Ders 3. KRİSTALLERDE DÜZLEMLER ve DOĞRULTULAR ATOMLARARASI BAĞLAR

Benzer belgeler
ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

MALZEME BİLGİSİ DERS 4 DR. FATİH AY.

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

ATOMLAR ARASI BAĞLAR

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

Atomlar ve Moleküller

FİZ4001 KATIHAL FİZİĞİ-I

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır.

Chemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten. Kimyasal Bağlar.

MALZEME BİLGİSİ. Kristal Yapılar ve Kristal Geometrisi

MALZEME BİLGİSİ DERS 6 DR. FATİH AY.

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Genel Kimya 101. Yrd.Doç.Dr.Zeynep OBALI Ofis: z-83/2

ELEKTRONLARIN DĠZĠLĠMĠ

KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağlar, Moleküllerde atomları birarada tutan

ATOMİK YAPI VE ATOMLAR ARASI BAĞLAR. Aytekin Hitit

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ

Lewis Nokta Yapıları ve VSEPR

Katılar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

KOVALENT BAĞLARDA POLARLIK. Bileşikler 5. Bölüm

KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü

BÖLÜM 3. Katı malzemeler yapılarındaki atom ve iyonların birbirlerine göre düzenlerine bağlı olarak sınıflandırılırlar.

kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın

Atomların bir arada tutulmalarını sağlayan kuvvetlerdir Atomlar daha düşük enerjili duruma erişmek (daha kararlı olmak) için bir araya gelirler

Bir atomdan diğer bir atoma elektron aktarılmasıyla

bir atomun/iyonun bulunduğu kafes içindeki en yakın komşu atomlarının/iyonlarının sayısıdır.

Malzeme Bilimi I Metalurji ve Malzeme Mühendisliği

Bölüm 2: Atomik Yapı & Atomarası Bağlar

KĠMYASAL ÖZELLĠKLER VE KĠMYASAL BAĞ

Kristallerdeki yüzeyler, simetri ve simetri elemanları 2 boyutta nasıl gösterilir?

Serüveni PERİYODİK ÖZELLİKLER DEĞİŞİMİ

BÖLÜM 1 1. MALZEMELERİN ATOM YAPISI

KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİMLER

Moleküllerarası Etkileşimler, Sıvılar ve Katılar - 11

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

KATILARIN ATOMIK DÜZENI Kristal Düzlemleri, Dogrulari ve Yönleri

Malzeme Bilgisi Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Atom ve moleküller arası Atomsal bağlar

I. FOTOELEKTRON SPEKTROSKOPĠSĠ (PES) PES orbital enerjilerini doğrudan tayin edebilir. (Fotoelektrik etkisine benzer!)

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

Elementlerin büyük bir kısmı tabiatta saf hâlde bulunmaz. Çoğunlukla başka elementlerle bileşikler oluşturmuş şekilde bulunurlar.

izotop MALZEME BILGISI B2

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir.

PERİYODİK ÖZELLİKLER 1.ATOMLARIN BÜYÜKLÜĞÜ VE ATOM YARIÇAPI: Kovalent yarıçap: Van der Waals yarıçapı: İyon yarıçapı:

MBM 304 Kristal Kimyası 4. Hafta Dr. Sedat ALKOY 1

ATOM VE MOLEKÜLLER ARASI BAĞLAR

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Böyle molekülün negatif ve pozitif uçlarının birbirinden ayrıldığı moleküllere polar moleküller denir.

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com

Bölüm 10: Kimyasal Bağ (I)

MIT Açık Ders Malzemeleri Fizikokimya II 2008 Bahar

PERİYODİK CETVEL

Kristallografik düzlemler;

1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ İyon Yükleri ve Yükseltgenme Basamakları

BMM 205 Malzeme Biliminin Temelleri

MOLEKÜL GEOMETRİSİ ve HİBRİTLEŞME. (Kimya Ders Notu)

MALZEMENİN İÇ YAPISI: Katılarda Atomsal Bağ

Katılar & Kristal Yapı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır.

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

PERİYODİK CETVEL. Yanıt : D. 3 Li : 1s2 2s 1 2. periyot 1A grubu. 16 S : 1s2 2s 2 2p 6 3s 2 3p 4 3.

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

Bölüm 3 - Kristal Yapılar

Bir kristal malzemede uzun-aralıkta düzen mevcu4ur.

Elektronların Dağılımı ve Kimyasal Özellikleri

EEM 102 ELEKTRİK MALZEMESİ

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

2. HAMLE web:

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

ANORGANİK KİMYA TEMEL KAVRAMLAR

Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım.

Moleküller ve Katılar

KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞLAR KOVALENT BAĞLAR

1. İskelet yapısını çiziniz. H ve F daima uç atomlardır. En düşük iyonlaşma enerjisine sahip element merkez atomudur (bazı istisnalar mevcuttur).

KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİMLER

1H: 1s 1 1.periyot 1A grubu. 5B: 1s 2 2s 2 2p 1 2.periyot 3A grubu. 8O: 1s 2 2s 2 2p 4 2.periyot 6A grubu. 10Ne: 1s 2 2s 2 2p 6

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR

Malzeme Bilimi Dersi

Transkript:

Ders 3 KRİSTALLERDE DÜZLEMLER ve DOĞRULTULAR ATOMLARARASI BAĞLAR

Kristalografik düzlemler Miller İndisleri Bir düzlem Miller indisleri ile tanımlanır: (hkl). Miller indisleri aşağıdaki prosedürle belirlenir. Orijinden geçmeyen bir düzlem seç Düzlemin x, y ve z yi kestiği noktaları bul Kesme noktalarının terslerini al Kesirli sayı çıkarsa? En küçük ortak çarpanla çarparak tam sayıya çevir Negatif indisler için, indis üzerine çizgi koy Paranteze al. (hkl) : h,k,l Miller indisleridir Örn. (111)

Miller İndislerinin Belirlenmesi Bir düzlemin Miller indisini bulmak için; orijine en yakın düzlemin kesim noktaları a/h, b/k, c/l olur ve (hkl) ile gösterilir. Eksenleri negatifte kesen düzlemlerin indisleri üst çizgi ile gösterilir.

Miller İndisleri

Birim hücrede düzlemlerin Miller indisleri

Birim hücrede düzlemlerin Miller indisleri

Miller indisleri z (100) y x x

Kristalografik düzlemler Miller indisleri verilmiş bir düzlemi birim hücrede göstermek için, bir düzlemin Miller indislerini belirlemek için izlenen yolun tersi izlenmelidir. İndisler parantezden çıkarılır ve tersleri alınır., -1, 1. Düzlem x eksenine paralel olmalıdır.

Miller İndisleri (110) düzlemini çiziniz Tersleri: 1-1 Ekseni kestiği noktalar x=1, y=-1 z= (z ye paralel) Bu düzlemi göstermek için orijin pozitif y doğrultusu boyunca 1 birim kaydırılmalı (110) z y x

Kübik yapıda Bazı Düzlemler ve Miller İndisleri

Kristalografik düzlemler

Kristalografik düzlemler Şekildeki düzlemin Miller indislerini belirleyiniz. Düzlem orijinden geçtiği için bitişik birim hücre göz önüne alınarak, yeni bir orijin seçilmelidir. Bu düzlem x eksenine paraleldir yani ekseni kesmez. y ve z yi keser.

Kristalografik düzlemler- Özdeş düzlemler

Miller İndisleri- Düzlemin Formu Tek bir düzlem ya da paralel düzlem takımları (hkl) ile gösterilirken, simetrik olarak ilişkili ve eşdeğer düzlemler {hkl} şeklinde gösterilir ve düzlemin formu olarak adlandırılırlar. Örneğin kübik yapıda {100} formu; 010 001 10001000 1 100 düzlemlerini içerir. Kübik yapıda {111} formu; düzlemlerini içerir. Diğer taraftan tetragonal yapıda {100} ailesi; NEDEN?

Kristalografik Doğrultular Kristallerin özelliklerinden söz ederken bazen belli bir doğrultudan söz etmek gereklidir. Kristallerde doğrultular ve düzlemleri tanımlamak için x, y ve z doğrultusunda 3 indis kullanılır. Bazı kristal sistemleri için bu 3 eksen kartezyen sistemindekinden farklı olarak dik değildir.

Nokta koordinatları Birim hücre içinde herhangi bir yerde olan bir noktanın koordinatı birim hücre kenar uzunluklarının kesirli çarpanları olarak bulunabilir. q, r ve s sırasıyla x, y ve z doğrultularında a, b ve c nin kesirli uzunluklarıdır. (a) da gösterilen birim hücrede ¼ 1 ½ koordinatlarıyla verilen noktayı belirleyiniz.

3.8 Kübik birim hücrede koordinatlar

Kristalografik doğrultular Kristalografik doğrultu iki nokta arasındaki bir vektörle temsil edilir. Vektörün üç eksene iz düşümü belirlenir. Birim hücre boyutları cinsinden bu uzunluklar ifade edilir. Bu üç sayı en küçük tam sayıya dönüştürülür Bu üç indis köşeli parantez içinde yazılır [u v w]. Herbir eksen için pozitif ve negatif değerler vardır.

Doğrultuların İndislenmesi Kristallerde doğrultular önemlidir, çünkü kristallerin özellikleri doğrultuya bağlıdır. Verilen bir doğrultunun bulunması Doğrultu orijinden geçmelidir x, y, z eksenlerini kesen noktaların koordinatları belirlenir. Tam sayıya çevrilir [uvw] olarak ifade edilir P noktasından geçen [OL] vektörünün doğrultusu 1 ½ 1 2 1 2 [212] Q noktasından geçen [OQ] vektörünün doğrultusu ½ ¼ ½ 2 1 2 [212] [OS] vektörünün doğrultusu: [110]

3.9 Kristalografik doğrultular

Doğrultuların İndislenmesi Bir örgüde doğrultular; seçilen doğrultuda orijine en yakın örgü noktasının koordinatlarıyla belirtilir. r = ua + vb + wc olduğuna göre; bu vektörün doğrultusu [uvw] şeklinde gösterilir. Yalnızca kübik örgülerde örgü düzlemlerine dik doğrultular kullanılarak doğrultular belirlenebilir. Bu nedenle [hkl], (hkl) düzlemine dik doğrultuyu ifade eder.

Miller indisleri verilen bir doğrultunun gösterilmesi Orijin belirlenir Ekseni kestiği noktalar bulunur ve orijinden başlayarak son noktaya vektör çizilir. Eğer indisler 1 den büyük değerdeyse bütün indisler ortak bir tamsayıya bölünür ve yeni indislere göre doğrultu çizilir. Eğer ekseni kesen nokta negatif değer ise bu değere +1 eklenerek orijin kaydırılır

Doğrultunun Formu [1 11] Simetriyle ilişkili doğrultular doğrultunun formu olarak tanımlanır ve <uvw> ile gösterilir. Örnek: <111> doğrultusunun formu aşağıdaki doğrultuları içerir: 111 111111 11 1 1 11 11 1 111 1 1 1

Miller indislerinin orijini EKSENLERİ KESTİĞİ NOKTALAR BİLİNEN DÜZLEM DENKLEMİ x int, y int ve z int, sıfırdan farklı olmak üzere; x eksenini x int, y eksenini y int, z eksenini z int noktasında kesen düzlemin denklemi; Bir düzlemin normali:

Düzlemler arasındaki açı

Düzlemlerarası uzaklık d hkl (ON): düzlemlerarası uzaklık

Lineer Yoğunluk Belli bir doğrultudaki yoğunluk lineer yoğunluk olarak adlandırılır. Özdeş doğrultularda lineer yoğunluk aynıdır. Lineer yoğunluk belli bir doğrultu boyunca atomların sayısıdır (Linear density, LD). Özdeş düzlemlerin doluluk oranı dolayısı ile yoğunlukları aynıdır. LD = Doğrultu vektörü üzerindeki atomların sayısı Doğrultu vektörünün uzunluğu Yandaki yüzey merkezli yapıda atomların yarıçap R ise;

Lineer Yoğunluk Örnek: fcc yapıdaki Cu için (a=0.361nm), [110] doğrultusunun lineer atomik yoğunluğunu bulunuz. Doğrunun uzunluğu= 2 0.361nm 110 2 6 2atom 3.92atom 3.92 10 atom 0.361nm nm mm

Atomlararası Bağlar Kristallerde atomları birarada tutan kuvvetler temel olarak elektrostatik kuvvetlerdir. Atomları birarada tutan bağ türleri; - Van der Waals Bağı - İyonik Bağ - Kovalent Bağ - Metalik Bağ - Hidrojen Bağı - Karışık Bağ

Atomlararası Bağlar İyonlaşma Elektron İlgisi Atomlararası bağlar, atomların en son yörüngelerinde yer alan elektronların (valans elektronları) çekirdeklerarası bölgedeki hareketi sonucu oluşmaktadır. Atomlar sistemin toplam enerjisinin küçüldüğü durumlarda bağ yapmaktadır. Kimyasal bağın karakteri bağı oluşturacak atomlardan hangisinin elektron kapma ve kaybetme özelliklerinin hangi oranda olduğu ile ilgilidir. Yani atomun iyonlaşma enerjisi ve elektron ilgisi (elektron afinitesi) ile ilgilidir. İyonlaşma: Atomun enerji alarak elektronunu kaybetmesidir. Elektronun koparılması için atoma verilmesi gereken enerji iyonlaşma enerjisidir. İyonlaşma enerjisinin büyüklüğü elektronun çekirdekle olan etkisinin bir ölçüsüdür. Elektronu taban halde olan hidrojen atomunun iyonlaşma enerjisi: I = E - E 1 = 13.6eV En küçük iyonlaşma enerjisine sahip olan elementler alkali metallerdir. (Li, Na, K,...). Bu elementler kolayca elektron kaybedip pozitif iyon oluştururlar. Nötr atomlar elektron alarak katyon oluşturabilirler. Bu olayı tanımlamak için elektron ilgisi denilen büyüklük kullanılır. Atomun elektronu kabul etmesi, atomda dolmamış seviyelerin varlığı ile ilgilidir. En büyük elektron ilgisine sahip olan atomlar halojenlerdir. (F, Cl,...).

Atomlararası Bağlar Kimyasal reaksiyona giren 2 atomdan hangisinin elektron vereceği ve hangisinin bunu alacağı tek başına iyonlaşma enerjisi ya da elektron ilgisi değil atomların elektronegatifliği ile belirlenebilir. Elektronegatiflik: N = I+ Elektronegatifliği daha küçük olan atomdan elektron kaybı kolay, bunun tersine elektronegatifliği büyük olan atomdan elektron kaybı daha zordur. Atomların elektronegatifliğinin birbirinden oldukça farklı olması durumunda, elektronegatifliği küçük olan atom elektronunu verir, büyük olan ise alır. Bu şekilde oluşan kimyasal bağa iyonik bağ denir. Atomlar aynı olduğunda veya elektronegatifliği birbirine çok yakın olursa, elektronlar her iki atoma aynı derecede ait olurlar ve elektron bulutunun atomlardan herhangi birisinin tarafına kayması söz konusu olmaz. Bu tür bağ homopolar (kovalent) olarak adlandırılır. Atomların elektronegatifliği biraz daha farklılaştığında elektron bulutu, elektronegatifliği nispeten büyük olan atom tarafına kayar ve bağ belirli bir elektrik dipol momente sahip olur. İyonik bağ ile homopolar bağ arasında yer alan bu tür kimyasal bağa heteropolar (polar) bağ denir.

Periyodik Cetvel (ELEKTRON SAYILARI) 34

Katılarda Atomik Bağlar Bağ Kuvvetleri ve Enerjiler Malzemelerin fiziksel özelliklerinin çoğunun anlaşılması için atomları birarada tutan atomlararası kuvvetler bilinmelidir. İki atom biribirinden çok uzaktayken etkileşmeler ihmal edilebilir. Yaklaştıkça birbirleri üzerine kuvvetler etki edecektir. İki tür kuvvet vardır: Çekici (F A ) ve itici (F R ). Atomlar çok yaklaştığında itici kuvvet baskın hale gelir. İki atom arasındaki net kuvvet, itici ve çekicinin toplamıdır.

Denge durumunda; Kuvvet-potansiyel enerji ilişkisi: U ( r) r U F A r dr Fdr r R dr U A U Atomlararası potansiyel çekici (negatif terim) ve itici (pozitif terim) etkileşmelerden oluşur. Çekici etkileşmeler uzun erimli, itici etkileşme kısa erimlidir. Atomlar birbirlerine yaklaştıkça elektronik seviyelerin (yörüngelerin) örtüşmesini engelleyen yani elektronların aynı kuantum sayılarına sahip olmasını sınırlayan Pauli Dışarlama İlkesi itici kuvvetin temelini oluşturur. İtici kuvvet atomlar birbirlerine yaklaştıkça daha baskın hale gelir. F R Denge durumunda E o en düşük enerjiye karşılık gelir ve bağlanma enerjisi olarak adlandırılır. Bağlanma enerjisinin büyüklüğü ve atomlararası etkileşme potansiyelinin değişim eğrisi malzemeden malzemeye değişir. Malzeme özellikleri; bağlanma enerjisi, eğrinin şekli ve bağ türü ile ilişkilidir. Örneğin bağlanma enerjisi büyük malzemelerin erime sıcaklıkları yüksektir. Malzemenin elastikliği kuvvet-atomlararası uzaklık eğrisinin şekline bağlıdır. R = r o pozisyonu civarındaki eğimi küçük olan malzemeler daha esnektir. Bir malzemenin ne kadar genleşeceği ya da ne kadar sıkışacağı da bu eğrinin şekli ile ilişkilidir. Derin ve dar eğri malzemenin bağlanma enerjisinin büyük, termal genleşme katsayısının küçük ve sıcaklıkla boyut değişiminin küçük olacağının göstergesidir.

LENNARD-JONES POTANSİYELİ r > r 0 ise çekici, r < r 0 ise itici etkileşme baskındır. - r = r 0 denge konumu olup, atomların bağ yaptıkları uzaklıktır.

LENNARD-JONES POTANSİYELİ 2 Argon atomu için yapılan hesaplardan elde edilen sonuçtur.

Van der Waals Bağları 3 tür Van der Waals etkileşmesi vardır: 1. Asal gaz atomları arasında görülen etkileşme: Asal gaz atomları küresel simetrik elektron dağılımını sahiptir. Yörüngeleri kapalı olduğundan kararlıdırlar. İndüklenmiş dipol moment oluşu Van der Waals bağlarının temelini oluşturur.

Van der Waals Bağları Asal gaz atomlarının çevresindeki küresel simetrik elektron dağılımından komşu atomlarla etkileşme sonucunda sapma sonucunda dipoller oluşur. Bir atomun elektron dağılımının küresel simetrikten uzaklaştığı bir anda oluşan dipol moment p ve kristaldeki toplam dipol moment kutuplanabilirlik olmak üzere; p E Bir dipolün ekseninden x uzaklığında bir noktada oluşturduğu elektrik alan; V pe E dipol V x p 3 x E V x 2 6 Uzun mesafede kuvvet çekicidir, ancak kısa mesafelerde itici etkileşme mevcuttur F F x 7

Van der Waals Bağları İkinci tip Van der Waals kuvveti dipol-indüklenmiş dipol kuvvetidir. Sürekli dipole sahip kutuplu bir molekül, kutuplu olmayan molekülde dipol moment indükler. Kutuplu olan ve olmayan moleküller arasındaki bu çekici kuvvet de 1/r 7 ile orantılıdır. Üçüncü tip dipol-dipol kuvveti olarak adlandırılır. Sürekli dipole sahip iki molekül arasındaki etkileşmedir. Örneğin HCl gibi kutuplu (polar) moleküller sürekli dipol momente sahiptir ve diğer kutuplu molekülleri çeker. Gerçekte bir molekül diğeri tarafından oluşturulan elektrik alanla etkileşir. Çekici kuvvet 1/r 7 ile orantılıdır.

İyonik Bağlar 11 Na 9 Cl Metal ve ametal iyonları bu bağ sonucunda kararlı hale geçerler ve iki iyon arasındaki etkileşme, iki nötr atomun potansiyel eğrisi ile temsil edilir. Pozitif ve negatif iyonlar birbirlerini çeker, çekici kuvvetler Coulomb-tipi tir. İyonik kristalleri birarada tutan kuvvetler elektrostatik kuvvetlerdir ve kristaldeki bütün elektrostatik çekici ve itici kuvvetlerin göz önüne alınmasıyla hesaplanabilirler. M +Z ve X -Z iyonları arasındaki mesafe r ise Coulomb yasasına göre iyonlar arasındaki çekici etkileşme kuvveti: ZZe F Coulomb 4 r 0 2 2 2 e NaCl için; F Coulomb 2 4 r 0

Burada negatif işaret kuvvetin çekici olduğunu belirtir. Aslında bulunması gereken, iyonlar birbirini çektiğinde örgü enerjisinde ne kadar değişim olduğudur. Sodyumun iyonlaşma enerjisi 5.14eV, klorun elektron afinitesi 3.71eV dur. Na nın iyonlaşıp Cl a bir elektron vermesi için gereken enerji 1.43eV tur. Örgü enerjisinin net elektrostatik çekici ve itici enerjilerin göz önüne alınmasıyla elde edilir. Örgü enerjisi, bir çift iyonun potansiyel enerjisidir: U e 2 4 r 0 Potansiyel enerji bir atomdaki elektronlar için olduğu gibi negatiftir, çünkü iki iyonu birbirinden ayırabilmek için verilmesi gereken enerjidir. Eğer bu enerji bir çift sodyum ya da klor atomu için hesaplanırsa, iyonlar arasındaki Coulomb kuvvetlerinden dolayı enerjideki azalma, bir elektronu sodyum atomundan klor atomuna transfer edebilmek için gerekenden bir miktar fazladır.

Merkezdeki bir Cl iyonunu göz önüne alıp, bu iyonla en yakın komşularının etkileşimlerini düşünerek NaCl kristalinin bağlanma enerjisi bulunabilir. Cl ile en yakın 6 komşusu olan Na iyonları arasındaki etkileşme, a 0 Cl ile Na iyonları arasındaki mesafe olmak üzere çekici potansiyel enerji: U 6 e 2 4 a 0 0 U 12 e 4 a 0 2 0 2

U 2 e 12 8 6 6... 40a0 2 3 4

İyonik Bağ İyonlar birbirine çok yaklaştıklarında, karşılıklı itme kuvveti atom ya da iyonların elektron bulutlarının çakışmaya başlamasını önler ve bu durumda potansiyel enerji Born tarafından tanımlanmıştır: U B r n B bir sabittir ve n in değeri 5-12 arasında değişir. n çok büyük olduğundan r arttıkça potansiyel enerji hızla sıfıra düşer. Bir molekül başına 2N iyon olduğu, ancak Coulomb etkileşmeleri dikkate alınırken herbir iyonun iki kez toplama katıldığı da dikkate alınarak; bir iyonik kristalin toplam enerjisi için genel ifade; U M d N Z Z e 4 r 0 2 NB r n İyonik bağlı durumda molekül asal gaz kristallerindeki gibi kapalı kabuğa sahiptir. Dolayısıyla çekici etkileşme olarak Van der Waals bağı da vardır ancak elektrostatik potansiyel ile kıyaslandığında çok zayıftır.

U NaCl molekülün toplam enerjisinin yaklaşık 0,28 nm lik denge mesafesinde 4,2 ev luk en küçük değerine sahiptir. İki iyon, 0,28 nm den daha yakına getirildiğinde dış tabakalardaki elektronlar üst üste gelmeye başlar ve dış tabakalar arasında itme meydana gelir. (İyonlar birbirlerinin yakınına getirildiğinde elektron dalgafonksiyonları üstüste gelmeye başlar). r

Kovalent Bağ Kovalent bağ, iki atom tarafından iki elektronun paylaşılmasıyla oluşur. Kovalent bağa en uygun örnek H 2 molekülüdür: H H Basitleştirmek açısından paylaşılan elektron çifti tek çizgi ile gösterilmektedir. Kovalent bir bağda paylaşılan çiftteki her bir elektron her iki atomun çekirdekleri tarafından çekilmektedir. Bu etkileşim H 2 de iki atomu bir arada tutmaktadır. Çok elektronlu atomlararasındaki kovalent bağlar sadece valans elektronları içerir. F 2, Flor molekülünü ele alalım: F nin elektron konfigürasyonu 1s 2 2s 2 2p 5 şeklindedir. 1s elektronları çekirdeğe yakındırlar. Bu nedenle bağ oluşumunda yer almazlar. Bu durumda F atomu yedi valans elektrona sahiptir. F F F 2 oluşumunda yalnızca iki valans elektron rol almaktadır. Kovalent bağ oluşumunda yer almayan valans elektron çiftleri paylaşılmamış elektron çiftleri olarak adlandırlır. (Bu örnekte her F üç paylaşılmamış elektron çiftine sahiptir) Paylaşılmamış elektron çiftleri herbir atom üzerinde nokta çiftler olarak gösterilir. Atomlar farklı tiplerde kovalent bağ yapabilir. Tekli bağda iki atom bir elektron çifti ile bir arada tutulurken çiftli bağda iki elektron çifti söz konusudur. Üçlü bağlar da mevcuttur.

Kovalent Bağ Homopolar kimyasal bağlanma (kovalent bağlanma) antiparalel yönelmiş elektron çiftleriyle oluşmaktadır. Bağ, spinleri çiftlenmiş elektronlarla oluşur ve bu bağa üçüncü bir elektron katılamaz. (Örneğin H 3 molekülü yoktur) Atomların aynı olduğu H 2 gibi bir molekülde, elektronlar eşit olarak paylaşılmaktadır. Ancak HF molekülündeki paylaşma eşit değildir, çünkü H ve F farklı atomlardır. H F molekülündeki bağ, polar bağ olarak bilinir. Bu tür bağlanmada elektronlar bir atom etrafında diğerine nazaran daha fazla zaman harcarlar. Elektronların bu şekilde eşit paylaşılmaması elektron yoğunluğunda H den F ye doğru bir kayma olarak düşünülebilir. Polar bağlar, elektron paylaşımının tamamen eşit olduğu bir apolar kovalent bağ ile iyonik bağ arasında bir kademe olarak farz edilebilir. Bağın polarlığının kantitatif ölçüsü dipol momenttir (): = Q x r Farklı elementler içeren diatomik moleküller (örn. HCl, CO ve NO) dipol momentlere sahiptir ve polar moleküller olarak adlandırılır. Aynı elementi içeren diatomik moleküller (örn. H 2, O 2 ve F 2 ) apolar moleküllerdir. Dipol momentleri yoktur. Üç veya daha fazla atom içeren moleküller için bağların polaritesi ve moleküler geometri dipol momentin var olup olmadığını tayin eder. Polar bağların var olması bile molekülün dipol momente sahip olmasına yetmeyebilir. Örneğin; CO 2 triatomik bir moleküldür. Dolayısıyla iki türlü geometri olasılığı vardır: Lineer molekül, dipol momenti yok Bükülmüş molekül, dipol momenti var

Kovalent Bağ Oklar elektron yoğunluğunun ne tarafa kaydığını temsil eder. Molekülün toplam dipol momenti bağ dipollerinin toplamıdır. Lineer CO 2 molekülünde bağ dipol momentlerinin toplamı sıfırdır. Eğer CO 2 molekülü bükülmüş tipte olsaydı, iki bağ momenti birbirini güçlendirecek ve molekülün toplam bir dipol momenti olacaktı. Deneysel veriler CO 2 molekülünün dipol momentinin olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla CO 2 molekülü lineer bir moleküldür. Kovalent bağ sayısı valans elektronlarının sayısıyla belirlenir. Örneğin klor için N = 7 olup, 1 Cl atomu yalnızca bir atom ile bağ yapar (Cl 2 gibi). Karbon için N = 4 olup, 4 elektron paylaşılmalıdır.

Kovalent Bağlar Kovalent bağ aynı valans elektronlu atomlar arasındaki bağdır. Kovalent bağın oluşmasına neden olan kuvvetler belirli yönlerdedir. Her atomun son yörünge elektronları her iki çekirdekle de etkileşir. Bu nedenle elektronlar iki çekirdeği birarada tutarlar. Kovalent bağ doğrultusal özelliklere sahiptir. Bu nedenle C, Si ve Ge atomlarının en yakın 4 komşuyla tetrahedral bağ yaptığı elmas yapıdadır ve doluluk oranı düşüktür (%34). Bağla birleşen iki atom arasındaki bölgede bağı oluşturan elektronlar kısmen lokalizedir ve spinleri antiparaleldir. Elektronlar bağ yaptıkları çekirdekler arası bölgede daha fazla zaman geçirirler yani enerjisi daha düşük olur. Pauli Dışarlama prensibi kabukları dolu atomlar arasında itici etkileşmeye neden olur. Eğer kabuklar tam dolu değilse elektronlar örtüşebilir, tam doluysa elektronlar üst seviyelere uyarılmalıdır. Cl 2 nin atomlararası uzaklığı 2 Å iken katı Ar da 3.76Å dür. Cl son yörüngesinde 5 valans elektronuna sahiptir. Ar ise 6 olduğundan kabuk doludur. C, Si ve Ge 4 valans elektronludur, bu nedenle bu elementler yüklerin örtüşmesiyle ilişkili olan çekici etkileşmeye sahiptir.

Metalik Bağlar Metaller çok sayıda valans elektronuna sahiptir ve bu elektronlar, atoma zayıf bağlı olduklarından, oda sıcaklığında dahi atomlardan koparak serbestçe katı cisim içinde dolanırlar. Geride kalan pozitif iyonlar, serbest elektron denizinde adacıklar gibi kalırlar ve etraflarında bulunan elektronlarla denge halinde bulunurlar. Bu durum metallerdeki atomların bir arada bulunmasına yol açar. İyonlar arasındaki etkileşme iticidir ve iyonlar bu nedenle iyonik kristaldeki iyonlardan daha uzakta bulunurlar.

Metalik Bağlar Sodyum metalini gözönüne alırsak, son yörüngesindeki 1 elektron Na katısına katkıda bulunacaktır. Sodyum atomları birbirlerinden etkileşmeyecek kadar uzaktaysa, bu son yörünge elektronunun sodyumun çekirdeği civarında olması momentumunun büyük, dolayısıyla kinetik enerjisinin büyük olması (sıfır nokta enerjisi büyük) anlamına gelir. Eğer Na atomları biraraya gelerek katıyı oluşturursa, elektronun bulunacağı kristal hacminin büyük olması elektronun enerjisinde azalmaya neden olur. Metalik malzemelerdeki bağlanmanın temelinde yatan elektronun enerjisindeki dolayısıyla serbest haldeki sodyumun enerjisinde katı hale gelirken oluşan bu azalmadır. Sodyum atomları ile elektronların bir çeşit iyonik bağ yapısında olduğu düşünülebilir. Sodyum atomları arasındaki itici etkileşmeleri elektronlar engeller. Metallerde bağlanma doğrultusal olmadığından metaller kolay işlenebilirler. İyonik ve kovalent bağ ile kıyaslandığında zayıf bir bağdır.

HİDROJEN BAĞI Hidrojenin tek valans elektronu diğer bir atom ile paylaşılır. Bu nedenle, hidrojenin bağlandığı kısmın pozitif olması sayesinde kalıcı bir dipol moment oluşur. Bu şekilde herbir molekülde oluşan dipol moment ile diğer dipol momentler arasında hidrojen bağı oluşur. Hidrojen bağı zayıf bir bağdır. Genelde organik malzemelerde oluşur. Buz da bu şekilde bağlara sahiptir. Örneğin su molekülü elektron yükü açısından nötr iken, yükün su içinde dağılımı moleküller arası etkileşmeye neden olur.

Karışık Bağ Aynı katı içinde farklı bağlar bulunabilir. Aslında katıları iyonik ve kovalent bağlı olarak keskin sınırlamalarla ayırmak doğru değildir. Atomlar biraraya geldiğinde elektronların yoğunluklarının dağılımına göre bir katı cismin bağ yapısı tanımlanabilir. Örneğin tamamen iyonik bağa rastlamak zordur. Hatta iyonik katılar olarak sınıflandırılan katılar bile (NaCl, CaO vb.) kısmen de olsa kovalent karakteristiğe sahiptirler. Kovalent bağın derecesi valans elektronlarının sayısının artmasıyla artar. Bu nedenle NaCl yapısına sahip olan TiC (Ti +4 ve C -4 ) için bağ türü iyonik değildir. Çinko sülfür yapıdaki GaAs de kovalent ve iyonik bağ söz konusudur. As den bir elektronun Ga a verilmesi ve kalan dört elektronun Ga un dört elektronu ile ortaklaşa kullanılmasıyla Ga ve As bağlanır. Elektronlar V.grup elementi Ar e daha yakında bulunurlar. GaAs de iyonik bağ %32 ve kovalent bağ %68 iken iyonik yapıda olan NaCl için iyonik bağ karakteristiği %94 dür. Bir bağın iyonik olma ölçüsü bağa eşlik eden dipol momentinin, saf bir iyonik bağın dipol momentinin kesri cinsinde ifade edilmesiyle bulunabilir. Örneğin grafitte aynı düzlemdeki bağ türü kovalent iken düzlemler arasında Van der Waals bağı görülür. Bu nedenle düzlemlere paralel yönde elektriksel iletkenliği iyi olan grafit, düzleme dik doğrultuda ( [001]] yalıtkan gibi davranır.

Karışık Bağ Bazı bileşikler hem kovalent hem de iyoniz bağ karakteristiğine sahip olabilirler yani karışık bağ yapabilirler. Hangi bağın baskın olacağı atomların elektronegatifliklerine bağlıdır. Elektronegatiflikleri büyük olanların iyonik karakteristiği yüksektir. Elektronegatiflikleri yakın olanlarda kovalent bağ karaktersitiği yüksektir. A (Elektronegatifliği yüksek) ve B elementleri arasındaki bağın iyoniklik yüzdesi X A ve X B sırasıyla A ve B elementlerinin elektronegativiteleri olmak üzere: %iyonik karakter = {1-exp[-(0.25)(X A -X B ) 2 ]}x100

Periyodik Tablo

Karışık Bağ Kristal İyonik Bağ karakteristiği (%) Si 0 SiC 0.18 Ge 0 ZnO 0.62 InAs 0.35 GaAs 0.32 AgCl 0.86 MgO 0.84 LiF 0.92 NaCl 0.94