Kur'an Tercümesi Meselesi

Benzer belgeler
başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Asr-ı Saadette İçtihat

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY)

TEFSİR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

BESMELE VE ALLAH LAFZ-I CELÂLİ'NİN SAYIMLARI

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Hak Teala (cc) itiraz edenlere Hud Suresinde şu kelimelerle cevap vermiştir:

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Bütün ilahi kitaplar, onları insanlığa tebliğ ile görevlendirilen Peygamberlerin konuştukları dille indirilmişlerdir.

ORTA BOY MEAL-MUSHAF SADECE E MEAL ORTA BOY SADECE MEAL

Onuncu Söz, Yedinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Meselenin bir yönü de, başka bir Kur an mu'cizesine işaret etmektedir. Şöyle ki:

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Kur ân ve iman hakikatlerine ulaşmanın adresi

Kur an neden Arapca indi? Neden Araplara indirildi?

Nefsini Bilen Rabbini Bilir

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

ARAPÇA YAZMA ESERLERİN DİZGİSİNDE TAKİP EDİLECEK YAZIM KURALLARI

Birinci İtiraz: Cevap:

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Onuncu Söz, Birinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Question. Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi. Dr.İbrahimiyan

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

YENİDEN YAPILANMANIN EŞİĞİNDE KUR AN KURSLARI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

4. Aşağıda Arap alfabesi, yazılış istikameti gösterilerek verilmiştir. ÇUBUK MELİHA HASAN ALİ BOSTAN FEN LİSESİ

Soru : Ebced hesabının, hurufçuluk (hürûfîlik) ile bir irtibatı yok mudur?

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Küçüklerin Büyük Soruları-2

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İnsanın zihin altına yerleşmiş olan not defteri..gördüğü,duyduğu hatta hissettiği şeylerin depolama sistemi

Yirmi Altıncı Söz'de geçen, "Ezel; mazi, hâl ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir âyine misâldir." cümlesini izah eder misiniz?

AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1. Okuma Parçası. Tercüme

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

Cenab-ı Hakk neden insanları yarattı, imtihan olmadan cennete gönderseydi olmaz mıydı, insanın Yaratılış Gayesi Nedir?

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

ALLAH`I (C.C.) BİZE TANITAN ÜÇ BÜYÜK TARİF EDİCİ

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ. Kovulmuş şeytandan Allah a sığınırım,

"İşte, Rabbimizi bize târif eden Kur ân-ı Hakîm; şu kitab-ı kebîr-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi..."

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

Dilini Tutan Kurtuldu. : Gıybetten Sakınmak

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Yazıcılık Hadisesi ve Hüsrev Altınbaşak Ağabey ile Görüşme

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

BEŞİNCİ BÖLÜM. Sorularlarisale.com 5. BÖLÜM ANLAMAYA YARDIMCI OLAN ESERLER VE ÖZELLİKLERİ. 1. Kendinize Bir Çalışma Masası Hazırlayın

2- Bu kitapta hiç şüphe yoktur, Allah'tan korkanlar için yol göstericidir.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Kur an ın Özellikleri

Hepimiz iyi biliriz; insanların bütün bilgisini toplasak Cenab-ı Hakk ın sonsuz ilmi muvacehesinde denizdeki bir noktayı dahi tutmaz.


NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

4. Habib-i Neccar Hz. Anma Etkinlikleri

a. Daire-i meşruada kalmayan gençliğin; dünyada, kabirde ve ahirette başlarına gelecek belalar ve elemler neler olabilir?

KADIN-ERKEK, OKUR-YAZAR, ZENGİN-FAKİR SINIFLANDIRMASI

Onuncu Söz, Mukaddime, Birinci İşaret hakkında bilgi verir misiniz?

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

"Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyen Ziya Paşa nın sözleri ne kadar da manidardır.

Dördüncü Sual: \"Bu Mahlûkatı Allah Yarattı. Öyleyse Allah'ı Kim Yarattı?\"

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

TECVİD Lügat manası; Güzel yapmaktır.

Bir insan Allah (c.c.)'ın birliğine inanırım diyorsa o irfan sahibidir denemez. Çünkü onun sahip olduğu sadece onun bilgisidir.

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

Emr-i kün feyekün e malik bir sultana acz tezkeresi ile istinad etme yi nasıl anlamalıyız?

Ben Allah ın (cc) kitabıyla kendini keşfeden ve O nunla bir anlam ifade eden her insan gibi, Eşref-i Mahlukat bir varlığım.

Transkript:

Mehmedkirkinci.com Kur'an Tercümesi Meselesi 1960 inkılabından sonra art niyetli ve ehliyetsiz bazı kimseler ihtilâli fırsat bilerek, Kur an ve ezan Türkçe ye tercüme olunsun. diye gazetelerde çeşitli yazılar yazdılar. Ben de Kur an ve ezanın Türkçe ye tercüme edilmesinin imkânsız olduğuna dair bir yazı yazdım. Bu yazım Ahmet Polat tarafından çıkarılan Hürsöz gazetesinde yayınlandı. Bunun üzerine bir pazar günü yanıma 8-10 üniversite talebesi gelerek bana: Sizin Kur an ve ezanın Türkçe ye tercümesinin caiz olmadığına dair bir yazınızı okuduk. Dünyada ilme ve fenne ait birçok eser tercüme edilmiş ve ediliyor. Peki Kur an neden tercüme edilmesin? dediler. Ben cevap vermek üzere iken içlerinden birisi: Hocam, dedi, size birkaç şey sormak istiyorum. Buyur sor. dedim. Arapça da 'su'ya ne derler? Ben de cevaben, Mâ derler. dedim. Peki ekmeğe ne derler? diye sordu. Hubz diye cevap verdim. Buna benzer birçok kelimenin daha Arapça karşılığını sordu. Sonra, Hani Kur an Türkçe ye tercüme olmuyordu! İşte oldu. dedi. Ben kendilerine şöyle karşılık verdim: Siz kelimelerden başladınız ben de sizin üslubunuza uyarak kelimelerden başlayacağım. Peki şimdi size soruyorum, insan Türkçe mi, Arapça mı? Kalem Türkçe mi, Arapça mı? Âdem Türkçe mi, Arapça mı?" Buna benzer Arapça dan Türkçe ye geçmiş ve Türkçe karşılığı olmayan birçok kelime sordum. Bu sorulara cevap veremediler. Susmayı ve dinlemeyi tercih ettiler. Ben de onlara: Fennî ilimlere ait eserlerin tercüme edilmesi her ne kadar mümkün olsa da edebî ve nazma ait eserlerin tercümesi büyük ölçüde, aslını tutmaz. Kur an-ı Kerim ise hiçbir edebî ve nazmî esere kıyas edilmez. Bundan dolayı Kur an ve ezanın tercüme olması mümkün değildir. dedim. Konuşmama şöyle devam ettim: Kur an sizin zannettiğiniz gibi basit bir sözlük mü ki;'suya ne derler? Ağaca ne page 1 / 7

derler? Ekmeğe ne derler?' diye soruyorsunuz. Kur an-ı Kerîm İlâhî bir kitaptır. Manâ itibariyle engin ve zengindir. Her bir kelimesinde, her bir satırında, her bir cümlesinde birçok esrar-ı İlâhîyye mevcuttur. Çok yönlü, çok anlamlı bir metindir. Bir tercümenin bunlara ihata etmesi muhaldir. Hem bu kelime ve cümlelerin çeşitli manalara yorumlanması mümkündür. Yani bunlar tercüme değil tefsir edilebilir." "Beyanât-ı Kur aniye o kadar harika, o derece letafetli ve selasetlidir ki, bunları muhafaza etmek ancak Arapçayla mümkündür." "Hem Kur an ın sarih mana ve hakikatleri emir ve hükümleri olduğu gibi, birçok remiz ve işaretleri de vardır, tercümede bunların tamamı kaybolur." "Hem Kur an mucizedir. Başka bir lisana tercüme edildiği zaman bu mucizeliğini kaybeder. Kur an ın ulviyeti yalnız manasında değildir. Onun lafızları da manâsı gibi ulvîdir, mu cizedir. Kur an ın lafızları onun elbisesi değil cildi mesabesindedir. Elbise değiştirilebilir ama cilt değiştirilemez." "Kur an ın muhkem ayetleri olduğu gibi, müteşabih ayetleri de vardır. Bu müteşabih ayetler başka bir lisana çevrilse bunlardaki ilâhî maksat ve mana kaybolur. Bu ise çok tehlikelidir. Müfessir Elmalılı Hamdi Efendi nin dediği gibi, Bunu imanı ve insafı olan yapmaz. Daha sonra Elmalılı Hamdi Efendi nin Hak Dini Kur an Dili adlı eserinden şu kısmı okuduk: "İnne enzelnahu Kur'anen Arabiyyen" Hakikaten biz Onu Arabî bir Kur an olarak inzal eyledik. yani Yalnız manâsı değil Arabî olan nazm ile birlikte okunması için indirdik. Bundan anlaşılır ki, Kur an ın manâsı iyi anlaşılmak ve mazmunu ve meâli teakkul ve tedebbür olunmak (düşünülmesi ve tefekkür edilmesi) matlub-u ilâhîdir. Ve binaenaleyh Arabî bilmesi mümkün olmayanlara kendi lisanlarıyla mümkün olduğu kadar beyan olunması da zaruridir. Fakat Kur an tercümelerinin Kur an olmasına imkan ve ihtimal yoktur. Çünkü Kur an Arabî dir. Ancak Arabî olarak inzal buyurulmuştur. Bunun içindir ki, Kur an tercümelerine Kur an tesmiye edilmesi, meselâ Farisi Kur an, Türkçe Kur an denilmesi "İnne enzelnahu Kur'anen Arabiyyen" nassınca küfür olacağını ulema, ihtar ederler. Bu hususta, Elmalılı Hamdi Efendi nin tefsirinin 1. cildinin baş kısmını okursanız çok istifade edersiniz. dedim. Bu açıklamadan sonra kendilerine şöyle söyledim: page 2 / 7

Geliniz Kur an ın tercümesinin imkânsız olduğunun ispatına Besmele den başlayalım. Peki söyler misiniz Besmelenin tercümesi nedir? dedim. Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla. dediler. Fakat bu tercüme olmadı çünkü Rahman, Rahim ve Allah isimleri Arapça dır. Halbuki biz bunların Türkçesini arıyoruz. dedim. "Esirgeyen ve bağışlayan Allah ın adıyla" diye tercüme etsek tamamen Türkçe olmuyor mu? diye sordular. Evet Türkçe oluyor, ancak o zamanda tercüme olmuyor. Çünkü buradaki Rahman ve Rahim kelimelerinin karşılığı bunlar değildir. Rahman, bütün rızka muhtaç olan canlılara rızk veren: Rahîm ise Cenab-ı Hakk ın ahirette müminleri lütfuyla Cennete, kâfirleri de adaletiyle Cehenneme koymasıdır. Kaldı ki, bunlar Allah ın isimlerindendir: isimler ise tercüme edilmezler. Mesela Abdullah ı Allah ın kulu diye tercüme edemezsin." Elmalılı Hamdi Efendi, Besmeleyi Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla diye tercüme ettiğimizde, Besmelede geçen üç ismin sıralarının değişmiş olacağına dikkati çekiyor. Gerçek sırası Allah, Rahman, Rahim iken tercümesinde bu sıra Rahman, Rahim, Allah şekline dönüşüyor. Hamdi Efendi nin bu ifadelerini okurken Bediüzzaman Hazretlerinin Besmelenin sırlarına dair yazdığı Risale aklıma geldi. Bu Risaledeki Besmelenin birinci sırrında, Allah isminin bütün alemlerdeki İlahi tasarrufa, Rahman isminin yeryüzündeki rızka muhtaç olan bütün canlılara, Rahim isminin ise insana baktığı nazara veriliyor ve şöyle diniliyordu: "Bismillahirrahmanirrahîm" yukarıdan nüzul ile semere-i kâinat ve âlemin nüsha-i musaggarası olan insana ucu dayanıyor. Ferşi arşa bağlar. İnsanî arşa çıkmağa bir yol olur. Görüldüğü gibi Üstad ın bahsettiği alem, arz, insan sıralaması tercümede tamamen bozuluyor. Görülüyor ki, Kur an-ı Kerim in birinci ayeti olan besmele-i şerif Kur an ın tercüme edilmesine büyük bir sur teşkil etmiştir. Besmelenin bu surunu bu güne kadar hiçbir kimse aşamamıştır. İşte Kur an ın her bir ayeti böyle bir surdur. Şimdi size soruyorum: page 3 / 7

Besmeleyi aşamayan diğer surları nasıl aşacak? Konuşmamı şöyle sürdürdüm: Mesela: "El heyru biyedihi " deki "el" harfine Harf-i tarif denir. Bu harfin cins, ahd-i harici, ahd-i zihni ve istiğrak olmak üzere dört çeşit manası vardır. Bu dört manadan istiğrak a göre "El heyru biyedihi"nin manası şudur: Ezelden ebede kadar her kimden her kime karşı gelen ve gelecek medih ve sena ona aittir." İşte bu manalar "el" harfinden çıkmaktadır. "Tercüme, bir lisanın diğer bir lisana denk olarak çevrilmesi demek olduğuna göre, iddia ettiğiniz tercümeyi gerçekleştirmeniz için Türkçe de dört manası olan bir harf bulup bu "el" harfinin yerine onu koymalısınız. Bu ise mümkün değildir." "Yukarıda saymış olduğumuz meziyetler binlerce çeşidiyle bütün Kur an cümlelerinde mevcuttur. Bu güzellik ve meziyetleri, değil bizim lisanımız hiçbir dil ihtiva etmemektedir. Mesela, Kur an-ı Kerîm deki cümlelerde bulunan takdim-tehir konusu buna çok güzel bir örnektir. Arapça nın kendine ait meziyetlerinden biri de kelimelerin önce ve sonra gelmesinde büyük mana değişikliklerine yol açmasıdır. Buna örnek olarak şunu verebiliriz. Mesela, "biyedihil hayr" Bütün hayırlar Cenabı Hakk ın yed-i kudretindedir. demektir. Buradaki kelimelerin yerini değiştirirsek ve "El heyru biyedihi " olsa o zaman Hayır Allah (c.c.)'ın elinde olduğu gibi başkalarının da elinde olabilir. demek olur. "iyyake na'budu" de aynen buna benzer. Bu cümlenin manası, Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. dir. Fakat "na'budu"yu başa alsak bu ayetteki maksat tamamen değişir. Kur an-ı Kerîm bu gibi örneklerle doludur. Bunlar birer misaldir." "Ayrıca Kur an-ı Kerim de bir mucize olarak yer alan ve Kur an ın sırlarını ihtiva eden "yasin, ha - mim, elif -lam -mim" gibi surelerin başında bulunan huruf-u mukattaa sadece Kur an ın üslubuna mahsustur. Bunlar, Bediüzzaman ın ifadesi ile İlâhî birer şifredir. Bunların da tercümesi mümkün değildir." "Madem ki, Kur an ve ezanın tercüme edilmesinden maksadınız, onların herkes tarafından anlaşılmasıdır. O hâlde biz de tercüme yapıldığı takdirde Kur an ın anlaşılıp anlaşılmayacağına bir bakalım. Evet tercüme etmekle Kur an tam olarak anlaşılmaz. Çünkü Arapça yı iyi konuşan Araplar bile Kur an ı anlamıyorlar. Şayet anlasalardı bütün Arapların âlim olması gerekirdi. Halbuki onlar dahi Kur an ı anlamak için Üniversitelerde ve medreselerde yıllarca sarf, nahiv, bedi, beyan, meani, tefsir, hadis, fıkıh, kelam, ilm-i iştikak ve mantık gibi birçok ilmi tahsil ederler. Peki Hocam! birçok gazetede Kur an ve ezanın tercüme olması gerektiğine dair yazılar yazılıyor. Bu yazıları yazanların bir dayanak noktası yok mu? diye sordular. Evet, dedim, onların dayanağı ya cehalet veya art niyettir. Ayrıca meşhur bir kaide page 4 / 7

vardır ki, bir ilim dalında konuşabilmek için o dalda mütehassıs olmak gerektir. Halbuki sizin söylemiş olduğunuz şahıslar dine ait ilimlerde ehil değillerdir. Bunlardan bir kısmı fıtratları bozulmuş, vicdanları çürümüş dessas kimselerdirler ve masum insanları aldatarak İslâm dininden uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar." Sonra M. Akif i nasıl bilirsiniz? diye sordum. Hepsi birden, Büyük bir vatan şairimizdir. Hem vatanperver hem dindardır. dediler. "Başta Mehmet Akif olmak üzere bütün ulema Türkçe Kur an olamayacağı hususunda ittifak etmişlerdir. Kısacası ayetlere meal verilmesi ve ayetlerin tefsir edilmesi caizdir. Fakat mealin Kur an olarak kabul edilmesi kesinlikle caiz değildir." "Peki Hocam! 'Kur an ı anlamadan sevabı olmaz.' diyorlar. Buna ne dersiniz?" - Ben de size soruyorum, bir çocuk sütün gıda olduğunu bilmiyor diye bu süt o çocuğa gıda oluyor mu, olmuyor mu? - Tabi ki oluyor!.. Size bir soru daha sormak istiyorum. Yüz yıllardan beri insanlar, elma, armut, vişne v.s. meyvelerde hangi vitamin olduğunu bilmeden yedikleri hâlde, bu meyveler onlara fayda vermiyor muydu? dedim. Elbette veriyordu. diye karşılık verdiler. "İşte Kur an da böyledir. Kur an ı okurken anlamasak bile kalbimize ve ruhumuza manevî gıda oluyor sadece aklımız hisse almamış oluyor. Bir harfine en az on sevaptan tut 70.000 hatta 700.000'e kadar sevap veriliyor." "Ayrıca, Kur an ın manası anlaşılmadan sevap olmaz, namazlar kabul olmaz. derseniz biz de deriz ki, yüzyıllardan beri Müslümanların yüzde doksanı Kur an ın manasını bilmeden namaz kılıyorlar, ibadet ediyorlar. Peki bunların namazları ve ibadetleri acaba boşa mı gitti?" Zaten her insanın doktor, mühendis olması gerekmediği gibi her Müslüman ın da âlim olması gerekmez. Her zaman âlim olmayan insanlar bulunur. Kur an ı Kerîm in Eğer bilmiyorsanız bir bilenden sorunuz. 1 page 5 / 7

ifadesinden de anlaşıldığı gibi, bilmeyen insanlar her zaman bulunacak, fakat bunlar bilmediklerini âlim olanlardan ve bilenlerden soracaklardır." "Ezanın Türkçe olmasına gelince bu da muhaldir. Çünkü, Tanrı uludur. cümlesi Allah-u Ekber in yerini tutmuyor. Zira Tanrı, Türkçe de ilah ve mabud manasındadır. Mabud ise Allah lafzının karşılığı değildir. Lafza-i Celâl (Allah), Cenab-ı Hakk ın zatının ismi olduğu gibi, aynı zamanda onun bütün isim ve sıfatlarını ihtiva eden bir isimdir. Yani, Allah dediğimiz de Rezzak, Mabud, Gafur, Halık gibi bütün isimleri demiş oluyoruz. Mabud, Allah ın isimlerinden sadece birisidir. Kaldı ki, tanrı, hak olsun batıl olsun bütün mabudlar için kullanılır." "Lafza-i Celâl (Allah), sırf Allah a mahsustur. Yüce Allah ın zatının ve sıfatlarının dengi ve şeriki olmadığı gibi Lafza-i Celal in (Allah) de benzeri yoktur." "Lafza-i Celâle (Allah), mahsus bir özellik vardır ki, bu hiçbir isimde mevcut değildir. Meselâ, Allah lafzının hemzesini kaldırsanız... Lillah, [Allah için] olur. Lam ın birincisini kaldırsanız Lehu [onun (Allah) için], olur. İkinci Lam ı da kaldırsanız o zaman da Hu [o (Allah)] olur ki, bunların hepsi hep Yüce Allah a işaret eder." Uludur. kelimesine gelince bu da, sadece büyüktür anlamındadır. Ekber ise O her şeyden büyüktür. demektir. Buradaki büyüklükten maksadı Bediüzzaman Hazretleri şöyle açıklıyor: Marifetimiz haricindeki kemalât-ı kibriyasının mücmel bir ünvanıdır. "Buna göre bir mümin, Allah-u Ekber derken Cenab-ı Hakk ın kemalatının, insan idrakinin çok ötelerinde olduğunu ifade etmiş oluyor. Demek ki ezanın Türkçe ye tercümesi mümkün değildir." "Şunu da belirtmek gerekir ki, özel isimlere alem denir ve bunlar asla değiştirilemez. Ezanın bütün kelimeleri de kendine ait birer alemdir. Mesela, bir insanın adı "Hasan" ise ona Türkçe olsun diye güzel diye hitap edilmez." "Kur an-ı Kerîm ilâhî bir nazım ile dizilmiş ve dokunmuştur. O nazmın her bir noktasında nihayetsiz mana ve sırlar vardır. Onun ihtiva ettiği belagat ve fesahat, beşer ilminin ve kuvvetinin üstündedir. Bundan dolayı O nun nuzulünden bugüne kadar Arap edip ve şairleri de dahil olmak üzere hiç kimse Kur an-ı Kerîm i taklit edememiştir. Arap lisanında bile taklidi mümkün olmayan Kur an ın Türkçe de taklidi hiç mümkün olur mu?" "Cenab-ı Hakk ın yarattığı varlıklar taklit edilemediği gibi kelamı olan Kur an-ı Kerîm de taklit edilemez. page 6 / 7

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org) İkindi namazından sonra başlayan sohbetimiz bu şekilde akşam namazına kadar devam etti. Kalktıklarında memnuniyetlerini ifade ettiler. Zaten hâllerinden de bu açıkça okunuyordu. Dipnotlar: 1 Nahl Sûresi, ayet; 43. page 7 / 7