Amalgam Restorasyonların Mikrosızıntısı Üzerine Çeşitli Adeziv Sistemlerin Etkisi

Benzer belgeler
Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

DİREKT VE İNDİREKT KOMPOZİT RESTORASYONLARDAKİ MİKROSIZINTININ KARŞILAŞTIRILMASI

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2)

YENI JENERASYON DENTIN BONDING AJANLARIN AMALGAM RESTORASYONLARDA MARJINAL SIZINTIYA ETKISI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

DOKTORA TEZİ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ

Araştırma EÜ Diş Hek Fak Derg 2013; 34(2)

: Fulya Sokak Mehmetçik Cad. Gündüz Apt. No. 29 D5 Şişli İstanbul. : : eeliguzeloglu@hotmail.com

SINIF-V HİBRİD KOMPOZİT REZİN RESTORASYONLARIN MİKROSIZINTI DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

ÜÇ YENİ NESİL DENTİN BONDİNG SİSJEMİN KLAS 5 KAVİTELERDE MİKROSİZINTILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

OTOKLAV ĐLE STERĐLĐZASYONUN BĐR SELF ETCH ADEZĐVĐN DENTĐNE BAĞLANMA DAYANIMI VE MĐKRO SIZINTISI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

Dentin Bağlayıcı Sistemler

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE

KENAR SIZINTISI ÜZERİNE ETKİSİ

Işıkla Aktive Edilen Dezenfeksiyon İşlemi Uygulanmış Kompozit Restorasyonlarda Mikrosızıntının Değerlendirilmesi

ARAŞTIRMA. Sağlık Bakanlığı, Ataşehir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, İstanbul, Türkiye.

SINIF V KAVİTELERDE DEZENFEKTANLARIN MİKROSIZINTI ÜZERİNE ETKİSİ: IN VİTRO ÇALIŞMA

SELF-ETCH TEK ŞİŞE BONDİNG SİSTEMLERİN SINIF V KAVİTELERDEKİ MİKROSIZINTIYA ETKİSİ

KLORHEKSİDİNİN KOMPOZİT REZİN RESTORASYONLARININ ÇEVRESİNDEN GEÇİŞİNİN İNCELENMESİ ÖZET

20 İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 47, Sayı: 2 Sayfa: 20-29, 2013

YENİ NESİL SELF-ETCHING ADEZİV SİSTEMLERİN REZİN-DENTİN ARAYÜZEYİNDEKİ MİKROSIZINTILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

SELF-ETCH ADEZİVİN TEK KAT VEYA ÇOK KAT UYGULAMASININ MAKASLAMA DİRENCİ ÜZERİNE ETKİSİ

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ve Yüksek Lisans. Diş Hekimliği Fakültesi Ankara Üniversitesi 1973

Farklı Tekniklerle Yapılan Sınıf II Restorasyonların Mikrosızıntı ve Kenar Uyumu Açısından Değerlendirilmesi

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Yüksek Lisans Diş Hekimliği Fakültesi Ege Üniversitesi 2004 Doktora

DAİMİ DOLGU MADDELERİNDEN KAVİTE VERNİK VE KAVİTE LİNER LARININ KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ (Restoratif Tedavisi Dersi)

Yrd.Doç.Dr.Emine ŞİRİN KARAARSLAN * Yrd.Doç.Dr. Subutayhan ALTINTAŞ ** Dt. Mehmet Ata CEBE * Prof. Dr. Aslıhan ÜŞÜMEZ ***

İKİ FARKLI SERAMİK İNLEY SİSTEMİNİN BAĞLANMA DAYANIMINA KALAN DENTİN KALINLIĞININ ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Fill-Up! Derin. Hızlı. Mükemmel.

-Nalçacı A, Ulusoy N, Küçükeşmen Ç: Effects of LED curing modes on the microleakage of a pit and fissure sealent. Am. J. Dent.

GC Türkİye. Kış. Kampanyaları

AMALGAM VE REZİN KOMPOZİT KOMBİNE RESTORASYONLARIN BAĞLANMA DİRENCİNİN İNCELENMESİ*

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: IŞIL DOĞRUER. İletişim Bilgileri: Adres: İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

AKIŞKAN KOMPOZİT REZİNLERİN DENTİNE MİKROGERİLİM BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ETKİLERİ


; Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri, Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim

POSTERİOR KOMPOSİT VE AMALGAM RESTORASYONLARIN DİŞLERİN KIRILMA DAYANIKLILIĞINA ETKİLERİ ÖZET

GLUMA Ömür boyu güçlü bağlantı.

ARAŞTIRMA. Çiğdem KÜÇÜKEŞMEN 1 Selim ERKUT 2 Hakkı Cenker KÜÇÜKEŞMEN 3

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde Yılları Arasında Posterior Restoratif Materyal Seçimi

İKİ FARKLI POLİMERİZASYON YÖNTEMİNİN RESİN-METAL ARAYÜZÜNDE ORTAYA ÇIKAN MİKROSIZINTIYA ETKİSİ ÖZET

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN

Nanokompozit Rezin ve Feldspatik Seramik Direkt ve İndirekt Restorasyonların Mikrosızıntı Özelliklerinin İn Vitro Değerlendirilmesi

Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 29, Sayı: 3, Sayfa: 2-6, 2005

Hüma ÖMÜRLÜ 1 Hacer DENİZ ARISU 2 Evrim ELİGÜZELOĞLU 3 Mine Betül ÜÇTAŞLI 1 Oya BALA 1 ÖZET SUMMARY

RESTORATİF DİŞHEKİMLİĞİNDE MİKROSIZINTI

ULUSLARARASI HAKEMLİ DERGİLERDE YAYIMLANAN MAKALELER. 1- Guler AU, Kurt S, Kulunk T. Effects of various finishing procedures on the staining of

DENTAL ADEZİVLER DENTAL ADHESIVES

diastema varlığında tedavi alternatifleri

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI

ORMOSER VE NANO DOLDURUCULU KOMPOZİTLERLE RESTORE EDİLMİŞ ENDODONTİK TEDAVİLİ DİŞLERİN KIRILMA DİRENÇLERİ

O L G U B İ L D İ R İ M İ

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

SELF-ETCH VE UNIVERSAL ADEZİV SİSTEMLERDE TÜKÜRÜKLE KONTAMİNASYON SONRASI TEDAVİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Süt ve Sürekli Molarların Restorasyonunda, İki Farklı Bağlayıcı Ajan Sisteminin, Kompomer Dolgu Materyalinin Adaptasyonuna Etkisi

NANOFİL İÇERİKLİ REZİN MODİFİYE CAM İYONOMER SİMANIN MİKROSIZINTISININ KARŞILAŞTIRMALI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Farklı İki Işık Kaynağının Akışkan Restoratif Materyallerin Kenar Sızıntıları Üzerine Etkisi

CAM İYONOMER SİMANLAR ŞEBNEM TÜRKÜN. Prof. Dr. L. Şebnem Türkün

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

02 Kompozitler 02 i-xcite LC 03 i-light 04 i-flow 05 i-xcite CC. 07 Fissür Örtücü ve Kaideler 07 i-seal LC, i-liner

ÖZGEÇMİŞ. Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

ExciTE F IŞIKLA SERTLEŞEN T O T A L - E T C H - A D E Z İ V. ExciTE F DSC D U A L SERTLEŞEN. Bonding uygulaması şimdi ışıklı ve ışıksız!

KÖK YÜZEYİ KAVİTELERİNE AİR-ABRAZYON UYGULAMASININ KOMPOZİT REZİNLERİN MİKROSIZINTILARI ÜZERİNE ETKİSİ

Comparison of Microleakage of Self-Adhesive Flowable Composites in Class V Cavities

Heliomolar. Family. Başarıya götüren üçlü Heliomolar, Heliomolar HB ve Heliomolar Flow

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit.

Đki Aşamalı Adeziv Sistemlerin, Dentin ve Rezin-Dentin Arayüzeyine Etkilerinin, Yüzey Tarama Elektron Mikroskop Altında Đncelenmesi

ÇEŞİTLİ KAVİTE LAKLARININ AMALGAM DOLGULARDAKİ KENAR SIZINTISINI AZALTMADAKİ ETKİNLİKLERİ BİR İN VİVO ARAŞTIRMA ÖZET

ESTETİK RESTORATİF MATERYALLER VE KOMPOZİT REZİNLER

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

Minimal Girişimsel Yaklaşımlarda Kullanılan Estetik Restoratif Materyaller

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı

Farklı polisaj uygulamaları sonrasında, hibrid bir kompozit rezinin yüzey temas açısının belirlenmesi

Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 32, Sayı: 1, Sayfa: 38-48, 2008

Adeziv güçlendiricinin kompozitin daimi dişe mikrogerilim bağlanma dayanımına etkisi

T.C BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PEDODONTİ ANABİLİM DALI

Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi

Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 33, Sayı: 2, Sayfa: 64-69, 2009

Uygulama Rehberi GLUMA Bond Universal ile Intraoral tamirler

Metacem, rezin bazlı, Dual-cure, yüksek dayanıklılıkta, daimi yapıştırma simanıdır.

ÇEŞİTLİ KOMPOZİT REZİN ESASLI RESTORASYON MATERYALLERİN DENTİN PİNLERİNE TUTUNMA DEĞERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Tetric N-Collection. En yeni Koleksyonumuzu keşfedin. Nano-optimize restoratif sistem. Tetric

IŞIKLA VE ISIYLA POLİMERİZE OLAN ÜÇ AYRI VENEER MATERYALİNİN METAL ALT YAPIYA TUTUNMA KUVVETLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK İNCELENMESİ ÖZET

POLİASİT MODİFİYE KOMPOZİT REZİN İLE NANO DOLDURUCULU BİR KOMPOZİT REZİNİN KENAR SIZINTILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Titanyum Tetraflorürün Farkl Adeziv Sistemlerin Kenar S z nt s Üzerine Etkisi

TEK BİLEŞENLİ SELF-ETCH BONDİNG

Yüksek Lisans, Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, Konya

Prof. Dr. Nuran Ulusoy. Kompozit Dolgu Maddeleri

Self-Etch bir Adezivin Süt Dişi Dentinine Makaslama Bağlanma Direncinin Değerlendirilmesi

DİCLE DİŞHEKİMLİĞİ DERGİSİ

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

ESTETİK İNLEYLERİN MARJİNAL ADAPTASYONUNUN İNCELENMESİ

BİTİRME VE PARLATMA İŞLEMLERİNİN FARKLI KOMPOZİT REZİNLERİN YÜZEY ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

D İ Z İ N. Yücel Yılmaz, İlknur Tosun. Acta Odontol Turc 2013;30(3):123-7 (32 ref) TK

Kullanılan Test Araçlarının Mikrogerilme Bağlanma Dayanımı Ölçümlerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi

ÇÜRÜKSÜZ SERVİKAL LEZYONLARA SELF-ETCH ADEZİV SİSTEM İLE UYGULANAN FARKLI YAPIDAKİ KOMPOZİT REZİN RESTORASYONLARIN 12 AYLIK KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Transkript:

+ Özgün Araştırma EÜ Dişhek Fak Derg 2010; 31: 39-45 Derleme EÜ Dişhek Fak Derg 2005; 26: 1-5 Amalgam Restorasyonların Mikrosızıntısı Üzerine Çeşitli Adeziv Sistemlerin Etkisi Microleakage of Amalgam Restorations Bonded with Different Adhesive Systems Hande KEMALOĞLU Tijen PAMİR Hüseyin TEZEL Ege Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Restoratif Diş Tedavisi AD, İZMİR Özet Bu çalışmanın amacı farklı adeziv sistemler kullanılarak gerçekleştirilen sınıf II amalgam restorasyonların mikrosızıntı değerlerinin karşılaştırılmasıdır. Yirmi sekiz adet çürüksüz küçük-azı dişine standart sınıf II kaviteleri açıldı ve dişler rastgele 4 çalışma grubuna ayrıldı. Gruplara sırasıyla Scotchbond Multi-Purpose (SMP), Scotchbond Multi-Purpose Plus (SMPP) ve Amalgambond-Plus (AP) uygulandı. Kontrol grubu (K) olarak ayrılan son gruba herhangi bir adeziv uygulaması yapılmadı. Amalgam restorasyonları tamamlanan dişlere daha sonra ısısal döngü işlemi uygulandı. Boya penetrasyonu için çini mürekkebinde bekletilen örnekler kesitlere ayrıldıktan sonra ışık mikroskopu altında gingival ve okluzal olmak üzere iki ayrı bölgeden skorlandı. Veriler istatistiksel olarak değerlendirildi. Çalışma gruplarına ait mikrosızıntı değerleri arasındaki fark hem okluzal, hem de gingival bölgede istatistiksel açıdan anlamlı idi (p<0,05). Her iki bölgede de en yüksek sızıntı değerlerini kontrol grubuna ait örnekler sergiledi (p<0,05). Buna karşın üç farklı tip adeziv sistemin kullanıldığı test gruplarına ait mikrosızıntı değerleri arasındaki fark okluzal bölgede anlamlı değilken (p>0.05), gingival bölgede önemliydi (p<0,05). Ayrıca, AP nin kullanıldığı örneklerde hem okluzal, hem de gingivalde 0 sızıntı değerine ulaşıldı. Amalgam restorasyonlar için özel geliştirilmiş adeziv sistemlerin, bu materyale ait mikrosızıntı değerlerinin azaltılmasında daha etkili olduğu tespit edildi. Anahtar sözcükler: Adeziv sistem, amalgam, mikrosızıntı Abstract The purpose of this study was to compare the microleakage of class-ii amalgam restorations prepared with different adhesive systems. Standard class II cavities were prepared on 28 caries-free premolar teeth and randomly divided into 4 working groups. Scotchbond Multi-Purpose (SMP), Scotchbond Multi-Purpose Plus (SMPP) and Amalgambond-Plus (AP) were applied to the test groups, respectively. No adhesives were applied to the last group which was kept as the control (K) group. After the completion of amalgam restorations, teeth were thermocycled. Then, they were immersed into Indian ink, sectioned and scored under lightmicroscope for both gingival and occlusal regions. Data were analyzed statistically. There were statistically significant differences in both occlusal and gingival microleakage values of the groups (p<0.05). The specimens in the control group presented the highest scores in two regions (p<0.05). However, the differences between the test groups where 3 different adhesives were used were not significant (p>0.05) in occlusal region, but significant in gingival region (p<0.05). The score 0 was achieved for the specimens where AP was applied for both regions. Adhesives that are manufactured specially for the amalgam restorations have been found to be more effective in decreasing the microleakage values of that restoration material. Keywords: Adhesive system, amalgam, microleakage Giriş Adeziv diş Hekimliği her geçen gün gelişme göstermesine rağmen, dental amalgamlar ucuz olmaları, yüksek basma ve aşınma direnci göstermeleri, kolay manipüle edilebilmeleri ve ağız hijyeni kötü olan hastalarda bile rahatlıkla kullanılabilmeleri sebebiyle halen posterior dişlerde sıklıkla kullanılan restorasyon materyalleridir. 1,2 Diğer yandan estetik yetersizlikleri, diş dokularına adeziv olarak bağlanamamaları ve zayıf adaptasyon özellikleri bu materyallerin dezavantajları olarak sıralanabilir. 3,4 Amalgam Kabul Tarihi: 15.02.2011

Kemaloğlu, Pamir, Tezel yalnızca mekanik olarak dişe tutunduğundan ve bu da adaptasyon eksikliğine yol açabileceğinden diş dolgu ara yüzünde boşluklar izlenebilir. Bu boşluklara mikroorganizmaların ve ağız likitlerinin penetrasyonu, ikincil çürüklere ve postoperatif hassasiyete yol açabilecektir. Amalgam restorasyonlar zaman içersinde korozyona uğrayarak, diş ile arasında oluşmuş olan boşlukları korozyon ürünleriyle kapatabilme özelliğine sahiptir. 5-7 Ancak günümüzde sıklıkla kullanılan yüksek bakır içerikli amalgamlarda gama-2 fazının oluşumu engellendiğinden, korozyon, ya uzun sürede oluşmakta ya da hiç oluşmamaktadır. Böylece, korozyon ürünleri oluşsa bile, oluşmasına kadar geçen sürede restorasyonlar, mikrosızıntıya karşı direnç gösterememektedir. 6,8 Amalgam altında kullanılan kavite lakları ve vernikleri sızıntıyı bir miktar engelleseler de, düşük mekanik özellikleri sebebiyle rutin kullanıma girememiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı yaklaşık yüzyılı aşkın bir süredir klinik kullanımda var olan amalgamların, son 20 30 yıl önce kullanıma girmiş olan bağlayıcı ajanlar, diğer bir deyimle adeziv sistemlerle birlikte kullanımı gündeme gelmiştir. 9,10 Yapılan çalışmalarda amalgam restorasyonların dentin bağlayıcı ajanlarla birlikte uygulanmasının mikrosızıntıyı kavite verniklerine oranla daha fazla azalttığı gösterilmiştir. 4,9 Amalgamın ışıkla polimerize edilmiş dentin bağlayıcı ajanların üzerine tepilmesi sonrasında, bağlayıcı ajanla amalgam arasında bir bağ oluşmamaktadır. Ancak dentin bağlayıcı ajanlar ile dentin arasında, bağlayıcı ajanın dentin kanalcıklarına penetre olması sonucu hibrit tabaka meydana gelmektedir. Hibrit tabaka, mikrosızıntı testlerinde kullanılan boyayıcı ajanların doku içine penetrasyonunu engellemektedir. 11 Konvansiyonel adeziv sistemlerin amalgam altında kullanılmasına ilaveten, amalgam için özel üretilmiş amalgam bağlayıcı materyaller de piyasaya sürülmüştür. Bu materyaller, bağlayıcı ajanların sergilediği adeziv bağlanma ve diş dokusunu güçlendirme gibi avantajları amalgamın yıllardır bilinen ve ispatlanan performansıyla birleştirmek amacıyla üretilmiştir. Amalgam-bağlayıcıların, amalgam restorasyonların altında kullanımının; diş dokularının güçlendirilmesine, postoperatif hassasiyetin azaltılmasına, daha iyi bir kenar uyumunun sağlanmasına, mikrosızıntının azaltılmasına ve ikincil çürük oluşumunun önlenmesine katkı sağlayacağı ileri sürülmüştür. Bu ürünler ışık polimerizasyonuna gerek kalmadan kendi kendine sertleşen otopolimerizan ürünlerdir. Amalgam, henüz polimerize olamamış rezinin içine tepilmekte ve rezinin amalgam partikülleriyle birlikte sertleşmesi sağlanmaktadır. Böylece amalgam ile rezin arasında mikromekanik bir bağlantı oluşturulmaktadır. 12 Dentin ve minenin rezinle bağlantısı, konvansiyonel dentin bağlayıcı ajanlardan farklı olmasa da, amalgam-bağlayıcı ajan arasındaki bağ tamamen farklıdır. Bu in vitro çalışmada, amalgam restorasyonlar için post-operatif hassasiyet ve sekonder çürük gibi klinik şikâyetlere de sebep olabilecek temel bir problem olduğunu düşündüğümüz mikrosızıntının amalgam bağlayıcı ajanların kullanımı ile ne yönde değişeceğini görmek amaçlandı. Bu amaca yönelik olarak çalışma, amalgam restorasyonların altında amalgam bağlayıcı materyal kullanımının mikrosızıntıyı azaltacağı hipotezinden yola çıkılarak hazırlandı. Ayrıca test edilen ikinci hipotez ise amalgam için özel üretilmiş bu bağlayıcı ajanlar ile rutinde kompozit restorasyonlar için kullanılan adeziv sistemlerin amalgamın mikrosızıntısına farklı etki göstereceğiydi. Gereç ve Yöntem Bu çalışmada ortodontik amaçla çekilmiş 28 adet çürüksüz küçük azı dişi kullanıldı. Çekim sonrası üzerindeki artıklar bir kretuvar yardımıyla kaldırılan dişler, çalışmanın başlangıç süresine kadar %0,1 lik timol solüsyonu içerisinde bekletildi. Dişlere Black kurallarına uygun iki yönlü sınıf II kaviteler açıldı. Kavitelerin okluzal bölümü, okluzal genişlik ve tüberküller arasındaki mesafenin 1/3'üne; aproksimal bölümü ise gingivaldaki mine dentin sınırının 1 mm üzerinde lokalize olacak şekilde idi. Okluzalde kavite derinliğinin 3 mm olmasına dikkat edilen kavitelerde, marjinlere bizotaj uygulanmadı. Kavitelerin açılmasını takiben dişler yedişer adetlik dört gruba 40

EÜ Dişhek Fak Derg 2010; 31: 39-45 ayrıldı (üçü test biri kontrol olmak üzere). Birinci gruptaki örneklere Scotchbond Multi Purpose adeziv sistem (SMP) (3M ESPE, Dental Products, St Paul, MN, ABD) ikinci gruptakilere Scotchbond Multi Purpose Plus (SMPP) (3M ESPE), 3. gruptaki örneklere ise Amalgambond Plus (AP) (Parkell Inc, Edgewood, NY, ABD) uygulandı. Son gruptaki örnekler kontrol (K) olarak ayrıldı ve herhangi bir adeziv sistem uygulanması yapılmadı. Tüm deney gruplarındaki adezivler üretici önerileri doğrultusunda kullanıldı ve polimeri-zasyon gerektiren yerlerde Optilux 501 (Kerr/Demetron, Danbury, CT, ABD) ışık tabancası kullanıldı. Bu in vitro çalışmanın grupları ve gruplardaki uygulamalar Tablo 1 de gösterilmektedir. Adeziv uygulamalarını takiben tüm örneklere yüzük matris takıldı ve amalgam (Cavex Avalloy, Cavex Co., Hollanda) tepildi. Okluzal morfolojisi verilip burnishing yapılan tüm örnekler, saf su içinde 24 saat 36 C lik etüvde bekletildi. Restorasyonların yalnızca okluzal yüzlerine, amalgam taşları ve lastikleriyle polisaj işlemi uygulandı. Ağız içerisindeki uygulamaları taklit edebilmek amacıyla aproksimal bölgelerine polisaj işlemi uygulanmayan örnekler daha sonra, 5 C ile 55 C de 20 sn kalacak şekilde 1000 kez ısısal döngü işlemine maruz bırakıldı. Ardından, apikalleri mumla kapatılan örneklerin yüzeyine, restorasyon kenarlarından 1 mm açıklık kalacak şekilde 2 kat tırnak cilası sürüldü (Carmina CR OJE 700, Hunca Kozmetik Sanayi, Çerkezköy, Tekirdağ). Daha sonra dişler boya sızıntısı testi için 48 saat süreyle çini mürekkebinde bekletildi. Boyadan çıkarılan örneklerin kronları köklerinden su soğutması altında elmas separe yardımıyla ayrıldı. Ardından, koroner parçalar Isomet kesim cihazı (Isomet, Buehler Ltd., Lake Bluff, IL, ABD) yardımıyla, mezyo-distal doğrultuda ikiye bölündü. Elde edilen kesitlerde kavite kenarlarındaki boya sızıntısı her bir diş için gingival ve okluzal olmak üzere iki ayrı bölgede skorlandı. Işık mikroskobuna bağlı kamera (Leica DFC280, Leica Mycrosystems Ltd. Heerbrugg, İsviçre) ile çekilen görüntüler, bilgisayara aktarıldıktan sonra Leica Application Suite programında açılıp, skorlamaları iki ayrı gözlemci tarafından gerçekleştirildi. Örneklerdeki mikrosızıntıyı değerlendirmek için aşağıda gösterilen skorlama sistemi kullanıldı: 0: sızıntı yok 1: kavite duvarının yarısını aşmamış sızıntı, 2: kavite duvarının tamamında sızıntı var, 3: kavite tabanında sızıntı var. Her bir dişe ait en yüksek sızıntı skoru istatistiksel değerlendirmeye alındı. Çalışma gruplarının mikrosızıntı skorları arasında farklılık olup olmadığını görmek için elde edilen verilere Kruskal Wallis uygulandı. Ardından ortaya çıkan farklılığın nereden kaynaklandığını bulmak amacıyla ikili karşılaştırmalar Mann Whitney U testi ile gerçekleştirildi. Tablo 1. Çalışmada kullanılan adeziv sistemlerin içerikleri, uygulama şekilleri, seri numaraları ve üretici firmaları Adeziv Sistem Scotchbond Multipurpose (SMP) Scotchbond Multipurpose Plus (SMPP) Amalgambond Plus (AP) İçerik Uygulama Şekli Seri Numarası Asit: % 35 lik fosforik asit Primer: HEMA ve polialkenoik asit kopolimerleri Adeziv: Bis-GMA (62.5%) ve HEMA (37.5%) solusyonu ve aminlerin kombinasyonu Asit: % 35 lik fosforik asit Aktivatör: Sulfinik asit tuzu Primer: HEMA ve polialkenoik asit kopolimerleri Adeziv: Bis-GMA (62.5%) ve HEMA (37.5%) solusyonu ve aminlerin kombinasyonu Katalizör: HEMA, Bis-GMA ve benzoil peroksit Asit: %10 sitrik asit ve % 3 ferrik klorid Primer: %35 HEMA Bonding ajan: 4-META, HEMA, ve MMA Katalizör: TBB 15 sn %35 lik fosforik asit Yıkama-kurutma 20 sn primer uygulaması Bond uygulaması 20 sn ışık ile polimerizasyon 15 sn %35 lik fosforik asit Yıkama-5 sn hafif hava ile kurutma Aktivator uygulaması-5 sn hafif hava ile kurutma Primer uygulaması-5 sn hafif hava ile kurutma Adeziv (1 damla)+katalizor (1 damla) Aktivatör A (10 sn dentin, 30 sn mine) uygulaması Yıkama-kurutma AA adeziv uygulaması - 30 sn bekleme Baz (B) 2 damla + katalizör (C) 1 damla Asit: 7523 Primer: 7542 Adeziv: 7543 Asit: 7523 Aktivatör: 7546 Primer: 7542 Adeziv: 7543 Katalizör: 7547 Activator(A): LW1 Adeziv: 6141601011006 Baz (B): LM1 Katalizör (C): LS3 Üretici Firma 3M ESPE, St. Paul, MN ABD 3M ESPE, St. Paul, MN ABD Parkell Inc, Edgewoo d NY, ABD 41

Kemaloğlu, Pamir, Tezel Tablo 2. Çalışmadan elde edilen mikrosızıntı skorlarına ait ortanca, minimum ve maksimum değerleri. Aynı simgeler istatistiksel olarak anlamlı farklılığa işaret etmektedir. Ortanca Minimum Maksimum Gruplar Gingival Okluzal Gingival Okluzal Gingival Okluzal I. Grup (SMP) Scotchbond Multi Purpose 2. Grup (SMPP) Scotchbond Multi Purpose Plus 3. Grup (AP) Amalgambond Plus 4. Grup (K) Kontrol 2,67 α, β 1,00 δ 1,00 0 3,00 3,00 0,17 α, 0,50 μ 0 0 1,00 3,00 0 β, g 0 0 0 0 0 3,00, g 3,00δ, μ, 0 0 3,00 3,00 Bulgular Tablo 2 de çalışma gruplarının ortanca, minimum ve maksimum değerleri sunulmaktadır. Çalışmadan elde edilen mikrosızıntı skorları istatistiksel olarak değerlendirildiğinde, gruplar arasında anlamlı farklılıklar saptandı (p<0,05). Okluzal bölgedeki sızıntı göz önüne alındığında, en fazla sızıntının kontrol grubundan kaynaklandığı, bunu sırasıyla SMP, SMPP ve AP bağlayıcı ajanlarının kullanıldığı grupların izlediği gözlendi. Ancak bu bölgede test grupları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirlendi (p>0,05). Buna karşın, söz konusu bölgede kontrol grubunda izlenen mikrosızıntı, diğer tüm test gruplarında ortaya çıkan sızıntıdan daha fazlaydı (p<0,05). Gingival sızıntı değerlerine gelindiğinde ise; bu bölgede de okluzaldekine benzer şekilde gruplar arasında istatistiksel fark vardı (p<0,05). Buna göre SMP nin kullanıldığı örneklerde ortaya çıkan sızıntı miktarı, diğer bağlayıcı ajanların kullanıldığı gruplarda izlenenden daha yüksekti (p<0,05). Ancak, SMP kullanılan örneklerdeki sızıntı, kontrol grubundakinden farklı değildi (p>0,05). Buna ek olarak, ışık mikroskobu incelemeleri SMP kullanılan örneklerde kalın bir bağlayıcı ajan göllenmesine işaret etmekteydi (Resim 1). AP nin kullanıldığı örnekler ise hem okluzal, hem de gingivalde 0 sızıntı skoruna ulaştı. Resim 1. SMP uygulanan bir örnekteki bond göllenmesi (X16 büyütme) Tartışma Bu in vitro çalışma 3 farklı adeziv sistemin kullanıldığı sınıf II amalgam restorasyonların mikrosızıntısını değerlendirdi. SMP, SMPP ve AP uygulanan test grupları arasında okluzal bölgede birbirine benzer sonuçlara ulaşılmasına karşın, gingivalde amalgamlara özel olan adeziv sistemlerin sızıntıyı azalttıkları tespit edildi. Arka grup dişlerin tedavisinde kullanılan amalgam dolgular, mükemmele yakın fiziksel özellikleri nedeniyle yüzyılı aşkın süredir diş hekimliğinin vazgeçilmez restorasyon materyallerinden biridir. Ancak amalgamın dişe adeziv bağ- 42

EÜ Dişhek Fak Derg 2010; 31: 39-45 lanamaması ve sertleşme sırasında büzülmeye uğraması, diş ile restorasyon ara yüzünde erken dönemde boşlukların oluşmasına neden olmaktadır. Kenar sızıntısı ya da diğer bir deyişle mikrosızıntı, bu boşluklardan mikroskobik düzeyde bakteri, sıvı, molekül ve iyon geçişi olarak tanımlanır. 13,14 Bu çalışmada mikrosızıntıyı test etmek amacıyla boya penetrasyon yöntemi kullanıldı. Çini mürekkebi kullanılarak gerçekleştirilmiş olan bu testte kenar sızıntısı, boyayıcı ajanın renklendirdiği alanların mikroskop altında incelenmesiyle tespit edildi. Çini mürekkebi küçük partikül boyutu nedeniyle bakteriyel sızıntıyı taklit edebilmesinden dolayı tercih edildi. 15 Mikrosızıntı sonucunda dişlerde hassasiyet, ikincil çürükler ve pulpa hasarı ortaya çıkabilir. Bu nedenle erken dönemde ortaya çıkan sızıntının engellenmesi, restorasyonların ömrü açısından oldukça önemlidir. Amalgam dolgulara ilişkin bu dezavantajın ortadan kaldırılması amacıyla, amalgamın adeziv sistemlerle birlikte kullanılması fikri gündeme gelmiştir. 4,16 Bu amaçla, bir yandan konvansiyonel adeziv sistemlerin amalgam dolguların altında da kullanılabileceği önerilmiş; diğer yandan bazı adeziv sistemler, içeriklerine özel ajanlar eklenerek amalgamla birlikte kullanıma uygun hale getirilmiştir. Bunlardan başka amalgamlar için özel üretilmiş olan self-cure adeziv sistemler de kullanıma sunulmuş ve bu sayede materyalin diş dokularına bağlantısının güçlendirilmesi amaçlanmıştır. 17 Amalgam restorasyonların mikrosızıntısının değerlendirildiği birçok çalışmada, vernikler ve ışıkla polimerize olan konvansiyonel adeziv sistemler karşılaştırılmış ve adeziv materyallerin verniklere oranla mikrosızıntıyı daha iyi önlediği bildirilmiştir. 4,9 Ayrıca Al-Jazairy ve arkadaşları 1 yaptıkları çalışmalarında, amalgam restorasyonların altında Amalgambond Plus ve Allbond 2 kullanmışlar ve mikrosızıntının adeziv sistem uygulanmadan yapılan amalgam restorasyonlara göre azaldığını bildirmişlerdir. Buna ek olarak, Belli ve ark. ları 18 amalgam restorasyonların altında dentin bağlayıcı, amalgam liner ve vernik kullanarak mikrosızıntı çalışmalarını gerçekleştirmişler ve en iyi sonucun dentin bağlayıcı kullanımı ile elde edildiğini rapor etmişlerdir. Bizim çalışmamızda farklı adeziv sistemlerle kullanılmış amalgam restorasyonların okluzal bölgelerinde mikrosızıntı açısından fark tespit edilemedi. Gingival bölgede ise SMP kullanılan örnekler en fazla sızıntı değerlerine ulaştı ve kontrol grubundan farksız sonuçlar ortaya koydu. Yine gingival bölgede, amalgam için özelleştirilmiş ve üretilmiş olan adeziv sistemlerin anlamlı düzeyde düşük mikrosızıntı skorları sergilediği tespit edildi. Bilindiği gibi özel olarak amalgam için üretilmiş olan adeziv sistemler ışık ile polimerizasyona gerek duymadan sertleşmektedir. Bu da polimerizasyonun daha uzun sürede ve yavaş olmasını sağlamaktadır. Buna paralel olarak polimerizasyon büzülmesi de daha az ve daha yavaş gerçekleşecektir. Ayrıca, amalgam kondansasyonu sırasında uygulanan kuvvetle amalgamın henüz polimerizasyonu gerçekleşmemiş olan adeziv tabaka içine nüfuz etmesi, izlenen sıkı adaptasyonun nedeni olabilir düşüncesindeyiz (Resim 2). Oysa konvansiyonel adeziv sistem SMP de önce ışık uygulaması ile adeziv tabaka sertleştirilip, ardından amalgam kondansasyonu gerçekleştirilmektedir. Bu da amalgamın altında, içine amalgamın nüfuz edemediği tabaka halinde adeziv kitlesinin kalmasına yol açmaktadır. Mikroskop görüntüleri bu tabakanın özellikle kavitenin aksiyogingival köşelerinde yoğunlukla biriktiğine işaret etmektedir (Resim 1). Ayrıca adeziv sistemin ışıkla hızlı polimerizasyona uğratılması, polimerizasyon büzülmesinin ani artışına ve adezivin diş dokusundan ayrılmasına neden olabilir ki, bu da SMP adeziv sistem uygulanmış örneklerdeki yüksek sızıntı değerlerini açıklayabilir. Bundan başka SMPP ve SMP primerleri temelde aynı olsalar da, SMPP uygulanırken primer öncesi kullanılan etanol içerikli aktivatör asit uygulaması sonrası açığa çıkmış dentin kanalcıklarına penetre olarak daha sonra uygulanacak primerin adaptasyonunu kolaylaştırıyor olabilir. Bilindiği gibi hibrit tabakası oluşumunda önemli yeri olan primer uygulaması, ardından uygulanan rezinle birlikte hibrit tabakasının kalitesini belirlemektedir. 11 İyi oluşmuş bir hibrit tabaka da, mikrosızıntının dentin kanalcıklarına penetre olmasını engellemektedir. 43

Kemaloğlu, Pamir, Tezel adezivlerin performanslarına yönelik değerlendirmeler genellikle bağlanma dayanımı testleri ile yapılıyorsa da, bu konuda yalnızca mikrosızıntıyı test eden çalışmalar da literatürde yer almaktadır. 1,22 Ayrıca bazı çalışmalar mikrosızıntı testlerinin sonuçları ile bağlanma dayanımı arasında direkt bir korelasyona işaret etmektedir. 23,24 Sonuç Resim 2. AP uygulanmış örnekteki amalgam adeziv adaptasyonu (X16 büyütme) Bununla birlikte sunduğumuz çalışmada elde edilen sonuçlar AP uygulanmış örnekler haricindeki gruplarda sızıntı varlığını ortaya koymaktadır. AP kullanılan tüm örneklerde hem okluzal, hem de gingival bölgede sızıntı skoru sıfır olarak tespit edildi. Bu materyalin dişdolgu ara yüzünde her iki dokuya da kenetli iyi bir bariyer oluşturduğu ve boya partiküllerinin geçişini önlediği düşünülmektedir. Ayrıca materyalin sadece kimyasal yolla sertleşmesi de diş ve dolgu arasındaki mükemmel adaptasyona katkı sağlıyor olabilir. Kimyasal olarak sertleşen AP, %5 lik 4-metakriloksietil trimelitat anhidrit (4-META), HEMA, metilmetakrilat (MMA), ve tri n-bütil boran (TBB) inisiyatörü içermektedir. Bu materyalin içeriğinde yer alan 4-META hidrofilik ve hidrofobik gruplar içeren 4-MET e hidrolize olur. 19 4-MET molekülü de hidroksilapatite hem kimyasal, hem de mekanik olarak bağlanabilmektedir. Ayrıca, adeziv ara yüzünde bulunan 4- MET formundan biri dişteki kalsiyum iyonları ile reaksiyona girerken diğeri MMA ile kopolimer oluşturur. Ayrıca, AP nin kimyasal polimerizasyonunun yavaş olması ve visköz yapısı içsel stresleri azaltarak adeziv özelliğin de artmasını sağlamaktadır. 20 Bunun yanı sıra literatür incelemelerinde, 4- META içeren adezivlerin yüksek bağlantı değerleri sergilediği tespit edilmiştir. 20,21 Her ne kadar Farklı adeziv sistemlerle birlikte uygulanmış amalgam restorasyonların mikrosızıntısının araştırıldığı bu çalışmada, amalgam restorasyonlara özel bağlayıcı sistemlerin, bu materyale ait mikrosızıntı değerlerinin azaltılmasına katkı sağlayacağı tespit edilmiştir. Kaynaklar 1. AL-Jazairy YH, Nlouka A. Effect of bonded amalgam restorations on microleakage. Oper Dent 1999; 24: 203-209. 2. Helvatjoglou-Antoniades M, Theodoridou-Pahini S, Papadogiannis Y, Karezis A. Microleakage of bonded amalgam restorations: Effect of thermal cycling. Oper Dent 2000; 25: 316-323. 3. Bauer JG, Henson JL. Microleakage of direct filling materials in Class V restorations using thermal cycling. Quintessence Int 1985; 16: 765-769. 4. Staninec M, Holt M. Bonding of amalgam to tooth structure: tensile adhesion and microleakage tests. J Prosthet Dent 1988; 59: 397-402. 5. Barber D, Lyell J, Massler M. Effectiveness of copal resin varnish under amalgam restorations. J Prosthet Dent 1964; 14: 533-536. 6. Ben-Amar A, Cardash HS, Judes H. The sealing of the tooth/amalgam interface by corrosion products. J Oral Rehabil 1995; 22: 101-104. 7. Bonilla E, White SN. Fatique of resin bonded amalgam restorations. Oper Dent 1996; 21: 122-126. 8. Liberman R, Ben-Amar A, Nordenberg D, Jodaikin A. Long-term sealing properties of amalgam restorations: an in vitro study. Dent Mater 1989; 5: 168-170. 9. Yu XY, Wei G, Xu JW. Experimental use of a bonding agent to reduce marginal microleakage in amalgam restorations. Quintessence Int 1987; 18: 783-787. 44

EÜ Dişhek Fak Derg 2010; 31: 39-45 10. Lacy AM, Staninec MA. The bonded amalgam restoration. Quintessence Int 1989; 20: 521-524. 11. Nakabayashi N, Ashizawa M, Nakamura M. Identification of a resin dentin hybrid layer in human vital dentin created in vivo: Durable bonding to vital dentin. Quintessence Int 1992; 23: 135-141. 12. Gendusa N. Hydrolysis of 4-META/MMA-TBB resins: a myth. J Esthet Dent 1992; 4: 58-60. 13. Van Meerbeek B, Perdigao J, Lambrechts P, Vanherle G. The clinical performance of adhesives. J Dent 1998; 26: 1-20. 14. Griffiths BM, Watson TF, Sherriff M. The influence of dentine bonding systems and their handling characteristics on the morphology and micropermeability of the dentine adhesive interface. J Dent 1999; 27: 63-71. 15. Youngson CC, Jones JC, Manogue M, Smith IS. In vitro dentinal penetration by tracers used in microleakage studies. Int Endod J 1998; 31: 90 99. 16. Ben Amar A, Nordenberg D, Fischer J, Gorfil G. The control of marginal microleakage in amalgam restorations using a dentin adhesive: A pilot study. Dent Mater 1987; 3: 94-96. 17. Setcos JC, Staninec M, Wilson NH. The development of resin-bonding for amalgam restorations. Br Dent J 1999; 186: 328-332. 18. Belli S, Ünlü N, Özer F. Effect of cavity varnish, amalgam liner or dentin bonding agents on the marginal leakage of amalgam restorations. J Oral Rehabil 2001; 28: 492-496. 19. Ozaki M, Suzuki M, Itoh K, Wakumoto S. Laser- Raman spectroscopic study of the adhesive interface between 4-MET/MMATBB resin and hydroxyapatite or bovine enamel. Dent Mater J 1991; 10: 105-120. 20. Pashley DH. Dentin bonding: overview of the substrate with respect to adhesive material. J Esthet Dent 1991; 3: 46-50. 21. Triolo PT, Swift EJ. Shear bond strength of ten dentin adhesive systems. Dent Mater 1992; 8: 370-374. 22. Hürmüzlü F, Siso ŞH, Işın D. Yeni jenerasyon dentin bonding ajanların amalgam restorasyonlarda marjinal sızıntıya etkisi. Cumhuriyet Univ Dis Hek Fak Derg 2004; 7: 22-26. 23. Cooley RL, Tseng EY, Barkmeier WW. Dentinal bond strengths and microleakage of a 4-META adhesive to amalgam and composite resin. Quintessence Int 1991; 22: 979-983. 24. Neme AL, Evans DB, Maxson BB. Evaluation of dental adhesive systems with amalgam and resin composite restorations: Comparison of microleakage and bond strength results. Oper Dent 2000; 25: 512-519. Yazışma Adresi: Dr. Hande KEMALOĞLU Ege Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Restoratif Diş Tedavisi AD, 35100, Bornova İzmir Tel : (532) 645 66 72 E-posta : handedalgar@gmail.com 45