ÜNİTE MALİ HUKUK BİLGİSİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER VERGİ GENEL HUKUKU VERGİ 2. Yrd. Doç. Dr. M. Alpertunga AVCİ



Benzer belgeler
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Mali Hukuk Bilgisi Dersleri

2016 Yılı Mali Takvim Uygulamaları

BİLGİ NOTU /

Mali tatilin uygulanacağı tarihler 6661 sayılı Kanun un 18 inci maddesi ile 5604 sayılı Malî Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun;

2015 YILI MALİ TATİL UYGULAMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Tarih : Sayı : Konu : Mali Tatil Uygulaması

1. Mali tatilin uygulanacağı tarihler:

Mali Tatil. I- Mali Tatil Kapsamında Olmayan Süreler

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2018/72

2017 YILI MALİ TATİL UYGULAMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Dönemsellik Hatasına Dayanan İncelemelerde Uzlaşma Sonucunda Mükellefe Vergi İadesi Yapılması

SİRKÜLER. SAYI : 2016 / 29 İstanbul,

BİLİNEN ADRESLER I-MADDE METNİ: Madde 101-Bu kanuna göre bilinen adresler şunlardır:

FK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

Konu:Kesinleşmiş Alacaklar, Kesinleşmemiş Veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar, İnceleme Ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler

Vezin Sirküler

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Sayı : İstanbul, 2016 : Yılı Mali Tatili Tarihleri arasında uygulanacaktır.

SİRKÜLER 2017/16. Hususlarına dikkat edilmesi gerekir. 1- MPHB Verecek Yükümlüler

Konu: 2016 yılına ilişkin mali tatil, 1 Temmuz Temmuz 2016 tarihleri arasında uygulanacaktır.

BİLGİ NOTU / Bu bilgi notumuzda anılan kanunun vergi alacakları ile ilgili düzenlemelerine yer verilecektir.

Mali Tatil Hatırlatmaları

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/075 Ref: 4/075. Konu: MALİ TATİL UYGULAMASI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ DE DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTIR

Mali Tatil. Söz konusu kanun kapsamında, 2012 yılında mali tatil 3 Temmuz Salı günü başlayıp 20 Temmuz Cuma günü sona erecektir.

BAĞIM SIZ DEN ETİ M VE YM M LTD. ŞTİ.

Mali Tatil uygulaması, bu yıl 1 Temmuz 2017 günü başlayıp - 20 Temmuz 2017 Perşembe günü sona erecektir

MALİ TATİL UYGULAMASI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SIRA NO: 1) DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 2)

BEYANANME VERME ZAMANI GELİR VERGİSİ GELİR VERGİSİ (BASİT USULDE VERGİLENDİRİ LENLER) GELİR VERGİSİ GELİR/KURUM GEÇİCİ VERGİ

Not: bu özet bölümü kurum yöneticileri için hazırlanmıştır. Mali tatil uygulaması ile ilgili açıklamalarımız aşağıda dikkatinize sunulmaktadır:

Sirküler No: 060 İstanbul, 1 Temmuz 2014

27 Ocak 2016 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan 6661 sayılı Kanun ile mali tatil uygulamasında bazı değişiklikler yapılmıştı.

TARİH : NUMARA : 2017/82 VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/82. : 2017 Yılı Mali tatil Uygulaması Hakkında

İnceleme Ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler (Madde: 4)

6736 SAYILI KANUN RESMİ GAZETE Tarih : 19/8/2106 Sayı : 29806

Matrah Ve Vergi Artırımı (Madde: 5)

MALİ TATİL İHDAS EDİLMİŞTİR. (5604 Sayılı Kanun)

2012 YILI MALİ TATİL UYGULAMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Sirküler No: 056 İstanbul, 30 Haziran 2015

6111 SAYILI KANUN İLE YAPILAN DÜZENLEMELER (2) (Madde 6-9)

Sirküler no: 069 İstanbul, 29 Haziran 2009

6736 sayılı kanun kapsamında vergi alacaklarının yapılandırılması ve matrah artırımı

6736 Sayılı Kanunun Bazı Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Hükümleri

GÜMRÜK İDARESİNCE İSTENEN VERGİ VE PARA CEZALARINA KARŞI YÜKÜMLÜNÜN İDARİ BAŞVURU Y

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/3

KATMA DEĞER VERGİSİ KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İNDİRİMİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

SİRKÜLER RAPOR GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ. ( Seri No : 86 ) Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/87

Sirküler no: 104 İstanbul, 1 Temmuz 2013

Sirküler No: 082 İstanbul, 2 Temmuz 2018

BEYANNAME VERME VE ÖDEME SÜRELERİ

Alfa YMM Ltd. Şti. Halaskargazi Cad. Çankaya Apt. No 150 Kat 5 Şişli - İstanbul ALFA GENELGE 2018/31

Alfa YMM Ltd. Şti. Halaskargazi Cad. Çankaya Apt. No 150 Kat 5 Şişli - İstanbul ALFA GENELGE 2015/26

Vergi Usul Hukuku Uygulamasında Tebligat Usulleri ve Süreler

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI

2014/1 SMMM VERGİ HUKUKU YETERLİLİK SORU VE CEVAPLARI 15 MART 2014

1 VERGİ HUKUKU VE TEMEL KAVRAMLAR

VERGİ HUKUKU BÜTÜN İBRAHİM NİHAT BAYAR FİNAL SORULARI

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/25

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI.

ÜCRETSİZDİR. Bu broşüre elektronik ortamda internet sayfasından ulaşabilirsiniz.

BEYANNAME TÜRÜ BEYANNAME VERME SÜRESİ ÖDEME. İzleyen yılın Mart ayının başından son günü akşamına kadar verilir.

İNDİRİMİ BAKIŞ MEVZUAT VERGİSİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE VERGİ BAŞLIK. Sayı 2017/39

Sirküler no: 067 İstanbul, 2 Ağustos 2010

Maliye Bakanlığından: MALİ TATİL UYGULAMASI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SIRANO: 1)

4811 Sayılı Vergi Barışı Kanunu Na Göre Matrah / Vergi Artırımı ve Sonuçları. 1-Vergi Barışı Kanunu ve Matrah/Vergi Artırımı Konusunda Genel Açıklama:

( tarih sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 2 Sıra No.lu Tebliğin 1 inci maddesiyle değişen

GÜMRÜK VE TEKEL VERGİLERİ

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

BEYANNAME VERME ve ÖDEME SÜRELERĐ

6111 SAYILI KANUN YAYIMLANDIĞINDA NEZDİNDE VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLANMIŞ VE HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ MÜKELLEFLERE SAĞLANAN İMKANLAR

VERGİYE UYUMLU BAZI MÜKELLEFLERE GELİR/KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMİ GETİRİLDİ:

7143 VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YAPILANDIRMASI KANUNU MATRAH VE VERGİ ARTIRIMI


6009 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN GELİR VERGİSİ TARİFESİ İLE İLGİLİ 274 NO LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ HAKKINDA:

2011 YILINDA MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2011 GÜNLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLAŞMA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN. (5736 S. Kanun )

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

VERGİ AFFI TAKVİMİ sayılı Askerlik Kanunu, - Mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve

456 SIRA NO'LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

Sirküler Rapor Mevzuat /150-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 456) YAYIMLANDI

KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLARA İLİŞKİN HAKLARINDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILAN MÜKELLEFLERLE İLGİLİ 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA DEĞERLENDİRME

T.C. MALİYE BAKANLIĞI VERGİ DENETİM KURULU BAŞKANLIĞI

KONU: MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ İLE İLGİLİ HUSUSLAR

Alfa YMM Ltd. Şti. Halaskargazi Cad. Çankaya Apt. No 150 Kat 5 Şişli - İstanbul ALFA GENELGE 2016/24

Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Kanun No Kabul Tarihi: 20/2/2008

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2015/052

MALİ TATİL 1-20 TEMMUZ 2016 TARİHLERİ ARASINDA UYGULANACAKTIR

TEBLİĞ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 301)

SİRKÜLER İstanbul,

SON DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE SİGORTA VE KAMBİYO İŞLEMLERİNDE BSMV UYGULAMASI

SAYI : 2014 / 32 İstanbul, KONU : Hızlandırılmış KDV İadesi uygulamasına (HİS) ilişkin açıklamalar.

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI (SERİ NO: )

KATMA DEĞER VERGİSİNDE SORUMLULUK

DUYURU 366. Konu: 6736 Sayılı Kanundaki matrah ve vergi artırımı hükümleri hakkında.

Yaklaşım Dergisinin 252 Sayısında Yayınlanmıştır.

Transkript:

VERGİ GENEL HUKUKU VERGİ 2 İÇİNDEKİLER Vergilendirme Süreci Verginin Tarhı Verginin Tebliği Verginin Tahakkuku Verginin Tahsili Vergileme İlkeleri Adalet İlkesi Genellik İlkesi Eşitlik İlkesi Hukuki Güvenlik İlkesi Kanunilik İlkesi MALİ HUKUK BİLGİSİ Yrd. Doç. Dr. M. Alpertunga AVCİ HEDEFLER Bu üniteyi çalış0ktan sonra; Vergileme süreçleri olan tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil aşamalarını öğrenecek, Vergileme süreçlerine ilişkin mevzuat hakkında bilgi sahibi olacak, Modern bir vergileme sisteminin mevcudiyec için gerekli vergileme ilkelerinin önemini ve özelliklerini kavrayacaksınız. ÜNİTE 3

Verginin tarhı; vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari bir işlemdir. VERGİLENDİRME SÜRECİ Konusu, mükellefi, matrahı, tarifesi ve oranı vergi kanunları ile tespit edilmiş ve vergi doğuran olayla ortaya çıkmış vergi borcunun vergi idaresi tarafından alınabilmesi için bir takım işlemlerin yapılması gerekir. Bu işlemler vergilendirme süreci olarak da adlandırılan verginin tarhı, tebliği, tahakkuk ve tahsili olup, bu işlemler vergi daireleri tarafından yerine getirilmektedir (Öner, 2012, s. 101). Vergi sürecine ilişkin bu idari işlemlerinin tamamlanması, vergilerin kesinleştiği anlamına gelmediği için, vergilerin kesinleşmesi için yargı sürecinin tamamlanması beklenebilecektir (Oktar, 2012, s. 109). Verginin Tarhı (Hesaplanması) Vergilendirme sürecinde vergilendirme işlemi, verginin tarhı ile başlar (Karakoç, 2012, s. 261). Vergi Usul Kanunu na göre verginin tarhı; vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari bir işlemdir (VUK, Md. 20). İdari bir işlem olan tarh işlemi verginin hesaplanması anlamına gelip maddi olarak kurucu olmayıp tespit edici ve açıklayıcı niteliktedir. Bu niteliği itibarı ile tarh işlemi, vergi alacağına talep edilebilirlik özelliğini kazandırmaktadır (Karakoç, 2012, s. 260). Kural olarak vergiyi tarh yetkisi ilgili vergi dairesine ait olup posta ile vergi beyannamesi gönderme durumu müstesna olmak üzere, mükellefin vergiyi tarh etme yetkisi yoktur (Mutluer, 2011, s. 98). Türk vergi sistemi açısından tarh işlemi beş kategoride değerlendirilebilir. Bunlar beyana dayalı, ikmalen, resen, idarece ve vergi hatalarının düzeltmesi yoluyla tarhiyattır. Beyana Dayalı Tarh Verginin mükellef tarafından belirlenmesine beyan esası denilir ve Türk vergi sisteminin temelini beyana dayalı tarh oluşturur. Beyan esasının temelinde, mükellefin vergi işlemi karşısındaki durumunu en iyi kendi bileceği anlayışı yatmaktadır. Beyana dayalı tarhta, mükellef ve/veya sorumlu, verginin matrahını kendisi belirlemekte ve bunu da vergi dairesine bildirmektedir. Beyan ise beyanname adı verilen ve verginin matrahını ve diğer ilgili bilgiler kapsayan yazılı bir dokümandır ve vergi güvenliği açısından vergi idaresi tarafından denetlenebilmektedir (Karakoç, 2011, s. 262). Beyanname kural olarak yazılı olup istisnai olarak bazı durumlarda sözlü beyana imkân verilebilmektedir. Örneğin Vergi Usul Kanunu na göre çiftçiler ekim ve sayım beyanlarını sözlü olarak da yapabilmektedir (VUK, Md. 243; Oktar, 2012, s. 111). 2

Beyanname Örneği Gelir Vergisi Beyannamesinin Ön Yüzü 3

Gelir Vergisi Beyannamesinin Arka Yüzü Gelir vergisi çerçevesinde uygulamada üç tip beyanname vardır. Bunlar yıllık beyanname, muhtasar beyanname ve münferit beyannamedir. 4

Yıllık Beyanname; mükelleflerin çeşitli kaynaklardan bir takvim yılında elde ettikleri kazanç ve iratların toplanmasında ve bu sayede hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesinde kullanılır (Aksoy, 2010, s. 251). Muhtasar Beyanname; vergi tevkifatı yapmak zorunda olanların (kaynak kesenlerin), kestikleri vergilere ilişkin işlemlerini gösteren beyannamedir (Aksoy, 2010, s. 252). Münferit Beyanname; dar mükellef olanların yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif edilmemiş olanın bildiriminde kullanılan beyannamedir (Aksoy, 2010, s. 255). Beyana dayalı tarhın en önemli özelliği, kimsenin kendi beyanı ile çelişkiye düşmeyeceğinden, kişinin kendi beyanına karşı dava açamamasıdır. Buna karşın bu durumun da istisnaları mevcuttur. Şöyle ki ihtirazi kayıtla beyanda ve düzeltme talebi reddedilmiş hata hâlinde mükellefin ve/veya vergi sorumlusunun dava açma hakkı vardır (Karakoç, 2012, s. 267-268). Türk vergi sisteminde beyana dayanan vergiler; gelir vergisi, kurumlar vergisi, veraset ve intikal vergisi, emlak vergisi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muamele vergisi, özel iletişim vergisi ve gümrük vergisidir (Karakoç, 2012, s. 263). İkmalen Vergi Tarhı İkmalen vergi tarhı, bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye ilişkin olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir (VUK, Md. 29). Bu bakımdan ikmalen vergi tarhında, vergi idaresi mükellef tarafından düzenlenen beyanname üzerinde takdir hakkını kullanarak vergi borcunu hesaplamaktadır (Edizdoğan vd., 2011, s. 169). Resen Vergi Tarhı Resen vergi tarhı; vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkân olmayan durumlarda, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi inceleme elemanları tarafından düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden verginin tarh edilmesidir (VUK, Md. 30- I). Buradan da anlaşıldığı üzere resen vergi tarhına takdir komisyonları ve vergi inceleme elemanları yetkilidir. Vergi Usul Kanunu nda geçen bu tanıma göre resen tarhiyatı gerektiren hâlleri; 1. Vergi beyannamesinin kanuni süresi içerisinde verilmemesi, 2. Vergi beyannamesi kanuni süresi içerisinde verilmesine karşın beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmemesi, 5

3. VUK a göre tutulması gereken defterlerin hepsinin veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olması veya bu defterlerin vergi incelenme elemanlarına ibraz edilmemesi; 4. Defter kayıtları ve belgeler, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkân vermeyecek derecede eksik, usulsüz ve karışık olması, 5. Tutulması gereken defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığı yönünde delil olması, 6. Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler tarafından imzalanması gereken beyanname ve eklerinin bu kişilere imzalattırılmaması veya tasdik kapsamına alınan konularda Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporu nun zamanında ibraz edilmemesi, şeklinde sıralamak mümkündür. Vergi beyannamesi, kanuni süresi içerisinde verilmesine karşın beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmemişse mükellefe, takdir komisyonu tarafından en az 15 gün süre verilerek onun vergi matrahına ilişkin bilgileri vermesi ve kanuni defterlerini ibraz etmesi istenir. Eğer mükellef bu istem (davet üzerine) üzerine doğru ve kesin olarak istenen bilgileri verir ve kanuni defterlerini ibraz ederse, takdir komisyonu mükellefin vergi tarhiyatını bu belge ve kayıtlar üzerinden yapar (VUK, Md. 30- III). Resen tarhiyatı gerektirecek neden vergi inceleme elemanı tarafından tespit edilecek olursa, vergi matrahını kendisi takdir eder ve hazırladığı raporda da takdir ettiği matrahı belirtir. Bu kişilerin takdir ettiği matrah, takdir komisyonlarınca takdir edilmiş matrah hükmündedir. Bu nedenle ayrıca takdir komisyonu tarafından matrahın takdir edilmesine gerek yoktur (Karakoç, 2012, s. 272). Vergi beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra vermiş olanlara bu beyannamede gösterdikleri matrah üzerinden resen gerekli tarhiyat yapılır ve bu beyannameler resen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmez. Ancak, vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler için bu hüküm uygulanmaz (VUK, Md. 30- IV). Resen vergi tarhını gerektiren hâllerden birinin mevcudiyetine ilave olarak ikmalen vergi tarhını da gerekli kılan bir durum varsa, resen takdir sonucu beklenmeksizin ikmalen tarhiyat yapılır (VUK, Md. 30- V). İdarece Vergi Tarhı Verginin idarece tarhı; ikmalen ve resen tarhiyatı gerektiren hâller dışında kalan hâllerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile tespit edilmiş belirli zamanlarda başvurmamaları veya aynı kanunlarla kendilerine yüklenen ödevleri yerine getirmemeleri nedeniyle zamanında tarh edilemeyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir. Vergi yoklama fişine istinaden idarece tarh edilir (VUK, Mük. Md. 30- I/II). İdarece vergi tarhı ikmalen, resen ve hata düzeltme yoluyla tarhiyattan ayıran nokta, bu tarh işleminin beyan esasının uygulanmadığı durumlarda söz konusu olmasıdır (Öncel vd., 2012, s. 99). 6

İdarece yapılan tarh işlemine ilişkin ihbarnameler hem mükellefin en son bilinen adresine posta ile yollanır; hem de vergi dairesinin ilan panosuna asılır (VUK, Mük. Md. 30- III). Gelir vergisinde götürü usulde vergilendirilenler için kanunda belirlenmiş hazır matrahlar idarece vergi tarhiyatına örnek oluşturmaktadır (Edizdoğan vd., 2011, s. 170). Bu usule diğer bir örnek olarak emlak vergisi bildiriminin süresinde verilmemesi hâlinde vergi idarece tarh edilmesi verilebilir (EMVK, Md. 30). Vergi Hatalarının Düzeltilmesi Yoluyla Tarhiyat Vergilendirme işleminde hesap veya vergilendirme hataları nedeniyle, mükelleflerden fazla veya eksik vergi istenmiş veya alınmış olabilir. Bu durumda idare tarafından tek taraflı olarak yapılacak vergi hatalarının düzeltilmesi suretiyle tarhiyat, eksiklik varsa aradaki farkın alınmasında fazlalık söz konusuyla bu fazlanın terkinine (silinmesine) imkân verir (Kırbaş, 2000, s. 125). Hata düzeltme işlemi düzeltme fişine dayanılarak yapılır (Bilici, 2012, s. 64). Bireysel Etkinlik Beyana dayalı tarhın; ikmalen, resen, idarece yapılan tarhiyaian farkını tar0şınız. Verginin tebliği, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. Verginin Tebliği Vergilendirme sürecinin ikinci aşaması olan tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir (VUK, Md. 21). Vergi ve ceza ihbarnameleri, vergi ödevlerine ilişkin bildirimler, takdir komisyonu kararları, inceleme raporları, yoklama fişleri tebligat kapsamındadır (Öncel vd., 2012, s. 104). Bu bakımdan vergi hukukunda tebligatın çeşitli yönlerden önemi vardır. Bunlardan; İlki, tarh edilen vergiden mükellef ve/veya sorumlunun ödevlerini yerine getirmesini sağlamak ve tarh aşamasında herhangi bir hatanın olup olmadığı konusunda kuşkuları gidermek bakımından haberdar edilmesidir. İkincisi, tarh edilen vergiden mükellefin ve/veya sorumlunun haberdar edilmek suretiyle onayının alınmasıdır. Üçüncüsü, tebligat ile idari ve/veya yargısal bir sürenin başlamasının sağlanmasıdır (Karakoç, 2012, s. 283). Vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden tüm belgeler ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere taahhütlü postayla, adresleri bilinmeyenlere de ilan yoluyla tebliğ edilir. Tebliğ zorunluluğundan tahakkuk fişi müstesna olup beyannameyi vergi idaresine getirene elden verilir eğer elden almazsa postayla mükellefe gönderilir (VUK, Md. 27-93; Karakoç, 2012, s. 283). Tebligat zorunluluğu tüm vergileri için gerekli olmayıp beyana dayan vergilerde tahakkuk fişi düzenleneceğinden ilgiliye ayrıca tebligat yapılmaz. Tebliğ işlemi kural 7

olarak yazılıdır. Vergi ödevine ilişkin süreler, idari ve yargısal süreler tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar (Karakoç, 2012, s. 284). Basit bir ifadeyle tebliğ, mükellefe tanınan dava açma süresinin başlangıcı anlamına da gelmektedir (Oktar, 2012, s. 118). Tebliğ Yapılacak Kişiler 1. Gerçek Kişilere Tebliğ: Mükellefin gerçek kişi olması hâlinde tebliğ, ilgilinin kendine yapılır. Buna karşın küçükler, kısıtlılar ve hacir altına alınmış kişilerde tebliğ bunların kanuni temsilcileri olan veli, vasi veya kayyuma yapılır. Eğer ki tebliğ yapılan kişi bulunamazsa, tebliğ ilgilinin ikametgâh adresindeki en az 18 yaşındaki ve/veya açıkça ehliyetsiz olmayan kişilere veya iş yerlerindeki memur veya müstahdemlere yapılır (Mutluer, 2011, s. 102; Karakoç, 2012, s. 285). 2. Tüzel Kişilere Tebliğ: Bunlarda tebliğ, tüzel kişinin başkanına, müdürüne ya da onu temsile yetkili olana yapılır (Karakoç, 2012, s. 285). 3. Kamu İdare ve Müesseselerine Tebliğ: Bunlarda tebliğ, idare ve müesseselerin en büyük amirine veya bunların yardımcılarına veya en büyük amirin yetkilendirdiği memura yapılır (VUK, Md. 98; Karakoç, 2012, s. 286). Tebliğ Yöntemleri 1. Posta Aracılığı ile Tebliğ: Vergilendirme esas olan posta ile tebliğdir. İlgilinin bilinen adresine posta idaresince teslim edilen yazılar tebliğ edilmiş sayılır (VUK, Md. 100; Karakoç, 2012, s. 287). 2. Memur Vasıtasıyla Tebliğ: Bu tebliğ yöntemi çoğunlukla vergi idaresince takdir edilecek acil durumlarda kullanılmaktadır. Memurla yapılan tebliğde zimmet defteri muhataba imzalatılır ve bu imza tarihi, tebliğ günü olarak kabul edilir (Karakoç, 2012, s. 288-289). 3. Dairede veya Komisyonda Tebliğ: Mükellefe, vergi veya ceza sorumlusuna, rıza göstermeleri hâlinde daire veya komisyonda tebliğ yapılabilir. Buna karşın söz konusu muhatabın bu tebliğ yöntemini kabul etmemesi hâlinde, tebliğin posta veya memur vasıtasıyla yapılması gerekir (Oktar, 2012, s. 123) 4. İlan Yoluyla Tebliğ: Muhatabın adresi hiç bilinmezse; muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse; diğer nedenlerle posta ile tebliğ yapılmasına imkân yoksa; yabancı ülkelerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa ilan yoluyla tebliğ yöntemine başvurulabilir (VUK, Md. 103). Eğer belirtilmiş olan bu şartlar gerçekleşmeden ilan yoluyla tebliğ yapılacak olursa, bu tebliğ işlemi hukuki sonuç doğurmayacaktır (Karakoç, 2012, s. 289). İlan üzerine bizzat veya vekil vasıtasıyla vergi idaresine başvuranlara yerinde, adres bildirenlere ise posta ile tebliğ yapılır. İlan tarihinden başlayarak bir ay içinde ne vergi dairesine müracaat yapmış ve ne de adresini bildirmiş olanlara bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılır (VUK, Md. 106). 5. Elektronik Ortamda Tebliğ: Vergi Usul Kanunu na göre, ilgili kişilere tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir (VUK, Md. 107/A). 8

Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir. Verginin Tahakkuku Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir (VUK, Md. 22). Buna karşın tarh, tebliğ ve tahsil aşamaları birer işlem olmasına karşın tahakkuk aşaması bir işlem olmayıp bir tespittir (Karakoç, 2012, s. 294). Diğer bir ifadeyle tahakkuk aşaması, verginin talep edilebilir bir alacak hâline gelmesini sağlarken hukuk tekniği açısından ayrı bir idari işlem kimliği yoktur (Saban, 2009, s. 141). Beyana dayanan vergiler, tahakkuk fişinin düzenlenmesi ile tahakkuk etmektedir (Karakoç, 2012, s. 295). Mükellefin ihtirazı kayıtla beyan ve hata hâlleri dışında kendi beyanına karşı dava açamayacağı için beyannamenin verilmesi ile aynı zamanda vergi borcu da kesinleşmiş olur (Oktar, 2012, s. 127) İkmalen, resen ve idarece yapılan tarhiyatta durum farklıdır. İkmalen, resen veya idarece yapılacak tarhiyatlar ilgiliye ihbarname ile tebliğ edilir. Bu çerçevede eğer mükellef ve/veya sorumlu; kendine ihbarname ile yapılan tebliğe karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde dava açmazsa borcu kabul etmiş sayılır vergi/ceza tahakkuk eder ve vergi borcu da kesinleşmiş olur. Buna karşın eğer ilgili kendine yapılan vergi/ceza ihbarnamesine karşın tebliğden itibaren 30 gün içerisinde dava açarsa, yürütmenin durdurulması talebine gerek kalmaksızın yürütme durur. Açılan dava sonucu vergi mahkemesi açılan dava neticesinde yapılan tarh işlemini hukuka aykırı bulursa vergi tahakkuk etmez. Aksi bir durumda yani vergi mahkemesi yapılan tarh işlemini hukuka uygun bulursa vergi tahakkuk eder yani ödenecek aşamaya gelir. Eğer ilk derece mahkemesi olan vergi mahkemesi idareyi haklı bulursa mükellef Bölge İdare Mahkemesine itiraz ve/veya Danıştay a temyiz başvurusunda bulunabilir. Ancak bu aşamada yürütme kendiliğinden durmayacağından mükellef tarafından ayrıca yürütmenin durdurulması talebinde bulunulması ve bu talebin de kabul edilmesi gerekir. İtiraz veya temyiz başvurusu reddedilirse ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşir. Mükellefin Bölge İdare Mahkemesinin veya Danıştay ın kararına karşın bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde düzeltme talebinde bulunma hakkı vardır. Eğer mükellef tarafından düzeltme talebinde bulunulmazsa veya başvurmakla beraber karar değişmezse vergi tahakkuk eder ve buna bağlı olarak da kesinleşir. Tüm bunların aksi bir durumda yani Bölge İdare Mahkemesi veya Danıştay mükellefin başvurusunu haklı görür ve vergi mahkemesinin kararını bozarsa, daha önceden tahakkuk ettiği için ödediği vergiyi iade alır, henüz vergi tahsil edilmemişse tarhiyat silinir (terkin edilir) (Karakoç, 2012, s. 297-298- 299). Bireysel Etkinlik Vergi alacağını kesinleşmesine yönelik olarak idari ve yargısal süreçleri değerlendiriniz. 9

Verginin Tahsili Tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamaları tamamlanan vergilerin ödenmesi gerekir. İşte vergileme sürecinin son aşaması olan tahsil aşaması, verginin ödeme aşamasıdır. Tahsil, verginin kanuna uygun olarak ödenmesidir (VUK, Md. 23). Tarh işlemi tahsil işleminin sebep unsuru olduğundan, tahsilin tarhiyata uygun olmaması, tahsil işlemini sebep unsuru bakımından sakatlar. Tahsil işlemi, vergi hukuku ilişkisini sona erdirmek suretiyle yeni bir hukuki durum yarattığından yapıcı bir işlemdir (Oktar, 2012, s. 129). Vergiler bizzat bağlı olunan vergi dairesine ödenebileceği gibi anlaşmalı bankalar aracılığıyla da ödenebilecektir. Bununla birlikte vergiler çizgili çek, postane, banka kartı ve kredi kartı gibi özel ödeme şekilleri ile ödenebilmektedir (Bilici, 2012, s. 69). Verginin Tahsiline İlişkin Usuller Verginin tahsili, verginin kanuna uygun olarak ödenmesidir. 1. İltizam Usulü: Çoğunlukla vergilerin ayni olarak tahsil edildiği dönemlere has bir yöntem olmasına rağmen belirli dönemlerde nakdi vergilerin tahsilinde de kullanılmıştır. Bu yöntemde devlet; vergilerin tarh ve tahsil hakkını sözleşmeyle mültezim adı verilen kişilere açık artırmayla ve belirli bir bedel karşılığında vermektedir. Bu sistemde devlet verginin tahsiline ilişkin risklerden kurtulurken mültezim de kârını artırmak için devlete taahhüt ettiği tutarın üstünde tahsilat yapma gayreti içerisindedir ki bu da bu yöntemin en önemli sakıncasını oluşturmaktadır (Aksoy, 2010, s. 66-67). 2. İhale Usulü: Bu yöntem iltizam usulüne benzemekle beraber, ihaleyi kazanan kişi topladığı vergilerden yüzde alması bakımından iltizam usulünden ayrılmaktadır. Vergi tahsilatına ilişkin ihaleyi en düşük yüzde almayı teklif eden taraf kazanmaktadır. Ancak bu usul de iltizam usulü gibi günümüzde geçerliliğini yitirmiştir (Aksoy, 2010, s. 68-69) 3. Halk Temsilcileri Eliyle Tahsil Usulü: Mali idarenin tam olarak kurulamadığı dönemlerde devlet, halkın içinden seçilmiş temsilciler eliyle vergileri tahsil etmekteydi. Ancak bu sistem özellikle halk temsilcilerinin yakınlarını kayırması gibi bir riske sahip olduğu için başarılı olamamıştır (Aksoy, 2010, s. 69). 4. Emanet Usulü: Bu yöntemde, verginin tarh ve tahsili, maliye teşkilatında veya vergi tahsil etmeye yetkili kamu tüzel kişilerinde maaşlı devlet memurları olarak çalışan kişiler aracılığıyla yapılmaktadır. Günümüzde vergilerin gerek kapsam gerekse büyüklük itibariyle genişlemesi nedeniyle vergi borcu, mükellef ve/veya sorumlular tarafından vergi idaresine yatırılarak tahsil edilmektedir (Aksoy, 2010, s. 69-70). 10

Tablo 2.1. Beyanname Verme ve Ödeme Süreleri Beyanname Türü Verilme Süresi Son Ödeme Günü Yıllık Kurumlar Vergisi İzleyen Yılın 1-25 Nisan Dönemi Nisan ayı sonu Yıllık Gelir Vergisi Geçici Vergi Katma Değer Vergisi Aylık Muhtasar Üç Aylık Muhtasar Basit Usulde Gelir Vergisi G.V.K Geçici 67. maddeye göre verilecek Beyanname Damga Vergisi K.V Kanunu 15. ve 30. md. Göre yapılan tevkifat ile ilgili muhtasar Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Beyannamesi (BSMV) Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) İzleyen Yılın 1-25 Mart Dönemi (3 Aylık dönemi izleyen 2. ayın 14. günü akşamı) 1.Dönem 14 Mayıs 2.Dönem 14 Ağustos 3.Dönem 14 Kasım 4.Dönem 14 Şubat İzleyen Ayın 24. günü İzleyen Ayın 23. günü 3 Aylık dönemi izleyen ayın 23. günü 23 Ocak 23 Nisan 23 Temmuz 23 Ekim İzleyen Yılın 1-25 Şubat Dönemi İzleyen Ayın 23. günü İzleyen Ayın 23. günü İzleyen Ayın 23. günü İzleyen Ayın 15. günü I. Sayılı Listedeki Mallar: İlk 15 gün için aynı ayın 25'i ikinci 15 gün için ertesi ayın 10'u II. Sayılı Listedeki Kayıt ve Tescile Tabi olmayan mallar ile III ve IV sayılı listedeki malların teslimini izleyen ayın 15. günü akşamına kadar II. Sayılı Listedeki kayıt ve tescile tabi mallar için işlemlerin tamamlanmasından önce beyanname verilir. 1.Taksit Mart ayı sonu 2.Taksit Temmuz ayı sonu (3 Aylık dönemi izleyen 2. ayın 17. günü akşamı) 1.Dönem 17 Mayıs 2.Dönem 17 Ağustos 3.Dönem 17 Kasım 4.Dönem 17 Şubat Beyanname verilen ayın 26. günü Beyanname verilen ayın 26. günü Beyanname verilen ayın 26. günü 1.Taksit Şubat ayı sonu 2.Taksit Haziran ayı sonu Beyanname verilen ayın 26. günü Beyanname verilen ayın 26. günü Beyanname verilen ayın 26. günü Beyanname Verme Süresi İçinde Beyanname Verme Süresi içinde ödenir Kaynak: http://www.verginet.net/dtt/7/beyannamevermeveodemesureleri_15142.aspx 11

VERGİLEME İLKELERİ Olandan çok, olması gerekenle ilgilenen vergileme ilkeleri; bir vergi sisteminin gelişiminde ve değerlendirilmesinde kullanılan ölçütlerdir. Bu ilkeler zaman içerisinde iktisadi, siyasi ve sosyal nedenlerle değişerek gelişmiştir (Edizdoğan vd., 2011, s. 245-246). Günümüz itibarı ile vergileme ilkeleri dendiğinde ilk akla adalet, genellik, eşitlik, hukuki güvenlik ve kanunilik ilkeleri gelmektedir. Adalet İlkesi Kesin ve mutlak bir kavram olmayan adalet kavramı vergilemeye ilişkin bir ilke olarak yüzyıllardan beri tartışma konusu olmuştur. Zira vergi adaleti; kişiden kişiye, toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Her ne kadar vergilemede mutlak adaletin sağlanması mümkün olmasa da vergilerin kişiler arasında dağıtımından adaletin sağlanmasına çalışılmaktadır. Bu bakımdan kimi zaman ödeme gücü, kimi zaman mükellefin şahsi ve ailevi durumu, kimi zaman da gelirin kaynağı yani emekten yoksa sermayeden mi elde edildiği hususları dikkate alınmak suretiyle vergi adaleti sağlanmaya çalışılmıştır (Aksoy, 2011, s. 226-227). Genellik İlkesi Genellik ilkesi, bir toplumda yaşayan herkesin mali gücüyle orantılı olarak mükellef olmasını gerektirmektedir (Öncel vd., 2012, s. 40). Bu bakımdan, sosyal sınıf farkı gözetilmeksizin herkesin vergi karşısında eşit olması ve vergi yüküne ortak olması gerekir. Bu çerçevede bir ülkede bulunan yerli ve yabancı herkes vergi ödemek zorundadır. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 73 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. denmek suretiyle vergilemede genellik ilkesi anayasal güvence altına alınmıştır (T.C. Anayasa, Md. 73; Aksoy, 2011i s. 227). Eşitlik İlkesi Vergilemede eşitlik, toplumdaki kişilerin iktisadi güçleriyle orantılı olarak vergi yüküne katılmaları anlamına gelmektedir (Aksoy; 2011, s. 236). Buna göre mali gücü aynı durumda olanlar eşit, farklı durumda olanlar farklı vergi ödemelidir (Saban, 2009, s. 55). Buna karşın yasa koyucu iktisadi, siyasi ve sosyal birtakım nedenler eşitlik ilkesine istisnalar getirebilir (Öncel vd., 2012, s. 41). Hukuki Güvenlik İlkesi Hukuk güvenliği ilkesi, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi ve buna göre de davranışlarını ve kararlarını düzene sokabilmesi anlamına gelir. Bunun için de öncelikli olarak devletin kendi koyduğu kurallara uyması gerekir. Vergi hukuku açısından özel bir sahip olan hukuki güvenlik ilkesi; vergilendirmenin belirli olmasını, vergi hukukunda kıyas yasağını ve vergi kanunlarının geriye yürümemesi ilkelerini ihtiva etmektedir. Vergileme açısından hukuki güvenlik ilkesinin sağlanması ile bireyler 12

geleceğe yönelik daha isabetli kararlar verebilecek ve vergilemede keyfilikten söz edilemeyecektir (Öncel vd., 2012, s. 45-46). Kanunilik İlkesi (Temsilsiz Vergi Olmaz) Vergilerin kanuniliği ilkesi, keyfi uygulamaları engelleyecek ilkelerin yasalarda yer alması amacını gütmektedir. Bu çerçevede vergilerin kanuniliği ilkesinden bahsedilebilmesi için öncelikli olarak vergi kanunlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Devamında ise kanunla düzenlenmiş olan vergilerin alınması ve bunun tamamlayıcısı olarak da devletin vergiyi zorla alabilme yetkisiyle donatılmış olması gerekir (Güneş, 2011, s. 14-15). Bu çerçevede Anayasa da Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. (T.C. Anayasa, Mad. 73/III) hükmüyle vergilerin kanuniliği ilkesi anayasal güvence altına alınmıştır. Diğer bir deyişle vergilerin gerek konulması, gerek değiştirilmesi gerekse yürürlükten kaldırılması yukarıda da bahsedildiği üzere kanunla yapılabilmektedir. 13

Özet Vergilendirme süreci tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamalarından oluşur. Vergilendirme sürecinde vergilendirme işlemi, verginin tarhı ile başlar. Verginin tarhı; vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarawndan hesaplanarak bu alacağı miktar icbariyle tespit eden idari bir işlemdir. Vergilendirme sürecinin ikinci aşaması olan tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarawndan mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir saxaya gelmesidir. Tarh, tebliğ ve tahsil birer işlem olmasına karşın tahakkuk bir tespiyr. Tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamaları tamamlanan vergilerin ödenmesi gerekir. İşte vergileme sürecinin son aşaması olan tahsil aşaması, verginin ödeme aşamasıdır. Tahsil, verginin kanuna uygun olarak ödenmesidir. Olandan çok olması gerekenle ilgilenen vergileme ilkeleri; bir vergi sisteminin gelişiminde ve değerlendirilmesinde kullanılan ölçütlerdir. Bu ilkeler zaman içerisinde ikcsadi, siyasi ve sosyal nedenlerle değişerek gelişmişcr. Günümüz icbarı ile vergileme ilkeleri dendiğinde ilk akla adalet, genellik, eşitlik ve kanunilik ilkeleri gelmektedir. 14

DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1- Vergilendirme süreci aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir? a) Tarh- Tahakkuk- Tebliğ- Tahsil b) Tebliğ- Tarh- Tahakkuk- Tahsil c) Tarh- Tebliğ- Tahakkuk- Tahsil d) Tahakkuk- Tarh- Tebliğ- Tahsil e) Tahakkuk- Tebliğ- Tarh- Tahsil 2- Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari işlem aşağıdakilerden hangisidir? a) Tarh b) Tahakkuk c) Tebliğ d) Tahsil e) Tespit 3- Aşağıdakilerden hangisi gelir vergisinde uygulanan beyanname türlerinden biridir? a) Müspet beyanname b) Aylık beyanname c) Münhasır beyanname d) Resen beyanname e) Münferit beyanname 4- Aşağıdakilerden hangisi tebliğ yöntemlerinden biri değildir? a) Posta aracılığıyla tebliğ b) Kanuni temsilci eliyle tebliğ c) Memur vasıtasıyla tebliğ d) İlan yoluyla tebliğ e) Dairede tebliğ 5- Anayasa da geçen Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. hükmü aşağıdaki vergileme ilkelerinden hangisine işaret etmektedir? a) Adalet İlkesi b) Eşitlik İlkesi c) Genellik İlkesi d) Kanunilik İlkesi e) Fayda İlkesi 15

6- Aşağıdakilerden hangisi Türk vergi sisteminde kullanılan tarh işlemi türleri arasında gösterilemez? a) Beyana dayalı tarh b) İkmalen tarh c) Resen tarh d) İdareten tarh e) Vergi hatalarının düzeltmesi yoluyla tarhiyat. 7- Aşağıdakilerden hangisi VUK a göre resen tarhiyatı gerektiren hâller arasında gösterilemez? a) Vergi beyannamesinin kanuni süresi içerisinde verilmemesi b) Vergi beyannamesinin kanuni süresi içerisinde verilmesine karşın beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gösterilmemesi c) VUK a göre tutulması gereken defterlerin hepsinin veya bir kısmının tutulmamış olması d) Tutulması gereken defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığı yönünde delil olması e) Vergi beyannamesiyle bildirilen matrahın eksik olması 8- İkmalen, resen veya idarece yapılacak tarhiyatlar ilgiliye ne ile tebliğ edilir? a) Tahakkuk Fişi b) Zimmet Defteri c) İhbarname d) Beyanname e) Düzeltme fişi 9- Vergilemede tebliğ tarihinden itibaren kaç gün içerisinde dava açılmalıdır? a) 10 b) 20 c) 30 d) 45 e) 60 10- Aşağıdakilerden hangisi verginin tahsiline ilişkin izlenen usullerden değildir? a) İltizam usulü b) İhale usulü c) Emanet usulü d) Halk temsilcileri eliyle tahsil usulü e) Yetkili aracılar eliyle tahsil usulü Cevap Anahtarı: 1. C, 2. A, 3. E, 4. B, 5. D, 6. D, 7. E, 8. C, 9. C, 10. E. 16

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Aksoy, Ş., (2010). Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi, 6. Bası, İstanbul: Filiz Kitabevi. Aksoy, Ş., (2011). Kamu Maliyesi, 4. Baskı, İstanbul: Filiz Kitabevi. Bilici, N. (2012). Vergi Hukuku, 29. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık. Edizdoğan, N., Çetinkaya, Ö., Gümüş, E., (2011). Kamu Maliyesi, 3. Baskı, Bursa: Ekin Kitabevi. Güneş, G., (2011). Verginin Yasallığı İlkesi, 3. Baskı, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık. Karakoç, Y., (2012). Genel Vergi Hukuku, 6. Bası, Ankara: Yetkin Yayınları. Kırbaş, S., (2000). Vergi Hukuku, 12. Baskı, Ankara: Siyasal Kitabevi. Mutluer, K., (2011). Vergi Hukuku Genel ve Özel Hükümler, 3. Baskı, Ankara: Turhan Kitabevi. Oktar, A., (2012). Vergi Hukuku, 8. Baskı, İstanbul: Türkmen Kitabevi. Öncel, M., Kumrulu, A., Çağan, N., (2012). Vergi Hukuku, 21. Bası, Ankara: Turhan Kitabevi. Öner, E., (2012). Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi, Ankara: Seçkin Yayın. Saban, N., (2009). Vergi Hukuku, 5. Baskı, İstanbul: Beta Basım. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu. http://www.verginet.net/dtt/7/beyannamevermeveodemesureleri_15142.aspx 17