bulunmaktadır. Bin milyon ışık yılı mesafesinden sonra ise büyük, müthiş ve hiçbir şey görünmeyen karanlık bir feza göze çarpmaktadır. Orada rasathane teleskopunun fotoğraf sayfasını etkileyecek bir aydınlık geçmemektedir. Ama bu müthiş ve karanlık fezada kuşkusuz milyonlarca galaksi bulunmaktadır ve bizim tarafımızda olan dünya o galaksilerin çekim gücüyle korunmaktadır. Göze görünen ve yüz binlerce galaksiye sahip olan bu azametli dünya, daha büyük bir dünyanın küçük ve miktarsız bir parçasından öteye bir şey değildir ve henüz belirtilen ikinci dünyanın ötesinde başka bir dünyanın olmadığından emin değiliz. (Tefsir-i Numune, c. 1, s. 168 ve 169). [11] el-mizan Fi Tefsiri l-kur an, c. 11, s. 287. [12] el-mizan Fi Tefsiri l-kur an, c. 11, s. 287.

[13] Tefsir-i Numune, c. 1, s. 118 ve 121. [14] el-mizan Fi Tefsiri l-kur an, c. 20, s. 166. [15] el-mizan Fi Tefsiri l-kur an, c. 20, s. 176. [16] Tefsir-i Numune, c. 26, s. 33. ------------------------------ Kaynak:www. islamquest.net Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı nın görüşünü yansıtmamaktadır