Şüpheli Cilt Bulgusu Saptanan Çocuklarda Okült Spinal Disrafizm Sıklığı: Geriye Dönük Bir Çalışma

Benzer belgeler
KONJENİTAL SPİNAL ANOMALİLER

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Ayrık Omurilik Malformasyonu: İki Olgu Sunumu

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Ayrık Omurilik Malformasyonları

Yeni Doğanda Nörojen Mesane

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

Yenidoğanda Nadir Görülen Servikal Meningomyelosel Rare Cervical Meningomyelocele in Newborn Beyin ve Sinir Cerrahisi

NÖRAL TÜP DEFEKTLİ HASTALARA RETROSPEKTİF BAKIŞ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

ELAZIĞ VE ÇEVRESİNDE SPİNA BİFİDA OKULTA SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI

Ayrık Omurilik Malformasyonları

Fetal Spina Bifida: Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD. Ankara- 2018

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

Karaciğerde ve anne karnındaki bebeğin plasentasına yapılan bir proteindir. Doğumdan sonra miktarı düşer. Bkz: 4 lü test. Kandaki miktarı ölçülür.

Kliniğimizde, bir yıllık yenidoğan puls oksimetre tarama testi deneyimimiz ve doğumsal kalp hastalığı sıklığı

KIZAMIKÇIK. German measles; 3 gün hastalığı; Kızamıkcık belirtileri nelerdir?

Aralıklarla Beta HCH ölçümü ne için yapılır?

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

KIZAMIKÇIK. German measles; 3 gün hastalığı; Kızamıkcık belirtileri nelerdir?

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

Cukurova Medical Journal

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Travmada tüm vücut BT. kadar gerekli? ÇKBT ve Travma Yüksek hızla giden bir aracın takla atması ile başvuran olgu

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Spinal Lipomlar: Lipomyelomeningosel ve Filum Terminale Lipomu

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Ders Yılı Dönem-V Beyin ve Sinir Cerrahisi Staj Programı

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Omurga-Omurilik Cerrahisi

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

The Importance of the History and Laboratory Tests in the Differential Diagnosis of Acute Abdominal Pain Cases in the Pediatric Emergency Department

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

SPİNAL ANOMALİLER VE NTD TANISI (1. VE 2. ÜÇAY)

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

Çocuklarda sakral dermal sinüs traktlarının değerlendirilmesi ve cerrahi tedavisi

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE MYOMETRIYAL ELASTROSONOGRAFIK DEĞIŞIKLIKLER. Dr. Rukiye KIZILIRMAK

1-Tosun H, Göksel M, Aykol Ş. Antıbıyotıc Prophylaxıs In Clean Neurosurgıcal Procedures. Gazi Medical Journal 3: ,1992

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 7 Şubat 2018 Çarşamba. Dr.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

MSS anomalilerinde fetal mrg ne kadar katkı sağlıyor?

Türk Nöroşirürji Derneği Bilimsel Kongrelerinde Spinal Cerrahinin Yeri

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

MEME KANSERİ TARAMASI

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Prof Dr Sabahattin ALTUNYURT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Kısa, Kalın ve Yağlı Filum Terminale

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

TRD Yeterlilik Kurulu, Rehber ve Standartlar Komitesi. Sakroiliak Eklem Manyetik Rezonans Görüntüleme

İstanbul daki El Ayak Ağız Hastalığı Vakalarında Coxsackievirus A6 ve Coxsackievirus A16 nın Saptanması

SPİNA BİFİDA VE MENİNGOMİYELOSEL

Beyin ve Sinir Cerrahisi. (Nöroşirürji)

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

Ventrikulomegali. Prof Dr Rıza Madazlı Istanbul Universitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi

Evrim KARADAĞ TEKİN * Neşe ASAL * Ömer YILMAZ ** Aynur TURAN * Pınar NERCİS KOŞAR *

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN TANI HİZMETLERİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TRD Yeterlilik Kurulu, Rehber ve Standartlar Komitesi. Temporomandibuler Eklem Manyetik Rezonans Görüntüleme

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Toplam Kalite Yönetimi Uygulamasının Yatan Hasta Memnuniyetine Etkisi: Altı Yıllık Kamu Hastanesi Deneyimi

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Transkript:

Özgün Araştırma Original Article Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi Turkish Journal of Pediatric Disease Şüpheli Cilt Bulgusu Saptanan Çocuklarda Okült Spinal Disrafizm Sıklığı: Geriye Dönük Bir Çalışma The Frequency of Occult Spinal Dysraphism in Children with Suspicious Skin Findings: A Retrospective Study Sevgi YAŞAR DURMUŞ 1, Çiğdem ÜNER 2, Gonca YILMAZ 3 1 Dr. Sami Ulus Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, Ankara, Türkiye 2 Dr. Sami Ulus Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Ankara, Türkiye 3 Dr. Sami Ulus Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sosyal Pediatri Bölümü, Ankara, Türkiye ÖzET Amaç: Hastanemize şüpheli cilt bulgusu yakınmasıyla başvuran ve rutin muayene sırasında cilt bulguları saptanan olgularda okült spinal disrafizm sıklığının saptanması ve sonuçların literatürle kıyaslanmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Dr. Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine Haziran 2012 ve Haziran 2013 tarihleri arasında başvuran ve şüpheli cilt bulguları olan olgular geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Şüpheli cilt bulgusu saptanan 117 olgu çalışmaya dahil edildi. En sık cilt bulgusu 102 olguda saptanan sakral gamze (%87) di. Diğer bulgular; 7 olguda kıllanma artışı (%6), 5 olguda sakral gamze ve kıllanma artışı birlikteliği (%4), 2 olguda sakral sinüs (%2), 1 olguda sakral kitle (%1) di. Değerlendirilen tüm olguların %7 sinde okült spinal disrafizm saptandı. Sonuç: Okült spinal disrafizmin erken tanısında cilt bulguları önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle özellikle yenidoğan muayenelerinde klinisyenin dikkatli olması gerekmektedir. Cilt bulguları saptanan çocuklarda görüntüleme yöntemleri akılcı bir şekilde kullanılmalıdır. Anahtar Sözcükler: Cilt, Okült spinal disrafizm Abstract Objective: The aim of this study was to determine the incidence of occult spinal dysraphism in patients complaining about skin findings and those with skin signs determined during routine medical examination and to compare the results with the literature. Material and Methods: Patients presenting to the Dr. Sami Ulus Obstetrics and Gynecology, Children Health and Disease Training and Research Hospital between July 2012 and July 2013 and found to have suspicious skin findings were evaluated retrospectively. Results: We included 117 cases with suspicious skin findings in this study. The most frequent skin finding was a sacral dimple (87%) that was found in 102 cases. The other findings were hypertrichosis (6%) in 7 cases, coexistence of sacral dimple and hypertrichosis (4%) in 5 cases, sacral sinus (2%) in 2 cases and sacral mass (1%) in 1 case. Occult spinal dysraphism was found in 7% of all evaluated cases. Conclusion: Skin signs have an important role in the early diagnosis of occult spinal dysraphism. Clinicians should therefore be careful during examinations and especially newborn examinations. Imaging methods must be used wisely for children when skin signs are found. Key Words: Skin, Occult spinal dysraphism GİRİŞ Cilt ve sinir dokusu ortak ektodermal kökene sahiptir ve fetal gelişim boyunca farklılaşmaları eş zamanlı meydana gelir. Üçüncü ve dördüncü gestasyonel haftada cilt ve nöral ektoderm ayrılırken, nöral tüp kapanır. Nöral tüpün defektif kapanması çok çeşitli konjenital spinal malformasyonlara neden olur (1). Okült Spinal Disrafizm (OSD); embriyogenezisin 4. haftasında orta hat yapılarının tam olmayan kapanması anlamına gelir. Yazışma Adresi / Correspondence Address: Sevgi Yaşar DURMUŞ Dr. Sami Ulus Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, Ankara, Türkiye E-posta: drsvgysr@gmail.com Geliş tarihi / Received : 27.05.2014 Kabul tarihi / Accepted : 16.09.2014 DOI: 10.12956/tjpd.2014.106

86 Yaşar Durmuş S ve ark. Sıklığı etnik köken, coğrafya ve cinsiyete bağlı değişmekle birlikte her 1000 canlı doğumda 0.5 ile 5 arasında saptandığı düşünülmektedir (2,3). Çoğu hastada ya hiç nörolojik bulgu yoktur ya da çok azdır (4). OSD e lumbosakral bölgede bazı cilt bulguları eşlik edebilir, bunlar; hemanjiomlar, kıllanma artışı (hipertrikozis), cilt katlantısı (skin tag), sakral gamze (dimple), dermal sinüs, ciltaltı kitle, gluteal yarıkta eğrilik, aplasia cutistir (2,5,6). Literatürde OSD e cilt bulgusu eşlik etme sıklığının %50 ile %100 arasında olduğu bildirilmiştir (5,7). OSD klinik olarak asemptomatik olmasına rağmen görüntüleme yöntemleri ile dermal sinüs, dermoid kist, diastematomyeli,fibröz band, intraspinal lipom, gerilmiş kord (tethered cord), lipomyelomeningosel, myelomeningosel, okült spina bifida birlikteliği saptanabilir. Bu hastalarda nörolojik bulgular gelişmeden erken tanı ve erken cerrahi müdahale yapılabilmesi için OSD in erken tanınması önemlidir (2,5,8). Beşinci, altıncı aya kadar kaudal vertebraların ossifikasyonu tamamlanmadığı için omurilik kanalı, omurilik ve kemik yapıların incelenmesinde ultrasonografi tercih edilen bir yöntemdir (9). Ayrıca daha ayrıntılı tetkik ve cerrahi müdahale gerektiren hastalarda cerraha yol gösterici olması açısından Manyetik Rezonans Görüntüleme düşünülebilir. Biz de bu çalışmada geriye dönük olarak 01 Haziran 2012 ile 30 Haziran 2013 tarihleri arasında Dr. Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine başvuran ve şüpheli cilt bulgusu saptanan 135 olguyu, OSD açısından değerlendirdik ve sonuçları literatürle kıyasladık. GEREÇ ve YÖNTEM Dr. Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi ne Haziran 2012 ve Haziran 2013 tarihleri arasında başvuran ve şüpheli cilt bulguları olan 135 olgu kayıtlardan geriye dönük olarak incelendi. Veri toplama ve akış diyagramı Şekil 1 de verilmiştir. Olguların çalışmaya dahil edilme kriterleri: 1-18 yaşın altında olmak, 2- OSD açısından şüpheli cilt bulgusu bulunmak, 3- Spinal bölge yüzeyel ultrasonografik görüntüleme yapılmış olmaktır. Olguların çalışmadan dışlanma kriterleri: 1- Spinal bölge yüzeyel ultrasonografik görüntüleme yapılmamış olmak, 2- Daha önceden nörolojik bir hastalık tanısı almış olmaktır. Olguların; yaş, cins, saptanan cilt bulguları, spinal bölge yüzeyel ultrasonografik incelemeleri kaydedildi. Spinal bölge yüzeyel ultrasonografik incelemeleri sonrası ileri tetkik planlanan olgularda lumbosakral spinal manyetik rezonans görüntülemeleri ve nöroşirürji kararları değerlendirildi. Ultrasonografi cihazı olarak; Applio MX SSA-780A (Toshiba Medical Systems Corporation, Japan), Logiq 9 (GE Medical Systems, Milwaukee, WI, United States) kullanıldı. Manyetik rezonans görüntümleme için; 1.5.T Infinion System (Philips Medical Systems, Cleveland, OH) cihazı kullanıldı. İstatiksel analiz: İstatistiksel analiz için Windows tabanlı SPSS 17. 0 analiz programı kullanıldı. Demografik veriler için tanımlayıcı istatistik yapıldı. Ölçümle belirlenen değişkenler için ortalama ± standart sapma, sayımla belirlenen değişkenler içinde (%) ve frekans değerleri hesaplandı. BULGULAR Haziran 2012 tarihinden, Haziran 2013 tarihine kadar hastanemize cilt bulgusu yakınmasıyla başvuran ya da muayene sırasında şüpheli cilt bulguları saptanan 135 olgu geriye dönük olarak incelendi. Olgulardan 7 si (%5) aile tarafından lumbosakral bölgede ikinci bir açıklık fark edilmesi yakınması ile başvurmuştu. Geri kalan olgular rutin muayene esnasında saptanmıştı. Cilt bulgusu saptanan 135 olgunun 18 i önerilen tetkikleri yaptırmadığı için çalışmaya dahil edilmedi. Çalışmaya dahil edilen 117 olgunun 61 i (%52) erkek, 56 sı (%48) kızdı. Olguların ortalama tanı alma yaşı 3.4 ± 10.6 aydı (0-72 ay). Olguların 77 si (%65) yenidoğan döneminde, 27 si (%23) 1-6 ay arasında, 8 i (%6) 6-12 ay arasında, 5 i (%4) 12 ay ve üzerindeydi (Şekil 2). 117 olgunun 102 sinde (%87) sadece sakral gamze, 7 sinde (%6) sadece sakral bölgede kıllanma artışı, 5 inde (%4) sakral gamze ve eşlik eden kıllanma artışı, 2 sinde (%2) sakral sinüs, 1 inde (%1) sakral kitle saptandı (Şekil 1). Spinal bölge yüzeyel ultrasonografik görüntüleme yapılan olguların 16 sında (%14) anormal ultrasonografik bulgular saptandı. Bu bulgular sakral sinüs, sakral fistül, filum terminale kisti, meningomyelosel, geniş spinal kanal, fibröz bant, fibröz kanal defekti ve omurga anomalileriydi. Ultrasonografik anormal bulgu saptanan ya da beyin cerrahisi tarafından ileri görüntüleme önerilen olgulardan 10 una manyetik rezonans (MR) planlanmıştı.10 olgudan 2 si MR yaptırmamıştı. MR yapılan 8 olgunun 5 inin MR ı normal değerlendirilmişti. Diğer 3 olgunun 2 sinde gerilmiş kord, 1 inde de sakral gamze saptanmıştı. Olgular beyin cerrahisi bölümünce izleme alındı. Muayenede sakral kitle saptanan ve ultrasonografisi meningomyelosel ile uyumlu olan tek olgu da MR yapılmaksızın beyin cerrahisi bölümüne devredildi. Görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilen 117 hastanın 8 inde (%7) okült spinal disrafizm açısından anlamlı bulgu saptandı.

Şüpheli Cilt Bulgusu Saptanan Çocuklarda Okült Spinal Disrafizm Sıklığı: Geriye Dönük Bir Çalışma 87 Şekil 1: Çalışmanın akış şeması. Şekil 2: Olguların yaş dağılımı. Bunlar 4 olguda spina bifida okulta (%3), 2 olguda gerilmiş kord (%2), 1 olguda meningomyelosel (%1), 1 olguda filum terminale kisti (%1) di. TARTIŞMA Literatürde görüntüleme yapılması noktasında uzlaşı sağlanamamakla birlikte erken tanı ile birlikte cerrahi düzeltme sağlanabilecek bir tek hastanın saptanması bile önemlidir. Farklı çalışmalarda farklı cilt bulgularına eşlik eden okült spinal disrafizm sıklığı değişmekle birlikte, erken dönemde tanı alamayan hastaların ileri dönemde ürolojik, nörolojik ve ortopedik sekellerle ya da menenjitle başvurabilecek olması ise görüntülemenin önemini göstermektedir (10). Bazı araştırıcılar görüntüleme yapılacak cilt bulgularında seçici davranarak; iş gücü kaybını ve maliyeti azaltmayı hedeflemiş-

88 Yaşar Durmuş S ve ark. lerdir. Kriss ve ark. (5) 207 yenidoğanı içeren çalışmasında görüntüleme yapılması gereken sakral gamzeleri atipik gamze olarak adlandırmıştır. Bu gruba dahil edilecek sakral gamzelerin derinliği 5 mm den büyük, anüsten yüksekliği ise 2.5 cm nin üzerindedir. Benzer şekilde Robinson ve ark. (10) sakral gamze saptadıkları hastalarına görüntüleme yapmadan önce antenatal ultrasonografi, atipik gamze olup olmaması, eşlik eden doğumsal anomali ya da OSD ile ilişkili nörolojik bulgu olup olmadığını sorgulayan bir protokol izlemiştir. Her iki çalışma da görüntüleme öncesi kullandığı kriterlerle, görüntüleme nedeniyle oluşan maliyette belirgin azalma kaydetmiştir. Atipik gamze kavramı literatürde pek çok çalışmada görüntüleme için kabul görürken görüntüleme önerilen bir diğer grup ise birden fazla cilt bulgusunun birlikte bulunduğu hastalardır (3,5,6,8-10). Çalışmamızda, en sık saptanan cilt bulgusu sakral gamzeydi (%87). Kriss ve ark.(5) çalışmasında sakral gamze sıklığını %74 saptarken, Ben-Sira ve ark. (11) 254 olguyu prospektif olarak değerlendirmiş ve sakral gamze sıklığını %49 olarak bildirmişlerdir. Çalışmamızda saptanan sakral gamze sıklığı literatürden yüksek bulunmuş olmakla birlikte, en sık görülen cilt bulgusu olması nedeni ile diğer çalışmalarla uyumludur (5). Çalışmamızda, sakral gamze saptanan olguların %90 nın ultrasonografik bulguları normalken sadece 1 hastada (%1) gerilmiş kord saptanmış ve beyin cerrahisine yönlendirilmişti. 3 (%3 ) olguda da okült spina bifida mevcuttu. Benzer çalışmalara ait yapılan literatür taramasında genel kanının izole sakral gamze varlığında ileri tetkik yapılmasının gerekmediği yönünde olduğu görüldü (1,3,5,6,10,11). Sakral bölgede kıllanma artışının diastematomyeli ile birlikteliği bilinmektedir (6). McGovern ve ark. (3) 216 olgu üzerinde yaptığı araştırmada kıllanma artışı sıklığı %4, Henriques ve ark. nın 144 cilt bulgusu saptanan olgu üzerinde yaptığı prospektif çalışmada ise bu oran %46 olarak bulunmuştur. Bu iki çalışmada da kıllanma artışına eşlik eden diastematomyeli saptanmamıştır. Çalışmamızda ise sadece kıllanma artışı sıklığı %6 olarak saptanırken 1 hastada okült spina bifida, 1 hastada gerilmiş kord saptanmıştı (3,12). Literatürde birden fazla cilt bulgusunun aynı anda bulunması OSD açısından daha anlamlı kabul edilmektedir; McGovern ve ark. birden çok cilt bulgusu varlığının OSD saptanması açısından tek bir cilt bulgusu varlığından 6 kat anlamlı olduğunu göstermişlerdir (3). Kriss ve ark.nın (5) çalışmasında birden çok cilt bulgusu varlığında OSD eşlik etme sıklığı %67 olarak bulunmuştur. Kompleks cilt bulguları içinde en sık görülen birliktelik sakral gamze ve kıllanma artışıdır (3,13). Çalışmamızda da saptanan tek birliktelik sakral gamze ve kıllanma artışı (%4) olmakla birlikte literatürden farklı olarak birden çok cilt bulgusu saptanan hiçbir hastaya OSD eşlik etmiyordu. Bu durum birden çok cilt bulgusu saptanan hasta sayımızın çok az olmasından kaynaklanıyor olabilir. Lumbosakral kitle varlığı pek çok çalışmada OSD için anlamlı kabul edilmiş ve mutlaka ileri tetkik önerilmiştir (5). Çalışmamızda da lumbosakral kitle 1 hastada (%1) saptanmış ve meningomyelosel tanısı almıştır. Fakat hasta sayımız anlamlı bir sonuç elde edebilmek için yeterli değildir. Çalışmaya dahil edilen olguların %2 sinde sakral sinüs saptanmış 1 hastanın ultrasonografisi normal saptanırken, diğer hastada filum terminale kisti izlenmiş ve nöroşirurji bölümünce izleme alınmıştı. Yapılan çalışmalarda ilginç olarak sakral kitle ve sakral konjenital skar nedeniyle OSD açısından takipli olan hastaların bir kısmının nörofibromatozis ve kütanöz mastositoz tanılarını aldığını gördük, bu durumda cilt bulgularının sadece OSD değil farklı hastalıklar için de birer belirteç olabileceği sonucu çıkmaktadır (14). SONUÇ Okült spinal disrafizm nadir de olsa toplumda görülen ve erken tanı konulmadığında kalıcı sekellere neden olan bir hastalık grubudur. Bazı cilt bulguları ile erken dönemde saptanması mümkündür. Özellikle yenidoğan bebeklerin ayrıntılı fizik muayenesi bu bakımdan önem kazanmaktadır. Şüpheli cilt bulgusu saptanan hastaların ucuz ve noninvaziv bir görüntüleme yöntemi olan ultrasonografi ile değerlendirilmesi klinik karar verme sürecinde klinisyene yol gösterici olacaktır. Çalışmamız Türkiye den okült spinal disrafizme yönelik yapılan ilk çalışma olmakla birlikte çok merkezli ve prospektif çalışmalarla bu konunun desteklenmesi uygundur. TEŞEKKÜR Bu çalışmanın hazırlanmasında teknik yardımlarından ötürü Selim Durmuş a teşekkür ederiz KAYNAKLAR 1. Sneineh AK, Gabos PG, Keller MS, Bowen JR. Ultrasonography of the spine in neonates and young infants with a sacral skin dimple. J Pediatr Orthop 2002; 22:761-2. 2. Canpolat F, Akpınar H, Bilgiç Ö, Eskioğlu F. A sign of occult spinal dysraphism: Faun tail. The New Journal of Medicine 2011;28:57-8. 3. McGovern M, Mulligan S, Carney O, Wall D, Moylett E. Ultrasound investigation of sacral dimples and other stigmata of spinal dysraphism. Arch Dis Child 2013;98:784-6. 4. Stephen L. Spina Bifida Occulta (Occult Spinal Dysraphism). In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF (eds). Nelson Textbook of Pediatrics. 19th ed. Philadelphia: Saunders Elsevier, 2011:1999.

Şüpheli Cilt Bulgusu Saptanan Çocuklarda Okült Spinal Disrafizm Sıklığı: Geriye Dönük Bir Çalışma 89 5. Kriss VM, Desai NS: Occult spinal dysraphism in neonates: Assessment of high-risk cutaneous stigmata on sonography. AJR Am J Roentgenol 1998;171:1687-92. 6. Guggisberg D, Hadj-Rabia S, Viney C, Bodemer C, Brunelle F, Zerah M, et al. Skin markers of occult spinal dysraphism in children: A review of 54 cases. Arch Dermatol 2004;140:1109-15. 7. Schropp C, Sörensen N, Collmann H, Krauss J. Cutaneous lesions in occult spinal dysraphism--correlation with intraspinal findings. Childs Nerv Syst 2006;22:125-31. 8. Drolet BA. Cutaneous signs of neural tube dysraphism. Pediatr Clin North Am 2000; 47:813. 9. Pires CR, de Medeiros JM, Araujo Júnior E, Czapkowski A, Zanforlin Filho SM. Occult spinal dysraphism in the presence of rare cutaneous stigma in a neonate: Importance of ultrasound and magnetic resonance imaging. Case Rep Med 2013;2013:468376. 10. Robinson AJ, Russell S, Rimmer S. The value of ultrasonic examination of the lumbar spine in infants with specific reference to cutaneous markers of occult spinal dysraphism. Clin Radiol 2005; 60:72-7. 11. Ben-Sira L, Ponger P, Miller E, Beni-Adani L, Constantini S. Low-risk lumbar skin stigmata in infants: The role of ultrasound screening. J Pediatr 2009;155:864-9. 12. Henriques JG, Pianetti G, Henriques KS, Costa P, Gusmão S. Minor skin lesions as markers of occult spinal dysraphisms-prospective study. Surg Neurol 2005;63 Suppl 1:S8-12. 13. Chern JJ, Kirkman JL, Shannon CN, Tubbs RS, Stone JD, Royal SA, et al. Use of lumbar ultrasonography to detect occult spinal dysraphism. J Neurosurg Pediatr 2012;9:274-9. 14. Martínez-Lage JF, Niguez BF, Pérez-Espejo MA, Almagro MJ, Maeztu C. Midline cutaneous lumbosacral lesions: Not always a sign of occult spinal dysraphism. Childs Nerv Syst 2006;22:623-7.