TÜRKİYE MAARİFİ AKKINDA RAPOR



Benzer belgeler
KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

1116 numaralı mektep pansiyonları kanunu lâyihası ve Ma arif ve Bütçe Encümenleri mazbataları

SULAR HAKKINDA KANUN (1)

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

Esibabı mucibe lâyihası

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944


28 ~~ Maarif vekâleti merkez teşkilâtı ve vazifeleri hakkında kanun. (Resmî Gazete ile neşir ve ilâm : 22/Yl / Sayı : 2434)

842 İstanbul Yüksek mühendis okulu ile Teknik okulunun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun

B.M.M. Yüksek Reisliğine

871 Müze ve rasathane teşkilât kanunu. ( Resmî Gazete ile neşir ve ilâm : 3/V U/ S ay i : 2742 )

MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK HAKKINDA KANUN (1)

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

SıraNg 122. Ankara: 8 - III Yüksek Reisliğe

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Yayımlandığı Resmi Gazete :Tarih: 29/02/1960 Sayı:10444

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI :

MADEN TETKĠK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KANUNU

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

Neden Teknoloji Fakültesi? Endüstri Uygulaması Neden Kocaeli Üniversitesi

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*]

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü

RĠYASETĠCUMHUR SENFONĠ ORKESTRASI KURULUġU HAKKINDA KANUN (1)

AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ 1941

ECZA TİCARETHANELERİYLE SANAT VE ZİRAAT İŞLERİNDE KULLANILAN ZEHİRLİ VE MÜESSİR KİMYEVİ MADDELERİN SATILDIĞI DÜKKANLARA MAHSUS KANUN

Medeni haklarını kullanmaya ehil olmıyan, amme hizmetlerinden menedilen veya ağır hapis ve haysiyetimuhil bir cürümden dolayı hapis cezası ile mahküm

(Resmî Gazete ile ilâm : 18. III Sayı: 7460)

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

e.mevzuat Mevzuat Bilgi Sistemi

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( )

İ957 malî yılı Muvazenei Umumiye Kanununa bağlı cetvellerde değişiklik yapılması hakkında Kanun

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

TÜRKİYE JEOLOJİ KURUMU TÜZÜĞÜ

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TASARRUF SANDIKLARI NİZAMNAMESİ

897 Mersin limanının Devlet demiryolları ve limanlan işletme umum müdürlüğünce işletilmesi hakkında kanun

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

İstanbul Darülfünununun 1928 senei maliyesi bütçe kanunu. ( Resmî Gazete ile neşir ve ilâm: 16 mayıs Sayı : 890 )

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

İ4Ğ Karadeniz Boğazı Tahlisiye İdaresinin 1928 senesi İnıiee kaıiünüüa ıniizeyyel kanun

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

MADDE 3- Harita Genel Komutanı'nın tâyini Müdafaa-İ Milliye Vekâletinin inhası üzerine Başvekâletin tasvibiyle Reisicumhur'un tasdikına arzolunur.

Zonguldak ve Kilimli kömürlerinin Devlet Demiryolları lokomotiflerinde yapılan mukayeseli tecrübeleri

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TEŞKİLAT KANUNU

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19

İSPENÇİYARI VE TIBBİ MÜSTAHZARLAR KANUNU

Mezarların açılması, ölülerin çıkarılması, ölülerin tahniti, tabutlanması ve nakli fert, toplum ve çevre sağlığı açısından önem arz etmektedir.

"ARAŞTIEMA" DA İŞBİRLİĞİ (*)

Kanun No: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. Kabul Tarihi: R.G. Tarihi: R.G. No:

(Resmî Gazete ile ilânı : 28. V Sayı: 7218) Kabul tarihi 5394 < 24. V. 1949

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımı... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

Yok edilecek evrak hakkında kanun lâyihası ve Dahiliye Encümeni mazbatası (1/288)

10.HAFTA Ulusal sağlık politikaları

PİMAŞ PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. ESAS SÖZLEŞME MADDE TADİL TASARISI

Sofya'da Vassil Kolarov Kütüphanesi (Millî Kütüphane)

Muvakkat encümen mazbatası. T. B. M. M. Muvakkat encümen 20 - IX Esas No. 1/685 Karar No. 3. Yüksek Reisliğe

ÎÇtima: 1 S. SAYISI : OUD

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir.

256 Petrol Dairesi Reisliği 1959 yılı Bütçe Kanunu. (Resmî Gazete ile ilânı : 4. III Sayı: 10150)

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Gümüşane mebusu Hasan Fehmi Beyin gümrük tarife kanununun 28 inci maddesinin değiştirilmesi hakkında 2/25 numaralı kanun teklifi

Dönem : 1 Toplası* : 6 CUMHURİYET SENATOSU S. Sayısı : (Not : Millet Meclisi S. Sayısı : 242)

GÜLER YATIRIM HOLDİNG A.Ş. ESAS SÖZLEŞMESİ

1160 Beden terbiyesi kanunu. (Resmî Gazete ile neşir ve ilâm : 16/VII/ Sayı : 3961)

SAĞLIK HUKUKU VE MEVZUATI. Ders 6. Tıbbi Deontoloji ve Sağlık Alanındaki Meslek Mensuplarının Özel Yetki ve Sorumluluğu Öğr. Gör.

İSPENÇİYARİ VE TIBBİ MÜSTAHZARLAR KANUNU Çarşamba, 12 Ocak :24 - Son Güncelleme Çarşamba, 12 Ocak :24

Hastalık Raporları ve Bu Raporlara Göre Verilecek İzinler:

İSPENÇİYARİ VE TIBBİ MÜSTAHZARLAR KANUNU İSPENÇİYARİ VE TIBBİ MÜSTAHZARLAR KANUNU

96 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARI HAKKINDA SÖZLEŞME (1949 TADİLİ) ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1949

M. T. A. Enstitüsünde Fotogrametri

SıraNe 236 HAVA YOLLARI DEVLET İŞLETME İDARESİ BÜTÇESİ

ATATÜRK ÜN BAZI KURULUŞLARIN HATIRA DEFTERLERİNE YAZDIKLARI

MÜFETTĐŞLER KONGRESĐNDE ĐLK TEDRĐSAT

1. Tacir hükmi şahıs ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri;

ESAS SÖZLEŞMENİN DEĞİŞECEK MADDELERİNİN ESKİ VE YENİ HALLERİ

ĐLK TEDRĐSAT MÜFETTĐŞLERĐ TALĐMATNAMESĐ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

KÜTÜPHANELERE DAİR (I)

MEMLEKETIMIZ KOMUR ISTIHSALI ve RANDIMANLARINA BAKIŞ. MAHALLİ İDAREYE DEVLET TEŞEKKÜLLERİ: Ton olarak

İSPENÇİYARİ VE TIBBİ MÜSTAHZARLAR KANUNU (1)

Hüseyin Odabaş. (2007). "İstanbul Kütüphanelerindeki Kitapların Sayımı ve Toplu Kataloğunun Hazırlanmasına Dair". Osmanlıca Metinler: Matbaacılık,

BİRİNCİ KISIM: Feraiz Mukaddime. 1 inci Fasıl BİRİNCİ BAB

_ 3 - Sözcü Ağrı Kasım Küfrevi Çankırı Söz hakkım mahfuzdur K. Arar. Millî Eğitim Komisyonu raporu

DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEN ESAS SÖZLEŞME MADDELERİNİN ESKİ ve YENİ HALLERİ. Nama yazılı payların devri, mevzuat uyarınca gerçekleştirilir.

871 Türkiye Sanayi kredi bankası teşkili hakkında kanun. ( Resmî Gazete ile neşir ve ilânı: 14/V11/ Sayı: 2150 )

TEKNİK EĞİTİM VAKFI SENEDİ. Vakıf senedinin altında isim ve adresleri belirtilen şahıslar tarafından kurulan vakfın adı " TEKNİK EĞİTİM VAKFI" dır.

YALOVA TERMAL KAPLICALARININ ĠDARESĠ VE ĠġLETĠLMESĠ HAKKINDA KANUN (1)(2)

- 2. Maarif Encümeni mazbatası. T. B. M. M. Maarif Encümeni Esas No. 1/602 Karar No II Yüksek Reisliğe

ORMAN ÜRÜNLERİNİN TAHSİSLİ SATIŞLARI HAKKINDA ESASLAR

Sosyal îşler Komisyonu raporu

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ

İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Gözönünde Bulundurulacak Esaslara Dair Yönetmelik Tarihi: Sayısı:18453

Mevduatı koruma kanunu. (Resmî Gazete ile neşir ve ilânı : t/v1/ Sayı : 2419)

Transkript:

MAARİF VEKİLLİĞİ Ana Programa Hazırlıklar Seri: B, No. 1 John D e w e y TÜRKİYE MAARİFİ AKKINDA RAPOR 19 3 9 İSTANBUL DEVLET BASIMEVİ

John D e w e y TÜRKİYE MAARİFİ HAKKİNDA RAPOR 700571 n. n. m. \?5. r. :.j.

İÇİNDEKİLER Sahife Bütçeye konulması muktazi tahsisat hakkında muhtıra.. 1-3 İptidaî rapor 3-8 Esas rapor 8-30 1. Program 10 2. MaarifVekilliği Teşkilâtı 11 3. Muallimlerin yetiştirilmesi ve terfihi 15 4. Muallimlerin yetiştirilmesi 19 5. Mektep sistemi 21 6. Sıhhat ve Hıfzıssıhha 26 7. Mektep inzibatı 28 8. Muhtelif mevat 28

Maarif Vekilliği, kültür reformumuz hakkında Millî Şeflerin direktiflerile Türk ve ecnebi mütehassısların raporlarını ve muhtelif memleketlerin kültür teşkilâtı hakkındaki etütleri seri halinde neşre karar vermiştir. (A) serisini, Ebedî Şef Atatürk'ün ve Millî Şef ismet İnönü'nün muhtelif ^tarihlerdeki nutuklarında Maarife dair verdikleri direktifler teşkil edecektir. (B) serisinde intişar edecek olan ecnebi mütehassıs raporları şunlardır: 1 1924 te memleketimize gelen Amerikalı Profesör John Devvey'in iki raporu; 2 1925 te gelen Alman Ticaret ve Sanayi Nezareti Müşaviri Kühne'nm teknik tedrisata dair raporu; 3 1927 yılında gelen Belçika Teknik Tedrisat Mütehassıslarından Ömer Buyse'ın yeni açılacak ertik ve teknik okullar hakkındaki raporları ve teklif ettiği programlar; 4 Bir müddet Ankara Maarif Cemiyeti Mektebinde çalıştıktan sonra 1934 te Vekillik tarafından mekteplerimizde tetkikata memur edilen Amerikalı Mütehassıs Mis Parker'in raporları; 5 Üniversite ıslahatı için 1932 yılında memlekete davet edilen isviçreli Mütehassıs Profesör Albert Malche'in raporu; 6-1933, 1934 yıllarında Türkiyede geniş mikyasta iktisadî bir tetkik yapan ve Walker D. Hines, Brehon Somervell, O. F. Gardner, Edvvin Walter Kemmerer, C. R. Whittlesey, W. L. Wright Jr. Bongt Wadsted, Goldthwaite H. Dorr, H. Alexsandre Smith, Vaso TrivanovithWen mürekkep olan Amerikan Heyeti raporunun Maarife teallûk vden kısmı.

VI {(]) serisi, teşkilâtımıza bağlı Türle ve ecnebi mütehfisst.^bırın memleket dışında ve irindeki kültür etütlerine ve lâyihalarına tahsis edilmiştir. (D) serisinde muhtelif memleketlerin Maarif teşkilâtlan hakkında etütler çıkacaktır. (E) şerhini muhtelif vekilliklerden Maarife teali âk eden ine$eh-ier hakkında gelmiş olan mütalaalar teşkil edecektir. Kiiltür müesseselerimizin Kemalist rejimin kurucu prensiplerine dayanarak cezri bir şekilde hayaûleştir ilmesi, terbiye ve tedris çalışmalarının her şeyden evvel memleketin bugünkü ve yarınki kültürel, endüstriyel ve ekoıunnik ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir inulıiye.t alması ve okullarımızdan çıkan gençlerin yeni teknik ve hayat şartlarını kavrıyarak muhitlerinde verimli ve faydalı birer vatandaş haline gelmeleri, kültür gelişmesinin devamlı şekilde takıp edilecek bir ana programa haglanmasile mümkündür. Ihı program hazırlanırken Millî Şeflerin direktifleri, Cumhuriyet Halk Partisinin ve Hükümetin programı, hareket noktalarımızı re amaçlarımızı tayin edecektir. Çalışmalarımızda Türk ve ecnebi mütehassıs raporlarından yardımcı materyal olarak istifade olunacuktır. Ankara: I II - İVM Maarif Veitflj Hasan - Âli Yücel

PROFESÖR JOHN DEWEYİN RAPORLARI Maarif Vekilliğinin daveti üzerine 1924 te Türkiyeye gelerek bir iki ay kadar tetkikatta bulunan Kolombiya Üniversitesi profesörlerinden ve asrın en büyük terbiye filozoflarından Profesör Jolııı Deney Vekilliğe tetkik ve mütalealarının neticesini ihtiva eden iki rapor vermiştir. Bunlardan biri bir rapor olmaktan ziyade bütçeye acilen konulması icap eden bazı tahsisatı ve bunların neye masruf olacağını gösteren bir muhtıra mahiyetindedir, ki Profesör bunu daha Türkiye'de iken vermiştir. Diğeri büyük kıt'ada 30 sayfadan teşekkül eden asıl rapordur. Bunu John Deney Amerika'ya avdetinden sonra yazarak göndermiştir. BÜTÇEYE KONULMASI MUKTAZl TAHSİSAT HAKKINDA MUHTIRA 1 Mektep binaları ile teçhizatı ve mektep mimarisi, yeni mekteplerin en mühim esaslarından birini teşkil ettiği cihetle bu sahada birkaç mütehassıs yetiştirmek için bütçeye tahsisat konmalıdır. Bu mütehassıslar bilâhare Vekilliğin mebani müdiriyetini teşkil edeceklerdir. 2 Gençleri istidat ve ihtiyaçlarına göre mesleklere ihzar eylemek için tesis edilecek meslekî orta mektepler, muhtelif mahallerin ihtiyaçlarına göre ticarî, ziraî meslek kurları ve 8-10 yaşındaki çocuklar için meslekî ders programlan ihzarı gibi mesail ile meşgul olmak için bir şube teşkili lâzımdır. Bu cihet için de tahsisat konulmalıdır. 3 Muallim mekteplerinde şubeler ihdas ederek atideki mütehassısları yetiştirmek lâzımdır. Bu meselenin tetkik ve müzakeresi için de bir komisyona ihtiyaç vardır. I Muhtelif şuabatı ulûmda mütehassıs muallimler, H Mektep müdürleri ve tedrisat müfettişleri. 4 Terbiye meselelerine dair amelî eserler telif ve tercümesi faaliyetini tezyide ihtiyaç vardır. Telif ve tercüme dairesinin tahsisatı bu maksat ile arttırılmalıdır.

.» Şu iki madde için de tahsisata ihtiyaç \ ardır: "J Seyyar kütüphaneler tesisi, b) Hu kütüphaneler için malûmatı meslekiycyi haiz kütüphane memurları yetiştirilmesi. 6 Atideki maddeler için de tahsisat lâzımdır: 11) Sanayide müstamel başlıca alât ve makinelerin numunelerini halka ve mekteplere göstermek için seyyar sergiler ihdası. hj Hu işlerde malûmat ve İhtisas sahibi olmak için ecnebi memleketlerine gençler gönderilmesi. 7 Hususî bir tetkik komisyonuna da ihtiyaç vardır. Hu korniş) on: memaliki ecnebiyede bilhassa mektep binalarını, bahçelerile oyun mahallerini. mekteplerde kullanılan ve ımıalimin talebeye tecrübeler \ aptııasından ziyade bizzat talebenin istimal etmesi maksadile \ücudc getirilmiş olan teçhizatı mahallerinde tetkik edeceklerdir. Binalar tetkik edilirken bunlar ile beraber muhtelif hayatî, içtimaî ve iklimî şerait arasındaki münasebetler mütalea olunmalıdır. Hu komisyon ile birinci maddede zikredilen mektep mimarisi komisyonu birlikte çalışacaklar. \e terbiye usulleri ile mektep binaları ve müştemilâtı arasındaki münasebata dair neşriyatta bulunacaklardır. 8 Ziraatın inkişafında, çiftçi kooperasyonlarında mekteplerin rolleri meselesi ile meşgul o]ma]l ve köy mekteplerini bu gayelere göre tensik eylemek için çalışacak bir komisyon lâzımdır. Sekiz maddede teşekkül eden bu tekliflerin istinat ettiği esaslar şunlardır: 1 Türk maarifi hususî ıslahattan ziyade birkaç senelik devamlı bir inkişaf programına muhtaçtır. Arzu edilen ıslahata vaktinden evvel başlamaktan ise bu azim işi, tazammun ettiği meseleler lâyıkile tetkik ve tatbikatı idare edecek mütehassıslar ihzar edilinciye kadar tehir eylemek müraccahtır. 2 Bu ıslahatı tetkik ve plânlarını ihzar edecek komisyonları bittabi Maarif Vekilliği teşkil edecektir. Hu usul Vekilliği kırtasiyecilik tehlikesinden, formalitelerle fazla meşgul olmaktan ve bürokrasinin an'aneperestliklerinden sıyanel eder. Vekillik bütün faaliyetini fikrî \e manevî bir rehber membatilham olmak cihetine hasretmeli \e hu gayeye gitmiyen bütün faaliyetlerden sakınmalıdır. Hedefi hareket fikirlerde merkeziyet, amelî icraat ile teferruatta ademi merkeziyet olmalıdır.

3 İPTİDAÎ RAPOR Gerek umumî malûmat ve gerek dünyanın diğer kısımlarında tatbik edilen en müessir pedagoji usullerine lâyıkile vukuf itibarile muallimlerin mesleğe hakkile ihzarı imkânları teshil edilmedikçe maarifte hakikî ıslahat vücude getirilemez. Bugün ifayı vazife eden muallimlerin meslekî terakkilerini temin için ne gibi vasıtalara müracaat edilebileceği berveçhiati arzolunur: J Terbiyeye dair ecnebi eserlerini tercüme ve neşir için mevcut teşkilât tevsi ve takviye edilmelidir. Bu tercümeler hem kitaplardan hem de neşriyatı mevkuteden yapılmalıdır. Bir kitabın kamilen tercümesi daima lâzım değildir. Ancak Türk muallimlerinin âcil ihtiyaçlarına en uygun kısımların tercümesi ile de iktifa olunabilir. Tercüme için intihap edilecek metinler, umumiyet itibarile nazarî olmaktan ziyade amelî olmalı ve şu gibi mevzulara ait bulunmalıdır: Mektep binaları, eşya ve teçhizatı, şeraiti sıhhiye, oyun mahalleri ve oyunlar, oyun mahalleri için ucuz tesisat, mekteplerde veya köylerde imal edilebilecek tedris ve san'at alât ve edevatı, talebenin teşebbüs kabiliyetini ve faaliyetini teşvik ettiği bittecrübe sabit olan tedrisat usulleri, müterakki mekteplerde tatbik edilen terbiye ve tedris usulleri, mektep ile çocuk velileri ve mahallî halk ve cemiyetin muhtelif unsurları arasında irtibatlar temin eylemek usulleri. İlk senelerde neşredilecek eserler en ziyade iptidaî muallimleri ile muallim mektepleri talebesinin istifadeleri maksadına göre seçilebilir. 2 Muallimler arasında «mütalea cemiyetleri» ve müzakere ve münakaşa zümreleri teşkil edilmelidir. Bu cemiyetler her sene bir senelik programlarını ihzar ederek müteakip sene zarfında bir program mucibince tetebbularda bulunurlar. Tetebbu edilecek eserler meyanma mevcut terbiyevî eserler ile birlikte sene zarfında yeni tercüme olunan eserler de dahil olur. Her ay zarfmda okunacak fasıl ve bahisler tayin edilmelidir. Muallimlerin, her on beş günde bir toplanarak okudukları bahisler ve bunlardan kendi derslerinde ve mekteplerinde tatbik ettikleri maddeler hakkında müzakere ve münakaşalarda bulunmaları teşvik ve teshil edilmelidir. 3 Gördüğüm mekteplerde kâfi miktarda nebatat ve hayvanat levhaları vardır, yüksek mekteplerde hikmeti tabiiye ve kimya dersleri için lâzım olan alât ve edevat kâfi miktarda mevcuttur. Muallimler bunlarla ders verirken çocukların sadece bakıp düşünmeleri kâfi olmadığı için mekteplerde talebenin bizzat kullanabilecekleri basit ve

A ninhr.tcn ucuz alât \e edevatın daha çok miktarda mevcudiyetine ihtiyaç vardır. Bu levazımın bîr kısmı, dişleri için mııktazi tezgâh ve aletleri mevcut olan mekteplerde imal edilebilir veyahut yerli sanatkârlara yaptırılabilir; fakat muallimlerden pek çoğu hangi nevi alât ve ede- \nt imal ve ihtimal edilebileceğine dair irşada muhtaçtırlar. Binaıunaleyh Vekillik, mahallî meclisi umumilerin de işlirakile terbiyevî \c- **ail numuneleri teşhiri için «seyyar serdiler» ihzar ederek bunları memleketin muhtelif yerlerinde dohıştırabilir; bu numuneler mümasilleri yapılmak için mekteplere birkaç bafla tevdi edilebilir \r sonra başka bir mektebe gönderilir ve bu veçhile devrettirilir. I- Aldığmı malumata göre okuma öğrenen çocukların evlerinde kendi kendine okuyabilecekleri iyi kitaplar yokmuş. Eğer Maarif Vekilliği telif ve tercüme dairesi hu iş ile hâlâ meşgul değil ise hu bapta şu teklifte bulunabilirim: Bu daireye «seyyar kütüphaneler» şubesi ilâve edilerek bu şubece çocuklar için cazibeli mevzulara dair kitaplardan teşekkül eden ve her kolleksiyonda 25 yahut 50 kitap bulunan kütüphane sandıkları tertip olunur. Bunlar mektepten mektebe dolaştırılarak her mahalde birkaç ay bırakılır; bu kitapları talebe evlerine götürürler ve kendileri gibi pederleri ve valideleri okuyabilirler. Leylî mekteplerde kitaplar ahaliye tevzi edilir ve im suretle halk arasında iyi kitaplar okumak âdeti tennıiye edilir. 5 Vekillik, hu yolda tedavül edecek kitapların telifi ve adetlerinin her sene muntazaman tezyidi için Türk muharrirlerinin iştirakini temin edebilir. Umumiyet üzere büyük şehirlerden bazıları umumî kütüphaneler masarifini temine muktedir olabilirlerse de devlet mektebi, köy yahut şehrin kıraat merkezi olmalıdır. Bu «seyyar kütüphaneler» den başka nıüstakihen her mektep binasında hem talebe hem de ahali tarafından istifade edilebilecek bir kütüphane tertip edilebilir, tnşa edilecek mekteplerin plânlarında hu maksat için bir oda tahsis edilmelidir; Maarif Vekilliği telif ve tercüme dairesi bu gibi kütüphanelere ithali münasip olan kitapların listesini tertip ederek tamim etmelidir. Muallim mekteplerinden, birinde böyle kütüphaneler idaresi usullerini talim ederek meslekî malûmatla mücehhez hafızı kulüpler ihzarı için, ihtiyarî olmak üzere, bir kur kuşat edilebilir. Yalnız kitaplar ihzar eylemenin, bunların halk tarafından istimalini temine kâfi olmadığı diğer memleketlerdeki tecrübe ile sabit olduğundan halk mektebe gelip kitap almağı itiyat edinciye kadar kitapların bu kütüpbanelerden doğrudan doğruya ahalinin evlerine götürülmesi teinin edilmelidir.

6 Mektep binasınm tarzı inşası ile orada tatbik edilen usulü terbiye ve mektebin inzibat ve tedrisatı arasında umumiyetle zannedildiğinden daha sıkı bir münasebet vardır. Alelade binalar, müterakki usullerin tatbikini hemen otomatik surette meneder, ve muallimler ile talebeyi münhasıran kitap ile tedris ıztırarında bırakır; bunlara iizanıî olarak birkaç harita levha ve eşya derslerine ait levazım ilâve edilebilirse de böyle binalarda bunlardan fazla istifade edilemez. Bu hal talim ve tedriste talebenin münfeil bir vaziyette kalmasını intaç ve muhakeme, icat ve icra kabiliyetleri zararına olarak hemen münhasıran hafızanın istimalini terviç eder. Binaenaleyh mektep binaları ile eşya ve teçhizatı meselesi fevkalâde mühimdir. Muallimlerin ihzarından sonra sıra buna gelir; umumiyet itibarile mimarlar, talini ve terbiye ihtiyacatına kâfi derecede vâkıf değildirler; mahallî idareler, tedrisat ihtiyacatına muvafık olmasından ziyade görünüşünü düşünürler. Binalarda sıhhat ve nezafet esaslarına göre tertibat yapılmazsa, elişleri, idarei beytiye, resim ve sanayii nefise, kütüphane, müze, illi, için münasip mahaller mevcut olmazsa maarifin muntazam bir inkişafla terakki etmesi mümkün olamaz. Binaenaleyh şunu teklif ediyorum. Vekillikte bir mebani ve levazım müdiriyeti teşkil eylemelidir. Bu müdiriyetin fenni mimaride maharet sahibi ve fazla olarak mektep hıfzıssıhha ve nezafetine, terbiyevî nazariyat ve ameliyata, ve muhtelif memleketlerde maarif ihtiyacatına en ziyade tevafuk ettiği tecrübe edilen inşaat tarzlarına tamamile vâkıf mütehassısları bulunmalıdır. Şunu da söyliyeyim ki, bu teklif, bütün binaların mükellef ve pahalı olmasını tazammun etmez, iktisadî cihet te mütalea olunmalıdır. İhtimal ki Türkiyenin bazı yerlerinde «açık hava» yahut «yarı açık hava» denilen tarzda mektepler de yapılabilir. Herhalde bu müdiriyet mütemadiyen bütün müterakki memleketlerden inşaat plânları celp ve tetkik etmelidir. Muhtelif tarzlarda mektep binalarının mufassal plânlarını hazırlamalıdır ve sair memleketlerde ileride kabul «dilecek ıslahatı takip etmelidir. Yeni bütçeye bu hususta lâakal iki üç kişi yetiştirmeğe kâfi tahsisat konulmalıdır. 7 Bedihidir ki Türkiye, devlet mektepleri sisteminin hemen başlangıcında bulunduğundan atılan ilk adımlara fevkalâde itina edilmelidir. Çünkü bu ilerdeki mesainin esasını teşkil edecektir; muntazam bir inkişaf temin ve birkaç sene devam edecek bir program ihzar ve tertip edilmelidir. Binaenaleyh şayanı arzu icraatı bile, vaktinden ve mütehassıs memurlar yetiştirilmeden evvel icraya teşebbüs etmekten ise tamamile tetkik edilinciye kadar ve memurların onları tatbik etmek üzere lâyıkile hazırlandıklarına kanaat hâsıl oluncıya kadar te- s

6 bir etmek müraccahtır. Bu münasebetle teklif ederim ki: memaliki ecnehiycye bir taraftan talebe gönderilirken bir taraftan da gerek bugün bir mevkii mümtaz ihraz etmiş bulunan muallimler arasında ve gerek müstait görülen erkek kadın genç muallimler meyanmdan bazıları gönderilmelidir. Bunlar muayyen mevzuları tetkik ederek rapor tanzim etmekle mükellef tutulmalı ve bittabi masrafları da temin olunmalıdır. Meselâ birkaç sene müddetle her sene memaliki ecnebiyeye tecrübeli muallimler ile birlikte mahallî meclis umumileri mümessillerinden müteşekkil bir komisyon gönderilir, muhtelif memleketleri ziyaret ederek muayyen mevzulara dair mukayeseli tetkikal icra ederler. Bu komisyonların iki gayesi olmalıdır; birincisi Türk mekteplerinin amelî inkişafı için tevessül edilecek icraatın esasmı teşkil edecek malûmat tedariki; ikincisi, bizzat muallimleri teşvik ve teşci etmek. Balâda teklif edilen hususlardan bazdan için 1924-1925 bütçesinde derhal faaliyete geçmekten ise ancak iptidaî tahkikatı icra etmek daha müraceah görülebilir. Meselâ binaların inşaat ve teçhizatı tetkik edilir ve alâtı dersiye ve dtnaiyenin seyyar sergileri hazırlan rr. Kütüphaneler için de birkaç genç erkek \e kadın intihap edilerek memaliki ecnebiyede kütüphane mekteplerinde tahsile gönderilir. Şunu da teklif ederim: bilhassa ziraî tedrisatı ve ikmal tedrisatı» halk mektepleri ve iktisadî teavünü gibi meseleleri tetkik etmek üzere Da«imarkay;t bir komisyon göndermelidir. Benim fikrimce mektepler, fikrî intibah kadar sınaî intibahın da merkezi olmalıdır. Ayni zamanda çifçiler arasında maddî refah ve şalısî istiklâl ile cemiyet fikrini tenmiye eden teavün ve teşriki mesai usulleri Avrupa memleketlerinden en ziyade Danimarkada öğrenilebilir. Gayeye bir senede yahut beş senede vâsıl olmak mümkün olduğu halde bile muallimleri, bulundukları mahallerde sanayide, hayatı içtimaiyede ve her hususta ahaliyi irşat ve ikaz için terakki ve tekâmül rehberleri olmak üzere hazırlamak maksadı gözden kaçırılmamalıdır. 8 Bunlardan başka gelecek sene için başlıca tetkikat ve w- tibzarat mevzuu berveçhi atidir; Meslekî orta mekteplerin (yani iptidaî mektepler mezunlarından yüksek tahsil takip etmiyerek ziraat yahut sanayi hayatına girecek olan talebeye ve iptidaî mektepleri ikmal etmeden evvel terki tahsil edenlere ve amelî tahsil görmek istiyenlere mahsus mekteplerin) inkişafı. Bu gibi mekteplerin gelecek sene küşadını tavsiye edemem; fakat bütçede bu mesele için tegkil edilecek bir tetkikat komisyonu için tahsisat tefrik edilir; komisyon azasının bir kısmı, ecnebi memleketlerde bu gibi mektepleri tetkik ederler; diğer kısmı da Türkiyenin

muhtelif mahallerinde mahallî şeraiti ve sınaî kabiliyetleri tetebbu eylerler, müstakbel mekteplerin yerlerini tayin ederler, bu mektepler için müstakbel muallimeri tayin ve tefrik ederer. Bunlardan bazıları mevcut muallimler arasından intihap edilerek kendilerine daha ziyade nazarî dersler verilir; birtakımı da amelî malûmat sahibi erbabı mesai arasından intihap edilerek kendilerine daha ziyade nazari dersler ile usulü tedris hakkında malûmat verilir. Sair vekilliklerden Maarif Vekilliğine devredilecek olan ziraat ve ticaret mektepleri bu yeni tarzda orta mekteplerin esasmı teşkil ederler. Mevcut orta mekteplerden bazıları tedricen bu yeni şekle kalbedilmelidir. Muallimler ihzar edildikçe her sene eski mektepler yeni sisteme ithal olunur. 9 Bütün bu muhtelif teklifatm istinat ettiği fikir esası erkek muallim mekteplerinin inkişaf ihtiyacı noktasında temerküz etmektedir. Atideki maddeler hakkında muhtelif komisyonlar tetkikatta bulunduktan sonra icap eden mütehassısları yetiştirmek için nmniriyetler teşkil edilmelidir: Evidaresi tedrisatı, elişleri ve resim ve nakış dahil olarak sanayi tedrisatı, makine mebadisi, beden terbiyesi, bilhassa açık havada oyunlar ve sporlar, fiziyoloji ve hrfzıssrfıha, ziraat, illi. meslekî orta mekteplere ilk zamanlar, iptidaî mektepler mezunları kabul edilebilir, fakat bilâhare icap ederse ancak tâli mektepleri yani ü<; seneden ibaret birinci devreyi ikmal edenler kabul edilmelidir. Herbiri bir muallim mektebine merbut olmak üzere böyle birer meslek mektebi yani iptidaî mekteplerin mabaadı olan meslekî bir mektep tesis edilmelidir. Bunlar evvelâ bir iki muallim mektebinde tecrübe olunarak sonra tamim edilebilir, fakat istisnaî olarak birkaç ayrı mektep te kuşat olunabilir. 10 Lâakal iki muallim mektebinde mektep müdürleri ve tedrisat müfettişleri yetiştirmek üzere şubeler olmalıdır. Bu şubelere yalnız lise mezunlarının en müstaitleri ile bu maksatla intihap edilen muallimler kabul edilmelidirler.

ESAS RAPOR METHAL îlk ve pek mühim naklu. Türkiye mekteplerinin gaye ve hedeflerini teshil etmektir. Ancak hu suretle ittihaz olunacak tedbirler tavazzuh eder ve mütekâmil ve tedrici bir surette inkişaf edecek muayyen bir program çizmek mümkün olur. Mekteplerin hedefi muayyen ve vazıh olursa bu müesseseler birtakım lüzumsuz tebeddülattan ve sözde ıslahat namına ittihaz edilecek tesirsiz tedbirlerden sıyanet edilmiş olur. Gayenin müspet bir surette tavzihi, yapılacak teşebbüsleri ilham eder, teklif olunacak tedbirler için kontrol ve miyar vazifesini görür, maarif Bahasında ittihaz olunacak müteakip tedbirlerin sırasını tayine yarar. Şayanı memnuniyettir ki Türkiye maarif teşkilâtında takip edilecek gayeyi tayinde müşkülât yoktur. Bu gaye, Türkiyenin mütemeddin milletler arasında mükemmel bir uzuv olarak canlı, hür, müstakil ve lâik bir cumhuriyet halinde inkişaf etmesidir. Bu gayeyi elde etmek üzere mekteplerin millet efradına evvelâ doğru siyasî itiyatlar ve fikirler vermesi, saniyen onlar da muhtelif şekilde iktisadi ve ticarî liyakat ve kabiliyetleri teşvik etmesi, salisen erkek ve kadını hakimiyeti milliyeye, iktısaden kendi kendisini idareye, ve san'atçe terakkiye sevkedecek, yani onlan teşebbüs ve ibdaa, istiklâli muhakemeye, ilmî bir surette düşünmeğe ve menfaati umumiye için içtimaî tarzda teşriki mesaiye alıştıracak fikrî ve ahlâkî seciyenin hatlarmı ve temayüllerini kendilerinde inkişaf ettirmesi lâzımdır. Bu gayeleri tahakkuk ettirmek için yalnız sadece bazı lider'ler yetiştirmek kâfi değildir. Vatandaşlarm heyeti mecmuası, memleketin siyasî, iktisadî ve harsî inkişafına iştirak edecek bir terbiye almalıdır. Gayeye vâsıl olmak için mekteplerin yalnız talebeye bazı ders mevzularını öğretmesi kâfi değildir. Mektepler, bilhassa içtimaî hayatın faal cereyanlarından uzak kalmış gibi görünen köy mm takaların d a cemaat hayatının merkezini teşkil etmelidir. Mektepler, bulundukları yerlerin sıhhî merkezi olmalı, orada sıhhati umumiyeye, jrari hastalıklara, malarya ve bu hastalıklarla mücadeleye ait bahisler yalnız talebeye öğretilmekle kalmamalı, bütün köy halkına ta-

mim edilmelidir. Mektep, muallimlerle talebenin sıhhiye memurları ve tabiplerle teşriki mesai etmesi dolayısile hastalıkların sebeplerile mücadele için bir merkez olmalıdır. Meselâ malarya mıntakalarmda talebe, sivri sineklerin yetiştikleri yerleri arayıp bulmağa, icap eden verleri kurutmağa, veya oralara petrol dökmeğe... ilh, ve böylece halka hastalığın önü alınabileceğini göstermeğe iştirak etmelidir. Mektep meydanları, yalnız talebenin beden terbiyesi, oyunar ve spor yapması için değil, halkın da eğlenmesi ve sporları için bir merkez olacak derecede geniş ve ona göre vesaitle mücehhez olmalıdır. Talebe mektebe devam etmiyen gençleri de oyunlara ve sporlara iştirak ettirmeğe ve onlara bu gibi şeyleri öğretmeğe itina etmelidir. Mektepler, kendi talebelerinin doğrudan doğruya meslekî ve sınaî terbiyesine hizmet ettikten başka iktisadî ve sınaî malûmat toplamak ve neşretmek için de birer merkez olmalıdır. Meselâ ticaret ve ziraat vekillikleri, bazı malûmat ve nasayihi halka tamim etmek arzusunda bulundukları zaman, mektep talebesi bu malûmatın kendi ailelerine ve mektebin bulunduğu cemiyetin bütün efradına neşrini temine iştirak etmeli ve ticaret ve ziraat vekillikleri tarafından istenilen istatistiklerle sair malûmatı toplamağa da çalışmalıdır. Mektebin gayesi iki cephelidir. Bir taraftan millî fayda teinin eden malûmatın toplanması ve neşri vazifesini görecek bir merkez ve bir vasıta olmak (bu suretle mektepleri cemaat ve milletin hayatile raptetmek), diğer taraftan talebeyi memlekete faydalı olacak fikrî itiyatlarla teçhiz etmek ve alacakları malûmatı nazarî ve lüzumsuz olmaktan kurtarmaktır. Mekteplerin, milletin umumî, sıhhî ve sınaî hayatile sıkı sıkıya merbut olması elzem olduğu için bütün san'at müesseseleri, bilhassa hükümetin idaresi altında bulunanlar terbiyevî bir mahiyeti haizdir. Belediye idareleri altındaki bütün elektrik ve vesaiti nakliye müesseseleri, bu müesseselere merbut birer tatbikat mektebini muhtevi olmalı, bu mektebin gayesi yalnız birkaç çırağı yetiştirmek değil, başka yerlerde açılacak bu nevi fennî müesseseleri tesis ve idare edecek liyakatte adam yetiştirmek üzere bir kısım müdavimlerine daha mükemmel ve daha yüksek fennî tahsil vermekten ibaret olmalıdır. Her san'at mektebi, bu gibi amelî teşebbüsler ile alâkadar olmalı ve talebe, ikmali tahsil icazetnamesi almadan evvel, görmüş oldukları derslerin amelî cihetlerinde de rüsuh peyda etmelerine imkân vermek üzere o gibi darüssınaalarda bir müddet çalışmağa mecbur edilmelidir. Ayni prensip, hükümet idaresindeki maden, orman, şimendifer, telgraf ve telefon gibi müesseselere şamil olmalıdır. Türkiye, san'at hu- <)

İn nısunda ilerliyerek orada hususî fabrikaların adedi çoğaldıkça hükümet, fabrika sahiplerini, fabrikada çalışan amelenin çocuklarının terbiyesine itina etmeğe, onlar için ırzahaneler, ana snııflan... ilâh, gibi müesseseler açmağa ve daha büyük yaşta olanlarına fennî bir terbiye vermeğe mecbur etmelidir. 1 PROGRAM Türkiyenûı içtimaî gayelerine hizmet edeeek bir maarif plânı tertip ve tatbik etmek için müstakbel 8-12 sene zarfında vücude getirilecek terbiyeyi faaliyetlerin esaslarile çizgilerini gösterecek umumî bir programa ihtiyaç vardır. Bu program, bütün esaslarile Büyük Millet Meclisi tarafrndan kaimi olunmalı ve Maarif Vekilliği için şahsiyetlerin tebeddülünden müteessir olmryacak bir kanunuesasî veya «şartnameî esası» mahiyetinde olmalıdır. Bir kere kabul edildi mı artık mer'iyeti için meclis tarafından kararlaştırılan seneler zarfında tağyir edilmemelidir. Bu program birkaç sene zarfımla tatbik olunabilmek için tedrici ve mütekâmil bir program olmalı, müteakip senelerde ittihaz olunacak tedbirleri, yeniden açılacak \e ilâve olunacak mektepleri... ilh, teshit etmiş olmalıdır. Rcdihidir ki böyle bir program, çok büyük bir ehemmiyeti haiz olduğundan Büyük Millet Meclisi tarafından ancak esaslr tetkiklerden sonra tertip ve kabul olunabilir. Böyle bir programı tertip için lâzımgelen istihzaratı vücude getirecek komisyonlarla heyetlerin teşekkülü için İki senelik hir zaman hile çok değildir. Bu sırada mümkün olduğu mertebe istikran temin için, yeni mektepler açmak ve muallimlere daba iyi bir refah ve daha büyük teminat verecek tedbirler hariç olmak üzere -- mevcut teşkilâtı değiştirmcnıelidir. Program için lâzmıgelen ihzari tetkikalı Maarif Vekilliği, halihazırda mevcut maarif teşkilâtile idare etmeli ve teşkil olunacak tâli komisyonlar tamımdan teklif edilecek tedbirler vekâlete arz olunmalıdır. Tâli komisyonlar, muhtelif memleketlerin maarif teşkilâtım mahallinde tetkik için heyet halinde izam olunacak zevatı da intihap eder. Ve hu heyetlerden her birinin basında Maarif Vekilliği erkânından hiç olmazsa hir zat bulunur. tik raporum bilhassa bu meseleye münhasır olduğu için burada o raporda münderiç neticeleri hulâsa edeceğim. Ecnebi memleketlerde muhtelif komisyonların tetkik edecekleri en mühim meseleler şunlardır:

1) Binalar, bahçeler ve vesait (bilhassa sıhhî şeraitini, ve binaların inşaat tarzlarını ve mekteplerin eliflerini ve talebenin şahsi faaliyetlerini teşvik edecek tertibatı tetkik edecektir). 2) Mekteplerin amelî ve meslekî faaliyeti (iptidailerin yukarı sınıfları, muhtelif tâli mekteplerin ziraî, sınaî ve ticarî şubeleri, muallim mekteplerinin meslekî ve amelî şubeleri). 3) Beden terbiyesi, spor ve oyunlar (nim tıbbî idmanlar \c mektep haricî faaliyetler dahi dahil olduğu halde). 4) Köy mektepleri ve köylerin inkişafı, kooperatif şirketleri.. ilâh (bilhassa halk mektepleri usulleri dahil olduğu halde Danimarka maarif teşkilâtı). Bu komisyonların her biri ziyaret ettikleri muhtelif mektep sistemleri hakkında yazılmış eserleri toplamakla iktifa etmemeli, bu husustaki neşriyatın muntazam surette getirtilmesi esbabını temin etmelidir. Beden terbiyesi ile çocuk bahçeleri dahi dahil olduğu halde iptidaî mekteplerin elişi faaliyetini tetkik edecek komisyonlar. ziyaretlerini Memaliki Müttehideye kadar teşmil etmelidir. II 2 MAAKİK VEKtLLtCt TEŞKİLÂTI Evvelki raporumda münderiç bazı tavsiyelerin tekrarı. 1) Terfoiyevî neşriyat. Ecnebi memleketlerde nıünteşir terbiyevî eserlerin, bilhassa mütekâmil mekteplerin umumî usullerinden, tesisatından, tedris vasıtalarından... ilâh. bahis olanlarının tercümelerine ehemmiyet vermeli ve terbiyevî eserlerin muallimler arasmda revaç bulması ve onlar tarafından itina ile mütalea ve tetkik edilmesi temin ve takip edilmelidir. Vekâletin bu eserleri vücude getirecek dairesi muallimler için tesis olunacak mütaleahaneler ve tetkik klüpleri ile de meşgul olmalıdır. Bu müesseselerde muallimlerin terbiyevî kitaplarla mevkut neşriyatı muntazaman takip ve onlar üzerine münakaşa edebilmelerini temin edecek bir program tertip olunmalıdır. mütalea kitapları nazarî meselelerden ziyade ders mevzularma. ders vasıtalarına ve mütekâmil tedris usullerine ait eserlerden intihap edilmelidir. Bu daire, seyyar kütüpaneler ile (fennî aletlerden, elifleri için lâzım olacak alât, edevat, malzeme ve numunelerden, iyi mektep binalarının ve dahilî tertibat ve teşkilâtına ait plânların fotoğrafilerinden ve vesaiti tedrisiye resimlerinden müteşekkil) seyyar sergiler tesisini de deruhde etmelidir. Bu teklif, bugün muallimlik mesleğinde bulunanların seviyesini yükseltmek gayesile alâkadardır.

ı : Seyyar sergilerle gönderilecek vesait ve mevaddın sade, ucuz ve talebe iarafrmlaıı olmazsa bile yerli işçiler tarafından imal olunabilecek cinsten seçilmesi lâzımdır. 2) Kütüpune faaliyetleri. Gençler için daha çok ve daha ni ırıülalca kitapları vücude getirmek ve yetişkin olanlar da mütalea ith adını tcnmiyc etmek için Maarif Vekilliği kütüpane dairesinin faaliyetini te\si etmesi lüzumu hakkında evvelki raporda münderiç teklifi luiriiikî bir ehemmiyetle tekrar ederim. TTer mektep, faal bir kiilüpane merkezi olmalı, her binanın inşasından evvel plân yapılırken kütüpane salonu düşünülmelidir. Kütüpaneye alınacak kitaplar yalnız talebenin değil, mektebin bulunduğu muhitteki halkın da ihtiyacına tetabuk edecek surette intihap edilmelidir. Şurası nazarı dikkate alınmalıdır ki kitap satın alarak kütüpaneyi doldurmak kâfi delildir. Daha mühim mesele, kitapların intişarını ve mülalcasım temin etmektir. Bu da halkın kütüpaneye gelip kitap okumak itiyadmı kazanmcıya kadar başlangıçta kitapları onların evine kadar göndererek mütaleaya tergip etmekle olur. Umumiyetle kabul edilmiştir ki kitaplardan umumun istifadesini temin eden kütüpane usulleri lıeryerden ziyade meınaliki müttehidede yüksek derecede inkişaf etmiştir. Başlangıçta kütüpaneeiliğe ihzar edilmek için hususî tetkiklerde bulunmak üzere buraya iyice müntahap birkaç zat gönderilmeli; bu. yapıldıktan sonra sureti mahsusa da yetişmiş kütüpane memurlarını yaşatamıyaeak derecede küçük m m takaların kütüpanelerinde çalıştırılacak muallimler yetiştirilmek üzere hiç olmazsa bir muallim mektebinde kütü paneci tik tatbikatını gösterecek bir ders tesis etmelidir. 3) Mektep inşaatı. Maarif Vekilliğinde mektep binaları, mektep vesaiti ve hıfzıssıhhası ile meşgul ayrı bir şube bulunmalıdır. Herhangi tecrübeli bir mimarm muallimlerden az çok fikir alarak bir mektep binası yapabileceğini ve bina meselesinin alelade mimarla mektep idarelerine emniyetle tevdi edileceğini zannetmek büyük bir hatadır. Bıı usul takip olunursa müteamî) tarzda mektep binaları inşasına devam olunacak ve para, hakikî terbiye ihtiyaçlarını tatmin etmekten ziyade mektebin haricî manzarasına sarf edilmiş olacaktır. Bu şube. ilk ve tâli mektepler işlerine, terbiye gayeleri ve vasıtaları ile mektebin binası ve bahçesi arasındaki münasebetlere ve hava,»iva, Bira ve tuvalet teşkilâtı... ilâh. gibi sıhhî meselelere vâkıf mütehassıslardan mürekkep olmalıdır. 4) İstihbarat. thsaiyat ve memurin şubesi, her mmtakada rnıeklep yaşına dahil olan çocukların miktarını, mevcut mekteplerde

1 : ;. ders görmiyenlerin adedini, mekteplere de\anıı temin edeeek mahallî şeraiti, vesaiti nakliyeyi, mahallî san'atleri... ilâh. tesbit edecek birçok malûmatı haiz olmalıdır. Bu şube, her sene vefat eden, istifa eyliyen, mesleki terk eden muallimlerin miktarı ile muallimlerin mesleki terk etmelerinin sebeplerini de tesbit etmelidir. Bu suretle her sene münhal kalan muallimlikleri doldurmak için nekadar yeni muallime ihtiyaç olduğu, yeni açılarak mektepler için de nekadar muallime lüzum görüldüğü anlaşılır. Bir taraftan çocukların, diğer taraftan meslekte olan veya muallimliği terk eden muallimerin miktarı hakkında ede bir ihsaî malûmat mevcut olmadıkça her sene yeni açılacak mektepler hakkında bir program vüeude getirmek mümkün olamıyacağı gibi lâzım olduğu zaman hazır bina ve muallim dahi bulunamaz. Maarif Vekilliği ile Türkiyedeki mektep teşkilâtı arasındaki münasebatın tanzimi fevkalâde mühim bir meseledir. Bir taraftan bedihidir ki umumî maarif teşkilâtına henüz malik olmıyan. yalnız kâğıt üzerinde değil hakikî olarak umumî ve mecburî tahsil esasının inkişafını gaye edinen, birçok sahaları henüz tahsil yüzü görmiyen. muallime ihtiyaç bulunan bir memlekette Maarif Vekilliği idareyi eline almalıdır. Diğer taraftan Maarif Vekilliğinin lüzumundan fazla bir merkeziyet faaliyetine kapılmasında mahallî alâkaları ve mahallî teşebbüsleri boğması, mahallî idarelerin yapabilecekleri şeyleri yapmalarına mâni olması, ve şehir, köy, sahil gibi muhtelif sahaların, muhtelif enmuzeçte köy mıntakalarmın, muhtelif muhitlerin, çobanlık, hububatçılık, pamukçuluk, meyvacılık... ilâh. gibi muhtelif san'atlerin ihtiyaçlarına tetabuk edecek derecede elastikiyeti haiz olmıyan lüzumundan fazla yeknasak bir maarif teşkilâtı vüeude gelmesi tehlikesi vardır. Bir de herhangi bir merkeziyet teşkilâtının icraatında kırtasiyeciliğe, tahakküm ve istibdada müncer olması ve memurlara lüzumsuz defterler tutturmak, onlardan lüzumsuz raporlar istemek gibi beyhude ve mihaniki faaliyetlerle ve umumiyetle fransızcada (Paperasserie) ve ingilizcede (Red tape) tabirlerde ifade olunan kâğıt işlerde uğraştırması bir tehlike teşkil eder. Maarif Vekilliği lüzumundan fazla merkeziyetten tevellüt edecek mahzurlardan içtinap etmekle beraber yeniden inkişaf edecek olan Türkiye maarif teşkilâtını münasip veçhile teşvik ve idare edecek en yüksek terbiyevî liyakatleri celp edebilmek için Vekillik uzuvlarına tahsis olunan maaş, kâfi olmalıdır. Ecnebi memleketlerinin maarif teşkilâtını tetkik ve tefahhus için de tahsisat verilmesi ve Maarif Vekilliğinin vazifesi idarî teferruata nezaretten ve icraî idareden ziyade fikrî ve manevî rehberlikten ve ilham membaı olmaktan ibaret olmalıdır. Mahallî ihtiyaçlara intibakı temin dahi