OSMANLI ARAŞTIRMALARI XXII



Benzer belgeler
Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

OSMANLI ARAŞTIRMALARI XXII

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Bölge Uzmanı Nihai Form

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Jale Baysal ( )

Kısa Biyografisiyle Nejat Göyünç *1

Prof. Dr. ÂMİL ÇELEBİOĞLU HATIRA DOSYASI

OSMANLI ARAŞTIRMALARI XXV

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

Onur Konuğumuz Prof. Dr. Güler AKSOY. Acıbadem Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Bölge Uzmanı Nihai Form

Tufan Buzpmar H ÍL A FE T

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

Tarih Öğretmenliği Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Duyurunun başlangıç tarihi: 25 Ağustos 2015 Son Başvuru Tarihi: 08 Eylül 2015

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Prof. Dr. Nuran Gökhan ın Ardından

Prof. Dr. Galip Urak ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı

İSTANBUL DAN ÇANAKKALEYE BİLİM VE HİZMET KÖPRÜSÜ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Prof. Dr. Cengiz Çokluk

( ) FOTO 1: Cezmi SEVGİ hocamız, bölümümüzün değerli hocaları, Asaf KOÇMAN, İbrahim ATALAY ve Erkan ŞEN

65 Makina Mühendisleri Odası Konya Şubesi Ekim Kasım Aralık 2015 Bülteni

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SANDIKLI UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEKOKULU

Şerif Mardin in tespitiyle bu coğrafyada en etkili faktör : Din

AKADEMİKHABERLER Prof. Dr. Hüseyin Saim Kendir

NECİP FAZIL KISAKÜREK

*

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

ALBERT EİNSTEİN HAYATI

Bölge Uzmanı Nihai Form

* Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mantık Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. Araş. Gör. İsmail KÖZ*

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Kendi Kaleminden öğretmen özgeçmişleri. Muharrem NAZLI TD ve Edebiyatı/ Müdür Başyardımcısı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ

Bölge Uzmanı Nihai Form

Sempozyum e-gazetesi 20 Aralık 2014 Yer: Liv Hospital B1 Konferans Salonu

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

T.C. GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YÖNETİM BİRİMİ. Proje No: FEF.14.01

ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN

Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN Tel: [0 212] Oda no: 315

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

K A L B İ M İ Z D E S İ N

ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ ZİHİN ENGELLİLER EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

13 Nisan 2012, Majesty Mirage Park Resort Hotel, Antalya

Avukat, Siyasetçi, Aktivist

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

GELENEKLERİNE BAĞLI 21.YÜZYILA YAKIŞIR BİR ÜNİVERSİTE İÇİN. Prof.Dr. Bünyamin KAPLAN Erciyes Üniversitesi dönemi Rektör Adayı

B A R T I N İ L H A L K K Ü T Ü P H A N E S İ. Sizleri de Bekliyoruz..

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET TAKDİR VE TEŞEKKÜR BELGESİ YÖNETMELİĞİ GİRİŞ

Saygıdeğer Rahmetli Prof. Dr. Nejat Göyünç Hocamın Anısına

UFUK ÜNİVERSİTESİ NDE AKADEMİK YIL AÇILIŞI HEYECANI

BĠLECĠK ÜNĠVERSĠTESĠ AKADEMĠK ÖZGEÇMĠġ FORMU

Eğitim Öğretim Yılı Bölüme Yeni Gelen Öğrencileri Değerlendirme Anketi (Hemşirelik Bölümü) İncelenen Veri Sayı Yüzde (%)

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex

AHMET SELAMOĞLU Kocaeli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü,

EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Abdulkuddüs BİNGÖL 2. Doğum Tarihi : 28 Mart Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora 5.

Kasım KUTLU. Kasım Kutlu Genel Müdür (Makine Mühendisi)

2014 YILI FAALİYETLERİ

Bölge Uzmanı Nihai Form

PROF. DR. SERPİL UĞUR BAYSAL IN ÖZGEÇMİŞİ, 14 Ocak 2015

Dr. Önder TOMRUK SDÜ Acil Tıp AD-2017


PROF.DR. MUSTAFA İSEN İN ÖZGEÇMİŞİ VE ESERLERİ

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BURS VE KISMİ ZAMANLI ÇALIŞMA BAŞVURU FORMU

Kulüp sayesinde tanınan, bilinen bir insan oldum - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Business Network Center Turkey.

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Sınav programları, ders programları

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

> / f / Cumhuriyet 9387 V > Ü,

TURİZM FAKÜLTESİ BÜLTENİ Yıl 1, Sayı 3 Mayıs, 2017

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YÜKSELTİLME VE ATAMA YÖNERGESİ

Derece Alan Üniversite Yıl. Doktora Sosyoloji İstanbul Üniversitesi

YAHYA KEMAL BEYATLI ( )

15 Eylül 2013 PAZAR Resmî Gazete Sayı: YÖNETMELİK GEDİK ÜNİVERSİTESİ ASYA ÇALIŞMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

GENEL KURULUN ONAYINA SUNULACAK BAĞIMSIZ YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİ

Hacettepe Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve inkllap Tarihi Enstitüsü. Tarihi Arastirmalari Dergisi

Transkript:

OSMANLI ARAŞTIRMALARI XXII Neşir Heyeti - Editorial Board Hatiı İNALCIK - İsmail E. ERÜNSAL Heath W. towry - Feridun EMECEN Klaus KREISER THE JOURNAL OF OTTOMAN STUDIES XXII İstanbul - 2003

PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ Mehmet İPŞİRLİ Değerli bir insan, verimli bir hoca, samimi bir dost olarak yıllarca kendisinden feyz aldığımız Prof. Dr. Nejat Göyünç'ün ölüm haberini 1 Temmuz 2001 Pazar sabahı çok sevdiği öğrencisi Dr. İshak Keskin'in telefonundan öğrendim. Çoğu kere yoğun çalışma programı sebebiyle zamanını İstanbul dışında evinden uzak olarak geçiren Ralunetli, vefat ettiği geceyi lutfi İlahi olarak evinde çok sevdiği eşi, kızı, oğlu, gelini ve torunlan ile birlikte geçirmiş, mutlu bir aile ortamı içinde sohbetler ve latifeler ile adeta vedalaşmış ve o sabaha karşı ebedi aleme göçüp gitmiştir. Bir Arab şairinin "Sen doğduğunda etrafındakiler mutluluktan gülüyor sen ağlıyordun. Öyle bir hayat sür ki vefatında etrafındakiler üzülsün sen gülerek ebediyete intikal et" sözleri şüphesiz Nejat Hoca'ya çok uygun ifadelerdir. Arkasında, rahle-i tedrisinden geçen binlerce talebe, özellikle usta-çırak ilişkisi içerisinde bire bir yetiştirdiği çok sayıda akademisyen ve nihayet büyük bir titizlikle yazdığı eserlerle hoş bir sada birakarak ebediyete göç tü. Nejat Bey, 18 Kasım 1925'te İstanbul Beşiktaş'ta Rıza Bey ile Cemile Hanım'ın ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Cemile Hanım, İstanbul doğumlu olmakla birlikte aslen İspir kökenlidir. Baba tarafından dedesi Hasan Efendi Ürgüplü olup müderris idi, babası Rıza Bey, Kasımpaşa Çırak Melctebi'nde yetişip mezun olduktan sonra çeşitli hizmetlerde bulunmuş 1922 yılında Cemile Hanım'la evlenmiş, bir süre sonra da Heybeliada Senatoryuınu'nda çalışmaya başlamış, 1927' de bir kazada vefat edince Nejat Hoca daha iki yaşında iken babasını tanımadan yetim kalmıştır. İlkokul birinci sınıfı Moda İlkokulu'nda 1932-33 te okuduktan sonra aile Er- OSMANLI ARAŞTIRMALARI, XXII (2003).

34 Mehmet İPŞİRLİ zurum'a taşınınca 1937 yılında Erzurum Gazi İlkokulu'ndan mezun oldu. Erzincan Askeri Ortaokulu imtihanlanna girdi, ancak muayenede gözünden kusurlu bulununca Erzurum Lisesi orta kısmına kaydolmak zorunda kaldı. İki ay sonra parasız yatılı imtihanım kazanıp Kars'a nakledildiği kendisine bildirilip orada bir yıl okuduktan sonra ikinci sımfta parasız yatılı olarak Haydarpaşa Lisesi'ne nakledilmiş ve 1943 yılında Edebiyat şubesinden mezun olmuş, aynı yıl parasız yatılı olarak Ankara Siyasal Bilgiler Yüksek Okuluna girip sene sonunda not ortalamasından parasız yatılı hakkım kaybedince, oradan aynlarak İstanbul' a gelmiş ve 1944 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat '. Fakültesi Tarih Bölümü'nden 1948'de mezun olmuştur. Aym yıl askere gidip 1949 yılında terhis oldu. Daha sonra öğrencilerine çeşitli batıralarım naklettiği hocası Prof. Cavid Baysun'un yardımı ile Başbakanlık Arşivi'ne telhisçi olarak girmiş, Ağustos 1951 'e kadar iki yıl süren bu görevi kendisi için ikinci bir mektep olmuştur. Başta siyakat olmak üzere arşiv yazılarıru mükemmel okuma yeteneğini muhtemelen bu sırada elde etmiş, özellikle defterler konusunda oldukça sıhhatli bilgi sahibi olmuştu. Burada bir taraftan Osmanlı belgeleri ve teşkilatı hakkındaki bilgisini ilerietirken diğer taraftan yılları arşivde geçen uzman ve üstadları tanımış, onlarla ilgili batıralarım zaman zaman öğrencilerine nakletmiştir. Başbakanlık Arşivi'nde kutular içerisinde muhafaza edilen Maliyeden Müdevver Defter fişleri arasında kendisi tarafından yazılmış yüzlerce fiş kendine has hattı ve imlası ile hemen tanınır. Parasız yatılı okuması sebebiyle 12 yıllık mecburi hizmetini yerine getirmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı'nca 1951 yılında Mardin Lisesi'ne tayin edildi. Buradaki öğretmenliği Mardin'i, Mardinliler'i tarumasına, üzerine bir doçentlik tezi yapacak kadar sevmesine vesiie olmuştu. 1954-56 yılları bir ömür boyu huzur içerisinde geçen aile hayatımn şekillendiği yıllar oldu. Ağustos 1954'te Servet Ayten Ekler Hanımefendi ile evlendi, Temmuz 1955'te oğulları Armağan Ekrem, Ekim 1956'da ise kızları Ayşe Nihai (Güres) dünyaya geldi. Bu arada bilgi görgü artırmak üzere bir yıllığına.bir ABD bursunu kazanmıştı. Büyük bir şevkle bir süre Türk-Amerikan Derneği'nde kurslara katılmış, dokuz ay kadar kaldığı ABD'den Eylül 1955'te dönünce Ankara Bahçelievler Lisesi'ne tayin olunup 1957 yılına kadar burada tarih öğretmenliği yaptı.

PROF. DR. NEJAT GÖYüNÇ 35 1957 yılı Hoca'nın kariyerinde önemli bir değişimin başlangıcı oldu. Milli Eğitim Bakanlığının' yurtdışında doktora yapmak üzere 1416 sayılı kanun gereği açmış olduğu imtiham başarı ile kazarup Almanya'ya gitmiş, Goethe Enstitüsü'ndeki kısa Almanca kurslanndan sonra Götthingen Üniversitesi'nde tanınmış Müsteşrik Prof. Dr. Walther Hinz'in nezaretinde doktora çalışmalarına başlamıştır. Muhtemelen hocasının tavsiyesi ile biraz farklı bir alanda, İmad es-sahavi'nin 1340 tarihli Camiü'l-hesab adlı resmi bir muhasebe kitabı üzerinde çalışmıştır. Bilindiği kadarıyla daha sonra bu konuda bir makale yazarak çalışmasım tanıtmış ancak tezi yayınlanmarnıştır. Ancak bu çalışmasının rahmetli Hoca'nın defter bilgisine yeni bir boyut kazandırdığı şüphesizdir. 1962 yılı başlarında doktorasını tamamlayarak yurda dönmüştür. 31 Ağustos 1962'de, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü bünyesinde Prof. Tayyib Gökbilgin tarafından yeni kurulmuş olan Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Kürsüsü'ne Asistan Dr. olarak alınmış, 1971'de ayrıldığı tarihe kadar bir baba-oğul samimiyeti ve usta çırak ilişkisi içerisinde birlikte yeni kürsüyü tanıtmaya ve geliştirmeye çalışmışlardır. Bu arada XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı (İstanbul 1969) konulu tezini hazırlayarak 1 Aralık 1966'da doçent oldu. Bu çalışma esas itibariyle Tahtir defterleri ve diğer arşiv malzemesine dayanmakla birlikte vekayinameler, seyahatnameler gibi eserlerden faydalanarak hazırlanmış, XVI. yüzyıl Tahtir Defteri ağı.ı:-lıklı şehir incelemelerinin ilklerinden olarak daha sonrakilere model teşkil etmiştir. Osmanlı Müesseseleri Kürsüsü, zorluğu konusunda öğrenciler arasında yapılan menfi telkinler sebebiyle tercih edilmeyen, öğrenci sayısı lo' u bulmayan bir kürsü idi. Kürsü seçimi arefesin.de bu telkinlerden değerli hacarn Çetin Derin'e bahsedince, bunların asılsız olduğunu, mutlaka o kürstiyü seçmeidi tavsiye etmişti. Öğrencinin az olması bizlerin Rahmetli Tayyib Gökbilgin ve Göyünç hocalanmızı yakından tanımamıza, bire bir kendilerinden feyz almamıza vesile oluyordu. O sırada Prof. Dr. Salih Özbaran Londra Şarkiyat Okulu'nda (SOAS) -doktorasını tamamlayıp dönmüş ve Müesseseler Kürsüsüne asistan olarak girmişti. Bir ağabey-kardeş havası içerisinde bizim Avrupa, özellikle İngiltere' deki hocalar, kürsüler ve çalışmalar hakkında bilgi edinmemize ve oradaki geleneği öğrenmemize vesile oluyordu. Mezuniyetime yakın bir dönemde Nejat Hoca eğer bir imkan olursa Avrupa' da doktora için gidip gitmeyeceğimi sordu. O dönemde Edebiyat Fakültesi'nde asistan olmak çok zor ve kıymetli idi, yurtdışı doktorasına rağbet ise azdı. Ben çok memnun

36 Mehmet İPŞİRLi olacağıını ancak aileme yardımcı olmak durumunda olduğumu, onların nzasının gerektiğini söyleyince, Rahmetli "Onları ziyaret edip, ben konuşmak isterim" dedi ve bir gün evimize teşrif ederek rahmetli babaannerne ve annerne etraflıca konuyu anlattı, samimi ve mütevazi hali onları ilaıa için yeterli olmuştu. Yurtdışı kontenjanının çıkması, gönderme müsaadesinin gelmesi iki yıla yakın zaman aldı. Yurtdışında bulunduğum dönemde özellikle ilk yılda bazen Osmanlıca bazen yeni harflerle mektup gönderir, tavsiyelerde bulunurdu. Nejat Hoca, Aralık 1971 tarihinde beklenmedik bir şekilde kendi isteği ile Hacettepe Üniversitesi, Tarih Bölümü'ne geçmeye karar vermiş, böylece, Tayyib Bey'den ve İstanbul'dan aynlmış oluyordu. Bu kararını Tayyib Bey duyduğunda çok üzülmüş, profesör kadrosunu hemen temin edebileceğini, Bölüm'de kendisine çok ihtiyacı olduğunu söylediği halde, Rahmetli Hoca, gerekçe olarak, çok sevdiği ve yurt dışına gitmelerine destek olduğu Zeki Ankan, AhmetYaşar Ocak başta olmak üzere yetenekli bazı gençleri Üniversite'ye almak isteğini, bunun İstanbul'daki kadro darlığı sebebiyle mümkün ol~adığını ifade etmiştir. Hacettepe'de Prof Dr. Ercüment Kuran'la birlikte olan Hoca, Mart 1973'te profesörlüğe yükseltilmiş ve oradaki BöltirnUn yapısı ve Üniversite'nin de ihtiyacı sebebiyle İnkılap Tarihi Derslerine de girmeye başlamıştı. Bu vesile ile Üniversite' de binlerce talebeye ders vermek imkanı bulduğundan sitayişle bahsetmiştir. İstanbu l Üniversitesi Sonçağ Tarihi Kürsüsü'nden Prof. Dr. Cevat Eren'in vefatı ve Prof. Dr. Cemal Ttikin'in emekli olması Uzerine Nejat Hoca'ya, i.ü. Edebiyat Fakültesi Sonçağ Tarihi Kürsüsü'ne dönmesi teklifi gelince bunu kabul etti. Mart 1977 de İstanbul'a dönmesine herkes sevinmiş, özellikle başından beri o kürsüde bulunup o sırada doktoralarını tamamlamış, hocalarının ayniması sebebiyle yalnız kalmış olan üç meslektaşmuz bilhassa memnun olmuşlardı. Ancak beklenilen ahenk gerçekleşmedi. Bu sırada 1979-80 yilları içerisinde bir yıl süre ile Başbakanlık Arşivi Genel Müdürü olarak görev yapmış, otuz küsür yıldan beri tanıdığı, uzman ve araştırmacı olarak çalıştığı bu kurumda bazı değişiklikler yapmak istemişti. Köklü ve sistemli bir dergi çılçarma teşebbüs~ bunların ba,şında geliyordu. Cumartesi günleri arşivi araştırınacıya açması, araştırma salonunda belge okurken çay-kahve içme iznine son vermesi bu dönemde yürürlüğe koyduğu uygulamalardandı.

PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ 37 1980-82 yıllannda Boğaziçi Üniversitesi'ne yanm-zamanlı derse giden Prof. Göyünç, YÖK yasasının çıkmasından sonra Rektör Prof. Dr. Ergün Toğrul'un daveti ile Aralık 1982'de bu Üniversite'de Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'ne Müdür olarak geçmiş, bir süre sonra Tarih Bölümü'ne öğretim üyesi olmuştur. Ekim 1983'te Malatya İnönü Üniversitesi'ne gönderilen Nejat Hoca orada sıkıntılı günler yaşamış, ancak Haziran 1985'te Konya Selçuk Üniversitesi'ne nakledilmesiyle 1992 yılında. emekli oluncaya kadar silren yedi yıl böltim başkanı ve öğretim üyesi olarak bir huzur ve sukunet dönemi yaşamıştır. Burada kendisini seven, değerini bilen genç bir öğretim kadrosu ile kendisine sahib çıkan Rektör Prof. Dr. Halil Cin'in bulunması Rahmetli'nin şevkini artırmış, sık sık geldiği İstanbul'da Edebiyat Fakültesi ve Arşiv'de dostları na memnuniyetini ifade etmekten geri kalmarruştır. 1986-87 akademik yılında misafır profesör olarak Almanya'ya davet edilmiş, kış yanyılında Münih, bahar yanyılında Bamberg Üniversiteleri'nde ders verip araştırmalar yapmıştır. Selçuk Üniversitesi'nde bulunduğu dönemde Konya üzerine çalışmaların hızlanmasım sağlayarak çevresindeki yüksek lisans ve doktora öğrencilerini, fiilen yardımcı araştırma görevlilerini bu konuda çalışmaya teşvik etmiş, olmuştur. Eşi İstanbul'da bulunduğundan etrafındaki araştırmacılara bütün zamanını ayırmış, tarih bilgisi, metodolojisi konularında, aynca özel sohbetlerinde sahip olduğu tecrübeyi, hatıralarını onlarla paylaşmaya büyük gayret göstermiştir. Rahmetli'nin en bariz vasıflarından birisi karşısında meraklı, yetenekli bir genç gördüğü zaman adeta kendisini unutacak derece büyük bir fedakarlıkla onunla ilgilenmesi idi. İstanbul'da Osmanlı Müesseseleri Kürsüsünden sonra Konya'da bir kere daha bu fırsatı bulmuştu. Bu fedakarlığı takdir edilmiş, hatta 1997 yılında S.Ü. Rektörlüğü'ne bağlı Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü, Ata Dergisi'nin yedinci sayısını Prof. Dr. Nejat Göyünç Özel Sayısı olarak çıkarmıştır. Bu özel sayının başında, Konya'da değerli talebesi Dr. Ali Galip Baltaoğlu tarafından, kendisiyle 1995'te yapılan millakattan da yararlanılarak geniş bir hayat hikayesi verilmiştir. Aynca, 1972 yılında doktora Hacası Prof. Hinz'in teklifi ile Alman Doğu Bilimleri Cerniyeti (Deutsche Morgenlandische Gesellschaft)'ne üye olmuş, 1995 yılında Cerniyeti_n kuruluşunun 150. yılı münasebetiyle Nejat

38 Mehmet İPŞİRLİ Hoca'ya onbeş Avrupalı bilim adamının makalelerini içeren bir hatıra kitabı sunulmuştur. Prof. Göyünç 1970 yılında Türk T3!ih Kurumu'na muhabir, 1981 de ise asli üye olmuş, daha sonra 1995'te yeniden aslt üye ve Balkan Araştırmaları Komisyonu Başkanı seçilmiş, aynca Türk Tarih Kurumu Başkanı çok takdir ettiği talebesi Prof. Dr. Yusuf Halacoğlu'nun daveti ile Kurum adına çeşitli illerde konferanslar vermiştir. Prof. Göyünç'ün ilmi faaliyetlerini yürüttüğü bir diğer mekan ise Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'ni de çıkaran İslam Araştırmalan Merkezi olmuştur. İSAM Başkanı Doç.Dr. Tufan Buzpınar tarafından burada kendisine Doç. Dr. Ahmet Kavas'la paylaşacağı bir oda tahsis edilmişti. Ansiklopedi Kütüphanesi'ndeki çalışma ortamı kendisini öylesine memnun etmişti ki bir gun çok değerli şahsi küttiphanesini buraya bağışlamaya karar vermiş ve bunu da gerçekleştirmiştir. Onun hayatı dolu dolu akademik seyahatlarla geçmiştir. Geleneğimizde akademik seyahatın çok önemli bir yeri vardır. Bu bir taraftan kendisine önemli tecrübeler kazandınrken diğer taraftan büyük zaman kaybına ve zihninde planladığını çok iyi bildiğimiz bazı çalışmalannın gerçekleşmesine engel olmuştur. Bu seyahatleri çoğunlukla tahsilden ziyade tedris içindi. Nitekim değerli meslektaşım Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu'nun Bursa'da kendisine yardımcı olması talebini kıramamış, 1996-2000 yıllan arasında Uludağ Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nde dersler vermiştir. Aynı şekilde İstanbul Üniversitesi Arşivcilik Bölümü'nde hocaların hacası olarak haftada bir gün ders vermesi tekliflmizi geri çevirmemiş, aksatmadan 90'lı yıliann sonunda birkaç yıl derse gelmiş, Böltim'deki öğrencilerin şevkini gördükçe iş yorgunluğunu unutuyordu. Aynca 2000 yılı başından vefatına kadar Gebze Yüksek Teknoloji Enstittisü, Stratejik Araştırmalar Anabilim Dalı'nda Lisans Üstti dersleri verdi. Prof. Göyünç'ün, kitapları, makaleleri, ansiklopedi maddeleri ve kitap tarutmalan genel bir tasnife tabi tutulacak olursa önceleri Osmanlı müesseseleri, Şehir Tarihi, Batılı seyyahların gözlemlerinin ağırlıkta olduğu, Müesseseler kürsüsünden aynidıktan sonra Milli Mücadele ve İnkılap Tarihi, seksenli yıllarda Ermeni terörünün giderek hızlanması üzerine ise Ermeniler üzerine yoğunlaştığı gözle.rnlenebilir.

PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ 39 Kitabiyat' a çok önem veriyordu. Yeni çıkan özellikle Almanca, İngilizce Fransızca eserleri tutumlu olmasına rağmen bazen hiç parayı esirgemeden satın alarak, bazen dostlan tarafından hediye olarak gönderilmesiyle, bazen de Osmanlı Araştırmalannda Review yapılmak üzere yayınevinden isternek suretiyle temin eder konu ve ilgi alanlanna, dil vukufıyetlerine göre tanıtımını yapmak üzere kimlere vereceğini iyi bilirdi. Kendisi elli civannda kitap tanıtımı yaparken, başkalanndan tanıtımını rica ettiği yüzlerce eser olmuştur. Osmanlı Araştırmalan Dergisi onun bilim adına gerçek bir başansı, tasavvurlarını bir ölçüde gerçekleştinnede bir araç olmuştur. Başbakanlık Arşivi Genel Müdürlüğü döneminde tesis ettiği bu dergiyi, oradan aynimasından sonra, bütün i.lml sorumluluğu, makale temini hususlan Hoca'ya ait olmak üzere hayırlı bir girişim olarak Enderun Kitapevi sahibi İsmail Akdoğan Bey kendi yayınevi adına destekleyeceğini söylemiş, Nejat Hoca da büyük bir itina ile dergiyle ilgilenmişti. Makale temini ve yazımı konusunda hatınru kullanarak yerli ve yabancı takdir ettiği araştırmacılardan makale ister, onların toplanması, Derginin standardına uygun bale konulması, matbaada dizilmesi, tasbihi, basımı ile tek tek ilgilenir, büyük bir fedakarlık ile ilim alemine ulaşmasım sağlardı. Vefa duygusu kendisinde sarsılmaz bir ilke halindeydi. Kişilere, bazı şehir ve kurumlara aşın bir bağlılığı vardı. Nitekim bazı hocalanna ve itina ile seçtiği talebelerine karş~ beslediği vefa duygusu; doğduğu Beşiktaş kazası için hazıdadığı mezuniyet tezi, özellikle Mardin için hazırladığı Mardin Sancağı kitabı bunun canlı örnekleridir. Kurum olarak Devletine karşı aşırı bir minnet ve vefa duygusu ile bağlı idi. Bunu sözleri ve davranışlannda her vesile ile gösterirdi. Bir yetim olarak parasız-yatılı okuması, devlet bursu ile yurtdışında doktora yapmış olmasında şüphesiz bunun büyük payı vardı. Milli ve manevi konularda hassastı. Ancak bu değerleri hiç bir zaman bir istismar aracı yapmaz, bilakis bu şekilde davrananlara karşı hep tenkitle yaklaşırdı. Yıllarca içinde bulunup tahsilini tamamladığı Avrupa'nın değer ve ilkelerini beğenir, ancak yabancılara ve özellikle Türklere karşı önyargılı hatta biraz ırld ve dini taassup içinde olduklannı bunun da tarihten, geçmişte yaşananlardan geldiğine şahidi olduğu misalleri zikrederek vurgu yapardı. Şahidi olduğu kendisini etkileyen, olumlu ve olumsuz olaylan unutmaz, uygun düştükçe bunlan yeri, şahıslan ile, hatta bazen perde arkasını tahlil ederek canlı bir şekilde anlatarak ders alınmasını isterdi. Bütün bu yönleriyle

40 Mehmet ipşirlt nevi şahsına münhasır bir şahsiyet olan hocadan önemli hayat ilkeleri öğrenmek mümkündü. Göyünç'lerin mükemmel boğaz manzaralı evi meslektaşları ve öğrencilerini ağırlama mekanı idi. Tabii burada asıl takdir edilmesi gereken ve Hocanın yüzünü ağartan kişi değerli eşi Ay ten Hanımdır. Yerli ve yabancı meslektaş ve talebelennden evlerinde misafir olmayan ve Ayten Hanım'ın elleriyle yaptığı ve güler yi.izüyle ilcram ettiği nefıs pastalar, börek ve çöreklerden yemeyen yok gibidir. Evinde ağırlamaktan ve ilcram u izzette bulunmaktan böylesine memnun olan aile çok az bulunur. Bu bir ölçüde bizim geleneğimizde pek çok örnekleri olan alimin evinin ve sofrasının meslektaş ve talebelerine her zaman açık olması anlayışının modem çağdaki bir devamıdır. Nejat Hoca'nın ani vefatı Uzerine bir kadirşinas hareket te Prof. Dr. Kemal Çiçek'in editörlüğünde kendisini seven bilimadamlarının makalelerinden oluşan, müstakil bir hatıra sayısı çıkmış olmasıdır. Fevkalade takdire layık bu eserin belki tek kusuru süratle çıkması planlandığından Hoca'nın birçok meslektaşı ve talebesinin haberi olmadığından buraya yazı verememiş olmasıdır. (Pa.x Ottomana, Studies in Memoriam Prof Dr. Nejat Göyünç, Ed. Kemal Çiçek, Sota ve Yeni Türkiye Yayınları, Haarlem- Ankara 2001, 835 sayfa) Hulasa Hoca'yı kaybetmekle "alimin ölümü alemin ölümü gibidir" gerçeğini bir kere daha bizzat yaşamış olduk. Mevla rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.