Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Resimleyen: Mustafa Delioğlu DESTANLAR VE MASALLAR Masal-Şiir
Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Resimleyen: Mustafa Delioğlu
Yayın Koordinatörü: İpek Gür Editör: Ebru Akkaş Kuseyri Kapak ve İç Tasarım: Gözde Bitir S. Tasarım Uygulama ve Dizgi: Hüseyin Altınel Kapak Baskı: Azra Matbaası İç Baskı ve Cilt: Özal Matbaası 1. Basım: 1989 3. basım: 1000 Adet, Ocak 2012 ISBN 978-975-510-061-6 Can Sanat Yayınları Ltd. Şti., 1989 Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Can Sanat Yayınları Yapım, Dağıtım, Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75-252 59 89 Faks: 252 72 33 www.cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com
Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Bu kitabın sahibi:... 3
Ülkü Tamer 10 Şubat 1937 de Gaziantep te doğdu. Robert Koleji ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü nde okudu. Çevirmenlik, aktörlük, yayın yönetmenliği yaptı. A Dergisi, Gösteri, Kaynak, Papirüs, Sanat Olayı, Yeditepe, Yelken, Yeni Dergi, Varlık dergilerinde şiirlerini yayımladı. Ülkü Tamer, yetmişin üstünde kitap çevirdi. Edith Hamilton dan Mitologya çevirisiyle, TDK 1965 Çeviri Ödülü nü kazandı. Yazarın yayınevimizden çıkandiğer kitapları: Gün Işığı Hoşçakal
ŞEYTANIN ALTINLARI İçindekiler Bremen Mızıkacıları, 7 Şeytanın Altınları, 29 Üç Armağan, 43 Yoksul Köylü, 63 Büyülü Keman, 65 İki Arkadaş, 77 Yıldız Yağmuru, 97
Bremen Mızıkacıları Bir eþek vardý çuvallar taþýrdý deðirmene. Yumuþacýk kulaklarý önde gider un çuvallarý sýrtýnda giderdi. Ama öteki eþeklerin sahiplerine benzemezdi onun sahibi, döver de döverdi eþek sudan gelinceye kadar eþeði. Acýdan anýrmaya baþlamasýn bir kere ne kadar kirpi varsa otlarýn arasýnda iðnelerini dikip beklemeye baþlardý, ama iðneleri yok ki serçelerin korudan mý geliyor eþeðin sesi onlar dereye uçarlardý. 7
Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI 8
Gariptir, eþeðin kuyruðuna düþerdi yapraklar, ülkenin en yiðitleri onlardý belki. Gariptir, ülkenin en iyimseri ise eþekti. Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Kendi sesini yargýlama bakýmýndan tabii. Ah, þehirde olsaydým Bremen de olsaydým önde ben, arkada bando, þarkýlar söyleyerek dolaþýrdým sokaklarda. herkes çuval yerine saman ve yeni notalar yüklerdi sýrtýma. Böyle düþünürdü eþek her akþam ahýrýnda. Gün olur eþek bile dayanamaz olur acýya. Onun kaçýþýný gören tavþanýn biri þarkýcý deðilse de koþucu sandý onu. Derken önüne bir köpek çýktý eþeðin. 9
Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Köpek de ne köpekti ya, yerçekimini kanýtlýyordu kulaklarý. Bitkindi, yaþlýydý. Bitkinim, yaþlýyým, dedi eþeðe. Efendime þunca yýl hizmet ettim, bir de köpeðin en yakýn dostu insandýr derler, baktý ki yaramaz oldum iþe, öldürmek istedi beni. Durur muyum hiç, kaçtým. Ama kemiðimi nasýl kazanacaðým artýk? Düþündüðün þeye bak, gel benimle Bremen e, ben þarký söylerim, gitar çalarým, sen þarký söylemezsin ama davul çalarsýn. Oldu mu oldu. Yola düzüldüler bir köpek, bir de eþek, bakalým baþlarýna neler gelecek? 10
Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI 11
Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI O gün öðleden sonra bir kedi çýktý karþýlarýna. Tekir bir kediydi bu, kýsacýk tüyleri vardý üç gündür yaðmur yaðmýþ gibiydi suratýna. Sana ne olmuþ böyle, Tekir? Kan ter içinde kalmýþsýn, kedi deðil 12
sudan çýkmýþ sýçansýn sanki. Sýçan deðilim ama sudan çýktým, dedi kedi. Eþekle köpek önce anlamadý ne demek istediðini Tekir in. Tekir durdu düþündü sonra baþladý miyavlamaya: Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Miyav, miyav, benim bir sahibim vardý miyav miyav, boyu baston kadardý miyav miyav, beni severdi ama üç ay önce mevsimlerden bahardý. Þiir söylemeyi býrak, dedi eþek, baþýna gelenleri anlat, bak seni dinliyoruz bir ben, karþýndaki eþek bir de karþýndaki köpek. Anlayýþsýz hayvanlarla karþýlaþtýðý için caný sýkýldý kedinin, ama belli etmedi baþladý anlatmaya: Bakýn, diþlerim döküldü artýk, patilerim buruþtu, 13
Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI ne ciðer yiyebiliyorum ne kuþ tutabiliyorum ocaðýn yanýnda uyuyordum sadece. Daha doðrusu uyuyordum. Ama biraz önce, sahibim nedense sevmez oldu beni, götürüp dereye attý. Niye? Niye olacak caným, boðulayým diye. Neyse ki üç kýrlangýç geçiyormuþ oradan ikisi kulaklarýmdan tuttu, üçüncüsü kuyruðumdan, sudan çýkarýp bir aðacýn gölgesine yatýrdýlar beni. Bundan sonra ben ne yaparým kendimi dereye atacaðým yine. Sen deli misin? dedi eþek. Gel bizimle Bremen e köpek davul çalacak ben hem gitar çalacaktým hem þarký söyleyecektim 14
seni görünce vazgeçtim býrakýyorum gitarý da, þarkýyý da, sen þarký söylersin ben mýzýka çalarým. Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Eþek. Fedakâr eþek. Kedi. Tekir kedi. Köpek. Kemiksiz köpek. Üç kilometre yol gittiler þarký sözleri yazarak güzel sözler buldukça sevinerek. Derken bir de baktýlar ki horozun biri tünemiþ kýrýk dökük bir çitin üstüne: Horoz horoz deðil horoz reklamý sanki, durmadan ötüyordu. Aman Kýrmýzý Ýbik ne biçim ötüyorsun öyle, yüreklerimizi delip tepelere týrmanýyor sesin. Sorma eþek kardeþim ben ötmeyeyim de kimler ötsün? 15
YAŞ 9 10 11 12 Ülkü Tamer ŞEYTANIN ALTINLARI Birbirinden güzel masal-şiirler! Masalları Grimm Kardeşler yazdı, şiirleri ben yazdım. Bunu yaparken masallara bağlı kalmadım. Konularını aldım, o konuları yeniden işledim. İki sayfalık bir masal, sekiz on sayfalık bir şiir oluverdi. Sevecek misiniz, bilmiyorum. Amacım, sizlere bir şeyler iletmek olduğu kadar, Grimm Kardeşler e yüzyıllar sonra gönülden bir teşekkür göndermekti. Ülkü Tamer ISBN 978-975-510-061-6