ŞEYH EFENDİ NİN YANINDA

ŞEYH EFENDİ NİN YANINDA Şeyh Bahauddin Efendi nin 28 Aralık 2014 Sohbeti, Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah Allahu Allahu Allahu Allah. Allahumme salli ve sallim ala nebina Muhammed aleyhi selam salatan tadumu ve tuğda ileyh mammarra leyali ve tul ed devam. Allahumme salli ve sellim ala nebina Muhammed aleyhi selam salatan tedumu ve tuğda ileyh mammarra leyali ve tul ed devam. Allahumma salli ve sellim ala nebina Muhammed aleyhi selam salatan tedumu ve tuğda ileyh mammarra layali ve tul ad devam. Devam, hadi devam edelim. Yüce Allah'ın bize verdiği nefes, sürüp gider, durmaksızın. Dedikodu yapılan bölge, durmaz. Lüzumsuz bölge durmaz. Kafa karıştıran alan durmaz. Durmaz. Mevlana Şeyh, asla durmazdı. Hep devam etti, etti, etti. Mevlana Ş.baştan aşağı parlardı. Baştan aşağı berrak ve saydamdı. En net olan kişiydi. Mevlana Şeyh, parladığı ve bu kadar net olduğu halde kafamız karışıyorsa, demek ki biz zayıfız. Dönüp kendimize bakalım. Şeyhimize bakmaya gerek yok. Etrafımızda yapılan hata bu. Çünkü herkes, Şeyh'ine bakar, 'tık, ah, kafası karışır, hayır, kafası karışır'. Doğru bakış açısı bu değildir. Bu taraftan bakmalısınız. Kendinize bakıp, "Neden kafam karışıyor? deyin. Güneşi görüyorum. Işığı görüyorum. Netliği görüyorum. Net şekilde gördüğüm halde kafam karışıyor". Sorun bende. Kör adam güneşe inanmıyorsa, bir şeye inanması için nasıl ikna edebilirsiniz? O kördür. Göremez. Parlar, parlar, parlar ama kör adam, 'Zannetmiyorum" der. Kör, göremiyor ki. Hiçbir şey. Yahu, güneş orada. 'Tık, tık, tık güneşe inanmaya ikna edemezsin beni'. Bunu anlamak lazım. Hikmet bulduğunuzda, hemen alın onu. Hikmeti size kimin verdiğine bakmayın. Belki de en büyük düşmanınız hayatınızın en büyük hikmetini verecek. Asla bilemezsiniz, en berbat kişi bile hayatınızın en büyük hikmetini verebilir size. Bilmiyorum belki de bir hayvana bakarak bile hikmet alabilirsiniz. Kabil Habil'i öldürdü. Tarihteki ilk cinayetti. Bunu Guinness Rekorlar Kitabı'na koymalılar. Tarihteki ilk cinayet. Habil'in bedenini 40 gün sırtında taşıdı. Onu ne yapacağını bilemedi. Yüce Allah 2 tane karga gönderdi. Biri diğerini öldürdü. Karga toprağı kazdı ve onu gömdü. O zaman Kabil anladı ki gömmesi lazım. Bakın, hikmet öğretiyor. Önemlidir. Çünkü bizim bir sürü hikmet almamız lazım. İnsanlar "hikmet nerede?" der. Dikkatli bakarsan hikmeti görürsün. Dikkatli bak ve hikmeti gör. Mevlana Ş. dikkatli bakıp, hikmeti görmenizi istemedi. Hayır, o herşeyi apaçık gösterdi. www.saltanat.org Page 1

Aklınızı sorularla, bir sürü şeyle doldurmadı. Mevlana Şeyh çok açık ve netti. Açık ve netti Elhamdulillah. Böyle bir Şeyh'e sahip olduğumuz için şanslıyız. Ayağının altında olduğumuz için şanslıyız. Mevlana Ş., kaddasallahu sirrahu l-aali. Şeyh Abdul Vahid, maşaallah, Bienvenido. Mevlana Şeyh, Mevlana Şeyh, Şeyh Abdul Vahid, Mevlana Ş.'in en sevdiği müridlerinden biriydi. Evet, maşaallah. Mevlana Ş., insanlarıyla gurur duyardı. Mevlana Ş., insanlarıyla mutluydu. Dr. Selim'e söyledim, size duyduğum sevginin sebebi Mevlana Ş.'in size olan sevgisidir. Herkesi seviyorum çünkü Mevlana Ş. sizi seviyor. Nasıl "Sizi sevemem. Siz beni sevemezsiniz" diyebilirim? Bazıları benden hoşlanmayabilir. Olabilir. Ama herkesi seviyorum. Sevmek zorundayım, başka şansım yok. Sevmek zorundayım, başka şansım yok. Zorundayım çünkü Mevlana Ş. seviyor sizi. Mevlana Ş. sizi önemsiyor, size göz kulak oluyor. Bunu vazife olarak yapıyorum. Yapılacak bir görev, bunu masaya koyup, 'bakın beyler, umurumda değil. Ben kimseyi görmüyorum Mevlana Ş.'in sevdiklerini görüyorum sadece. Böyle bakıyorum. Sen onun adamısın, sen bunun adamısın diye bakmıyorum. Önemi yok. Tek bildiğim, hepimizin Mevlana Ş.'e ait olduğu. Hikmettir bu. Büyük hikmet. Mevlana Ş.'e ait olduğunuzu bilin. Bundan gurur duyun. 'Belki birini seversiniz, belki birinin yanında iyi hissedersiniz.' Ama 'Ben Mevlana Ş.'e aidim' deyin. Almanız gereken hikmet bu. Büyük hikmet budur. Bunu uygulayın. Önemli. Kimse size bunu sevmeyin, bundan hoşlanmayın demiyor. Bu farklı bir konu. Diyelim ki 4 arabanız var. Arabalardan birini daha çok seviyorsunuz. Ama yine de 4 arabanız vardır. Ve hepsi size aittir. Önemli değil. Bana ait! Mevlana Ş., "Siz, hepiniz bana aitsiniz. Çünkü siz emanet edildiniz bana. Sizi alıp, ResulAllah (sas)'e götürmem gerekiyor" diyor. Bu önemli, yani, hayatımızdaki en önemli şeydir bu. Herşeyi bırakın ve bu noktaya odaklanın. Mevlana Ş., sizin paranızı istemedi. Umurunda değildi. O sizin oyunuzu istemedi. 'Evet, O bizim Şeyhimiz" densin diye. Başkan veya kral için oy verilir. Gösteriş peşinde değildi. Ama bazen gösteriş yapıyordu. Çok kuvvetli, "zirve"ye oturan, dünyada ses getiren 'bum' bum birşey yapıyordu. Elbette Mevlana Şeyh bu. ResulAllah (sas)'den gelen emir doğrultusunda herşeyi yapabilir o. Yıllarca Mevlana Ş. ile seyahat ettim. Bilirsiniz, gençken insan sabırsız olur. Herşey hemen olsun istersiniz. Yapacak bir sürü şeyiniz vardır. Mevlana Ş. ile birlikte yürüyorduk. Mevlana Ş. yavaş, yavaş yürüyordu. Durup, Dr. Selim ile konuşur, "birazdan bitirir" diye düşünürdüm. Sonra gider Dr. Nebil ile konuşurdu. 'Peki, bunu yapmak zorunda' derdim. Sonra gider, Dr. Münir'le konuşurdu. Bütün doktorlar burada maşaallah. Gider Dr. Rüşdi ile konuşurdu, sonra gider Dr. Abdul Vahid ile konuşurdu, sonra etrafta dolaşırdı. "Ya Baba, lütfen acele et". "Hayır, müridlerimizle vakit geçiriyoruz, çünkü bu kalplerin bizde erimesini istiyoruz". www.saltanat.org Page 2

Eğer yeterince vakit ayırmazsak, ilgilenmezsek, gerekli şeyleri vermezsek müridlerimize bu kalpler nasıl eriyecek Şeyh'te? Yapmak zorundayız. Mecburuz. Çünkü "fena-u fi şeyh" Şeyh'te erimek demek. Ve işlenmesi gerekir. Vakit gerekir, ilgi gerekir, kişisel olarak ilgilenilmesi gerekir. Bu sebeple Mevlana Ş.'ten başkasını düşünemiyoruz. Çünkü hepimizle teker teker ilgileniyordu. Fiziken ulaşabildiğine ulaşıyor, fiziken ulaşamadığına rüya ile ulaşıyordu. Burada bir mürid arkadaşımız var. MaşaAllah, Nelson'dan, Rauf, bana anlattı müridler hakkında bir kitap yazmak istiyormuş. Mevlana Ş. ile nasıl tanıştıklarının hikayesini yazacakmış. Ve öyle şeyler dinlemiş ki, Mevlana'nın ne kadar büyük bir şahsiyet olduğunu hissetmiş yine. Sıradan müridler gelip, Mevlana Ş. ile nasıl tanışmışlar ve Mevlana Ş. kalplerini nasıl tutmuş. Olağanüstü hikayeler. Ben de "evet seni destekliyorum" dedim. En azından Mevlana Ş.'in nasıl herkese ulaştığını öğrenmek için. Mevlana Ş.'in nasıl herkese ulaştığını bilmek önemli. Biz küresel bir meseleden bahsediyoruz. Koca dünya, kolay değil. Normalde şeyhler diyelim ki Hindistan'da, Pakistan'da, Türkiye'de, Arabistan'da, Şam'da yereldir. Yerel Şeyhler vardır. Mevlana Ş. gibi uluslararası bir şeyh yok. Şu salona bakın, her milletten insan var. Nasıl olur? İmkansız. Bu insanları bir odada toplaması, Mevlana Ş.'in hepsine hitap etmesi imkansız. Mümkün değil, imkansız. Hepiniz de Şeyh'te eriyorsunuz. Mevlana Ş.'in sevgisi bu. Sevgisini nasıl veriyordu? Akıyor, akıyor, akıyordu Niagara Şelalesi gibi. Niagara Şelalesi ne zaman durur? Asla. Mevlana Ş. böyleydi. Akıtıyor, akıtıyor, akıtıyordu. Siz de "tamam yeter Şeyh, çok fazla" diyordunuz. Biz yeter diyorduk. O ise "hayır yetmez" diye, daha çok akıtıyordu. Mevlana Şeyh işte böyle dolduruyor, dolduruyordu. Çünkü kalp büyüktür. Yüce Allah kalbi en büyük yaptı. Yüce Allah asla aklınız üzerinde çalışmaz. Der ki, "Kalbini istiyorum. Başka şeye gerek yok. Sadece kalbin yeter Bana". Bir tane Niagara Şelalesi değil, 10 bin, 10 milyon Niagara Şelalesi bile sığabilir kalbe. Eğer kalp doğru şekilde kullanılırsa. Normalde kalbimizi doğru dürüst kullanmıyoruz. Sadece birazını kullanıyoruz. Yine de bu bile yeterli. Bizim kapasitemize göre yeter. Biz Büyük Şeyh olmak istemiyoruz. Büyük evliya olmak istemiyoruz. Biz hiçbir şey olmak istemiyoruz. Sadece Şeyh'inize konsantre olun, bu yeter de artar. Yeter de artar bile. Başka hiçbir şeye ihtiyacınız yok. Bir milyarderi düşünün, bence en mutsuz adamdır o. Bir şey alma hevesi, heyecanı kalmamıştır. İstediği herşeye sahip olabilir. Herşeye. Satın alır. Herhangi bir şey. söyleyin. Satın alsın. Ve bu iyi birşey değildir. İyi değildir. www.saltanat.org Page 3

Çünkü bu maddi dünyada herşeyin bir sınırı vardır. Herşeyin bir çatısı vardır. Ne istiyorsunuz? Bunu almak istiyorum. 2. gün lambadan çıkan cin gibi. Ne istersin? Şunu isterim, hemen verirler. Bunu isterim, hemen verirler. Sonra (öğürtü sesi). Gidecek yer kalmadı, bitti. Tavana kafayı çarptınız. Ama maneviyat aynı değildir. Mevlana Şeyh bana öğretiyordu seyahat ederken, nasıl davranılacağını ve kilit noktanın ne olduğunu. Mevlana Ş. ile ilk seyahatimizi hatırlıyorum. Bizi dünyadaki en yüksek mevkiye çıkardı. Burnei Sultanı'nı ziyaret ettik. O günlerde, Sultan zirvedeydi. 1 numaraydı. Mevlana Ş. beni götürdü, Sultan'ı evinde ziyaret ettik. Pek ev denemez ama ev diyoruz işte. Ondan sonra, seyahatimize Sri Lanka'da devam ettik. Orası da en, en fakir yerdi. 2 aşırı uç. Çok yukarıda ve çok aşağıda 2 yer. Ama güzel olan Mevlana Şeyh'in hem en yüksek mevkide güzel karşılanması, hem de en alt mevkide güzel karşılanması idi. İnsanların tavırlarında bir farklılık yoktu. Çünkü her ikisi de insan. Yani böyle tık, tık, tık bütün mevkilere gittik. Bütün mevkilere bakıyor ve görüyorsunuz. Görüyor, görüyor, görüyorsunuz. Mevlana Şeyh sordu, "Bre Bahaddin ne öğrendin?" Sizin yanınızda olmayı öğrendim" dedim. Yanınızda olmayı öğrendim Mevlana Ş. dedim. "Peki ya gördüklerin?" "Umurumda değil", dedim. Biliyorum ki yanınızda olduğum sürece güzel muamele göreceğim. Hem de her seviyede. Önemlidir. Hayatımda aldığım en önemli dersti. "Gördün mü?" Evet, gördüm" dedim. "Kalbinde bir değişiklik oldu mu?" "Hayır" dedim. "Bana sebebini söyle" dedi. "Bana ait değil, onlara ait" dedim. "Aferin, Bre Bahauddin". Aferin oğlum. 'Aferin Bre Bahauddin,' dedi. Çok gururlandım. Ama şunu bilmek mühimdir ki; dünyada kime ne verilmişse, ona ait olduğu için verilmiştir. Kıskançlığın kalbinize girmesine izin vermeyin. 'Neden ona veriyorsun da bana vermiyorsun?' demeyin. Yüce Allah dilediğine verir, üzerinize vazife değil. Sizi ilgilendirmez. Kıskançlık yapmayın. Mevlana Ş.'e söylediğim zaman, "Ona ait, bırak keyfini çıkarsın, bırak mutlu olsun" dedi. Ben de dedim ki "Bana ait değil, ona ait. Bize ikram etti, en iyi şekilde muamele etti. Benim için bu önemli. Neden zengin olduğu önemli değil. Hayır. Bize en güzel şekilde muamele ediyor. Bu önemli. En alt seviyeye gittiğimizde belki fazla bir şeyleri yoktu ama elindekilerin en iyisini ikram ettiler" "Peki bu nedir?" dedi bana. "Yüce Allah onlara kocaman bir kalp vermiş ki onların evine geliyorsunuz. Onları şereflendiriyor, yemeklerinden yiyorsunuz. Saygı gösteriyorsunuz. Sizi ağırlayacak durumları olmasa bile. Ama onlara bu şerefi verdiğiniz için çok naziksiniz. Öğrendiğim en büyük ders, yanınızda olmaktı Mevlana Şeyh" dedim. "Kanatlarınızın altında, yanıbaşınızda olmaktı. Geri kalan hiçbir şeyin önemi yoktu. Hiçbir şeyin önemi yoktu. Hiçbir şey!" "Bu yüzden seni her yere yanımda götürüyorum" dedi. www.saltanat.org Page 4

Elhamdulillah, bu Mevlana Ş.'in öğrettiği önemli bir dersti. Bunu sevgili erkek ve kız kardeşlerimle paylaşıyorum. Bu önemli çünkü günün sonunda biz zayıf kullarız, biz insanız, ne zaman iyi, ne zaman kötü davranacağımızı bilmiyoruz. Çünkü bizim tabiatımız böyle. Bazen öfkeleniyoruz, bazen neşeli oluyoruz. Ruh halinize göre, insanlara davranışınız değişir. Arkadaşlarınıza veya ailenize davranışınız değişir. Asla bilemezsiniz ama Mevlana Ş. bize her zaman şöyle derdi; "Bakın, bir bariyer yapmalısınız. Sağlam bir bariyer bu bariyer içinizde her ne varsa dışarı çıkmasına izin vermeyecek. Bu insanlar sizi ziyarete geliyorlar. Sizin ruh haliniz için değil". Belki bugün havanızda değilsiniz ama insanların umurunda değil sizin ruh haliniz. Hasta mısınız, iyi misiniz, mutlu musunuz, üzgün müsünüz bir sıkıntınız mı var? Onların umurunda değil. Bu bariyeri koymanız lazım. Mutluluk bariyeri, ziyarete gelen insanları hoş karşılayabilmek için". Arka planda, sorunlarınız olabilir. Ama ziyarete gelenleri ilgilendirmez. Bu bana Mevlana Ş.'ten büyük bir ders oldu. Özel meselelerimi ayrı tutmam konusunda. İnsanları hoş karşılamak önemlidir. Mevlana Ş.'in huzurunda mutlu hissetmeleri önemlidir. Mevlana Ş.'in sağlığı çok, çok kötüydü. İnsanlar elini öpüyorlardı ve o çok halsizdi. O'nun nasıl olduğunu, müridlerine nasıl muamele ettiğini gördük. İnsanlar sürekli ziyarete geliyordu. "Oh, başım ağrıyor, ayağım ağrıyor, havamda değilim veya sağlığım iyi değil" demezdi. Hayır, orada otururdu ve "Nebil git aşağıya bak bakalım beni görmek isteyen var mı?" derdi. Mevlana Ş. böyleydi. Bizim için büyük derstir. Önemlidir. Belki başınız ağrıyordur ama yine de vazifenizi yerine getirmek zorundasınız. Mevlana Şeyh bu. Allah bizi ondan bir damla yapsın. O'nun bir damlası bize iyi gelir. İnşaAllah ayağının altında olalım. Kanatlarının altında olalım burada ve Ahirette. Çünkü burası önemli değil. Ahiret önemli. Ahiret en önemli kazançtır. Belki gencim, belki yaşlıyım, belki şuyum, belki buyum, ama asıl önemli olan Ahirettir. Karmaşayla ilgilenmeyin. Dedikoduyla ilgilenmeyin. Ne olursa olsun, bakmayın. Sadece Şeyh'inize odaklanın. Evet, bir sürü hatam var. Eksiksiz değilim. Eksiksiz değilim, mükemmel de değilim ama mükemmel olmak için elimden geleni yapıyorum çünkü Mevlana Ş.'in oğluyum. Mevlana Ş.'i takip edenler için mükemmel olmalıyım. Mevlana Ş.'in evlatları için kuvvetli olmalıyım. Kendim için değil, onun için olmalıyım. Belki ben zayıf bir kulum, ben hiçim ve belki iyi Müslüman bile değilim. Belki iyi mümin değilim, iyi değilim, bir sürü şey ama O'nun için, O'nun adına kuvvetli olmam gerekiyor. Allah beni de, sizleri de affetsin. www.saltanat.org Page 5

Bizi Mevlana Ş.'in kanatları altında tutsun. Bizden memnun kalsın. Mevlana Şeyh'ten tek talebim budur. Tek dileğimiz Mevlana Ş.'in bizden memnun kalması. Allah sizden razı olsun. Ve min Allahi tevfik, bi hurmati l-habib, bi hurmati l-fatiha. Subhanim Allah Sultanim Allah Nabim Muhammad alaihi salam. Subhanim Allah Sultanim Allah Nabim Muhammad alaihi salam. Subhanim Allah Sultanim Allah Nabim Muhammad alaihi salam. Wa salli Ya Rabbi wa sallim ala jami al anbiya wal murasalin wa ahl al ajmain wa l-hamdu li'llahi Rabbi l-alamin al Fatiha. Gülümseyin! Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=13015&name=2014-12-28_en_nexttomawlana_sb.mp4 www.saltanat.org Page 6