Sunuş. Mustafa ÖZCAN Risale-i Nur da İttihad-ı İslâm, siyasetsiz bir siyasettir...163

Benzer belgeler
2017 SONBAHAR DÖNEMİ PROGRAMI

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

KUR'AN MEDENİYETİ SEMPOZYUMU-1

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

Önsöz. SMANLININ SON DEVRİ ile Cumhuriyet dönemine damgasını

Roger Garaudy Kitaplar

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Risale-i Nurun kerametini gördüm.inayet altında olduğumuzu anladım.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Tahta kılıcın sırrı. İSLÂM TARİHİNDE CEMEL VE SIFFÎN savaşlarına yol açmış hadisatın

BEDİÜZZAMAN IN TABİATÇILARA KARŞI MÜDAFAA STRATEJİSİ

2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

Küresel Katılım Finans Zirvesi (GPAS) Haliç Kongre Merkezi Kurum ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

ALTININ DEĞERİNİ SARRAF, KELAMIN DEĞERİNİ ERBAP ANLAR!.. - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek?

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Gece Aslında Karanlık Değildir: Olbers Paradoksu

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

sizin yıldızınız kim?

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

AKP'li Başkan, Peygamberin oğlu Tayyip dedi mi? Sözcü yalan mı söylüyor?

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

bunları biliyor muydunuz? primo Bill Gates Mark Zuckerberg oyuncak robot codie code.org bulmacalar NEDIR

İmam Gazali'nin Kalp Risalesi isimli güzel kitabını mutlaka okumak lazım. Oldukça önemli bir eser.

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

MÜSİAD 2 EXPO BY QATAR DOHA Exhibition and Convention Center. Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Sektör Kurulu Başkanlarım,

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

İ KİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ KİTAP HAKKINDA

Risale-i Nuru Samsat-ta Lise öğrencisi iken Teyzem oğlu vasıtasıyla tanıdım.

Tel: / e-posta:

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

/elaresort /elaresort

ACR Group. NEDEN? neden?

Kente katbekat değer katan uzmanlık:

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

Dr. Hüseyin Emin SERT.

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Bediüzzaman, düşüncesi ve aksiyonuyla evrenseldir

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU KASIM Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA. Düzenleyenler

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim :57

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

DR. MUHAMMED HÜKÜM ÜN ŞAİR - SOSYOLOG: KEMAL TAHİR ADLI ESERİ ÜZERİNE

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST

DOĞANIN KALBİNDE SIRA DIŞI BİR PROJE

Uluslararası İpek Yolu'nun Yükselişi ve Türk Dünyası Bilgi Şöleni Gerçekleştirildi

Bu Ülke yi Yeniden Düşünmek

N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR. 26 Kasım 2015

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

HZ. PEYGAMBER DÖNEMİNDE SAĞLIK HİZMETLERİNDE KADINLARIN YERİ Levent Öztürk, Ayışığı Kitapları, İstanbul 2001, 246 s. Fatmatüz Zehra KAMACI

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,


Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM)

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Cuma İzmir Basın Gündemi. Edebiyattan sinemaya, sinemadan sosyolojiye Türkiye de sosyal bilimler

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

Transkript:

Mustafa ÖZCAN Risale-i Nur da İttihad-ı İslâm, siyasetsiz bir siyasettir.....................163 Yusuf KAPLAN Bediüzzaman, İslâm düşünce geleneğinin çıkarmış olduğu en büyük mütefekkirdir.................................................................171 Prof. Dr. Himmet UÇ Bediüzzaman bilimin Allah a giden kapılarını açıyor......................187 Sunuş Müfid YÜKSEL Bediüzzaman İslâmî geleneği gelecekle buluşturdu........................197 Abdullah YILDIZ Risale-i Nur Kur ân ı gösteren şeffaf bir tefsirdir...........................215 Hasan HORKUÇ Risale-i Nur hizmetinin entellektüel bir kuşağa ihtiyacı var...............223 Kim Kimdir?..................................................................233 1919 EYLÜL ÜNDE GÖRDÜĞÜ bir rüyada, kendisini bütün asırların mümessillerinin toplandığı bir ruhanîler meclisine davet edilmiş halde bulur Bediüzzaman. Ruhanîler, onu Ey he lâ ket ve felâket asrının adamı! olarak çağırır, bu ünvanla Bediüz zaman ı aralarına davet ederler. Bu tarif, yaşadığı şartlar itibarıyla, belki de en iyi tariftir Bediüzzaman için. Çünkü gerçekten de helâketlerin ve felâket le rin birbirini izlediği bir zamanın insanıdır. İnsanlık, ilk defa bir dünya savaşı yaşamıştır meselâ. Nitekim bu rüya da, bu savaşın hemen sonrasındadır. İnsanlığın yaşadığı büyük felâ ket le rin içerisinde en büyük musibetlere duçar olan ise, İslâm dünyası ve Müslümanlardır. Nitekim, o tarihte İslâm dünyasının neredeyse tamamı sömürgeleşmiş durumda olduğu gibi, hilâfet merkezi Osmanlıdan kalan son topraklar da kurt devletlerin elinde parçalanmaya başlanmış haldedir. Öyle ki, İstanbul dahi İngiliz işgali altındadır. Ama felâket ve helâketlerin daha büyüğü, derinlerde, bu 6 7

siyasî zeminin daha altındadır. Bütün yerküre, vahyi ve nübüvveti reddetmeyi Aydınlanma olarak gören seküler bir zihniyet ve yaşayışın işgali altındadır. Bütün yerküreyi pozitivist bir dalga kasıp kavurmaktadır. Semavî dinlerin gerilik sembolü sayıldığı azgın bir ilerlemeci algının güdümünde cenneti yeryüzünde kurma iddiası taşıyan ideolojiler, sözümona tabiatın hâkimi ilan ettiği modern insanı altından kalkamayacağı ontolojik bir yükün altında bırakmıştır. Gelin görün ki, yol açtığı ve açacağı sorunları görmek bir yana, modernite bütün yerküreye kendisini tek doğru olarak dayatma çabasındadır. Bu şartların içerisinde, olup biteni önce kendi doğup büyüdüğü diyarın penceresinden seyreder Bediüzzaman. Çözüm adına düşündüklerini ifade ve ifa etme gayreti, ona İstanbul a, hatta daha sonra Selânik e ve Kosova ya kadar uzanan bir yolculuk yaşatır. Sonrasında, bir dünya savaşı çıkar ve bu kez tam da Ekim Devrimi şartlarında bir savaş esiri olarak Sibirya yakınlarından Avrupa içlerine kadar uzanan zorunlu bir yolculuk yaşar. Bütün bu yaşadıkları, iman ettiği Kur ân ın hakikatlerine, sadece doğup büyüdüğü coğrafyanın değil, bütün bir yerkürenin ve bütün insanlığın muhtaç olduğu idrakine götürür. Vahyi dışlayanların yeryüzü cenneti hayallerinin ce hennem e çevirdiği bir yeryüzü tablosunun onun zihnindeki izdüşümü, Zaman ihtiyarladıkça, Kur ân gençleşiyor gerçeğidir. Seküler bir şaşılık içinde başvuracağı adresi şaşırmış insanlık, Kur ân ın aydınlığına en ziyade muhtaç haldedir; ve bu aydınlığın temini için bindörtyüz yıllık İslâmî düşünce ve hayat tecrübesinden alınıp yeniden üretilecek dersler bulunmaktadır. Fetrete karşı fıtrat. Kur ân-kâinat bütünlüğü. İnsan-kâinat bütünlüğü. Akıl-kalb bütünlüğü. 1911 de Efkâr-ı umumiye bir tefsir-i Kur ân istiyor tesbitinden yola çıkarak bir tefsir mukaddimesi olarak yazdığı Muhakemat ının sekizinci ve dokuzuncu mukaddime leri, bu bağlamda Bediüzzaman ın durduğu yeri göstermesi bakımından önemlidir. Zaman, modernlerin zannettiği gibi, düz bir çizgide ilerliyor değildir, bilakis bir daire kıvamında hareket etmektedir. Yani, Kur ân ın nazil olduğu Asr-ı Saadet ve Asr-ı Saadetin bereketiyle şekillenen selef-i sâlihîn çizgisi, çizgisel bir zaman anlayışıyla, yaşanan günden bin küsur sene gerisini ifade ediyor değildir. Bilakis, çevrimsel bir zaman anlayışıyla, insanlığın ontolojik düzlemde boşluğa ve yaşayış planında bunalıma düştüğü bir ortamdan çıkış yolu olarak insanlığın tekrar geleceği ve gelmesi gereken yeri bize işaretlemektedir! Bediüzzaman da gelenekle geleceği buluşturan nokta, işte burasıdır. Bu noktadan hareketle Bediüzzaman, İslâmî düşünce ve yaşayış geleneğini müzehhebe ve mühezzebe diye özetlediği bir yaklaşımla yorumlar. Kur ânî ve nebevî mirasın malı olan altın gibi hakikatlerin parlatılmasına (müzehhebe) ve bunun için bu hakikatlerin üzerine zamanla yapışmış olan tortuların, kirin ve pasın temizlenmesine (mühezzebe) ihtiyaç vardır. Eski Said dönemi boyunca bu uğurda yol ve yöntem arayışı içinde olan Bediüzzaman ın Yeni Said olarak keşfettiği kıvam, ifadesini Risale-i Nur da bulur. Risale-i Nur, bu açıdan, değil bu asrı, belki gelecek asırları da aydınlatma istidadında Kur ânî bir yol ve deva niteliğindedir Bediüzzaman a göre. İslâm ın hakikatli sadası bir coğrafyaya mahsus kalmanın ötesinde yarının dünyasında bütün yerkürede duyulacaksa, bunun nasıl olacağının cevabı Risale-i Nur da vardır. Sözün kısası, Bediüzzaman Said Nursî, Sultan Abdülhamid, İttihatçılar, Mustafa Kemal parantezine sıkıştırılamayacak bir düşüncenin mimarıdır. Yusuf Kaplan ın kitabımızın ilerleyen sayfalarında söylediği gibi, çağı aşan bir isim olarak Bediüzzaman ı hele ki meşhur bir siyaset sosyoloğunun gördüğü şekilde Kemalizmin antitezi olarak kurgulamak, indirgeyicidir, hatadır ve hatta bühtandır. Zira, yine ilerleyen 8 9

sayfalarda Latif Erdoğan ın dediği üzere, Reaksiyonlar uzun soluklu gitmez, düşman bittiğinde o da biter. Halbuki Bediüzzaman Hazretlerinin davası devam etmiş ve kıyamete kadar da devam edeceği görülüyor. Velhasıl, kitabımızdaki en kapsamlı söyleşide Ahmet Yıldız ın dediği üzere, Bediüzzaman ı sadece Kemalizmin ortaya koyduğu aksiyona bir tepki olarak değerlendiren yaklaşımlar hafızasızlıkla malûl yaklaşımlardır. (...) Bediüzzaman kendi şartlarını veri alırken, hiçbir zaman reaksiyonerlikle sınırlı bir yaklaşım içerisinde olmamıştır; şartları doğru okumuş, ama şartların kendisine dayattığı çözümlere teslim olmamıştır. (...) Bediüzzaman iman merkezli hayata bakış açısını yeniden üreten, üstelik de bunu bin yıllık şüpheleri de gözönüne alarak ortadan kaldırabilecek şekilde yeniden üreten stratejik bir bakış açısı, hareket tarzı ortaya koymuştur. Dolayısıyla, Bediüzzaman ın hem düşünce, hem aksiyon olarak taşıyıcılığını yaptığı dava, küresel çapta, evrensel bir davadır. Kısacası, Yusuf Kaplan ın ifadesiyle, Karşımızda İslâm düşünce geleneğinin çıkarmış olduğu en büyük mütefekkir var, dolayısıyla İslâm düşünce geleneğini yeniden şifrelemiş bir düşünür var. Yahut, Sadık Yalsızuçanların ifadesiyle, Risale-i Nur, Sezai Karakoç un ifadesiyle İslâm kültürü külliyatı olduğu için, İslâm geleneklerini, irfan, ilim geleneklerini bulabiliyoruz biz burada. Muazzam bir kavram tedvini var. Kavramları yeniden biraraya getirip inşa ediyor. Gelenek ile Gelecek Arasında Bediüzzaman, içine girerek okuyanın kendisinde bu istidadı gördüğü Risale-i Nur ve müellifi Bediüzzaman üzerine, bir dizi söyleşiden oluşuyor. Bu söyleşilerde, iki hassasiyet bizim için belirleyici oldu. Bediüzzaman a ve Risale-i Nur a yönelik diplomatik sözlerin ötesine çıkabilen; Risale-i Nur sözkonusu olunca içeriden veya en azından yakından bakabilme imkânına sahip isimlerle yaptık bütün bu söyleşileri. İkincisi, on yıl önce yayınlanmış Said leri Ararken isimli kitabımızda dile getirdiğimiz, nitekim kitabın ismine de tesir etmiş olan, Risale-i Nur u anlamada mevcutları aşan entellektüel bir damar arayışı, bu söyleşiler boyunca hep yol arkadaşımız oldu. Çünkü, merhum Prof. İbrahim M. Abu Rabi nin editörlüğünde SUNY Press in yayınladığı Bediüzzaman kitabı için (Islam at the Crossroads: On the Life and Thought of Bediüzzaman Said Nursi) Bediüzzaman dan sonra Ri sa le-i Nur hareketini değerlendirmemiz bizden istendiğinde, ne ga tif olmadan eleştirel olabilen bir bakışla, şu gözlemimizi yazmaya maalesef mecbur kalmıştık: Hareketin halihazır entellektüel zayıflığı, göz ardı edilemez durumdadır. Risale-i Nur un ontolojik sağlamlığına ve kuşatıcı vizyonuna rağmen, durum budur. (...) Her hâlükârda, hareketin mensuplarının Ri sa le-i Nur u kendi ifade kalıplarına döküp açmayı yeterince başaramadıkları, kendi dönemleri içinde Risale-i Nur u yeniden üretemedikleri bir vâkıadır. Bir Said, bin Said olamamıştır. Bu bakımdan, elinizdeki kitap, önemli kısmı doğrudan Risa le-i Nur dan beslenmiş onun üzerinde isimle, Risale-i Nur u anlamada entellektüel bir düzlem arayışını da ifade ediyor. Bununla birlikte, bu entellektüel liğin, bugün genelde anlaşıldığı haliyle kuru ve akılcı bir yaklaşıma tekabül etmediğini; bilakis, bir İngiliz Müslüman düşünürün, merhum Martin Lings in işaret ettiği üzere kelimenin kök anlamıyla irtibatlı şekilde akıl-kalb birlikteliği ni öngörüyor olduğunu belirtelim. Yine bu anlayışla, soğuk ve resmî bir mülâkat kalıbından öte, sahabilere dair risalesinde Sohbette insibağ vardır diyen Bediüzzaman ın hatırasını takiben, sohbet tadında gerçekleşti söyleşilerimiz. Takip eden sayfalarda önce Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve uzman pedagog Adem Güneş le yapılan söyleşiler çıkacak karşımızda. Prof. Tarhan la söyleşimiz insan ı tanımada Be di üzza man ın sunduğu imkânlara ışık tutarken, Adem Güneş le 10 11

kipçilerine yakıştırmaya ve yapıştırmaya tevessül ettikleri bir yaftayı bertaraf ediyor: Risale-i Nur, Kur ân ı gösteren şeffaf bir tefsirdir. Sonra, Müfid Yüksel söyleşisi var. Bediüzzaman ın hemşehrisi de olan tarihçi Yüksel, yaşadığı coğrafyadaki ilim çevreleriyle ilişkisi merkezinde, Bediüzzaman ın İslâmî düşünce ve irfan geleneğiyle fikrî bağlarından öte fiilî bağlarını da ortaya koyuyor. Mevlânâ Halid in o bölgeden çıkması, daha sonra Bediüzzaman ın o bölgeden orada müthiş bir dinamizm olduğunu gösteriyor diyor Müfid Yüksel ve ekliyor: Mevlânâ Halid-i Bağdadî den gelen o geleneği, o birikimi, ki çok ciddi bir birikim var, hepsinden alıp tebarüz etmiş. Hani arı bal için o çiçeğe bu çiçeğe konar ya, âdeta arı gibi işlemiş. Bediüzzaman ın dehasının bir yönü bu: Birikimi taşıması. Bediüzzaman bu birikimi alıp ileriye taşıdı. Son söyleşimiz ise, Durham Üniversitesi Risale-i Nur Programı nın müdürü Hasan Horkuç la. Negatif tutum takınmadan da eleştirel olmak pekâlâ mümkündür diyen Horkuç, Risale-i Nur un hak ettiği entellektüel temsile sahip olmamasını en önemli ızdırap konusu olarak tesbit ederek, şunları da söylüyor: Risale-i Nur talebelerinin aldıkları dersler sonucunda; Kur ân ı anlama noktasında, hadisi anlama noktasında, Risale-i Nur dan aldıklarını ortaya koyan çok fazla bir çalışma yok. Kur ân ı, hadisi bilen entellektüeller yetiştirilmesi, Risale-i Nur un bu mânâda açılımlar getirmesi, ciddi düşünürler yetiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Buna karşılık, Bediüzzaman ın hayatından ve düşüncesinden alacağımız derslerin belki de başında ümit var. Kadîr, Hakîm ve Rahîm bir Rabbin mülkünde olduğumuz idrakiyle yaşayan bir mü min olarak Bediüzzaman, Allah ın yarattığı kâinatta Allah ın kulu olan insanın huzurunu ve kemalini Allah ın Kitabı olarak ancak Kur ân la bulacağını düşünüyordu. Dolayısıyla, Kur ân-kâinat-fıtrat denkliğinin bir gün mudeyim yerindeyse fıtrat odaklı Risale-i Nur pedagojisi nin ipuçlarını yakalamaya çalışacağız. Sonrasında, Risale-i Nur dan beslenen bir entellektüelin kıvamına dair harikulâde bir örnek oluşturduğunu düşündüğüm Doç. Dr. Ahmet Yıldız la yapılmış, gelenekten geleceğe müthiş bir ufuk turu ve bugüne dair derinlikli bir okuma anlamını taşıyan kapsamlı söyleşi gelecek. Daha sonra, imge dünyası ve kavram haritası Risale-i Nur dan beslenmiş bir edebiyatçı olarak Sadık Yalsızuçanlar, İslâmî geleneğin ilim ve irfan geleneği içerisinde Bediüzzaman ın yerini ve tecdidini hakikat-ı Muhammediye kavramını merkeze alarak bize anlatacak. Onu, Latif Erdoğan la yaptığımız, Risale-i Nur daki medeniyet inşa edici güce işaret eden, ama bunun için öncelikli olarak Risale-i Nur a bir medeniyet ufkuyla bakabilme gereğine dikkat çeken söyleşi takip edecek. Sonrasında, Risale-i Nur daki insan inşa edici, devleti ve iktidarı değil insanı merkeze alan sivil duruşa dikkat çeken iki söyleşi gelecek. Prof. Dr. Mümtaz er Türköne ve Mustafa Akyol ile bu iki söyleşimiz. Ardından, Orta Doğuyu ve İslâm dünyasını yakından tanıyan bir isim olarak Mustafa Özcan, Bediüzzaman ın ittihad-ı İslâm a bakışını dahi siyaset merkezli olmayan bir çizgide inşa edişine dikkat çekecek. Sonra, Yeni Şafak taki köşesinde, yakın dönemde bir entellektüel riski de göze alarak Bediüzzaman ı anlamanın gereğine ve bugünün dünyasında Müslümanca bir hayatın ve yarının dünyasında İslâmî bir medeniyetin inşasında Risale-i Nur un olmazsa olmaz önemine ısrarla dikkat çeken Yusuf Kaplan la yaptığımız söyleşi var. Prof. Dr. Himmet Uç, belagat ve estetik bağlamında Risale-i Nur un sunduğu imkânlara işaret ediyor. Abdullah Yıldız söyleşisi ise, Kur ân-risale-i Nur ilişkisi etrafında gelişen söyleşisiyle, Risale-i Nur a şu veya bu sebeple mesafeli durmuş dindar isim ve kesimlerin onun ta- 12 13

hakkak kurulacağına, yani fıtratı ancak hakikatle huzur bulan insanlığın bir gün muhakkak Kur ân la buluşacağına dair ümidini hep diri tuttu. Bu bağlamda Risale-i Nur a düşen bir vazife olmakla birlikte bu vazifenin idraki ve özellikle entellektüel düzlemde tefrik ve temsili noktasında bir zafiyetle bugün için yüzyüze olunsa da ümitsizliğe mahal yok. Zira, Dert bilinirse, devâsı âsândır diyor Bediüzzaman. Gelenek ile Gelecek Arasında Bediüzzaman da yer alan bütün söyleşilerin, bu noktada en başta bu ihtiyacı tesbit etmesini bir ümit vesilesi olarak kaydetmemiz gerekiyor. Bu kitapta yer alan söyleşilerin, bu ümidi çok daha kuvvetlendiren bir tarafı da var: Kendisiyle söyleşi gerçekleştirdiğimiz isimler, hem bugüne kadar ortaya koyduğu müktesebat ve eserler ile, hem de bu söyleşide ortaya koydukları düşünce hacmi ve derinliğiyle, Risale-i Nur dan beslenmiş bir entellektüel kuşağın en azından mukaddime sinin hazır olduğunu bize gösteriyor. Sizi, altı çizilecek, defalarca okunacak bir kıvamda olduğuna inandığımız bu söyleşilerle başbaşa bırakırken, değerli vakitlerini ve düşüncelerini cömertçe bizimle paylaşan fikir ve gönül erbabı başta olmak üzere, bu kitabın ortaya çıkmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. METİN KARABAŞOĞLU Erenköy, 31 Mayıs 2012 Bediüzzaman propaganda yapmıyor, öğrendiklerini paylaşıyor Prof. Dr. Nevzat TARHAN İÇ DÜNYAYI KEŞİF YOLCULUĞU Öncelikle şunu sormak istiyorum. Modern zamanlarda insanı tanımak deyince psikoloji veya psikiyatri alanında bir uzmanlık bekleniyor. Keza bir kişi toplumu tanımak istiyorsa sosyoloji, antropoloji gibi disiplinlere aşina olması gerekir şeklinde bir anlayış var. Be di üz za man Said Nursî nin ise bildiğimiz anlamda formel bir eğitimden geçmediğini görüyoruz. Çok kısa bir medrese hayatı var; bildiğimiz, bugünkü anlamdaki okullarda ise hiç okumamış. Fakat eserinde ortaya koyduğu genel yaklaşımlar içerisinde insanı okuma noktasında müthiş bir derinlik görülüyor. Buradan başlayabilir miyiz? Siz bu durumu nasıl açıklıyorsunuz? Be di üz za man Hazretlerinin eserini incelerken şu hep dikkatimi çekti. Ey nefsim diye başlayan bölümler çok fazla. Burada bir bakıma kendi iç dünyasında verdiği bir mücadele var, bir keşif yolculuğu var. Bu mücadele ve keşif yolculuğu 14 15