MÜSİAD 16. Ekonomi Basını Başarı Ödülleri MÜSİAD Genel Merkez, İstanbul 23.Şubat.2016 Sayın Bakanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları ve Jüri Üyelerimiz, Bu Yılki Ödüllerin Müstakbel Sahipleri, Öncelikle, gelenekselleşmiş, ama her yıl heyecanını koruyan Ekonomi Basını Başarı Ödülleri törenimizde hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün, Ekonomi Basınındaki, Başarılı Gazeteci, Yayın Organı ve Kuruluşları teşvik amacıyla, 16. MÜSİAD Ekonomi Basını Başarı Ödülleri sahiplerini bulacak. 100 e yakın başvuruyu, jürimiz değerlendirdi ve 11 kategoride ödül alacak isimler ve kurumları belirledi. Ekonomi basınımız, iş dünyamızın sesi ve ekonomimizin önemli taşlarındandır. Bu nedenle, böyle bir organizasyonun geleneksel ev sahipliğini yapmaktan onur duyuyoruz. Sayın Bakanım, Değerli konuklar, Ödüllere geçmeden, bu kadar basın temsilcisinin huzurunda, bazı değerlendirmelerimi paylaşmak istiyorum. Büyük Türkiye Ailesinin üyeleri olarak, hepimiz, ülkemizi geliştirmek ve dengeli kalkınmayı sağlamak için uğraşıyoruz. Bu çabamızın karşılık
bulacağına inancımız da, tam. Bu bağlamda, 2016 yılı, hem MÜSİAD, hem de Türkiye için önemli olacak. Biliyorsunuz, 7 Haziran seçimleri sonrası yaşanan siyasi belirsizlik ve artan güvenlik endişeleri yanında, ekonomik ve siyasi küresel risklerin de had safhaya ulaşmasına rağmen, Türkiye ekonomisinin çarkları dönmeye devam etti. Bu noktada, 37 aylık bir veri setine sahip MÜSİAD SAMEKS Endeksi de, ekonomik aktivitenin canlılığını sürdürdüğünü teyit eden sonuçlar verdi. Bu nedenle, 2016 yılına, her şeye rağmen, 24 çeyreklik büyüme performansının verdiği motivasyonla girdiğimizi söyleyebiliriz. TERÖR VE EKONOMİ Her şeye rağmen dedim, çünkü, yaşadığımız acılar ortada. Ülkeyi kaos ortamına sürüklemeye çalışanlar; 1990 lardaki senaryonun farklı versiyonunu sahneleme peşinde. Halk 90 larda devletten kaçıyordu, bugün terörden kaçıyor. İnsanlar, yerlerinden yurtlarından olma pahasına, bazı beklentilerin aksine, hendek zulmüne ve siyasetine de karşı çıkıyor. Şimdi, yapılması gereken, bir taraftan huzur ve güvenliği sağlarken, diğer taraftan, son bir yılda gerileyen bölge ekonomisini ayağa kaldırmak. Siyasetçimize düşen, hükümet tarafında "vatandaşa karşı şefkatli, teröre karşı etkin mücadele", muhalefet tarafında ise, "doğru politikalara destek vermektir". Elbette, iş dünyasına düşen de, "daha fazla istihdam ve yatırım, halkımıza ve coğrafyamıza yardım için gayrettir." Üyelerimizden beklentimiz ise, kazanırken hukuki ve meşru, "helal kazanmaya", harcarken de hukuki ve meşru, "helal harcamaya" dikkat etmeleridir.
Tekrar yakalanan siyasi istikrarla, 2015'in üçüncü çeyreğinde de % 4 büyüdük. Önümüzdeki 4 yıla daha güvenli bakıyoruz. Açıklanan Orta Vadeli Program da, büyümeye devam edeceğimizin sinyalini veriyor. MÜSİAD Üyelerinin % 64'ünün de, 2016 yılının daha iyi geçeceğini düşündüğünü öğrendik. Ancak, ben, üyelerimizin % 64'lük olumlu bakışını yeterli bulmuyorum. Türkiye'nin, en yaygın Teşkilatı'na sahip STK'sı MÜSİAD olarak, hiçbir ayırım yapmadan, tüm iş dünyasına ve kamuya çağrı yapıyorum. Gelin, olumlu algıyı tüm yurda yaymak ve başarmak için hep birlikte daha fazla çalışalım. Dün, Ankaradaydım. Teşkilatları, Sosyal alt yapıları, belki de dünya görüşleri hiç de aynı olmayan, Türk İş Dünyasının Çalışan ve İşveren olarak %90'dan fazlasını temsil eden 14 kurumun Başkanlarıyla, ortak bir eylem için, "Teröre karşı ortak tavır için, bir ardadaydık". Demek ki, isteyince bu birlik sağlanabiliyor. O zaman, birlik olmanın zamanı, "tam da bu zaman". Neden mi bu zaman? Önümüzde, altın kıymetinde, seçimsiz 4 yıl var. Hükümetler, en cesur kararları, acı da olsa, en gerekli reformları, bu dönemlerde yapar. İlerleyen 2 yılda bu ivme azalır, son yılda, yine seçim atmosferine gireriz. Evet, zorluklarımız var, sıkıntılarımız var, ama inanıyorum ki, bu yılı, gerektiği ölçüde verimli kullanabilirsek, meyvalarını uzun süre toplarız. MÜSİAD olarak, Hükümetimizden beklentilerimizi, "Barış" temasıyla, 4 başlık altında toplayarak kamuoyuna açıklamıştık. "Çalışma Barışı", "Sosyal Barış", "Siyasal Barış" ve "Ekonomik Barış". Hükümetin daha sonra açıkladığı Eylem Planı doğrultusunda, söz ve vaatlerini tam ve zamanında yerine getirmesi, hepimiz için çok önemli.
Eylem Planı sonrasında, TBMM'de kabul edilen Gelir Vergisi Kanunu ve üzerinde çalışılan Vergi Usul kanunu bu başlıklardan. TBMM'de kabul edilen Ar-Ge Kanunu ile, yine üzerinde çalışılan Patent Kanunu ve Üretim Reform Paketi de, iş dünyasını en çok ilgilendiren konuların başında geliyor. Bir başka önemli konu, Yatırımların Finansmanı. MÜSİAD olarak, uzunca bir süredir, yatırımların önünü tıkayan, Tapuya Dayalı Banka Finansman Modelini eleştiriyoruz. Proje Finansmanına dayalı, alternatif modeller öneriyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan, İşletmelerin Taşınır Varlıkları arasında yer alan, Makina ve Teçhizat, Stok, Piyasa alacağı vb değerlerinin de teminat kapsamına alınması için yapılan olumlu çalışmayı da, son derece önemsiyoruz. SIĞINMACI ve SURİYE KONUSU Diğer taraftan, Barış, sadece bizim insanımız için değil, içinde bulunduğumuz bölge için de hayati önem taşıyor. Suriye de yaşanan savaş, yüzbinlerce hayat kaybının yanında, tüm dünyanın, insani bir krizle karşı karşıya kalmasına da neden oldu, en çok da, bizi etkiledi. Bu noktadaki küçük ama anlamlı haber, Kilis şehrimizin Nobel Adaylığı ihtimaliydi. Bizim gönlümüzde çok daha fazlasını hakeden Kilislilere ve onların şahsında tüm milletimize teşekkür ederim. Bize göre, Türkiye nin, bölgedeki politikalarının temel ilkesi, insan onurunu öne çıkarmasıdır. Bu bağlamda, elbette hiç arzu etmediğimiz, bize de yansıyan olumsuz gelişmelere rağmen, dost olduğumuz halkı ile hiç bir sorunumuz olmayan Suriye meselesindeki Türkiye'nin tavrı da, onurlu, meşru, örnek, tarihe not düşen bir davranıştır. KRİZLER FIRSATA DÖNÜŞEBİLİR
Ben, arzu etmediğimiz krizlerin de, işadamlarına yeni ufuklar açabileceğine inanıyorum. Rusya krizinin de, orta ve uzun vadede, belki de daha sağlıklı ortamlar oluşturacağını düşünüyorum. Antalya başta olmak üzere, tarımdan turizme, yeni pazar ve ürün arayışları hızlanacaktır ki, böyle de oluyor. Uçak krizi sonrasında ağır darbe alan Türkiye-Rusya ilişkilerinde, iki ülkenin Suriye politikalarının örtüşmediği açık. Bununla birlikte; diplomatik münasebetlerin muhafaza edilmesi önem arz ederken, mevcut sorunların diplomatik yolla çözülmesi, önceliğimizdir. Kriz sonrası yaşananların bir başka yansıması da, Rusya'nın, Kafkasya, Orta Asya ve Rusya da ikamet eden Türk ve Müslüman topluluk politikalarının olumsuz sonuçlarıdır. Bu bağlamda, bu yıl bağımsızlıklarının 25. Yılını kutlayacak dost ve kardeş Türk Cumhuriyetleri ile, siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz, artırılarak sürdürülmelidir. Elbette, Uluslararası Politikaların İş Dünyasını ilgilendiren önemli bir boyutu da, Ticari Diplomasi'dir. Bu noktada, Siyasi liderlerin, ülkeler arasındaki ilişkilerin temellerini oluşturacağını, iş dünyasının ise, bu yolda, ticaret ve yatırımlarını geliştirerek yürüyeceğini biliyoruz. Bunları sağlayabilmek için, bir taraftan, Hükumetimiz ve Cumhurbaşkanlığımızca tertiplenen uluslararası gezilerde, MÜSİAD ve üyelerimizle, daha çok yer almaya devam ediyoruz ki, hafta sonu, Sn Cumhurbaşkanı'mız ve Ekonomi Bakanımız ile, Fildişi Sahili, Gana ve Nijerya seyahatimiz var. Geçtiğimiz günlerde, yine birlikte, Şili, Peru, Ekvador gezisinden döndük. Ben, gezi dönüşü havaalanından çıkmadan bir program için Avrupa'ya uçarken, Sayın Bakanımız da, önce Sayın Başbakan'ımızla
birlikte Kazakistan, sonrasında Özbekistan ve Ukrayna seyahatlerini gerçekleştirdi. Diğer taraftan, Dışişleri Bakanlığımızın Stratejik Araştırmalar Merkezi SAM ve MÜSİAD olarak, Ticari Diplomasi başlığı ile, uluslararası bir etkinlik düzenlemek için çalışıyoruz. Elbette, yurt içinde yaygın bir şekilde teşkilatlanan MÜSİAD'ın, yurtdışındaki teşkilatını arttırmaya da devam ediyoruz. Bu yıl, mevcut yurtdışı teşkilatımıza ilave olarak, Bükreş, Brüksel, Strasbourg, Bakü, Johannesburg, Sydney, Londra ve Tokyo MÜSİAD'ın açılışını yapacağımızı müjdelemek isterim. Bunlara ilaveten, Afrika gezisinde, Fildişi Sahili MÜSİAD ve Nijerya MÜSİAD açılışlarımızı yaparak, üyelerimiz ve iş dünyamıza destek olmaya devam edeceğiz. Sayın Bakanım, Değerli konuklar, MANŞETLER Bu akşam, yapılan haberlere, atılan manşetlere ödüller verilecek. Peki, 2016 da bizi nasıl manşetler bekliyor? Gönlümden, yılın sonunda, Jürimizin önüne, şu başlıkların gelmesi geçiyor: Hükümet, tüm vaatlerini, zamanında yerine getirdi Özelleştirme gelirleri Cumhuriyet tarihinin 5 katına çıktı Türkiye, yoksulluğa bir yumruk daha atarak, nakavt etti 2016 enflasyon hedefi tuttu IMF yine tutturamadı: % 5 büyüdük Cari açık iyice küçüldü, yapısal sorun olmaktan çıktı
Avrupa'ya girişler artık vizesiz 2016 yı vergi artışı olmadan uğurluyoruz Altyapıdan sonra, Kültür alanında da göz kamaştırıyoruz. Bugüne dek ulaşılan hedeflere bakıldığında, bu manşetlerin hiç de uzak olmadığını görüyorum. SİZ NE DERSİNİZ SAYIN BAKANIM? Bu duygularla, konuşmamı bitirirken, biraz sonra ödül alacak tüm gazeteci dostlarımızı ve kurumları tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Sayın Bakanımız ve sizlere katılımınızdan dolayı tekrar teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Nail Olpak Genel Başkan MÜSİAD