Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies

Benzer belgeler
YAYIN DÜNYASINDAN. on yirmi yılda özelde Eski

BALTA KELİMESİNİN KÖKENİNE DAİR

ACTA TURCICA. Özet: Abstract: Giriş.

3. Emine Yılmaz Ceylan, Çuvaşça Çok Zamanlı Ses Bilgisi, TDK yay., 675, Ankara 1997.

Dieter MAUE (Bearb.) Alttürkische Handschriften. Teil 19: Dokumente in Brāhmī und

ESKİ TÜRK YAZITLARINDA KELİME BAŞINDA /h-/ SESİ GÖSTERİLMİŞ MİYDİ? *

Divanü Lügati t-türk te Geçen baδram ~ bayram Kelimesinin Etimolojisi Üzerine. Mustafa ARGUNŞAH Galip GÜNER


Bilge Kağan Yazıtındaki Karagan Kısıl Adı ve Yeri Üzerine Düşünceler

KÖL TĐGĐN VE BĐLGE KAĞAN YAZITLARINDAKĐ AMGA (AMGI) KORGAN ÜZERĐNE

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

Türk Dilleri Araştırmaları, 25.2 (2015): Sabırlı ve hoşgörülü olmanın örneği, Mehmet Ölmez * (İstanbul)

ORTA TÜRKÇEDE ZIRH, KALKAN ANLAMI TAŞIYAN BAZI SÖZCÜKLER

TÜRKOLOJİ ÜZERİNE. Prof. Dr. Talât TEKİN ile Söyleşi

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 49, ERZURUM 2013, 67-72

Anahtar kelimeler: küskü, köskü, küsgi, Ardahan ağzı, Eski Türkçe, on iki hayvanlı takvim.

YENGEÇ SÖZCÜĞÜNÜN ETİMOLOJİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Süleyman Kaan YALÇIN *

Central Asian Studies

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ERZİNCAN AĞIZLARINDAKİ OTUR-LAN- VE SUVAR-LAN- ÜZERİNE

Dünyadaki milletlerin temel yapısını aile kurumu teşkil eder. Her aile üyesi için de farklı

CİCİANNE SÖZÜ ÜZERİNE

Türkçe İlgi Hâli Eki ni n Kökeni Üzerine

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ESKİ TÜRKÇEDE İLK HECEDEKİ YUVARLAK ÜNLÜLER MESELESİ VE DĪVĀNU LUGĀT İT TÜRK

Yrd. Doç. Dr. Erhan AYDIN *

GÜNER, G. (2018). Eski Türkçe Bir Etimoloji Denemesi: Ayak Kâse, Kadeh. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 7(2),

ZfWT. Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks

-59- AMRA - VE TÜREVLERİ ÜZERİNE

Kutadgu Bilig Dizinindeki Bir Kelime Hakkında II: alık kötü, fena Üzerine

ZfWT Vol. 5, No. 2 (2013)

OSMANİYE AĞZINDA KULLANILAN FİİLDEN AD TÜRETEN gel EKİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Mustafa TANÇ

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ Journal of Social Sciences

GERİ SÖZCÜĞÜNÜN ETİMOLOJİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

MOĞOLCADAKİ ŞAHIS ZAMİRLERİNİN SİSTEMİ * D. TÖMÖRTOGOO

Tuvacanın EskiIiği Üzerine

Mustafa Canpolat Armağanı

Türk Dilleri Araştırmaları 1 ı (2001): Zuhal Ölmez. (İstanbul)

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

ÇUVAŞÇA VARAK / ORTAK TÜRKÇE ÖZEK SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE. Özet

Eski Uygurcada Yeterlik Kipi -gali bol- mu yoksa -gali bul- mu?

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

Feryal KORKMAZ. Feryal KORKMAZ/ Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi Cilt/Sayı: XLVIII

Altay Dilleri Kuramı ve Korece

DEDE KORKUT TA YER ALAN URLAŞUBAN KELİMESİ HAKKINDA

ÖZGEÇMİŞ. : Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Telefon : Mail

Eski Korece de Türkçe Ödünç Kelimeler

TARİHÎ TÜRK DİLİ ALANINDA UZUNLUK/MESAFE ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN BİRİMLER

ÖZGEÇMİŞ. Tezler. Akademik Unvanlar. Adı Soyadı: Erkan DEMİR Doğum Tarihi: Ünvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim Durumu: Doktora

önce biz sorduk 50 Soruda KPSS 2017 soru ÖABT TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI Eğitimde

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRK DİLİ EDEBİYATI Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

ON THE ROOT WORD OF SIK

DEDE KORKUT KİTABI NDA tur- FİİLİ

ryrof \])r. Jlttehmet Ö:zmen

KÖKTÜRK TÜRKÇESİNDEKİ BİR ÇİFT ÜNSÜZ İŞARETİ ÜZERİNE

YÜZÜKOYUN / ŦOPUĶĶOYUN / YÜZÜĶUYUN / / ŦOPUĶĶUYUN

DOÇ. DR. SERKAN ŞEN İN ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ DERSLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

Eski Türkçe kı Ünlemi ve Bunun Anadolu Ağızlarındaki kı/gı Ünlemiyle Karşılaştırılması 1

Yayın Değerlendirme / Review

DİL VE EDEBİYAT TÜRKLER VE TÜRKÇE DÜNYADA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ

ABOUT UIGHUR ÜZÜT~ÜZÜTLÜG

UYGURCA ÜZÜT~ÜZÜTLÜG ÜZERİNE ÖZET ABOUT UIGHUR ÜZÜT~ÜZÜTLÜG ABSTRACT

Türkçede Orta Hece Düşmesi

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DOKTORA PROGRAMI

Güner, Galip, Kıpçak Türkçesi Grameri, Kesit Yayınları, İstanbul, 2013, 371 S.

Karay The Trakai Dialect, Timur Kocaoğlu-Mykolas Firkovičius, Lincom Europa, 2006, 242 P.

BASICS OF ENGLISH SENTENCE STRUCTURE

TÜRKÇEDE FİİLDEN İSİM YAPMA EKİ -P The Noun Forming Derivational Suffix from Verbs in Turkish: p

Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi(2013) 6/2,

ele aldığı X. bölümün birleştirilerek yayına hazırlanmış şeklini içermektedir. I Çince Metnin Aslı, Açıklamalar ve Sözlük.

KURLUGAN KELİMESİNİN KÖKENİ ÜZERİNE

TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ YAYINLARI ALKIŞ BİTİĞİ. Kemal Eraslan Armağanı. Editör. Bülent GÜL

KUTADGU BİLİGDE ḳıl- YARDIMCI FİİLİNİN FİİL+FİİL ŞEKLİNDE KURULAN BİRLEŞİK FİİL YAPILARINDAKİ KULLANIMI ÜZERİNE

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Erkan DEMİR 2. Doğum Tarihi: Ünvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Doktora. Tezler. 5.

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

ESKİ UYGURCADA DAVUL MANASINDA KULLANILAN SÖZLERE DAİR * ON OLD UYGUR WORDS DENOTING DRUMS

Eçi den Ağa ya Gösterenin Değişmesi ve Kısmi Nedenlilik

Meninski'nin Sözlüğündeki "Tartarca" Sözcükler

KUTADGU BİLİG DE GEÇEN SİMİŞ KELİMESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER NOTES ON SİMİŞ AT KUTADGU BİLİG

ESKİ TÜKÇEDEKİ YAÑŞA- FİİLİNİN YAŞADIĞI BİR ÖRNEK: YENÇELEŞMEK

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

Gerhard Doerfer/Wolfram Hesche. Türkische Folklore- Texte aus Chorasan, Turcologica 38, Harrassowitz Verlag, Wiesbaden 1998, XIV S. + 2 harita.

Fiil Çekimi: 1. grup. -bā* +

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı

Toprak, Kum, Balçık, Çamur, Kil ve Mil Üzerine. On the Soil, Sand, Balchık, Mud, Clay and Silt

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies. Celal Bayar dan İsmail Efe ye Bir Mektup

ALTAY DİLLERİNDE /K/ FONEMİ /K/ PHONEME IN ALTAIC LANGUAGES

ESKİ TÜRKÇEDE KUŞ İSİMLERİ * ÖZET

TÜRKÇEDEKİ ÇOCUK SÖZÜ GERÇEKTEN DOMUZ YAVRUSU MU DEMEK? Milan ADAMOVIĆ ** Aziz MERHAN ***

DĪVĀNU LUĠĀTĠ T-TÜRK TEKĠ OĞUZCA EYLEMLERĠN ESKĠ KIPÇAK TÜRKÇESĠNDEKĠ GÖRÜNÜMÜ

DR. MUSTAFA SARI, TÜRKÇEDE ART ZAMANLI DEĞİŞMELER (YÜZ HADİS YÜZ HİKÂYE ÖRNEĞİ), PEGEMA YAYINCILIK, ANKARA 2007, 358 S.

keçi Kelimesi DEMİRCİ, Ümit Özgür, Geyik Kitabı, Kitabevi Yayınları, s , İstanbul, *Ümit Özgür DEMİRCİ 1

Fuyu Kırgızcası Hakkında Yeni Bilgiler ve Türkolojiye Katkıları * Mehmet Ölmez (İstanbul)

COURSES IN FOREIGN LANGUAGES for ERASMUS INCOMING STUDENTS. at Sofia University. 2018/2019 academic year FACULTY OF CLASSICAL AND MODERN PHILOLOGY

Fiyatı: 17,50 TL. AKADEMİKAKasım 2012 Ocak 2013 RYıl : 14 Sayı : 55. November 2012 January 2013 Volume : 14 Number : 55

ESKİ TÜRKÇE EŞ/HANIM KELİMESİ ÜZERİNE BAZI AÇIKLAMALAR *

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

Türkiye Türkçesindeki Farsça Sözcükler ve Kullanım Şekilleri

Türk Dilleri Araştırmaları 1992: Mehmet Ölmez ( Göttingen)

Transkript:

ACTA TURCICA Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies www.actaturcica.com Yıl V, Sayı 2, Temmuz 2013 Kültürümüzde Yemin, Editörler: Emine Gürsoy Naskali, Hilal Oytun Altun Ant Kelimesinin Kökeni Üzerine Etymology of The Word Ant Orçun Ünal Özet Türkçe ant kelimesi, Eski Türkçe ānd kelimesinden gelmektedir. Eski Türkçede ant içmek anlamında kullanılan andık- fiili, Orta Türkçeden itibaren yerini iç-, bėr- ve ėtyardımcı fiilleriyle kurulan yapılara bırakmıştır. Moğolca ve Tunguzca anda kelimesi, Eski Türkçe ānd sözcüğünün daha eski bir *āndv şekline gittiğini göstermektedir. İlk Türkçe *āndv, *ān- fiili ve *-dv yapım ekinden oluşmaktadır. *ān- fiili, Eski Türkçe anıt- hatırlamak, yâd etmek fiilinin köküdür. *-dv ya da tam formülasyonuyla *-(U)dO yapım eki, Eski Türkçe -(U)t yapım ekinin daha eski bir şeklidir. *-(U)dO yapım eki, aynı zamanda görülen geçmiş zaman eki ve -dok sıfat-fiil ekinin de kökenidir. Anahtar kelimeler: Eski Türkçe, İlk Türkçe, Etimoloji, and, Görülen Geçmiş Zaman Eki. Abstract Turkish ant comes from Old Turkic ānd. The Old Turkic verb andık- to take an oath has been replaced in Middle Turkic with the auxiliary verb constructions such as and iç-, and bėr- ve and ėt-. Mongolic and Tungusic anda shows that Old Turkic ānd goes back to an older form *āndv. Proto-Turkic *āndv is derived from the verbal base *ān- with the formative in *-dv. The verb *ān- is also the base of Old Turkic anıt- to remember, to think of. The formative in *-dv or *-(U)dO with the complete formulation is the older form of the Old Turkic formative in -(U)t. The formative in *-(U)dO is also the source of the Turkic preterite suffix and the participle suffix -dok. Key words: Old Turkic, Proto-Turkic, Etymology, and, the Preterite Suffix. 1. Giriş Arş. Gör. Orçun Ünal, Beykent Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, İstanbul. orcununal@live.com. 1

Türkçe ant kelimesi, Eski Türkçe and kelimesine gitmektedir. Dīvānü Luġāti t-türk te and olarak geçen kelime, Eski Uygurcada iki kez ant < NT> olarak tanıklanmıştır. 1 And kelimesinin Türkiye Türkçesinde olduğu gibi içmek yardımcı fiiliyle kullanımı, Orta Türkçeden itibaren görülmektedir: Orta Asya Tefsiri and / ant iç-, Harezm Türkçesi ant iç-, Codex Cumanicus ant iç-, Eski Anadolu Türkçesi and iç-. 2 Houtsma Sözlüğü nde andiçşeklinde birlikte yazılan yardımcı fiil grubu, Kitābu l-idrāk ve Kavānīnü l-külliye de antışolarak tamamen kaynaşmış bir şekilde ortaya çıkmaktadır. And kelimesiyle kullanılan diğer bir yardımcı fiil ise bėr- vermek fiilidir: DLT and key yeme bėrǖrler ve Kavānīnü l-külliye ant bėr-. İbnü Muhennā Sözlüğü nde ant kelimesi ėt- fiiliyle de kullanılmıştır. 3 Dīvānü Luġāti t-türk de dahil olmak üzere Eski Türkçede ant içmek anlamında kullanılan kelime, andık- ~ antık- 4 fiilidir. 5 Bu fiil, bazen tek başına bazen de ant ~ and kelimesiyle beraber kullanılmıştır: satıg yul[ug] ugrınta ant antıktımız (Maitrisimit 61 v 11). Dīvānü Luġāti t-türk te geçen andġar- fiili de and içtirmek anlamındadır. 6 2. And ~ Ant Kelimesinin İlk Şekli ET and ~ ant kelimesinin ilk şeklini belirlemekte iki zorluk vardır. Birincisi, kelimenin son ünsüzünün /d/ mi yoksa /t/ mi olduğu sorusudur. İkincisi ise, /a/ ünlüsünün uzun olup olmadığıdır. Bizce bu kelimenin ilk şekli, and dır. And kelimesi, runik yazılı kaynaklardan sadece Begre (E-11) ve Kara-Yüs (E-39) yazıtlarında tanıklanmıştır. Kelime, her iki yazıtta da J runik harfiyle yazılmıştır ki bu da kelimenin [and] okunması gerektiğini gösterir. Ünsüz çifti hususunda Eski Uygurca bize pek yardımcı olmamaktadır çünkü Eski Uygurcada t ve d ünsüzleri sıkça karıştırılmaktadır. Ancak bilindiği üzere, /d/ fonemi /n/ ünsüzünün yanında t olarak yazıldığı için < NT> olarak yazılan kelimenin fonemik olarak /and/ şeklini gösterdiği kabul edilebilir. Bu kelime, Dīvānü Luġāti t-türk te her zaman dāl ile yazılmıştır. Benzer şekilde, Batı Türkçesinde de yalın halde ve ünsüzle başlayan eklerden önce dahi dāl ile yazılmıştır: and istedi, andlaruŋ, andluyum. Harezm Türkçesi, Çağatayca, Kıpçakça ve 1 Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Clarendon Press, Oxford 1972, s. 176; Klaus Röhrborn, Uigurisches Wörterbuch, Sprachmaterial der vorislamischen türkischen Texte aus Zentralasien, Franz Steiner Verlag, Wiesbaden1977-1998, s. 145; Drevnetyurkskiy Slovarʹ, Leningrad, Nauk 1969, s. 44. 2 Gerard Clauson, age., s. 176. 3 E. V. Sevortyan, Etimologiçeskiy Slovarʹ Tyurkskih Yazıkov, t. I, Nauk, Moskova 1974, s. 151. 4 Antık- yemin etmek, and içmek fiili, Altay Türkçesinde halen yaşamaktadır (ATS 26). 5 Gerard Clauson, age., s. 180; Klaus Röhrborn, age., s. 157, Drevnetyurkskiy Slovarʹ, s. 45-46. 6 Gerard Clauson, age., s. 180, Drevnetyurkskiy Slovarʹ, s. 44. 2

çağdaş lehçelerin çoğunda ikincil olarak ant şeklinde görülmesine rağmen, kelimenin orijinal /d/ ünsüzü Azerbaycan Türkçesi and ve Halaçça a:nd kelimelerinde korunmuştur. Kelimenin orijinal şeklinin and olduğunu gösteren diğer bir kanıt ise, Moğolcaya anda sworn brother, friend 7 ve Tunguzcaya anda drug 8 olarak alınmış olmasıdır. Eğer kelimenin orijinal biçimi **ant olsaydı, Moğolcaya **anta olarak geçerdi. Nitekim Moğolcada kelime içinde /nt/ ünsüzleri sıkça geçmektedir: arbanta on kere, ġuçinta otuz kere, baraġanta- kararmak. And kelimesindeki /a/ ünlüsünün uzunluğu konusunda danışabileceğimiz dört kaynak bulunmaktadır. Bunlar; Dīvānü Luġāti t-türk, Türkmence, Halaçça ve Kazakçadır. Bu kelime, Yakutça ve Dolgancada korunmamıştır. Dīvānü Luġāti t-türk te and kelimesi ve türevleri (andıḳ- ve andġar-) genellikle < AND> şeklinde yazılmıştır. Bazen de < ND> şeklinde yazılmış ve birçok örnekte ikinci elden harekelenmiştir ( AND). < AND> yazımı kısa ünlülü and şekline işaret etmektedir. Bu kelime Türkmencede kısa ünlülü iken Halaççada uzun ünlülüdür. 9 Ayrıca Radloff un 10 Kazakçadan verdiği uzun ünlülü ǟnt prisyaga; der Eid sözcüğü bu kelimenin uzun ünlülü olduğuna dair diğer bir delildir. Biz, Kazakça ve Halaççadaki şekillere istinaden bu kelimenin ünlüsünün uzun olduğunu kabul ediyoruz. 11 Bu durumda kelimenin ilk şekli uzun /ā/ ve kelime sonunda /d/ ile ānd dır. Moğolca ve Tunguzca anda ya 12 dayanarak ānd kelimesinin de *ānda veya *āndo 13 şekline gittiği söylenebilir. Muhtemel *ānda ve *āndo rekontrüksiyonlarını aşağıda *āndv şeklinde göstereceğiz. Kelimenin etimolojisine geçmeden önce, bir noktaya değinmekte fayda var diye düşünüyoruz: Vovin (2011), nd ünsüz çifti sebebiyle and kelimesinin Türkçe olmadığını ve Ruan-ruan ların dilinden Türkçeye geçtiğini iddia etmektedir. Vovin, bu konuda Erdal a 14 7 Moğolca anda kelimesinin kan kardeşi, arkadaş anlamı bizce ikincildir. (Lessing 1995: 42) 8 Sravnitelʹnıy Slovarʹ Tunguso-Manʹçjurskih Yazıkov. Materialı k Etimologiçeskomu Slovaryu. Tom I, Nauk, Leningrad 1975, s. 42-43. 9 Gerhard Doerfer Semih Tezcan, Wörterbuch des Chaladsch (Dialekt von Xarrab), Budapest, Akadémiai Kiadó, 1980, s.81-82. 10 Radloff, W., Versuch eines Wörterbuches der Türk-Dialecte. Erster Band. Die Vocale, Nauk, Sanktpeterburg1893, s. 738. 11 Gerhard Doerfer Semih Tezcan, age., s. 82, bu kelimeyi aˑnd olarak yarı uzun ( halblang ) bir ünlüyle tasarlamaktadır. 12 Doerfer, Gerhard, Mongolo-Tungusica. (Tungusica Bd. 3), Wiesbaden, Otto Harrassowitz, 1985, s. 37. 13 Türkçe /O/ arkfoneminin Moğolcada /A/ olarak görüldüğü örnekler mevcuttur: Türkçe -dok > Moğolca -dag. 14 Marcel Erdal, A Grammar of Old Turkic, Brill, Leiden-Boston, 2004, s. 109. 3

gönderme yapmaktadır. Erdal, 15 /r l n/ ünsüzlerinden sonra gelen /d/ foneminin patlamalı [d] olarak telaffuz edildiğini ve son seste tonsuzlaştığını ifade etmektedir. Ancak yukarıda da değindiğimiz gibi, Eski Türkçede /nd/ ünsüz çifti vardır ve Göktürkçe ile Karahanlıcada [nd] olarak telaffuz edilmektedir. Eski Uygurcada ise fonotaktik sebeblerle [nt] olarak telaffuz edilmiş olabilir. Yine de İlk Türkçede /nd/ ünsüz çiftinin varlığı yadsınamaz bir gerçektir. O yüzden biz and kelimesinin Türkçe olduğunu kabul ediyor ve Türkçe bir etimoloji önerisinde bulunuyoruz. 3. İlk Türkçe *āndv Kelimesinin Etimolojisi Üzerine Nişanyan hariç başvurduğumuz kaynakların hiçbirinde Eski Türkçe ānd kelimesi üzerine etimolojik bir bilgi verilmemiştir. Yalnızca Nişanyan, ant isminin āŋ- anmak, hatırlamak fiilinden -Ut yapım ekiyle türetildiğini iddia etmektedir 16. Ancak /ŋ/ foneminin neden /n/ olduğunu ve -Ut ekinin bu kelimeye neden -t şeklinde eklendiğini açıklamamaktadır. Bu iki önemli sorun açıklanmadıkça bu etimoloji kabul edilemez. Diğer araştırıcılar ise bu kelimeyi bir isim gövdesi değil, bir isim kökü olarak görmektedirler. Ancak son zamanlarda Halaççanın belgelendirilmesiyle birlikte önceden isim veya fiil kökü olduğu sanılan bazı kelimelerin isim veya fiil gövdesi olduğu ortaya çıkmıştır. Örnek olarak, ET yāg yağ isminin *yā- yağ dövmek fiiline 17 ve ET ǖn- (dışarı) çıkmak fiilinin *(h)ǖ- (dışarı) çıkarmak 18 fiiline gittiği anlaşılmıştır. Bizce, ET ānd ve İlk Türkçe *āndv kelimesi de bir isim gövdesidir ve *ān-dv olarak tahlil edilmelidir. 3.1. İlk Türkçe *-(U)dV Eki Kelimenin kökü olan *ān- fiiline geçmeden önce, fiilden isim yapan *-dv eki hakkında birkaç söz söylemek gerekmektedir. İlk Türkçe *-dv yapım ekinin tam şekli *- (U)dV dır. Bu ek, ET -(U)t ekine gelişmiştir. ET -(U)t ekinin *-(U)dV şekline gittiği, ET yaşut gizli, saklı; gizlice 19 kelimesinin Moğolca karşılığıyla gösterilebilir: KM dalda hidden, concealed, secret[ly]; latent[ly]; reticent[ly]; illegal[ly]; secret, something hidden or 15 Marcel Erdal, age. s. 109. 16 http://www.nisanyansozluk.com/?k=ant (Erişim tarihi: 22.12.2011) 17 Gerhard Doerfer Semih Tezcan, age., s. 218. 18 Gerhard Doerfer Semih Tezcan, age., s. 130. 19 Gerard Clauson, age., s. 1017. 4

unknown. 20 KM dalda, ET yaşut kelimesinin İlk Türkçe *d 2 al 2 uda (*ðal 2 uda) veya *d 2 al 2 udo (*ðal 2 udo) şekline gittiğini göstermektedir. İlk Türkçe *d 2 al 2 udv, Moğolcaya *daluda/o olarak girmiş, *dalada olmuş ve orta hece düşmesiyle dalda şeklini almıştır. Moğolcada İlk Türkçe *-(U)dV ekini barındıran diğer bir kelime ise, ḳaġda dry grass of the preceding year 21 sözcüğüdür. Bu kelime, Moğolca ḳaġsa- to dry out, parch, shrivel in drying 22 fiili ve ḳaġurai dry, dried up; dry land; dryness; drought 23 ismiyle bağlantılıdır. Moğolca ḳaġda, ya Eski Türkçe kāgut darıdan yapılan bir tür yiyecek 24 ya da daha büyük bir ihtimalle Eski Türkçe kak kurutulmuş (bir şey) ve kakı- (< kak+ı-) sinirlenmek, öfkelenmek kelimeleriyle bağlantılıdır. ET kakı- sinirlenmek, öfkelenmek fiili, ḳaki- to dry up (of a sore); to hold something against somebody; to despise 25 olarak Moğolcaya geçmiştir. Moğolca ḳaki- fiilinin ilk anlamı olan (yara için) kurumak, ET kakı- fiilinin kak isminden türediğini kesin bir şekilde göstermektedir. Yukarıda söylenenler ışığında, Moğolca ḳaġda kelimesinin tanıklanmamış Türkçe *kakı-t isminden geldiği söylenebilir. Türkçe *kakıt, İlk Türkçe *kakıdv şekline geri gitmektedir. İT *kakıdv Moğolcaya *kakada/o olarak geçmiş, *kagada üzerinden ḳaġda olmuştur. İlk Türkçe *-(U)dV ekinin Eski Türkçede *-(U)d olarak korunduğu tek kelime, ET küze-d ve küze-d+çi kelimeleridir. 26 Bu istisnai örnekler haricinde, Eski Türkçede iki veya daha çok heceli kelimelerin sonunda /d/ ünsüzü bulunmadığı için ekin ünsüzü tonsuzlaşarak /t/ olmuştur. İlk Türkçe *ān-dv kelimesindeki ek de *-(U)dV ekidir. *-(U)dV eki, Eski Türkçedeki devamı olan -(U)t ekinin /r/ ile biten köklerden sonra yaptığı gibi, 27 *ān- fiilindeki /n/ ünsüzünden sonra /U/ ünlüsünü düşürmüş ve köke *-dv olarak eklenmiştir. Diğer bir ihtimal ise kökün *ān- değil, *ānı- olmasıdır. Bu durumda daha eski olan *ānı-dv şekli, orta hece düşmesiyle *ān-dv biçimini almıştır. 20 Ferdinand D. Lessing, Mongolian-English Dictionary, The Mongolia Society, Bloomington 1995, s. 225. 21 Ferdinand D. Lessing, age., s. 908. 22 Ferdinand D. Lessing, age., s. 908. 23 Ferdinand D. Lessing, age., s. 910. 24 Gerard Clauson, age., s. 610. 25 Ferdinand D. Lessing, age., s. 915. 26 Drevnetyurkskiy Slovarʹ, s. 331; Marcel Erdal, Old Turkic Word Formation: A Functional Approach to the Lexicon, I-II, Harrassowitz, Wiesbaden1991, s. 311. 27 ET adır-t, üdür-t, ur-t, kır-t, bėr-t, kör-t+le vb. gibi. (OTWF 309-310) 5

3.2. İlk Türkçe *ān- Fiili İlk Türkçe *āndv kelimesinin kökü olan *ān- veya *ānı- fiili, bizce, Eski Türkçede yalnızca iki kez tanıklanmış olan anıt- hatırlamak, yad etmek; (ölenleri) hatırlamak, üzülmek 28 fiilinin 29 de köküdür. ET anıt- hatırlamak, yad etmek; üzülmek fiili geçişli bir fiildir ve geçişsiz *an- veya *anı- hatırlanmak, yad edilmek köküne geri gitmektedir. anıt- fiilinin yapısal bir benzeri, ET unıt- unutmak fiilidir. ET unıt- fiili, geçişli bir fiildir ve geçişsiz *unı- unutulmak kökünden gelmektedir. Türkçe *unı- unutulmak fiiline hem biçim hem de anlam bakımından çok benzeyen bir kelime, Ural dillerinde bulunmaktadır: Estonca unu- unutulmak, Komi vun- unutulmak. 30 Rédei, bu ve diğer soydaş kelimeleri Proto-Uralca *wunɜ- unutulmak şeklinden getirmektedir. 31 İlk Türkçe *unı- fiili, Proto-Uralca *wunɜfiiliyle kesinlikle bağlantılıdır ancak bu bağlantının ne yönde olduğunu şimdilik söylemek mümkün değildir. ET anıt- hatırlamak, yad etmek; üzülmek fiilinin kökü olan *an- veya *anı- hatırlanmak, yad edilmek fiili, bizce, İlk Türkçe *āndv kelimesinin kökü olan *ān- veya *ānı- fiiliyle bir ve aynıdır. Bu durumda İlk Türkçe *āndv kelimesinin temel anlamı hatırlanan (bir şey) dir. Ant da unutulmaması gereken verilmiş bir söz, edilmiş bir yemindir. 4. Sonsöz Erdal (OTWF 316), -(U)t ekiyle görülen geçmiş zaman ekinin muhtemel bağlantısı 32 hakkında şöyle yazmaktadır: The problem with connecting -(U)t noun and perfect is the fact that the perfect consistently has a /d/ except after /r l n/ and perhaps /z/. ( ) The perfect and the -(U)t formation could be joined if it could be shown that the latter originally was *-(U)d; this does not seem feasible at present. Erdal a göre o zaman mümkün olmayan şey şu anda mümkün gözükmektedir: Yukarıda Eski Türkçe -(U)t ekinin İlk Türkçe *-(U)dV şekline gittiği göstermiş bulunuyoruz. Son sesteki /A/ veya /O/ ünlüsü Eski Türkçeye gelene kadar düştüğüne göre, bu ünlü İlk 28 Klaus Röhrborn, age., s. 144. 29 ETS 166 33 tolpı tüzün ıdoknıŋ yorıkın anıtıp ve HtPek 20 b 2 küsäyür m(ä)n k(ä)ntü özüm anıtmagalı. 30 Károly Rédei, Uralisches Etymologisches Wörterbuch. Bd. I. Uralische und finnisch-ugrische Schicht, Akadémiai Kiadó, Budapest 1988, s. 588. 31 Károly Rédei, age., s. 588. 32 Doerfer (1976: 49), görülen geçmiş zaman ekinin kökeni için -(U)t ekinden farklı bir Zeittensor *-d+ eki tasarlamıştır. 6

Türkçede vurgusuz ve muhtemelen kısadır. *-(U)dV ekinin üzerine iyelik ekleri geldiğinde son ünlü yerini bu eklerin dörtlü ve ikili ünlü uyumuna giren arkfonemlerine bırakmıştır: 33 *- (U)d+Xm, *-(U)d+Xŋ, *-(U)d+I, *-(U)d+XmXz, *-(U)d+XŋXz. Vurguyu yitiren /U/ ünlüsünün düşmesiyle bu birleşik ekler *-d+xm, *-d+xŋ, *-d+i, *-d+xmxz, *-d+xŋxz olarak Eski Türkçeden itibaren tanıklanan biçimlerini almışlardır. Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki Eski Türkçe -dok sıfat-fiilinin de *-(U)dV eki ve ok edatından geliyor olması mümkündür. Göktürkçede ok edatının ekleştiği örneklerde 34 ünlüsünü yitirdiği göz önüne alınırsa -dok sıfat-fiilinin /O/ arkfonemi *-(U)dV ekinin son ünlüsü olmalıdır: *-(U)dO ok > *-(U)dO+k > *-(U)dOk > -dok. Bu durumda, ānd kelimesi de İlk Türkçe *āndo şekline geri gitmektedir. Kısaltmalar DLT: Dīvānü Luġāti t-türk ET: Eski Türkçe İT: İlk Türkçe KM: Klasik Moğolca Kaynaklar ATS = Gürsoy Naskali, Emine Duranlı, Muvaffak, Altayca-Türkçe Sözlük, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1999. Doerfer, Gerhard, Proto-Turkic: Reconstruction Problems, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı- Belleten, 1975-1976, Ankara, s. 1-59. Doerfer, Gerhard, Mongolo-Tungusica. (Tungusica Bd. 3), Wiesbaden, Otto Harrassowitz, 1985. Doerfer, Gerhard Tezcan, Semih, Wörterbuch des Chaladsch (Dialekt von Xarrab), Budapest, Akadémiai Kiadó, 1980. DTS = Drevnetyurkskiy Slovarʹ, Leningrad, Nauk 1969. EDPT = Clauson, Sir Gerard, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Clarendon Press, Oxford 1972. Erdal, Marcel, A Grammar of Old Turkic, Brill, Leiden-Boston, 2004. 33 Benzer bir durum, kısa ve vurgusuz ünlüleri olan Çuvaşça için de geçerlidir: Örnek olarak Çuv. ală el kelimesi, 2. tekil şahıs iyelik ekini (+U) alınca allu, belirtme-yöneltme ekini (+A) alınca alla şeklini alır. Yani kelime sonundaki ă ve ĕ ünlüleri düşer ve onların yerini ekin ünlüsü alır. 34 Tonyukuk Yazıtı ndaki ölürtäçi+k (< ölürtäçi+ok) ve ölti+k (< ölti+ok) kelimeleri örnek gösterilebilir. 7

ESTYa I = Sevortyan, E. V. (). Etimologiçeskiy Slovarʹ Tyurkskih Yazıkov, t. I, Nauk, Moskova 1974. Gülensoy, Tuncer, Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü, I (A-N), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2007. Lessing, Ferdinand D., Mongolian-English Dictionary, The Mongolia Society, Bloomington 1995. Radloff, W., Versuch eines Wörterbuches der Türk-Dialecte. Erster Band. Die Vocale, Nauk, Sanktpeterburg1893. Rédei, Károly, Uralisches Etymologisches Wörterbuch. Bd. I. Uralische und finnischugrische Schicht, Akadémiai Kiadó, Budapest 1988. OTWF = Erdal, Marcel, Old Turkic Word Formation: A Functional Approach to the Lexicon, I-II, Harrassowitz, Wiesbaden1991. SSTMYa I = Sravnitelʹnıy Slovarʹ Tunguso-Manʹçjurskih Yazıkov. Materialı k Etimologiçeskomu Slovaryu. Tom I, Nauk, Leningrad 1975. TMEN III = Doerfer, Gerhard, Türkische und Mongolische Elemente im Neupersischen. Band III: Türkische Elemente im Neupersischen. ǧīm bis kāf, Franz Steiner Verlag, Wiesbaden1967. UWb = Röhrborn, Klaus, Uigurisches Wörterbuch, Sprachmaterial der vorislamischen türkischen Texte aus Zentralasien, Franz Steiner Verlag, Wiesbaden1977-1998. VEWT = Räsänänen, Martti, Versuch eines Etymologischen Wörterbuchs der Türksprachen, Suomalais-Ugrilainen Seura, Helsinki 1969. VOVIN, Alexander, Once Again on the Ruan-ruan Language, Ötüken den İstanbul a Türkçenin 1290. Yılı (720-2010) Sempozyumu. Bildiriler / Papers, (ed. Mehmet Ölmez, Erhan Aydın, Peter Zieme, Mustafa S. Kaçalin),, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları, İstanbul 2011. http://www.nisanyansozluk.com/?k=ant (Erişim tarihi: 22.12.2011). 8