den köle: ZEYD BİN HÂRİSE Zeytin gözlü çocuk, korkuyordu... Çünkü Arabistan ın meşhur Ukaz Panayırı, karmakarışı Adın ne? Heyecanlı pazarlık sesleri arasında, sıcak, toz ve gürültü çok bunaltıcıydı. Bu kargaşada, güler yüzlü bir adam, ona yaklaşarak sordu: - Senin adın ne oğlum? - Zeyd. - Babanın adı? - Hârise, efendim! - Nerelesin? - Yemenli. - Hangi kabîledensin? - Kudâa kabîlesinden. - Öyle mi? O, eski ve kıymetli bir kabîledir... Küçük Zeyd, beyaz dişlerini göstererek gülümsedi ve mırıldandı: - Doğrudur, efendim... Bu güzel yüzlü amcayı sevmeye başlamıştı... Adam tekrar sordu: - Karnın açtır, değil mi? Çocukcağız önüne baktı. Cevap vermedi. Fakat günlerdir aç, susuz, perişan bekleşiyorlar - Benimle gelmek ister misin? Güzel yemekler, temiz elbiseler ister misin? 1 / 12
- Sizinle yemek olmasa da gelirim efendim! Esir tüccarı ile pazarlık ettiler. Küçük Zeyd, boynu bükük bekliyordu. Nihâyet dörtyüz dirhe - Haydi bakalım küçük Yemenli! Şimdi gidip, ikimiz de bir güzel karnımızı doyuralım! O amca kendisini, çok daha iyi kalbli bir hanıma götürdü. Teslim ederken dedi ki: - Ey amcamın kızı! İşte, senin için aldığım köle! Bu hanım, Hz. Hatice idi. Hediye eden de, yeğeni Hâkim bin Hizâm idi. İlk Müslüman köle Hz. Hatice gerçekten, dünyadaki bütün kadınların en hayırlısı idi. Öyle olmasa, sevgili Pey Düğünden hemen sonra, Hz. Hatice de Zeyd i, Peygamber Efendimize hediye ettiler. Allahın Resûlü, onu görür görmez pek sevdiler. Esirlikten kurtulması için, azâd ettiler ve h Yemenli Zeyd, böylece, yeni yuvasına yerleşti. Her gün o kadar hârika şeyler görüyordu k Çok kısa zaman Böylece, sonra, ilk o Müslüman da, ilk Müslümanlar olan kadın, arasına Hz. Hatice; katıldı. ilk Müslüman olan çocuk, 2 / 12
Zeyd bin Hârise, Mekke de Resûlullahın yanında rahata kavuştuğu sıralarda, Yemen illeri Zeyd için ağlıyorum, Karalar bağlıyorum. Geri döner mi diye, Kalbimi dağlıyorum... Dağlara çıkayım mı? Zeyd imi arayım mı? Bir haber versin diye, Rüzgâra sorayım mı? Yemenliler hemen tanıdılar Yemen den ayrılan her kervana, oğlunu tenbih ediyordu. Gelen her yolcuya da, onu soruy Kâbe yi tavâf e-denler arasında, Zeyd de bulunuyordu. Yemenliler, onu hemen tanıdılar. M 3 / 12
Oğlunu kaybettiğine ne kadar üzüldüyse; yaşadığına da, o kadar sevindi... Üstelik iyi kalb Bu karışık düşünceler arasında, yine de; bir an evvel, oğluna kavuşmak istiyordu... Ertesi sabah Zeyd in amcasıyla birlikte, yola çıktılar. Yanlarına bir de, köle almışlardı. Bu Sevgili Peygamberimizi bulmaları zor olmadı. Konuşabilmek için, izin istediler. Yerlerde ve Oğlumdan ayrı düştüm Yemenli Hâris, şöyle dedi: - Ey Abdülmuttalib in torunu! Ey Abdullah in oğlu! Ey büyük Mekkeli! Ey bu kavmin reisi! B Çünkü, en sevgili oğlumdan ayrı düştüm. Ancak sizin yardımınızı diliyor ve bekliyorum. Oğlumun yerine, size başka bir köle getirdim! Şu Serahbil adındaki genci, lütfen kabûl buy Bu teklif karşısında, Peygamberimiz buyurdular ki: - Zeyd i çağırıp kendisine durumu bildirelim. Onu serbest bırakalım. Şâyet size gelm Hârise ve kardeşi, Peygamber efendimizin, Zeyd ile ilgili olarak verdikleri bu cevaba çok m 4 / 12
- Sen bize çok adâletli ve insaflı davrandın. Bunun üzerine Peygamberimiz, Zeyd i huzuruna çağırarak, kendisine buyurdu ki: - Bunları tanıyor musun? - Evet efendim, tanıyorum. Biri babam, diğeri amcamdır. - Ey Zeyd! Sen, benim kim olduğumu öğrendin, sana olan şefkat ve merhametimi, d Eşsiz insan Resûlullah efendimizin, kendisini serbest bırakması üzerine, Zeyd, hayatının en önemli an Bir tarafta, öz babam duruyor. Dünyaya gelmeme sebep olan kimse. Diğer tarafta ise, es Karar vermek, gerçekten zordu... Fakat Hârise oğlu Zeyd, Peygamberimize dönerek şunla - Ben hiç kimseyi size tercih etmem. Siz benim hem amcam, hem babam makâmındasını Bu sözleri duyanlar, şaşırıp kaldılar! Sadece Resûlullah Efendimiz gülümsüyordu. Hz. Zey - Yazıklar olsun sana! Demek ki, sen köleliği hürriyete, annene, babana ve amcana tercih 5 / 12
- Babacığım, ben bu zattan öyle şefkatli muamele gördüm ki, Ona kimseyi tercih edemem Daha sonra Peygamber Efendimiz, ayağa kalktılar. Zeyd i, kocaman bir taş üzerine çıkart - Şâhit olunuz ey insanlar! Zeyd bundan sonra, benim oğlumdur. Onu evlât ediniyor Sevinçle memleketlerine döndüler Babası ve amcası bu durumu görünce, kızgınlıkları geçti. Sevinç içinde memleketlerine dö Bu hâdiseler (Evlâtlarınızı olduğunda, (Zeyd henüz babalarının gibi) İslâmiyet babası ismiyle gelmemişti. değildir) meâlindeki çağırın, Daha böylesi emirleri (Zeyd sonra Allah bin ile Allahü Hârise) evlât diye katında teâlânın, çağrılmaya edinmek daha Ahzâb de doğr başl kald Allahın Resûlü, Zeyd i çok severlerdi. O kadar ki, onu, öz amcaları Hz. Hamza ile kardeş i Bir gün Peygamber Efendimiz buyurdular ki: - Cennetlik hanım isteyen, Ümmü Eymen le evlensin!.. Üsâme adlı bir oğulları oldu Ümmü Eymen iyi kalbli ve Habeşli bir câriye idi. Peygamber Efendimize, anacığından em Artık delikanlı olan Hz. Zeyd, hemen, o siyahî hanımla evlendi. Üsâme adlı bir de oğulları 6 / 12
Zeyd bin Hârise, Bedir harbinden Mûte harbine kadar, Peygamber efendimizin bulunduğu Hicretin 8. yılında, Mûte seferine çıkılacaktı. Mücâhidlerin başında, Hz. Zeyd bulunuyordu - Muharebede Zeyd şehit olursa, sancağı Câfer alsın! O da şehit düşerse, Abdullah Söyledikleri aynen çıktı. Üç büyük Sahâbî de, arka arkaya Cennete uçtular. Sahih-i Buhâri de, bu olay şöyle anlatılıyor: Resûlullah efendimiz Mûte ye orduyu gönderdikten epey sonra, bir gün minberde konuşm - İşte Zeyd şehit oldu, bayrağı Câfer aldı. O da şehit oldu. Bayrağı Abdullah aldı. O d Hz. Zeyd in kumandan olduğu bu savaşta, ondan sonra kumandan olarak şehit edilen Câ - Cenâb-ı Hak Câfer e kesilen kollarının yerine iki kanat ihsân buyurdu. Cennette me Bu sebeple, "Câfer-i vefâtından Tayyâr" lâkabıyla sonra kendisi, anılmıştır. Uçan Câfer mânasına gelmek üzere, Hz. Zeyd in Mûte savaşında şehit edilmesinden bir sûre sonra, bu defa mübârek şehidin o Hz. Zeyd ilk îman edenlerdendi. Îman edince, Mekke'de iken pek çok ezâ ve cefâlara mâr 7 / 12
Peygamberimiz, Tâif halkını İslâmiyete dâvet için, Zeyd ile beraber Tâif'e gitmişti. Tâif hal Birçok yerinden yaralandı Hz. Zeyd, Peygamberimizi atılan taşlardan korumak için, Onun önüne, arkasına, sağına, s Hz. Zeyd, hicret izni çıkınca, Medîne'ye hicret etti. Medîne'de, Ensardan Gülsüm bin Hedm Hz. Zeyd Peygamberimizi o kadar çok seviyordu ki, canını Onun yolunda fedâ etmekten ç (Bana insanlar arasında en sevimli gelen kişi, benim ve Allahın ihsânına mazhar ola Allahü teâlânın ihsânı; Müslüman olmasını nasib etmesi, Peygamberimizin ihsânı ise, onu Zeyd bin Hârise, "Yâ Erhamerrâhimîn" uzak bir dedi. yere Her gidiyordu. birini söylerken, Kirâ ile tuttuğu "Onu öldürme" katırcısı, sesi tenha geldi. bir yerde bunu öld Üçüncüsünde geldim Dışarıda adam var sanarak, katırcı dışarı çıkıp içeri girdi. Üçüncüsünde, elinde kılıç bulun - Sen, "Yâ Erhamerrâhimîn" duâsına başlarken, ben yedinci gökte idim. İkincisini sö Hz. Zeyd, bu gelen süvârinin, melek olduğunu anladı. 8 / 12
Kur'an-ı kerimde, Eshâb-ı kirâm içinde Hz. Zeyd'den başka hiçbir kimsenin ismi açıkça zik Zeyd, beyaz, güzel idi. Oğlu Üsâme ise esmer idi. Hz. Zeyd, tahminen Ebû Üsâme' milâdi dir. Yemenlidir. 575 yılında doğmuş Yemen'in olup, o zamanki annesi en Su'de muhterem binti Sa'lebe'dir. kabîlesi olan Künye Ku Hicretin altıncı senesinde Zeyd bin Hârise, Eshâbdan bâzılarının ticaret mallarını Şam a g Zeyd bin Hârise ve arkadaşları, ticaret malları ile Vâdilkurâ ya yaklaştıkları sırada, Fezâre Gündüzleri gizleniniz! Zeyd bin Hârise nin arkadaşları şehit oldu. Zeyd bin Hârise de ağır surette yaralanıp şehit Zeyd bin Hârise, bir müddet sonra ayıldı. Yavaş yavaş Medîne ye geldi. Başlarına gelenle Zeyd bin Hârise, Benî Fezârelerle çarpışmak için yemin etti ve kendisini, Benî Fezârelere Zeyd bin Hârise nin yaraları iyileşince, Peygamberimiz, onu, askerî bir birliğin başına geçi - Gündüzleri gizleniniz, geceleri yürüyünüz! Zeyd bin Hârise ve arkadaşları kılavuzlarının yanılması sonucu, bir gün boyunca yanlış yo 9 / 12
Zeyd bin Hârise ve arkadaşları, Benî Fezâreleri geceleyin gâfil iken basmayı bekleyerek s Zeyd bin Hârise, Benî Fezâreleri araştırmak için, ileri gitmekten arkadaşlarını men etti. O Zeyd bin Hârise ve arkadaşları tekbir alarak, onlarla şiddetle çarpıştılar. Benî Fezâreler, b Seleme bin Ekva, araştırmaya devam etti. İçlerinde kadın ve çocukların da bulunduğu bir Zeyd i kucakladı İslâm mücâhidlerinden Kays bin Muhassir, Ümmü Kirfe nin ardına düşüp onu yakaladı. Üm Benî Fezârelerin, ele geçirilebilen malları ganîmet olarak alındı. Zeyd bin Hârise, Ümmü K Mücâhidler, Medîne ye döndükleri sırada, Peygamberimiz evinde idi. Zeyd bin Hârise, gid Peygamber efendimizin mektubunu Rum Kayseri Heraklius a götüren Eshâb-ı kirâmdan H Cüzâmlardan Hüneyd ve oğlu ile daha birtakım adamlar, orada Dihye nin yolunu keserek, Eski elbisemle geldim Dihye, Medîne ye gelince, evine girmeden, doğruca Peygamberimizin yanına gidip, Kayse 10 / 12
- Yâ Resûlallah! Kayserin yanından dönüp gelirken, Hisma da bulunduğum sırada, Cüzâm Sonra da Hüneyd ile oğlunun cezâlandırılmalarını diledi. Bunun üzerine Peygamberimiz, Zeyd bin Hârise yi, beşyüz kişilik bir kuvvetle Cüzâmlara y Zeyd bin Hârise, kılavuzlar ile birlikte geceleri yürüyorlar, gündüzleri gizleniyorlardı. İslâm mücâhidlerinin, Cüzâmların yurtlarına geldikleri sırada, Cüzâmların ileri gelenlerinde Kılavuz, İslâm mücâhidlerini, Harre nin Evlac tarafından getirmişti. İslâm mücâhidleri, sab Dubeyboğulları, İslâm mücâhidlerinin Medan çölünde bulunduklarını öğrenince, onlardan Bugün sakın yapma! Bunlar, İslâm mücâhidlerine yaklaşınca, Ebû Zeyd le Hassân, Uneyf bin Melle ye dediler k - Sen, bizimle gel! Fakat, şimdiye kadar yapageldiğin şeyleri bugün sakın yapma! Biz, kon İçlerinden, yalnız Hassân bin Melle nin konuşmasını kararlaştırdılar. Hassân, Zeyd bin Hâ - Biz, Müslüman bir cemaatiz! 11 / 12
- Öyle ise, Fâtiha sûresini okuyunuz bakayım! Hassân, Fâtiha sûresini okuyunca, Zeyd bin Hârise dedi ki: - Askere sesleniniz ki, yüce Allah, şu kavmin içinden çıkıp geldikleri yeri bize haram Bu konuşmalardan sonra, onlarla savaşmaktan vazgeçildi. 12 / 12